koşu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

koşu



"koşu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
koşu run i.
koşu running i.
koşu race i.
General
koşu trotting i.
koşu jogging i.
koşu footrace i.
koşu race i.
koşu dash i.
koşu ren [obsolete] i.
koşu course [obsolete] i.
koşu pheese i.
koşu succussation i.
Sport
koşu run i.
koşu running i.
koşu race i.
koşu point i.

"koşu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 187 sonuç

Türkçe İngilizce
General
koşu atı trotting horse i.
hafif koşu jogging i.
koşu arkadaşı running mate i.
koşu atı trotter i.
engelli koşu obstacle race i.
engelli koşu hurdle race i.
koşu alanı the turf i.
rahat koşu lope i.
engelli (koşu/yarış) hurdle race i.
koşu alanı hippodrome i.
koşu yolu racetrack i.
engelli koşu atı jumper i.
koşu atı racehorse i.
alçak engelli 200 metrelik koşu low hurdles i.
yüksek engelli 110 metre koşu high hurdles i.
koşu oyunu running game i.
koşu ayakkabısı running shoe i.
koşu pisti runway i.
koşu yolu racecourse i.
engelli koşu steeplechase i.
engelli koşu handicap i.
yavaş tempo koşu jog-trot i.
koşu ayakkabısı running shoes i.
koşu bandı treadmill i.
yerinde koşu run in place i.
yerinde koşu jog in place i.
koşu yarışı foot-race i.
koşu yarışı footrace i.
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan koşu run in place i.
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan yürüyüş jog in place i.
kısa mesafeli koşu dash i.
koşu yıldızı track star i.
yavaş koşu jogging i.
tempolu ve yavaş koşu jogging i.
bisikletli koşu yarışı cyclocross i.
koşu sahası running field i.
koşu yolu running path i.
ağır ve tempolu koşu jogging i.
askeri personelin koşu ya da yürüyüş esnasında söylediği şarkı cadence i.
askeri personelin koşu ya da yürüyüş esnasında söylediği şarkı cadency i.
koşu bandı railway power i.
hızlı koşu winder i.
atı incelemek için hafif koşu yaptırmak breeze i.
rahat koşu lop [rare] i.
sıçrayış öncesi kısa koşu feese i.
tepelik bölgelerde koşu yapan kimse fellwalker [uk] i.
tepelik bölgelerde koşu yapan kimse fell-walking [uk] i.
koşu parkuru oval i.
eski dönemlerde kadınların elbise astarı kazanmak için yaptığı bir koşu yarışı smock race i.
artan mesafelerde depar gerektiren koşu suicide i.
bir koşu gitmek whip off f.
engelli koşu yapmak hurdle f.
bir koşu gitmek whip over f.
bir koşu gitmek nip f.
koşu ya da yürüyüş hızını belirlemek pace f.
bir koşu gitmek whip round f.
bir koşu gitmek whip around f.
bir koşu gitmek whip across f.
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yürümek jog in place f.
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde koşmak run in place f.
koşu bandında koşmak run on a treadmill f.
koşu bandı üzerinde koşmak run on a treadmill f.
bir koşu (bakkala) gitmek run up to the store f.
bir koşu gidip gelmek nip f.
(koşu yarışı) başlangıç işareti verilmeden yarışa başlamak gun f.
(at) koşu sırasında ön ayakları yanlara sallamak dish f.
koşu eğitimli running s.
bir koşu at a run zf.
bir koşu on the double zf.
bir koşu quickly zf.
bir koşu like a flash zf.
bir koşu in a flash zf.
bir koşu in no time zf.
koşu anlamını veren bir son ek -drome snk.
Phrasals
bir koşu gitmek nip off f.
bir şeyi bir koşu (birine/bir şeye) götürmek run down to (someone or something) f.
bir koşu (bir yere/şeye) gitmek run down to (something) f.
bir koşu birine bir şeye gitmek/gelmek run down to someone or something f.
bir koşu gitmek run down to f.
(koşu yarışında) yaklaşarak arayı kapatmak gain upon f.
Idioms
(krikette) iyi bir koşu yapmak mark a point f.
(yarışma/koşu vb) denemek/yarışmak make a run at f.
yerinde koşu yapmak run in place f.
krikette topu altı koşu kazandıracak kadar uzağa vurmak hit/knock something for six f.
bir koşu like sixty zf.
Technical
koşu yolu runway i.
(antik yunan'da) koşu yarışı platformu stadium i.
Computer
koşu ayakkabısı running shoes i.
Textile
koşu atleti/fanilası running vest i.
koşu taytı running tights i.
koşu giysisi jogging suit i.
koşu pantolonu jogpants i.
koşu eşofmanı jogpants i.
Aeronautic
mevcut kalkış koşu mesafesi take-off run available i.
Zoology
(at) koşu eğitimi olan running s.
Breeding
koşu atı yemi race horse feed i.
bütün koşu türlerinde yetenekli (at) thoroughpaced s.
bütün koşu türlerinde yetenekli (at) thorough-paced s.
yürüyüş, koşu ve eşkin gidişte eğitimli (at) three-gaited [usa] s.
amerikan koşu atı ırkına ait hambletonian s.
History
koşu parkuru cursus i.
Military
engelli koşu parkuru obstacle course i.
koşu için gerçek çalışma kılavuzu guidance accuracy study for sprint i.
(asker) yavaş koşu double time i.
Sport
krikette koşu notch i.
2 yaşındaki atların yarıştığı engelli koşu nursery i.
krikette 100 koşu puanı ton i.
koşu bandı treadmill test i.
koşu/yarış parkurunun virajlı kısmı turn i.
(koşu, yüzme, paten ) 200 metrelik bir yarış two-twenty i.
düz koşu flat racing i.
engelli koşu steeplechase i.
engelli koşu national hunt racing i.
engelli koşu jump racing i.
kayaklı koşu ile tüfekli atışın bir araya getirildiği kış sporu biathlon i.
koşu arkadaşı running partner i.
koşu yolu racing track i.
koşu yeri course i.
koşu yolu racetrack i.
koşu parkuru running track i.
koşu yolu race track i.
koşu alanı race track i.
koşu arkadaşı running mate i.
koşu pisti running track i.
koşu atı racehorse i.
koşu ritmi running rhythm i.
koşu parkuru racecourse i.
koşu parkuru jogging track i.
koşu antrenmanı roadwork i.
şehirde binaların ya da objelerin aralarında yapılan koşu parkour running i.
süratli koşu trot i.
tempolu koşu jogging i.
tartan koşu pisti tartan track i.
topsuz koşu yapan oyuncu dummy runner i.
tartan koşu pisti tartan track surface i.
uzun mesafe koşu long-distance run i.
uzun mesafe koşu marathon i.
üç farklı yarışmadan oluşan müsabaka (genellikle koşu, yüzme ve bisiklet) triathlon i.
uzun mesafe koşu long-distance race i.
yüz metre koşu 100 meter dash i.
yüz metre koşu 100 m i.
kaleden kaleye koşu (beyzbol/softbol) rundown i.
beyzbolda koşucunun koşu esnasında topu yakalamış olan savunma oyuncusuna yakalanması/savunma oyuncusu tarafından önünün kesilmesi rundown i.
(koşu veya yüzme yarışmasında) sporcunun dışına çıkmaması gereken şerit lane i.
(koşu veya yüzme yarışmasında) atletin içinde kalması gereken kulvar lane i.
her yıl üç yaşındaki koşu atları arasında yapılan yarış hambletonian i.
hızlı koşu wind sprint i.
kolay koşu blue run i.
oyuncunun kendi kalesine doğru uzun koşu bomb i.
(kriket) topu saha sınırı dışına çıkaran bir atışla yapılan dört veya altı koşu boundary i.
(atletizm) koşu parkurunun bitiş çizgisine doğru giden düz kısmı home straight i.
(kriket) vurucunun vuramadığı toptan sayı kazanan koşu bye i.
(at yarışı) ingiltere'de her yıl düzenlenen bir engelli koşu grand national i.
(krikette) kaçan topun geri gelmesi (kaçan topun üzerinden gerçekleşen) koşu overthrow i.
koşu yarışı run i.
(rakipten top aldıktan sonra gerçekleştirilen) koşu runback i.
koşu mesafesi runback i.
koşu yüzeyinin durumu running i.
bir yandan hafif tempoda koşu yaparken, bir yandan da çevredeki çöpleri toplama plogging i.
yarış pisti veya koşu parkurunun çevrelediği alan infield i.
açık koşu pisti cinders i.
sırasıyla koşu, bisiklet sürme ve koşu ayaklarından oluşan bir uzun mesafe yarışı duathlon i.
uzun mesafe kır koşu yarışı cross country i.
uzun mesafe kır koşu yarışı cross-country i.
(özellikle ingiltere'nin kuzeybatısında) tepelik bölgelerde koşu yapan kimse fell runner i.
koşu parkuru paceway [australia] i.
parkur sporuna artistik öğeler eklenmesiyle oluşan bir koşu çeşidi free running i.
parkur sporuna artistik öğeler eklenmesiyle oluşan bir koşu çeşidi free-running i.
direkt koşu point i.
(kıvrımlı kulvarda gerçekleşen koşularda) eşit koşu mesafesi düzenlemesi staggered start i.
serbest koşu sporu yapmak parkour f.
orta mesafe (koşu, yarış) middle-distance s.
koşu pistinin iç tarafında olan inside s.
koşu pistinin iç tarafına doğru giden inside s.
koşu başlangıcından sonra geçilen flying s.
Football
çapraz koşu diagonal run i.
diyagonal koşu diagonal run i.
amerikan futbolunda koşu reverse i.
koşu oyunu reverse i.
koşu ağırlıklı bir tür futbol hücumu ground i.
Baseball
beysbolda vurucunun vuruş ve koşu yapmadığı oyun no-no i.
bir kaleden diğerine gerçekleştirilen koşu pickle i.
hücum oyuncusunun koşu yapmak için dokunması gereken dört yerden ikincisi second i.
(beysbolda takım arkadaşlarına koşu hakkı kazandıran) vuruş yapmak bat in (one or more runs) f.
Wagering
atın daha düşük hızdaki sınıfa girmesini önleyen, yarış dışı kaydedilmiş koşu hızı bar i.
Mythology
(yunan mitolojisinde) koşu yarışında onu geçebilenle evlenmeyi kabul eden bir avcı kadın atalanta i.
Star Wars
koşu-sınıfı kurtarma gemisi sprint-class rescue craft i.