stark - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

stark

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"stark" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç

İngilizce Türkçe
General
stark s. sert
stark s. boş
stark s. kati
stark s. şiddetli
stark s. ıssız
stark s. çıplak
stark s. kesin
stark s. fırtınalı
stark s. saf
stark s. katı
stark s. gerçekleri hiç yumuşatmayan (anlatım)
stark s. suratsız
stark s. süssüz
stark s. sade
stark s. katıksız
stark s. çok sade (üslup)
stark s. yalın
stark s. iç açıcı olmayan
stark s. karamsar
stark s. güçlü
stark s. gürbüz
stark s. dinç
stark s. zinde
stark s. yapılı
stark s. kuvvetli
stark s. kontrast tasarımlı
stark s. kontrast bir hava katan
stark s. zıt bir görünüm yaratan
stark s. zıt şekilde tasarlanan
stark s. (ölü gibi) kaskatı kesilmiş
stark s. kütük gibi sert
stark zf. tam
stark zf. büsbütün
stark zf. tamamen
stark zf. sırf
stark zf. cesurca
stark zf. dayanıklı bir şekilde
stark zf. zinde bir şekilde
stark zf. hareketlilikle
stark zf. şiddetle
stark zf. kuvvetlice
Gastronomy
stark s. (likör) alkollü
stark s. (likör) alkol içeren
stark s. (likör) sarhoş eden
stark s. (likör) etkili
stark s. (likör) kafa yapan
Geography
stark i. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
stark i. new hampshire eyaletinde yerleşim yeri
stark i. new york eyaletinde yerleşim yeri
stark i. kansas eyaletinde şehir
Music
stark s. forte
stark s. (müzik yönergesi olarak) kuvvetli
stark zf. forteye yükselerek
stark zf. daha kuvvetli bir şekilde

"stark" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

İngilizce Türkçe
General
stark raving mad i. kudurmuş
stark crazy i. zırdeli
stark raving mad i. delirmiş
stark madness i. zırdelilik
stark mad i. zırdeli
stark raving mad i. zırdeli
stand in stark contrast to f. -e tam bir tezat teşkil etmek
stark-naked s. anadan üryan
stark-naked s. anadan doğma
stark-naked s. çırılçıplak
Colloquial
a stark contrast i. katı bir karşıtlık
a stark contrast i. koyu karşıtlık
a stark contrast i. uzlaşmaz karşıtlık
(stark) raving bonkers s. keçileri kaçırmış
(stark) raving bonkers s. deli divane
(stark) raving bonkers s. zırdeli
(stark) raving bonkers s. kafayı üşütmüş
(stark) raving bonkers s. çılgına dönmüş
(stark) raving bonkers s. kafayı yemiş
in stark contrast expr. taban tabana zıt
Idioms
(stark) raving bonkers i. zırdeli
(stark) raving bonkers i. delibozuk
(stark) raving bonkers i. uçuk (deli)
(stark) raving bonkers i. kuduruk
(stark) raving bonkers i. kafayı yemiş
(stark) raving bonkers i. kafayı sıyırmış
(stark) raving bonkers i. tımarhanelik
(stark) raving bonkers i. kaçık
(stark) raving bonkers i. divane
(stark) raving bonkers i. zıvanasız
stark reality i. çıplak gerçek
put/throw something into (sharp/stark) relief f. iyice belirginleştirmek
be stark raving mad f. tamamen çıldırmak
be stark staring mad f. tamamen çıldırmak
be stark raving mad f. tamamen delirmek
be stark staring mad f. tamamen delirmek
stand in stark conflict with f. -e tam bir tezat teşkil etmek
stark naked s. anadan doğma
stark naked s. anadan üryan
stark naked s. dımdızlak
stark naked s. çırçıplak
stark naked s. çırılçıplak
stark raving mad s. kontrolden çıkmış
stark naked s. şallak mallak
in stark contrast to something expr. bir şeyle taban tabana zıt bir şekilde
the stark truth expr. çıplak gerçek
stark raving mad expr. zırdeli
Physics
stark effect i. stark etkisi
stark effect i. ışık kaynağının güçlü bir elektrostatik alana maruz kalması halinde spektrum çizgilerinde gelişen ayrılma
Chemistry
dean and stark method i. dean ve stark yöntemi
Geography
stark city i. missouri eyaletinde yerleşim yeri
stark county i. ohio eyaletinde bölge
Slang
stark naked s. anadan doğma
stark naked s. anadan doğma çıplak
stark naked s. anadan üryan
stark naked s. çırılçıplak
stark naked s. dal taşak
British Slang
stark bollock naked expr. çırılçıplak
Star Wars
stark commercial combine i. stark ticari birleşimi
stark forests i. hiddetli ormanlar