|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
gerekli adımlar |
necessary actions n.
|
|
2 |
General |
vaktinde gerekli tedbirleri almayı bilme |
providence n.
|
|
3 |
General |
gerekli şey |
necessity n.
|
|
|
4 |
General |
temin sağlanması gerekli olan |
supply n.
|
|
5 |
General |
asıl gerekli şey |
essential n.
|
|
6 |
General |
önceden gerekli şey |
prerequisite n.
|
|
7 |
General |
gerekli alet veya silahları sağlayan |
equipper n.
|
|
8 |
General |
gerekli çoğunluk |
quorum n.
|
|
9 |
General |
gerekli şey |
requisite n.
|
|
10 |
General |
çiy düşmesi için gerekli ısı derecesi |
dew point n.
|
|
11 |
General |
gerekli özen |
due care n.
|
|
12 |
General |
gerekli olan itina |
due care n.
|
|
13 |
General |
gerekli şartlar |
necessary conditions n.
|
|
14 |
General |
gerekli nitelikler |
required qualifications n.
|
|
15 |
General |
arzu edilen gerekli şey |
want n.
|
|
16 |
General |
gerekli alanlar |
required fields n.
|
|
17 |
General |
gerekli olmama |
nonnecessity n.
|
|
18 |
General |
gerekli şart |
necessary condition n.
|
|
19 |
General |
gerekli şart |
essential condition n.
|
|
20 |
General |
gerekli düzenleme |
necessary regulation n.
|
|
21 |
General |
gerekli düzenleme |
necessary arrangement n.
|
|
22 |
General |
gerekli miktar |
required quantity n.
|
|
23 |
General |
gerekli izin |
necessary permission n.
|
|
24 |
General |
gerekli şey |
must n.
|
|
25 |
General |
gerekli para |
wherewithal n.
|
|
26 |
General |
gerekli şeyler |
wherewithal n.
|
|
27 |
General |
gerekli özen |
due diligence n.
|
|
28 |
General |
gerekli dikkat |
due care n.
|
|
29 |
General |
gerekli ihtimam |
due care n.
|
|
30 |
General |
gerekli önlemler |
necessary precautions n.
|
|
31 |
General |
gerekli kısım |
necessary part n.
|
|
32 |
General |
gerekli kısım |
required part n.
|
|
33 |
General |
gerekli kısım |
essential part n.
|
|
34 |
General |
gerekli çaba |
necessary effort n.
|
|
35 |
General |
gerekli malzemeler |
required materials n.
|
|
36 |
General |
gerekli önlemler |
necessary measures/precautions n.
|
|
37 |
General |
savaş için gerekli kaynaklar |
sinews of war n.
|
|
38 |
General |
gerekli izin/ruhsat |
necessary permit n.
|
|
39 |
General |
gerekli niyet |
requisite intent n.
|
|
40 |
General |
gerekli olan genel veriler |
general data required n.
|
|
41 |
General |
gerekli ek tedbirler |
necessary additional measures n.
|
|
42 |
General |
tıbbi olarak gerekli |
medically necessary n.
|
|
43 |
General |
gerekli kaynak(lar) |
wherewithal n.
|
|
|
44 |
General |
gerekli tecrübe |
necessary experience n.
|
|
45 |
General |
gerekli tecrübe |
required experience n.
|
|
46 |
General |
gerekli deneyim |
necessary experience n.
|
|
47 |
General |
gerekli deneyim |
required experience n.
|
|
48 |
General |
gerekli süre |
required period n.
|
|
49 |
General |
belli bir görevi yerine getirmek için gerekli beceriler |
skillset n.
|
|
50 |
General |
gerekli belgeler |
documents required n.
|
|
51 |
General |
talep edilen bir iş için gerekli eforun sarfedildiğini kanıtlayan gösterge |
proof of work n.
|
|
52 |
General |
kamp yapmak için gerekli beceriler |
campcraft n.
|
|
53 |
General |
gerekli olan şey |
needful n.
|
|
54 |
General |
gerekli kişisel özellikler |
the right stuff n.
|
|
55 |
General |
erişim için gerekli araç |
key n.
|
|
56 |
General |
kontrol etmek için gerekli araç |
key n.
|
|
57 |
General |
bir şeyi oluşturmak için gerekli malzeme ve bileşenler |
makings n.
|
|
58 |
General |
eylemde bulunmak veya bir şey üretmek için gerekli teçhizat |
material n.
|
|
59 |
General |
manikür yapmak için gerekli bir dizi edevat |
manicure set n.
|
|
60 |
General |
gerekli şeyler |
wherewith n.
|
|
61 |
General |
(bir eylemin gerçekleştirilmesi için) gerekli zaman dilimi |
while n.
|
|
62 |
General |
gerekli özen |
maturity [obsolete] n.
|
|
63 |
General |
75 kg'lık bir ağırlığı saniyede bir metre yükseltmek için gerekli olan güç birimi |
metric horsepower n.
|
|
64 |
General |
ne tür bir eylemin gerekli veya ilgili olduğunu belirtmek için kullanılan en uygun terim |
word n.
|
|
65 |
General |
yiyecek gibi gerekli şey |
bread n.
|
|
66 |
General |
toplamda imha edilmesi gereken hedeflere ilişkin görevde gerekli görülen maddeler |
mission-oriented items n.
|
|
67 |
General |
cihazın kullanımı için gerekli olan parça |
mount n.
|
|
68 |
General |
yaşamsal açıdan gerekli olan kan |
life drop n.
|
|
69 |
General |
çalılıkta hayatta kalmak için gerekli beceriler |
bushmanship n.
|
|
70 |
General |
pamuk tarağını çalıştırmak için gerekli olan beygir gücü türü |
gin power n.
|
|
71 |
General |
düzgün bir yaşam için gerekli görülen şeyler |
decencies n.
|
|
72 |
General |
kuvvetlere, malzemelere ve yedek personel hareket gerekliliklerine dair gerekli bilgileri içeren ortak operasyon planlama ve uygulama sistemi |
deployment database n.
|
|
73 |
General |
iş, savaş için gerekli donanım |
graith [scotland] n.
|
|
74 |
General |
gerekli miktar |
grist n.
|
|
75 |
General |
yalnızca vulkanizasyon için gerekli maddeleri bulunduran kauçuk bileşimi |
gum n.
|
|
76 |
General |
yalnızca vulkanizasyon için gerekli maddeleri içeren kauçuk bileşimi |
pure gum n.
|
|
77 |
General |
yalnızca vulkanizasyon için gerekli maddeleri içeren kauçuk bileşimi |
high gum n.
|
|
78 |
General |
çoğaltma için gerekli araç |
multiply n.
|
|
79 |
General |
amaç için gerekli olanın abartılması |
overkill n.
|
|
80 |
General |
birden fazla aktivite için gerekli olan parça |
common item n.
|
|
81 |
General |
gerekli sınırlar |
compass [obsolete] n.
|
|
82 |
General |
istenilen sonuç için gerekli özellikler |
goods n.
|
|
83 |
General |
istenilen sonuç için gerekli özellikler |
goods n.
|
|
84 |
General |
(abd ordusunda) çatışma zamanında gerekli malzemelere ilişkin bir tür lojistik planlama konsepti |
d-to-p concept n.
|
|
85 |
General |
zihin veya karakter gelişimi için gerekli kaynak |
pabulum n.
|
|
86 |
General |
bir plan için gerekli kaynakların yeterli olup olmadığını belirleyen faaliyet planı değerlendirme kriteri |
feasibility test n.
|
|
87 |
General |
gerekli şeyler |
possible n.
|
|
88 |
General |
yaşam için gerekli vücut sıvısı |
sap n.
|
|
89 |
General |
gün içinde gerekli olacak eşyaların taşındığı küçük bir sırt çantası |
daysack n.
|
|
90 |
General |
çiftlik işletmek için gerekli mobilya, araç gereç ve hayvan |
plenishing n.
|
|
91 |
General |
operasyonları desteklemek için daha fazla gerekli olmayan ve başka alanlara transfer edilmeye uygun vasıtaların sökülmesi |
roll-up n.
|
|
92 |
General |
gerekli hallerde amaç dışı kullanım |
secondary use n.
|
|
93 |
General |
kol veya millere gerekli kısımları bağlayan kimse |
shanker n.
|
|
94 |
General |
gerekli saygı |
due reverence n.
|
|
95 |
General |
(her yüz fit kare için gerekli) çatı kayrağı sayısı |
square n.
|
|
96 |
General |
hayvanlar için gerekli unsurları sağlama |
subsistence n.
|
|
97 |
General |
acilen gerekli |
imperative n.
|
|
98 |
General |
yiyecek veya gerekli şeyleri sağlamak |
provision v.
|
|
99 |
General |
gerekli kılmak |
necessitate v.
|
|
100 |
General |
gerekli miktarda vermemek |
shortchange v.
|
|
101 |
General |
gerekli olmak |
require v.
|
|
102 |
General |
gerekli olmak |
need v.
|
|
103 |
General |
gerekli önlemleri almak |
take due precautions v.
|
|
104 |
General |
gerekli niteliklere sahip olmak |
habilitate v.
|
|
105 |
General |
gerekli olmak |
call for v.
|
|
106 |
General |
gerekli bulmak |
require v.
|
|
107 |
General |
gerekli görmek |
consider it necessary (to do sth) v.
|
|
108 |
General |
gerekli görmek |
find necessary v.
|
|
109 |
General |
gerekli görmek |
find it necessary v.
|
|
110 |
General |
gerekli görmek |
find something necessary v.
|
|
111 |
General |
gerekli görmek |
consider something necessary v.
|
|
112 |
General |
gerekli görmek |
feel something necessary v.
|
|
113 |
General |
gerekli görmek |
see something as necessary v.
|
|
114 |
General |
gerekli görmek |
think something necessary v.
|
|
115 |
General |
gerekli adımı atmak |
take necessary step v.
|
|
116 |
General |
gerekli adımları atmak |
take necessary step v.
|
|
117 |
General |
gerekli görmek |
regard something as necessary v.
|
|
118 |
General |
gerekli görülmek |
be regarded necessary v.
|
|
119 |
General |
gerekli görülmek |
be considered necessary v.
|
|
120 |
General |
gerekli izinleri vermek |
give necessary permissions v.
|
|
121 |
General |
-in gerekli gördüğü şartlara uymak |
meet the requirements of v.
|
|
122 |
General |
-in gerekli gördüğü niteliklere sahip olmak |
meet the requirements of v.
|
|
123 |
General |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
perform the necessary measurements on something v.
|
|
124 |
General |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
make the necessary measurements on something v.
|
|
125 |
General |
gerekli ölçümden geçirmek |
perform the necessary measurements on something v.
|
|
126 |
General |
gerekli ölçümden geçirmek |
make the necessary measurements on something v.
|
|
127 |
General |
gerekli kılmak |
make essential v.
|
|
128 |
General |
gerekli nitelikleri taşımak |
have the necessary qualifications v.
|
|
129 |
General |
gerekli ölçümden geçirmek |
make the required measurements on something v.
|
|
130 |
General |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
perform the required measurements on something v.
|
|
131 |
General |
gerekli ölçümden geçirmek |
perform the required measurements on something v.
|
|
132 |
General |
gerekli ölçümlerden geçirmek |
make the required measurements on something v.
|
|
133 |
General |
gerekli niteliklere sahip olmak |
have the necessary qualifications v.
|
|
134 |
General |
gerekli saymak |
judge necessary v.
|
|
135 |
General |
gerekli addetmek |
judge necessary v.
|
|
136 |
General |
gerekli addetmek |
deem necessary v.
|
|
137 |
General |
gerekli saymak |
deem necessary v.
|
|
138 |
General |
gerekli adımları atmak |
take action v.
|
|
139 |
General |
gerekli bir hal almak |
become a necessity v.
|
|
140 |
General |
gerekli hale gelmek |
become a necessity v.
|
|
141 |
General |
gerekli bir hal almak |
become a requirement v.
|
|
142 |
General |
gerekli bir hal almak |
become necessary v.
|
|
143 |
General |
gerekli hale gelmek |
become necessary v.
|
|
144 |
General |
gerekli hale gelmek |
become a requirement v.
|
|
145 |
General |
gerekli koşulları sağlamak |
provide the necessary conditions v.
|
|
146 |
General |
(gerekli) düzenlemeleri yapmak |
make the arrangements v.
|
|
147 |
General |
üzerinde düşünülmesi gerekli olmak |
need to address v.
|
|
148 |
General |
gerekli olandan daha fazla yapmak |
overcommit v.
|
|
149 |
General |
gerekli özeni göstermek |
exercise due care v.
|
|
150 |
General |
.. mesi için gerekli olmak |
be essential to v.
|
|
151 |
General |
gerekli dengeyi bulmak |
strike the necessary balance v.
|
|
152 |
General |
çalışması için gerekli suyu tedarik etmek |
fang a pump v.
|
|
153 |
General |
gerekli kılmak |
entail v.
|
|
154 |
General |
gerekli olmak |
mister [obsolete] v.
|
|
155 |
General |
halk için gerekli bir görevi yerine getirmek |
give v.
|
|
156 |
General |
yasa uyarınca gerekli olmak |
must v.
|
|
157 |
General |
gelenek uyarınca gerekli olmak |
must v.
|
|
158 |
General |
ahlaken gerekli olmak |
must v.
|
|
159 |
General |
gerekli kılmak |
oblige v.
|
|
160 |
General |
(pokerde) açmak için gerekli kartları çekmek |
hit v.
|
|
161 |
General |
(büyüme, bakım veya işletim için) gerekli öğeyi sağlamak |
feed v.
|
|
162 |
General |
gerekli bilgi ve beceri ile donatmak |
prepare v.
|
|
163 |
General |
gerekli önlemleri almak |
provision v.
|
|
164 |
General |
gerekli uyaranı sağlamak |
provoke v.
|
|
165 |
General |
belirli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan |
ill equipped adj.
|
|
166 |
General |
belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan |
ill equipped adj.
|
|
167 |
General |
yaşam için gerekli |
vital adj.
|
|
168 |
General |
gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse) |
unqualified adj.
|
|
169 |
General |
çok gerekli |
vital adj.
|
|
170 |
General |
çalıştırılması için gerekli vasıfları olmayan |
unemployable adj.
|
|
171 |
General |
vaktinde gerekli tedbirleri almayı bilen |
provident adj.
|
|
172 |
General |
yapılması gerekli |
bounden adj.
|
|
173 |
General |
önceden gerekli olan |
prerequisite adj.
|
|
174 |
General |
gerekli görülen |
considered necessary adj.
|
|
175 |
General |
gerekli görülmeyen |
not considered necessary adj.
|
|
176 |
General |
belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan |
ill-equipped adj.
|
|
177 |
General |
gerçekten gerekli |
must-have adj.
|
|
178 |
General |
gerekli lüzumlu |
necessary adj.
|
|
179 |
General |
çok gerekli |
badly needed adj.
|
|
180 |
General |
donanımlı/sağlam/gerekli altyapıya sahip |
well-supported adj.
|
|
181 |
General |
yasal olarak gerekli |
legally necessary adj.
|
|
182 |
General |
yapılması gerekli |
incumbent on adj.
|
|
183 |
General |
yapılması gerekli |
incumbent upon adj.
|
|
184 |
General |
gerekli yasal koşulları haiz |
able adj.
|
|
185 |
General |
mutlaka gerekli olan |
necessary adj.
|
|
186 |
General |
gerekli niteliklere sahip olmayan |
uncredentialed adj.
|
|
187 |
General |
gerekli olmayan |
unneedful adj.
|
|
188 |
General |
gerekli niteliklere sahip olan |
equal adj.
|
|
189 |
General |
gerekli özellikleri taşıyan |
equal adj.
|
|
190 |
General |
gerekli bilgilere vakıf olmayan |
unstudious adj.
|
|
191 |
General |
yaşam için gerekli olmayan |
unvital adj.
|
|
192 |
General |
gerekli olanı yapmayan |
wayward adj.
|
|
193 |
General |
el işi ile bu iş için gerekli alet ve becerilere ait |
mechanical adj.
|
|
194 |
General |
el işi ile bu iş için gerekli alet ve beceriler ile ilişkili |
mechanical adj.
|
|
195 |
General |
beslenmede çok az miktarlarda gerekli olan |
micronutrient adj.
|
|
196 |
General |
gerekli olanın en azını sağlayan |
minimalist adj.
|
|
197 |
General |
gerekli otoritelere bildirilmesi zorunlu (hastalık) |
reportable adj.
|
|
198 |
General |
lüks tüketimi gerekli kılan |
luxurious adj.
|
|
199 |
General |
(gerekli yeteneğe, özelliğe) sahip |
equal to (something) adj.
|
|
200 |
General |
işletme için gerekli niteliklere sahip |
businesslike adj.
|
|
201 |
General |
alışkanlıktan ötürü gerekli |
obligatory adj.
|
|
202 |
General |
kültürel beklentinin bir parçası olarak gerekli |
obligatory adj.
|
|
203 |
General |
gerekli standartları karşılamayan |
off-color adj.
|
|
204 |
General |
gerekli olan tüm ekipmanlara sahip |
well-appointed adj.
|
|
205 |
General |
gerekli olan |
feather-bed adj.
|
|
206 |
General |
gerekli olan |
featherbed adj.
|
|
207 |
General |
belirli bir iş için gerekli ekipmanla donatılmış |
outfitted adj.
|
|
208 |
General |
gerekli görülmeyen |
supererogative adj.
|
|
209 |
General |
bahsi gerekli görülmeyen |
superseded adj.
|
|
210 |
General |
gerekli bir şekilde |
needfully adv.
|
|
211 |
General |
gerekli olarak |
obligatorily adv.
|
|
212 |
General |
gerekli olduğunda |
when needed adv.
|
|
213 |
General |
gerekli olduğunda |
when required adv.
|
|
214 |
General |
gerekli görülüyorsa |
if necessary adv.
|
|
215 |
General |
gerekli görülüyorsa |
if required adv.
|
|
216 |
General |
gerekli olunca |
when needed adv.
|
|
217 |
General |
gerekli olunca |
when required adv.
|
|
218 |
General |
gerekli olarak |
essentially adv.
|
|
219 |
General |
gerekli gördüğüm takdirde |
if i deem necessary adv.
|
|
220 |
General |
gerekli durumlarda |
in necessary cases adv.
|
|
221 |
General |
gerekli miktardan az olacak şekilde |
under adv.
|
|
222 |
General |
gerekli dereceden az olacak şekilde |
under adv.
|
|
223 |
General |
-e gerekli |
essential to prep.
|
|
Phrasals |
|
224 |
Phrasals |
gerekli ilaveler yapmak |
improve on v.
|
|
225 |
Phrasals |
gerekli ilaveler yapmak |
improve upon v.
|
|
226 |
Phrasals |
gerekli değişiklikler yapmak |
improve on v.
|
|
227 |
Phrasals |
gerekli değişiklikler yapmak |
improve upon v.
|
|
228 |
Phrasals |
(yazıya, filme, videoya) eksik kalan/gerekli şeyleri eklemek |
edit in v.
|
|
229 |
Phrasals |
boş bırakılan yerleri gerekli bilgilerle doldurmak |
fill in v.
|
|
230 |
Phrasals |
birine gerekli bilgileri vermek |
fill in v.
|
|
231 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) gerekli ekipmanı vermek/sağlamak |
fit (someone or something) up with (something) v.
|
|
232 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile donatmak/teçhiz etmek |
fit (someone or something) up with (something) v.
|
|
233 |
Phrasals |
(birisinin planlarının, hesaplarının) gerekli bir parçası olarak görülmek |
enter into v.
|
|
234 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi/kendini biri/bir şey) yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
set (someone, something, or oneself) up as (someone or something) v.
|
|
235 |
Phrasals |
birini/bir şeyi bir şey yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
set someone or something up as something v.
|
|
236 |
Phrasals |
birini/bir şeyi bir şey yapmak için gerekli düzenlemeleri yapmak |
set someone or something up as something v.
|
|
237 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi/kendini) başarıya ulaşmak için gerekli şeylerle donatmak |
arm (someone, something, or oneself) with (something) v.
|
|
238 |
Phrasals |
için gerekli niteliklere sahip olmak |
qualify for v.
|
|
239 |
Phrasals |
için gerekli nitelikleri kazandırmak |
qualify for v.
|
|
240 |
Phrasals |
bir şey için gerekli niteliklere sahip olmak |
qualify for something v.
|
|
241 |
Phrasals |
(bir şey bir durumda) gerekli olmak |
call for (something) v.
|
|
242 |
Phrasals |
gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak |
check out (of something) v.
|
|
243 |
Phrasals |
gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak |
check out (from something) v.
|
|
244 |
Phrasals |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak |
check out from (something) v.
|
|
245 |
Phrasals |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak |
check out from (something) v.
|
|
246 |
Phrasals |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak |
check out of (something) v.
|
|
247 |
Phrasals |
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak |
check out of (something) v.
|
|
248 |
Phrasals |
(gerekli ekipmanı) vermek/sağlamak |
fit with (something) v.
|
|
249 |
Phrasals |
(gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile) donatmak/teçhiz etmek |
fit with (something) v.
|
|
250 |
Phrasals |
kart oyununda gerekli toplam puana ulaşmak |
go out v.
|
|
251 |
Phrasals |
yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
set up as v.
|
|
252 |
Phrasals |
gerekli alet edevatla donanmak |
tool up v.
|
|
253 |
Phrasals |
gerekli alet edevatla donatmak |
tool up v.
|
|
254 |
Phrasals |
(gerekli olmayan çalışanlardan, oyunculardan) kurtulmak |
clear out v.
|
|
Phrases |
|
255 |
Phrases |
işin içine iyice gömülmek/girmek lazım/gerekli |
you can't be a little bit pregnant expr.
|
|
256 |
Phrases |
işin içine iyice gömülmek/girmek lazım/gerekli |
you can't be half pregnant expr.
|
|
257 |
Phrases |
acilen gerekli olan |
what is urgently needed expr.
|
|
258 |
Phrases |
gerekli görüldüğü takdirde |
if it is necessary expr.
|
|
259 |
Phrases |
gerekli sayıda |
in necessary number expr.
|
|
260 |
Phrases |
gerekli incelemeler tamamlandı |
required reviews completed expr.
|
|
261 |
Phrases |
gerekli olunca |
when necessary expr.
|
|
262 |
Phrases |
tüm gerekli belgeleri ekleyerek |
attaching all necessary documents expr.
|
|
263 |
Phrases |
gerekli gereksiz tüm konular hakkında konuşma |
all knowledge is contained in fandom expr.
|
|
Proverb |
|
264 |
Proverb |
gerekli malzeme olmadan bir iş yapılamaz |
you can't make bricks without straw
|
|
265 |
Proverb |
gerekli malzeme olmadan bir iş yapılamaz |
you cannot make bricks without straw
|
|
Colloquial |
|
266 |
Colloquial |
sigara sarmak için gerekli sarma kağıdı ve tütün |
makings n.
|
|
267 |
Colloquial |
gerekli kaynaklar/fonlar |
the necessary n.
|
|
268 |
Colloquial |
gerekli gereksiz her şeyini anlatan kimse |
oversharer n.
|
|
269 |
Colloquial |
gerekli bir şey |
a must n.
|
|
270 |
Colloquial |
gerçekten gerekli olan şey |
must-have n.
|
|
271 |
Colloquial |
gerekli saymak |
deem it to be necessary v.
|
|
272 |
Colloquial |
gerekli saymak |
deem that it is necessary v.
|
|
273 |
Colloquial |
bir şeyi yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
make arrangements to do something v.
|
|
274 |
Colloquial |
gerekli ödemeyi/hizmeti almak |
get (one's) dues v.
|
|
275 |
Colloquial |
gerekli ödemeyi/hizmeti almak |
get (one's) due v.
|
|
276 |
Colloquial |
(bir şeyden) gerekli/ihtiyaç duyduğu dozu almak |
get (one's) fix (of something) v.
|
|
277 |
Colloquial |
başarı için gerekli özellikleri taşıyan |
on the ball adv.
|
|
278 |
Colloquial |
çok gerekli olmadıkça |
unless it's really necessary expr.
|
|
279 |
Colloquial |
çok gerekli değilse |
unless it's really necessary expr.
|
|
280 |
Colloquial |
gerçekten gerekli olmadıkça |
unless it's really necessary expr.
|
|
281 |
Colloquial |
öğrenilmesi gerekli dil |
must-learn language expr.
|
|
282 |
Colloquial |
ille de gerekli değil |
not in a hurry expr.
|
|
283 |
Colloquial |
ille de gerekli değil |
not in any hurry expr.
|
|
284 |
Colloquial |
çok gerekli olursa |
if worst comes to worst expr.
|
|
285 |
Colloquial |
çok gerekli olursa |
if worse comes to worst expr.
|
|
286 |
Colloquial |
gerekli özellikler |
what it takes expr.
|
|
287 |
Colloquial |
gerekli yetenekler |
what it takes expr.
|
|
Idioms |
|
288 |
Idioms |
mutlaka gerekli olan şeyler |
bare necessities n.
|
|
289 |
Idioms |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of your trade n.
|
|
290 |
Idioms |
bir işin yapılması için gerekli temel noktaları öğrenme |
learning the ropes n.
|
|
291 |
Idioms |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of the trade n.
|
|
292 |
Idioms |
tüketimi çok gerekli olmayan sigara ve alkol gibi ürünlerin vergisi |
a sin tax n.
|
|
293 |
Idioms |
(bir işin yapılması için gerekli olan) enerji |
a head of steam n.
|
|
294 |
Idioms |
sadece en gerekli ihtiyaçlar |
bare necessities n.
|
|
295 |
Idioms |
yalnızca en gerekli eşyalar |
bare necessities n.
|
|
296 |
Idioms |
kötü ama gerekli şey |
a necessary evil n.
|
|
297 |
Idioms |
zararı olsa da gerekli şey |
a necessary evil n.
|
|
298 |
Idioms |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton crew n.
|
|
299 |
Idioms |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton staff n.
|
|
300 |
Idioms |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton service n.
|
|
301 |
Idioms |
gerekli gereksiz her şey |
everything but/bar the kitchen sink n.
|
|
302 |
Idioms |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of the trade n.
|
|
303 |
Idioms |
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem |
the tools of one's trade n.
|
|
304 |
Idioms |
birisine gerekli bilgiyi vermek |
put someone in the picture v.
|
|
305 |
Idioms |
birine gerekli sertlikte davranmak |
be soft on someone v.
|
|
306 |
Idioms |
birine gerekli sertlikte davranmak |
grow soft on someone v.
|
|
307 |
Idioms |
bir iş için gerekli yeteneklere/özelliklere sahip olmak |
have something will travel v.
|
|
308 |
Idioms |
birine gerekli sertlikte davranmak |
get soft on someone v.
|
|
309 |
Idioms |
doğum sancılarını başlatmak için gerekli tıbbi girişimlerde bulunmak |
induce labor in someone v.
|
|
310 |
Idioms |
gerekli şeyleri yapmak |
push the right button v.
|
|
311 |
Idioms |
gerekli bilgiye ulaşmak |
get a line on v.
|
|
312 |
Idioms |
gerekli çabayı göstermemek |
not lift a finger v.
|
|
313 |
Idioms |
gerekli olan niteliklere sahip olmak |
have what it takes v.
|
|
314 |
Idioms |
gerekli cesareti olmak |
have it in one v.
|
|
315 |
Idioms |
gerekli bilgilere ulaşmak |
have a line on v.
|
|
316 |
Idioms |
gerekli adımı atmak |
push the right button v.
|
|
317 |
Idioms |
gerekli olan becerilere sahip olmak |
have what it takes v.
|
|
318 |
Idioms |
gerekli adımı atmak |
press the right button v.
|
|
319 |
Idioms |
gerekli görmek |
make a case for something v.
|
|
320 |
Idioms |
gerekli açıklamayı almak |
get the word v.
|
|
321 |
Idioms |
gerekli şeyleri yapmak |
press the right button v.
|
|
322 |
Idioms |
gerekli bilgiye ulaşmak |
have a line on v.
|
|
323 |
Idioms |
gerekli özelliklere sahip olmak |
have got what it takes v.
|
|
324 |
Idioms |
gerekli yeteneklere sahip olmak |
have what it takes v.
|
|
325 |
Idioms |
gerekli bilgilere ulaşmak |
get a line on v.
|
|
326 |
Idioms |
işi yapmak için gerekli cesareti toplamak |
muster enough courage up to do the job v.
|
|
327 |
Idioms |
işi yapmak için gerekli cesareti toplamak |
muster up enough courage to do the job v.
|
|
328 |
Idioms |
(bir iş için) gerekli meziyetleri olmak |
have a lot going for one v.
|
|
329 |
Idioms |
yardımı gerekli olan birisinden yardım almamak |
reckon without one's host v.
|
|
330 |
Idioms |
gerekli ölçütleri karşılayamamak |
miss the cut v.
|
|
331 |
Idioms |
gerekli bilgileri paylaşmak |
give (one) the low-down v.
|
|
332 |
Idioms |
formu gerekli bilgilerle/detaylarla doldurmak |
fill in the details v.
|
|
333 |
Idioms |
bir formdaki boşluklara gerekli bilgileri/detayları yazmak |
fill in the details v.
|
|
334 |
Idioms |
(bir şeyi önlemek için) gerekli önlemleri almak |
take steps (to prevent something) v.
|
|
335 |
Idioms |
dolaylı veya açık bir şekilde gerekli/istenen mesajı vermek |
send the right message v.
|
|
336 |
Idioms |
gerekli olan bir şeyden yeterince olmamak/kalmamak |
be badly off for something [uk] v.
|
|
337 |
Idioms |
gerekli saymak |
deem it necessary v.
|
|
338 |
Idioms |
gerekli görmek |
deem it necessary v.
|
|
339 |
Idioms |
gerekli olduğuna karar vermek |
deem it necessary v.
|
|
340 |
Idioms |
(bir şeyden) gerekli/ihtiyaç duyduğu dozu almak |
get a fix (of something) v.
|
|
341 |
Idioms |
biri hakkında gerekli bilgilere ulaşmak |
get a line on someone [us] v.
|
|
342 |
Idioms |
biri hakkında gerekli bilgiye ulaşmak |
get a line on someone [us] v.
|
|
343 |
Idioms |
(biri/bir şey) hakkında gerekli bilgilere ulaşmak |
have a line on (someone or something) v.
|
|
344 |
Idioms |
(biri/bir şey) hakkında gerekli bilgiye ulaşmak |
have a line on (someone or something) v.
|
|
345 |
Idioms |
'-i gerekli saymak |
make a thing of v.
|
|
346 |
Idioms |
i yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak |
make arrangements to do v.
|
|
347 |
Idioms |
(bir şey yapmak) için gerekli adımları atmak |
take steps to (do something) v.
|
|
348 |
Idioms |
gerekli tüm özelliklere sahip olmak |
tick every box v.
|
|
349 |
Idioms |
temel ve gerekli |
bricks and mortar adj.
|
|
350 |
Idioms |
gerekli yeteneğe, özelliğe sahip |
equal to the occasion adj.
|
|
351 |
Idioms |
çok gerekli olursa |
(if) worse comes to worst expr.
|
|
352 |
Idioms |
gerekli gereksiz her şey |
everything and the kitchen sink expr.
|
|
353 |
Idioms |
gerekli hızda |
up to speed expr.
|
|
354 |
Idioms |
modaya uygun/şık olmak için gerekli |
de rigeur expr.
|
|
355 |
Idioms |
silik (fakat gerekli) |
under erasure expr.
|
|
Speaking |
|
356 |
Speaking |
gerekli olan bilgiler |
what's what n.
|
|
357 |
Speaking |
gerekli şeylere sahip değilsin |
you don't have what it takes expr.
|
|
358 |
Speaking |
gerekli düzeltmeler yapıldı |
the necessary corrections have been made expr.
|
|
359 |
Speaking |
gerekli düzeltmeler yapılmıştır |
the necessary corrections have been made expr.
|
|
360 |
Speaking |
kesinlikle gerekli |
absolutely necessary expr.
|
|
361 |
Speaking |
sizin için gerekli mi? |
Is it necessary for you? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
362 |
Trade/Economic |
satış yapabilmek için gerekli üyelik zinciri sistemi |
chain n.
|
|
363 |
Trade/Economic |
alıcı gerekli onayları |
buyer required approvals n.
|
|
364 |
Trade/Economic |
bir mal ve hizmet üretimi için gerekli olan makine ve parçaların ayrıntılı dökümü |
bill of materials n.
|
|
365 |
Trade/Economic |
bir işin programa göre yürütülüp yürütülmediğinin denetlenmesi ve yapılması gerekli düzenlemeler konusunda yönetime bilgi verilmesi |
follow-up n.
|
|
366 |
Trade/Economic |
bir malın üretimi için gerekli olan malzeme |
direct material n.
|
|
367 |
Trade/Economic |
bir işletmenin işini sürdürebilmesi için gerekli olan nakit |
circulating capital n.
|
|
368 |
Trade/Economic |
fiyat düzeyinin iki katına çıkması için gerekli yıl sayısının hesaplanmasında bir yöntem |
rule of 70 n.
|
|
369 |
Trade/Economic |
geçim için gerekli asgari gereksinimler |
living standard n.
|
|
370 |
Trade/Economic |
gerekli defterler |
required books n.
|
|
371 |
Trade/Economic |
gerekli yasal izin |
necessary legal permission n.
|
|
372 |
Trade/Economic |
gerekli iş gücü niteliğini aşağı çekme |
deskilling n.
|
|
373 |
Trade/Economic |
gerekli vesika |
necessary certificate n.
|
|
374 |
Trade/Economic |
gerekli işlemler |
necessary procedures n.
|
|
375 |
Trade/Economic |
gerekli tesciller |
required filings n.
|
|
376 |
Trade/Economic |
gerekli miktar |
deficient amount n.
|
|
377 |
Trade/Economic |
gerekli şart |
necessary condition n.
|
|
378 |
Trade/Economic |
gerekli belgeler |
necessary documents n.
|
|
379 |
Trade/Economic |
gerekli getiri oranı |
required rate of return n.
|
|
380 |
Trade/Economic |
gerekli başvuru belgeleri |
necessary application documents n.
|
|
381 |
Trade/Economic |
gerekli işlemler |
required transactions n.
|
|
382 |
Trade/Economic |
gerekli işlemler |
necessary transactions n.
|
|
383 |
Trade/Economic |
gerekli belgeler |
required documents n.
|
|
384 |
Trade/Economic |
gerekli dokümanlar |
required documents n.
|
|
385 |
Trade/Economic |
gerekli tedbirler |
required precautions n.
|
|
386 |
Trade/Economic |
gerekli büyüme oranı |
warranted rate of growth n.
|
|
387 |
Trade/Economic |
gerekli üretim |
production requirement n.
|
|
388 |
Trade/Economic |
gerekli giderler |
necessary outlay n.
|
|
389 |
Trade/Economic |
gerekli belge |
necessary document n.
|
|
390 |
Trade/Economic |
gerekli belge |
necessary certificate n.
|
|
391 |
Trade/Economic |
gerekli özen |
due diligence n.
|
|
392 |
Trade/Economic |
gerekli işlemler |
required procedures n.
|
|
393 |
Trade/Economic |
gerekli başvurular |
required filings n.
|
|
394 |
Trade/Economic |
gerekli koşul |
necessary condition n.
|
|
395 |
Trade/Economic |
gerekli kural |
exclusive requirement n.
|
|
396 |
Trade/Economic |
gerekli dokümanlar |
necessary documents n.
|
|
397 |
Trade/Economic |
gerekli koşullar |
qualifying conditions n.
|
|
398 |
Trade/Economic |
gerekli maddi veya manevi donanım |
wherewithal n.
|
|
399 |
Trade/Economic |
gerekli evraklar |
necessary papers n.
|
|
400 |
Trade/Economic |
herhangi bir firmanın uyguladığı imalat sistemlerinde gerekli standartlara uyumlu olduğunu gösteren kanıt |
evidence of compliance n.
|
|
401 |
Trade/Economic |
kabulü gerekli olan esas |
postulate n.
|
|
402 |
Trade/Economic |
kanun gereği konulması gerekli sermaye |
legal capital n.
|
|
403 |
Trade/Economic |
mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar |
other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed n.
|
|
404 |
Trade/Economic |
malın üretimi için gerekli işçilik ve ham madde maliyeti |
prime cost n.
|
|
405 |
Trade/Economic |
minimum yaşam standardı için gerekli olan mal ve hizmetler |
bond trading n.
|
|
406 |
Trade/Economic |
nakit olarak ödeme yapılan çalışanlara ücretlerini ödemek için gerekli olan nakit tutarı |
payroll n.
|
|
407 |
Trade/Economic |
ödenmesi gerekli tahsilat |
annuity due n.
|
|
408 |
Trade/Economic |
projeden gelir elde edilebilmesi için önce bir miktar harcama yapmanın gerekli olması |
pump priming n.
|
|
409 |
Trade/Economic |
satıcı gerekli onayları |
seller required approvals n.
|
|
410 |
Trade/Economic |
sığlıkta gerekli minimum su çekimi |
bar draught n.
|
|
411 |
Trade/Economic |
toplu sözleşmede anlaşmaya varmak için tarafların işbirliği yapmalarının gerekli olduğu aralarındaki çekişmenin asıl amacının ise bu işbirliğinden doğacak yararların bölüşümüyle ilgili olduğu görüşü |
symbiotic relationship n.
|
|
412 |
Trade/Economic |
toplantının açılması için gerekli üye sayısı |
quorum for meetings n.
|
|
413 |
Trade/Economic |
ticari işlemlerde yapılacak işlemle ilgili araştırma görüşme ve sonuçlandırma faaliyetleri için gerekli olan zaman, para ve çaba |
transaction costs n.
|
|
414 |
Trade/Economic |
tutulması gerekli defterler |
required books n.
|
|
415 |
Trade/Economic |
üretime geçmek için gerekli zaman |
make-ready time n.
|
|
416 |
Trade/Economic |
arzı esnek olmayan bir kaynağa ödenen bedel ile bu kaynağın sağlanması için gerekli olan asgari bedel arasındaki fark |
rent n.
|
|
417 |
Trade/Economic |
kamu alım sözleşmelerinin zarara uğrayan firmalar için korunmasını gerekli kılan bir program |
set-aside n.
|
|
418 |
Trade/Economic |
(yeterince temsilcisi olmayan bir grup için) belirli bir maddi imkan oranını gerekli kılan program türü |
set-aside n.
|
|
419 |
Trade/Economic |
gerekli ayar ve düzeltmeleri yapmak için tüketiciden hatalı ürünün iadesini talep etmek |
recall v.
|
|
420 |
Trade/Economic |
toplumsal olarak gerekli emek |
socially necessary labor v.
|
|
421 |
Trade/Economic |
(yeni çalışana) işinde başarılı olması için gerekli beceri ve bilgi konusunda yardımcı olmak |
onboard v.
|
|
422 |
Trade/Economic |
(yeni çalışana) işinde başarılı olması için gerekli beceri ve bilgi konusunda yardımcı olmak |
on-board v.
|
|
423 |
Trade/Economic |
gerekli olandan az işçisi ya da elemanı olan |
short-staffed adj.
|
|
424 |
Trade/Economic |
gerekli sayıda işçisi olmayan |
underhanded adj.
|
|
425 |
Trade/Economic |
gerekli olan |
requisite adj.
|
|
426 |
Trade/Economic |
ödenmesi gerekli |
payable adj.
|
|
Law |
|
427 |
Law |
anlaşmanın gerekli mercilere bildirilmesi |
delivery of agreement n.
|
|
428 |
Law |
arazi kiracısının o araziden yakacak/tamirat gibi ihtiyaçları için gerekli odun veya keresteyi alma hakkı |
rights of estovers n.
|
|
429 |
Law |
gerekli dikkat |
due care n.
|
|
430 |
Law |
gerekli özen |
due diligence n.
|
|
431 |
Law |
jürinin gerekli karar çoğunluğunu sağlayamaması |
hung jury n.
|
|
432 |
Law |
karar için gerekli üye sayısı |
quorum of decision n.
|
|
433 |
Law |
kayıt altına alınması gerekli olan sözleşme |
contract of record n.
|
|
434 |
Law |
sanığa hazırlanması için gerekli zamanı tanıyan tebligat |
due notice n.
|
|
435 |
Law |
vekalet için gerekli yetkiler |
mediate powers n.
|
|
436 |
Law |
belirli ülkelerdeki belirli kişilerin istihdamı için gerekli bilgileri sağlayan bir yasal belge |
work papers n.
|
|
437 |
Law |
en ağır suçtan yargılanma için gerekli olan kasıtlı eylemi ortadan kaldıran akıl hastalığı, sarhoş olma sebebiyle kısıtlı ehliyet |
diminished capacity n.
|
|
438 |
Law |
(vasiyetsiz ölenin malının) gerekli kişilere bölüştürülmesi |
distribution n.
|
|
439 |
Law |
bakımsız mülkler için gerekli onarımlar |
dilapidation n.
|
|
440 |
Law |
askeri makamca gerekli hallerde kullanılan hızlandırılmış prosedür |
summary court-martial n.
|
|
441 |
Law |
gerekli belgeleri düzenlemek |
prepare pertinent documents v.
|
|
442 |
Law |
gerekli özeni göstermek |
exercise due diligence v.
|
|
443 |
Law |
(avukata, vekile) gerekli bilgileri vermek |
instruct v.
|
|
444 |
Law |
(vasiyetsiz ölenin malını) gerekli kişilere bölüştürmek |
distribute v.
|
|
445 |
Law |
gerekli şekle uygun |
in due form expr.
|
|
Politics |
|
446 |
Politics |
gerekli özen |
due diligence n.
|
|
447 |
Politics |
hükümdarın saray için gerekli olan malzemeleri normal tarifeden daha düşük fiyata alma imtiyazı |
purveyance n.
|
|
448 |
Politics |
seçilmek için gerekli koşullara sahip olma |
availability n.
|
|
449 |
Politics |
rejimden yana siyasi tutumlar için gerekli teorileri üreten, ve bunların yayılmasını sağlayan entelektüellerden oluşan uzman topluluk |
epistemic community n.
|
|
450 |
Politics |
emperyal yayılmayı gerekli veya müşfik olduğunu ileri sürerek savunma politikası |
manifest destiny n.
|
|
451 |
Politics |
abd'nin dış yardım yapmasını gerekli kılacak büyüklükteki felaket |
foreign disaster n.
|
|
452 |
Politics |
seçilmek için gerekli koşullara sahip olan |
available adj.
|
|
453 |
Politics |
gerekli görüldüğü takdirde |
if appropriate expr.
|
|
Industry |
|
454 |
Industry |
bir şeyin işlevselliğini yitirmemesi için gerekli tedarik ve onarım |
maintenance (materiel) n.
|
|
455 |
Industry |
tesisi ilk günkü durumunda tutmak veya tasarlanan verimlilik ve kapasite ile çalışmasını devam ettirmek için gerekli olan rutin çalışma |
maintenance (materiel) n.
|
|
456 |
Industry |
belirli bir işi gerçekleştirmek için gerekli olan kadın sayısı |
womanpower n.
|
|
457 |
Industry |
günlük olarak gerekli çalışma miktarı |
day's work n.
|
|
458 |
Industry |
işe alım için gerekli beceriler bütünü |
soft skills n.
|
|
459 |
Industry |
gerekli eğitimi almış |
time-served adj.
|
|
Insurance |
|
460 |
Insurance |
ölüm sonrası adı geçen kişiye maaş ödenmesini gerekli kılan sigorta poliçesi |
reversion n.
|
|
Tourism |
|
461 |
Tourism |
hava yolculuğuna 72 saatten fazla ara veren yolcunun bir sonraki rezervasyonunu kullanma niyetini havayolu şirketine bildirmesini gerekli kılan kural |
reconfirmation n.
|
|
Technical |
|
462 |
Technical |
(kristalin) tam simetri oluşturabilmesi için gerekli dört düzleme sahip olacak şekilde kristalleşmesi |
tetartohedrism n.
|
|
463 |
Technical |
bir maddenin kütlesini buhara dönüştürmek için gerekli ısı miktarı |
heat of vaporization n.
|
|
464 |
Technical |
deney için gerekli zaman aralığı |
span required for testing n.
|
|
465 |
Technical |
endüstri için gerekli temel kimyasallar |
heavy chemicals n.
|
|
466 |
Technical |
fd’nin devreye girebilmesi için gerekli şartlar |
fd engage logic n.
|
|
467 |
Technical |
gerekli miktar |
required quantity n.
|
|
468 |
Technical |
gerekli aygıt |
native device n.
|
|
469 |
Technical |
giriş açıklıkları için gerekli boyutlar |
dimensions required for access openings n.
|
|
470 |
Technical |
gerekli bilgiler |
background information n.
|
|
471 |
Technical |
gerekli ölçme belirsizliği |
required measurement uncertainty n.
|
|
472 |
Technical |
gerekli deney sonuçları |
required test results n.
|
|
473 |
Technical |
gerekli olan/gerek duyulan ham uranyum miktarı |
the amount of raw uranium required n.
|
|
474 |
Technical |
gerekli mukavemet |
strength requirements n.
|
|
475 |
Technical |
gerekli hizmetler |
necessary services n.
|
|
476 |
Technical |
gerekli terleme oranı |
required sweat rate n.
|
|
477 |
Technical |
gerekli parçalar |
requisites n.
|
|
478 |
Technical |
gerekli çizim zamanı |
required drawing time n.
|
|
479 |
Technical |
insan vücudu kısımlarını ezilme tehlikesinden kaçınmak için gerekli minimum aralıklar |
minimum gaps to avoid crushing of parts of the human body n.
|
|
480 |
Technical |
sıvının buharlaşması için gerekli ısı miktarı |
latent heat of vaporization n.
|
|
481 |
Technical |
astronot veya dalgıcı gerekli ekipmana bağlayan hortum |
umbilical n.
|
|
482 |
Technical |
astronot veya dalgıcı gerekli ekipmana bağlayan hortum |
umbilical cord n.
|
|
483 |
Technical |
astronot veya dalgıcı gerekli ekipmana bağlayan hortum |
umbilical cable n.
|
|
484 |
Technical |
uygun bir ana hattı seçen ve uzak mesafeli telefon konuşmaları için gerekli bağlantıları yapan santrale bağlı cihaz |
marker n.
|
|
485 |
Technical |
yan yana bulunan iki geminin çarpışmadan birbirlerine dönebilmeleri için gerekli bir tür oryantasyon |
overlap n.
|
|
486 |
Technical |
vagonları yolda çekmek için gerekli gücü saptayan dinamometre |
pirameter n.
|
|
487 |
Technical |
makinenin işlemesi için gerekli madde miktarı |
feed n.
|
|
488 |
Technical |
arduvaz çatı için gerekli malzemeler |
slating n.
|
|
489 |
Technical |
gerekli güvenliği sağlamak |
ensure the necessary safety v.
|
|
490 |
Technical |
(döküm modeline) gerekli kanalları açmak için parçalar ilave etmek |
gate v.
|
|
491 |
Technical |
(elektrik düğmesi) gerekli parçalar birbirine temas ettikten sonra hareketini tamamlamak |
seal v.
|
|
492 |
Technical |
gerekli olmayan |
non mandatory adj.
|
|
493 |
Technical |
gerekli esas |
essential adj.
|
|
494 |
Technical |
gerekli olmayan |
non-mandatory adj.
|
|
495 |
Technical |
kristal sistem simetrisi için gerekli tüm düzlemlere sahip (kristal) |
holohedral adj.
|
|
496 |
Technical |
gerekli konumda |
in position expr.
|
|
497 |
Technical |
önerilen bir teknoloji için gerekli şartları tanımlayan belge |
rfc (request for comments) abrev.
|
|
Computer |
|
498 |
Computer |
bir ağa girebilmek için gerekli kullanıcı bilgisi |
account n.
|
|
499 |
Computer |
gerekli kişiler |
requiredrequired people n.
|
|
500 |
Computer |
gerekli lisans |
licenses needed n.
|
|