|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
eser hırsızlığı |
plagiarism i.
|
|
2 |
Genel |
eski eser |
relic i.
|
|
3 |
Genel |
kalıpla basılmış eser |
stereotype i.
|
|
4 |
Genel |
tarihi eser |
historical artifacts i.
|
|
5 |
Genel |
ilmi eser |
treatise i.
|
|
6 |
Genel |
emay işi eser |
enamel i.
|
|
7 |
Genel |
klasik eser |
classic i.
|
|
8 |
Genel |
tarihi eser kaçakçılığı |
historical artifact smuggling i.
|
|
9 |
Genel |
tarihi eser |
historical artifact i.
|
|
10 |
Genel |
eser hırsızı |
plagiarist i.
|
|
11 |
Genel |
pastoral eser |
pastoral i.
|
|
12 |
Genel |
emekle yapılmış eser |
lucubration i.
|
|
13 |
Genel |
eser hırsızlığı |
plagiary i.
|
|
14 |
Genel |
eser sahibi |
author i.
|
|
15 |
Genel |
beş dizelik bölümler halinde yazılmış eser |
pentastich i.
|
|
16 |
Genel |
arabesk tarzında yapı/eser |
arabesque i.
|
|
17 |
Genel |
küçük eser |
opuscule i.
|
|
18 |
Genel |
telifli eser |
copyrighted work i.
|
|
19 |
Genel |
oyularak yapılmış eser |
carving i.
|
|
20 |
Genel |
eser sözleşmeleri |
contracts for work and labor i.
|
|
21 |
Genel |
bilimsel eser |
treatise i.
|
|
22 |
Genel |
üçlü eser |
trilogy i.
|
|
23 |
Genel |
yazılı eser |
writing i.
|
|
24 |
Genel |
çok renkli eser |
polychrome i.
|
|
25 |
Genel |
en önemli eser |
piece de resistance i.
|
|
26 |
Genel |
eser miktar |
trace amount i.
|
|
27 |
Genel |
tarihi eser |
historical building i.
|
|
28 |
Genel |
tarihi eser kaçakçılığı |
historical artifacts smuggling i.
|
|
29 |
Genel |
eser hırsızlığı yapma |
plagiarising i.
|
|
30 |
Genel |
eser hırsızlığı yapma |
plagiarizing i.
|
|
31 |
Genel |
edebi eser |
literary work i.
|
|
32 |
Genel |
birinci derece tarihi eser |
first-degree historical monument i.
|
|
33 |
Genel |
korsan eser |
knock-off i.
|
|
34 |
Genel |
taklit eser |
imitation i.
|
|
35 |
Genel |
eski eser |
classic i.
|
|
36 |
Genel |
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması |
the willing suspension of disbelief i.
|
|
37 |
Genel |
kabartmalı eser |
anaglyph i.
|
|
38 |
Genel |
oyma eser |
carving i.
|
|
39 |
Genel |
öksüz eser |
orphan work i.
|
|
40 |
Genel |
mimari eser |
architectural work of art i.
|
|
|
41 |
Genel |
mimari eser |
architectural work i.
|
|
42 |
Genel |
ticari amaçla yazılan yazı-eser |
custom-written paper i.
|
|
43 |
Genel |
konservatör (tarihi eser korunması işlerini yürüten kişi) |
conservator i.
|
|
44 |
Genel |
ücret karşılığı yapılan eser |
work made for hire i.
|
|
45 |
Genel |
edebi eser |
literary output i.
|
|
46 |
Genel |
kabartmalı ya da oymalı eser koleksiyoncusu |
cameist i.
|
|
47 |
Genel |
yunan stenografisiyle yazılmış eser |
tachygraph i.
|
|
48 |
Genel |
dama tahtası desenine benzeyen ürün ya da eser |
chequerwork i.
|
|
49 |
Genel |
eski eser |
relik [obsolete] i.
|
|
50 |
Genel |
vakit geçirmelik eser |
toy i.
|
|
51 |
Genel |
sanatsal değeri olmayan eser |
trash i.
|
|
52 |
Genel |
ilmi eser yazarı |
treatiser [obsolete] i.
|
|
53 |
Genel |
ilmi eser |
tretis [obsolete] i.
|
|
54 |
Genel |
(bir edebi eser için) gece saatlerinde çok yoğun çalışma |
elucubration [obsolete] i.
|
|
55 |
Genel |
gece saatlerinde çok yoğun çalışarak üretilen edebi eser |
elucubration i.
|
|
56 |
Genel |
edebi eser |
literary work i.
|
|
57 |
Genel |
okunacak eser |
literature i.
|
|
58 |
Genel |
usta bir kimse tarafından mimarlık, edebiyat gibi alanlarda ortaya konmuş en önemli eser |
master work i.
|
|
59 |
Genel |
(yazım, sanat veya dekorasyonda) tuhaf veya gülünç bir eser |
whimsey i.
|
|
60 |
Genel |
afyon çiçeği üzerine yazılmış bilimsel eser |
meconology i.
|
|
61 |
Genel |
özellikle toprağın içinde, toprak üstünde veya denizin dibinde yaşayıp çıplak gözle görülebilen ve genellikle 2 mm'den uzun olan hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel eser |
megafauna i.
|
|
62 |
Genel |
gıdayla ilgili bilimsel eser |
bromography i.
|
|
63 |
Genel |
harika şeyler anlatan eser |
mirabilary [obsolete] i.
|
|
64 |
Genel |
gizli olmayıp yazılabilen eser metni |
monitor i.
|
|
65 |
Genel |
nitelikli eser |
lucubration i.
|
|
66 |
Genel |
ilmi eser |
lucubration i.
|
|
67 |
Genel |
üzerine yoğun emek harcanan eser |
lucubration i.
|
|
68 |
Genel |
ilmi eser üreten kimse |
lucubrator i.
|
|
69 |
Genel |
nitelikli eser üreten kimse |
lucubrator i.
|
|
70 |
Genel |
coğrafya üzerine bilimsel eser |
geography i.
|
|
71 |
Genel |
jeoloji üzerine bilimsel eser |
geology i.
|
|
72 |
Genel |
geometri üzerine bilimsel eser |
geometry i.
|
|
73 |
Genel |
gnomonik bir bilimsel eser |
gnomonology i.
|
|
74 |
Genel |
(sanatçı, eser sahibi ve benzerine ait) imza |
chop i.
|
|
75 |
Genel |
başka birinin adı altında edebi eser yazan kimse |
ghost i.
|
|
76 |
Genel |
gotik eser |
gothic i.
|
|
77 |
Genel |
bir bilimin, sanatın, disiplinin veya uygulamanın temelleriyle ilgilenen bilimsel eser veya kitap |
grammar i.
|
|
78 |
Genel |
tarihe dayalı yazılmış veya sahnelenmiş eser |
historical i.
|
|
79 |
Genel |
tarihi eser |
history piece i.
|
|
80 |
Genel |
balıklar üzerine yazılmış eser |
ichthyology i.
|
|
81 |
Genel |
ikonografi ile ilgili eser |
iconography i.
|
|
82 |
Genel |
immünoloji üzerine yazılmış bilimsel eser |
immunology i.
|
|
83 |
Genel |
farklı içerikleri güzel şekilde bir araya getiren eser |
dish i.
|
|
84 |
Genel |
orta victoria döneminin estetik standartlarına sahip eser |
mid-victorian i.
|
|
85 |
Genel |
yazılı eser üretme |
composition i.
|
|
86 |
Genel |
yazılı eser yaratma |
composition i.
|
|
87 |
Genel |
tasasız ve nüktedan bir karakteri anlatan eser |
drollery i.
|
|
88 |
Genel |
özgün eser besteleyen kimse |
fantasist i.
|
|
89 |
Genel |
özgün eser besteleyen kimse |
fantast i.
|
|
90 |
Genel |
çam ağaçları üzerine yazılmış bilimsel eser |
pinetum i.
|
|
91 |
Genel |
eserin türünü belirtmek için eser başına eklenen alıntı |
inscription i.
|
|
92 |
Genel |
bütün bir konuyu ele alan ilmi eser |
pandect i.
|
|
93 |
Genel |
eser serisi |
panel i.
|
|
94 |
Genel |
pagan tanrıları üzerine yazılmış eser |
pantheon i.
|
|
95 |
Genel |
yazılı eser üretme |
penning i.
|
|
96 |
Genel |
(yayımlanmış eser) beşli seri |
pentalogy i.
|
|
97 |
Genel |
tarihi eser avcısı |
pothunter i.
|
|
98 |
Genel |
arkeolojik alanı yok ederek tarihi eser toplayan kimse |
pothunter i.
|
|
99 |
Genel |
iki yayıncının ortaklaşa bastığı eser |
co-edition i.
|
|
100 |
Genel |
müstehcen eser |
filth i.
|
|
101 |
Genel |
beşli eser |
five i.
|
|
102 |
Genel |
küçük çaplı edebi eser |
opuscle i.
|
|
103 |
Genel |
kendisinden kopyalar üretilen resim veya eser |
original i.
|
|
104 |
Genel |
özgün eser |
originality i.
|
|
105 |
Genel |
petroloji konulu bilimsel eser |
petrology i.
|
|
106 |
Genel |
petroloji üzerine yazılmış eser |
petrology i.
|
|
107 |
Genel |
basılı eser |
print i.
|
|
108 |
Genel |
telif hakkına sahip eser |
print i.
|
|
109 |
Genel |
yayımlanmış eser |
publication i.
|
|
110 |
Genel |
bir dizi hareketli ve dağınık olay içeren eser veya yapım |
romp i.
|
|
111 |
Genel |
(yeteneksiz yazar elinden çıkan) kötü eser |
scribblement i.
|
|
112 |
Genel |
yazılı eser nüshası |
script i.
|
|
113 |
Genel |
yazılı eser |
scrivenery i.
|
|
114 |
Genel |
yazılı eser |
scrivening i.
|
|
115 |
Genel |
eser miktar |
shadow i.
|
|
116 |
Genel |
eser sahibi |
sire i.
|
|
117 |
Genel |
ucuz duygusallık içeren eser |
slush i.
|
|
118 |
Genel |
yayıncıya talep olmaksızın gönderilmiş eser |
slush i.
|
|
119 |
Genel |
ünlü eser |
famous work i.
|
|
120 |
Genel |
bir film veya dizinin uyarlandığı orijinal kitap, oyun veya başka bir eser |
source material i.
|
|
121 |
Genel |
şiir veya estetiği üzerine yazılmış eser |
poetic i.
|
|
122 |
Genel |
(eser, kitap) belgeli mülkiyet tarihi |
provenance i.
|
|
123 |
Genel |
natürmort gibi durağan eser |
still life i.
|
|
124 |
Genel |
edebi eser okuyamamama |
subliteracy i.
|
|
125 |
Genel |
eser basımında ön sipariş yöntemi |
subscription i.
|
|
126 |
Genel |
kapsamlı skolastik eser dizisi |
summa i.
|
|
127 |
Genel |
insan bilgisinin bir sentezi olan eser |
summa i.
|
|
128 |
Genel |
çok başarılı eser |
superhit i.
|
|
129 |
Genel |
orkestra için bestelenmeyen senfoni benzeri eser |
symphony i.
|
|
130 |
Genel |
bilimsel eser |
system i.
|
|
131 |
Genel |
ilmi eser |
system i.
|
|
132 |
Genel |
eser hırsızlığı yapmak |
plagiarize f.
|
|
133 |
Genel |
eser hırsızlığı yapmak |
plagiarise f.
|
|
134 |
Genel |
eski eser görüntüsü vermek |
historicise f.
|
|
135 |
Genel |
tarihi eser görüntüsü vermek |
historicize f.
|
|
136 |
Genel |
tarihi eser kaçırmak |
smuggle historical artifacts f.
|
|
137 |
Genel |
eser yaratmak |
compose f.
|
|
138 |
Genel |
eski eser görüntüsü vermek |
historicize f.
|
|
139 |
Genel |
tarihi eser görüntüsü vermek |
historicise f.
|
|
140 |
Genel |
(kitaplığa/kütüphaneye) yeni bir kitap/eser eklemek |
accession f.
|
|
141 |
Genel |
(eser) yazmak |
make f.
|
|
142 |
Genel |
(bir edebi eser için) gece saatlerinde çok yoğun çalışmak |
elucubrate [obsolete] f.
|
|
143 |
Genel |
(eser) çalmak |
lift f.
|
|
144 |
Genel |
birinin eser sahibi olduğunu kabul etmek |
mother f.
|
|
145 |
Genel |
eski halinden eser kalmamak |
degenerate f.
|
|
146 |
Genel |
eski halinden eser kalmamak |
degrade f.
|
|
147 |
Genel |
orijinal bir edebi eser yazmak |
compile [obsolete] f.
|
|
148 |
Genel |
(yazarak, kazıyarak) tarihi eser niteliğinde yapıt üretmek |
inscribe f.
|
|
149 |
Genel |
(eser kopyasını yazar olarak) imzalamak |
inscribe (to) f.
|
|
150 |
Genel |
(eser kopyasını yazar olarak) imzalamak |
inscribe (for) f.
|
|
151 |
Genel |
eser yayımlamak |
publish f.
|
|
152 |
Genel |
bölgesel özellikleri yansıtan (edebi eser) |
regionalist s.
|
|
153 |
Genel |
yazınsal eser ile öne çıkan |
classical s.
|
|
154 |
Genel |
birden fazla sahibi olan (eser) |
multiauthor s.
|
|
Phrasals |
|
155 |
Öbek Fiiller |
eser hırsızlığı yapmak |
rip off f.
|
|
Colloquial |
|
156 |
Konuşma Dili |
farklı tv. karakterlerini aynı bölümde ya da hikayede buluşturan eser |
crossover i.
|
|
157 |
Konuşma Dili |
eser hırsızlığı |
rip-off i.
|
|
158 |
Konuşma Dili |
(bir şeyden) eser yok |
not a trace (of something) expr.
|
|
159 |
Konuşma Dili |
eski (birinden) eser kalmamış |
who are you, and what have you done with (someone) expr.
|
|
160 |
Konuşma Dili |
(bir şeyden) eser kalmamış |
none the (something) expr.
|
|
Idioms |
|
161 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) eski halinden eser kalmaması |
a shadow of (one's) old self i.
|
|
162 |
Deyim |
koleksiyoncu için değerli olan nadir tarihi eser |
collector's piece i.
|
|
163 |
Deyim |
koleksiyonluk parça/eser |
collector's piece i.
|
|
164 |
Deyim |
koleksiyoncu için değerli olan nadir tarihi eser |
collector's item i.
|
|
165 |
Deyim |
koleksiyonluk parça/eser |
collector's item i.
|
|
166 |
Deyim |
başarılı bir çalışma/eser |
a bang up job i.
|
|
167 |
Deyim |
oynana oynana veya gösterile gösterile suyu çıkmış (eser/oyun/gösteri) |
old warhorse i.
|
|
168 |
Deyim |
bilindik eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse i.
|
|
169 |
Deyim |
uzun zamandır oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse i.
|
|
170 |
Deyim |
eskiden beri oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse i.
|
|
171 |
Deyim |
herkesin bildiği bir eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse i.
|
|
172 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamış kimse/şey |
a shadow of (one's) former self i.
|
|
173 |
Deyim |
yayınevinin talebi olmaksızın yayınevine eser göndermek |
come (in) over the transom f.
|
|
174 |
Deyim |
(yayıncılık) yayınevinin talebi olmaksızın yayınevine eser göndermek |
come in over the transom f.
|
|
175 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
a shadow of your former self f.
|
|
176 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
be shadow of oneself f.
|
|
177 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
be a shadow of itself f.
|
|
178 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
be a shadow of one's former self f.
|
|
179 |
Deyim |
eski halinden eser olmamak/kalmamak |
be a ghost of (someone's or something's) former self f.
|
|
180 |
Deyim |
(bir şeyden) eser miktarda almak |
get a whiff of (something) f.
|
|
181 |
Deyim |
(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak |
be a ghost of (someone or something's) former self f.
|
|
182 |
Deyim |
(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak |
be a shadow/ghost of your/its former self f.
|
|
183 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
be a shadow of (someone's or something's) former self f.
|
|
184 |
Deyim |
eski (bir şey) halinden eser kalmamış olmak |
be half the (something) (one) used to be f.
|
|
185 |
Deyim |
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamak |
be no love lost between (two people) f.
|
|
186 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
become a shadow of (someone's or something's) old self f.
|
|
187 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamak |
become a shadow of (someone's or something's) former self f.
|
|
188 |
Deyim |
(birinde bir özellikten) eser olmamak |
not have a (kind of) bone in (one's) body f.
|
|
189 |
Deyim |
(birinde bir özellikten) eser olmamak |
not have a (some kind of) bone in (one's) body f.
|
|
190 |
Deyim |
içinde …'dan eser olmamak |
not have a...bone in your body f.
|
|
191 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamış |
(all) washed up s.
|
|
192 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamış |
not half the person she/he used to be expr.
|
|
193 |
Deyim |
eski halinden eser kalmamış |
not half the person she/he used to be expr.
|
|
194 |
Deyim |
(bir kimseyi tanımlarken herhangi bir olumsuz durum için) hiç eser yok |
not have a type of bone in one's body expr.
|
|
195 |
Deyim |
o eski halinden eser yok şimdi |
the old gray mare ain't what she used to be [old-fashioned] expr.
|
|
196 |
Deyim |
(birinin) o eski halinden eser kalmamış |
(not) half the person/man/woman (one) used to be expr.
|
|
197 |
Deyim |
o eski kişiden/adamdan/kadından eser kalmamış |
(not) half the person/man/woman (one) used to be expr.
|
|
198 |
Deyim |
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamış |
no love lost between (two people) expr.
|
|
199 |
Deyim |
(birinde) …'dan eser yok |
not a bone in your body expr.
|
|
200 |
Deyim |
saygıdan/kibarlıktan eser yok |
not a spark of decency expr.
|
|
201 |
Deyim |
nezaketten/incelikten eser yok |
not a spark of decency expr.
|
|
202 |
Deyim |
aralarında sevgiden eser yok |
there is no love lost expr.
|
|
203 |
Deyim |
(iki kişi) arasında sevgiden eser yok |
there is no love lost between (two people) expr.
|
|
204 |
Deyim |
aralarında sevgiden eser yok |
there's no love lost between expr.
|
|
Trade/Economic |
|
205 |
Ticaret/Ekonomi |
derleme eser |
compilation i.
|
|
206 |
Ticaret/Ekonomi |
eser akdi |
agreement for work i.
|
|
207 |
Ticaret/Ekonomi |
eser sözleşmesi |
agreement for work i.
|
|
208 |
Ticaret/Ekonomi |
toplama eser |
compilation i.
|
|
209 |
Ticaret/Ekonomi |
telif hakkı üreticisine veya üreten kişinin işverenine ait eser |
work for hire i.
|
|
Law |
|
210 |
Hukuk |
alenileşmiş eser |
work made public i.
|
|
211 |
Hukuk |
anonim eser |
anonymous work i.
|
|
212 |
Hukuk |
birlikte eser sahipleri |
joint authors i.
|
|
213 |
Hukuk |
birlikte eser |
joint work i.
|
|
214 |
Hukuk |
derleme eser |
collected work i.
|
|
215 |
Hukuk |
eser adı |
work title i.
|
|
216 |
Hukuk |
eser nüshası |
copy of work i.
|
|
217 |
Hukuk |
eser sahibi |
author i.
|
|
218 |
Hukuk |
eser aslı |
original work i.
|
|
219 |
Hukuk |
eser sahipleri arasındaki birlik |
unity of the joint authors i.
|
|
220 |
Hukuk |
eser aslının maliki |
owner of the original work i.
|
|
221 |
Hukuk |
eser aslının zilyedi |
possessor of the original work i.
|
|
222 |
Hukuk |
eser sahipliği karinesi |
presumption of authorship i.
|
|
223 |
Hukuk |
eser sahiplerinin birden fazla oluşu |
multiple authors i.
|
|
224 |
Hukuk |
eser sözleşmesi |
contract of work i.
|
|
225 |
Hukuk |
eser sözleşmesi |
contract of construction i.
|
|
226 |
Hukuk |
eser sahibi |
author i.
|
|
227 |
Hukuk |
eser hırsızı |
plagiarist i.
|
|
228 |
Hukuk |
eser sahipliği |
authorship i.
|
|
229 |
Hukuk |
fotoğrafik eser |
photographic work i.
|
|
230 |
Hukuk |
görsel-işitsel eser |
audiovisual work i.
|
|
231 |
Hukuk |
grafik eser |
graphic work i.
|
|
232 |
Hukuk |
işlenme eser |
adaptation i.
|
|
233 |
Hukuk |
ivaz karşılığı eser yaratımı |
work made for hire i.
|
|
234 |
Hukuk |
mimari eser |
architectural work i.
|
|
235 |
Hukuk |
ortak eser |
collective work i.
|
|
236 |
Hukuk |
ortak eser sahipliği |
collective authorship i.
|
|
237 |
Hukuk |
öksüz eser |
orphan work i.
|
|
238 |
Hukuk |
öğrenmenin eser sahiplerinin çoğaltma ve basmaya ilişlin münhasır haklarının korunması vasıtasıyla teşvik edilmesine dair kanun |
the statute of anne i.
|
|
239 |
Hukuk |
sinematografik eser |
cinematographic work i.
|
|
240 |
Hukuk |
seçme eser |
selected work i.
|
|
241 |
Hukuk |
toplama eser |
collected work i.
|
|
242 |
Hukuk |
tarihi eser kaçakçılığı |
illegal trafficking of historical works i.
|
|
243 |
Hukuk |
yayımlanmış eser |
published work i.
|
|
Politics |
|
244 |
Siyasal |
özgün eser |
original work of art i.
|
|
245 |
Siyasal |
bölgesel özellikleri yansıtan (edebi eser) |
regionalistic s.
|
|
Institutes |
|
246 |
Kurum/Kuruluş |
eser sağlama kurulu |
manuscript acquisition board i.
|
|
Media |
|
247 |
Medya |
öne çıkan eser |
feature i.
|
|
Technical |
|
248 |
Teknik |
bilimsel eser |
treatise i.
|
|
249 |
Teknik |
eser elementlerin tayini |
determination of trace elements i.
|
|
250 |
Teknik |
eser halde karbon monoksit |
traces of carbonmonoxide i.
|
|
251 |
Teknik |
eser elementlerin belirlenmesi |
determination of trace elements i.
|
|
252 |
Teknik |
eser halde kalan karbon monoksit |
traces of carbonmonoxide i.
|
|
253 |
Teknik |
eser orandaki polar bileşikler |
traces of polar compounds i.
|
|
254 |
Teknik |
eser öğe |
trace element i.
|
|
255 |
Teknik |
eser metal |
trace metal i.
|
|
256 |
Teknik |
eser metalleri |
trace metals i.
|
|
257 |
Teknik |
eser miktarda ekleme |
trace addition i.
|
|
258 |
Teknik |
elektrotermal atomik absorpsiyon spektrometrik yöntemle eser element içeriğinin belirlenmesi tayini |
determination of trace-element content by electrothermal atomic absorption spectrometric method i.
|
|
259 |
Teknik |
eser halde bulunan karbon monoksit |
traces of carbonmonoxide i.
|
|
260 |
Teknik |
eser miktar |
trace quantity i.
|
|
261 |
Teknik |
eser element |
trace element i.
|
|
262 |
Teknik |
grafit fırınlı atomik absorpsiyon spektrometrisi kullanılarak eser elementlerin belirlenmesi |
determination of trace elements using atomic absorption spectrometry with graphite furnace i.
|
|
263 |
Teknik |
suda çözünebilen eser derişimdeki klorür ve sodyum iyonlarının tayini |
determination of trace quantities of water soluble chloride and sodium ions i.
|
|
264 |
Teknik |
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser |
scratchboard i.
|
|
265 |
Teknik |
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser |
scratchcard i.
|
|
266 |
Teknik |
(hasır gibi esnek bir malzemeyi) ağ gibi örerek (sepet gibi bir eser) yapmak |
weave f.
|
|
267 |
Teknik |
eser (miktar) |
trace s.
|
|
Architecture |
|
268 |
Mimarlık |
(pers mimarisi ve süsleme sanatında) sıva kullanılan eser |
gatch work i.
|
|
269 |
Mimarlık |
bindirme kolonlu mimari eser |
supercolumniation i.
|
|
270 |
Mimarlık |
sütunları üst üste bindirilmiş mimari eser |
supercolumniation i.
|
|
Marine |
|
271 |
Denizcilik |
batıdan eser |
westerlies i.
|
|
Medical |
|
272 |
Medikal |
ölüm, belirtileri veya getirdiği değişiklikler üzerine bilimsel eser |
thanatography i.
|
|
273 |
Medikal |
eser elementler |
trace elements i.
|
|
274 |
Medikal |
eser element |
trace element i.
|
|
275 |
Medikal |
eser element |
rareearth element i.
|
|
276 |
Medikal |
eser miktarda çözünür |
sparingly soluble s.
|
|
Food Engineering |
|
277 |
Gıda |
eser elementlerin tayini |
determination of trace elements i.
|
|
278 |
Gıda |
eser miktarda çözünük tuz içeren su |
fresh-water i.
|
|
Gastronomy |
|
279 |
Mutfak |
çay üzerine yazılan bilimsel eser |
tsiology i.
|
|
Chemistry |
|
280 |
Kimya |
eser elementler |
trace elements i.
|
|
281 |
Kimya |
eser elementlerin özütlenmesi |
extraction of trace elements i.
|
|
282 |
Kimya |
eser halde serbest etilen oksit tayini |
trace determination of free ethylene oxide i.
|
|
283 |
Kimya |
bitkisel ve hayvansal besinlerde eser miktarda bulunan metalik bir element |
cobalt i.
|
|
Marine Biology |
|
284 |
Deniz Biyolojisi |
deniz sistemlerindeki eser elementlerden biri |
silicon i.
|
|
285 |
Deniz Biyolojisi |
eser elementler |
trace elements i.
|
|
Astronomy |
|
286 |
Gökbilim |
gök cisimlerinin konumlarını ve büyüklüklerini kaydeden bilimsel eser |
uranometria i.
|
|
287 |
Gökbilim |
astronomi alanında yazılmış eser |
phantasmatography i.
|
|
288 |
Gökbilim |
gök cisimleri üzerine yazılmış eser |
phantasmatography i.
|
|
Agriculture |
|
289 |
Tarım |
gübrelerin bor, kobalt, bakır, demir, manganez, molibden ve çinko eser element içerikleri |
trace elements boron, cobalt, copper, iron, manganese, molybdenum and zinc contained in fertilizers i.
|
|
Social Sciences |
|
290 |
Sosyal Bilimler |
kuzey amerika'da bulunan ve amerikan yerlilerince oyunlarda kullanıldığı düşünülen disk şeklinde taş eser |
discoidal i.
|
|
291 |
Sosyal Bilimler |
sir edward burnett tylor'ın antropolojik eser veya teorilerine ait |
tylorian s.
|
|
292 |
Sosyal Bilimler |
sir edward burnett tylor'ın antropolojik eser veya teorileriyle ilgili |
tylorian s.
|
|
293 |
Sosyal Bilimler |
sir edward burnett tylor'ın antropolojik eser veya teorilerini içeren |
tylorian s.
|
|
Education |
|
294 |
Eğitim |
eser eleştirmeni |
reader i.
|
|
Literature |
|
295 |
Edebiyat |
bir kişiyi veya olayı belirgin biçimde işleyen kısa edebi eser |
cameo i.
|
|
296 |
Edebiyat |
ingiliz orta sınıfını anlatan eser |
aga saga i.
|
|
297 |
Edebiyat |
gerilim duygusunu yüksek derecede teknolojik detaylarla birleştiren edebi veya sinematik eser |
techno-thriller i.
|
|
298 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yapılarak oluşturulmuş yeni eser |
cento i.
|
|
299 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma |
centoism i.
|
|
300 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturan kimse |
centoist i.
|
|
301 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yapılarak oluşturulmuş yeni eser |
centones i.
|
|
302 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma |
centonism i.
|
|
303 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma |
centonization i.
|
|
304 |
Edebiyat |
birçok yazardan alıntı yaparak yeni eser oluşturma |
centonisation i.
|
|
305 |
Edebiyat |
hiciv amaçlı eser |
lampoonry i.
|
|
306 |
Edebiyat |
hiciv amaçlı eser |
lampoonery i.
|
|
307 |
Edebiyat |
roman olmayan edebi eser |
nonnovel i.
|
|
308 |
Edebiyat |
eleştirel bir analizin konusu olarak kabul edilen edebi eser veya kültürel ürün |
text i.
|
|
309 |
Edebiyat |
koleksiyonunu oluşturduğu başlık ile aynı başlığa sahip edebi eser |
title piece i.
|
|
310 |
Edebiyat |
üçlü eser |
triple-decker i.
|
|
311 |
Edebiyat |
arap harfleri kullanılarak ispanyolca dilinde yazılmış eser |
aljamiado i.
|
|
312 |
Edebiyat |
yazılı eser |
written work i.
|
|
313 |
Edebiyat |
distopya toplumunu betimleyen eser |
anti-utopia i.
|
|
314 |
Edebiyat |
hiçbir kurala bağlı kalmadan edebi eser üretme |
automatism i.
|
|
315 |
Edebiyat |
epifani içeren edebi eser |
epiphany i.
|
|
316 |
Edebiyat |
kaçış sanatının işlendiği eser |
escapism i.
|
|
317 |
Edebiyat |
hafif nükteli edebi eser |
jeu d'esprit i.
|
|
318 |
Edebiyat |
sipariş üzerine yazılan vasat edebi eser |
hackwork i.
|
|
319 |
Edebiyat |
denizi betimleyen eser |
haliography [obsolete] i.
|
|
320 |
Edebiyat |
korku türünde edebi eser |
horror i.
|
|
321 |
Edebiyat |
elektronik hiper metin belgesi olarak yazılıp olay örgüsü gelişimini değiştirmeye izin veren kurgu eser |
hyperfiction i.
|
|
322 |
Edebiyat |
yazarın özellikle çocukluk döneminde yaşadığı zorlukları anlattığı otobiyografik eser |
misery memoir i.
|
|
323 |
Edebiyat |
monolog formunda yazılmış edebi eser |
monolog i.
|
|
324 |
Edebiyat |
ahlaki alegori olarak tasarlanıp ahlak dersi veren eser |
morality i.
|
|
325 |
Edebiyat |
edebi eser koleksiyoncusu |
rhapsoder [obsolete] i.
|
|
326 |
Edebiyat |
coşkulu üslupla yazılmış edebi eser |
rhapsody i.
|
|
327 |
Edebiyat |
söz sanatı üzerine yazılmış bilimsel eser |
rhetoric i.
|
|
328 |
Edebiyat |
eser yazarını sorgulayan kimse |
chorizont i.
|
|
329 |
Edebiyat |
eser yazarını sorgulayan kimse |
chorizontist i.
|
|
330 |
Edebiyat |
klasik eser |
classicality i.
|
|
331 |
Edebiyat |
iki zıt bölümden oluşan edebi eser (aynı olayı birbirine zıt iki bakış açısından anlatan hikaye) |
diptych i.
|
|
332 |
Edebiyat |
yalın betimsel eser |
idyll i.
|
|
333 |
Edebiyat |
sekiz farklı türden oluşan yazılı eser |
octapla i.
|
|
334 |
Edebiyat |
sekiz farklı yorumdan oluşan yazılı eser |
octapla i.
|
|
335 |
Edebiyat |
distopya anlatan eser |
dystopia i.
|
|
336 |
Edebiyat |
(şiir veya oyun) fantastik eser |
fantasia i.
|
|
337 |
Edebiyat |
pikaresk eser |
picaresque i.
|
|
338 |
Edebiyat |
kilise festivallerine ilişkin ilmi eser |
festilogy i.
|
|
339 |
Edebiyat |
klasik dil dönemi sonrası sürece özgü eser |
postclassicism i.
|
|
340 |
Edebiyat |
alıntılardan hazırlanan seçme eser |
florilegium i.
|
|
341 |
Edebiyat |
klasik eser üzerindeki açıklayıcı not |
scholia i.
|
|
342 |
Edebiyat |
seri edebi eser yazarı |
serialist i.
|
|
343 |
Edebiyat |
seriler halinde yazılmış eser |
set i.
|
|
344 |
Edebiyat |
seri eser |
set i.
|
|
345 |
Edebiyat |
okuyucuyu aldatmaya ya da şaka yapmaya yönelik eser |
put-on i.
|
|
346 |
Edebiyat |
chaucer'ın eser özelliklerini gösteren |
chaucerian s.
|
|
347 |
Edebiyat |
grotesk veya anormal temalar ve karakterler içeren (edebi eser) |
nonsense s.
|
|
348 |
Edebiyat |
grotesk veya anormal temalar ve karakterler içeren (edebi eser) |
nonsensical s.
|
|
349 |
Edebiyat |
kapsamlı ve gerçekçi öykülenmiş (eser) |
three-dimensional s.
|
|
350 |
Edebiyat |
kasten duygusallıktan uzak yazılmış (edebi eser) |
antisentimental s.
|
|
351 |
Edebiyat |
(edebi eser) gotik tarzda |
gothick s.
|
|
352 |
Edebiyat |
diyalog şeklinde yazılmış (edebi eser) |
dialogic s.
|
|
353 |
Edebiyat |
karşılıklı konuşma şeklinde yazılmış (edebi eser) |
dialogic s.
|
|
354 |
Edebiyat |
ilgi çekici olaylarla dolu (eser) |
fast-moving s.
|
|
355 |
Edebiyat |
(kurgu eser) yazarın hayatında gelişen olaylardan etkilenen |
semiautobiographical s.
|
|
356 |
Edebiyat |
standardın altında üretilen (edebi eser) |
subliterary s.
|
|
357 |
Edebiyat |
standardın altında edebi eser üretimine özgü |
subliterary s.
|
|
358 |
Edebiyat |
standardın altında edebi eser üreten |
subliterary s.
|
|
359 |
Edebiyat |
edebi eser okuyamayan |
subliterate s.
|
|
360 |
Edebiyat |
sözü geçen eser |
id. (idem) kısalt.
|
|
361 |
Edebiyat |
mezkur eser |
id. (idem) kısalt.
|
|
Linguistics |
|
362 |
Dilbilim |
özel isimlerin kökenleriyle birlikte yer aldığı liste içeren eser |
onomasticon i.
|
|
History |
|
363 |
Tarih |
el yazmalarının kültürel eser olarak tarihi amaçlarla incelenmesi |
codicology i.
|
|
Archaeology |
|
364 |
Arkeoloji |
arkeolojik eser |
artifact i.
|
|
365 |
Arkeoloji |
arkeolojik eser |
artefact i.
|
|
366 |
Arkeoloji |
taklit eser |
skeuomorphism i.
|
|
367 |
Arkeoloji |
taklit eser |
skeuomorph i.
|
|
Religious |
|
368 |
Dini |
ormanda münzevilerin okuduğu, brahmana'ya benzeyen ilmi eser |
aranyaka i.
|
|
369 |
Dini |
latince eser vermiş olan kilise rahibi |
latin father i.
|
|
370 |
Dini |
dine aykırı düşünceler üzerine yazılan ilmi eser |
heresiology i.
|
|
371 |
Dini |
kutsal eser |
hierourgy [obsolete] i.
|
|
372 |
Dini |
(özellikle incil) dini eser eleştirisi |
lower criticism i.
|
|
373 |
Dini |
dini eser |
sastra i.
|
|
374 |
Dini |
ilmi eser |
sastra i.
|
|
375 |
Dini |
bilimsel eser |
sastra i.
|
|
376 |
Dini |
(hinduizm'de) itaat edilmesi gereken kuralları içeren eser |
shaster i.
|
|
377 |
Dini |
(hinduizm'de) kutsal metinleri açıklayan eser |
shaster i.
|
|
Philosophy |
|
378 |
Felsefe |
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilere ait |
orphic s.
|
|
379 |
Felsefe |
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilerle ilgili |
orphic s.
|
|
380 |
Felsefe |
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilere ait |
orphical s.
|
|
381 |
Felsefe |
orfeus'a atfedilen edebi eser, ayin veya öğretilerle ilgili |
orphical s.
|
|
Environment |
|
382 |
Çevre |
eser elementler ve fosfor tayini |
determination of trace elements and phosphorus i.
|
|
383 |
Çevre |
eser elementler |
trace elements i.
|
|
Geology |
|
384 |
Jeoloji |
yeryüzü sularına ilişkin bilimsel eser |
hydrognosy i.
|
|
Art |
|
385 |
Sanat |
oyularak ya da kabartılarak şekillendirilmiş eşya, eser |
celature [obsolete] i.
|
|
386 |
Sanat |
hayvan formunda eser |
theriomorph i.
|
|
387 |
Sanat |
trajedi ve komedi unsurlarını birleştiren eser |
tragicomedy i.
|
|
388 |
Sanat |
trajedi ve komedi unsurlarını birleştiren eser |
seriocomedy i.
|
|
389 |
Sanat |
dramatik eser |
dramatic work i.
|
|
390 |
Sanat |
ölümsüz eser |
an immortal work of art i.
|
|
391 |
Sanat |
ölümsüz eser |
an immortal piece of work i.
|
|
392 |
Sanat |
ölümsüz eser |
an immortal piece i.
|
|
393 |
Sanat |
yazma eser kütüphaneciliği |
manuscript librarianship i.
|
|
394 |
Sanat |
yazma eser |
manuscript i.
|
|
395 |
Sanat |
kabartmalı eser |
anaglypton i.
|
|
396 |
Sanat |
hiçbir kurala bağlı kalmadan sanatsal eser üretme |
automatism i.
|
|
397 |
Sanat |
kederli tonda yazılmış eser |
elegy i.
|
|
398 |
Sanat |
oyma eser |
engravement i.
|
|
399 |
Sanat |
destansı eser |
epic i.
|
|
400 |
Sanat |
tuhaf veya gülünç eser |
whimsy i.
|
|
401 |
Sanat |
kısa veya kapsamı sınırlı eser (edebiyat, müzik) |
miniature i.
|
|
402 |
Sanat |
kasıtlı belirsizlik veya çarpıklıkla karakterize eser |
obscurantism i.
|
|
403 |
Sanat |
yalın betimsel eser |
idyl i.
|
|
404 |
Sanat |
eski ünlü sanatçıların yaptığı bir eser |
old master i.
|
|
405 |
Sanat |
üreten kişinin başka bir eseriyle yakından ilişkili eser |
companion piece i.
|
|
406 |
Sanat |
savaş konulu eser |
battlepiece i.
|
|
407 |
Sanat |
yapısalcı eser üreten sanatçı |
constructor i.
|
|
408 |
Sanat |
tarzının değişmesiyle hitap ettiği kitle genişleyen eser |
crossover i.
|
|
409 |
Sanat |
bayat eser |
corn i.
|
|
410 |
Sanat |
bir eserden hareketle veya onu tamamlaması için üretilmiş daha kısa veya az detaylı eser |
parergon i.
|
|
411 |
Sanat |
mantardan elde edilen eser |
phelloplastic i.
|
|
412 |
Sanat |
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser |
scraperboard i.
|
|
413 |
Sanat |
yarı soyut eser |
semiabstraction i.
|
|
414 |
Sanat |
sürrealist edebi eser |
surrealism i.
|
|
415 |
Sanat |
gerçeküstücü eser |
surrealism i.
|
|
416 |
Sanat |
(eser) üretmek |
build f.
|
|
417 |
Sanat |
tek bir sanatçıya ait olup sanatçının kendisi tarafından sergilenen (eser) |
one-man s.
|
|
Music |
|
418 |
Müzik |
16. yüzyıla özgü üç parçalı sözlü eser |
tricinium i.
|
|
419 |
Müzik |
montaj hissi veren eser |
montage i.
|
|
420 |
Müzik |
müzik aletinde çalınmak üzere bestelenmiş eser |
instrumental i.
|
|
421 |
Müzik |
belirli sesler tarafından icra edilecek müzikal eser bölümü |
semichorus i.
|
|
422 |
Müzik |
belirli bir bölümü koro halinde seslendirilen müzikal eser |
semichorus i.
|
|
423 |
Müzik |
sol-fa notasyonu ile eser icra etmek |
solmizate f.
|
|
424 |
Müzik |
sol-fa notasyonu ile eser icra etmek |
solmize f.
|
|
425 |
Müzik |
hatasız çalınan (eser) |
note-perfect s.
|
|
426 |
Müzik |
(eser) farklı kafiyeleri olan |
polyrhythmic s.
|
|
427 |
Müzik |
(telli çalgıya uygun eser) köprüye yakın çalınan |
ponticello s.
|
|
Painting |
|
428 |
Resim |
eşleşen iki parça üzerine yapılan, genel tek bir konu hakkında birbirini tamamlayıcı veya zıtlık içeren resimlerden oluşan eser |
diptych i.
|
|
Theatre |
|
429 |
Tiyatro |
dramatik eser |
representation i.
|
|
430 |
Tiyatro |
küçük ölçekli ve geleneklere bağlı olmadan icra edilen modern müzikal-dramatik eser |
music theatre i.
|
|
431 |
Tiyatro |
gerçekçi olmayan gösterişli eser |
opera i.
|
|
432 |
Tiyatro |
konusu romantik olup dans sahneleri ve diyalog içeren müzikli eser |
operetta i.
|
|
433 |
Tiyatro |
trajedi türünde eser veren |
tragic s.
|
|
434 |
Tiyatro |
trajedi türünde eser veren |
tragical s.
|
|
Cinema |
|
435 |
Sinema |
uyarlama eser |
retread i.
|
|
Photography |
|
436 |
Fotoğrafçılık |
kabartmalı eser |
anaglyphy i.
|
|
Librarianship |
|
437 |
Kütüphanecilik |
çok çeşitli bilgiler içeren yazılı eser |
holdall i.
|
|
438 |
Kütüphanecilik |
ibranice eser koleksiyonu |
hebraica i.
|
|
439 |
Kütüphanecilik |
çok sayıda eser verme |
polygraphy i.
|
|
440 |
Kütüphanecilik |
beş dilde yazılmış eser |
pentaglot i.
|
|
Printery |
|
441 |
Matbaa |
parşömen eser |
vellum i.
|
|
442 |
Matbaa |
baskı öncesi düzenlenen yazılı eser nüshası |
prepublication i.
|
|
443 |
Matbaa |
(basılı eser) yayıncıdan temin edilebilir |
in print expr.
|
|
Abbreviation |
|
444 |
Kısaltma |
adı geçen eser |
o.c. (opere citato) i.
|
|
Latin |
|
445 |
Latince |
adı geçen eser (a.g.e.) |
ibid expr.
|
|
446 |
Latince |
adı geçen eser (a.g.e.) |
ibidem expr.
|
|
Archaic |
|
447 |
Eski Kullanım |
eski eser |
relique i.
|
|
448 |
Eski Kullanım |
ilmi eser |
tract i.
|
|
449 |
Eski Kullanım |
ilmi eser |
monument i.
|
|
450 |
Eski Kullanım |
didaktik eser |
didactic i.
|
|
451 |
Eski Kullanım |
eser hırsızı |
plagiary i.
|
|
Ornithology |
|
452 |
Kuşbilim |
kuş bilimi üzerine yazılmış bilimsel eser |
ornithology i.
|
|
Entomology |
|
453 |
Böcek Bilimi |
düzkanatlılar üzerine yazılan bilimsel eser |
orthopterology i.
|
|
Slang |
|
454 |
Argo |
geleneksel cinsiyet rollerini yıkan eser |
gender bender i.
|
|
455 |
Argo |
başka bir eserin açık taklidi olan eser |
rip-off i.
|
|
456 |
Argo |
başka bir eserden yoğun şekilde etkilenmiş eser |
rip-off i.
|
|