baby - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

baby

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"baby" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
baby i. yavru
baby i. bebek
General
baby i. eser
baby i. bebe
baby i. küçük
baby i. çocuk
baby i. bebeksi
baby i. çocuksu kimse
baby i. hayvan yavrusu
baby i. (hayvan) yavru
baby f. şımartmak
baby f. aşırı bir özenle bakmak
baby f. bebek muamelesi yapmak
baby f. her ihtiyacını karşılamak
Colloquial
baby i. bala
baby i. şey
baby i. dalgametre
baby i. makine
baby i. proje fikri
baby i. fikir
baby ünl. bebeğim
baby ünl. tatlım
baby ünl. cicim
baby ünl. hayatım
baby ünl. canım
Slang
baby i. piliç kız

"baby" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
baby sitter i. çocuk bakıcısı
baby carriage i. bebek arabası
make a baby f. çocuk yapmak
baby-like s. bebek gibi
General
test tube baby i. tüp bebek
baby car seat i. bebek arabası koltuğu
baby spot i. küçük projektör
war baby i. savaşta doğan bebek
baby food i. çocuk maması
baby bottle i. biberon
baby car chair i. bebek araba koltuğu
premature baby i. prematüre bebek
baby buggy i. çocuk arabası
baby boomer i. doğum oranının yüksek olduğu dönemde doğan kimse
cry baby i. çocuk gibi ağlayan kimse
baby shoe i. bebek ayakkabısı
baby blue i. süt mavisi
rag baby i. bez bebek
baby farm i. kreş
baby deaths i. bebek ölümleri
baby carriage i. çocuk arabası
baby boom i. doğum oranındaki ani artış
big and healthy newborn baby i. tosuncuk
baby powder i. bebek pudrası
baby tooth i. sütdişi
baby grand i. kısa kuyruklu piyano
baby bottle i. emzik
baby oil i. bebek yağı
baby doctor i. çocuk doktoru
baby shoe i. patik
baby farm i. çocuk ve bebekler için ücretli bakımevi
baby tooth i. kuzudişi
baby boomers i. amerika'da 1946 ile 1964 arasında doğan nüfus
baby boomer i. ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse
baby teeth i. süt dişi
baby talk i. çocuk dili
baby face i. bebekyüz
baby news i. bebek haberleri
baby pacifier i. bebek emziği
mom and baby i. anne ve bebek
unborn baby i. doğmamış bebek
newborn baby i. yeni doğan bebek
baby sitting i. bebek bakıcılığı
baby chair i. bebek sandalyesi
baby rabbit i. yavru tavşan
baby buggy i. bebek arabası
baby formula i. çocuk maması
baby formula i. bebek maması
baby-carriage i. çocuk arabası
baby-sitter i. bebek bakıcısı
baby-minder i. çocuk bakıcısı
baby-sitter i. çocuk bakıcısı
baby-sitting i. çocuk bakma
baby-in-arms i. ana kuzusu
baby-sitter i. çocuk bakıcı
baby-sitting i. çocuk bakıcılığı
cry-baby i. sulu gözlü kimse
test-tube baby i. tüp bebek
baby monitor i. bebek telsizi
crack baby i. hamileliği sırasında krek kokain kullanan annenin doğurduğu çocuk
baby seat i. bebek koltuğu
baby bed i. bebek yatağı
premature baby i. erken doğmuş bebek
premature baby i. erken doğan bebek
baby shower i. doğum öncesi parti
baby shower i. bebek ya da doğum öncesi verilen hediye verme partisi
baby wipe i. bebeklerin tenine zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış ıslak mendil
baby grave i. bebek mezarı
baby sling i. omuzdan askılı ana kucağı
baby sling i. ana kucağı
baby smell i. bebek kokusu
the smell of a baby i. bebek kokusu
baby scent i. bebek kokusu
baby death rate i. bebek ölüm oranı
baby cry i. bebek ağlaması
baby crying i. bebek ağlaması
baby bed i. beşik
baby brother i. bebek (erkek) kardeş
baby dress i. bebek elbisesi
baby dress i. bebek giysisi
baby doll i. oyuncak bebek
baby doll i. bez bebek
baby shower i. doğum öncesi hediye partisi (bebek için)
baby lion i. yavru aslan
baby burping cloth i. bebek kusmuk bezi
baby talk i. bebek konuşması
baby talk i. bebekçe (konuşma)
baby talk i. agulama
an aborted baby i. kürtajla alınan bebek
an aborted baby i. kürtajla alınmış bebek
baby bouncer i. bebek hoppalası
baby bouncer i. bebek hoppala
baby bouncer i. yaylı salıncak
baby bouncer i. hoppala
baby elephant i. yavru fil
a drooler baby i. salya çıkaran bebek
baby walker i. bebek yürüteci
tar baby i. katran bebek
baby carrier i. kanguru/bebek taşıyıcı
baby taxi i. triportör
baby taxi i. 3 teker
baby bib i. mama önlüğü
baby carrot i. kesilmiş küçük havuç
baby feeding chair i. mama koltuğu
baby feeding chair i. mama sandalyesi
virtual baby i. sanal bebek
breastfeeding the baby i. bebeği emzirme
anti-baby pill i. doğum kontrol hapı
baby boat i. bebek kayığı
baby sitter i. bebek bakıcısı
baby farmer i. bebek bakıcısı
baby minder i. bebek bakıcısı
baby wipes i. ıslak mendil
baby snatcher i. bebek hırsızı
baby spot i. ufak spot
baby snatcher i. kendinden çok genç biriyle evlenen kimse
baby playgroup i. bebek oyun/aktivite grubu
cry-baby i. sulugözlü
cry-baby i. mızmız
baby jesus i. bebek/çocuk isa
baby change unit i. bebek alt değiştirme ünitesi
baby change unit i. bebek bakım ünitesi
baby cot i. bebek karyolası
baby girl i. kız bebek
baby boy i. erkek bebek
a day-old baby i. bir günlük bebek
baby-walker i. yürüteç
baby-walker i. bebek yürüteci
egg baby i. yumurta bebek
baby bear i. yavru ayı
baby bear i. ayı yavrusu
baby hedgehog i. kirpi yavrusu
baby mobile i. bebek dönencesi
baby mobile i. dönence
baby corn i. minik mısır
baby feeding chair i. bebek mama sandalyesi
baby radio i. bebek telsizi
baby gazelle i. ceylan yavrusu
baby gazelle i. yavru ceylan
baby stroller i. bebek puseti
baby cow i. inek yavrusu
baby mole i. köstebek yavrusu
baby fat i. (ileri yıllarda yok olacak olan) bebeğin vücundaki yağ
baby car seat i. bebek araba koltuğu
4-month baby i. 4 aylık bebek
4-month baby i. dört aylık bebek
4 month old baby i. dört aylık bebek
four month baby i. 4 aylık bebek
4 month old baby i. 4 aylık bebek
four month baby i. dört aylık bebek
four month old baby i. dört aylık bebek
four month old baby i. 4 aylık bebek
baby panda i. yavru panda
baby panda i. panda yavrusu
panda baby i. panda yavrusu
panda baby i. yavru panda
baby cry i. bebek ağlaması
baby car seat i. araç için bebek koltuğu
baby registry i. bebek ihtiyaç listesi
baby monkey i. maymun yavrusu
baby blue i. bebek mavisi
baby flap i. güvenli bebek terketme bölgesi
baby flap i. istenmeyen bebek bırakma yeri
baby blue i. bebek mavisi
baby frog i. yavru kurbağa
baby-scales i. bebeklerin kilosunu ölçmek için kullanılan baskül
band-aid baby i. sallantıdaki bir ilişkiyi düzeltmek için yapılan çocuk
baby penguin i. yavru penguen
baby-sitting i. bebek bakıcılığı
baby basket i. bebek sepeti
82-day-old baby i. 82 günlük bebek
baby oil i. bebe yağı
boarder baby i. hastaneye terk edilen küçük çocuk
nepo baby i. kohumbala
sleep like a baby f. bebek gibi uyumak
sing a baby to sleep f. bebeği ninni söyleyerek uyutmak
baby sit f. çocuk bakıcılığı yapmak
be expecting a baby f. çocuk beklemek
have a baby f. çocuk sahibi olmak
have a baby f. doğurmak
be expecting a baby f. bebek beklemek
put the baby to sleep f. bebeği uyutmak
start a baby on solid food f. bebeğe katı mama vermeye başlamak
replace the diaper (of a baby) f. altını değiştirmek
cry like a baby f. bebek gibi ağlamak
cry like a baby f. çocuk gibi ağlamak
cry like a baby f. zırıl zırıl ağlamak
not to have a baby f. çocuğu olmamak
put a baby to the breast f. bebek emzirmek
wean one's baby f. bebeği sütten kesmek
give birth to a baby f. bebek dünyaya getirmek
expect a baby f. bebek beklemek
change one's baby f. altını değiştirmek
feed a baby f. (bebeğe vb) mama vermek
nurse a baby f. (bebeğe vb) mama vermek
baby-sit f. çocuk bakmak
baby-sit f. çocuk bakıcılığı yapmak
baby-sit f. ana babaları evde olmadığı zaman çocuğa bakmak
bear one's baby f. birinin çocuğuna hamile olmak
be pregnant with someone's baby f. bebeğini taşımak
bear one's baby f. bebeğini taşımak
be pregnant with someone's baby f. birinin bebeğine hamile olmak
be pregnant with someone's baby f. çocuğunu taşımak
bear one's baby f. çocuğunu taşımak
be pregnant with someone's baby f. birinin çocuğuna hamile olmak
bear one's baby f. birinin bebeğine hamile olmak
make a baby f. bebek yapmak
bring up a baby f. bebek büyütmek
raise a baby f. bebek büyütmek
give birth to a baby f. bebek doğurmak
look after a baby f. çocuk bakmak
care for a baby f. çocuk bakmak
care a baby f. çocuk bakmak
look after a baby f. bebek bakmak
care a baby f. bebek bakmak
care for a baby f. bebek bakmak
baby cry f. bebek ağlamak
deliver a baby f. bebek doğurmak
deliver a baby f. bebek doğurtmak
name the baby after his/her dad f. bebeğe babasının adını vermek
baby-sit f. bakıcılık yapmak
want to have a baby f. bebek istemek
leave the baby in the care of one's mother f. (bakması için) bebeği annesine bırakmak
be pregnant with her first/second child/baby f. birinci/ikinci çocuğuna/bebeğine hamile olmak
conceive a baby f. hamile kalmak
wake up the baby f. bebeği uyandırmak
cry like a new born baby f. yeni doğmuş bebek gibi ağlamak
cry like a new born baby f. yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamak
have her baby aborted f. kürtaj yaptırmak
decide to have her baby aborted f. kürtaj yaptırmaya karar vermek
abandon a baby in the courtyard of a mosque f. bebeği cami avlusuna bırakmak
caress a baby f. bebek sevmek
dress the baby f. bebeği giydirmek
give a baby a bath f. bebek yıkamak
wash a baby f. bebek yıkamak
give a baby a bath f. bebeğe banyo yaptırmak
burp the baby f. bebeğin gazını çıkarmak
burp the baby f. bebeğin gazını çıkartmak
cry-baby f. çocuk gibi mızmızlanmak
cry-baby f. vız vız yakınmak
cry-baby f. ağlaklık yapmak
baby face s. bebek yüzlü
baby-faced s. bebek yüzlü
baby-wise s. bebek gibi
Phrases
baby is on its way expr. bebek yolda (doğum)
rockabye baby rockabye expr. uyusun da büyüsün ninni
Proverb
don't throw the baby out with the bathwater kurunun yanında yaşı da yakma!
don't throw the baby out with the bath kurunun yanında yaşı da yakma
don't throw the baby out with the bath sapla samanı karıştırma
Colloquial
baby stuff i. bebek malzemesi
cry-baby i. mızmız
a baby bird i. yavru bir kuş
baby bump i. karnı burnunda olma
baby-kisser i. oy toplamak için çocukları kucağına alıp seven politikacı
baby-kisser i. göze girme çabası içindeki politikacı
baby-kisser i. oy toplamak için halka aşırı yakınlık gösteren politikacı
bottle baby i. içici
bottle baby i. içkici
bottle baby i. alkolik
bottle baby i. alkol bağımlısı
bottle baby i. ayyaş
floppy baby syndrome i. gevşek bebek sendromu
floppy baby syndrome i. hipotoni
floppy baby syndrome i. hipotonik bebek sendromu
floppy baby syndrome i. spinal müsküler atrofi
floppy baby syndrome i. sma
designer baby i. genetik mühendisliği ürünü olan bebek
plunket baby [new zealand] i. plunket adlı bir çocuk gelişim derneğinin beslenme önerileri doğrultusunda büyütülen bebek
harm the baby f. bebeğe zarar vermek
try very hard to have a baby f. bebek sahibi olmak için çok çabalamak
put the baby up for adoption f. bebeği evlatlık vermek
pass the baby f. görevden kaçmak
pass the baby f. işi başkasına yüklemek
pass the baby f. sorumluluğu bir başkasına yüklemek
pass the baby f. sorumluluktan kaçmak
baby up f. bebek gibi üstüne titremek
baby up f. şımartmak
baby up f. bebek muamelesi yapmak
baby up f. aşırı ihtimam göstermek
be (one's) baby f. (bir iş birinin) bebeği/çocuğu gibi olmak
be (one's) baby f. (birinin) projesi/işi olmak
be (one's) baby f. (bir nesne birinin) bebeği olmak
be (one's) baby f. (birinin) göz bebeği olmak
be (one's) baby f. (birinin) bebeği gibi olmak
be (one's) baby f. (birinin) göz bebeği olmak
be (one's) baby f. (birinin) başlattığı ve yürüttüğü bir proje olmak
be (one's) baby f. (birinin) projesi olmak
be (one's) baby f. (birinin) bebeği gibi olmak
be (one's) baby f. (birinin) göz bebeği olmak
be (one's) baby f. (birinin) gözü gibi sakladığı bir şey olmak
be (one's) baby f. gözü gibi baktığı bir şey olmak
room-in (with one's baby) f. (yeni doğan bebeğiyle) hastanede aynı odada kalmak
bico (baby, it's cold outside) expr. frank loesser'ın aynı adı taşıyan şarkısına göndermeyle havanın soğuk olduğunu belirtmekte kullanılan tabir
baby it’s cold outside expr. frank loesser'ın aynı adı taşıyan şarkısına göndermeyle havanın soğuk olduğunu belirtmekte kullanılan tabir
take care of my baby expr. bebeğime iyi bak
they've got a baby expr. bir bebekleri oldu
(the) baby needs (new) shoes expr. hadi kemik
baby, it's cold outside expr. dışarısı buz gibi
baby, it's cold outside expr. hava buz gibi dışarıda
baby needs a new pair of shoes expr. hadi kemik
hasta la vista, baby! expr. elveda, bebek!
keep the faith (baby)! exclam. umudunu kaybetme/yitirme (bebeğim)!
keep the faith (baby)! exclam. umudunu kesme (bebeğim)!
keep the faith (baby)! exclam. inancını kaybetme (bebeğim)!
Idioms
baby bump i. hamile olduğu belli olmaya başlama
baby bump i. karnı çıkmaya/belirmeye başlama
the baby blues i. doğum sonrası depresyonu
tar baby i. içinden çıkılması/çözülmesi zor durum
a baby-snatcher i. kendinden çok küçük biriyle birlikte olan ya da evlenen kimse
a baby-porker i. kendinden çok küçük biriyle birlikte olan ya da evlenen kimse
baby in arms i. küçük çocuk
baby steps i. küçük adımlar
a cry baby i. sulu göz
baby in arms i. yürüyemeyecek yaşta bebek
baby blues i. doğum sonrası depresyonu
baby blues i. bebek mavisi göz
baby blues i. açık mavi renkli göz
food baby i. yemek şişkinliği
food baby i. yemek sonrası karnın şişmesi
a baby boomer [us] i. doğum oranının yüksek olduğu dönemde doğan kimse
a baby boomer [us] i. ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse
baby brain i. balık hafızası
baby brain i. hamilelik kafası
baby brain i. hamilelikten kaynaklı unutkanlık/kafa karışıklığı
baby elephant in the room i. görmezden gelinen aşikar gerçek
baby elephant in the room i. kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun
baby elephant in the room i. herkesin bildiği kimsenin bahsetmek istemediği konu
try for a baby f. hamile kalmaya çalışmak
bring a baby into the world f. bebek dünyaya getirmek
leave someone holding the baby f. birini günah keçisi yapmak
rock the baby to sleep f. bebeği sallayarak uyutmak
give you the baby to hold f. başın beladayken birinin seni bırakıp kaçması
throw out the baby with the bathwater f. kurunun yanında yaşı da yakmak
be left holding the baby f. kabak başına patlamak
throw the baby out with the bathwater f. kaş yapayım derken göz çıkarmak
throw out the baby with the bath water f. kurunun yanında yaşı da yakmak
throw the baby out with the bathwater f. kurunun yanında yaşı da yakmak
throw out the baby with the bathwater f. kötüyle beraber iyiyi de yok etmek
throw out the baby with the bath water f. kötüyle beraber iyiyi de yok etmek
throw the baby out with the bath water f. kurunun yanında yaşı da yakmak
leave someone holding the baby f. sorumluluğu başkasının üzerine yıkmak
throw out the baby with the bath water f. pire için yorgan yakmak
leave someone holding the baby f. suçu başkasının üstüne yıkmak
leave holding the baby f. üzerine yıkmak
make (the) baby jesus cry f. bebek isa'nın gözünü yaşartmak
make (the) baby jesus cry f. bebek isa'yı gücendirecek davranışlarda bulunmak
make (the) baby jesus cry f. tanrı'ın gücüne gitmek
make (the) baby jesus cry f. günah işlemek
make (the) baby jesus cry f. kötü ahlaklı olmak
be somebody's baby f. (bir şey) birinin bebeği/çocuğu gibi olmak
be somebody's baby f. birinin projesi/işi olmak
be somebody's baby f. (bir şey) birinin bebeği olmak
be somebody's baby f. (bir şey) birinin gözbebeği olmak
be somebody's baby f. birinin başlattığı ve yürüttüğü bir proje olmak
be somebody's baby f. birinin ilgilendiği (bir şey) olmak
be someone's baby f. birinin çocuğu/bebeği gibi olmak
be someone's baby f. birinin projesi/işi olmak
be someone's baby f. birinin bebeği olmak
be someone's baby f. birinin gözbebeği olmak
be someone's baby f. birinin yarattığı bir şey olmak
be someone's baby f. birinin ilgilendiği (bir şey) olmak
be someone's baby f. birinin sorumluluğu/sorumluluğunda olmak
be someone's baby f. birinin özel ilgi alanı olmak
be someone's baby f. birinin başlattığı/hayata geçirdiği (bir şey) olmak
leave (one) holding the baby [uk] f. (birini) günah keçisi yapmak
leave (one) holding the baby [uk] f. suçu (birinin) üstüne yıkmak
leave (one) holding the baby [uk] f. sorumluluğu (birinin) üzerine yıkmak
leave (one) holding the baby [uk] f. (birini) yüzüstü bırakmak
throw the baby out with the bath f. kurunun yanında yaşı da yakmak
throw the baby out with the bath f. kötüyle beraber iyiyi de yok etmek
throw the baby out with the bath f. pire için yorgan yakmak
throw the baby out with the bath f. elinin tersiyle itmek
weak as a baby s. bebek kadar narin
weak as a baby s. çok zayıf ve güçsüz
(the) baby needs (new) shoes expr. bana şans dileyin
the baby needs shoes expr. bana şans dileyin
(the) baby needs (new) shoes expr. haydi rastgele
the baby needs shoes expr. haydi rastgele
(the) baby needs (new) shoes expr. haydi yavrum kemik
the baby needs shoes expr. haydi yavrum kemik
(the) baby needs (new) shoes expr. şans yüzüme gülsün
the baby needs shoes expr. şans yüzüme gülsün
baby, it's cold outside expr. hava çok soğuk
baby, it's cold outside expr. dışarısı çok soğuk
baby, it's cold outside expr. hava buz gibi
baby, it's cold outside expr. dışarıda ayaz var
a quiet baby gets no suck expr. ağlamayana meme yok
as weak as a baby expr. bebek kadar narin
be like taking candy from a baby expr. çok kolay
be like taking candy from a baby expr. çocuk oyuncağı
be as easy as taking candy from a baby expr. çok kolay
be as easy as taking candy from a baby expr. çocuk oyuncağı
as weak as a baby expr. çok zayıf ve güçsüz
be left holding the baby expr. işin üzerine yıkılması
be left holding the baby expr. ihalenin birine kalması
don't throw the baby with bathwater expr. sapla samanı karıştırma
as easy as taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
be as easy as taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
be like taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
like taking candy from a baby expr. çok kolay
like taking candy from a baby expr. tereyağından kıl çeker gibi
like taking candy from a baby expr. çocuk oyuncağı
mama's baby, papa's maybe [us] expr. annesi belli, babası meçhul
mama's baby, papa's maybe [us] expr. annesi belli de babası kim?
mama's baby, papa's maybe [us] expr. annenin kim olduğu kesindir ama babanın kim olduğu her zaman kesin olmayabilir
Speaking
baby on board expr. arabada bebek var
I didn't know you had a baby expr. bebeğin olduğunu bilmiyordum
are you expecting a baby? expr. bebek mi bekliyorsun?
was the baby crying? expr. bebek ağlıyor muydu?
you're making the baby cry expr. bebeği ağlatıyorsun
the baby cried all night expr. bebek tüm gece ağladı
I'm going to have a baby expr. bir bebeğim olacak
don't take the baby without telling me expr. bana söylemeden bebeği alma
congratulations on the baby expr. bebek için tebrikler
we have a baby due this week expr. bu hafta bebeğimiz doğacak
my baby expr. benim bebeğim
how's the baby? expr. bebek nasıl?
are you expecting a baby? expr. bebek mi bekliyorsunuz?
they have just had a baby expr. daha yeni bebekleri oldu
second baby is on the way expr. ikinci çocuk/bebek yolda
when I had my first baby I wanted to go home to mother expr. ilk bebeğim olduğunda anneme gitmek istemiştim
they have just had a baby expr. onların yeni bebekleri oldu
my neighbor's baby cries every night expr. komşumun bebeği her gece ağlıyor
my neighbor's baby cries every night expr. komşunun bebeği her gece ağlıyor
please don't make any noise the baby is sleeping expr. lütfen ses yapmayın bebek uyuyor
please don't make any noise the baby is sleeping expr. lütfen gürültü yapmayın bebek uyuyor
you're my baby expr. sen benim bebeğimsin
my aunt is going have a baby next month expr. teyzemin önümüzdeki ay bir bebeği olacak
my aunt is going have a baby next month expr. teyzem önümüzdeki ay doğum yapacak
Trade/Economic
baby bond i. abd'de küçük kupürlü tahvil
baby bond i. düşük tasarruf bonosu
baby bond i. ufak kupürlü tahvil
Law
baby killer i. bebek katili
baby act i. küçüklük defii
baby doe i. kimliği belirsiz bebek
Politics
baby boom generations i. baby boom kuşağı
baby boom i. doğum oranında artış olan zaman dilimi (bilhassa ikinci dünya savaşı sonrası dönem)
notch baby i. 1917-1921 arasında doğmuş olup, sosyal güvenlik düzenlemesinden önce emekli olduğu için düşük sosyal güvenlik yardımı alan amerikan vatandaşlarına verilen ad
baby boom i. bebek doğumundaki artış
baby boom i. doğum patlaması
Technical
baby walking frames safety requirements and test methods i. bebek yürüteci iskeleti güvenlik kuralları ve deney metotları
Textile
baby knit blanket i. bebek örgü battaniyesi
baby overlock i. bebe overloğu
baby carrier bag i. bebek taşıma çantası
baby doll i. baby doll
baby sweater i. bebek kazağı
baby sleep set i. bebek uyku seti
baby hand knitting patterns i. bebek el örgü desenleri
baby size i. bebek bedeni
knit baby blanket i. bebek örgü battaniyesi
Furniture
baby changing table i. bebek alt değiştirme masası
Automotive
rear facing baby seat i. arkaya dönük bebek koltuğu
baby seat i. bebek koltuğu
group 0 baby seat i. grup 0 bebek koltuğu
group 0+ baby seat i. grup 0+ bebek koltuğu
baby moons i. küçük jant kapakları
Marine
baby shark i. köpek balığı yavrusu
baby shark i. yavru köpek balığı
Medical
maternity baby blues i. annelik hüznü
baby blues i. annelik hüznü
baby hospice i. bebek tedavi merkezi
baby-bottle nipple i. bebek şişe ucu
baby feeding i. bebek beslenmesi
baby mortality rate i. bebek ölüm hızı
safety of baby incubators i. bebek inkübatörlerinin emniyeti
baby-care i. bebek bakımı
baby incubator i. bebek bakım kuvözü
baby warmer i. bebek ısıtıcısı
baby-friendly hospital initiative i. bebek dostu hastane inisiyatifi
baby incubator i. bebek enkübatörü
safety of baby incubators i. bebek inkübatörlerinin güvenliği
baby cosmetics i. bebek kozmetikleri
baby-led weaning i. bebeği kendi isteğiyle/doğal yollarla sütten kesme yöntemi
bronze baby syndrome i. bronz bebek sendromu
baby-bottle nipple i. biberon ucu
baby presenting with failure to thrive i. büyüme geriliği nedeniyle başvuran bebek
baby doctor i. çocuk doktoru
baby doctor i. çocuk sağlığı uzmanı
low birth weight baby i. düşük doğum ağırlıklı bebek
low-birth-weight baby i. düşük doğum ağırlıklı bebek
postmature baby i. geç doğan bebek
chance of survival of both mother and baby i. hem annenin hem de bebeğin hayatta kalma şansı
hypoglycemic baby i. hipoglisemik bebek
blue baby i. mavi hastalık
baby doctor i. pediatrist
baby doctor i. pediyatri uzmanı
well-baby clinic i. sağlıklı bebek kliniği
healthy baby i. sağlıklı bebek
shaken baby syndrome i. sarsılmış bebek sendromu
baby tooth i. süt dişi
tube baby i. tüp bebek
blue baby i. oksijensiz kalmış yenidoğan
rhesus baby i. henüz rahimdeyken alyuvarları rh negatif kan grubuna mensup annesinin ürettiği antikorlar tarafından saldırıya uğradığı için eritroblastozis fetalis hastalığına sahip olarak doğan bebek
baby blues i. lohusalık hüznü
baby blues i. doğum sonrası lohusalık depresyonu.
preterm baby i. 37 haftadan önce doğan bebek
Dentistry
baby bottle tooth decay i. bebek yaştaki çocukların diş çürükleri
baby bottle caries i. bebek yaştaki çocukların diş çürükleri
baby bottle tooth decay i. biberon çürüğü
baby bottle tooth decay i. erken çocukluk çürüğü