Geçmiş

speaking

"speaking" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	speaking i.	tekellüm
2	Genel	speaking i.	konuşma
3	Genel	speaking i.	söyleme
4	Genel	speaking s.	canlı
5	Genel	speaking s.	etkileyici
6	Genel	speaking s.	dokunaklı
7	Genel	speaking s.	akıcı
8	Genel	speaking s.	berrak
9	Genel	speaking s.	konuşan
10	Genel	speaking ünl.	olarak konuşmak gerekirse

"speaking" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 235 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	public speaking i.	kamuya yönelik konuşma
2	Genel	scientifically speaking i.	bilimsel olarak konuşmak gerekirse
3	Genel	way of speaking i.	söyleyiş
4	Genel	generally speaking i.	genel anlamda
5	Genel	speaking speed i.	konuşma hızı
6	Genel	english speaking countries i.	ingilizce konuşan ülkeler
7	Genel	french-speaking west i.	fransızca konuşulan batı
8	Genel	speaking skill i.	konuşma becerisi
9	Genel	time of speaking i.	konuşma zamanı
10	Genel	time of speaking i.	konuşma anı
11	Genel	arabic-speaking countries i.	arapça konuşulan ülkeler
12	Genel	loosely speaking i.	detaya girmeden konuşma
13	Genel	loosely speaking i.	geniş anlamda konuşma
14	Genel	listening and speaking i.	dinleme ve konuşma
15	Genel	style of speaking i.	konuşma üslubu
16	Genel	style of speaking i.	konuşma biçimi
17	Genel	manner of speaking i.	konuşma üslubu
18	Genel	manner of speaking i.	konuşma biçimi
19	Genel	selective speaking i.	seçici konuşma
20	Genel	evil speaking i.	başkaları hakkında kötü konuşma
21	Genel	a speaking acquaintance i.	selamdan öteye geçmeyen tanışıklık
22	Genel	a speaking acquaintance i.	tanışıklığı olma
23	Genel	home-speaking i.	doğrudan, etkili ve ikna edici konuşma
24	Genel	plain speaking i.	açık konuşma
25	Genel	public speaking i.	topluluk önünde konuşma
26	Genel	public speaking i.	hatiplik
27	Genel	public speaking i.	retorik
28	Genel	public speaking i.	etkili konuşma sanatı
29	Genel	be on speaking terms with f.	biriyle selamlaşıp konuşmak
30	Genel	not to be on speaking terms f.	küsüşmek
31	Genel	stop speaking f.	susmak
32	Genel	be on speaking terms f.	konuşmak
33	Genel	excel at public speaking f.	topluluk/insanların/kalabalık önünde hitabeti/konuşma yapmakta iyi/olmak
34	Genel	be good at public speaking f.	topluluk/insanların/kalabalık önünde hitabeti/konuşma yapmakta iyi/olmak
35	Genel	be not on speaking terms f.	biriyle küs olmak
36	Genel	be not on speaking terms f.	biriyle dargın olmak
37	Genel	to never stop speaking highly of something/someone f.	anlata anlata bitirememek
38	Genel	can't help speaking highly of something/someone all the time f.	anlata anlata bitirememek
39	Genel	be on speaking terms f.	birbirini az tanımak
40	Genel	be on speaking terms f.	merhaba-merhaba düzeyinde olmak
41	Genel	french-speaking s.	fransızca konuşan
42	Genel	evil-speaking s.	kötüleyen
43	Genel	french-speaking s.	fransızca konuşulan
44	Genel	portuguese speaking s.	portekizce konuşan
45	Genel	non-turkish speaking s.	türkçe konuşmayan
46	Genel	non-turkish speaking s.	türkçe konuşamayan
47	Genel	russian-speaking s.	rusça konuşan
48	Genel	russian-speaking s.	rusça konuşulan
49	Genel	english-speaking s.	ingilizce konuşabilen
50	Genel	english-speaking s.	ingilizce bilen
51	Genel	kannada-speaking s.	kannada dilini konuşabilen
52	Genel	japanese-speaking s.	japonca konuşan
53	Genel	japanese-speaking s.	japonca bilen
54	Genel	livonian-speaking s.	livonyaca konuşabilen
55	Genel	plain-speaking s.	açık konuşan
56	Genel	plain-speaking s.	dobra konuşan
57	Genel	plain-speaking s.	içten
58	Genel	plain-speaking s.	samimi
59	Genel	german-speaking s.	almanca konuşan
60	Genel	italian-speaking s.	italyanca konuşabilen
61	Genel	oscan-speaking s.	oscan dilini konuşabilen
62	Genel	siouan-speaking s.	siyu dilini bilen
63	Genel	siouan-speaking s.	siyu dilini konuşan
64	Genel	siouan-speaking s.	siyu dilinde iletişim kuran
65	Genel	slow-speaking s.	yavaş konuşan
66	Genel	anatomically speaking zf.	anatomik olarak konuşursak
67	Genel	in a manner of speaking zf.	sözgelişi
68	Genel	in a manner of speaking zf.	bir anlamda
69	Genel	broadly speaking zf.	genellikle
70	Genel	strictly speaking zf.	açıkçası
71	Genel	in a manner of speaking zf.	bir manada
72	Genel	in a manner of speaking zf.	sözün gelişi
73	Genel	broadly speaking zf.	kabaca
74	Genel	strictly speaking zf.	kurallara bakılırsa
75	Genel	broadly speaking zf.	yaklaşık
76	Genel	frankly speaking zf.	açıkçası
77	Genel	strictly speaking zf.	gerçekte
78	Genel	properly speaking zf.	gerçekte
79	Genel	properly speaking zf.	aslında
80	Genel	strictly speaking zf.	aslında
81	Genel	speaking of which zf.	tesadüfen
82	Genel	speaking of which zf.	bu arada
83	Genel	concretely speaking zf.	fiziksel anlamda konuşursak
84	Genel	frankly speaking zf.	doğrusu
85	Genel	strictly speaking zf.	doğrusu
86	Genel	speaking of ed.	demişken
87	Genel	speaking of ed.	tam sözederken
88	Genel	speaking of ed.	bahsederken
Phrases
89	İfadeler	speaking as someone expr.	yapmış/yaşamış biri olarak
90	İfadeler	speaking as someone expr.	bu konudaki deneyimlerine/tecrübelerine göre
91	İfadeler	frankly speaking expr.	açık söylemek gerekirse
92	İfadeler	strictly speaking expr.	aslını söylemek gerekirse
93	İfadeler	properly speaking expr.	aslını söylemek gerekirse
94	İfadeler	speaking of expr.	bundan hazır söz etmişken
95	İfadeler	speaking for myself expr.	bence
96	İfadeler	speaking candidly expr.	doğruyu söylemek gerekirse
97	İfadeler	strictly speaking expr.	doğrusunu söylemek gerekirse
98	İfadeler	speaking quite candidly expr.	dürüstçe söylemek gerekirse
99	İfadeler	speaking candidly expr.	dürüstçe söylemek gerekirse
100	İfadeler	frankly speaking expr.	dürüst olmak gerekirse
101	İfadeler	speaking of expr.	demişken
102	İfadeler	speaking quite candidly expr.	dürüstçe söylemem gerekirse
103	İfadeler	speaking candidly expr.	dürüstçe söylemem gerekirse
104	İfadeler	speaking quite candidly expr.	doğruyu söylemek gerekirse
105	İfadeler	speaking of expr.	hazır bahsetmişken
106	İfadeler	speaking of expr.	gelince
107	İfadeler	speaking of expr.	konusu açılmışken
108	İfadeler	speaking of expr.	lafı gelmişken
109	İfadeler	speaking of expr.	lafı açılmışken
110	İfadeler	roughly speaking expr.	kabaca söylemek gerekirse
111	İfadeler	speaking of expr.	sözü gelmişken
112	İfadeler	speaking of expr.	söz bundan açılmışken
113	İfadeler	in a manner of speaking expr.	tabiri caizse
114	İfadeler	commercially speaking expr.	ticari anlamda
115	İfadeler	speaking of expr.	-e gelince
116	İfadeler	speaking of expr.	-den bahsetmişken
117	İfadeler	speaking of which expr.	yeri gelmişken
118	İfadeler	in a manner of speaking expr.	yerinde söylemek gerekirse
Colloquial
119	Konuşma Dili	figuratively speaking zf.	mecazen
120	Konuşma Dili	strictly speaking expr.	aslına bakarsan
121	Konuşma Dili	speaking of this expr.	bundan söz etmişken
122	Konuşma Dili	strictly speaking expr.	doğrusunu istersen
123	Konuşma Dili	in a matter of speaking expr.	deyim yerindeyse
124	Konuşma Dili	speaking of which expr.	hazır lafı açılmışken
125	Konuşma Dili	speaking for myself expr.	kendi adıma
126	Konuşma Dili	with whom am I speaking? expr.	kimle görüşüyorum?
127	Konuşma Dili	whom am I speaking to? expr.	kimle görüşüyorum?
128	Konuşma Dili	whom am I speaking with? expr.	kiminle görüşüyorum?
129	Konuşma Dili	in a manner of speaking expr.	öyle de denebilir
130	Konuşma Dili	whom am I speaking with? expr.	kimle görüşüyorum?
131	Konuşma Dili	figuratively speaking expr.	mecazen söylersek
132	Konuşma Dili	to whom am I speaking? expr.	kiminle görüşüyorum?
133	Konuşma Dili	speaking for myself expr.	kendim için konuşursam
134	Konuşma Dili	to whom am I speaking? expr.	kimle görüşüyorum?
135	Konuşma Dili	with whom am I speaking? expr.	kiminle görüşüyorum?
136	Konuşma Dili	whom am I speaking to? expr.	kiminle görüşüyorum?
137	Konuşma Dili	speaking for myself expr.	kendim için konuşacak olursam
138	Konuşma Dili	speaking for oneself expr.	kendi için konuşacak olursa
139	Konuşma Dili	speaking for oneself expr.	birine göre
140	Konuşma Dili	speaking for oneself expr.	kendi adına
141	Konuşma Dili	speaking of (something) expr.	(bir şey) demişken
142	Konuşma Dili	speaking of (something) expr.	(bir şeyden) konu açılmışken
143	Konuşma Dili	speaking of (something) expr.	(bir şeyden) bahsetmişken
144	Konuşma Dili	speaking of (something) expr.	(bir şeyle) ilgili olarak
145	Konuşma Dili	speaking of (something) expr.	(bir şey) konusunda
Idioms
146	Deyim	be not on speaking terms (with someone) f.	birine dargın/küskün olmak
147	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(biriyle) tanış olmak
148	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(biriyle) merhaba-merhaba düzeyinde olmak
149	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(birini) az tanımak
150	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak
151	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(biriyle) barışmak
152	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(biriyle) tekrar konuşmaya başlamak
153	Deyim	be on speaking terms (with somebody) f.	(biriyle) muhabbeti olmak
154	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	ikili oynamak
155	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	iki tarafı da idare etmek
156	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	iki tarafı birden idare etmek
157	Deyim	speaking quite frankly expr.	dürüst olmak gerekirse
158	Deyim	on speaking terms expr.	(biriyle) selamlaşıp konuşan
159	Deyim	on speaking terms expr.	(birbiriyle) tanış
160	Deyim	on speaking terms expr.	merhaba-merhaba düzeyinde
161	Deyim	on speaking terms expr.	(birbirini) az tanıyan
162	Deyim	on speaking terms expr.	barışmış
163	Deyim	relatively speaking expr.	nispeten
164	Deyim	relatively speaking expr.	ortalama olarak
165	Deyim	relatively speaking expr.	görece
166	Deyim	relatively speaking expr.	diğerlerine nazaran
Speaking
167	Konuşma	roughly speaking i.	aşağı yukarı
168	Konuşma	frankly speaking expr.	açıkcası
169	Konuşma	they aren't on speaking terms expr.	araları açık
170	Konuşma	frankly speaking expr.	açık konuşmak gerekirse
171	Konuşma	speaking of which expr.	aklıma gelmişken
172	Konuşma	personally speaking expr.	bana kalırsa
173	Konuşma	I wouldn't be speaking to you if I had another choice expr.	başka seçeneğim olsa sizinle konuşmazdım
174	Konuşma	personally speaking expr.	kişisel konuşuyorum
175	Konuşma	speaking of which expr.	laf arasında
176	Konuşma	why have you stopped speaking? expr.	neden sustun?
177	Konuşma	you have no idea who you are speaking with expr.	kiminle konuştuğunun farkında değilsin
178	Konuşma	who am I speaking with? expr.	kiminle konuşuyorum?
179	Konuşma	who am I speaking with? expr.	kiminle görüşüyorum?
180	Konuşma	personally speaking expr.	kanımca
181	Konuşma	speaking of expr.	konu açılmışken
182	Konuşma	concretely speaking expr.	somut olarak konuşursak
183	Konuşma	we were speaking of you expr.	sizden bahsediyorduk
184	Konuşma	I'm speaking from experience expr.	tecrübe konuşuyor burada
185	Konuşma	technically speaking expr.	teknik olarak konuşmak gerekirse
186	Konuşma	technically speaking expr.	teknik olarak konuşursak
Trade/Economic
187	Ticaret/Ekonomi	public speaking i.	kamuya yönelik konuşma
Politics
188	Siyasal	public speaking i.	halka hitap etme
189	Siyasal	english-speaking countries i.	ingilizcenin konuşulduğu ülkeler
190	Siyasal	english-speaking countries i.	ingilizce konuşulan ülkeler
191	Siyasal	speaking ban i.	konuşma yasağı
192	Siyasal	the cooperation council of turkish speaking states i.	türk dili konuşan ülkeler işbirliği konseyi
193	Siyasal	cooperation council of turkic speaking states-turkic council i.	türk devletleri teşkilatı
Institutes
194	Kurum/Kuruluş	the parliamentary assembly of turkish-speaking countries i.	türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi
195	Kurum/Kuruluş	parliamentary assembly of turkic speaking countries i.	türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi (turkpa)
Technical
196	Teknik	speaking plant approach i.	konuşan bitki yaklaşımı
197	Teknik	speaking plant i.	konuşan bitki
198	Teknik	speaking tube i.	kumanda borusu
Computer
199	Bilgisayar	resume speaking expr.	konuşmayı sürdür
200	Bilgisayar	pause speaking expr.	konuşmayı duraklat
201	Bilgisayar	stop speaking expr.	konuşmayı durdur
202	Bilgisayar	stop speaking expr.	konuşmayı bitir
203	Bilgisayar	stop speaking expr.	seslendirmeyi durdur
Construction
204	İnşaat	speaking funnel i.	konuşma borusu
205	İnşaat	speaking tube i.	konuşma borusu
Aeronautic
206	Havacılık	this is the captain speaking i.	kaptanınız konuşuyor
Marine
207	Denizcilik	speaking pipe i.	kumanda borusu
208	Denizcilik	speaking tube i.	kumanda borusu
209	Denizcilik	speaking pipe i.	mükaleme borusu
210	Denizcilik	speaking tube i.	mükaleme borusu
Psychology
211	Psikoloji	speaking in tongues i.	hayali konuşma
212	Psikoloji	speaking in tongues i.	olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etme
213	Psikoloji	speaking in tongues i.	tam anlamıyla anlaşılamayan konuşma
Social Sciences
214	Sosyal Bilimler	bantu-speaking s.	bantuca konuşan
215	Sosyal Bilimler	bantu-speaking s.	bantuca konuşan halka ait
216	Sosyal Bilimler	bantu-speaking s.	bantuca konuşan halka dair
Education
217	Eğitim	advanced speaking class i.	ileri seviye konuşma sınıfı
218	Eğitim	speaking skill i.	konuşma beceresi
Linguistics
219	Dilbilim	teaching speaking i.	konuşma öğretimi
220	Dilbilim	speaking test i.	konuşma sınavı
221	Dilbilim	ethnography of speaking i.	konuşma kullanım bilgisi
222	Dilbilim	turkic-speaking s.	türk dillerini konuşabilen
223	Dilbilim	icelandic-speaking s.	izlandaca konuşabilen
224	Dilbilim	gaelic-speaking s.	galce konuşabilen
225	Dilbilim	samoyedic-speaking s.	samoyed dilini konuşabilen
226	Dilbilim	finno-ugric-speaking s.	fin-ugor dili konuşan
227	Dilbilim	flemish-speaking s.	flamanca konuşan
228	Dilbilim	flemish-speaking s.	flamanca konuşabilen
229	Dilbilim	flemish-speaking s.	flamanca bilen
230	Dilbilim	flemish-speaking s.	flamanca iletişim kurabilen
231	Dilbilim	semitic-speaking s.	sami dili konuşan
Music
232	Müzik	choral speaking i.	şiir dinletisi
233	Müzik	choral speaking i.	koro dinletisi
234	Müzik	choral speaking i.	toplu okuma
Modern Slang
235	Modern Argo	am I speaking chinese? expr.	ben çince mi konuşuyorum? (biri söylediklerini anlamadığında şaka yollu sorulan bir soru)