Geçmiş

yönünde

"yönünde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yönünde	in the direction of ed.
2	Genel	yönünde	toward ed.
3	Genel	yönünde	for ed.
4	Genel	yönünde	on ed.
5	Genel	yönünde	towards ed.
6	Genel	yönünde	to ed.

"yönünde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 258 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	saat aksi yönünde dönüş	levorotation i.
2	Genel	saatin tersi yönünde devir	levorotation i.
3	Genel	saatin tersi yönünde devir	laevorotation i.
4	Genel	saat aksi yönünde dönüş	laevorotation i.
5	Genel	manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması	manhattan solstice i.
6	Genel	manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması	manhattanhenge i.
7	Genel	rüzgar yönünde kat edilen mesafe	headreach i.
8	Genel	fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı	branle i.
9	Genel	fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı	bransle i.
10	Genel	fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı	brawl i.
11	Genel	fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan bir denge adımı	brawl i.
12	Genel	saatin aksi yönünde dönen spiral	levogyre i.
13	Genel	kütüklerin değirmene doğru akış yönünde ilerletilmesi	drive i.
14	Genel	azalma yönünde değişim	downhill i.
15	Genel	ipliklerin telin tersi yönünde döndüğü bir çelik halat tipi	ordinary lay i.
16	Genel	veri noktasından ikinci bir noktaya doğru saat yönünde ölçülen yatay açı	grid bearing i.
17	Genel	yönünde olmak	be in the direction of f.
18	Genel	yönünde hareket etmek	act in a certain manner f.
19	Genel	yönünde hareket etmek	move in the direction of f.
20	Genel	yönünde karar vermek	make a decision on f.
21	Genel	yönünde karar vermek	make a decision of (whether) f.
22	Genel	akıntı ile/akıntının yönünde yüzmek	swim with the current f.
23	Genel	kuzey yarımkürede saat yönünün tersine yönde ve güneyde saat yönünde yön değiştirmek	back f.
24	Genel	sırt yönünde genişlemek	ridge f.
25	Genel	(bir şeyin) yönünde ilerlemek	follow f.
26	Genel	... yönünde olmak	point f.
27	Genel	... yönünde gitmek	point f.
28	Genel	rüzgar yönünde olan	downwind s.
29	Genel	kıyıdan (deniz yönünde) açıkta bulunan	offshore s.
30	Genel	saat yönünde olan	clockwise s.
31	Genel	kuzeydoğu yönünde	northeastward s.
32	Genel	kuzeybatı yönünde	northwestward s.
33	Genel	saat yönünde	dextrorotatory s.
34	Genel	saat yönünde	dextrogyrate s.
35	Genel	doğu yönünde olan	eastward s.
36	Genel	akım yönünde olan	streamwise s.
37	Genel	saat yönünde	deasil s.
38	Genel	saatin aksi yönünde olan	levo s.
39	Genel	sağ el yönünde gücü olan	right-hand s.
40	Genel	sağ el yönünde çalışan	right-hand s.
41	Genel	sağ el yönünde gücü ileten	right-hand s.
42	Genel	saat yönünde olan	rightwise [rare] s.
43	Genel	saat yönünde hareket eden	rightwise [rare] s.
44	Genel	güneş yönünde	sunward s.
45	Genel	güneş yönünde	sunwise s.
46	Genel	rüzgaraltı yönünde	leeward s.
47	Genel	rüzgar yönünde	windward s.
48	Genel	saat yelkovanının ters yönünde	counterclockwise zf.
49	Genel	rüzgar yönünde	windward zf.
50	Genel	doğu yönünde	eastward zf.
51	Genel	saat dönüş yönünde	clockwise zf.
52	Genel	saatin aksi yönünde	anticlockwise zf.
53	Genel	rüzgar yönünde	before the wind zf.
54	Genel	batı yönünde	westward zf.
55	Genel	batı yönünde	westwards zf.
56	Genel	saat yönünde	cw zf.
57	Genel	saat yelkovanı yönünde	clockwise zf.
58	Genel	kara yönünde	landwards zf.
59	Genel	bir akarsuyun ağzı yönünde veya orada	downriver zf.
60	Genel	akıntı yönünde	down stream zf.
61	Genel	güneydoğu yönünde	southeastwardly zf.
62	Genel	akıntı yönünde	downstream zf.
63	Genel	kuzey batı yönünde	northwestwardly zf.
64	Genel	doğu yönünde	eastwards zf.
65	Genel	saatin tersi yönünde	anticlockwise zf.
66	Genel	saat yönünde	clockwise zf.
67	Genel	rüzgar yönünde	aweather zf.
68	Genel	saat yelkovanının aksi yönünde	anticlockwise zf.
69	Genel	doğu batı yönünde	in east-west direction zf.
70	Genel	rüzgar yönünde	downwind zf.
71	Genel	kuzeydoğu yönünde	northeastwardly zf.
72	Genel	güneş yönünde	sunward zf.
73	Genel	akıntı yönünde	downriver zf.
74	Genel	güneşin tersi yönünde	widderschynnes zf.
75	Genel	güneşin tersi yönünde	widdershins zf.
76	Genel	güneşin tersi yönünde	widershins zf.
77	Genel	güneşin tersi yönünde	withershins zf.
78	Genel	kutup yönünde	poleward zf.
79	Genel	kutup yönünde	polewards zf.
80	Genel	(birbirlerinin) tersi yönünde	directly away (each other) zf.
81	Genel	doğu yönünde	eastlins [scottish] zf.
82	Genel	doğu yönünde	eastlings [scottish] zf.
83	Genel	(gemi, kara) görünen yönünde	where away zf.
84	Genel	genişlik yönünde	broadway zf.
85	Genel	genişlik yönünde	broadways zf.
86	Genel	genişlik yönünde	broadwise zf.
87	Genel	saat yönünde	rightwise [rare] zf.
88	Genel	sağ el yönünde	deiseal zf.
89	Genel	saat yönünde	deiseal zf.
90	Genel	güneş yönünde	deiseal zf.
91	Genel	saatin dönüş yönünde	deiseal zf.
92	Genel	saatin dönüş yönünde	deisheal zf.
93	Genel	saat yönünde	deisheal zf.
94	Genel	kilise yönünde	churchward zf.
95	Genel	kilise yönünde	churchwards zf.
96	Genel	güney yönünde	in the south zf.
97	Genel	giriş yönünde bulunarak	ingate zf.
98	Genel	(tazıların ilerlediği yol) avın zıt yönünde	counter zf.
99	Genel	deniz yönünde	seawardly zf.
100	Genel	kuzey yönünde	septentrionally zf.
101	Genel	güneybatı yönünde	southwestward zf.
102	Genel	güneybatı yönünde	southwestwards zf.
103	Genel	güneybatı yönünde	sou'west zf.
104	Genel	saat yönünde	sunwise zf.
105	Genel	(hanedan armalarında) … yönünde	per ed.
106	Genel	istikametinde/yönünde	bound snk.
107	Genel	saat yönünde	cw. (clockwise) kısalt.
Phrasals
108	Öbek Fiiller	(rüzgar) kıyı yönünde esmek	set in f.
109	Öbek Fiiller	burnunun ucuna/yönünde giderek çıkmak	nose something out of something f.
110	Öbek Fiiller	burnunun ucuna/yönünde giderek çıkmak	nose something out f.
111	Öbek Fiiller	bir şey yönünde sürüklenmek	run with f.
112	Öbek Fiiller	(bir şeyin) yönünde yüzmek	swim with (something) f.
113	Öbek Fiiller	akıntı/gel-git yönünde yüzmek	swim with (something) f.
114	Öbek Fiiller	(bir şey yönünde) açı yapmak	angle off (to or toward something) f.
Phrases
115	İfadeler	-nın ilerlemesi veya gelişmesi yönünde/doğrultusunda	in furtherance of expr.
116	İfadeler	-nın ilerlemesi veya gelişmesi yönünde/doğrultusunda	in the furtherance of expr.
Idioms
117	Deyim	pusula üzerindeki 32 kerteyi saat yönünde saymak	box the compass f.
118	Deyim	akıntıya karşı/akıntı yönünde	against the stream expr.
119	Deyim	akıntıya karşı/akıntı yönünde	with the stream expr.
120	Deyim	akıntıya karşı/akıntı yönünde	against the stream expr.
121	Deyim	akıntıya karşı/akıntı yönünde	with the stream expr.
122	Deyim	ana yönlerin ingilizce isimlerini (north, east, south, west) saat yönünde hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle	never eat shredded wheat expr.
123	Deyim	rüzgar yönünde	under the wind expr.
Trade/Economic
124	Ticaret/Ekonomi	ürünün belirlenen fiyatın altında satılmayacağı yönünde üretici ile perakendeci arasında imzalanan anlaşma	fair-trade agreement i.
125	Ticaret/Ekonomi	fed'in faiz oranları düşecek yönünde açıklamada bulunması sonrası oluşan hava	dovish s.
Politics
126	Siyasal	(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler	township line i.
127	Siyasal	türkiye'nin ab'ye katılım yönünde ilerlemesi	turkey's progress towards europe i.
128	Siyasal	bağış yapan oluşumun, bağışı alan kimselerin aldıkları tutarı hemen hemen ikiye katlamaları yönünde koyduğu şart	match-funding i.
129	Siyasal	birleşik krallık'ın avrupa birliği'nden ayrılması yönünde oy kullanan kimse	brexiter i.
130	Siyasal	sivil özgürlüklerin korunması yönünde çalışan kimse	civil libertarian i.
Technical
131	Teknik	akışaşağı yönünde eğim	downstream slope i.
132	Teknik	bir araç rotasının zıt yönünde esen rüzgar	head wind i.
133	Teknik	profil yönünde bombe	profile crowning i.
134	Teknik	saat yönünde dönme	dextrorotation i.
135	Teknik	saat ibrelerinin aksi yönünde dönüş	counterclockwise rotation i.
136	Teknik	saat yönünde dönüş	clockwise rotation i.
137	Teknik	rüzgarın saat yönünde değişmesi	veering wind shift i.
138	Teknik	saat ibreleri yönünde dönüş	clockwise rotation i.
139	Teknik	bıçağın hareket yönünde kesilen kitap yapraklarını kaydıran hareket	drag i.
140	Teknik	fırın gibi yapılardaki hava akımının tersi yönünde gerçekleşen alev patlaması	flareback i.
141	Teknik	parçacık, foton veya dalgaların çarpışması sonucu ışın yönünde rastgele değişim	scatter i.
142	Teknik	(sonsuz elek kağıt makinesinde) ıslak parti bölümünü sağ-sol yönünde sallayan mekanizma	shake i.
143	Teknik	çap yönünde	diametrical s.
144	Teknik	kelebekleme yönünde	flap-wise s.
145	Teknik	kelebekleme yönünde	flapwise s.
146	Teknik	saatin ters yönünde	anti-clockwise s.
147	Teknik	polarize edilmiş ışık düzleminin sola veya saat aksi yönünde	laevorotatory s.
148	Teknik	saat ibresinin aksi yönünde	counterclockwise s.
149	Teknik	saat aksi yönünde	laevorotatory s.
150	Teknik	saat yönünde	dextrorotatory s.
151	Teknik	saat aksi yönünde dönüş	levogyrate s.
152	Teknik	saatin ters yönünde	counterclockwise s.
153	Teknik	saat aksi yönünde	levorotatory s.
154	Teknik	saat aksi yönünde dönüş	laevogyrate s.
155	Teknik	polarize edilmiş ışık düzleminin sola veya saat aksi yönünde	levorotatory s.
156	Teknik	yarıçap yönünde	radial s.
157	Teknik	doğu yönünde	eassel [scottish] zf.
158	Teknik	doğu yönünde	eassil [scottish] zf.
159	Teknik	doğu yönünde	easselgate zf.
160	Teknik	doğu yönünde	easselward zf.
161	Teknik	saat ibresi yönünde	in clockwise direction expr.
Computer
162	Bilgisayar	gönderim yönünde hata düzeltimi	forward error correction i.
163	Bilgisayar	saat yönünde açı	angle clockwise i.
164	Bilgisayar	saat yönünde döndür	clockwise rotation expr.
Informatics
165	Bilişim	gönderme yönünde hata düzeltimi	forward error correction i.
166	Bilişim	ayrılma yönünde	outbound s.
Telecom
167	Telekom	saat yönünde kutuplu dalga	clockwise polarized wave i.
Mechanic
168	Mekanik	saat yönünde dönen (dişli, vida dişi)	right-handed s.
Textile
169	Tekstil	(axminster ve şönil halılarda) çözgü yönünde inç başına tutam	beat-up i.
Automotive
170	Otomotiv	saat yönünde	clockwise s.
Railway
171	Demiryolu	ana istasyon yönünde giden tren	up-train i.
Aeronautic
172	Havacılık	el yazısı yönünde kaynak	forehand welding i.
173	Havacılık	pist yönünde taksileme	taxi-out i.
174	Havacılık	rüzgar yönünde iniş	downwind landing i.
175	Havacılık	rüzgarın yönünde veya hızında yükseklik artışıyla olan değişmenin miktarı	wind shear i.
176	Havacılık	saatin ters yönünde	anti clockwise s.
Marine
177	Denizcilik	rüzgar yönünde çok az sürüklenerek rüzgara yakın yol alabilme	weatherliness i.
178	Denizcilik	yelkenleri gemiyi kıç yönünde hareket ettirecek şekilde ayarlamak	back the sails f.
179	Denizcilik	bumba ile seren veya yelkeni rüzgar yönünde giderken kavanço etmek	jibe f.
180	Denizcilik	bumba ile seren veya yelkeni rüzgar yönünde giderken kavanço etmek	gybe f.
181	Denizcilik	rüzgar yönünde giderken bumba ile seren veya yelkeni kavanço etmek	gybe f.
182	Denizcilik	rüzgar yönünde seyretmek	lay a ship ahold f.
183	Denizcilik	rüzgar yönünde giderken bumba ile seren veya yelkeni kavanço etmek	jibe f.
184	Denizcilik	yelkenliyle rüzgar yönünde gitmek	laveer f.
185	Denizcilik	(gemi) rüzgar yönünde yol almak	claw f.
186	Denizcilik	rüzgar yönünde denize açılmak	stretch f.
187	Denizcilik	rüzgar yönünde seyretmek	stretch f.
188	Denizcilik	borda yönünde	abreast zf.
189	Denizcilik	saat yönünde	with the sun zf.
190	Denizcilik	rüzgara yönünde	weatherboard zf.
191	Denizcilik	rüzgara yönünde	to windward zf.
192	Denizcilik	rüzgar yönünde	leeward zf.
193	Denizcilik	rüzgara yönünde	weather side zf.
194	Denizcilik	rüzgara yönünde	windward side zf.
195	Denizcilik	rüzgarın yönünde	leeward zf.
196	Denizcilik	rüzgar yönünde	up zf.
197	Denizcilik	rüzgarın tersi yönünde	off zf.
198	Denizcilik	rüzgarın karşıt yönünde	in the eye of the wind expr.
199	Denizcilik	rüzgar yönünde	into the wind expr.
Medical
200	Medikal	ani kalp durması yaşayan hasta için mavi kod verilmemesi yönünde doktor talimatı	no code i.
201	Medikal	saat ibresinin aksi yönünde dönüş	counterclockwise rotation i.
202	Medikal	saat ibresi yönünde dönüş	clockwise rotation i.
203	Medikal	sırt-karın yönünde	dorso-ventral s.
Anatomy
204	Anatomi	ayak yönünde bulunan	inferior s.
205	Anatomi	fibula yönünde uzanan	fibular s.
206	Anatomi	dirsek kemiği yönünde	ulnad zf.
207	Anatomi	vücudun orta hattı yönünde	medially zf.
Pathology
208	Patoloji	başın arkası yönünde	dorsocephalad zf.
Optics
209	Optik	polarize ışık düzlemini saat yönünde döndüren optik olarak aktif bir maddeyle ilgili	dextrorotatory s.
Geometry
210	Geometri	teğet yönünde olan	tangental s.
211	Geometri	teğet yönünde olan	tangential s.
212	Geometri	hem saat yönünde hem de tersi yönünde aynı sayıda köşe veya kenara sahip olan (iki düzgün çokgen köşesi veya kenarı) belirtilen açının karşısında bulunan (dik üçgen kenarı)	opposite s.
Physics
213	Fizik	saat yönünde dönüş	negative rotation i.
214	Fizik	ortam parçacıklarının dalga yayılımı yönünde kademeli hareket ettiği dalga	traveling wave i.
215	Fizik	(elektromanyetik dalga) yayılma yönünde hem elektrik hem manyetik alan vektör bileşenleri olan	hybrid s.
216	Fizik	(ışık dalgaları) belirli bir titreşim yönünde kısıtlı	polarised [uk] s.
217	Fizik	(ışık dalgaları) belirli bir titreşim yönünde kısıtlı	polarized [us] s.
Astronomy
218	Gökbilim	yıldızların günlük hareketi yönünde giden	preceding s.
Botanic
219	Botanik	yerçekimi yönünde dik açıyla büyüyen rizom, dal gibi kısımları olan (bitki)	diageotropic s.
220	Botanik	eksen yönünde olan	inward-developing s.
Forestry
221	Ormancılık	(kütükleri) kanal suyu ile akış yönünde ilerletmek	sluice f.
Fishery
222	Balıkçılık	olta sineğinin akıntı yönünde sürüklenmemesi için olta ipini yukarı çekerek olta kamışı ile olta sineği arasındaki gevşekliği gidermek	mend f.
Geography
223	Coğrafya	kanada'nın güney iç kesimlerinde yer alan ve doğu yönünde akan nehir	north saskatchewan river i.
224	Coğrafya	kuzeydoğu yönünde	northeastwardly i.
225	Coğrafya	doğu teksas'ta yer alan, güney ve güneydoğu yönünde sabine gölü'ne akan bir nehir	neches river i.
226	Coğrafya	yeni gine'nin batısında doğup kuzeybatı yönünde ilerleyerek pasifik okyanusu'na dökülen bir nehir	mamberamo i.
227	Coğrafya	kuzey yönünde olan	northerly s.
228	Coğrafya	yıldız-poyraz yönünde	north-northeast s.
229	Coğrafya	yıldız-poyraz yönünde	north-northeasterly s.
230	Coğrafya	yıldız-karayel yönünde	north-northwest s.
231	Coğrafya	yıldız-karayel yönünde	north-northwesterly s.
232	Coğrafya	kuzeybatı yönünde	northwesterly s.
233	Coğrafya	kuzeydoğu yönünde	northeast zf.
234	Coğrafya	yıldız-poyraz yönünde	north-northeast zf.
235	Coğrafya	yıldız-poyraz yönünde	north-northeasterly zf.
236	Coğrafya	yıldız-karayel yönünde	north-northwest zf.
237	Coğrafya	yıldız-karayel yönünde	north-northwesterly zf.
238	Coğrafya	karayel kerte yıldız yönünde	northwest by north zf.
239	Coğrafya	karayel kerte batı yönünde	northwest by west zf.
Meteorology
240	Meteoroloji	tropikal siklonun yönünde doğuya veya bir kutba doğru değişme	recurvature i.
Geology
241	Jeoloji	bir doğrunun grid kuzeyden saat yönünde olan açısal uzanımı	bearing i.
242	Jeoloji	akış yönünde	downstream s.
243	Jeoloji	dere boyu yönünde	downstream s.
244	Jeoloji	saat dönüşü yönünde	clockwise s.
245	Jeoloji	çevresindeki kaya tabakasının zıt yönünde ilerleyen	anaclinal s.
Sport
246	Spor	başlangıç noktasının ters yönünde hareket veya vuruş	backstroke i.
247	Spor	topu atan elin ters yönünde giden topun kıvrımlı seyri	hook i.
248	Spor	topu kıvrımlı şekilde elin ters yönünde atma	hook i.
249	Spor	topu atan elin ters yönünde kıvrımlı giden bir top	hook i.
250	Spor	topu atan elin ters yönünde giden topun seyri	hook i.
251	Spor	(kriket) topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak	pull f.
252	Spor	(kriket topunu) atış kolunun tersi yönünde kale kazıklarının üstünden atmak	bowl over the wicket f.
253	Spor	pota yönünde olan	downcourt s.
Baseball
254	Beysbol	topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak	pull f.
Chess
255	Satranç	vezir kanadının tersi yönünde bulunan, şahın satranç tahtasındaki başlangıç konumunun temsil ettiği taraf	kingside i.
Printery
256	Matbaa	kağıdın uzun tarafı yönünde döndürülen (makine)	long grain s.
257	Matbaa	kağıdın uzun tarafı yönünde döndürülen (makine)	long fold s.
Archaic
258	Eski Kullanım	alize rüzgarı yönünde	trade zf.