Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
brace
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"brace"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 104 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
brace
i.
çift
2
Genel
brace
i.
iki
3
Genel
brace
i.
destekleme
4
Genel
brace
i.
köşebent
5
Genel
brace
i.
kuşak
6
Genel
brace
i.
bağ
7
Genel
brace
i.
kılıç
8
Genel
brace
i.
bağlama
9
Genel
brace
i.
pantolon askısı
10
Genel
brace
i.
dimdik duruş
11
Genel
brace
i.
fiziksel veya ruhsal yenilenme kaynağı
12
Genel
brace
i.
okçu kolluğu
13
Genel
brace
i.
(genellikle köpekler için kullanılır) çift
14
Genel
brace
i.
arma
15
Genel
brace
i.
bir çift av kuşu
16
Genel
brace
i.
at arabalarında kullanılan deri kayış
17
Genel
brace
i.
dikkat kesilmiş duruş
18
Genel
brace
i.
dik duruş
19
Genel
brace
i.
motivasyon kaynağı
20
Genel
brace
i.
moral kaynağı
21
Genel
brace
f.
hazırlamak
22
Genel
brace
f.
birbirine tutturmak
23
Genel
brace
f.
sağlamlaştırmak
24
Genel
brace
f.
raptetmek
25
Genel
brace
f.
sıkmak
26
Genel
brace
f.
canlandırmak
27
Genel
brace
f.
kuvvetlendirmek
28
Genel
brace
f.
desteklemek
29
Genel
brace
f.
zindeleştirmek
30
Genel
brace
f.
neşelendirmek
31
Genel
brace
f.
güçlendirmek
32
Genel
brace
f.
kışkırtmak
33
Genel
brace
f.
bağlamak
34
Genel
brace
f.
kuşaklamak
35
Genel
brace
f.
(birine) soru veya isteklerle yaklaşmak
36
Genel
brace
f.
tansiyonunu yükseltmek
37
Genel
brace
f.
gererek kullanıma hazırlamak
38
Genel
brace
f.
yay ipini kertiğe takmak
39
Genel
brace
f.
sıkıca yerleştirmek
40
Genel
brace
f.
ardı ardına soru ve eleştirilerle rahatsız etmek
41
Genel
brace
f.
azarlamak
42
Genel
brace
f.
paylamak
43
Genel
brace
f.
yakasına yapışmak
44
Genel
brace
f.
rahat vermemek
45
Genel
brace
f.
çarpma pozisyonu almak
46
Genel
brace
f.
sıkıca tutunmak
47
Genel
brace
f.
borç istemek
48
Genel
brace
f.
sadaka istemek
49
Genel
brace
f.
(polis) bir kimseyi durdurmak
Technical
50
Teknik
brace
i.
bağlantı
51
Teknik
brace
i.
destek
52
Teknik
brace
i.
delgi kolu
53
Teknik
brace
i.
el delgisi
54
Teknik
brace
i.
gergi
55
Teknik
brace
i.
karşılama kolu
56
Teknik
brace
i.
kaşlı ayraç
57
Teknik
brace
i.
köşebent
58
Teknik
brace
i.
kuşak
59
Teknik
brace
i.
kol
60
Teknik
brace
i.
matkap kolu
61
Teknik
brace
i.
payanda
62
Teknik
brace
i.
takviye
63
Teknik
brace
i.
mengene
64
Teknik
brace
i.
kıskaç
65
Teknik
brace
i.
çerçeveyi veya kirişi üçgen parçalara bölen ve bozulmayı önleyici payanda görevi gören malzeme parçası
66
Teknik
brace
i.
gergi teli
67
Teknik
brace
i.
gerginlik
68
Teknik
brace
f.
sıkıca bağlamak
Computer
69
Bilgisayar
brace
i.
büyük parantez
70
Bilgisayar
brace
i.
çengelli parantez
71
Bilgisayar
brace
i.
kaşlı ayraç
72
Bilgisayar
brace
i.
küme ayracı
73
Bilgisayar
brace
i.
süslü ayraç
Informatics
74
Bilişim
brace
i.
kaşlı ayraç
Mechanic
75
Mekanik
brace
i.
el matkabı
Construction
76
İnşaat
brace
i.
kılıç
77
İnşaat
brace
i.
mesnet
78
İnşaat
brace
f.
bağlama vurmak
Automotive
79
Otomotiv
brace
i.
gergi
Transportation
80
Ulaştırma
brace
i.
taşıma sırasında mal ve konteynerleri sabitlemek için kullanılan nesne
Marine
81
Denizcilik
brace
i.
ayraç
82
Denizcilik
brace
i.
büyük parantez
83
Denizcilik
brace
i.
prasya
84
Denizcilik
brace
i.
yatak istinadı
85
Denizcilik
brace
f.
desteklemek
86
Denizcilik
brace
f.
prasya etmek
87
Denizcilik
brace
f.
sağlamlaştırmak
Medical
88
Medikal
brace
i.
atel
Dentistry
89
Diş Hekimliği
brace
i.
diş teli
90
Diş Hekimliği
brace
i.
ortodontik braket
91
Diş Hekimliği
brace
i.
ortodontik bant
92
Diş Hekimliği
brace
i.
tel
Environment
93
Çevre
brace
i.
destek bağı
Military
94
Askeri
brace
i.
bir tür bekleme pozisyonu
95
Askeri
brace
i.
koşum takımı
96
Askeri
brace
i.
savaş hazırlığı
97
Askeri
brace
f.
(asta) bekleme pozisyonu almasını emretmek
Football
98
Futbol
brace
i.
tek oyuncu tarafından atılan iki gol
Music
99
Müzik
brace
i.
davul kordonunu gerilimini değiştirmek için kayan deri halka
100
Müzik
brace
i.
iki veya daha fazla nota çizgisini birleştiren dik çizgi
101
Müzik
brace
i.
dik çizgiyle birleştirilen notalar
Archaic
102
Eski Kullanım
brace
i.
bir uzunluk birimi
103
Eski Kullanım
brace
f.
etrafını sarmak
104
Eski Kullanım
brace
f.
çevrelemek
"brace"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 184 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
knee brace
i.
göğüsleme
2
Genel
ratchet brace
i.
cırcır matkap
3
Genel
brace clamp
i.
köşebent
4
Genel
brace [obsolete]
i.
kol zırhı
5
Genel
brace [obsolete]
i.
koy girişi
6
Genel
royal brace
i.
kraliyet direğini sabitleyen destek
7
Genel
brace oneself for
f.
kendini bir şey için hazırlamak
8
Genel
brace oneself
f.
kendini hazırlamak
9
Genel
brace up
f.
kuvvetlendirmek
10
Genel
brace someone for something
f.
birini kötü bir habere hazırlamak
11
Genel
brace up
f.
neşelendirmek
12
Genel
re-brace
f.
yeniden bağlamak
13
Genel
re-brace
f.
yeniden birbirine tutturmak
14
Genel
re-brace
f.
yeniden sağlamlaştırmak
15
Genel
brace one's self
f.
enerjisini toplamak
16
Genel
brace [obsolete]
f.
kucaklamak
17
Genel
brace [obsolete]
f.
sarılmak
18
Genel
a brace of
expr.
bir çift
19
Genel
a brace of
expr.
iki (tane)
Phrasals
20
Öbek Fiiller
brace up
f.
tutturmak
21
Öbek Fiiller
brace up
f.
yapıştırmak
22
Öbek Fiiller
brace up
f.
eğreti/geçici bir şekilde onarmak
23
Öbek Fiiller
brace up
f.
geçici bir biçimde sağlamlaştırmak
24
Öbek Fiiller
brace up
f.
olumsuz bir duruma hazırlamak
25
Öbek Fiiller
brace up
f.
(bir şeye) destek yapmak
26
Öbek Fiiller
brace up
f.
kuvvetini/cesaretini toplamak
27
Öbek Fiiller
brace up
f.
toparlanmak
28
Öbek Fiiller
brace up
f.
silkinip toparlanmak
29
Öbek Fiiller
brace up
f.
cesaretlenmek
30
Öbek Fiiller
brace up
f.
cesaret almak
31
Öbek Fiiller
brace up
f.
güç almak
32
Öbek Fiiller
brace someone or something up
f.
birini/bir şeyi kuvvetlendirmek
33
Öbek Fiiller
brace someone or something up
f.
birini/bir şeyi tutturmak
34
Öbek Fiiller
brace someone or something up
f.
birini/bir şeyi sağlamlaştırmak
35
Öbek Fiiller
brace someone or something up
f.
birine/bir şeye destek yapmak
Idioms
36
Deyim
splice the main brace
f.
içki içmek
37
Deyim
brace oneself for
f.
kendini olumsuz bir şeye hazırlamak
38
Deyim
brace yourself
f.
(kötü bir şeye) kendini hazırlamak
39
Deyim
brace oneself for something
f.
sıkı tutunmak
40
Deyim
brace oneself for something
f.
hazır olmak
41
Deyim
brace oneself for something
f.
bir şeye karşı hazırlıklı olmak
42
Deyim
brace oneself for something
f.
kendini bir şeye hazırlamak
43
Deyim
in a brace of shakes
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
44
Deyim
brace of shakes
expr.
anında
45
Deyim
brace of shakes
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
46
Deyim
brace of shakes
expr.
hemen
47
Deyim
brace of shakes
expr.
hızlıca
48
Deyim
brace of shakes
expr.
derhal
Speaking
49
Konuşma
brace yourself
expr.
sıkı dur
Law
50
Hukuk
brace for
f.
desteklemek
51
Hukuk
brace for
f.
güçlendirmek
Technical
52
Teknik
mirror brace
i.
ayna mesnedi
53
Teknik
spacer brace
i.
ara karşılama kolu
54
Teknik
knee-brace
i.
bağlama dirseği
55
Teknik
knee brace
i.
bağlama dirseği
56
Teknik
cross brace
i.
çapraz bağlantı
57
Teknik
cross brace
i.
çapraz kol
58
Teknik
x-brace
i.
çapraz berkitme
59
Teknik
ratchet brace
i.
cırcır matkap
60
Teknik
towing brace
i.
çekme karşılama kolu
61
Teknik
angle brace
i.
çapraz takviye
62
Teknik
diagonal brace
i.
çapraz germe
63
Teknik
diagonal brace
i.
çapraz bağlantı
64
Teknik
cross brace
i.
çift çapraz bağlantı
65
Teknik
x-brace
i.
çift çapraz bağlama
66
Teknik
angle brace
i.
çapraz destek
67
Teknik
brace bit
i.
delgi
68
Teknik
hand brace
i.
el burgusu
69
Teknik
brace and bit
i.
el matkabı ve ucu
70
Teknik
attaching brace
i.
ekleme gergi kolu
71
Teknik
safety brace
i.
emniyet arşılama kolu
72
Teknik
hand brace
i.
el matkabı
73
Teknik
knee brace
i.
eğik destek
74
Teknik
brace and bit
i.
el matkabı
75
Teknik
brace and bit
i.
el breyzi
76
Teknik
hand brace
i.
el delgisi
77
Teknik
bit brace
i.
el matkabı
78
Teknik
knee brace
i.
göğüsleme
79
Teknik
hand brace
i.
göğüs matkap kolu
80
Teknik
angle brace
i.
göğüsleme
81
Teknik
lifting brace
i.
kaldırma mesnedi
82
Teknik
brace screw
i.
karşılama kolu vidası
83
Teknik
brace section
i.
karşılama kolu bölümü
84
Teknik
brace spring
i.
karşılama kolu yayı
85
Teknik
brace block
i.
karşılama kolu bloğu
86
Teknik
brace kit
i.
karşılama kolu kiti
87
Teknik
lock brace
i.
kilit mesnedi
88
Teknik
switch brace
i.
kontak mesnedi
89
Teknik
strut tower brace
i.
kule gergisi
90
Teknik
knee brace
i.
korkuluk payandası
91
Teknik
protecting brace
i.
koruyucu mesned
92
Teknik
wind brace
i.
kontrvantman
93
Teknik
drill brace
i.
matkap kolu
94
Teknik
tilt brace (bulldozer)
i.
mekanik tilt kolu
95
Teknik
brace bit
i.
matkap
96
Teknik
brace drill
i.
matkap kolu
97
Teknik
ratchet brace
i.
mandallı el matkabı
98
Teknik
knee brace
i.
paraçol
99
Teknik
rail brace
i.
ray yatağı
100
Teknik
wind brace
i.
rüzgar bağlaması
101
Teknik
rail brace
i.
ray desteği
102
Teknik
clamping brace
i.
sıkıştırma mesnedi
103
Teknik
brace bolt
i.
somunlu cıvata
104
Teknik
terminal brace
i.
uç mesnedi
105
Teknik
lifting brace
i.
vinç halkası takviye demiri
106
Teknik
spring brace
i.
yaylı karşılama kolu
107
Teknik
towing brace
i.
yedekte çekme karşılama kolu
108
Teknik
knee brace
expr.
eliböğründe
Computer
109
Bilgisayar
lower horizontal brace
i.
alt yatay süslü ayraç
110
Bilgisayar
double brace
i.
çift ayraç
111
Bilgisayar
missing close brace
i.
eksik parantez kapatma karakteri
112
Bilgisayar
missing close brace
i.
eksik kapatma parantezi
113
Bilgisayar
right brace
i.
sağ süslü ayraç
114
Bilgisayar
right brace
i.
sağ ayraç
115
Bilgisayar
left brace
i.
sol süslü ayraç
116
Bilgisayar
left brace
i.
sol ayraç
117
Bilgisayar
upper horizontal brace
i.
üst yatay süslü ayraç
Mechanic
118
Mekanik
brace wrench
i.
destek kollu anahtar
Textile
119
Tekstil
brace rod
i.
germe çubuğu
120
Tekstil
brace elastic
i.
pantolon askısı lastiği
121
Tekstil
bib and brace overall
i.
salopet
122
Tekstil
bib and brace
i.
bahçıvan iş tulumu
Construction
123
İnşaat
main brace
i.
ana kiriş
124
İnşaat
brace-lath
i.
besleme takozu
125
İnşaat
erection brace
i.
montaj desteği
126
İnşaat
re-brace
f.
(kiriş, destek vb. ile) yeniden güçlendirmek
Automotive
127
Otomotiv
rear beam brace
i.
arka alt takviye çubuğu
128
Otomotiv
wheel brace
i.
bijon anahtarı
129
Otomotiv
speed brace
i.
fırdöndü kolu
130
Otomotiv
seat brace
i.
koltuk gergisi
131
Otomotiv
tower brace
i.
kule gergisi
132
Otomotiv
strut brace
i.
kule gergisi
133
Otomotiv
strut tower brace (stb)
i.
kule gergisi
134
Otomotiv
strut brace
i.
motor bölümü gergisi
135
Otomotiv
strut tower brace (stb)
i.
motor bölümü gergisi
136
Otomotiv
roof brace
i.
tavan contası
137
Otomotiv
roof brace
i.
tavan desteği
138
Otomotiv
roof brace
i.
tavan bileziği
Transportation
139
Ulaştırma
thorough brace
i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri
140
Ulaştırma
thorough-brace
i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri
Aeronautic
141
Havacılık
brace position
i.
acil durum inişi için iniş/çarpışma pozisyonu
142
Havacılık
brace position
i.
çarpışma pozisyonu
143
Havacılık
brace position
i.
çarpışma pozisyonu
144
Havacılık
brace for impact
i.
çarpışmaya hazırlıklı olun
145
Havacılık
brace for impact
i.
çarpışmaya hazır olun
146
Havacılık
brace for impact
f.
(uçakta) çarpmaya/düşmeye hazırlanmak
147
Havacılık
assume a brace or crash position
f.
(uçakta) çarpmaya/düşmeye hazırlanmak
148
Havacılık
brace for impact
expr.
çarpışmaya hazırlanın
149
Havacılık
brace for impact
expr.
çarpışma için hazırlanın
150
Havacılık
brace for impact!
expr.
(uçakta) çarpmaya/düşmeye hazırlanın!
Marine
151
Denizcilik
main brace
i.
ana güverte
152
Denizcilik
main brace
i.
mayistra prasyası
153
Denizcilik
brace bumpkin
i.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba
154
Denizcilik
counter brace
i.
sobra
155
Denizcilik
counter brace
i.
serenleri ters yönde prasya etme
156
Denizcilik
brace a yard
f.
prasya vasıtasıyla yatay olarak hareket ettirmek
157
Denizcilik
brace about
f.
yelkenli geminin dümen ve rüzgar etkisiyle gittiği yönü tersine döndürmek
158
Denizcilik
brace in
f.
prasyanın yönünü değiştirerek döndürmek
159
Denizcilik
brace sharp
f.
prasyaları mümkün olan en eğik konuma getirmek
160
Denizcilik
brace to
f.
prasyayı gevşeterek (sereni) açmak
161
Denizcilik
brace up
f.
(prasyayı) geminin omurgasına yakınlaştırmak
162
Denizcilik
brace up sharp
f.
(sereni) gemi donanımının izin verdiği kadar döndürmek
163
Denizcilik
splice the main brace
f.
ana güverteyi içkilerle donatmak
164
Denizcilik
splice the main brace
f.
özel bir olayı içerek kutlamak
165
Denizcilik
splice the main brace
f.
verilen emekleri içerek kutlamak
166
Denizcilik
splice the main brace
f.
ana pırasyayı donatmak
167
Denizcilik
brace aback [dated]
f.
rüzgarın yelkenlere önden gelmesini sağlayarak gemiyi yavaşlatmak
168
Denizcilik
brace abox [dated]
f.
rüzgarın yelkenlere dik gelmesini sağlayarak gemiyi durdurmak
169
Denizcilik
brace around [dated]
f.
başka yöne gitmek veya rüzgarın değişimine uyum sağlamak için yelkenlerin yönünü değiştirmek
170
Denizcilik
brace by
f.
yelkenleri ters yöne çevirerek geminin durmasını sağlamak
171
Denizcilik
brace round [dated]
f.
başka yöne gitmek veya rüzgarın değişimine uyum sağlamak için yelkenlerin yönünü değiştirmek
Mining
172
Maden
brace [uk]
i.
şaft ağzı
Medical
173
Medikal
neck brace
i.
boyunluk
174
Medikal
knee brace
i.
dizlik
175
Medikal
back brace
i.
sırt korsesi
Dentistry
176
Diş Hekimliği
dental brace
i.
diş teli
Physiology
177
Fizyoloji
ankle brace
i.
ayak bileğini güçlendirmek için giyilen destek
Botanic
178
Botanik
brace root
i.
(özellikle mısırda) destek kökü
Apiculture
179
Arıcılık
brace-comb
i.
petekleri birbirine bağlayan mum
Football
180
Futbol
score a brace
f.
bir maçta iki gol atmak
181
Futbol
bag a brace
f.
bir maçta iki gol atmak
Engineering
182
Engineering
tension brace
i.
yapıdaki gerilime dayanması için tasarlanmış mesnet veya eleman
183
Engineering
counter brace
i.
çerçeveli yapıda ana desteğin dayandığı karşıt yönlü destek
British Slang
184
İngiliz Argosu
brace and bit
f.
sıçmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of brace
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy