Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
vurarak
"vurarak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
vurarak
battering
i.
2
Genel
vurarak
batting
zf.
3
Genel
vurarak
strikingly
zf.
4
Genel
vurarak
beating
zf.
"vurarak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 211 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
vurarak iz bırakma
welting
i.
2
Genel
ayakları birbirine vurarak zıplama
entrechat
i.
3
Genel
rahatsız edici duyguları dışa vurarak onlardan kurtulma
catharsis
i.
4
Genel
deliklerden çıkan nesneleri bir çekiç yardımıyla vurarak puan kazanmaya dayalı oyun
whac-a-mole
i.
5
Genel
sırta vurarak coşkulu biçimde samimiyet gösterme
backslap
i.
6
Genel
sırta vurarak coşkulu biçimde samimiyet gösterme
backslapping
i.
7
Genel
kamçı, sopa, vb. ile tekrar tekrar vurarak uygulanan ceza
lacing
i.
8
Genel
ufak bir kazığa sopalarla vurarak oynanan bir çocuk oyunu
tip cheese
i.
9
Genel
hafifçe vurarak çıkarılan ses
tip-tap
i.
10
Genel
bir ayağın parmakları diğer ayağın topuğuna vurarak yapılan dans hareketi
toe-and-heel click
i.
11
Genel
balta ile vurarak yapılan şekilsiz kesik
hack
i.
12
Genel
(bilardo) topu başka topla vurarak deliğe sokma
combination shot
i.
13
Genel
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet
fly flap
i.
14
Genel
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet
fly-swat
i.
15
Genel
vurarak patlatılan bir madde içeren kurşun
percussion bullet
i.
16
Genel
vurarak yanan kibrit
percussion match
i.
17
Genel
vurarak öldürme
shoot-down
i.
18
Genel
vurarak öldürme
shooting-down
i.
19
Genel
vurarak kesmek
hack
f.
20
Genel
vurarak kabartmak (yastık vb'ni)
plump up
f.
21
Genel
topuğunu yere vurarak dansetmek
heel
f.
22
Genel
krikette hedefi vurarak oyun dışı etmek
stump
f.
23
Genel
krikette hedefi vurarak oyun dışı etmek
stump out
f.
24
Genel
sadece gereken yerlere boya vurarak bir şeyin görünümünü düzeltmek
touch something up
f.
25
Genel
vurarak öldürmek
shoot to kill
f.
26
Genel
vurarak öldürmek
shoot somebody dead
f.
27
Genel
vurarak pekiştirmek
ram
f.
28
Genel
silahla vurarak öldürmek
shoot to death
f.
29
Genel
silahla vurarak öldürmek
shoot
f.
30
Genel
hafifçe vurarak okşamak
pat
f.
31
Genel
birine vurarak karşılık vermek
hit back at someone
f.
32
Genel
metale vurarak arıları sakinleştirmek
tang bees
f.
33
Genel
kazığa vurarak idam etmek
empale
f.
34
Genel
silahla vurarak düşürmek
bag
f.
35
Genel
atı bir sağdan bir soldan sürekli vurarak dehlemek
bicycle [dialect]
f.
36
Genel
arka arkaya vurarak parçalamak
hack
f.
37
Genel
(kıyafetleri) küllü veya sabunlu suda taşa vurarak yıkamak
buck [dialect] [uk]
f.
38
Genel
(krikette) eğik sopa ile vurarak topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirerek oynamak
glance
f.
39
Genel
(kuşu) vurarak düşürmek
grass
f.
40
Genel
ayakla vurarak pataklamak
pad
f.
41
Genel
üst üste vurarak yapmak
peck
f.
42
Genel
sivri uçlu bir alet ile vurarak oluşturmak
peck
f.
43
Genel
art arda vurarak ilerletmek
pelt
f.
44
Genel
art arda vurarak ilerletmek
pelter
f.
45
Genel
rastgele vurarak saldırmak
potshot
f.
46
Genel
sürekli vurarak üretmek
pound
f.
47
Genel
vurarak yaralamak
cork [australia]
f.
48
Genel
(vurarak) indirmek
cork [australia]
f.
49
Genel
düz ve geniş bir aletle vurarak ilgi çekmek
flap
f.
50
Genel
kalem ile üst üste vurarak aşındırmak
scratch
f.
51
Genel
(vurarak) yok etmek
shoot
f.
52
Genel
(vurarak) ortadan kaldırmak
shoot
f.
53
Genel
vurarak harekete geçirmek
snap
f.
54
Genel
pat pat vurarak yağmak
beat
f.
55
Genel
(yangını) üzerine vurarak söndürmek
beat out
f.
56
Genel
(domuzu) boğazına bıçak vurarak öldürmek
stick
f.
57
Genel
vurarak morartmak
suggillate
f.
58
Genel
sertçe vurarak atmak
blast
f.
59
Genel
vurarak kesilmemiş
unhacked
s.
60
Genel
aşağıdan vurarak
underarm
zf.
61
Genel
dışa vurarak
expressively
zf.
62
Genel
açığa vurarak
through
zf.
63
Genel
dibe vurarak
down the tube
zf.
64
Genel
dibe vurarak
down the tubes
zf.
65
Genel
küt diye vurarak
wham
zf.
66
Genel
yüze vurarak
snapping
zf.
67
Genel
yüze vurarak
snappingly
zf.
68
Genel
-in dibine vurarak
in
ed.
Phrasals
69
Öbek Fiiller
başlangıç noktasındaki golf topuna vurarak hareket ettirmek
tee off
f.
70
Öbek Fiiller
çekiçle vurarak genişletmek
beat out
f.
71
Öbek Fiiller
kabartmayı plakadan vurarak çıkarmak
beat up
f.
72
Öbek Fiiller
vurarak zorlamak
knock off
f.
73
Öbek Fiiller
döverek/vurarak şekil vermek
beat out
f.
74
Öbek Fiiller
döverek/vurarak şekillendirmek
beat out
f.
75
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yere) çarparak/vurarak kırmak
break (something) on (something)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yere) çarparak/vurarak kırmak
break something on something
f.
77
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yere) vurarak kırmak
break (something) on (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yere) vurarak kırmak
break something on something
f.
79
Öbek Fiiller
vurarak sokup yerleştirmek
bung in
f.
80
Öbek Fiiller
vurarak sokup yerleştirmek
bung something in
f.
81
Öbek Fiiller
bir şeyi vurarak/döverek bir şeyi düzleştirmek
pound something out
f.
82
Öbek Fiiller
tekmeleyerek/ayağıyla vurarak bir şeyin dışına atmak
kick something out of something
f.
83
Öbek Fiiller
tekmeleyerek/ayağıyla vurarak bir şeyin dışına atmak
kick something out
f.
84
Öbek Fiiller
vurarak/çarparak yüzeyinde çukurlar/delikler açmak
pock something with something
f.
85
Öbek Fiiller
vurarak düşürmek
shoot down
f.
86
Öbek Fiiller
elle vurarak düzleştirmek
pat down
f.
87
Öbek Fiiller
hafifçe vurarak düzleştirmek/yatıştırmak
pat down
f.
88
Öbek Fiiller
pat pat vurarak düzeltmek/düzleştirmek
pat down
f.
89
Öbek Fiiller
bir şeyi elle hafifçe vurarak düzleştirmek/sıkıştırmak
pat something down
f.
90
Öbek Fiiller
bir şeye pat pat vurarak düzleştirmek
pat something down
f.
91
Öbek Fiiller
hafifçe vurarak düzleştirmek/sıkıştırmak/şekil vermek (elle veya düz bir aletle)
pat down
f.
92
Öbek Fiiller
pat pat vurarak düzleştirmek/şekillendirmek
pat down
f.
93
Öbek Fiiller
vurarak devirmek/kırmak/yıkmak
ram (something) down
f.
94
Öbek Fiiller
(bir şeye) vurarak ritim tutmak
drum on (something)
f.
95
Öbek Fiiller
bir şeye vurarak ritim tutmak/yapmak
drum on something
f.
96
Öbek Fiiller
hafifçe vurarak içinden çıkarmak
tap out
f.
97
Öbek Fiiller
hafif hafif vurarak dökmek
tap out
f.
98
Öbek Fiiller
pat pat vurarak silkmek/dökmek
tap out
f.
99
Öbek Fiiller
hafifçe vurarak içini boşaltmak
tap out
f.
100
Öbek Fiiller
hafif hafif vurarak boşaltmak
tap out
f.
101
Öbek Fiiller
pat pat vurarak içindekileri boşaltmak
tap out
f.
102
Öbek Fiiller
dövüş sporlarında mindere vurarak rakibine teslimiyetini göstermek
tap out
f.
103
Öbek Fiiller
dövüş sporlarında mindere vurarak pes ettiğini göstermek
tap out
f.
104
Öbek Fiiller
bir şeyi hafifçe vurarak temizlemek
tap something out
f.
105
Öbek Fiiller
bir şeye hafif hafif vurarak içini boşaltmak
tap something out
f.
106
Öbek Fiiller
pat pat vurarak içini temizlemek
tap something out
f.
107
Öbek Fiiller
bir yere vurarak ritmine eşlik etmek
tap something out
f.
108
Öbek Fiiller
vurarak ritim tutmak
tap something out
f.
109
Öbek Fiiller
arka arkaya vurarak bir şey oluşturmak
tap out
f.
110
Öbek Fiiller
arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek
tap out
f.
111
Öbek Fiiller
tellere vurarak/arşeyle çalmak
strum something on something
f.
112
Öbek Fiiller
bir şeye ayakla vurarak/tekmeleyerek etrafta dolaştırmak
kick about
f.
113
Öbek Fiiller
bir şeye vurarak/tekmeleyerek peşinde koşturmak
kick about
f.
114
Öbek Fiiller
bir şeye ayakla vurarak/tekmeleyerek etrafta yuvarlamak
kick about
f.
115
Öbek Fiiller
bir şevi ayakla vurarak/tekmeleyerek sağa sola atıp durmak
kick about
f.
116
Öbek Fiiller
sağa sola vurarak (birinden/bir şeyden/bir tuzaktan) kaçmak
thrash out of (someone or something)
f.
117
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye vurarak takmak
hammer something onto something
f.
118
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye vurarak takmak
hammer something on
f.
119
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
hammer something into something
f.
120
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
pound something into something
f.
121
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
hammer something in
f.
122
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
pound something in
f.
123
Öbek Fiiller
'-e vurarak/çakarak sokmak
hammer into
f.
124
Öbek Fiiller
vurarak çakmak
bash in
f.
125
Öbek Fiiller
vurarak göçüğü/eziği düzeltmek
bash out
f.
126
Öbek Fiiller
vurarak sağda solda/etrafta gezdirmek
bat around
f.
127
Öbek Fiiller
vurarak ezmek
beat down
f.
128
Öbek Fiiller
bir şeyi vurarak ezmek
beat something down
f.
129
Öbek Fiiller
çarparak/vurarak kırmak
break on
f.
130
Öbek Fiiller
iki şeyi birbirine vurarak ses çıkartmak
clap something together
f.
131
Öbek Fiiller
bir şeyleri birbirine vurarak şaklatmak
clap something together
f.
132
Öbek Fiiller
-e vurarak ritim tutmak
drum on
f.
133
Öbek Fiiller
vurarak/fırçalayarak/silerek temizlemek
dust up
f.
134
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden hafifçe vurarak gidermek/temizlemek
flick something off someone or something
f.
135
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden hafifçe vurarak gidermek/temizlemek
flick something off
f.
136
Öbek Fiiller
üstünden hafifçe vurarak gidermek/temizlemek
flick off
f.
137
Öbek Fiiller
'-e vurarak takmak
hammer onto
f.
138
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ayağıyla vurarak/tekmeleyerek bir şeyden sektirmek
kick against (someone or something)
f.
139
Öbek Fiiller
bir şeyi ayağıyla vurarak/tekmeleyerek (birinden/bir şeyden) sektirmek/(birine/bir şeye) atmak
kick at (someone or something)
f.
140
Öbek Fiiller
vurarak ezmek
pound away
f.
141
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) vurarak devam etmeye zorlamak
whip (someone or something) on
f.
Colloquial
142
Konuşma Dili
oyun salonlarında deliklerden çıkan nesneleri bir çekiç yardımıyla vurarak puan kazanmaya dayalı oyun
whack-a-mole
i.
143
Konuşma Dili
vurarak dökmek
knock out
f.
144
Konuşma Dili
vurarak parçalara ayırmak
pound up
f.
145
Konuşma Dili
(bir şeyle) vurarak/döverek kırmak
pound up
f.
146
Konuşma Dili
(bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak
pound up
f.
147
Konuşma Dili
vurarak parçalamak
pound up
f.
148
Konuşma Dili
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek kırmak
pound something up
f.
149
Konuşma Dili
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak
pound something up
f.
150
Konuşma Dili
bir şeyi vurarak parçalamak
pound something up
f.
151
Konuşma Dili
vurarak bayıltmak
iron out [australia]
f.
152
Konuşma Dili
vurarak veya döverek yaralamak
plaster
f.
Idioms
153
Deyim
sopayla vurarak cezalandırmak
give someone six of the best
f.
154
Deyim
sopayla vurarak cezalandırmak
six of the best
f.
155
Deyim
(birinin) yüzüne saldırarak/vurarak gözünü morartmak
give (someone or something) a black eye
f.
156
Deyim
kafasına vurarak bayıltmak
knock out
f.
157
Deyim
(birini) vurarak/havaya uçurarak öldürmek
blast (someone) to kingdom come
f.
158
Deyim
(birini) silahla vurarak öldürmek
blast (someone) to kingdom come
f.
159
Deyim
(birini/bir şeyi) son bir darbe daha vurarak başarısızlığa sürüklemek
drive the final nail in (someone's or something's) coffin
f.
160
Deyim
(birini/bir şeyi) son bir darbe daha vurarak başarısızlığa sürüklemek
put the final nail in (someone's or something's) coffin
f.
161
Deyim
'-e vurarak/çakarak sokmak
hammer into and pound into
f.
162
Deyim
(birini) sırtına vurarak tebrik etmek
slap (one) on the back
f.
163
Deyim
yumuşak karnına vurarak
underarm
zf.
164
Deyim
aşağıdan vurarak
underarm
expr.
Industry
165
Sanayi
tekstil ürünlerini sopayla vurarak temizleyen işçi
scutcher
i.
166
Sanayi
tekstil ürünlerini sopayla vurarak temizleyen işçi
scotcher
i.
Technical
167
Teknik
kalıp kullanarak madeni eşyaya çekiçle vurarak biçim verme
swaging
i.
168
Teknik
çekiçle vurarak metalleri şekillendirmek
swage
f.
169
Teknik
sopayla vurarak temizlemek
scutch
f.
170
Teknik
(dönen parlatma çarkını) taşa vurarak pürüzsüzleştirmek
boulder
f.
171
Teknik
(dönen parlatma çarkını) taşa vurarak pürüzsüzleştirmek
bowlder
f.
Computer
172
Bilgisayar
video oyunlarda rakibi kafa kısmından vurarak tek seferde öldürme
headshot
i.
Psychology
173
Psikoloji
rahatsız edici duyguları dışa vurarak onlardan kurtulma
katharsis
i.
Printing
174
Baskı Teknikleri
vurarak dizgileri düzeltmeye yarayan ahşap blok
planer
i.
Zoology
175
Zooloji
(at) ayağını karşı bacağa vurarak yürümek
cut
f.
Archaeology
176
Arkeoloji
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı
conchoid
i.
177
Arkeoloji
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı
bulb of percussion
i.
Military
178
Askeri
(vurarak) indirme
shootdown
i.
Hunting
179
Silah/Atıcılık
(ağaçtaki sincabı, kuşu) vurarak düşürmek
bark
f.
Sport
180
Spor
(bilardoda) ıstakayı neredeyse dik şekilde tutup beyaz topa vurarak beyaz topun başka bir top etrafında döndükten sonra hedef topa çarpması şeklinde yapılan atış
masse shot
i.
181
Spor
beyaz topun bir diğer topa vurarak deliğe girmesine yol açan faul vuruşu
in-off
i.
182
Spor
(özellikle ragbide) rakip oyuncunun bacağına vurarak faul yapmak
hack
f.
183
Spor
(futbol ve ragbide) başka bir oyuncunun bacağına vurarak faul yapmak
hack down
f.
184
Spor
(krikette) eğik sopa ile vurarak topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek
glance
f.
185
Spor
(krikette) eğik sopa ile vurarak topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek
glide
f.
186
Spor
(kroket) topu başka topla vurarak istenen yere yönlendirmek
drive
f.
187
Spor
(bilardoda ıstaka topunun vurduğu topu) vurarak ilerletmek
cut
f.
188
Spor
aşağıdan vurarak
underhand
zf.
189
Spor
topa kale direğinden sahanın dışına doğru vurarak
inside out
zf.
Basketball
190
Basketbol
rakibin koluna vurarak faul yapmak
hack
f.
Football
191
Futbol
başkasının elindeyken tek elle topa vurarak pas atma
handpass [australia/ireland]
i.
192
Futbol
topu vurarak kendi kale bölgesinden çıkarma
clearing
i.
193
Futbol
başkasının elindeyken tek elle topa vurarak pas atmak
handpass [australia] [ireland]
f.
Tennis
194
Tenis
yere doğru vurarak karşılanan servis
chop
i.
195
Tenis
yere doğru vurarak karşılanan servis
chop shot
i.
Baseball
196
Beysbol
kasten bunting vurarak koşucuya avantaj sağlamak
sacrifice
f.
197
Beysbol
kale koşucusunun topa yavaşça vurarak sayıya doğru ilerlemesini sağlamak
bunt
f.
Art
198
Sanat
balede bacağı diğer bacağa vurarak yapılan figür ile başlayıp arabesk figür ile biten sıçrama
tour jeté
i.
199
Sanat
balede bacağı diğer bacağa vurarak yapılan figür ile başlayıp arabesk figür ile biten sıçrama
jeté en tournant
i.
200
Sanat
balede bacağı diğer bacağa vurarak yapılan figür
battement
i.
201
Sanat
bir ayağın parmakları diğer ayağın topuğuna vurarak yapılan dans hareketi
heel-and-toe
i.
Music
202
Müzik
ayak uçlarını veya topuklarını vurarak oynanan bir çeşit dans
tapdance
i.
203
Müzik
(gitarda) sağ elle klavye üzerine hafifçe vurarak notaları çalma
finger tapping
i.
204
Müzik
bagetle davulun kasnağı ve derisine aynı anda vurarak çıkarılan keskin ses
rimshot
i.
205
Müzik
zıplayıp bacaklarını birbirine vurarak dans etmek
pigeonwing
f.
206
Müzik
tellere vurarak çalmak
strike
f.
207
Müzik
(telli çalgıda) yayın arka kısmıyla tellere vurarak
col legno
zf.
Printery
208
Matbaa
(kitap yapraklarını) çekiçle vurarak düzleştirmek
beat
f.
209
Matbaa
mürekkep toplarıyla vurarak (baskı yüzeyini) mürekkeplemek
beat
f.
Archaic
210
Eski Kullanım
hafifçe vurarak sevmek
cherish
f.
Slang
211
Argo
başına ve yüzüne vurarak fena halde dövme
pumpkin head
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of vurarak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy