harsh - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

harsh

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"harsh" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
harsh s. haşin
harsh s. sert
General
harsh s. göz kamaştırıcı
harsh s. kırıcı
harsh s. huysuzca
harsh s. merhametsiz
harsh s. cırtlak
harsh s. kulakları tırmalayan
harsh s. acımasız
harsh s. acı
harsh s. dağlı
harsh s. huysuz
harsh s. kaba
harsh s. ağır
harsh s. şiddetli
harsh s. ters
harsh s. (renk) cırtlak
harsh s. parlak
harsh s. cırlak
harsh s. (söz) acı
harsh s. (ses) kulağı tırmalayan
harsh s. kubat
harsh s. göze hoş gözükmeyen
harsh s. onaylamayan
harsh s. beğenmeyen
harsh s. duyulara hitap etmeyen
harsh s. büyük partiküllü
harsh s. yüzeyi pürüzsüz olmayan
harsh s. keskin kokulu
harsh s. keskin tatlı
harsh s. soğuk ve ciddi
harsh s. büyük partiküller nedeniyle işlemesi zor
harsh s. konforsuz
harsh s. yavan
harsh s. kaba görünümlü
harsh s. sert görünümlü
harsh s. ürkütücü görünümlü
harsh zf. sert bir şekilde
Technical
harsh i. fazla zorlama
harsh s. sert
Food Engineering
harsh i. buruk lezzet
Photography
harsh s. kontrastlı
Slang
harsh f. mutluluğunu yok etmek
harsh f. sevincini bitirmek
harsh f. olumsuz eleştiri yapmak

"harsh" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

İngilizce Türkçe
General
harsh words i. acı dil
harsh penalty i. ağır ceza
harsh words i. ağır sözler
harsh environment conditions i. sert çevre şartları
harsh criticism i. ağır eleştiri
harsh word i. katı söz
harsh response i. sert tepki
harsh conditions i. ağır şartlar
harsh light i. şiddetli ışık
harsh climate i. sert iklim
harsh criticism i. sert eleştiri
harsh criticism i. acımasız eleştiri
a harsh criticism i. sıkı bir eleştiri
harsh weather conditions i. sert hava şartları
harsh weather conditions i. sert hava koşulları
harsh climatic conditions i. sert iklim şartları
harsh climatic conditions i. sert iklim koşulları
harsh climate conditions i. sert iklim şartları
harsh climate conditions i. sert iklim koşulları
harsh reality i. acı gerçek
take harsh measures f. sıkı önlem almak
give harsh criticism f. sert biçimde eleştirmek
give harsh criticism f. acımasızca eleştirmek
work under harsh conditions f. zor şartlar altında çalışmak
work under harsh conditions f. zor şartlar altında görev yapmak
sound harsh f. kulağa acımasız gelmek
harsh-tasting s. acı tat veren
harsh-tasting s. acı
harsh-voiced s. cırtlak sesli
Phrasals
harsh on f. yerden yere vurmak
harsh on f. sert eleştirmek
Colloquial
harsh grader i. notu kıt hoca
harsh grader i. notu kıt öğretmen
harsh grader i. notu kıt (hoca)
harsh grader i. sıfırcı hoca
harsh grader i. sıfırcı hoca
harsh statement i. zehir zemberek açıklama
Speaking
the harsh truth i. acı gerçek
Technical
harsh feel i. sert tutum
Textile
harsh feel i. sert tutum
Construction
harsh mixture i. katı karışım
harsh concrete i. katı beton
harsh concrete mix i. katı beton karışımı
harsh sand i. köşeli sert kum
Slang
harsh toke i. esrar içerken zorlanarak çekilen nefes
harsh toke i. esrar içerken boğazını yakan/acı veren nefes
harsh toke i. marihuanadan/esrardan alınan tahriş edici nefes
harsh toke i. hoş olmayan kişi/şey
harsh toke i. sevimsiz kişi/şey
harsh toke i. antipatik kişi/şey