occupied - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

occupied

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"occupied" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 20 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
occupied s. meşgul
General
occupied s. dolu
occupied s. meşgul
occupied s. meskun
occupied s. kafası bir şeyle meşgul olan
occupied s. tutulan
occupied s. doldurulmuş
occupied s. kullanılan
occupied s. ikamet eden
occupied s. oturan
occupied s. kiracısı bulunan
occupied s. dikkat çeken
occupied s. aklı meşgul eden
occupied s. enerji alan
occupied s. teknik olarak yayınlanmış
occupied s. rezerve
occupied s. rezerve edilmiş
occupied s. (birine) ayrılmış
occupied s. tutulmuş
Military
occupied s. işgal edilmiş

"occupied" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

İngilizce Türkçe
General
occupied zone i. işgal edilen/edilmiş alan
occupied area i. işgal alanı
be occupied in doing f. uğraşmak
be occupied with f. bağlanmak
be occupied f. bağlanmak
be occupied with doing f. uğraşmak
be occupied with doing f. meşgul olmak
keep occupied f. meşgul etmek
keep occupied f. meşgul tutmak
be deeply occupied with f. derdine düşmek
be occupied f. işgal edilmek
be occupied f. meşgul/dolu olmak
occupied in s. ile meşgul
owner occupied s. oturduğu yer kendisinin olan
owner-occupied s. sahibi tarafından kullanılan
owner-occupied s. içinde sahibinin yaşadığı
owner-occupied s. sahibince işgal edilen
Speaking
I'm occupied expr. işim var
Trade/Economic
owner-occupied property i. sahibince kullanılan mülk
Politics
occupied palestinian territories i. işgal altındaki filistin toprakları
occupied territories i. işgal altındaki topraklar
israeli-occupied palestinian territories i. israil işgali altındaki filistin toprakları
israeli-occupied territories i. israil işgali altındaki filistin toprakları
occupied state i. işgal edilmiş devlet
occupied state i. i̇şgal altındaki devlet
it may be that, by violence and ruse, all the fortresses of your beloved fatherland may be captured, all its shipyards occupied, all its armies dispersed and every part of the country invaded. i. cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir
Industry
stowage plan occupied and empty locations i. stoklama planı dolu ve boş yerler
Technical
occupied beds i. dolu yataklar
occupied space i. iskan edilen mahal
occupied zone i. iskan edilen zon
occupied volume i. işgal edilen hacim
occupied volume i. kapladığı/kaplana/işgal edilen hacim
Telecom
occupied bandwidth i. kullanılan bant genişliği
occupied traffic channel i. meşgul trafik kanalı
Construction
occupied zone i. iskan edilen zon
occupied space i. iskan edilen mahal
Railway
occupied track i. dolu hat
occupied track i. meşgul hat
Chemistry
homo (highest occupied molecular orbital) kısalt. en yüksek dolu moleküler orbital
Military
occupied territory i. işgal edilmiş topraklar
occupied space i. malzeme konmuş depolama sahası
occupied net storage space i. malzeme konmuş depolama sahası
enemy-occupied s. düşman işgali altında
enemy-occupied s. düşman kuvvetlerince işgal edilmiş