bark - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bark

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bark" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 59 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bark i. havlama
bark f. havlamak
General
bark i. soyuntu
bark i. öksürük
bark i. kabuk
bark i. havhav
bark i. ağaç kabuğu
bark i. hav hav
bark i. barka
bark i. gemi
bark i. üç direkli yelkenli tekne
bark i. patlama
bark i. hafif patlama sesi
bark i. bağırma
bark i. ani ve gürültülü bir şekilde havlama
bark i. hayvanın ani ve gürültülü bir şekilde haykırması
bark i. kısa ve gürültülü ses
bark i. kaba emir
bark i. kaba cevap
bark i. ani ve gürültülü ses
bark i. kısa, keskin ve güçlü konuşma tonu
bark i. deri
bark i. cilt
bark f. kabuğunu soymak
bark f. bağırmak
bark f. tabaklamak
bark f. derisini sıyırmak
bark f. derisini yüzmek
bark f. afkurmak
bark f. soymak
bark f. öksürmek
bark f. sıyırmak
bark f. çığırtkanlık yapmak
bark f. patlamak
bark f. sepilemek
bark f. bağırıp çağırmak
bark f. emirler yağdırmak
bark f. havlar gibi ses çıkarmak
bark f. çığırtkan olarak çalışmak
bark f. kabukla örtmek
bark f. ani ve gürültülü ses çıkarmak
bark f. gümlemek
bark f. patlar gibi ses çıkarmak
bark f. kabukla çevrelemek
Colloquial
bark f. birden canını acıtmak
Technical
bark f. (deriyi) ağaç kabuğuyla tabaklamak
bark f. (kumaşı) ağaç kabuğuyla boyamak
Dyeing
bark i. koyu yeşilimsi bir kahverengi tonu
Marine
bark i. küçük tekne
bark i. kayık
Medical
bark f. (hastayı) bitki kabuğundan yapılan çayla tedavi etmek
Pharmaceutics
bark i. cinchona cinsi bitkilerin kurutulmuş kabuğu
Gastronomy
bark i. tablet çikolata
Botanic
bark i. ağaç kabuğu
bark i. meşe kabuğu
bark i. tıbbi veya endüstriyel amaçlarla kullanılan kabuk
Hunting
bark f. (ağaçtaki sincabı, kuşu) vurarak düşürmek
bark f. ağaç kabuğuna ateş ederek sincabı vurmak
Printery
bark i. kabuk

"bark" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bark bq (barque) kısalt.
bark bque (barque) kısalt.

"bark" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 250 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bark of the pine tree i. yalamuk
bark crack i. kabuk çatlağı
bark beetle i. kabuk böceği
china bark i. kınakına
nine-bark i. beyaz yapraklı gül
inner bark i. iç kabuk
willow bark i. söğüt kabuğu
dog bark i. köpek havlaması
dog bark i. köpek sesi
bark stove i. ağaç kabuğu yakılan soba
tapa bark i. dut ağacı kabuğu
tappa bark i. dut ağacı kabuğu
caribbee bark i. karayiplere özgü bir ağacın kınakına ağacı kabuğu yerine kullanılan kabuğu
cedar bark i. sedir ağacı kabuğu
birch bark i. huş kabuğundan yapılan kano
green bark i. yeşil ağaç kabuğu
bark at f. bağırmak
bark up the wrong tree f. yanlış kapı çalmak
bark up the wrong tree f. yanlış kapıyı çalmak
bark up the wrong tree f. yanlış kişiyi suçlamak
bark something out at someone f. bağırıp çağırmak
bark something to someone f. bağırıp çağırmak
bark something out to someone f. bağırarak söylemek
bark something to someone f. bağırarak söylemek
bark something at someone f. bağırıp çağırmak
bark something out at someone f. bağırarak söylemek
bark something out to someone f. bağırıp çağırmak
bark something at someone f. bağırarak söylemek
having bark s. kabuklu
without bark s. kabuksuz
Phrasals
bark at f. (köpek) (birine veya bir şeye) havlamak
bark at f. (köpek) (bir şeye) ürümek
bark at f. (birine) bağırmak
bark at f. (birine) bağırıp çağırmak
bark at (someone) f. (birine) bağırmak
bark at (someone) f. (birine) bağırıp çağırmak
bark at (someone) f. (birine) sert çıkmak
bark at (someone) f. (birine) kaba bir şekilde söylemek
bark at (someone) f. (birine) sert bir şekilde bağırmak
bark at someone or something f. birine/bir şeye havlamak
bark at someone or something f. birine/bir şeye ürümek
bark out at f. -e bağırarak söylemek
bark out at f. '-e bağırıp çağırmak
Phrases
even when dogs bark, the parade goes on expr. it ürür kervan yürür
Proverb
his bark is worse than his bite havlayan köpek ısırmaz
one's bark is worse than one's bite havlayan köpek ısırmaz
why keep a dog and bark yourself? (para verip tuttuğun) başka birisi varken sen niye yapasın?
all bark and no bite havlayan köpek ısırmaz
why keep a dog and bark yourself? maşa varken ateşi elinle tutmak niye?
the dogs bark, but the caravan goes on it ürür kervan yürür
bark is worse than one's bite havlayan köpek ısırmaz
one's bark is worse than one's bite havlayan köpek ısırmaz
don't bark if you can't bite bir şey yapamayacaksan boşuna çıkışma/efelenme
don't bark if you can't bite ısıramayacaksan havlama
one's bark is worse than bite havlayan köpek ısırmaz
your bark is worse than your bite havlayan köpek ısırmaz
your bark is worse than your bite ne varsa dilindedir
Colloquial
all bark and no bite expr. sadece kuru gürültü
Idioms
go between the bark and the tree f. (özellikle aile meselelerine) burnunu sokmak
go between the bark and the tree f. (özellikle aile meselelerine) müdahale etmek
go between the bark and the tree f. (özellikle aile meselelerine) karışmak
go between the bark and the tree f. etle tırnak arasına girmek (girilmez)
bark something out at someone f. bağırarak söylemek
bark something at someone f. bağırarak söylemek
bark something out to someone f. bağırarak söylemek
bark something to someone f. bağırarak söylemek
bark up the wrong tree f. yanlış kapıyı çalmak
bark up the wrong tree f. yanlış kapı çalmak
bark up the wrong tree f. yanlış taşın altına bakmak
bark at the moon f. boş yere boğazını ağrıtmak
bark at the moon f. boşuna ağzını yormak
bark at the moon f. boşuna çene yormak
bark at the moon f. boş yere karşı çıkmak
bark at the moon f. boşuna itiraz etmek
bark at the moon f. boşuna nefes tüketmek
take the bark off [us] f. kırbaçlamak
take the bark off [us] f. cezalandırmak
take the bark off [us] f. derisini soymak
take the bark off [us] f. derisini yüzmek
go between the bark and the tree f. birinin kişisel meselelerine gereğinden fazla burnunu sokmak
go between the bark and the tree f. karı koca arasına girmek
bark up the wrong tree f. yanlış kapıyı çalmak
bark up the wrong tree f. yanlış kapı çalmak
bark up the wrong tree f. yanlış yolda olmak
bark up the wrong tree f. boşa kürek çekmek
bark up the wrong tree f. boşa çaba harcamak
bark up the wrong tree f. yanlış iz sürmek
bark up the wrong tree f. yanlış iz üzerinde olmak
keep a dog and bark (oneself) f. parayla birini tutup işi kendi yapmak
keep a dog and bark (oneself) f. maşa varken ateşi eliyle tutmak
keep a dog and bark (oneself) f. paralı çalışanı varken işi kendi yapmak
keep a dog and bark (oneself) f. çalışanı varken bütün işi kendi yapmak
keep a dog and bark yourself f. parayla birini tutup işi kendin yapmak
keep a dog and bark yourself f. maşa varken ateşi elinle tutmak
keep a dog and bark yourself f. paralı çalışanın varken işi kendin yapmak
keep a dog and bark yourself f. çalışanın varken bütün işi kendin yapmak
close as the bark to the tree s. etle tırnak gibi
tight as the bark on a tree s. cimri
close as the bark to the tree s. etle tırnak kadar yakın
tight as the bark on a tree s. çok/aşırı tutumlu
close as the bark to the tree s. içtikleri su ayrı gitmeyen
tight as the bark on a tree s. varyemez
close as the bark to the tree s. çok yakın/samimi
tight as the bark on a tree s. pinti
close as the bark to the tree s. sıkı fıkı (dost/arkadaş)
tight as the bark on a tree s. cebinde akrep var
tight as the bark on a tree s. eli cebine/cüzdanına/kesesine gitmez
tight as the bark on a tree s. elini cebine atmaz
close as the bark to the tree s. etle tırnak kadar yakın
close as the bark to the tree s. etle tırnak gibi
close as the bark to the tree s. can ciğer kuzu sarması
close as the bark to the tree s. yediği içtiği ayrı gitmeyen
close as the bark to the tree s. sıkı fıkı
tight as the bark on a tree s. cimri
tight as the bark on a tree s. eli sıkı
tight as the bark on a tree s. pinti
tight as the bark on a tree s. bitli
tight as the bark on a tree s. varyemez
tight as the bark on a tree s. bitli
tight as the bark on a tree s. ekti
tight as the bark on a tree s. hasis
tight as the bark on a tree s. kısmık
tight as the bark on a tree s. kibritçi
tight as the bark on a tree s. mıhsıçtı
tight as the bark on a tree s. nekes
tight as the bark on a tree s. sıkı
somebody's/something's bark is worse than their/its bite expr. daha çok havlar ısırmaz
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale expr. denize düşen yılana sarılır
somebody/something has more bark than bite expr. daha çok havlar ısırmaz
dogs bark but the caravan goes on expr. it ürür kervan yürür
his bark is worse than his bite expr. ne varsa dilindedir
more bark than bite expr. kuru tehdit
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale expr. koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler
somebody's/something's bark is worse than their/its bite expr. umulduğu kadar kötü değil
somebody/something has more bark than bite expr. umulduğu kadar kötü değil
has more bark than bite expr. daha çok havlar ısırmaz
has more bark than bite expr. sanıldığı kadar kötü değil
his/her bark is worse than his/her bite expr. havlayan köpek ısırmaz
his/her bark is worse than his/her bite expr. ne varsa dilindedir
Speaking
their bark is worse than their bite expr. havlamaları ısırmalarından daha beterdir
Technical
bark gauge i. ağaç kabuğu kalınlığı ölçeri
bark gauge i. ağaç kabuğu kalınlığı ölçen alet
bark crack i. kabuk çatlağı
bark pit i. tabakahanede kabuk çukuru
Textile
bark cloth i. ağaç kabuğu kumaş
bark cloth i. keten gibi görünen pamuk veya suni ipek kumaş
bark cloth i. ağaç kabuğundan yapılan ince kumaş
bark cloth i. dut ağacı kabuğundan yapılan ince kumaş
Woodworking
bark mill i. ağaç kabuğu soyma makinesi
bark mill i. ağaç kabuğu öğütme değirmeni
bark spud i. ağaç kabuğu soyma bıçağı
peruvian bark i. kınakına kabuğu
cinchona bark i. kınakına kabuğu
china bark i. kınakına kabuğu
ordeal bark i. erythrophloeum guineense ağacının zehirli kabuğu
Marine
jackass bark i. üç direkli bir yelkenli gemi
jackass bark i. dört direkli bir yelkenli gemi
jackass bark i. üç veya daha fazla direkli bir yelkenli gemi
jackass bark i. sadece ön direği seren yelkenli olan üç direkli gemi
jackass bark i. dört direkli gemi
Pharmaceutics
cascarilla bark i. amber kabuğu bitkisinin kuvvet ilacı olarak kullanılan kabuğu
calisaya bark i. kinin elde edilen kınakına ağacı kabuğu
cinchona bark i. kınakına kabuğu
china bark i. kınakına kabuğu
Chemistry
eleuthera bark i. amber kabuğu bitkisinin kuvvet ilacı olarak kullanılan kabuğu
Zoology
arizona bark scorpion i. arizona'da yaşayan bir akrep türü
outer bark i. dış kabuk
Botanic
canella bark i. baharat ve tonik yapımında kullanılan tarçın benzeri aromaya sahip bir iç kabuk
cassia bark i. çintarçını kabuğu
cassia bark i. sinameki kabuğu
cassia-bark tree i. aromatik kabuklu çin ağacı
cassia-bark tree i. çin tarçını ağacı
red bark (cinchona succirubra) i. yüksek miktarda alkalit içeren bir tür kınakına ağacı ve bu ağacın kabuğu
lace-bark (lagetta iintearia) i. kurdele ağacı
toothache bark i. dişbudak ağacının dikenli kabuğu
dita bark i. hint şeytan ağacı
dita bark i. doğu asya ve filipinler'de yetişen, büyük köselemsi yaprakları ve küçük yeşil-beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç
cabbage bark i. kaba tüylü, nahoş kokulu, zehirli kabuklu ve sağlam odun veren ağaç
peruvian bark i. kınakına
peruvian bark i. kınakına ağacı
root bark i. kök kabuğu
cabbage bark i. müshil, kurt döken, uyuşturucu ilaçlarında kullanılan ağaç kabuğu
cabbage bark i. mushil, kurt dökücü ve narkotik amaçlı kullanılan kabuk ve tohumlar
cabbage bark i. pütürlü, hoş kokmayan,zehirli ve dayanıklı bir ağaç
quercitron bark i. sarı meşe
cabbage-bark tree i. kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç
cabbage bark i. kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç
angostura bark i. güney amerika'da yetişen angostura trifoliata ağacının ilaç, likör ve bitter yapımında kullanılan acı kabuğu
angustura bark i. güney amerika'da yetişen angostura trifoliata ağacının ilaç, likör ve bitter yapımında kullanılan acı kabuğu
cabbage bark (andira inermis) i. lahana ağacı
cabbage bark (andira inermis) i. kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç
cabbage-bark tree (andira inermis) i. lahana ağacı
cabbage-bark tree (andira inermis) i. kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç
cramp bark i. gilaburu
yellow-bark-oak (quercus velutina) i. kara meşe
jesuit's bark i. kınakına ağacı kabuğu
jesuits' bark i. kınakına ağacı kabuğu
chestnut-bark disease i. kestane kanseri
mallet bark i. avustralya'ya özgü, özellikle mazı tozu yönünden zengin çeşitli okaliptüs ağaçlarına verilen ad
bitter-bark i. güneydoğu abd'ye özgü bir süs ağacı
georgia bark i. güneydoğu abd'ye özgü bir süs ağacı
winter's bark family i. drimys ve pseudowintera cinslerinden olan tropikal çalıları ve ağaçları içeren bir bitki familyası
winter's bark i. tonik olarak kullanılan ve uyarıcı özelliklere sahip olan hoş aromalı bir ağaç kabuğu
winter's bark i. güney amerika'ya özgü ıhlamur ağacınınkine benzer açık renkli bir oduna ve hoş kokulu kabuğa sahip bir ağaç
winter's bark tree i. güney amerika'ya özgü ıhlamur ağacınınkine benzer açık renkli bir oduna ve hoş kokulu kabuğa sahip bir ağaç
whitewood bark i. kanella
mancona bark i. batı afrika'ya özgü baklagiller familyasına mensup bir ağacın yerliler tarafından hem zehir hem de tıbbi olarak kullanılan kabuğu
sassy bark i. batı afrika'ya özgü baklagiller familyasına mensup bir ağacın yerliler tarafından hem zehir hem de tıbbi olarak kullanılan kabuğu
smooth bark kauri i. avustralya kaurisi
smooth bark kauri i. yumuşak kabuklu kauri
quillaia bark i. sabun ağacı kabuğu
soap bark i. sabun ağacı kabuğu
soap bark tree i. sabun ağacı
bitter-bark i. abd'ye özgü, kabuğu ateş düşürücü özellikte olan bir süs çalısı veya küçük ağaç
georgia bark i. abd'ye özgü, kabuğu ateş düşürücü özellikte olan bir süs çalısı veya küçük ağaç
holy bark i. müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu
chittam bark i. müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu
chittem bark i. müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu
chittim bark i. barut ağacı kabuğu
cartagena bark i. kırmızı kınakına kabuğu
cinnamon bark i. saygon tarçını kabuğu
cabbage bark i. kabuğu zehirli olan kötü kokulu bir ağaç
pereira bark i. zakkumgillere ait bir brezilya ağacı
pereira bark i. pereira ağacının tıbbi amaçla kullanılan kabuğu
Agriculture
rootstock bark i. anaç kabuğu
bark beetle i. kabuk böceği
bark grafting i. kabuk aşısı
bark grafting i. kabuk altı aşılama
bark-ringing i. bilezik alma
bark bed i. ağaç kabuğu yakılan soba
bark-ringing i. ağaç gövdesi veya dalının dış halkasının çıkarılması
Forestry
bark tree i. kınakına ağacı
calabrian pine bark i. kızılçam kabuğu
yellow bark i. değerli bir peru ağacı kabuğu
calisaya bark i. değerli bir peru ağacı kabuğu
Military
blue bark i. birinci dereceden akrabalarının ölmesi nedeniyle seyahat eden abd ordusu veya savunma bakanlığı çalışanı
blue bark i. abd ordusunun ölen mensuplarının bakmakla yükümlü oldukları kişilere refakat eden kimse
blue bark i. ölen abd ordusu mensubunun kişisel eşyalarının gönderilmesi
Printery
bark choppers i. kabuk yongalayıcılar
bark peeling machines i. kabuk soyma makineleri
bark boiler i. kabuk yakma kazanı
Entomology
elm bark beetle (scolytus multistriatus) i. küçük karaağaç kabuk böceği
elm bark beetle (hylurgopinus rufipes) i. yerli karaağaç kabuk böceği
bark louse i. ağaç kabuğu biti
bark-louse i. ağaç kabuğu biti
spruce bark beetle i. ladin böceği
spruce bark beetle i. ladin ağaçlarının kabuklarında delikler açarak kambiyumla beslenen küçük bir böcek
Modern Slang
all bark (all bark and no bite) expr. havlayan köpek ısırmaz
all bark (all bark and no bite) expr. sadece kuru gürültü
Star Wars
bark mite i. gemi maytı