inside out - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

inside out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"inside out" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
General
inside out s. içi dışına dönmüş
inside out s. tersyüz
inside out zf. içi dışına çıkarak
inside out zf. içi dışına çıkacak şekilde
inside out zf. tümüyle
inside out zf. köklü yeniden yapılanmayı içeren bir kargaşa içinde
Sport
inside out zf. topa kale direğinden sahanın dışına doğru vurarak

"inside out" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

İngilizce Türkçe
General
turn inside out f. tersine çevirmek
turn inside out f. ters çevirmek
turn inside out f. içini dışına çıkarmak
turn inside out f. içini dışına çevirmek
turn inside out f. tersyüz etmek
scoop out the inside of the eggplant f. patlıcan oymak
turn inside out for washing and ironing f. yıkamak ve ütülemek için (giysilerin) tersini çevirmek
wear inside out f. ters giymek
inside-out s. içi dışına çıkmış
Phrases
inside and out expr. baştan sona
from the inside out expr. içten dışa doğru
from the inside out expr. İçten başlayıp dışa doğru
from the inside out expr. i̇çten başlayıp dışa doğru
Colloquial
know inside out f. bilmek
know inside out f. çok iyi bilmek
know inside out f. çok iyi tanımak
know inside out f. içini dışını bilmek
Idioms
turn something inside out f. altını üstüne getirmek
know something inside out f. bir şeyi a'dan z'ye bilmek
turn some place inside out f. bir yeri didik didik aramak
know something inside out f. çok iyi bilmek
know something inside out f. içini dışını bilmek
turn some place inside out f. (bir şeyi ararken) bir yerin altını üstüne getirmek
know (someone or something) inside out f. (birini/bir şeyi) çok iyi bilmek/tanımak
know (someone or something) inside out f. (birinin/bir şeyin) içini dışını bilmek
know (someone or something) inside out f. (birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek/tanımak
know (someone or something) inside out f. (biri/bir şey) hakkında her şeyi/neredeyse her şeyi bilmek
know (someone or something) inside out f. (biri/bir şey) hakkında her şeyi/neredeyse her şeyi sular seller gibi bilmek
know (someone or something) inside out f. (birini/bir şeyi) avucunun içi gibi bilmek
know (someone or something) inside out f. (birinin/bir şeyin) ciğerinin içini bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyi) çok iyi bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyin) içini dışını bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyi) a'dan z'ye bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyi) sular seller gibi bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyi) avucunun içi gibi bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyi) ezbere bilmek
know (something) inside and out f. (bir şeyi) zehir gibi bilmek
know somebody/something inside out f. birini/bir şeyi su gibi bilmek
know somebody/something inside out f. birini/bir şeyi çok iyi bilmek/tanımak
know somebody/something inside out f. birinin/bir şeyin içini dışını bilmek
know somebody/something inside out f. birinin/bir şeyin her şeyini bilmek
Speaking
your shirt's inside out expr. gömleğini ters giymişsin
your shirt's inside out expr. gömleği ters giymişsin
Biochemistry
inside-out flow i. içten dışa akış