Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hurt
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hurt"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 79 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hurt
f.
acımak
2
Yaygın Kullanım
hurt
f.
incitmek
3
Yaygın Kullanım
hurt
f.
yaralamak
4
Yaygın Kullanım
hurt
f.
kalbini kırmak
5
Yaygın Kullanım
hurt
f.
rencide etmek
6
Yaygın Kullanım
hurt
f.
acıtmak
7
Yaygın Kullanım
hurt
f.
ağrımak
General
8
Genel
hurt
i.
yara
9
Genel
hurt
i.
ağrı
10
Genel
hurt
i.
acı
11
Genel
hurt
i.
sızı
12
Genel
hurt
i.
bere
13
Genel
hurt
i.
ızdırap
14
Genel
hurt
i.
hasar
15
Genel
hurt
i.
zarar
16
Genel
hurt
i.
üzüntü
17
Genel
hurt
i.
ziyan
18
Genel
hurt
i.
yaralayıcı vuruş
19
Genel
hurt
i.
mavi daire
20
Genel
hurt
i.
yanlış
21
Genel
hurt
i.
kabuk
22
Genel
hurt
f.
kırmak
23
Genel
hurt
f.
rencide etmek
24
Genel
hurt
f.
zarar vermek (bir uzva)
25
Genel
hurt
f.
canını yakmak
26
Genel
hurt
f.
acı vermek
27
Genel
hurt
f.
yaralamak (bir uzvu)
28
Genel
hurt
f.
zarar görmek
29
Genel
hurt
f.
zedelemek (bir uzvu)
30
Genel
hurt
f.
küstürmek
31
Genel
hurt
f.
kederlendirmek
32
Genel
hurt
f.
canını acıtmak
33
Genel
hurt
f.
ağrı vermek
34
Genel
hurt
f.
kalbini kırmak
35
Genel
hurt
f.
zarar vermek
36
Genel
hurt
f.
ziyan vermek
37
Genel
hurt
f.
kırılmak
38
Genel
hurt
f.
yakmak
39
Genel
hurt
f.
ağrıtmak
40
Genel
hurt
f.
kırmak (ruhen)
41
Genel
hurt
f.
yanmak
42
Genel
hurt
f.
incitmek (bir uzvu)
43
Genel
hurt
f.
batmak
44
Genel
hurt
f.
yaralamak (ruhen)
45
Genel
hurt
f.
gücüne gitmek
46
Genel
hurt
f.
üzmek
47
Genel
hurt
f.
acıtmak
48
Genel
hurt
f.
bir uzva zarar vermek
49
Genel
hurt
f.
can yakmak
50
Genel
hurt
f.
acı çekmek
51
Genel
hurt
f.
yan etkisi olmak
52
Genel
hurt
f.
zayıflatmak
53
Genel
hurt
f.
hasar bırakmak
54
Genel
hurt
f.
(malzeme) kötü kullanarak etkinliğini azaltmak
55
Genel
hurt
s.
acı (ruhsal)
56
Genel
hurt
s.
kırgın
57
Genel
hurt
s.
yaralı
58
Genel
hurt
s.
gücenmiş
59
Genel
hurt
s.
incik
60
Genel
hurt
s.
rencide
61
Genel
hurt
s.
kırık
62
Genel
hurt
s.
gücenik
63
Genel
hurt
s.
incitici
Irregular Verb
64
Irregular Verb
hurt
f.
hurt - hurt
Colloquial
65
Konuşma Dili
hurt
f.
ihtiyaç çekmek
66
Konuşma Dili
hurt
f.
(özellikle mali açıdan) ihtiyaç içinde olmak
67
Konuşma Dili
hurt
s.
çok çirkin
68
Konuşma Dili
hurt
s.
hasar görmüş
69
Konuşma Dili
hurt
s.
mahvolmuş
70
Konuşma Dili
hurt
s.
uyuşturucu kafasında
71
Konuşma Dili
hurt
s.
uçmuş
72
Konuşma Dili
hurt
s.
kafası güzel/iyi
73
Konuşma Dili
hurt
s.
uyuşturucunun etkisinde
Technical
74
Teknik
hurt
f.
acıtmak
75
Teknik
hurt
f.
incitmek
76
Teknik
hurt
f.
yaralamak
Botanic
77
Botanik
hurt
i.
çobanüzümü
Geography
78
Coğrafya
hurt
i.
virginia eyaletinde yerleşim yeri
Engineering
79
Engineering
hurt
i.
haddehane çekicinde muyluluları taşıyan şerit
"hurt"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 194 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
get hurt
f.
yaralanmak
2
Yaygın Kullanım
be hurt
f.
kırılmak
General
3
Genel
be hurt
f.
içerlemek
4
Genel
kiss away the hurt
f.
ağrıyı öpücükle geçirmek
5
Genel
be hurt
f.
gücenmek
6
Genel
hurt someone's pride
f.
birinin gururunu kırmak
7
Genel
hurt to the quick
f.
can evinden vurulmak
8
Genel
hurt deeply
f.
kalbini kırmak
9
Genel
hurt the feelings of
f.
hatırını kırmak
10
Genel
be hurt
f.
incinmek
11
Genel
be hurt
f.
canı yanmak
12
Genel
be hurt
f.
kırılmak
13
Genel
hurt feelings
f.
horlamak
14
Genel
hurt feelings
f.
hor görmek
15
Genel
hurt the feelings
f.
gönül kırmak
16
Genel
hurt deeply
f.
ciğerine işlemek
17
Genel
hurt deeply
f.
incitmek
18
Genel
hurt one's feelings
f.
hatırını kırmak
19
Genel
(for something) to hurt
f.
zoruna gitmek
20
Genel
hurt the feelings of
f.
gücendirmek
21
Genel
hurt deeply
f.
vurmak
22
Genel
hurt one's feelings
f.
gücendirmek
23
Genel
feel hurt
f.
hatırı kalmak
24
Genel
hurt somebody's feelings
f.
rencide etmek
25
Genel
hurt somebody's feelings being sarcastic
f.
iğnelemek
26
Genel
hurt somebody's feelings
f.
horlamak
27
Genel
hurt somebody's feelings
f.
hor görmek
28
Genel
hurt somebody's pride
f.
onuruna dokunmak
29
Genel
hurt deeply
f.
acısı yüreğine çökmek
30
Genel
hurt deeply
f.
acısı içine işlemek
31
Genel
hurt deeply
f.
acısı içine çökmek
32
Genel
hurt deeply
f.
acısı yüreğine işlemek
33
Genel
hurt oneself spite another
f.
gavura kızıp oruç yemek
34
Genel
be hurt
f.
zedelenmek
35
Genel
not hurt
f.
acımamak
36
Genel
be hurt
f.
rencide olmak
37
Genel
get hurt
f.
yara almak
38
Genel
get hurt
f.
bir tarafını incitmek
39
Genel
hurt one’s pride
f.
gururunu incitmek
40
Genel
hurt one's ankle/wrist
f.
bileği incinmek
41
Genel
hurt one's ankle/wrist
f.
bileğini incitmek
42
Genel
injure/hurt/wound one's pride
f.
gururunu zedelemek
43
Genel
hurt someone unintentionally
f.
birini istemeden kırmak
44
Genel
hurt oneself
f.
kendini yaralamak
45
Genel
hurt one's ankle
f.
bileğini incitmek
46
Genel
be hurt
f.
zarar gelmek
47
Genel
get hurt
f.
canı yanmak
48
Genel
hurt oneself
f.
kendini incitmek/yaralamak
49
Genel
hurt someone's feelings
f.
birini incitmek
50
Genel
hurt a lot
f.
çok acıtmak
51
Genel
hurt a lot
f.
çok acımak
52
Genel
hurt someone
f.
birisini kırmak
53
Genel
hurt someone
f.
birini kırmak
54
Genel
feel hurt
f.
incinmiş hissetmek
55
Genel
hurt to the quick
s.
can evinden vurulmuş
56
Genel
easily hurt
s.
çabuk etkilenen
57
Genel
badly hurt
s.
ağır yaralı
Phrasals
58
Öbek Fiiller
hurt for someone or something
f.
arzulamak
59
Öbek Fiiller
hurt for something
f.
bir şey için yanıp tutuşmak
60
Öbek Fiiller
hurt for someone or something
f.
bir şeye can atmak
61
Öbek Fiiller
hurt for someone or something
f.
hasretini çekmek
62
Öbek Fiiller
hurt for someone or something
f.
yanıp tutuşmak
Phrases
63
İfadeler
don't cry before you are hurt
expr.
ortada fol yok yumurta yokken telaş yapma
64
İfadeler
can't hurt your chances
expr.
şansını değerlendirmiş olursun
65
İfadeler
it doesn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeyi yapmanın) zararı olmaz
66
İfadeler
it doesn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeyi yapmanın) zararı yok
67
İfadeler
it doesn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeyi yapmakta) bir sakınca yok
68
İfadeler
it doesn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeyi yapmakta) bir mahzur yok
69
İfadeler
it doesn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeyi yapmakta) beis yok
Proverb
70
Atasözü
sticks and stones may break my bones but hard words cannot hurt me
istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
71
Atasözü
sticks and stones can break my bones but words can never hurt me
istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
72
Atasözü
sticks and stones will break my bones but words will never hurt me
istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
73
Atasözü
what you don't know won't hurt you
bilmediklerin seni üzmez
74
Atasözü
what you don't know can't hurt you
bilmediklerin seni üzmez
75
Atasözü
what you don't know can't hurt you
bilmediğin şeyden sana zarar gelmez
76
Atasözü
what you don't know won't hurt you
bilmediğin şeyden sana zarar gelmez
77
Atasözü
little hard work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
78
Atasözü
little work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
79
Atasözü
little (hard) work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
80
Atasözü
a little (hard) work never hurt anybody
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
81
Atasözü
a little (hard) work never hurt anybody
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez
82
Atasözü
a little (hard) work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
83
Atasözü
a little (hard) work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez
Colloquial
84
Konuşma Dili
hurt so bad in one's heart
f.
içi acımak
85
Konuşma Dili
try to hurt oneself
f.
kendine zarar vermeye çalışmak
86
Konuşma Dili
hurt so bad in one's heart
f.
yüreği yanmak
87
Konuşma Dili
somebody hurt her
expr.
birisi onu incitmiş
88
Konuşma Dili
doesn't hurt to ask
expr.
sormakta bir sakınca yok
89
Konuşma Dili
he/she wouldn't hurt a fly
expr.
karıncayı bile incitmez
90
Konuşma Dili
he/she wouldn't hurt a fly
expr.
sineği bile incitmez
91
Konuşma Dili
it won't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmaktan/bir şey yapmaktan/almaktan) zarar gelmez
92
Konuşma Dili
it won't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmanın/bir şey yapmanın/almanın) zararı olmaz
93
Konuşma Dili
it won't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmanın/bir şey yapmanın/almanın) sakıncası yok
94
Konuşma Dili
it won't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmanın/bir şey yapmanın/almanın) mahzuru yok
95
Konuşma Dili
it wouldn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmaktan/bir şey yapmaktan/almaktan) zarar gelmezdi
96
Konuşma Dili
it wouldn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmanın/bir şey yapmanın/almanın) zararı olmazdı
97
Konuşma Dili
it wouldn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmanın/bir şey yapmanın/almanın) sakıncası olmazdı
98
Konuşma Dili
it wouldn't hurt to (have or do something)
expr.
(bir şeye sahip olmanın/bir şey yapmanın/almanın) mahzuru olmazdı
99
Konuşma Dili
what you don't know won't hurt you
expr.
bilmediğin şey sana zarar veremez
100
Konuşma Dili
what you don't know won't hurt you
expr.
bilmediğin şeyden zarar gelmez
101
Konuşma Dili
what you don't know won't hurt you
expr.
bilmediğin şey seni üzmez
102
Konuşma Dili
would it hurt to (do something)?
expr.
(bir şey yapsan) ölür müsün?
103
Konuşma Dili
would it hurt to (do something)?
expr.
(bir şey yapsan) incilerin mi dökülür?
104
Konuşma Dili
would it hurt to (do something)?
expr.
(bir şey yapmaktan) ne zarar gelir ki?
105
Konuşma Dili
would it hurt to (do something)?
expr.
(bir şey yapmanın) ne zararı olacak ki?
106
Konuşma Dili
would it hurt to (do something)?
expr.
(bir şey yapmanın) ne sakıncası/mahsuru var ki?
107
Konuşma Dili
would it hurt to (do something)?
expr.
(bir şey yapmaktan) ne çıkar ki?
108
Konuşma Dili
once doesn't hurt
expr.
bir kereden bir şey olmaz
Idioms
109
Deyim
hurt feelings
i.
incinmiş duygular
110
Deyim
hurt feelings
i.
mutsuzluk
111
Deyim
hurt feelings
i.
üzüntü
112
Deyim
hurt someone's feelings
f.
birinin duygularını incitmek
113
Deyim
put the hurt on someone
f.
birine zarar vermek
114
Deyim
not hurt a flea
f.
bir sineği bile incitememek
115
Deyim
hurt someone's feelings
f.
birinin hislerini incitmek
116
Deyim
hurt someone's feelings
f.
birinin hislerini incetmek
117
Deyim
not hurt a flea
f.
karıncayı bile incitmemek
118
Deyim
not hurt a fly
f.
karıncayı bile incitmemek
119
Deyim
cry before one is hurt
f.
ortada fol yok yumurta yokken telaş yapmak
120
Deyim
cry before one is hurt
f.
henüz olmamış bir şeye üzülmek
121
Deyim
cry before one is hurt
f.
henüz olmamış bir şeyle ilgili sızlanmak
122
Deyim
cry before one is hurt
f.
henüz canı yanmadan ağlamaya/üzülmeye başlamak
123
Deyim
it can't hurt
expr.
bir zararı olmaz
124
Deyim
it can't hurt
expr.
bir zararı dokunmaz
125
Deyim
it can't hurt
expr.
bir zararı yok
126
Deyim
wouldn't harm/hurt a fly
expr.
karıncayı bile incitmez
127
Deyim
wouldn't hurt a fly
expr.
karıncayı bile incitemez
128
Deyim
don't cry before you are hurt
expr.
ortada fol yok yumurta yokken telaş yapma
129
Deyim
it doesn't hurt to ask
expr.
sormakta beis yok
130
Deyim
it doesn't hurt to ask
expr.
sormakta bir sakınca yok
131
Deyim
wouldn't harm/hurt a fly
expr.
sineği bile incitmez
132
Deyim
doesn't hurt to ask
expr.
sormakta beis yok
133
Deyim
doesn't hurt to ask
expr.
sormakta bir sakınca yok
134
Deyim
doesn't hurt to ask
expr.
yine de sormak istedim
135
Deyim
it doesn't hurt to ask
expr.
sormakta beis yok
136
Deyim
it doesn't hurt to ask
expr.
sormakta bir sakınca yok
137
Deyim
it doesn't hurt to ask
expr.
yine de sormak istedim
138
Deyim
sticks and stones may break my bones, but words will never hurt me [childish]
expr.
istediğin kadar konuş/söyle beni yaralayamazsın
139
Deyim
what (someone) doesn't know can't hurt them
expr.
(birinin) bilmediği şey ona zarar veremez
140
Deyim
what (someone) doesn't know can't hurt them
expr.
(birine) bilmediği şeyden zarar gelmez
141
Deyim
what (someone) doesn't know can't hurt them
expr.
(birinin) bilmediği şey onu üzmez
Speaking
142
Konuşma
I will never do anything to hurt you
expr.
asla seni incitecek bir şey yapmayacağım
143
Konuşma
my feet hurt
expr.
ayaklarım acıyor
144
Konuşma
did she hurt herself?
expr.
bir yerini mi incitti?
145
Konuşma
that wouldn't hurt my feelings
expr.
buna bozulmam
146
Konuşma
did somebody hurt you?
expr.
birisi sana zarar mı verdi?
147
Konuşma
you could have hurt someone
expr.
birini/birisini yaralayabilirdin
148
Konuşma
what you don't know won't hurt you
expr.
bilmediklerin seni incitmez
149
Konuşma
you can't hurt me
expr.
beni incitemezsin
150
Konuşma
how'd you hurt your leg?
expr.
bacağını nasıl incittin?
151
Konuşma
we didn't come here to hurt you
expr.
buraya sana zarar vermeye gelmedik
152
Konuşma
I would never hurt you
expr.
ben seni asla incitmezdim
153
Konuşma
I hurt my ankle
expr.
bileğimi incittim
154
Konuşma
her legs hurt
expr.
bacakları ağlıyor
155
Konuşma
that wouldn't hurt my feelings
expr.
bu benim duygularımı incitmez
156
Konuşma
I hurt my knee
expr.
dizimi yaraladım
157
Konuşma
don't hurt us
expr.
canımızı yakma
158
Konuşma
I hurt my knee
expr.
dizimi incittim
159
Konuşma
how could I hurt you?
expr.
canını nasıl yakabilirim ki?
160
Konuşma
I don't want you to get hurt
expr.
canınızın yanmasını istemem
161
Konuşma
I don't want you to get hurt
expr.
canının yanmasını istemem
162
Konuşma
would not hurt a fly
expr.
çok yumuşak
163
Konuşma
I don't want you to get hurt
expr.
incinmeni istemem
164
Konuşma
would not hurt a fly
expr.
mülayim
165
Konuşma
nobody got hurt
expr.
kimseye bir şey olmadı
166
Konuşma
get hurt pretty bad
expr.
oldukça kötü yaralanmak
167
Konuşma
I don't want him to be hurt
expr.
onun incinmesini istemiyorum
168
Konuşma
please don't hurt me
expr.
lütfen canımı yakma
169
Konuşma
don't hurt me
expr.
kırma beni
170
Konuşma
would not hurt a fly
expr.
karıncayı bile incitmez
171
Konuşma
wouldn't hurt a fly
expr.
karıncayı bile incitmez
172
Konuşma
where does it hurt?
expr.
neresi acıyor?
173
Konuşma
wouldn't even hurt an ant
expr.
karıncayı bile incitmemek
174
Konuşma
don't hurt my feelings
expr.
kırma beni
175
Konuşma
I won't hurt you
expr.
sana zarar vermeyeceğim
176
Konuşma
I don't want to hurt you
expr.
seni incitmek istemiyorum
177
Konuşma
I am not here to hurt you
expr.
size zarar vermeye gelmedim
178
Konuşma
don't let them hurt your feelings
expr.
seni incitmelerine izin verme
179
Konuşma
would not hurt a fly
expr.
sineği bile öldürmez
180
Konuşma
It doesn't hurt to ask
expr.
sormakta bir sakınca yok
181
Konuşma
I don't wish to hurt you
expr.
seni incitmek istemiyorum
182
Konuşma
I don't want you to get hurt
expr.
senin incinmeni istemiyorum
183
Konuşma
I'm sorry if I hurt you
expr.
seni kırdıysam özür dilerim
184
Konuşma
are you hurt?
expr.
yaralandın mı?
185
Konuşma
it wouldn't hurt
expr.
zararı olmaz
186
Konuşma
I hope no one's hurt
expr.
umarım kimse incinmez
Slang
187
Argo
hurt locker
i.
çileli/acı dolu dönem veya yer
188
Argo
hurt like a bitch
f.
çok fena acıtmak
189
Argo
hurt like a bitch
f.
çok fena acımak
190
Argo
hurt like a bitch
f.
çok fena can yakmak
191
Argo
hurt like a motherfucker
f.
çok fena acıtmak
192
Argo
hurt like a motherfucker
f.
çok fena acımak
193
Argo
hurt like a motherfucker
f.
çok fena can yakmak
Star Wars
194
Star Wars
hurt vectors hideout
i.
acı haşereleri sığınağı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hurt
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy