Geçmiş

zarar görmek

"zarar görmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	zarar görmek	be damaged f.
2	Genel	zarar görmek	sustain an injury f.
3	Genel	zarar görmek	suffer f.
4	Genel	zarar görmek	hurt f.
5	Genel	zarar görmek	get harm f.
6	Genel	zarar görmek	get harmed f.
7	Genel	zarar görmek	touch f.
8	Genel	zarar görmek	miscarry [obsolete] f.
Phrasals
9	Öbek Fiiller	zarar görmek	come to harm f.
Colloquial
10	Konuşma Dili	zarar görmek	take a hit f.
Idioms
11	Deyim	zarar görmek	come to grief f.
12	Deyim	zarar görmek	singe (one's) wings f.
13	Deyim	zarar görmek	singe your wings f.
14	Deyim	zarar görmek	take a punishing f.
15	Deyim	zarar görmek	be ripped to shreds f.
16	Deyim	zarar görmek	not come to harm f.
Trade/Economic
17	Ticaret/Ekonomi	zarar görmek	suffer f.

"zarar görmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yüzünden zarar görmek	be damaged because of f.
2	Genel	yüzünden zarar görmek	be damaged due to f.
3	Genel	-den dolayı zarar görmek	be damaged because of f.
4	Genel	daha fazla zarar görmek	be damaged further f.
5	Genel	-den dolayı zarar görmek	be damaged due to f.
6	Genel	rekabetten zarar görmek	suffer from competition f.
7	Genel	yangın sonucu zarar görmek	be burned out f.
8	Genel	pustan zarar görmek	bloom f.
9	Genel	(sert cisim) baskıdan dolayı zarar görmek	flow f.
Colloquial
10	Konuşma Dili	ciddi zarar görmek	take a hammering f.
Idioms
11	Deyim	büyük zarar görmek	take a knock f.
12	Deyim	peş peşe zarar görmek	fall like dominoes f.
13	Deyim	fiziksel zarar görmek	do yourself an injury f.
14	Deyim	tamir edilemez şekilde zarar/hasar görmek	have had the richard [australia] f.
15	Deyim	egosu/gururu/kibri zarar görmek	be brought down a notch (or two) f.
16	Deyim	egosu/gururu/kibri zarar görmek	be brought down a peg (or two) f.
17	Deyim	egosu/gururu/kibri zarar görmek	be pulled down a notch (or two) f.
18	Deyim	egosu/gururu/kibri zarar görmek	be pulled down a peg (or two) f.
19	Deyim	(bir şeyden) çok zarar görmek	be hard hit (by something) f.
20	Deyim	zarar/hasar görmek	be knocked sideways [uk] f.
21	Deyim	bir şeyden zarar görmek	be prey to something f.
22	Deyim	bir şeyden zarar görmek	fall prey to something f.
23	Deyim	(bir şeyden) zarar görmek	fall victim (to something) f.
Agriculture
24	Tarım	(tahıl, gübre) organik madde ayrışması sonucu zarar görmek	firefang f.