|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
kendini tutmak |
refrain f.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
kendini kaybetmek |
lose oneself f.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
kendini bilmez |
impertinent s.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
kişinin kendini kadın ve erkeğin dinamik akışkan bir karışımı olarak hissetmesi |
gender-fluid s.
|
|
General |
|
5 |
Genel |
sadece kendini düşünmeme |
selflessness i.
|
|
6 |
Genel |
kendini koruma |
self protection i.
|
|
7 |
Genel |
kendi kendini şımartma |
self indulgence i.
|
|
8 |
Genel |
kendi kendini değerlendirme |
self assessment i.
|
|
9 |
Genel |
kendini yok eden program |
self destructing program i.
|
|
10 |
Genel |
kendi kendini ifade etme |
self relation i.
|
|
11 |
Genel |
kendi kendini aldatma |
self deception i.
|
|
12 |
Genel |
kendini tutma |
self discipline i.
|
|
13 |
Genel |
kendini bir yükümlülükten kurtarma (bir bahaneyle) |
evasion i.
|
|
14 |
Genel |
bir alışkanlıktan kendini yoksun kılma |
abstinence i.
|
|
15 |
Genel |
kendi kendini kınama |
self condemnation i.
|
|
16 |
Genel |
kendi kendini suçlama |
self accusation i.
|
|
|
17 |
Genel |
kendini kontrol edebilirlik |
assuredness i.
|
|
18 |
Genel |
kendini tutma |
constraint i.
|
|
19 |
Genel |
kendini eğlenceye verme |
wantoning i.
|
|
20 |
Genel |
kendini (bir şeye) kaptırma |
abandon i.
|
|
21 |
Genel |
kendini tümleyen kod |
self complementing code i.
|
|
22 |
Genel |
kendi kendini tayin etme |
self appointment i.
|
|
23 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
boastfulness i.
|
|
24 |
Genel |
kendini beğenme |
conceit i.
|
|
25 |
Genel |
kendi kendini aldatma |
self deceit i.
|
|
26 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
assurance i.
|
|
27 |
Genel |
kendini beğenme |
self worship i.
|
|
28 |
Genel |
kendini metheden |
blowhard i.
|
|
29 |
Genel |
kendini yüksek görme |
self importance i.
|
|
30 |
Genel |
kendini öven tip |
scaramouch i.
|
|
31 |
Genel |
kendini ifade etme |
self expression i.
|
|
32 |
Genel |
kendini tek bir amaca verme |
singleness of purpose i.
|
|
33 |
Genel |
kendini alçaltma |
self abasement i.
|
|
34 |
Genel |
kendi kendini yönetme |
self direction i.
|
|
35 |
Genel |
kendini beğenmiş |
jackanapeses i.
|
|
36 |
Genel |
kendini bir şey zanneden kimse |
smart aleck i.
|
|
|
37 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
smugness i.
|
|
38 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
vanity i.
|
|
39 |
Genel |
kendi kendini temizleme |
self grooming i.
|
|
40 |
Genel |
kendini tutma (yeme içme konusunda) |
abstinence from i.
|
|
41 |
Genel |
kendi kendini düzeltme |
self betterment i.
|
|
42 |
Genel |
kendi kendini geliştirme |
self improvement i.
|
|
43 |
Genel |
kendini manastıra adamış kimse |
oblate i.
|
|
44 |
Genel |
görevi nedeniyle kendini birşey sanan memur |
panjandrum i.
|
|
45 |
Genel |
kendi kendini doğrulayan |
self verification i.
|
|
46 |
Genel |
kendi kendini savunma |
self assertion i.
|
|
47 |
Genel |
kendini adamış kimse |
votary i.
|
|
48 |
Genel |
kendini verme |
absorption i.
|
|
49 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
pretentiousness i.
|
|
50 |
Genel |
kendini öven kimse |
braggart i.
|
|
51 |
Genel |
kendini gülünç duruma düşüren |
exhibitioner i.
|
|
52 |
Genel |
kendini düşünmeme |
selflessness i.
|
|
53 |
Genel |
kendini beğenme |
arrogance i.
|
|
54 |
Genel |
aşırı derecede kendini beğenmişlik |
vainglory i.
|
|
55 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
pride i.
|
|
56 |
Genel |
kendini haklı çıkarma |
self justification i.
|
|
57 |
Genel |
(kendini) kırbaçlayan kişi |
disciplinant i.
|
|
58 |
Genel |
kendini beğenme |
self complacency i.
|
|
59 |
Genel |
kendini rahat hisseden (bir yerde) |
at home in i.
|
|
60 |
Genel |
kendini cezalandırma |
self punishment i.
|
|
61 |
Genel |
kendini bir şey sanan |
smart al·eck i.
|
|
62 |
Genel |
kendini beğenme |
self esteem i.
|
|
63 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
arrogance i.
|
|
64 |
Genel |
kendi kendini geliştirme |
selfimprovement i.
|
|
65 |
Genel |
kendi kendini idare etme |
self government i.
|
|
66 |
Genel |
özellikle yeme içme konusunda kendini tutma |
abstemiousness i.
|
|
67 |
Genel |
kendini yüceltme/övme |
self praise i.
|
|
68 |
Genel |
kendini geçindirme |
subsistence i.
|
|
69 |
Genel |
kendini başka türlü tanıtma |
personation i.
|
|
70 |
Genel |
kendini küçük düşürme |
self mortification i.
|
|
71 |
Genel |
kendini kafdağında görme |
pomposity i.
|
|
72 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
egotrip i.
|
|
73 |
Genel |
kendini tutma |
aplomb i.
|
|
74 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self realization i.
|
|
75 |
Genel |
kendini koruma |
self preservation i.
|
|
76 |
Genel |
kendini örgütleme |
self organization i.
|
|
|
77 |
Genel |
kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme |
slump i.
|
|
78 |
Genel |
kendi kendini tozlama |
self pollination i.
|
|
79 |
Genel |
kendi kendini yetiştirmiş adam |
self made man i.
|
|
80 |
Genel |
kendi kendini tatmin |
masturbation i.
|
|
81 |
Genel |
kendini alıştırma |
adjustment i.
|
|
82 |
Genel |
korkulan durumlarda belirli hareketler yaparak kendini korumaya yönelik davranışlar |
warding i.
|
|
83 |
Genel |
kendi kendini iyileştirme |
self betterment i.
|
|
84 |
Genel |
kendini tutamama |
incontinency i.
|
|
85 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
priggishness i.
|
|
86 |
Genel |
kendini beğenme |
superiority i.
|
|
87 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
conceit i.
|
|
88 |
Genel |
kendini beğenmiş |
jackanapes i.
|
|
89 |
Genel |
kendini algılama |
self perception i.
|
|
90 |
Genel |
kendini bırakan |
yielder i.
|
|
91 |
Genel |
kendini kurban eden kimse |
sacrificer i.
|
|
92 |
Genel |
kendini tutma |
restraint i.
|
|
93 |
Genel |
kendini beğenmiş |
whippersnapper i.
|
|
94 |
Genel |
kendini kontrol etme |
self control i.
|
|
95 |
Genel |
kendini güvenceye alma |
self assurance i.
|
|
96 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
haughtiness i.
|
|
97 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
complacence i.
|
|
98 |
Genel |
kendi kendini telkin etme |
autosuggestion i.
|
|
99 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
pomposity i.
|
|
100 |
Genel |
kendi kendini suçlama |
self incrimination i.
|
|
101 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
inflation i.
|
|
102 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
complacency i.
|
|
103 |
Genel |
kendini tutma (özellikle yeme içme konusunda) |
abstemiousness i.
|
|
104 |
Genel |
kendini bırakma |
abandon i.
|
|
105 |
Genel |
kendini beğenmiş |
conceit i.
|
|
106 |
Genel |
kendini beğenmiş memur |
bumble i.
|
|
107 |
Genel |
kendi kendini yetiştirme |
self education i.
|
|
108 |
Genel |
kendini toparlama (hasta/yorgun) |
rally i.
|
|
109 |
Genel |
kendini beğenmiş |
bighead i.
|
|
110 |
Genel |
kişinin kendini hayvan sanması |
zoanthropy i.
|
|
111 |
Genel |
kendi kendini şekillendirme |
autoshaping i.
|
|
112 |
Genel |
kendini toparlama (hasta/yorgun kişi) |
rally i.
|
|
113 |
Genel |
yalandan kendini hasta gösteren |
malingerer i.
|
|
114 |
Genel |
kendini bir şey sanan tip |
squirt i.
|
|
115 |
Genel |
yüksek ücretler ödeyip yeni inançlar edinen ve kendini iyi hisseden kimse |
metropagan i.
|
|
116 |
Genel |
kendi kendini iyileştirme |
self healing i.
|
|
117 |
Genel |
kendini rezil etme |
self abasement i.
|
|
118 |
Genel |
kendini beğeniş |
narcism i.
|
|
119 |
Genel |
kendini dinine adamış yahudi |
nazirite i.
|
|
120 |
Genel |
kendini beğenen |
narcist i.
|
|
121 |
Genel |
kendini dinine adamış yahudi |
nazarite i.
|
|
122 |
Genel |
kendini tutamama |
incontinence i.
|
|
123 |
Genel |
kendini tanıma |
self knowledge i.
|
|
124 |
Genel |
kendini koruma iç güdüsü |
biophilia i.
|
|
125 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
priggery i.
|
|
126 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
priggism i.
|
|
127 |
Genel |
kendini bir şey sanma |
pomposity i.
|
|
128 |
Genel |
kendini adamışlık |
committedness i.
|
|
129 |
Genel |
kendini zorla kabul ettirme |
ingratiation i.
|
|
130 |
Genel |
kendini kontrol edememe |
nonrestraint i.
|
|
131 |
Genel |
kendini adamış olan kadın |
votaress i.
|
|
132 |
Genel |
kendini adamış (kadın) |
votaress i.
|
|
133 |
Genel |
kendini adayan (kadın) |
votaress i.
|
|
134 |
Genel |
(dini nedenlerle ceza olarak) kendini kırbaçlayan |
flagellant i.
|
|
135 |
Genel |
kendini öldürme kastı olmadan intihara teşebbüs |
parasuicide i.
|
|
136 |
Genel |
kendini verme |
devotion i.
|
|
137 |
Genel |
kendini idrak etme |
self identification i.
|
|
138 |
Genel |
kendini kimliklendirme |
self identification i.
|
|
139 |
Genel |
kendini değiştirme |
changing oneself i.
|
|
140 |
Genel |
kendini bırakmışlık |
laisser-aller i.
|
|
141 |
Genel |
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan |
jack-in-office i.
|
|
142 |
Genel |
kendini ifade etme |
self-expression i.
|
|
143 |
Genel |
kendini değersiz hissetme |
self-depreciation i.
|
|
144 |
Genel |
kendini bulma |
self-discovery i.
|
|
145 |
Genel |
kendi kendini iyileştirme |
self-betterment i.
|
|
146 |
Genel |
kendini anlama |
self-understanding i.
|
|
147 |
Genel |
kendini ayarlama |
self-control i.
|
|
148 |
Genel |
kendi kendini onaylama |
self-approbation i.
|
|
149 |
Genel |
kendi kendini hipnoz etme |
self-hypnosis i.
|
|
150 |
Genel |
kendi kendini yok etme |
self-destruction i.
|
|
151 |
Genel |
ergenlikte kendini kabul |
self-acceptance in adolescence i.
|
|
152 |
Genel |
kendini aşmışlık |
self-transcendence i.
|
|
153 |
Genel |
bireyin kendi kendini geliştirmesi |
self-guided improvement i.
|
|
154 |
Genel |
kendini geliştirme |
self-development i.
|
|
155 |
Genel |
kendi kendini denetleme |
self-assessment i.
|
|
156 |
Genel |
kendini tutma |
self-denial i.
|
|
157 |
Genel |
kendi kendini yenileme |
self-perpetuation i.
|
|
158 |
Genel |
kendi kendini gerçekleştirme |
self-fulfillment i.
|
|
159 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self-fulfillment i.
|
|
160 |
Genel |
kendini tutma |
self-restraint i.
|
|
161 |
Genel |
kendini motive eden şeyleri gözden geçirme |
soul-searching i.
|
|
162 |
Genel |
kendi kendini organize etme |
self-organization i.
|
|
163 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self-realization i.
|
|
164 |
Genel |
kendi kendini yönetme |
self-governance i.
|
|
165 |
Genel |
kendini açma |
self-revelation i.
|
|
166 |
Genel |
kendini geçindirme |
self-support i.
|
|
167 |
Genel |
kendini kontrol etme |
self-control i.
|
|
168 |
Genel |
kendini algılama |
self-concept i.
|
|
169 |
Genel |
kendini aldatma |
self-deception i.
|
|
170 |
Genel |
kendi kendini suçlama |
self-accusation i.
|
|
171 |
Genel |
kendi kendini telkin |
self-suggestion i.
|
|
172 |
Genel |
kendi kendini düzenleyen |
self-regulation i.
|
|
173 |
Genel |
kendini değiştirme |
self-change i.
|
|
174 |
Genel |
kendi kendini tayin etme |
self-appointment i.
|
|
175 |
Genel |
kendini baltalama |
self-destruction i.
|
|
176 |
Genel |
kendi kendini onaylama |
self-authentication i.
|
|
177 |
Genel |
kendini adama |
self-commitment i.
|
|
178 |
Genel |
kendi kendini düzeltme |
self-betterment i.
|
|
179 |
Genel |
kendini sevme |
self-love i.
|
|
180 |
Genel |
kendini inkar etme |
self-denial i.
|
|
181 |
Genel |
kendi kendini yönlendirebilme |
self-leadership i.
|
|
182 |
Genel |
kendi kendini değerlendirme |
self-assessment i.
|
|
183 |
Genel |
kendini zavallı hissetme |
self-pity i.
|
|
184 |
Genel |
kendini engelleme |
self-handicapping i.
|
|
185 |
Genel |
kişinin kendi kendini itham etmesi |
self-indictment i.
|
|
186 |
Genel |
kendi kendini memnun etme |
self-satisfaction i.
|
|
187 |
Genel |
kendini kabul |
self-acceptance i.
|
|
188 |
Genel |
kendini tutma |
self-control i.
|
|
189 |
Genel |
kendini kabul etme |
self-acceptance i.
|
|
190 |
Genel |
kendi kendini analiz etme |
self-analysis i.
|
|
191 |
Genel |
kendi kendini cezalandırma |
self-accusation i.
|
|
192 |
Genel |
kendi kendini övme |
self-approbation i.
|
|
193 |
Genel |
kendini suçlama |
self-reproach i.
|
|
194 |
Genel |
kendini beğenme |
self-worth i.
|
|
195 |
Genel |
kişinin kendini tanıması |
self-image i.
|
|
196 |
Genel |
kendi kendini beğenme |
self-admiration i.
|
|
197 |
Genel |
kendini ifşa etme |
self-revelation i.
|
|
198 |
Genel |
kendi kendini uyaran |
self-stimulation i.
|
|
199 |
Genel |
kendini bilme |
self-consciousness i.
|
|
200 |
Genel |
kendi kendini geliştirme |
self-advancement i.
|
|
201 |
Genel |
kendini geliştirme |
self-improvement i.
|
|
202 |
Genel |
kendini meşgul etme |
self-absorption i.
|
|
203 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self-realizing i.
|
|
204 |
Genel |
kendi kendini seçme |
self-selection i.
|
|
205 |
Genel |
kendi kendini inceleme |
self-examination i.
|
|
206 |
Genel |
kendini koruma |
self-preservation i.
|
|
207 |
Genel |
kendi kendini kontrol |
self-test i.
|
|
208 |
Genel |
kendi kendini tozlama |
self-pollination i.
|
|
209 |
Genel |
kendini birşey sanan kişi |
bighead i.
|
|
210 |
Genel |
kendini yüceltme |
egotism i.
|
|
211 |
Genel |
kendini sıkma |
effort i.
|
|
212 |
Genel |
kendi kendini yok etme |
self destruct i.
|
|
213 |
Genel |
kişinin kendini adadığı ilişki |
committed relationship i.
|
|
214 |
Genel |
kendini öldürme |
suicide i.
|
|
215 |
Genel |
kendi kendini yok etme |
autodestruction i.
|
|
216 |
Genel |
kendi kendini yetiştirmiş insan |
self made man i.
|
|
217 |
Genel |
kendini ... olarak tanıtma |
representation of oneself as i.
|
|
218 |
Genel |
kendini olarak tanıtma |
representation of oneself as i.
|
|
219 |
Genel |
kendini sorgulama |
self-questioning i.
|
|
220 |
Genel |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşma |
bloviation i.
|
|
221 |
Genel |
kendi kendini sakatlama |
deliberate injury to one's own body i.
|
|
222 |
Genel |
kendi kendini sakatlama |
self mutilation i.
|
|
223 |
Genel |
gülmekten kendini alamayan kimse |
hypergelast i.
|
|
224 |
Genel |
kendini suçlama |
self-recrimination i.
|
|
225 |
Genel |
kendini inkar |
self-negation i.
|
|
226 |
Genel |
sahneye çıkmadan önce kendini kötü hissetme |
stage struck i.
|
|
227 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
self-conceit i.
|
|
228 |
Genel |
kendini birşey sanan kişi |
big head i.
|
|
229 |
Genel |
kendini beğenmiş |
big head i.
|
|
230 |
Genel |
kişinin kendini acındırması |
dramatising oneself i.
|
|
231 |
Genel |
kişinin kendini acındırması |
self dramatization i.
|
|
232 |
Genel |
kişinin kendini acındırması |
dramatizing oneself i.
|
|
233 |
Genel |
kişinin kendini acındırması |
self dramatisation i.
|
|
234 |
Genel |
kendini beğenme |
self-love i.
|
|
235 |
Genel |
kendini aşağılama |
self-abuse i.
|
|
236 |
Genel |
kendi kendini geliştirme |
self-improvement i.
|
|
237 |
Genel |
kendini ifade etme kabiliyeti |
ability of self-expression i.
|
|
238 |
Genel |
kendini ifade etme becerisi |
ability of self-expression i.
|
|
239 |
Genel |
kendini ifade etme becerisi |
self-expression skill i.
|
|
240 |
Genel |
kendini ifade etme kabiliyeti |
self-expression skill i.
|
|
241 |
Genel |
kendini hasta gösterme |
simulation i.
|
|
242 |
Genel |
kendini gerçekleme |
self-fulfillment i.
|
|
243 |
Genel |
kendini geliştirme |
self-enhancement i.
|
|
244 |
Genel |
kendini yükseltme |
self-enhancement i.
|
|
245 |
Genel |
kendini üstün görme |
self-righteousness i.
|
|
246 |
Genel |
kendini çürüten fikir |
self-refuting idea i.
|
|
247 |
Genel |
kendini önemseme |
self-regarding i.
|
|
248 |
Genel |
kendini feda etme |
self-immolation i.
|
|
249 |
Genel |
kendi kendini gerçekleştiren kehanet |
self-fulfilling prophecy i.
|
|
250 |
Genel |
kendini doğrulayan kehanet |
self-fulfilling prophecy i.
|
|
251 |
Genel |
kendini açığa çıkarma |
self-exposure i.
|
|
252 |
Genel |
kendini ifşa etme |
self-exposure i.
|
|
253 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
hubris i.
|
|
254 |
Genel |
kendini tamamlama ihtiyaçları |
self-actualization needs i.
|
|
255 |
Genel |
kendini gerçekleştirme ihtiyaçları |
self-actualization needs i.
|
|
256 |
Genel |
kendi kendini kandırma |
self-delusion i.
|
|
257 |
Genel |
kendi kendini onaylama |
self-approval i.
|
|
258 |
Genel |
kendini haklı çıkarıcı |
self-justifier i.
|
|
259 |
Genel |
kendini haklı çıkaran |
self-justifier i.
|
|
260 |
Genel |
kendini cezalandırma |
self-flagellation i.
|
|
261 |
Genel |
kendini açığa çıkarma |
self-revelation i.
|
|
262 |
Genel |
kendini cezalandırma |
self-mortification i.
|
|
263 |
Genel |
kendi kendini cezalandırma |
self mortification i.
|
|
264 |
Genel |
kendini düşünmeden verme/bağışlama |
unselfish giving i.
|
|
265 |
Genel |
kendini tanımladığı isim/ad |
self-designation i.
|
|
266 |
Genel |
kendi kendini kanıtlayan önerme |
begging the question i.
|
|
267 |
Genel |
kendi kendini kanıtlayan önerme |
petitio principii i.
|
|
268 |
Genel |
kendini bilmeme |
unselfconsciousness i.
|
|
269 |
Genel |
kendini koyverme |
abandon i.
|
|
270 |
Genel |
kendi kendini doğrulama/onaylama |
self validation i.
|
|
271 |
Genel |
kendi kendini hipnoz etme |
autohypnosis i.
|
|
272 |
Genel |
kendi kendini yetiştirmiş kimse |
autodidact i.
|
|
273 |
Genel |
kendi kendini toksinleme |
autointoxication i.
|
|
274 |
Genel |
kendi kendini yetiştirme |
auto training i.
|
|
275 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
self concern i.
|
|
276 |
Genel |
kendini gerçekleştiren kehanet |
self-fulfilling prophecy i.
|
|
277 |
Genel |
kendini gerçekleme |
self-fulfilment i.
|
|
278 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self-realisation i.
|
|
279 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self-fulfilment i.
|
|
280 |
Genel |
kendi kendini organize etme |
self-organisation i.
|
|
281 |
Genel |
kendi kendini gerçekleştirme |
self-fulfilment i.
|
|
282 |
Genel |
kendini toplumun refahına ve sosyal reformlara adamış kimse |
do-gooder i.
|
|
283 |
Genel |
kendini genç hisseden insanlar |
people who feel young i.
|
|
284 |
Genel |
kendi kendini kurtarma/tahliye |
self-evacuation i.
|
|
285 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
uppishness i.
|
|
286 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
uppityness i.
|
|
287 |
Genel |
kendini tanıtma |
self-promotion i.
|
|
288 |
Genel |
bireyin kendi eksik yönlerinin farkında olması ve kendini küçük görmesi |
self-deprecation i.
|
|
289 |
Genel |
kendini yakma eylemi |
self-immolation i.
|
|
290 |
Genel |
kendini gerçekleştiren bireyler |
self-realized individuals i.
|
|
291 |
Genel |
kendini koruma mekanizması |
self protection mechanism i.
|
|
292 |
Genel |
kendini eleştirme |
self-denigration i.
|
|
293 |
Genel |
kendini aşağılama |
self-denigration i.
|
|
294 |
Genel |
kendini çok önemli biriymiş gibi gören kimse |
chocolate soldier i.
|
|
295 |
Genel |
kendi kendini güçlendiren |
self-reinforcing i.
|
|
296 |
Genel |
kendi kendini tanıma yönlendirme ya da kendi yolunu çizme |
self-authorship i.
|
|
297 |
Genel |
kendini aşağılama |
self-humiliation i.
|
|
298 |
Genel |
kendini iyi ve güvende hissetme |
at-homeness i.
|
|
299 |
Genel |
kendi kendini tanımlama |
self-definition i.
|
|
300 |
Genel |
kendini damgalama |
self-stigma i.
|
|
301 |
Genel |
kendi kendini yeme |
self-cannibalization i.
|
|
302 |
Genel |
kendi kendini yiyerek beslenme |
self-cannibalization i.
|
|
303 |
Genel |
kendi kendini yiyerek beslenme |
self-cannibalisation i.
|
|
304 |
Genel |
kendi kendini yeme |
self-cannibalisation i.
|
|
305 |
Genel |
kendini tanrı'ya emanet etme hali |
state of grace i.
|
|
306 |
Genel |
kendini doğrulayan mantık |
self-fulfilling logic i.
|
|
307 |
Genel |
feminist literatürde kendini yücelten erkek |
mansplaining i.
|
|
308 |
Genel |
kendini özgürleştirme |
self-emancipation i.
|
|
309 |
Genel |
kişinin rolünü kurnazlıkla ve kendini dizginleyerek oynaması |
underplaying one's role i.
|
|
310 |
Genel |
kendini üretme |
self production i.
|
|
311 |
Genel |
kişinin kendini pohpohlaması |
self-puffery i.
|
|
312 |
Genel |
kişinin kendini övmesi |
self-puffery i.
|
|
313 |
Genel |
kendini methetme |
self-adulation i.
|
|
314 |
Genel |
kendini övme |
self-adulation i.
|
|
315 |
Genel |
kendini uzman ilan etmiş kimse |
self-proclaimed expert i.
|
|
316 |
Genel |
kendini aşka adamış kimse |
amorist i.
|
|
317 |
Genel |
kendini gerçekleştirme |
self-actualisation i.
|
|
318 |
Genel |
kendini koruma |
self-defense i.
|
|
319 |
Genel |
kendini çekme |
absistence i.
|
|
320 |
Genel |
kendini verme |
absorbition i.
|
|
321 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
cacafuego i.
|
|
322 |
Genel |
dar görüşlü, orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olan kendini beğenmiş kimse |
babbitt i.
|
|
323 |
Genel |
kişinin kendini kaybetmesi |
tailspin i.
|
|
324 |
Genel |
kendini alıştırma |
adjustage i.
|
|
325 |
Genel |
göz merceğinin mesafeye göre kendi kendini ayarlaması |
accommodation i.
|
|
326 |
Genel |
kendini tanıtma isteği |
reclame i.
|
|
327 |
Genel |
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini nefessiz bırakma durumu |
erotic asphyxiation i.
|
|
328 |
Genel |
kendini tutan kimse |
refrainer i.
|
|
329 |
Genel |
kendini frenleme |
refrainment i.
|
|
330 |
Genel |
kendini tutma |
refrainment i.
|
|
331 |
Genel |
kendini frenleme |
refrenation [obsolete] i.
|
|
332 |
Genel |
tanrının korku ve saygı uyandıracak şekilde kendini göstermesi |
numinous i.
|
|
333 |
Genel |
kendini tanıma |
self-acquaintance i.
|
|
334 |
Genel |
kendini tanıtma |
self-acquaintance i.
|
|
335 |
Genel |
kendini pazarlayan |
self-promoter i.
|
|
336 |
Genel |
kendini modelleme |
self-modeling i.
|
|
337 |
Genel |
birinin kendi kendini özellikle dinî âyin kabîlinden incitmesi ya da yaralaması |
self-laceration i.
|
|
338 |
Genel |
gerçeği bulmaya kendini adamış kimse |
truth-lover i.
|
|
339 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
turgescence i.
|
|
340 |
Genel |
kendini, özelliklerini, yetkilerini abartarak ifade etme |
self dramatisation i.
|
|
341 |
Genel |
kendini, özelliklerini, yetkilerini abartarak ifade etme |
self dramatization i.
|
|
342 |
Genel |
kendini, özelliklerini, yetkilerini abartarak ifade etme |
dramatising oneself i.
|
|
343 |
Genel |
kendini, özelliklerini, yetkilerini abartarak ifade etme |
dramatizing oneself i.
|
|
344 |
Genel |
kendini iyi hissettiren film |
a feel-good film i.
|
|
345 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
ego i.
|
|
346 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
high-handedness i.
|
|
347 |
Genel |
kendini beğenme |
arrogancy i.
|
|
348 |
Genel |
kendini beğenme |
arrogantness i.
|
|
349 |
Genel |
kendini savunma fırsatı |
audience i.
|
|
350 |
Genel |
kendini savunma şansı |
audience i.
|
|
351 |
Genel |
kendini kanıtlama |
self-realization i.
|
|
352 |
Genel |
kendini gösterme |
self-realization i.
|
|
353 |
Genel |
kendini bilimsel olarak inceleme |
autology i.
|
|
354 |
Genel |
kendi kendini ölçme |
autometry i.
|
|
355 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
egomism [obsolete] i.
|
|
356 |
Genel |
kendini çabuk toparlayabilme |
elasticity i.
|
|
357 |
Genel |
kendini öven kimse |
avauntour [obsolete] i.
|
|
358 |
Genel |
kendini sevdirme |
endearedness i.
|
|
359 |
Genel |
kendini sevdiren şey |
endearment i.
|
|
360 |
Genel |
kendini vermeme |
undevotion i.
|
|
361 |
Genel |
kendini özdeşleştirdiği kişilerin özelliklerini ya da dış görünüşlerini bilinçsizce taklit eden kimse |
zelig i.
|
|
362 |
Genel |
kendini beğenme |
vainglory i.
|
|
363 |
Genel |
kendini adama |
zealousness i.
|
|
364 |
Genel |
kendini beğenmiş tutum |
smug attitude i.
|
|
365 |
Genel |
atlantik okyanusunda kendi kendini yöneten bir ingiliz kolonisi |
bermuda i.
|
|
366 |
Genel |
amaca veya aktiviteye kendini kaptırma |
madness i.
|
|
367 |
Genel |
otomatik dolumlu sobada olduğu gibi, ateşi kendi kendini besleyen bir yakıt haznesine sahip ocak |
magazine stove i.
|
|
368 |
Genel |
kendini öven kimse |
vaporer i.
|
|
369 |
Genel |
kendini konuşarak ifade eden kimse |
verbalizer i.
|
|
370 |
Genel |
kendini konuşarak ifade eden kimse |
verbaliser i.
|
|
371 |
Genel |
kendini konuşarak ifade eden kimse |
utterer i.
|
|
372 |
Genel |
kendini koruma içgüdülerini barındıran organ |
vitativeness i.
|
|
373 |
Genel |
kendini adamış kimse |
votarist i.
|
|
374 |
Genel |
kendini adamış hayran |
votary i.
|
|
375 |
Genel |
(bir dine) kendini adamış kimse |
voteen [ireland] i.
|
|
376 |
Genel |
kendini adamış kadın |
votress i.
|
|
377 |
Genel |
kendini yalandan hasta veya sakat gösterme |
malingery i.
|
|
378 |
Genel |
kendini servet yapmaya adama |
mammonism i.
|
|
379 |
Genel |
servet yapmaya kendini adamış kimse |
mammonist i.
|
|
380 |
Genel |
sinirinden, sıkıntıdan kendini yemeğe verme |
comfort eating i.
|
|
381 |
Genel |
kendini önemli sanan boş kimse |
bladder i.
|
|
382 |
Genel |
kendini gösterme |
blaze i.
|
|
383 |
Genel |
suya bakarak kendi kendini hipnoz etme |
lecanoscopy i.
|
|
384 |
Genel |
bir şeye kendini tamamen adamış kimse |
whole-hogger [us] i.
|
|
385 |
Genel |
genellikle bomba patlatarak kendini imha ederken başkalarına zarar verme |
martyr operation i.
|
|
386 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
whipster i.
|
|
387 |
Genel |
sarkma ve kırışma ile kendini gösterip genellikle parazitlerin köke saldırmasından kaynaklanan bitki hastalığı |
wilts i.
|
|
388 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
wind i.
|
|
389 |
Genel |
kendini kaf dağında görme |
wind i.
|
|
390 |
Genel |
kendini ifade edemeyen kimse |
wooden indian i.
|
|
391 |
Genel |
kendini zapt etme yetisi |
measure i.
|
|
392 |
Genel |
kendini toparlama |
bounce i.
|
|
393 |
Genel |
kendini kaybetme |
breakup i.
|
|
394 |
Genel |
kendini beğenmiş tavır |
heroic i.
|
|
395 |
Genel |
kendini beğenmiş tavır |
heroics i.
|
|
396 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
hoity-toity i.
|
|
397 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
holier-than-thou i.
|
|
398 |
Genel |
kişinin kendini evinde gibi hissettiği yer |
home away from home i.
|
|
399 |
Genel |
kişinin kendini evinde gibi hissettiği yer |
home from home i.
|
|
400 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
huff [obsolete] i.
|
|
401 |
Genel |
bir faaliyete kendini kaptırmış görünme |
hum i.
|
|
402 |
Genel |
kendini beğenmiş tutum |
humbuggery i.
|
|
403 |
Genel |
kendini imparator sanan deli bir italyan'a verilen lakap |
monarcho i.
|
|
404 |
Genel |
dini yaşama kendini adayıp kısmen veya tamamen inzivada yaşayan insan topluluğu |
monastery i.
|
|
405 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
morgue i.
|
|
406 |
Genel |
kendini yineleme |
revolving door i.
|
|
407 |
Genel |
yüce bir amaç için kendini feda eden adam |
galahad i.
|
|
408 |
Genel |
kendini beğenme |
hybris i.
|
|
409 |
Genel |
yaratıcı bir işin altında yatan veya sembolik olarak kendini gösteren tema |
mythoi i.
|
|
410 |
Genel |
mitin sürekli kendini gösteren teması |
mythologem i.
|
|
411 |
Genel |
kendini övme |
gloriation i.
|
|
412 |
Genel |
kendini öven kimse |
glorioser i.
|
|
413 |
Genel |
kendini öven kimse |
glorioso [obsolete] i.
|
|
414 |
Genel |
kendini iyi hissetme |
glow i.
|
|
415 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
loftiness i.
|
|
416 |
Genel |
kendini beğenme |
loftiness i.
|
|
417 |
Genel |
kendini oluşturan şeyden farklı özellikleri olan şey |
chip i.
|
|
418 |
Genel |
kendini inkar etme |
denial i.
|
|
419 |
Genel |
kendini tutma |
denial i.
|
|
420 |
Genel |
kendini inkar etme |
denial of one's self i.
|
|
421 |
Genel |
kendini tutma |
denial of one's self i.
|
|
422 |
Genel |
kendini inkar etme |
deniance i.
|
|
423 |
Genel |
kendini tutma |
deniance i.
|
|
424 |
Genel |
kişinin davranış ve kendini sunma biçimi |
deportment i.
|
|
425 |
Genel |
kişinin davranış ve kendini sunma biçimi |
deporture i.
|
|
426 |
Genel |
kendini değersizleştirme |
deprecation i.
|
|
427 |
Genel |
kendini yıpratma |
deprecation i.
|
|
428 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
grandiosity i.
|
|
429 |
Genel |
kendi kendini analiz etme |
heart-searching i.
|
|
430 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
height [obsolete] i.
|
|
431 |
Genel |
kendini farklı bir grup ile özdeşleştirme |
identification i.
|
|
432 |
Genel |
kendini memnun etme |
onanism i.
|
|
433 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
opinion [obsolete] i.
|
|
434 |
Genel |
kendini yanılsamalara kaptırmış kimse |
illusionist i.
|
|
435 |
Genel |
kendini insan refahı ve sosyal reformların uygulanmasına adayan kimse |
improver i.
|
|
436 |
Genel |
kendi kendini yöneten devlet |
commonalty [obsolete] i.
|
|
437 |
Genel |
kendini davasına adamış erkek |
devot i.
|
|
438 |
Genel |
kendini davasına adamış kimse |
devotary i.
|
|
439 |
Genel |
kendini davasına adamış kadın |
dévote i.
|
|
440 |
Genel |
kendini adayan kimse |
devoter i.
|
|
441 |
Genel |
kişinin kendini adadığı şey |
devotion [obsolete] i.
|
|
442 |
Genel |
kendini adamış kimse |
devotionalist i.
|
|
443 |
Genel |
kendini adayan kimse |
devotor i.
|
|
444 |
Genel |
kendini gösterme |
disportment [obsolete] i.
|
|
445 |
Genel |
(kendini bir şey ile) öne çıkarma |
disportment [obsolete] i.
|
|
446 |
Genel |
kendini değersiz hissetme |
inferiority complex i.
|
|
447 |
Genel |
kendini gerçekleştirebilme |
good life i.
|
|
448 |
Genel |
kendini sanatsal yazına adamış kimse |
belletrist i.
|
|
449 |
Genel |
kendini sanatsal yazına adamış kimse |
belle-lettrist i.
|
|
450 |
Genel |
kendini yatıştırma |
self-soothing i.
|
|
451 |
Genel |
soyut bir mevhumun kendini gösterme biçimi |
clothing i.
|
|
452 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
donnism i.
|
|
453 |
Genel |
kendini maruz bırakma |
incurrence i.
|
|
454 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
pontificator i.
|
|
455 |
Genel |
kendini abartan kimse |
pontificator i.
|
|
456 |
Genel |
kendini emniyete alma |
self-assurance i.
|
|
457 |
Genel |
dürtüye veya arzuya kapılmama konusunda kendini tutma |
continency i.
|
|
458 |
Genel |
kendini olduğundan alt sosyal sınıfta gören kimse |
inverted snob i.
|
|
459 |
Genel |
kendini olduğundan alt sosyal sınıfta gören kimse |
reverse snob i.
|
|
460 |
Genel |
kendini beğenmiş görevli |
panjandarum i.
|
|
461 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
peacock i.
|
|
462 |
Genel |
kendini beğenmiş kimse |
prima donna i.
|
|
463 |
Genel |
kendini kırbaçlayan kimse |
disciplinant i.
|
|
464 |
Genel |
mutluluk veren kendini kandırma hali |
flattery [obsolete] i.
|
|
465 |
Genel |
kendini gerçekleştirme ve ahlaki mükemmelliğe ulaşmayı temel alan etik doktrin |
perfectibility i.
|
|
466 |
Genel |
kendini beğenmişlik |
phariseeism i.
|
|
467 |
Genel |
kendini soyutlama |
prescission i.
|
|
468 |
Genel |
kendini aşka adayan kimse |
romeo i.
|
|
469 |
Genel |
kimliğini gizleyerek suçlunun kendini ele vermesini sağlamaya çalışan dedektif |
roper i.
|
|
470 |
Genel |
italyan komedisinde kendini beğenmiş ve korkak bir tipleme |
scaramouch i.
|
|
471 |
Genel |
italyan komedisinde kendini beğenmiş ve korkak bir tipleme |
scaramouche i.
|
|
472 |
Genel |
davasına kendini adamış kimse |
sectary i.
|
|
473 |
Genel |
kendini güvende sanan kimse |
securitan [obsolete] i.
|
|
474 |
Genel |
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı |
segway® i.
|
|
475 |
Genel |
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı |
segway human transporter® i.
|
|
476 |
Genel |
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı |
segway ht® i.
|
|
477 |
Genel |
kendini olduğun gibi kabul etme |
self acceptance i.
|
|
478 |
Genel |
kendini cezalandırma |
self-abasement i.
|
|
479 |
Genel |
kendini küçük düşürme |
self-abasement i.
|
|
480 |
Genel |
kendini kandırma |
self-abuse [obsolete] i.
|
|
481 |
Genel |
kendini aldatma |
self-abuse [obsolete] i.
|
|
482 |
Genel |
kendini ayıplama |
self-abuse i.
|
|
483 |
Genel |
kendini suçlama |
self-abuse i.
|
|
484 |
Genel |
kendini kaybetme |
self-annihilation i.
|
|
485 |
Genel |
kendini alkışlama |
self-applause i.
|
|
486 |
Genel |
kendini onaylama |
self-applause i.
|
|
487 |
Genel |
kendini onaylama |
self-approving i.
|
|
488 |
Genel |
kendini doğrulama |
self-approving i.
|
|
489 |
Genel |
kendini düşünme |
self-concern i.
|
|
490 |
Genel |
kendini suçlama |
self-condemnation i.
|
|
491 |
Genel |
kendini ayıplama |
self-condemnation i.
|
|
492 |
Genel |
kendini kınama |
self-condemnation i.
|
|
493 |
Genel |
kendini sorumlu tutma |
self-condemnation i.
|
|
494 |
Genel |
kendini kutlama |
self-congratulation i.
|
|
495 |
Genel |
kendini tebrik etme |
self-congratulation i.
|
|
496 |
Genel |
kendi kendini memnun etme |
self-content i.
|
|
497 |
Genel |
kendini yargılama |
self-conviction i.
|
|
498 |
Genel |
kendini işleme |
self-cultivation i.
|
|
499 |
Genel |
kendini eğitme |
self-cultivation i.
|
|
500 |
Genel |
kendini kültürlü hale getirme |
self-cultivation i.
|
|