the boom - Türkçe İngilizce Sözlük

the boom

"the boom" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 130 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
boom i. patlama sesi
The cellar-door flew open with a booming sound.
Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı.

More Sentences
General
boom i. patlama (bir yerin ticaret, nüfus vb'nde)
We are faced with a boom in freight transport, which will expand even further with enlargement.
Genişlemeyle birlikte daha da artacak olan yük taşımacılığında bir patlama ile karşı karşıyayız.

More Sentences
boom f. patlamak (olumlu bir şekilde)
Business was booming.
İşler patlıyordu.

More Sentences
boom f. hızla yükselmek (nüfus vb)
She is booming as a singer.
Şarkıcı olarak hızla yükseliyor.

More Sentences
boom f. gelişmek
Our economy is booming.
Ekonomimiz gelişiyor.

More Sentences
boom f. hızla artmak (ticaret)
Sami's wealth was booming.
Sami'nin serveti hızla artıyordu.

More Sentences
Common Usage
boom i. gümbürtü
boom f. gümlemek
General
boom i. canlılık (pazarda)
boom i. kol (mikrofon, kamera, vinç)
boom i. hamle
boom i. çıkış
boom i. uğultu
boom i. gürleme
boom i. kamera kolu
boom i. bum
boom i. uzun putrel
boom i. baston
boom i. gövdecik
boom i. akarsuların iki yakasına gerilen ve geçisi önleyen kalın zincir
boom i. liman ağzındaki mania
boom i. rüzgar uğultusu
boom i. seren
boom i. yüzer kütüklerden oluşan engel
boom i. piyasada canlılık
boom i. canlılık (piyasa)
boom i. canlanma
boom i. hızlı artış
boom i. güm
boom i. mikrofon kolu
boom i. büyük rağbet
boom i. hızlı büyüme
boom i. vinç kolu
boom i. gümbürtü
boom i. derinden gelen ses
boom i. ani artış
boom i.
boom i. fiyatlarda ani yükselme
boom i. ışık direği
boom i. boru
boom i. yükseliş
boom i. artış
boom i. su yolunda birbirine bağlı kütük bariyeriyle kapatılmış alan
boom i. barfiks
boom f. vızıldamak
boom f. medh ederek tanıtmak
boom f. reklamını yapmak
boom f. reklam yapmak
boom f. ilerlemek
boom f. geliştirmek
boom f. artırmak
boom f. fırlamak
boom f. patlama içinde olmak
boom f. çıkış yapmak
boom f. güm etmek
boom f. gümbürdemek
boom f. yıldızı parlamak
boom f. yükselmek
boom f. gürlemek
boom f. uğuldamak
boom f. birden artmak
boom f. uğuldamak
boom f. gürüldemek
boom f. gürleyerek konuşmak
boom f. şiddetle bağırmak
boom f. büyük telaş içinde hareket etmek
boom f. sertçe vurmak
boom f. şimşek çakmak
boom f. (yüklü bir gemi gibi) hızla ve gümbürdeyerek hareket etmek
boom f. avare avare dolaşmak
boom f. sürtmek
boom f. (nehir) özellikle kütüklerin yüzeceği seviyeye kadar aniden yükselmek
boom f. (kütük) yükselen bir nehirde yüzmek
boom f. bir şeyin gelişmesi için çaba göstermek
boom f. desteklemek
boom zf. aniden
boom zf. vakit kaybetmeden
boom zf. tereddüt etmeden
boom ünl. bom (gümbürtü sesi)
Colloquial
boom i. beklenmedik zenginlik
boom i. beklenmedik şans
boom f. müzik dinlemek
boom f. taşınabilir/kablosuz hoparlörlerle müzik dinlemek
boom exclam. işte bu
boom exclam. budur
boom exclam. işte bu kadar
boom talih kuşu
boom gökten gelen refah
Idioms
boom i. devlet kuşu
boom i. devletkuşu
Trade/Economic
boom i. aşırı iyileşme
boom i. ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönem
boom i. ekonomi patlaması
boom s. ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir döneme ait
boom s. ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönemden kaynaklanan
boom s. ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönemle sürdürülen
boom piyasadaki canlılık
boom ekonomik canlılık
boom ekonominin ani ve kısa yükselişi
boom patlama
boom piyasada canlılık
boom (yolda) engel
boom piyasada yükselme
Law
boom yüksek konjonktürde piyasanın aşırı kızışması
boom yüksek konjonktür
Politics
boom i. (siyasi aday) popülaritenin artması
Technical
boom i. bum
boom i. bir yagi antenin en uzun parçası
boom i. çapa kepçe üzerinde kolun traktöre en yakın kısmı
boom f. vinçle hareket ettirmek
boom f. vinçle konumlandırmak
boom f. (kütükleri) vinç bomuyla toplamak
boom f. vinç bomuyla su çekmek
boom f. (direğe bağlı yükü) vinç bomuyla kaldırıp yerleştirmek
boom vinç kolu
boom kaldırma kolu
boom putrel
Construction
boom i. bom
Automotive
boom gümbürtü
Aeronautic
boom i. uçağın kuyruğuyla gövdesini birbirine bağlayan kiriş
boom i. uçuş sırasında tanker uçağından başka bir uçağa yakıt ikmali yapmaya yarayan uzun boş tüp
Marine
boom i. baston
boom i. bumba
boom i. yüzer engeli
boom i. doğu akdeniz ve hint okyanusu'nda kıyı ticareti ve inci çıkarma için kullanılan iki direkli yelkenli gemi
boom seren
Zoology
boom i. bazı hayvanların çığlığı
Geography
boom etek
Sport
boom i. (rüzgar sörfü) bumba
boom yüzücü geçit engeli

"the boom" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lower the boom on someone f. birini yerden yere vurmak
Colloquial
boom goes the dynamite ünl. işte bu
boom goes the dynamite ünl. budur
boom goes the dynamite ünl. işte bu kadar
Idioms
lower the boom on someone f. birini azarlamak
drop/lower the boom f. gardını almak
lower the boom (on someone or something) f. (birini/bir şeyi) yerden yere vurmak
lower the boom (on someone or something) f. (birini/bir şeyi) cezalandırmak
lower the boom (on something) f. (bir şeyi) durdurmak
lower the boom (on something) f. (bir şeyi) sonlandırmak
lower the boom on f. -i yerden yere vurmak
lower the boom on f. '-i azarlamak
lower the boom on f. '-i durdurmak
lower the boom on f. '-i cezalandırmak
lower the boom on f. '-i sonlandırmak
Trade/Economic
boom in the market i. piyasada hareketlilik
boom in the market i. pazarda hareketlilik
the sales boom i. satış patlaması
(the sales) to boom f. satış patlamak