|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
gerekli adımlar |
necessary actions i.
|
|
2 |
Genel |
vaktinde gerekli tedbirleri almayı bilme |
providence i.
|
|
3 |
Genel |
gerekli şey |
necessity i.
|
|
|
4 |
Genel |
temin sağlanması gerekli olan |
supply i.
|
|
5 |
Genel |
asıl gerekli şey |
essential i.
|
|
6 |
Genel |
önceden gerekli şey |
prerequisite i.
|
|
7 |
Genel |
gerekli alet veya silahları sağlayan |
equipper i.
|
|
8 |
Genel |
gerekli çoğunluk |
quorum i.
|
|
9 |
Genel |
gerekli şey |
requisite i.
|
|
10 |
Genel |
çiy düşmesi için gerekli ısı derecesi |
dew point i.
|
|
11 |
Genel |
gerekli özen |
due care i.
|
|
12 |
Genel |
gerekli olan itina |
due care i.
|
|
13 |
Genel |
gerekli nitelikler |
required qualifications i.
|
|
14 |
Genel |
arzu edilen gerekli şey |
want i.
|
|
15 |
Genel |
gerekli alanlar |
required fields i.
|
|
16 |
Genel |
gerekli şartlar |
necessary conditions i.
|
|
17 |
Genel |
gerekli olmama |
nonnecessity i.
|
|
18 |
Genel |
gerekli şart |
necessary condition i.
|
|
19 |
Genel |
gerekli şart |
essential condition i.
|
|
20 |
Genel |
gerekli düzenleme |
necessary regulation i.
|
|
21 |
Genel |
gerekli düzenleme |
necessary arrangement i.
|
|
22 |
Genel |
gerekli miktar |
required quantity i.
|
|
23 |
Genel |
gerekli izin |
necessary permission i.
|
|
24 |
Genel |
gerekli şey |
must i.
|
|
25 |
Genel |
gerekli para |
wherewithal i.
|
|
26 |
Genel |
gerekli şeyler |
wherewithal i.
|
|
27 |
Genel |
gerekli özen |
due diligence i.
|
|
28 |
Genel |
gerekli dikkat |
due care i.
|
|
29 |
Genel |
gerekli ihtimam |
due care i.
|
|
30 |
Genel |
gerekli önlemler |
necessary precautions i.
|
|
31 |
Genel |
gerekli kısım |
necessary part i.
|
|
32 |
Genel |
gerekli kısım |
essential part i.
|
|
33 |
Genel |
gerekli kısım |
required part i.
|
|
34 |
Genel |
gerekli çaba |
necessary effort i.
|
|
35 |
Genel |
gerekli malzemeler |
required materials i.
|
|
36 |
Genel |
gerekli önlemler |
necessary measures/precautions i.
|
|
37 |
Genel |
savaş için gerekli kaynaklar |
sinews of war i.
|
|
38 |
Genel |
gerekli izin/ruhsat |
necessary permit i.
|
|
39 |
Genel |
gerekli niyet |
requisite intent i.
|
|
40 |
Genel |
gerekli olan genel veriler |
general data required i.
|
|
41 |
Genel |
gerekli ek tedbirler |
necessary additional measures i.
|
|
42 |
Genel |
tıbbi olarak gerekli |
medically necessary i.
|
|
43 |
Genel |
gerekli kaynak(lar) |
wherewithal i.
|
|
|
44 |
Genel |
gerekli tecrübe |
necessary experience i.
|
|
45 |
Genel |
gerekli deneyim |
required experience i.
|
|
46 |
Genel |
gerekli tecrübe |
required experience i.
|
|
47 |
Genel |
gerekli deneyim |
necessary experience i.
|
|
48 |
Genel |
gerekli süre |
required period i.
|
|
49 |
Genel |
belli bir görevi yerine getirmek için gerekli beceriler |
skillset i.
|
|
50 |
Genel |
gerekli belgeler |
documents required i.
|
|
51 |
Genel |
talep edilen bir iş için gerekli eforun sarfedildiğini kanıtlayan gösterge |
proof of work i.
|
|
52 |
Genel |
kamp yapmak için gerekli beceriler |
campcraft i.
|
|
53 |
Genel |
gerekli olan şey |
needful i.
|
|
54 |
Genel |
gerekli kişisel özellikler |
the right stuff i.
|
|
55 |
Genel |
erişim için gerekli araç |
key i.
|
|
56 |
Genel |
kontrol etmek için gerekli araç |
key i.
|
|
57 |
Genel |
bir şeyi oluşturmak için gerekli malzeme ve bileşenler |
makings i.
|
|
58 |
Genel |
eylemde bulunmak veya bir şey üretmek için gerekli teçhizat |
material i.
|
|
59 |
Genel |
manikür yapmak için gerekli bir dizi edevat |
manicure set i.
|
|
60 |
Genel |
gerekli şeyler |
wherewith i.
|
|
61 |
Genel |
(bir eylemin gerçekleştirilmesi için) gerekli zaman dilimi |
while i.
|
|
62 |
Genel |
gerekli özen |
maturity [obsolete] i.
|
|
63 |
Genel |
75 kg'lık bir ağırlığı saniyede bir metre yükseltmek için gerekli olan güç birimi |
metric horsepower i.
|
|
64 |
Genel |
ne tür bir eylemin gerekli veya ilgili olduğunu belirtmek için kullanılan en uygun terim |
word i.
|
|
65 |
Genel |
yiyecek gibi gerekli şey |
bread i.
|
|
66 |
Genel |
toplamda imha edilmesi gereken hedeflere ilişkin görevde gerekli görülen maddeler |
mission-oriented items i.
|
|
67 |
Genel |
cihazın kullanımı için gerekli olan parça |
mount i.
|
|
68 |
Genel |
yaşamsal açıdan gerekli olan kan |
life drop i.
|
|
69 |
Genel |
çalılıkta hayatta kalmak için gerekli beceriler |
bushmanship i.
|
|
70 |
Genel |
pamuk tarağını çalıştırmak için gerekli olan beygir gücü türü |
gin power i.
|
|
71 |
Genel |
düzgün bir yaşam için gerekli görülen şeyler |
decencies i.
|
|
72 |
Genel |
kuvvetlere, malzemelere ve yedek personel hareket gerekliliklerine dair gerekli bilgileri içeren ortak operasyon planlama ve uygulama sistemi |
deployment database i.
|
|
73 |
Genel |
iş, savaş için gerekli donanım |
graith [scotland] i.
|
|
74 |
Genel |
gerekli miktar |
grist i.
|
|
75 |
Genel |
yalnızca vulkanizasyon için gerekli maddeleri bulunduran kauçuk bileşimi |
gum i.
|
|
76 |
Genel |
yalnızca vulkanizasyon için gerekli maddeleri içeren kauçuk bileşimi |
pure gum i.
|
|
77 |
Genel |
yalnızca vulkanizasyon için gerekli maddeleri içeren kauçuk bileşimi |
high gum i.
|
|
78 |
Genel |
çoğaltma için gerekli araç |
multiply i.
|
|
79 |
Genel |
amaç için gerekli olanın abartılması |
overkill i.
|
|
80 |
Genel |
birden fazla aktivite için gerekli olan parça |
common item i.
|
|
81 |
Genel |
gerekli sınırlar |
compass [obsolete] i.
|
|
82 |
Genel |
istenilen sonuç için gerekli özellikler |
goods i.
|
|
83 |
Genel |
istenilen sonuç için gerekli özellikler |
goods i.
|
|
84 |
Genel |
(abd ordusunda) çatışma zamanında gerekli malzemelere ilişkin bir tür lojistik planlama konsepti |
d-to-p concept i.
|
|
85 |
Genel |
zihin veya karakter gelişimi için gerekli kaynak |
pabulum i.
|
|
86 |
Genel |
bir plan için gerekli kaynakların yeterli olup olmadığını belirleyen faaliyet planı değerlendirme kriteri |
feasibility test i.
|
|
87 |
Genel |
gerekli şeyler |
possible i.
|
|
88 |
Genel |
yaşam için gerekli vücut sıvısı |
sap i.
|
|
89 |
Genel |
gün içinde gerekli olacak eşyaların taşındığı küçük bir sırt çantası |
daysack i.
|
|
90 |
Genel |
çiftlik işletmek için gerekli mobilya, araç gereç ve hayvan |
plenishing i.
|
|
91 |
Genel |
operasyonları desteklemek için daha fazla gerekli olmayan ve başka alanlara transfer edilmeye uygun vasıtaların sökülmesi |
roll-up i.
|
|
92 |
Genel |
gerekli hallerde amaç dışı kullanım |
secondary use i.
|
|
93 |
Genel |
kol veya millere gerekli kısımları bağlayan kimse |
shanker i.
|
|
94 |
Genel |
gerekli saygı |
due reverence i.
|
|
95 |
Genel |
(her yüz fit kare için gerekli) çatı kayrağı sayısı |
square i.
|
|
96 |
Genel |
hayvanlar için gerekli unsurları sağlama |
subsistence i.
|
|
97 |
Genel |
acilen gerekli |
imperative i.
|
|
98 |
Genel |
yiyecek veya gerekli şeyleri sağlamak |
provision f.
|
|
99 |
Genel |
gerekli miktarda vermemek |
shortchange f.
|
|
100 |
Genel |
gerekli kılmak |
necessitate f.
|
|
101 |
Genel |
gerekli olmak |
require f.
|
|
102 |
Genel |
gerekli olmak |
need f.
|
|
103 |
Genel |
gerekli önlemleri almak |
take due precautions f.
|
|
104 |
Genel |
gerekli niteliklere sahip olmak |
habilitate f.
|
|
105 |
Genel |
gerekli olmak |
call for f.
|
|
106 |
Genel |
gerekli bulmak |
require f.
|
|
107 |
Genel |
gerekli görmek |
find it necessary f.
|
|
108 |
Genel |
gerekli görmek |
find necessary f.
|
|
109 |
Genel |
gerekli görmek |
consider it necessary (to do sth) f.
|
|
110 |
Genel |
gerekli görmek |
consider something necessary f.
|
|
111 |
Genel |
gerekli görmek |
find something necessary f.
|
|
112 |
Genel |
gerekli görmek |
feel something necessary f.
|
|
113 |
Genel |
gerekli görmek |
see something as necessary f.
|
|
114 |
Genel |
gerekli görmek |
think something necessary f.
|
|
115 |
Genel |
gerekli adımı atmak |
take necessary step f.
|
|
116 |
Genel |
gerekli görmek |
regard something as necessary f.
|
|
117 |
Genel |
gerekli adımları atmak |
take necessary step f.
|
|
118 |
Genel |
gerekli görülmek |
be considered necessary f.
|
|
119 |
Genel |
gerekli görülmek |
be regarded necessary f.
|
|
120 |
Genel |
gerekli izinleri vermek |
give necessary permissions f.
|
|
121 |
Genel |
-in gerekli gördüğü niteliklere sahip olmak |
meet the requirements of f.
|
|
122 |
Genel |
-in gerekli gördüğü şartlara uymak |
meet the requirements of f.
|
|
123 |
Genel |
gerekli ölçümden geçirmek |
perform the necessary measurements on something f.
|
|
124 |
Genel |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
perform the necessary measurements on something f.
|
|
125 |
Genel |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
make the necessary measurements on something f.
|
|
126 |
Genel |
gerekli ölçümden geçirmek |
make the necessary measurements on something f.
|
|
127 |
Genel |
gerekli kılmak |
make essential f.
|
|
128 |
Genel |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
make the required measurements on something f.
|
|
129 |
Genel |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
perform the required measurements on something f.
|
|
130 |
Genel |
gerekli ölçümden geçirmek |
perform the required measurements on something f.
|
|
131 |
Genel |
gerekli nitelikleri taşımak |
have the necessary qualifications f.
|
|
132 |
Genel |
gerekli ölçümden geçirmek |
make the required measurements on something f.
|
|
133 |
Genel |
gerekli niteliklere sahip olmak |
have the necessary qualifications f.
|
|
134 |
Genel |
gerekli addetmek |
judge necessary f.
|
|
135 |
Genel |
gerekli saymak |
judge necessary f.
|
|
136 |
Genel |
gerekli saymak |
deem necessary f.
|
|
137 |
Genel |
gerekli addetmek |
deem necessary f.
|
|
138 |
Genel |
gerekli adımları atmak |
take action f.
|
|
139 |
Genel |
gerekli hale gelmek |
become a necessity f.
|
|
140 |
Genel |
gerekli bir hal almak |
become a necessity f.
|
|
141 |
Genel |
gerekli hale gelmek |
become necessary f.
|
|
142 |
Genel |
gerekli bir hal almak |
become a requirement f.
|
|
143 |
Genel |
gerekli bir hal almak |
become necessary f.
|
|
144 |
Genel |
gerekli hale gelmek |
become a requirement f.
|
|
145 |
Genel |
gerekli koşulları sağlamak |
provide the necessary conditions f.
|
|
146 |
Genel |
(gerekli) düzenlemeleri yapmak |
make the arrangements f.
|
|
147 |
Genel |
üzerinde düşünülmesi gerekli olmak |
need to address f.
|
|
148 |
Genel |
gerekli olandan daha fazla yapmak |
overcommit f.
|
|
149 |
Genel |
gerekli özeni göstermek |
exercise due care f.
|
|
150 |
Genel |
.. mesi için gerekli olmak |
be essential to f.
|
|
151 |
Genel |
gerekli dengeyi bulmak |
strike the necessary balance f.
|
|
152 |
Genel |
çalışması için gerekli suyu tedarik etmek |
fang a pump f.
|
|
153 |
Genel |
gerekli kılmak |
entail f.
|
|
154 |
Genel |
gerekli olmak |
mister [obsolete] f.
|
|
155 |
Genel |
halk için gerekli bir görevi yerine getirmek |
give f.
|
|
156 |
Genel |
yasa uyarınca gerekli olmak |
must f.
|
|
157 |
Genel |
gelenek uyarınca gerekli olmak |
must f.
|
|
158 |
Genel |
ahlaken gerekli olmak |
must f.
|
|
159 |
Genel |
gerekli kılmak |
oblige f.
|
|
160 |
Genel |
(pokerde) açmak için gerekli kartları çekmek |
hit f.
|
|
161 |
Genel |
(büyüme, bakım veya işletim için) gerekli öğeyi sağlamak |
feed f.
|
|
162 |
Genel |
gerekli bilgi ve beceri ile donatmak |
prepare f.
|
|
163 |
Genel |
gerekli önlemleri almak |
provision f.
|
|
164 |
Genel |
gerekli uyaranı sağlamak |
provoke f.
|
|
165 |
Genel |
vaktinde gerekli tedbirleri almayı bilen |
provident s.
|
|
166 |
Genel |
çalıştırılması için gerekli vasıfları olmayan |
unemployable s.
|
|
167 |
Genel |
belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan |
ill equipped s.
|
|
168 |
Genel |
yaşam için gerekli |
vital s.
|
|
169 |
Genel |
gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse) |
unqualified s.
|
|
170 |
Genel |
çok gerekli |
vital s.
|
|
171 |
Genel |
önceden gerekli olan |
prerequisite s.
|
|
172 |
Genel |
yapılması gerekli |
bounden s.
|
|
173 |
Genel |
belirli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan |
ill equipped s.
|
|
174 |
Genel |
gerekli görülen |
considered necessary s.
|
|
175 |
Genel |
gerekli görülmeyen |
not considered necessary s.
|
|
176 |
Genel |
belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan |
ill-equipped s.
|
|
177 |
Genel |
gerçekten gerekli |
must-have s.
|
|
178 |
Genel |
gerekli lüzumlu |
necessary s.
|
|
179 |
Genel |
çok gerekli |
badly needed s.
|
|
180 |
Genel |
donanımlı/sağlam/gerekli altyapıya sahip |
well-supported s.
|
|
181 |
Genel |
yasal olarak gerekli |
legally necessary s.
|
|
182 |
Genel |
yapılması gerekli |
incumbent on s.
|
|
183 |
Genel |
yapılması gerekli |
incumbent upon s.
|
|
184 |
Genel |
gerekli yasal koşulları haiz |
able s.
|
|
185 |
Genel |
mutlaka gerekli olan |
necessary s.
|
|
186 |
Genel |
gerekli niteliklere sahip olmayan |
uncredentialed s.
|
|
187 |
Genel |
gerekli olmayan |
unneedful s.
|
|
188 |
Genel |
gerekli niteliklere sahip olan |
equal s.
|
|
189 |
Genel |
gerekli özellikleri taşıyan |
equal s.
|
|
190 |
Genel |
gerekli bilgilere vakıf olmayan |
unstudious s.
|
|
191 |
Genel |
yaşam için gerekli olmayan |
unvital s.
|
|
192 |
Genel |
gerekli olanı yapmayan |
wayward s.
|
|
193 |
Genel |
el işi ile bu iş için gerekli alet ve becerilere ait |
mechanical s.
|
|
194 |
Genel |
el işi ile bu iş için gerekli alet ve beceriler ile ilişkili |
mechanical s.
|
|
195 |
Genel |
beslenmede çok az miktarlarda gerekli olan |
micronutrient s.
|
|
196 |
Genel |
gerekli olanın en azını sağlayan |
minimalist s.
|
|
197 |
Genel |
gerekli otoritelere bildirilmesi zorunlu (hastalık) |
reportable s.
|
|
198 |
Genel |
lüks tüketimi gerekli kılan |
luxurious s.
|
|
199 |
Genel |
(gerekli yeteneğe, özelliğe) sahip |
equal to (something) s.
|
|
200 |
Genel |
işletme için gerekli niteliklere sahip |
businesslike s.
|
|
201 |
Genel |
alışkanlıktan ötürü gerekli |
obligatory s.
|
|
202 |
Genel |
kültürel beklentinin bir parçası olarak gerekli |
obligatory s.
|
|
203 |
Genel |
gerekli standartları karşılamayan |
off-color s.
|
|
204 |
Genel |
gerekli olan tüm ekipmanlara sahip |
well-appointed s.
|
|
205 |
Genel |
gerekli olan |
feather-bed s.
|
|
206 |
Genel |
gerekli olan |
featherbed s.
|
|
207 |
Genel |
belirli bir iş için gerekli ekipmanla donatılmış |
outfitted s.
|
|
208 |
Genel |
gerekli görülmeyen |
supererogative s.
|
|
209 |
Genel |
bahsi gerekli görülmeyen |
superseded s.
|
|
210 |
Genel |
gerekli bir şekilde |
needfully zf.
|
|
211 |
Genel |
gerekli olarak |
obligatorily zf.
|
|
212 |
Genel |
gerekli olduğunda |
when needed zf.
|
|
213 |
Genel |
gerekli olduğunda |
when required zf.
|
|
214 |
Genel |
gerekli görülüyorsa |
if required zf.
|
|
215 |
Genel |
gerekli görülüyorsa |
if necessary zf.
|
|
216 |
Genel |
gerekli olunca |
when required zf.
|
|
217 |
Genel |
gerekli olunca |
when needed zf.
|
|
218 |
Genel |
gerekli olarak |
essentially zf.
|
|
219 |
Genel |
gerekli gördüğüm takdirde |
if i deem necessary zf.
|
|
220 |
Genel |
gerekli durumlarda |
in necessary cases zf.
|
|
221 |
Genel |
gerekli miktardan az olacak şekilde |
under zf.
|
|
222 |
Genel |
gerekli dereceden az olacak şekilde |
under zf.
|
|
223 |
Genel |
-e gerekli |
essential to ed.
|
|
Phrasals |
|
224 |
Öbek Fiiller |
gerekli ilaveler yapmak |
improve on f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
gerekli ilaveler yapmak |
improve upon f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
gerekli değişiklikler yapmak |
improve on f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
gerekli değişiklikler yapmak |
improve upon f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
(yazıya, filme, videoya) eksik kalan/gerekli şeyleri eklemek |
edit in f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
boş bırakılan yerleri gerekli bilgilerle doldurmak |
fill in f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
birine gerekli bilgileri vermek |
fill in f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) gerekli ekipmanı vermek/sağlamak |
fit (someone or something) up with (something) f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile donatmak/teçhiz etmek |
fit (someone or something) up with (something) f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
(birisinin planlarının, hesaplarının) gerekli bir parçası olarak görülmek |
enter into f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini biri/bir şey) yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
set (someone, something, or oneself) up as (someone or something) f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şey yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
set someone or something up as something f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şey yapmak için gerekli düzenlemeleri yapmak |
set someone or something up as something f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini) başarıya ulaşmak için gerekli şeylerle donatmak |
arm (someone, something, or oneself) with (something) f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
için gerekli niteliklere sahip olmak |
qualify for f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
için gerekli nitelikleri kazandırmak |
qualify for f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
bir şey için gerekli niteliklere sahip olmak |
qualify for something f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
(bir şey bir durumda) gerekli olmak |
call for (something) f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak |
check out (of something) f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak |
check out (from something) f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak |
check out from (something) f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak |
check out from (something) f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak |
check out of (something) f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak |
check out of (something) f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
(gerekli ekipmanı) vermek/sağlamak |
fit with (something) f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
(gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile) donatmak/teçhiz etmek |
fit with (something) f.
|
|
250 |
Öbek Fiiller |
kart oyununda gerekli toplam puana ulaşmak |
go out f.
|
|
251 |
Öbek Fiiller |
yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
set up as f.
|
|
252 |
Öbek Fiiller |
gerekli alet edevatla donanmak |
tool up f.
|
|
253 |
Öbek Fiiller |
gerekli alet edevatla donatmak |
tool up f.
|
|
254 |
Öbek Fiiller |
(gerekli olmayan çalışanlardan, oyunculardan) kurtulmak |
clear out f.
|
|
Phrases |
|
255 |
İfadeler |
işin içine iyice gömülmek/girmek lazım/gerekli |
you can't be a little bit pregnant expr.
|
|
256 |
İfadeler |
işin içine iyice gömülmek/girmek lazım/gerekli |
you can't be half pregnant expr.
|
|
257 |
İfadeler |
acilen gerekli olan |
what is urgently needed expr.
|
|
258 |
İfadeler |
gerekli görüldüğü takdirde |
if it is necessary expr.
|
|
259 |
İfadeler |
gerekli sayıda |
in necessary number expr.
|
|
260 |
İfadeler |
gerekli incelemeler tamamlandı |
required reviews completed expr.
|
|
261 |
İfadeler |
gerekli olunca |
when necessary expr.
|
|
262 |
İfadeler |
tüm gerekli belgeleri ekleyerek |
attaching all necessary documents expr.
|
|
263 |
İfadeler |
gerekli gereksiz tüm konular hakkında konuşma |
all knowledge is contained in fandom expr.
|
|
Proverb |
|
264 |
Atasözü |
gerekli malzeme olmadan bir iş yapılamaz |
you can't make bricks without straw
|
|
265 |
Atasözü |
gerekli malzeme olmadan bir iş yapılamaz |
you cannot make bricks without straw
|
|
Colloquial |
|
266 |
Konuşma Dili |
sigara sarmak için gerekli sarma kağıdı ve tütün |
makings i.
|
|
267 |
Konuşma Dili |
gerekli kaynaklar/fonlar |
the necessary i.
|
|
268 |
Konuşma Dili |
gerekli gereksiz her şeyini anlatan kimse |
oversharer i.
|
|
269 |
Konuşma Dili |
gerekli bir şey |
a must i.
|
|
270 |
Konuşma Dili |
gerçekten gerekli olan şey |
must-have i.
|
|
271 |
Konuşma Dili |
gerekli saymak |
deem that it is necessary f.
|
|
272 |
Konuşma Dili |
gerekli saymak |
deem it to be necessary f.
|
|
273 |
Konuşma Dili |
bir şeyi yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
make arrangements to do something f.
|
|
274 |
Konuşma Dili |
gerekli ödemeyi/hizmeti almak |
get (one's) dues f.
|
|
275 |
Konuşma Dili |
gerekli ödemeyi/hizmeti almak |
get (one's) due f.
|
|
276 |
Konuşma Dili |
(bir şeyden) gerekli/ihtiyaç duyduğu dozu almak |
get (one's) fix (of something) f.
|
|
277 |
Konuşma Dili |
başarı için gerekli özellikleri taşıyan |
on the ball zf.
|
|
278 |
Konuşma Dili |
çok gerekli olmadıkça |
unless it's really necessary expr.
|
|
279 |
Konuşma Dili |
çok gerekli değilse |
unless it's really necessary expr.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
gerçekten gerekli olmadıkça |
unless it's really necessary expr.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
öğrenilmesi gerekli dil |
must-learn language expr.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
ille de gerekli değil |
not in a hurry expr.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
ille de gerekli değil |
not in any hurry expr.
|
|
284 |
Konuşma Dili |
çok gerekli olursa |
if worst comes to worst expr.
|
|
285 |
Konuşma Dili |
çok gerekli olursa |
if worse comes to worst expr.
|
|
286 |
Konuşma Dili |
gerekli özellikler |
what it takes expr.
|
|
287 |
Konuşma Dili |
gerekli yetenekler |
what it takes expr.
|
|
Idioms |
|
288 |
Deyim |
mutlaka gerekli olan şeyler |
bare necessities i.
|
|
289 |
Deyim |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of your trade i.
|
|
290 |
Deyim |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of the trade i.
|
|
291 |
Deyim |
bir işin yapılması için gerekli temel noktaları öğrenme |
learning the ropes i.
|
|
292 |
Deyim |
tüketimi çok gerekli olmayan sigara ve alkol gibi ürünlerin vergisi |
a sin tax i.
|
|
293 |
Deyim |
(bir işin yapılması için gerekli olan) enerji |
a head of steam i.
|
|
294 |
Deyim |
sadece en gerekli ihtiyaçlar |
bare necessities i.
|
|
295 |
Deyim |
yalnızca en gerekli eşyalar |
bare necessities i.
|
|
296 |
Deyim |
kötü ama gerekli şey |
a necessary evil i.
|
|
297 |
Deyim |
zararı olsa da gerekli şey |
a necessary evil i.
|
|
298 |
Deyim |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton crew i.
|
|
299 |
Deyim |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton staff i.
|
|
300 |
Deyim |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton service i.
|
|
301 |
Deyim |
gerekli gereksiz her şey |
everything but/bar the kitchen sink i.
|
|
302 |
Deyim |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of the trade i.
|
|
303 |
Deyim |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of one's trade i.
|
|
304 |
Deyim |
birine gerekli sertlikte davranmak |
grow soft on someone f.
|
|
305 |
Deyim |
birine gerekli sertlikte davranmak |
be soft on someone f.
|
|
306 |
Deyim |
birisine gerekli bilgiyi vermek |
put someone in the picture f.
|
|
307 |
Deyim |
bir iş için gerekli yeteneklere/özelliklere sahip olmak |
have something will travel f.
|
|
308 |
Deyim |
birine gerekli sertlikte davranmak |
get soft on someone f.
|
|
309 |
Deyim |
doğum sancılarını başlatmak için gerekli tıbbi girişimlerde bulunmak |
induce labor in someone f.
|
|
310 |
Deyim |
gerekli şeyleri yapmak |
push the right button f.
|
|
311 |
Deyim |
gerekli bilgiye ulaşmak |
get a line on f.
|
|
312 |
Deyim |
gerekli çabayı göstermemek |
not lift a finger f.
|
|
313 |
Deyim |
gerekli cesareti olmak |
have it in one f.
|
|
314 |
Deyim |
gerekli olan niteliklere sahip olmak |
have what it takes f.
|
|
315 |
Deyim |
gerekli şeyleri yapmak |
press the right button f.
|
|
316 |
Deyim |
gerekli özelliklere sahip olmak |
have got what it takes f.
|
|
317 |
Deyim |
gerekli bilgiye ulaşmak |
have a line on f.
|
|
318 |
Deyim |
gerekli yeteneklere sahip olmak |
have what it takes f.
|
|
319 |
Deyim |
gerekli adımı atmak |
press the right button f.
|
|
320 |
Deyim |
gerekli görmek |
make a case for something f.
|
|
321 |
Deyim |
gerekli bilgilere ulaşmak |
have a line on f.
|
|
322 |
Deyim |
gerekli adımı atmak |
push the right button f.
|
|
323 |
Deyim |
gerekli olan becerilere sahip olmak |
have what it takes f.
|
|
324 |
Deyim |
gerekli açıklamayı almak |
get the word f.
|
|
325 |
Deyim |
gerekli bilgilere ulaşmak |
get a line on f.
|
|
326 |
Deyim |
işi yapmak için gerekli cesareti toplamak |
muster enough courage up to do the job f.
|
|
327 |
Deyim |
işi yapmak için gerekli cesareti toplamak |
muster up enough courage to do the job f.
|
|
328 |
Deyim |
yardımı gerekli olan birisinden yardım almamak |
reckon without one's host f.
|
|
329 |
Deyim |
(bir iş için) gerekli meziyetleri olmak |
have a lot going for one f.
|
|
330 |
Deyim |
gerekli ölçütleri karşılayamamak |
miss the cut f.
|
|
331 |
Deyim |
gerekli bilgileri paylaşmak |
give (one) the low-down f.
|
|
332 |
Deyim |
formu gerekli bilgilerle/detaylarla doldurmak |
fill in the details f.
|
|
333 |
Deyim |
bir formdaki boşluklara gerekli bilgileri/detayları yazmak |
fill in the details f.
|
|
334 |
Deyim |
(bir şeyi önlemek için) gerekli önlemleri almak |
take steps (to prevent something) f.
|
|
335 |
Deyim |
dolaylı veya açık bir şekilde gerekli/istenen mesajı vermek |
send the right message f.
|
|
336 |
Deyim |
gerekli olan bir şeyden yeterince olmamak/kalmamak |
be badly off for something [uk] f.
|
|
337 |
Deyim |
gerekli saymak |
deem it necessary f.
|
|
338 |
Deyim |
gerekli görmek |
deem it necessary f.
|
|
339 |
Deyim |
gerekli olduğuna karar vermek |
deem it necessary f.
|
|
340 |
Deyim |
(bir şeyden) gerekli/ihtiyaç duyduğu dozu almak |
get a fix (of something) f.
|
|
341 |
Deyim |
biri hakkında gerekli bilgilere ulaşmak |
get a line on someone [us] f.
|
|
342 |
Deyim |
biri hakkında gerekli bilgiye ulaşmak |
get a line on someone [us] f.
|
|
343 |
Deyim |
(biri/bir şey) hakkında gerekli bilgilere ulaşmak |
have a line on (someone or something) f.
|
|
344 |
Deyim |
(biri/bir şey) hakkında gerekli bilgiye ulaşmak |
have a line on (someone or something) f.
|
|
345 |
Deyim |
'-i gerekli saymak |
make a thing of f.
|
|
346 |
Deyim |
i yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
make arrangements to do f.
|
|
347 |
Deyim |
(bir şey yapmak) için gerekli adımları atmak |
take steps to (do something) f.
|
|
348 |
Deyim |
gerekli tüm özelliklere sahip olmak |
tick every box f.
|
|
349 |
Deyim |
temel ve gerekli |
bricks and mortar s.
|
|
350 |
Deyim |
gerekli yeteneğe, özelliğe sahip |
equal to the occasion s.
|
|
351 |
Deyim |
çok gerekli olursa |
(if) worse comes to worst expr.
|
|
352 |
Deyim |
gerekli gereksiz her şey |
everything and the kitchen sink expr.
|
|
353 |
Deyim |
gerekli hızda |
up to speed expr.
|
|
354 |
Deyim |
modaya uygun/şık olmak için gerekli |
de rigeur expr.
|
|
355 |
Deyim |
silik (fakat gerekli) |
under erasure expr.
|
|
Speaking |
|
356 |
Konuşma |
gerekli olan bilgiler |
what's what i.
|
|
357 |
Konuşma |
gerekli düzeltmeler yapıldı |
the necessary corrections have been made expr.
|
|
358 |
Konuşma |
gerekli düzeltmeler yapılmıştır |
the necessary corrections have been made expr.
|
|
359 |
Konuşma |
gerekli şeylere sahip değilsin |
you don't have what it takes expr.
|
|
360 |
Konuşma |
kesinlikle gerekli |
absolutely necessary expr.
|
|
361 |
Konuşma |
sizin için gerekli mi? |
Is it necessary for you? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
362 |
Ticaret/Ekonomi |
satış yapabilmek için gerekli üyelik zinciri sistemi |
chain i.
|
|
363 |
Ticaret/Ekonomi |
alıcı gerekli onayları |
buyer required approvals i.
|
|
364 |
Ticaret/Ekonomi |
bir işin programa göre yürütülüp yürütülmediğinin denetlenmesi ve yapılması gerekli düzenlemeler konusunda yönetime bilgi verilmesi |
follow-up i.
|
|
365 |
Ticaret/Ekonomi |
bir mal ve hizmet üretimi için gerekli olan makine ve parçaların ayrıntılı dökümü |
bill of materials i.
|
|
366 |
Ticaret/Ekonomi |
bir malın üretimi için gerekli olan malzeme |
direct material i.
|
|
367 |
Ticaret/Ekonomi |
bir işletmenin işini sürdürebilmesi için gerekli olan nakit |
circulating capital i.
|
|
368 |
Ticaret/Ekonomi |
fiyat düzeyinin iki katına çıkması için gerekli yıl sayısının hesaplanmasında bir yöntem |
rule of 70 i.
|
|
369 |
Ticaret/Ekonomi |
geçim için gerekli asgari gereksinimler |
living standard i.
|
|
370 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli yasal izin |
necessary legal permission i.
|
|
371 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli belgeler |
required documents i.
|
|
372 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli iş gücü niteliğini aşağı çekme |
deskilling i.
|
|
373 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli koşullar |
qualifying conditions i.
|
|
374 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli dokümanlar |
necessary documents i.
|
|
375 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli tesciller |
required filings i.
|
|
376 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli belgeler |
necessary documents i.
|
|
377 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli getiri oranı |
required rate of return i.
|
|
378 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli işlemler |
necessary transactions i.
|
|
379 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli işlemler |
required transactions i.
|
|
380 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli başvuru belgeleri |
necessary application documents i.
|
|
381 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli defterler |
required books i.
|
|
382 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli dokümanlar |
required documents i.
|
|
383 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli tedbirler |
required precautions i.
|
|
384 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli büyüme oranı |
warranted rate of growth i.
|
|
385 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli üretim |
production requirement i.
|
|
386 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli giderler |
necessary outlay i.
|
|
387 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli belge |
necessary document i.
|
|
388 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli belge |
necessary certificate i.
|
|
389 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli özen |
due diligence i.
|
|
390 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli işlemler |
required procedures i.
|
|
391 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli başvurular |
required filings i.
|
|
392 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli koşul |
necessary condition i.
|
|
393 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli kural |
exclusive requirement i.
|
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli vesika |
necessary certificate i.
|
|
395 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli şart |
necessary condition i.
|
|
396 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli miktar |
deficient amount i.
|
|
397 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli işlemler |
necessary procedures i.
|
|
398 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli maddi veya manevi donanım |
wherewithal i.
|
|
399 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli evraklar |
necessary papers i.
|
|
400 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir firmanın uyguladığı imalat sistemlerinde gerekli standartlara uyumlu olduğunu gösteren kanıt |
evidence of compliance i.
|
|
401 |
Ticaret/Ekonomi |
kabulü gerekli olan esas |
postulate i.
|
|
402 |
Ticaret/Ekonomi |
kanun gereği konulması gerekli sermaye |
legal capital i.
|
|
403 |
Ticaret/Ekonomi |
malın üretimi için gerekli işçilik ve ham madde maliyeti |
prime cost i.
|
|
404 |
Ticaret/Ekonomi |
mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar |
other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed i.
|
|
405 |
Ticaret/Ekonomi |
minimum yaşam standardı için gerekli olan mal ve hizmetler |
bond trading i.
|
|
406 |
Ticaret/Ekonomi |
nakit olarak ödeme yapılan çalışanlara ücretlerini ödemek için gerekli olan nakit tutarı |
payroll i.
|
|
407 |
Ticaret/Ekonomi |
ödenmesi gerekli tahsilat |
annuity due i.
|
|
408 |
Ticaret/Ekonomi |
projeden gelir elde edilebilmesi için önce bir miktar harcama yapmanın gerekli olması |
pump priming i.
|
|
409 |
Ticaret/Ekonomi |
satıcı gerekli onayları |
seller required approvals i.
|
|
410 |
Ticaret/Ekonomi |
sığlıkta gerekli minimum su çekimi |
bar draught i.
|
|
411 |
Ticaret/Ekonomi |
toplu sözleşmede anlaşmaya varmak için tarafların işbirliği yapmalarının gerekli olduğu aralarındaki çekişmenin asıl amacının ise bu işbirliğinden doğacak yararların bölüşümüyle ilgili olduğu görüşü |
symbiotic relationship i.
|
|
412 |
Ticaret/Ekonomi |
toplantının açılması için gerekli üye sayısı |
quorum for meetings i.
|
|
413 |
Ticaret/Ekonomi |
tutulması gerekli defterler |
required books i.
|
|
414 |
Ticaret/Ekonomi |
ticari işlemlerde yapılacak işlemle ilgili araştırma görüşme ve sonuçlandırma faaliyetleri için gerekli olan zaman, para ve çaba |
transaction costs i.
|
|
415 |
Ticaret/Ekonomi |
üretime geçmek için gerekli zaman |
make-ready time i.
|
|
416 |
Ticaret/Ekonomi |
arzı esnek olmayan bir kaynağa ödenen bedel ile bu kaynağın sağlanması için gerekli olan asgari bedel arasındaki fark |
rent i.
|
|
417 |
Ticaret/Ekonomi |
kamu alım sözleşmelerinin zarara uğrayan firmalar için korunmasını gerekli kılan bir program |
set-aside i.
|
|
418 |
Ticaret/Ekonomi |
(yeterince temsilcisi olmayan bir grup için) belirli bir maddi imkan oranını gerekli kılan program türü |
set-aside i.
|
|
419 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli ayar ve düzeltmeleri yapmak için tüketiciden hatalı ürünün iadesini talep etmek |
recall f.
|
|
420 |
Ticaret/Ekonomi |
toplumsal olarak gerekli emek |
socially necessary labor f.
|
|
421 |
Ticaret/Ekonomi |
(yeni çalışana) işinde başarılı olması için gerekli beceri ve bilgi konusunda yardımcı olmak |
onboard f.
|
|
422 |
Ticaret/Ekonomi |
(yeni çalışana) işinde başarılı olması için gerekli beceri ve bilgi konusunda yardımcı olmak |
on-board f.
|
|
423 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli olandan az işçisi ya da elemanı olan |
short-staffed s.
|
|
424 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli sayıda işçisi olmayan |
underhanded s.
|
|
425 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli olan |
requisite s.
|
|
426 |
Ticaret/Ekonomi |
ödenmesi gerekli |
payable s.
|
|
Law |
|
427 |
Hukuk |
anlaşmanın gerekli mercilere bildirilmesi |
delivery of agreement i.
|
|
428 |
Hukuk |
arazi kiracısının o araziden yakacak/tamirat gibi ihtiyaçları için gerekli odun veya keresteyi alma hakkı |
rights of estovers i.
|
|
429 |
Hukuk |
gerekli dikkat |
due care i.
|
|
430 |
Hukuk |
gerekli özen |
due diligence i.
|
|
431 |
Hukuk |
jürinin gerekli karar çoğunluğunu sağlayamaması |
hung jury i.
|
|
432 |
Hukuk |
karar için gerekli üye sayısı |
quorum of decision i.
|
|
433 |
Hukuk |
kayıt altına alınması gerekli olan sözleşme |
contract of record i.
|
|
434 |
Hukuk |
sanığa hazırlanması için gerekli zamanı tanıyan tebligat |
due notice i.
|
|
435 |
Hukuk |
vekalet için gerekli yetkiler |
mediate powers i.
|
|
436 |
Hukuk |
belirli ülkelerdeki belirli kişilerin istihdamı için gerekli bilgileri sağlayan bir yasal belge |
work papers i.
|
|
437 |
Hukuk |
en ağır suçtan yargılanma için gerekli olan kasıtlı eylemi ortadan kaldıran akıl hastalığı, sarhoş olma sebebiyle kısıtlı ehliyet |
diminished capacity i.
|
|
438 |
Hukuk |
(vasiyetsiz ölenin malının) gerekli kişilere bölüştürülmesi |
distribution i.
|
|
439 |
Hukuk |
bakımsız mülkler için gerekli onarımlar |
dilapidation i.
|
|
440 |
Hukuk |
askeri makamca gerekli hallerde kullanılan hızlandırılmış prosedür |
summary court-martial i.
|
|
441 |
Hukuk |
gerekli belgeleri düzenlemek |
prepare pertinent documents f.
|
|
442 |
Hukuk |
gerekli özeni göstermek |
exercise due diligence f.
|
|
443 |
Hukuk |
(avukata, vekile) gerekli bilgileri vermek |
instruct f.
|
|
444 |
Hukuk |
(vasiyetsiz ölenin malını) gerekli kişilere bölüştürmek |
distribute f.
|
|
445 |
Hukuk |
gerekli şekle uygun |
in due form expr.
|
|
Politics |
|
446 |
Siyasal |
gerekli özen |
due diligence i.
|
|
447 |
Siyasal |
hükümdarın saray için gerekli olan malzemeleri normal tarifeden daha düşük fiyata alma imtiyazı |
purveyance i.
|
|
448 |
Siyasal |
seçilmek için gerekli koşullara sahip olma |
availability i.
|
|
449 |
Siyasal |
rejimden yana siyasi tutumlar için gerekli teorileri üreten, ve bunların yayılmasını sağlayan entelektüellerden oluşan uzman topluluk |
epistemic community i.
|
|
450 |
Siyasal |
emperyal yayılmayı gerekli veya müşfik olduğunu ileri sürerek savunma politikası |
manifest destiny i.
|
|
451 |
Siyasal |
abd'nin dış yardım yapmasını gerekli kılacak büyüklükteki felaket |
foreign disaster i.
|
|
452 |
Siyasal |
seçilmek için gerekli koşullara sahip olan |
available s.
|
|
453 |
Siyasal |
gerekli görüldüğü takdirde |
if appropriate expr.
|
|
Industry |
|
454 |
Sanayi |
bir şeyin işlevselliğini yitirmemesi için gerekli tedarik ve onarım |
maintenance (materiel) i.
|
|
455 |
Sanayi |
tesisi ilk günkü durumunda tutmak veya tasarlanan verimlilik ve kapasite ile çalışmasını devam ettirmek için gerekli olan rutin çalışma |
maintenance (materiel) i.
|
|
456 |
Sanayi |
belirli bir işi gerçekleştirmek için gerekli olan kadın sayısı |
womanpower i.
|
|
457 |
Sanayi |
günlük olarak gerekli çalışma miktarı |
day's work i.
|
|
458 |
Sanayi |
işe alım için gerekli beceriler bütünü |
soft skills i.
|
|
459 |
Sanayi |
gerekli eğitimi almış |
time-served s.
|
|
Insurance |
|
460 |
Sigortacılık |
ölüm sonrası adı geçen kişiye maaş ödenmesini gerekli kılan sigorta poliçesi |
reversion i.
|
|
Tourism |
|
461 |
Turizm |
hava yolculuğuna 72 saatten fazla ara veren yolcunun bir sonraki rezervasyonunu kullanma niyetini havayolu şirketine bildirmesini gerekli kılan kural |
reconfirmation i.
|
|
Technical |
|
462 |
Teknik |
(kristalin) tam simetri oluşturabilmesi için gerekli dört düzleme sahip olacak şekilde kristalleşmesi |
tetartohedrism i.
|
|
463 |
Teknik |
bir maddenin kütlesini buhara dönüştürmek için gerekli ısı miktarı |
heat of vaporization i.
|
|
464 |
Teknik |
deney için gerekli zaman aralığı |
span required for testing i.
|
|
465 |
Teknik |
endüstri için gerekli temel kimyasallar |
heavy chemicals i.
|
|
466 |
Teknik |
fd’nin devreye girebilmesi için gerekli şartlar |
fd engage logic i.
|
|
467 |
Teknik |
gerekli bilgiler |
background information i.
|
|
468 |
Teknik |
giriş açıklıkları için gerekli boyutlar |
dimensions required for access openings i.
|
|
469 |
Teknik |
gerekli miktar |
required quantity i.
|
|
470 |
Teknik |
gerekli aygıt |
native device i.
|
|
471 |
Teknik |
gerekli çizim zamanı |
required drawing time i.
|
|
472 |
Teknik |
gerekli ölçme belirsizliği |
required measurement uncertainty i.
|
|
473 |
Teknik |
gerekli deney sonuçları |
required test results i.
|
|
474 |
Teknik |
gerekli olan/gerek duyulan ham uranyum miktarı |
the amount of raw uranium required i.
|
|
475 |
Teknik |
gerekli mukavemet |
strength requirements i.
|
|
476 |
Teknik |
gerekli parçalar |
requisites i.
|
|
477 |
Teknik |
gerekli hizmetler |
necessary services i.
|
|
478 |
Teknik |
gerekli terleme oranı |
required sweat rate i.
|
|
479 |
Teknik |
insan vücudu kısımlarını ezilme tehlikesinden kaçınmak için gerekli minimum aralıklar |
minimum gaps to avoid crushing of parts of the human body i.
|
|
480 |
Teknik |
sıvının buharlaşması için gerekli ısı miktarı |
latent heat of vaporization i.
|
|
481 |
Teknik |
astronot veya dalgıcı gerekli ekipmana bağlayan hortum |
umbilical i.
|
|
482 |
Teknik |
astronot veya dalgıcı gerekli ekipmana bağlayan hortum |
umbilical cord i.
|
|
483 |
Teknik |
astronot veya dalgıcı gerekli ekipmana bağlayan hortum |
umbilical cable i.
|
|
484 |
Teknik |
uygun bir ana hattı seçen ve uzak mesafeli telefon konuşmaları için gerekli bağlantıları yapan santrale bağlı cihaz |
marker i.
|
|
485 |
Teknik |
yan yana bulunan iki geminin çarpışmadan birbirlerine dönebilmeleri için gerekli bir tür oryantasyon |
overlap i.
|
|
486 |
Teknik |
vagonları yolda çekmek için gerekli gücü saptayan dinamometre |
pirameter i.
|
|
487 |
Teknik |
makinenin işlemesi için gerekli madde miktarı |
feed i.
|
|
488 |
Teknik |
arduvaz çatı için gerekli malzemeler |
slating i.
|
|
489 |
Teknik |
gerekli güvenliği sağlamak |
ensure the necessary safety f.
|
|
490 |
Teknik |
(döküm modeline) gerekli kanalları açmak için parçalar ilave etmek |
gate f.
|
|
491 |
Teknik |
(elektrik düğmesi) gerekli parçalar birbirine temas ettikten sonra hareketini tamamlamak |
seal f.
|
|
492 |
Teknik |
gerekli olmayan |
non-mandatory s.
|
|
493 |
Teknik |
gerekli esas |
essential s.
|
|
494 |
Teknik |
gerekli olmayan |
non mandatory s.
|
|
495 |
Teknik |
kristal sistem simetrisi için gerekli tüm düzlemlere sahip (kristal) |
holohedral s.
|
|
496 |
Teknik |
gerekli konumda |
in position expr.
|
|
497 |
Teknik |
önerilen bir teknoloji için gerekli şartları tanımlayan belge |
rfc (request for comments) kısalt.
|
|
Computer |
|
498 |
Bilgisayar |
bir ağa girebilmek için gerekli kullanıcı bilgisi |
account i.
|
|
499 |
Bilgisayar |
gerekli kişiler |
requiredrequired people i.
|
|
500 |
Bilgisayar |
gerekli sayı |
num needed i.
|
|