Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Geçmiş
must-have
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"must-have"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
must-have
s.
gerçekten gerekli
2
Genel
must-have
s.
elzem
Colloquial
3
Konuşma Dili
must-have
i.
elzem şey
4
Konuşma Dili
must-have
i.
gerçekten gerekli olan şey
5
Konuşma Dili
must-have
i.
zorunlu şey
"must-have"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Proverb
1
Atasözü
desperate diseases must have desperate remedies
çivi çiviyi söker
2
Atasözü
desperate diseases must have desperate remedies
olağandışı durumlarda olağandışı yollar izlenir
3
Atasözü
every flow must have its ebb
gün olur devran döner
4
Atasözü
every flow must have its ebb
her gidişin bir gelişi vardır
Idioms
5
Deyim
the longest day must have an end
expr.
hangi gün vardır ki akşam olmamış
6
Deyim
the longest day must have an end
expr.
her şeyin bir sonucu vardır
7
Deyim
they must have seen you coming
expr.
sazan/enayi olduğunu hemen anlamışlar
Speaking
8
Konuşma
your mind must have played tricks on you
expr.
aklın sana oyun oynamış olmalı
9
Konuşma
the man must have rocks in his head
expr.
adam kafayı yemiş olmalı
10
Konuşma
you must have been so angry with me
expr.
bana çok kızmış olmalısın
11
Konuşma
you must have a job
expr.
bir işin olmalı
12
Konuşma
you must have mistaken me for someone else
expr.
beni başkasıyla karıştırmış olmalısın
13
Konuşma
you must have missed me
expr.
beni özlemiş olmalısın
14
Konuşma
you must have a job
expr.
bir iş sahibi olmalısın
15
Konuşma
you must have confused me with someone else
expr.
beni başkasıyla karıştırmış olmalısın
16
Konuşma
your ears must have been burning
expr.
kulaklarını çınlattık
17
Konuşma
your ears must have been burning
expr.
kulakların çınlamış olmalı
18
Konuşma
your ears must have been burning
expr.
kulaklarınız çınlamıştır
19
Konuşma
his ears must have been burning
expr.
kulakları çınlamıştır
20
Konuşma
your ears must have been burning
expr.
kulakların çınlamıştır
21
Konuşma
her ears must have been burning
expr.
kulakları çınlamıştır
22
Konuşma
they must have cost you a fortune
expr.
sana bir servete mal olmuş olmalı
23
Konuşma
I must have fallen asleep
expr.
uyuyakalmış olmalıyım
24
Konuşma
it must have been so bad
expr.
(geçmiş zaman) çok kötü olmalı
25
Konuşma
you must have fallen asleep
expr.
uykuya dalmış olmalısın
Slang
26
Argo
you (must) have mistaken me for someone who gives a shit
expr.
umurumda olduğunu da nereden çıkardın?
27
Argo
you (must) have mistaken me for someone who gives a shit
expr.
umurumda mı sanıyorsun?
28
Argo
(one) must have killed a chinaman [dated]
expr.
(biri) kötü şans getirecek bir şey yapmış olmalı
29
Argo
(one) must have killed a chinaman [dated]
expr.
(biri) nazar değdirmiş/etmiş olmalı
30
Argo
ymhmmfswgas (you must have mistaken me for someone who gives a shit)
expr.
umurumda olduğunu da nereden çıkardın?
31
Argo
ymhmmfswgas (you must have mistaken me for someone who gives a shit)
expr.
umurumda mı sanıyorsun?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of must-have
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy