Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yarışta
"yarışta"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yarışta
off
zf.
"yarışta"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 145 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yarışta kazanması umulmayan at
dark horse
i.
2
Genel
yarışta hızı ayarlayan kimse
pacer
i.
3
Genel
yarışta kullanılan kızak
bobsled
i.
4
Genel
yarışta koşamayan at
nonstarter
i.
5
Genel
yarışta hızı ayarlayan kimse
pacemaker
i.
6
Genel
yarışta ikinci gelen
runner up
i.
7
Genel
yarışta geride kalan yarışmacı
backmarker
i.
8
Genel
yarışta geride kalan yarışmacı
back-marker
i.
9
Genel
yarışta üstün performans
blinder
i.
10
Genel
yarışta koşamayan at
non-starter
i.
11
Genel
yarışta kazanana verilen kupa
race cup
i.
12
Genel
(yarışta) başlangıç noktası
mark
i.
13
Genel
savaş veya yarışta üstünlük
mastery
i.
14
Genel
yarışta ana gruptan ayrılan bisikletçi grubu
gruppetto
i.
15
Genel
yarışta üçüncü veya dördüncü olan yarışmacı
runner-up
i.
16
Genel
yarışta ikinci, üçüncü veya dördüncü olan yarışmacılar
runners-up
i.
17
Genel
yarışta rakiplerin birbirlerine göre pozisyonu
placings
i.
18
Genel
bir yarışta alınabilecek en yüksek puan
possible
i.
19
Genel
(yarışta) birinci bitirme
first-place finish
i.
20
Genel
yarışmacının yarışta diğerleri tarafından kuşatıldığı pozisyon
pocket
i.
21
Genel
(yarışta) yarışmacı performansının zirve yaptığı an
surge
i.
22
Genel
yarışta en ileriye geçmek
forge ahead
f.
23
Genel
geçmek (yarışta)
outstrip
f.
24
Genel
(bir yarışta) hareket çizgisinden koşuya başlamak
start from scratch
f.
25
Genel
beraberliği çözmek (yarışta/oyunda)
run off
f.
26
Genel
bir yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışmak
jockey for position
f.
27
Genel
ikinci olmak (yarışta)
come in second
f.
28
Genel
birinci olmak (yarışta)
come in first
f.
29
Genel
üçüncü olmak (yarışta)
come in third
f.
30
Genel
yarışta aradaki mesafeyi kapatmak
make up
f.
31
Genel
yarışta sonuncu gelmek
bring up the rear
f.
32
Genel
yarışta galip gelmek
outrace
f.
33
Genel
yarışta ben de varım demek
toss one's hat into the ring
f.
34
Genel
(yarışta) geçmek
outstrip
f.
35
Genel
yarışta üçüncü gelmek
come in third in the race
f.
36
Genel
yarışta dördüncü olmak
come in fourth in the race
f.
37
Genel
yarışta üçüncü olmak
come in third in the race
f.
38
Genel
yarışta birinci gelmek
come in first in the race
f.
39
Genel
yarışta dördüncü gelmek
come in fourth in the race
f.
40
Genel
yarışta birinci olmak
come in first in the race
f.
41
Genel
yarışta ikinci olmak
come in second in the race
f.
42
Genel
yarışta ikinci gelmek
come in second in the race
f.
43
Genel
yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışmak
manoeuver
f.
44
Genel
(oyunda veya yarışta) yakalamak
hang
f.
45
Genel
(yarışta) takım arkadaşının önünde koşmak
pace
f.
46
Genel
(yarışta) diğer rakipler ile arayı açmak
pace
f.
47
Genel
(yarışta) geçmek
outfoot
f.
48
Genel
(yarışta) geride bırakmak
outfoot
f.
49
Genel
(yarışta) yenmek
skin
f.
50
Genel
(yarışta) arayı açmak
skin
f.
51
Genel
(yarışta) fark atmak
skin
f.
52
Genel
yarışta hile yapmak
snudge
f.
53
Genel
(yarışta) aniden vites büyütmek
surge
f.
54
Genel
(yarışta) aniden hızlanmak
surge
f.
55
Genel
(yarışta) aniden performansını artırmak
surge
f.
56
Genel
yarışta at başı beraber
neck and neck
zf.
Phrasals
57
Öbek Fiiller
(yarışta) diğerleriyle başa baş gitmek
pull up
f.
58
Öbek Fiiller
(yarışta) başkalarının önüne geçmek
pull up
f.
59
Öbek Fiiller
bir yarışta ilerleme kaydetmek
go forward
f.
60
Öbek Fiiller
(yarışta) rakipleri geride bırakmak
gain upon
f.
61
Öbek Fiiller
(yarış) son yarışta karar vermek
run off
f.
Phrases
62
İfadeler
bir yarışta/yarışmada önde
out front
expr.
63
İfadeler
bir yarışta/yarışmada ileride
out front
expr.
64
İfadeler
bir yarışta/yarışmada arayı açmış
out front
expr.
65
İfadeler
yarışta başı çeken
out front
expr.
66
İfadeler
yarışta en önde olan
out front
expr.
67
İfadeler
yarışta lider/birinci
out front
expr.
Colloquial
68
Konuşma Dili
(yarışta at veya atlet) diğer yarışçıları kenara sıkıştırmak
bore
f.
69
Konuşma Dili
(birine/bir şeye) karşı yarışta
against (someone or something)
ed.
70
Konuşma Dili
(birine/bir şeye) karşı yarışta
against (someone or something)
ed.
71
Konuşma Dili
(yarışta) kafa kafaya
in a dead heat
expr.
72
Konuşma Dili
(yarışta) başabaş
in a dead heat
expr.
Idioms
73
Deyim
bir yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışma
jockeying for position
i.
74
Deyim
(bir yarışta vb.) tozunu attırmak
show somebody a clean pair of heels
f.
75
Deyim
(bir yarışta) birisini geçmek
show somebody a clean pair of heels
f.
76
Deyim
yarışta/yarışmada sonuncu olmak
get the wooden spoon
f.
77
Deyim
yarışta/yarışmada sonuncu olmak
get/win/take the wooden spoon [uk]
f.
78
Deyim
yarışta/yarışmada sonuncu olmak
take the wooden spoon
f.
79
Deyim
yarışta/yarışmada sonuncu olmak
win the wooden spoon
f.
80
Deyim
(yarış atı) tek bir atın katıldığı bir yarışta kazanmak için yalnızca hipodromu baştan başa yürümek
walk over the course
f.
81
Deyim
yarışta atına iyi bir pozisyon aldırmak
jockey into position
f.
82
Deyim
yarışta atını iyi bir konuma getirmek
jockey into position
f.
83
Deyim
yarışta atını üst sıralamalara çıkarmak
jockey into position
f.
84
Deyim
yarışta atını atağa geçirmek
jockey into position
f.
85
Deyim
yarışta olmak
be in the race [australia/new zealand]
f.
86
Deyim
(yarışta/yarışmada) aniden arayı açmak
break open
f.
87
Deyim
yarışta/yarışmada) kontrolü ele geçirmek
break open
f.
88
Deyim
yarışta nasıl koşulacağını göstermek
make the running
f.
89
Deyim
yarışta/yarışmada sonuncu olmak, gelmek
get/win/take the wooden spoon
f.
90
Deyim
(yarışta) önündekini geçmeye çalışmak
make a move on somebody
f.
91
Deyim
(yarışta) birinin önüne geçmeye çalışmak
make a move on somebody
f.
92
Deyim
(yarışta) birini geçmeye çalışmak
make a move on somebody
f.
93
Deyim
yarışta/koşuda/at yarışında lider olmak
take up the running
f.
94
Deyim
yarışta/koşuda/at yarışında birinci gelmek
take up the running
f.
95
Deyim
yarışta/koşuda/at yarışında başı çekmek
take up the running
f.
96
Deyim
yarışta ben de varım demek
toss hat into the ring
f.
97
Deyim
(yarışta) geçmek
show one's heels to
f.
98
Deyim
yarışta/yarışmada önde
in front
expr.
Speaking
99
Konuşma
ben bu yarışta yokum
I'm not in this race
expr.
Trade/Economic
100
Ticaret/Ekonomi
yarışta veya yürüyüşte hızı tayin eden
pace setter
i.
Marine
101
Denizcilik
yarışta kullanılan yelkenli
dinghy
i.
102
Denizcilik
yarışta kullanılan yat
dinghy
i.
103
Denizcilik
yarışta diğer gemiyi geride bırakmak
drop a vessel
f.
104
Denizcilik
(yarışta veya deniz savaşında) rüzgara karşı avantajlı konum elde etmek
weather
f.
Breeding
105
Hayvancılık
yarışta kullanılamayacak (at)
way-wise
s.
Sport
106
Spor
(yarışta) son düzlük
the stretch
i.
107
Spor
yarışta arkada kalmış sporcu
back marker
i.
108
Spor
yarışta bayrak değiştirme noktası
passing zone
i.
109
Spor
yarışta startı veren kimse
flagman
i.
110
Spor
(yarışta) öne geçmek için yapılan agresif hamle
attack
i.
111
Spor
yarışta son tur
bell lap
i.
112
Spor
yarışta bekleme süresi
law
i.
113
Spor
yarışta bekleme mesafesi
law
i.
114
Spor
(yarışta veya yarışmada) dövüş horozunu, köpeği tutan veya kışkırtan kimse
handler
i.
115
Spor
yarışta diğer yarışmacılardan önce başlama
head start
i.
116
Spor
(yarışta kazanma ihtimali düşük olmasına karşın) kazanan at
roughie
i.
117
Spor
(yarışta) ikincilik
runner-up finish
i.
118
Spor
(yarışta) ikincilik
second-place finish
i.
119
Spor
yarışta bir başka at için hızın belirlenmesi için kullanılan at
running-mate
i.
120
Spor
yarışta birlikte yer alan at
running-mate
i.
121
Spor
(yarışta) koşarak başlama
running start
i.
122
Spor
(yarışta) rota
distance
i.
123
Spor
(yarışta) yol
distance
i.
124
Spor
(yarışta) mesafe
distance
i.
125
Spor
(yarışta) kural ihlaline karşı üstü açık bir arabada bisikletçilere eşlik eden hakem
commissaire
i.
126
Spor
(yarışta) birincilik
pace
i.
127
Spor
(yarışta) birinci sıra
pace
i.
128
Spor
yarışta hızı belirleyen at
pacesetter
i.
129
Spor
yarışta dereceye girmek için başa baş gitme
dice
i.
130
Spor
bir devirlik mesafe ile geçmek (yarışta rakibini)
lap
f.
131
Spor
geride bırakmak (yarışta)
outdistance
f.
132
Spor
(yarışta) bir tur önde olmak
lap
f.
133
Spor
(yarışta) farkla yenmek
distance
f.
134
Spor
(yarışta rakibi) ezmek
posterize
f.
135
Spor
(yarışta rakibi) gömmek
posterize
f.
136
Spor
(yarışta rakibi) ezmek
posterise
f.
137
Spor
(yarışta rakibi) gömmek
posterise
f.
138
Spor
(bir yarışta) üçüncü olmak
show
f.
139
Spor
(bir yarışta) yarışmacıyı kuşatmak
pocket
f.
140
Spor
yarışta bitirmedi
did not finish (d.n.f.)
kısalt.
Wagering
141
Bahisçilik
(örneğin bir at yarışında) bahisçinin kazanması için dört farklı yarışta kazananı bilmesini gerektiren bahis sistemi
twin double
i.
142
Bahisçilik
yarışta sonuncu gelen at
whipperin
i.
143
Bahisçilik
yarışta sonuncu gelen at
whipper-in
i.
144
Bahisçilik
iddialı yarışta yer alan at
claimer
i.
Slang
145
Argo
yarışta ilk üçe girmek
be in the money
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yarışta
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy