Geçmiş

gereksiz

"gereksiz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	gereksiz	redundant s.
2	Yaygın Kullanım	gereksiz	unnecessary s.
General
3	Genel	gereksiz	excrescence i.
4	Genel	gereksiz	unneeded s.
5	Genel	gereksiz	otiose s.
6	Genel	gereksiz	pointless s.
7	Genel	gereksiz	no s.
8	Genel	gereksiz	nonessential s.
9	Genel	gereksiz	unjustifiable s.
10	Genel	gereksiz	superfluous s.
11	Genel	gereksiz	indiscreet s.
12	Genel	gereksiz	dispensable s.
13	Genel	gereksiz	inessential s.
14	Genel	gereksiz	extra s.
15	Genel	gereksiz	excrescent s.
16	Genel	gereksiz	gratuitous s.
17	Genel	gereksiz	indecent s.
18	Genel	gereksiz	digressive s.
19	Genel	gereksiz	needless s.
20	Genel	gereksiz	supererogatory s.
21	Genel	gereksiz	bootless s.
22	Genel	gereksiz	idle s.
23	Genel	gereksiz	unnecessary s.
24	Genel	gereksiz	non-essential s.
25	Genel	gereksiz	uncalled-for s.
26	Genel	gereksiz	unfounded s.
27	Genel	gereksiz	redundant s.
28	Genel	gereksiz	nugacious s.
29	Genel	gereksiz	tinny s.
30	Genel	gereksiz	undiscreet s.
31	Genel	gereksiz	unessential s.
32	Genel	gereksiz	unessential s.
33	Genel	gereksiz	unneedful s.
34	Genel	gereksiz	unrequired s.
35	Genel	gereksiz	unrequisite s.
36	Genel	gereksiz	escapable s.
37	Genel	gereksiz	chicken s.
38	Genel	gereksiz	mopey s.
39	Genel	gereksiz	desultory s.
40	Genel	gereksiz	stray s.
41	Genel	gereksiz	supererogant s.
42	Genel	gereksiz	supererogative s.
43	Genel	gereksiz	supervacaneous s.
Phrases
44	İfadeler	gereksiz	to little purpose expr.
45	İfadeler	gereksiz	to no purpose expr.
Colloquial
46	Konuşma Dili	gereksiz	blivit i.
Idioms
47	Deyim	gereksiz	a fat lot of good/help/use i.
48	Deyim	gereksiz	a fat lot of use i.
49	Deyim	gereksiz	a bit thick s.
50	Deyim	gereksiz	of little consequence s.
51	Deyim	gereksiz	(as) useless as an ashtray on a motorbike s.
52	Deyim	gereksiz	out in left field expr.
53	Deyim	gereksiz	way out in left field expr.
54	Deyim	gereksiz	a fat lot of good/use expr.
Speaking
55	Konuşma	gereksiz	not be much cop expr.
Trade/Economic
56	Ticaret/Ekonomi	gereksiz	boondoggling s.
Technical
57	Teknik	gereksiz	unnecessary s.
58	Teknik	gereksiz	redundant s.
Slang
59	Argo	gereksiz	(as) useless as tits on a bull [australia] s.
60	Argo	gereksiz	(as) worthless as tits on a boar s.
61	Argo	gereksiz	(as) worthless as tits on a hog s.
62	Argo	gereksiz	(as) useful as tits on a bull expr.
British Slang
63	İngiliz Argosu	gereksiz	duff i.
Modern Slang
64	Modern Argo	gereksiz	about as useful as a screen-door on a submarine expr.
65	Modern Argo	gereksiz	ain't no use in that expr.

"gereksiz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 459 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gereksiz şey	inessential i.
2	Genel	gereksiz tekrar	tautology i.
3	Genel	gereksiz öfke	fuss i.
4	Genel	gereksiz sözcük	expletive i.
5	Genel	gereksiz telaş	fuss i.
6	Genel	gereksiz şeyler	expendable i.
7	Genel	gereksiz şeyler	white elephant i.
8	Genel	gereksiz ayrıntı	diffusiveness i.
9	Genel	gereksiz ayrıntılar üzerinde ısrarla duran bilim adamı	pedant i.
10	Genel	gereksiz şey	superfluities i.
11	Genel	gereksiz gösteriş	ostentation i.
12	Genel	gereksiz eşya	lumber i.
13	Genel	gereksiz şey	superfluity i.
14	Genel	gereksiz hece	expletive i.
15	Genel	gereksiz çokluk	redundance i.
16	Genel	gereksiz şey	nonessential i.
17	Genel	gereksiz gösteriş	gaud i.
18	Genel	gereksiz heyecan	fuss i.
19	Genel	gereksiz laflarla dolu olma	diffuseness i.
20	Genel	gereksiz eşya	white elephant i.
21	Genel	gereksiz çokluk	redundancy i.
22	Genel	gereksiz insan	twirp i.
23	Genel	gereksiz telaş	kerfuffle i.
24	Genel	gereksiz harcama	waste of money i.
25	Genel	gereksiz harcama	unnecessary expense i.
26	Genel	gereksiz yük	unnecessary burden i.
27	Genel	gereksiz endişe	unnecessary worry i.
28	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	periphrasis i.
29	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	circumbendibus i.
30	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	tautology i.
31	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	verbiage i.
32	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	redundancy i.
33	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	verbality i.
34	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	circumlocution i.
35	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	roundabout i.
36	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	periphrase i.
37	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	circumambage i.
38	Genel	gereksiz kelimeler kullanma	pleonasm i.
39	Genel	gereksiz konuşma	chin music i.
40	Genel	gereksiz konuşma	prattle i.
41	Genel	gereksiz konuşma	unnecessary talk i.
42	Genel	gereksiz konuşma	idle talk i.
43	Genel	gereksiz konuşma	prate i.
44	Genel	gereksiz konuşma	blether i.
45	Genel	gereksiz süs	frills i.
46	Genel	gereksiz şey	non-essential i.
47	Genel	gereksiz işler yapan	dissipator i.
48	Genel	gereksiz telaş	indecent haste i.
49	Genel	gereksiz şeyler	expendables i.
50	Genel	gereksiz bilgi	useless information i.
51	Genel	gereksiz heyecan	hoopla i.
52	Genel	gereksiz kelime	stop word i.
53	Genel	gereksiz konuşma	talk i.
54	Genel	gereksiz tekrarlarda bulunan kimse	tautologist i.
55	Genel	gereksiz ikaz	alarmism i.
56	Genel	gereksiz ayrıntılara takılıp kalan kimse	niggler i.
57	Genel	gereksiz şey	nonnecessity i.
58	Genel	gereksiz mevzu	top hamper i.
59	Genel	gereksiz mevzu	top-hamper i.
60	Genel	önemsiz ve gereksiz itiraz	argutation [obsolete] i.
61	Genel	önemsiz ve gereksiz itiraz	cavilation i.
62	Genel	önemsiz ve gereksiz itiraz	caviling i.
63	Genel	gereksiz tevazu	false modesty i.
64	Genel	gereksiz alçakgönüllülük	false modesty i.
65	Genel	uzun ve gereksiz konuşma	yatter [scottish] i.
66	Genel	gereksiz gösterişin olduğu yer	vanity fair i.
67	Genel	kelimeleri gereksiz yere tekrar eden kimse	battologist i.
68	Genel	kelimeleri gereksiz yere tekrar etme	battology i.
69	Genel	işe yaramaz gereksiz tip	bauchle i.
70	Genel	kurallara uyulmasında gereksiz ısrar	chicken i.
71	Genel	gereksiz disiplin	chicken i.
72	Genel	gereksiz kuralcılık	chicken i.
73	Genel	gereksiz yere veya kasti olarak verilen zarar veya uygulanan şiddet	mayhem i.
74	Genel	gereksiz yere endişelenen kimse	worrit [dialect] i.
75	Genel	(gemi tayfasına) gereksiz, zor veya sıkıcı işler vererek eziyet etme	hazing i.
76	Genel	gereksiz aktivite	hustle i.
77	Genel	gereksiz yere üstü kapalı konuşma	gibberish i.
78	Genel	gereksiz süsleme	grace note i.
79	Genel	gereksiz eklenti	grace note i.
80	Genel	gereksiz kuramlaştırma	ideology i.
81	Genel	gereksiz ölçüde uzunluk	longsomeness i.
82	Genel	gereksiz detaylar ile programlama	overprogramming i.
83	Genel	gereksiz talimatlar ile programlama	overprogramming i.
84	Genel	gereksiz detaylarla can sıkan kimse	dryasdust i.
85	Genel	gereksiz ayrıntılar üzerinde ısrarla duran bilim adamı	dryasdust i.
86	Genel	gereksiz şey	fangle [obsolete] i.
87	Genel	gereksiz görevlendirme	parasitism i.
88	Genel	gereksiz iş	parasitism i.
89	Genel	yazıda boşluk dolduran gereksiz cümle	padding i.
90	Genel	gereksiz şey	corollary [obsolete] i.
91	Genel	(yazıda) gereksiz ifade ve açıklamalar	deadwood i.
92	Genel	gereksiz şey	folderol i.
93	Genel	gereksiz ve işe yaramayan tip	scaramouch i.
94	Genel	gereksiz ve işe yaramayan tip	scaramouche i.
95	Genel	gereksiz ayrıntılarla uğraşan bilim insanı	scholastic i.
96	Genel	gereksiz kimse	sinker i.
97	Genel	gereksiz ayrıntılar üzerinde ısrarla duran bilim insanı	pedant i.
98	Genel	kendini gereksiz fikirlere kaptırma	stargazing i.
99	Genel	uygulama alanında gereksiz genişleme	stretch i.
100	Genel	gereksiz şey	surplusage i.
101	Genel	gereksiz kılmak	render unnecessary f.
102	Genel	gereksiz kılmak	obviate f.
103	Genel	gereksiz ayrıntılarla vakit geçirmek	niggle f.
104	Genel	gereksiz yere telaşlanmak	fuss f.
105	Genel	gereksiz kılmak	dispense with the need for f.
106	Genel	gereksiz tekrar yapmak	tautologize f.
107	Genel	gereksiz kılmak	make redundant f.
108	Genel	gereksiz ayrıntılarla uğraşmak	niggle f.
109	Genel	gereksiz şeylere kafayı takmak	sweat the small stuff f.
110	Genel	gereksiz görmek	consider something unnecessary f.
111	Genel	gereksiz kılmak	make something unnecessary f.
112	Genel	gereksiz görmek	feel something unnecessary f.
113	Genel	gereksiz görmek	find something unnecessary f.
114	Genel	gereksiz görmek	think something unnecessary f.
115	Genel	gereksiz kılmak	render something unnecessary f.
116	Genel	gereksiz görmek	see something as unnecessary f.
117	Genel	gereksiz görmek	regard something as unnecessary f.
118	Genel	gereksiz endişelenmek	worry unnecessarily f.
119	Genel	gereksiz yere endişelenmek	worry unduly f.
120	Genel	gereksiz endişelenmek	worry unduly f.
121	Genel	gereksiz endişelenmek	worry needlessly f.
122	Genel	gereksiz yere endişelenmek	worry needlessly f.
123	Genel	gereksiz yere endişelenmek	worry unnecessarily f.
124	Genel	gereksiz yere uzamak	drag out f.
125	Genel	gereksiz yere zaman harcamak	fritter away time f.
126	Genel	gereksiz bir risk almak	take an unnecessary risk f.
127	Genel	gereksiz yere zaman harcamak	waste time in vain f.
128	Genel	gereksiz harcamalardan sakınmak	avoid unnecessary expenses f.
129	Genel	gereksiz harcamalardan kaçınmak	avoid unnecessary expenses f.
130	Genel	gereksiz tekrar yapmak	tautologise f.
131	Genel	fazla ve gereksiz bulunan bilgi	overshare f.
132	Genel	gereksiz bir konudan bahsetmek	sidetrack f.
133	Genel	gereksiz detaylara takılmak	nitpick f.
134	Genel	gereksiz detaylara takılmak	nit-pick f.
135	Genel	gereksiz işler yapmak	tiddle f.
136	Genel	gereksiz ölçüde düşük teklif vermek	underbid f.
137	Genel	gereksiz tartışmaya girmek	balk f.
138	Genel	gereksiz tartışmaya girmek	baulk [uk] f.
139	Genel	gereksiz yere zorlamak	wiredraw f.
140	Genel	gereksiz veya zor işlerle bezdirmek	haze f.
141	Genel	(gemi tayfasına) gereksiz, zor veya sıkıcı işler vererek eziyet etmek	hazle f.
142	Genel	gereksiz acele ve karmaşa ile hareket etmek	hurry-scurry f.
143	Genel	gereksiz olanı kesip atmak	lop f.
144	Genel	gereksiz eşyaları istiflemek	lumber [uk] f.
145	Genel	gereksiz eşyalar ile doldurmak	lumber f.
146	Genel	gereksiz hareketler ile bölmek	loiter f.
147	Genel	gereksiz yere düzeltmek	overcorrect f.
148	Genel	gereksiz ayrıntılarla anlatmak	overexplain f.
149	Genel	gereksiz derecede nüfuz etmek	overinfluence f.
150	Genel	gereksiz taleplerde bulunmak	overpressure f.
151	Genel	gereksiz detaylar ile programlamak	overprogram f.
152	Genel	gereksiz talimatlar ile programlamak	overprogram f.
153	Genel	gereksiz ölçüde yüksek rütbe tahsis etmek	overrank f.
154	Genel	gereksiz zorlanmak	overstretch f.
155	Genel	(hastaya) gereksiz cerrahi müdahale uygulamak	overtreat f.
156	Genel	gereksiz itibara sahip olmak	overween [obsolete] f.
157	Genel	gereksiz hürmet göstermek	overween [obsolete] f.
158	Genel	gereksiz saygı görmek	overween [obsolete] f.
159	Genel	gereksiz cafcafla süslemek	bedaub f.
160	Genel	gereksiz yere vakit öldürmek	doodle f.
161	Genel	gereksiz kısımları çıkarmak	downgrade f.
162	Genel	gereksiz yere gözetimde tutmak	dry-nurse f.
163	Genel	gereksiz şeylerle doldurmak	incomber f.
164	Genel	gereksiz yere bunaltmak	cumber f.
165	Genel	gereksiz yük bindirmek	cumber f.
166	Genel	gereksiz işe alım yapmak	featherbed f.
167	Genel	gereksiz iş yapmak	featherbed f.
168	Genel	gereksiz bir kurala göre yapılmak	featherbed f.
169	Genel	gereksiz telaş yapmak	pother f.
170	Genel	gereksiz hale getirmek	save f.
171	Genel	gereksiz saygı göstermek	fetishize f.
172	Genel	gereksiz saygı göstermek	fetishise f.
173	Genel	gereksiz şeyleri büyütmek	fettle [dialect] [uk] f.
174	Genel	gereksiz yere telaşlanmak	fike f.
175	Genel	gereksiz telaşlanmak	fret f.
176	Genel	gereksiz konuşmak	squirt f.
177	Genel	gereksiz olmak	supe f.
178	Genel	gereksiz hale getirmek	supersede f.
179	Genel	gereksiz tekrar yapan	tautologic s.
180	Genel	gereksiz tekrar yapan	tautological s.
181	Genel	gereksiz sözlerle dolu	verbose s.
182	Genel	gereksiz yere tekrarlayan	tautologous s.
183	Genel	gereksiz ayrıntılı	diffuse s.
184	Genel	gereksiz sözlerle dolu	pleonastic s.
185	Genel	gerçekten gereksiz	really unnecessary s.
186	Genel	gereksiz muhalefet eden	cavilous s.
187	Genel	gereksiz olmayan	nonredundant s.
188	Genel	gereksiz olmayan	unsuperfluous s.
189	Genel	gereksiz biçimde uzun	lengthy s.
190	Genel	kelimeleri gereksiz yere tekrar eden	battological s.
191	Genel	gereksiz yere övülmüş	bepuffed s.
192	Genel	gereksiz detay ve kurallarla kafayı bozmuş	chicken s.
193	Genel	gereksiz detayları olan	busy s.
194	Genel	gereksiz şekilde ayrıntılı	gaseous s.
195	Genel	gereksiz uzun	long s.
196	Genel	gereksiz uzun	longsome s.
197	Genel	gereksiz yere karmaşıklaştırılmış	over-engineered s.
198	Genel	gereksiz kibarlık gösteren	overkind s.
199	Genel	gereksiz ölçüde kesin	overparticular s.
200	Genel	gereksiz detaylar ile programlanan	overprogrammed s.
201	Genel	gereksiz talimatlar ile programlanan	overprogrammed s.
202	Genel	gereksiz büyük	oversize s.
203	Genel	gereksiz büyük	oversized s.
204	Genel	gereksiz yükseliş	inflated s.
205	Genel	bol tekrar ve gereksiz sözcük içeren	circumlocutionary s.
206	Genel	gereksiz yere sırnaşmayan	cloyless s.
207	Genel	gereksiz sözcük bulundurmayan	condensed s.
208	Genel	gereksiz ölçüde optimist	pollyanna s.
209	Genel	gereksiz ölçüde optimist	pollyannaish s.
210	Genel	gereksiz ölçüde optimist	pollyannish s.
211	Genel	hataları gereksiz yere göze sokan	faultfinding s.
212	Genel	hataları gereksiz yere göze sokan	fault-finding s.
213	Genel	gereksiz şeylere önem veren	penny-wise s.
214	Genel	gereksiz ölçüde karmaşık	finicking s.
215	Genel	gereksiz ölçüde karmaşık	finicky s.
216	Genel	gereksiz ciddiyetle davranan	schoolmarmish s.
217	Genel	gereksiz iş yapan	superfluous s.
218	Genel	gereksiz görülen	superseded s.
219	Genel	gereksiz iş yapan	superserviceable s.
220	Genel	gereksiz olarak	unduly zf.
221	Genel	gereksiz olarak	unnecessarily zf.
222	Genel	gereksiz yere	superfluously zf.
223	Genel	gereksiz yere	unnecessarily zf.
224	Genel	gereksiz yere	gratis zf.
225	Genel	gereksiz bir şekilde	digressively zf.
226	Genel	gereksiz yere	needlessly zf.
227	Genel	gereksiz yere	wantonly zf.
228	Genel	gereksiz yere	unduly zf.
229	Genel	gereksiz yere	redundantly zf.
230	Genel	gereksiz bir şekilde	indecently zf.
231	Genel	gereksiz bir şekilde	gratuitously zf.
232	Genel	gereksiz yere	distemperately zf.
233	Genel	gereksiz bir şekilde	excrescently zf.
234	Genel	gereksiz bir şekilde	verbosely zf.
235	Genel	gereksiz bir şekilde	unessentially zf.
236	Genel	gereksiz yere	unneedfully zf.
237	Genel	gereksiz detaylandırarak	desperately zf.
238	Genel	gereksiz yere uzatarak	desperately zf.
Phrasals
239	Öbek Fiiller	(bir şeyden) gereksiz yerleri çıkarmak	edit (something) out of (something) f.
240	Öbek Fiiller	(bir şeyi) gereksiz/ucuz şeylerle doldurmak	pad (something) out f.
241	Öbek Fiiller	gereksiz/fuzuli şeyler eklemek	stick on f.
242	Öbek Fiiller	(mürettebatı) ceza olarak gereksiz işlerde çalıştırmak	work up f.
243	Öbek Fiiller	(bilgisayar programcılığında) bir koddan bir unsuru çıkarıp yerine zararsız fakat gereksiz bir bilgi koymak	dummy out f.
244	Öbek Fiiller	(bir şeyi gereksiz şeylerle) doldurmak	lard (something) with (something) f.
Phrases
245	İfadeler	gereksiz derecede çok/fazla	too (something) by half [uk] zf.
246	İfadeler	gerekli gereksiz tüm konular hakkında konuşma	all knowledge is contained in fandom expr.
Proverb
247	Atasözü	gereksiz bir şey söylemektense susmak daha iyidir	a closed mouth gathers no feet
Colloquial
248	Konuşma Dili	can sıkıcı ve gereksiz kimse ya da şey	blivit i.
249	Konuşma Dili	gereksiz konuşma	yodeling in a canyon i.
250	Konuşma Dili	gereksiz kişi	a dead loss i.
251	Konuşma Dili	gereksiz şey	a dead loss i.
252	Konuşma Dili	uğraşılan hobiyle ilgili gereksiz ayrıntıları konuyla ilgisiz birine uzun uzun anlatma	nerdjacking i.
253	Konuşma Dili	gereksiz ve bomboş muhabbet	nonversation i.
254	Konuşma Dili	gereksiz enerji israfı	a waste of energy i.
255	Konuşma Dili	boşa/gereksiz harcanan enerji	a waste of energy i.
256	Konuşma Dili	istenmeyen/gereksiz dosya deposu	round file i.
257	Konuşma Dili	faks makinesine gönderilen gereksiz/istenmeyen reklamlar	junk fax i.
258	Konuşma Dili	önemsiz/gereksiz faks	junk fax i.
259	Konuşma Dili	cazip ama içi boş/gereksiz şey	junk food i.
260	Konuşma Dili	boş ve gereksiz konuşma	bizzo i.
261	Konuşma Dili	boş ve gereksiz fikir	bizzo i.
262	Konuşma Dili	gereksiz resmi formaliteler	wiggery i.
263	Konuşma Dili	gerekli gereksiz her şeyini anlatan kimse	oversharer i.
264	Konuşma Dili	gereksiz süsleme	gingerbread i.
265	Konuşma Dili	gereksiz ayrıntıya boğmak	gold-plate f.
266	Konuşma Dili	gereksiz olmak	be no use f.
267	Konuşma Dili	(biri için) gereksiz olmak	be no use (to somebody) f.
268	Konuşma Dili	(gereksiz yere veya aşırı derecede) azarlamak	have a go [uk] f.
269	Konuşma Dili	(gereksiz veya aşırı) azarlamak	have-a-go [uk] f.
270	Konuşma Dili	hepsini anlamsız/gereksiz bir şekilde harcamak	blow it all f.
271	Konuşma Dili	tamamen gereksiz	totally unnecessary s.
272	Konuşma Dili	gereksiz ayrıntıya boğulmuş	gold-plated s.
273	Konuşma Dili	gereksiz samimiyete girmeden	low-key zf.
274	Konuşma Dili	açıklama gereksiz	speak for itself expr.
275	Konuşma Dili	bilgisayar programcılığında yazılım geliştirirken kod tekrarına düşmeyi veya gereksiz kodları azaltmak için kullanılan bir prensip	dry (don't repeat yourself) expr.
276	Konuşma Dili	umarım zaman kaybı/gereksiz bir şey değildir	this (had) better be good expr.
277	Konuşma Dili	gereksiz laf kalabalığı yaptın	you've said a mouthful expr.
Idioms
278	Deyim	üzerine vazife olmadığı halde gereksiz tavsiye verip akıl öğreten kimse	back-seat driver i.
279	Deyim	gereksiz yere yaygara koparma	a fuss about nothing i.
280	Deyim	gereksiz yere yaygara koparma	a fuss over nothing i.
281	Deyim	olayı gereksiz yere büyütme	a fuss about nothing i.
282	Deyim	olayı gereksiz yere büyütme	a fuss over nothing i.
283	Deyim	gereksiz yük	dead weight i.
284	Deyim	gereksiz ağırlık	dead weight i.
285	Deyim	gereksiz telaş yapma	a fuss about nothing i.
286	Deyim	gereksiz telaş yapma	a fuss over nothing i.
287	Deyim	gereksiz/lüzumsuz kişi	spare tire i.
288	Deyim	gereksiz yere telaş yapma/büyütme	a fuss about nothing i.
289	Deyim	gereksiz şeyler	everything but the kitchen sink i.
290	Deyim	gereksiz kimse	a fifth/third wheel i.
291	Deyim	gereksiz tip	spare tire i.
292	Deyim	gereksiz iş	a fool's errand i.
293	Deyim	gereksiz saplantı	king charles's head i.
294	Deyim	gösteriş için yapılan güzel ama gereksiz şey	the icing on the cake i.
295	Deyim	önemsiz ve gereksiz şeyler	any fool thing i.
296	Deyim	önemsiz ve gereksiz her şey	every fool thing i.
297	Deyim	gereksiz problemlerin kaynağı	headache department i.
298	Deyim	gereksiz/istenmeyen kişi olma	excess baggage i.
299	Deyim	gereksiz şekilde karmaşık hikaye	kudzu plot i.
300	Deyim	kişinin kişisel bağlantılarından gelen gereksiz/istenmeyen e-posta	meatloaf i.
301	Deyim	kişinin tanıdığı kişilerden/çevresinden gelen gereksiz/istenmeyen e-posta	meatloaf i.
302	Deyim	anlamsız/gereksiz soru	moot question i.
303	Deyim	üzerine vazife olmadığı halde gereksiz tavsiye verip akıl öğreten kimse	a back-seat driver i.
304	Deyim	gereksiz (şey)	a fat lot of good i.
305	Deyim	gereksiz kimse	a fifth wheel [us] i.
306	Deyim	gereksiz kimse	a third wheel [us] i.
307	Deyim	gereksiz zorluk	a hard time i.
308	Deyim	gereksiz zorluk	a bad time i.
309	Deyim	gereksiz zorluk	a rough time i.
310	Deyim	gereksiz tip	a waste of space [uk] i.
311	Deyim	boş/gereksiz konuşma	banana oil i.
312	Deyim	gereksiz şeyler	everything but/bar the kitchen sink i.
313	Deyim	gerekli gereksiz her şey	everything but/bar the kitchen sink i.
314	Deyim	gereksiz/boş bir iş	fool's errand i.
315	Deyim	gereksiz olarak kenara ayırmak	lay on the shelf f.
316	Deyim	gereksiz işler yapmak	burn daylight f.
317	Deyim	gereksiz yere heyecanlı davranmak	blow a hype f.
318	Deyim	yaşanılan sıkıntıyı gereksiz yere uzatmak	prolong the agony f.
319	Deyim	yaşanılan stresi gereksiz yere uzatmak	prolong the agony f.
320	Deyim	yaşanılan zorluğu/rahatsızlığı gereksiz yere uzatmak	prolong the agony f.
321	Deyim	gereksiz bir ısrar içinde olmak	swear black is white f.
322	Deyim	gereksiz yere endişelenmek	borrow trouble f.
323	Deyim	gereksiz endişe duymak	borrow trouble f.
324	Deyim	gereksiz riskler almak	have a death wish f.
325	Deyim	gereksiz/boş bir işe girmek/girişmek	be on a fool's errand f.
326	Deyim	gereksiz bir risk almak	tempt providence f.
327	Deyim	gereksiz veya önemsiz bir şeyden dolayı sinirlenmek	chuck one's toys out of the parm f.
328	Deyim	gereksiz veya önemsiz bir şeyden dolayı sinirlenmek	throw one's toys out of the pram f.
329	Deyim	gereksiz/boş bir işe girmek/girişmek	go on a fool's errand f.
330	Deyim	gereksiz bir şey hakkında çok konuşmak	be rabbiting on about something f.
331	Deyim	(gereksiz) formaliteyi atlamak	cut through red tape f.
332	Deyim	bir iş için gereksiz güç/kaynak kullanmak	employ a steam engine to crack a nut f.
333	Deyim	gereksiz konuşmak	shoot off (one's) face f.
334	Deyim	gereksiz/zararlı bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak	feed the beast f.
335	Deyim	ortada henüz bir şey yokken gereksiz yere endişelenmeye başlamak	meet trouble halfway f.
336	Deyim	lüzumsuz/gereksiz yere başkasından yardım beklemek	have (one's) hand out f.
337	Deyim	lüzumsuz/gereksiz yere başkasından iyilik beklemek	have (one's) hand out f.
338	Deyim	gereksiz yere yardım/iyilik talep etmek	have (one's) hand out f.
339	Deyim	faydasız/gereksiz şeylerden temizlemek	clean house f.
340	Deyim	istenmeyen/gereksiz kişileri görevden almak	clean house [us] f.
341	Deyim	istenmeyen/gereksiz şeyleri ortadan kaldırmak	clean house [us] f.
342	Deyim	gereksiz kişilerden/şeylerden kurtulmak	clean house [us] f.
343	Deyim	gereksiz kişilerden/şeylerden temizlemek	clean house [us] f.
344	Deyim	istenmeyen/gereksiz şeyleri elemek	clean house f.
345	Deyim	kişisel harcamaları için ayrılan şirket hesabından gereksiz ya da düzmece harcamalar yapmak	pad one's expense account f.
346	Deyim	kişisel harcamaları için ayrılan şirket hesabından gereksiz ya da düzmece harcamalar yapmak	pad the expense account f.
347	Deyim	faydasız/gereksiz bir iş yapmak	be like rearranging (the) deckchairs on the titanic f.
348	Deyim	(gereksiz) formaliteyi atlamak	cut (through) (the) red tape f.
349	Deyim	gereksiz derecede çaba göstermek	fall all over (oneself) f.
350	Deyim	gereksiz derecede çaba göstermek	fall all over oneself f.
351	Deyim	gereksiz derecede çaba göstermek	fall over backwards f.
352	Deyim	faydasız/gereksiz bir iş yapmak	rearrange (the) deckchairs on the titanic [uk/australia] f.
353	Deyim	gereksiz risk almadan şans üzerinden yürümek	ride your luck f.
354	Deyim	gereksiz bir ısrar içinde olmak	swear (that) black is white f.
355	Deyim	gereksiz konuşmak	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.
356	Deyim	gereksiz konuşmak	talk to hear own voice f.
357	Deyim	gereksiz veya önemsiz bir şeyden dolayı sinirlenmek	throw your toys out of the pram f.
358	Deyim	vergiden alıp gereksiz harcayan	tax-and-spend s.
359	Deyim	(gereksiz şeylerle) dolu	larded with (something) s.
360	Deyim	kafası gereksiz işlere basan	penny wise s.
361	Deyim	gereksiz derecede	to a fault expr.
362	Deyim	gerekli gereksiz her şey	everything and the kitchen sink expr.
363	Deyim	gereksiz fikir tartışması	how many angels can dance on the head of a pin expr.
364	Deyim	gereksiz derecede	by half expr.
365	Deyim	bu gereksiz	it's for the birds expr.
366	Deyim	bu gereksiz	that's for the birds expr.
367	Deyim	gereksiz/boş bir işe girmiş/girişmiş	on a fool's errand expr.
368	Deyim	gereksiz/boş bir işe girmiş/girişmiş	on a hiding to nothing expr.
Formal
369	Resmi	(faaliyeti) gereksiz uzunlukta sürdürmek	overcarry f.
Trade/Economic
370	Ticaret/Ekonomi	gereksiz külfet	undue hardship i.
371	Ticaret/Ekonomi	gereksiz yere katlanılan zorluk	undue hardship i.
372	Ticaret/Ekonomi	gereksiz iş	boondoggle i.
373	Ticaret/Ekonomi	gereksiz kısıtlama ve engellerin kaldırılarak ekonominin dışa açılması	liberalisation i.
374	Ticaret/Ekonomi	gereksiz kısıtlama ve engellerin kaldırılarak ekonominin dışa açılması	liberalization i.
375	Ticaret/Ekonomi	gereksiz harcama	boondoggle i.
376	Ticaret/Ekonomi	gereksiz şeylerle uğraşmak	boondoggle f.
377	Ticaret/Ekonomi	gereksiz pahalı	predatory s.
Law
378	Hukuk	aynı iddia ile ilgili gereksiz yere birden fazla dava açılması	multiplicity of actions i.
379	Hukuk	gereksiz iddia ve savunmalar	surplusage i.
380	Hukuk	gereksiz işgal	intrusion i.
381	Hukuk	gereksiz uzunlukta savunma veya beyanname	prolixity i.
Politics
382	Siyasal	insan haklarına karşı önemli bir tehdit oluşturmadığı düşünülen, oradan yapılan siyasi sığınma başvurularının gereksiz olduğu varsayılan ülkeler listesi	white list i.
383	Siyasal	gereksiz ölçüde karışık bürokratik dil	federalese i.
Technical
384	Teknik	gereksiz bilgi	redundant information i.
385	Teknik	gereksiz muayene/test	unnecessary testing i.
386	Teknik	gereksiz denetim	redundant check i.
387	Teknik	gereksiz kod	redundant code i.
388	Teknik	bir dövme parçaya yapışık kalan ince bir gereksiz malzeme parçası	web i.
389	Teknik	gereksiz yük	deadweight i.
390	Teknik	okunabilirliği artırmak veya bir özelliği vurgulamak için (haritadaki gereksiz ayrıntıları) değiştirmek veya ortadan kaldırmak	generalise f.
391	Teknik	okunabilirliği artırmak veya bir özelliği vurgulamak için (haritadaki gereksiz ayrıntıları) değiştirmek veya ortadan kaldırmak	generalize f.
392	Teknik	(eriyik metalden) gereksiz elementleri ayıklamak	scavenge f.
Computer
393	Bilgisayar	gereksiz kod	redundant code i.
394	Bilgisayar	gereksiz bilgi	redundant information i.
395	Bilgisayar	gereksiz denelim	redundant check i.
396	Bilgisayar	interneti gerekli gereksiz (fazlaca) kullanma (durumu)	abuse of internet i.
397	Bilgisayar	internette faydalı bilgileri ararken elenmesi gereken çok miktarda gereksiz veya hatalı bilgi	bitslag i.
398	Bilgisayar	zaman içerisinde biriken gereksiz dijital bilgi	cruft i.
399	Bilgisayar	web sayfasının boyutunu küçülterek indirilme hızını artırmak için beyaz alanları ve gereksiz karakterleri silmek	minify f.
400	Bilgisayar	(koddan) gereksiz tüm sözdizimsel unsurları çıkarmak	desugar f.
Informatics
401	Bilişim	olası müşterileri etkilemek için internet sayfasına gereksiz yere eklenmiş animasyonlu grafikler	dancing baloney i.
Construction
402	İnşaat	aşırı derecede veya gereksiz destek bileşenleri olan (yapı)	hyperstatic s.
Automotive
403	Otomotiv	vantilatörün motoru gereksiz yere fazla soğutmaması için devreden çıkartmaya yarayan tertibat	fan clutch i.
Aeronautic
404	Havacılık	uçağın kritik aşamalarında pilotların gereksiz faaliyetlerden kaçınmaları kuralı	sterile flight deck rule i.
405	Havacılık	uçağın kritik aşamalarında pilotların gereksiz faaliyetlerden kaçınmaları kuralı	sterile cockpit rule i.
Marine
406	Denizcilik	geminin belirli rotasından gönüllü ve gereksiz bir şekilde ayrılması	deviation i.
Medical
407	Medikal	gereksiz ameliyat yapma arzusu	tomomania i.
408	Medikal	gereksiz anksiyete ya da iyimserlik	unnecessary anxiety or optimism i.
409	Medikal	gereksiz yere ya da lüzumundan pahalıya tedavi	overtreatment i.
410	Medikal	gereksiz risk	undue risk i.
411	Medikal	gereksiz olarak hastaneye yatırılma	unnecessary hospitalization i.
412	Medikal	gereksiz ilaç tedavisi uygulama	overmedication i.
413	Medikal	gereksiz ilaç tedavisi uygulamak	overmedicate f.
414	Medikal	gereksiz ilaç reçete etmek	overprescribe f.
Logic
415	Mantık	gereksiz tekrar kullanılması	tautologism i.
Statistics
416	İstatistik	gereksiz değişken	superfluous variable i.
Marine Biology
417	Deniz Biyolojisi	gereksiz isim	nomen superfluum i.
Education
418	Eğitim	gereksiz alıştırma	meaningless drill i.
Literature
419	Edebiyat	bir hikayede önemli rol oynayan, sıra dışı fiziksel özelliklere sahip, gereksiz bir şekilde aşırı yetenekli ve aşırı idealize edilmiş kadın karakter	mary sue i.
Linguistics
420	Dilbilim	gereksiz yineleme	tautology i.
421	Dilbilim	gereksiz, çirkin ve dili bozan unsur	barbarism i.
Religious
422	Dini	17. yüzyılda anglikan kilisesi'nde katı kurallar ve düzenin gereksiz olduğunu savunan rahip	latitudinarian i.
Sport
423	Spor	(gereksiz ve bilinçli) kural ihlali	rough stuff i.
424	Spor	gereksiz tartışmaya girmek	bauk [dialect] f.
425	Spor	spor karşılaşmasında rakibe kasıtlı olarak gereksiz şiddet uygulamak	rough f.
426	Spor	(sporda) oyuncuyu gereksiz şiddete maruz bırakmak	rough f.
427	Spor	(lakros oyununda) rakibin sopasına gereksiz sertlikte vurmak	slash f.
428	Spor	(buz hokeyinde) paka vururken gereksiz güç uygulamak	slash f.
Basketball
429	Basketbol	oyuncunun rakibiyle gereksiz veya aşırı temas kurması sebebiyle verilen faul	flagrant foul i.
Card
430	İskambil	(gereksiz kartları) elden çıkarmak	burn [uk] f.
Music
431	Müzik	gereksiz nota aralığı	superfluous interval i.
Cinema
432	Sinema	gereksiz çıplaklık	gratuitous nudity i.
433	Sinema	gereksiz şiddet	gratuitous violence i.
Archaic
434	Eski Kullanım	önemsiz ve gereksiz konularda itirazda bulunma	cavillation i.
Slang
435	Argo	gereksiz ya da zevk için alınan risk	riverboat gamble i.
436	Argo	gereksiz ya da zevk için risk alan kimse	riverboat gambler i.
437	Argo	gereksiz ve işe yaramayan tip	good-for-naught i.
438	Argo	gereksiz ve işe yaramayan tip	ne'er-do-well i.
439	Argo	gereksiz tip	oxygen thief (uk) i.
440	Argo	gereksiz ve çevresine rahatsızlık veren tip	dickweed i.
441	Argo	gereksiz tavsiyelerde bulunan kimse	backseat driver i.
442	Argo	gereksiz ve işe yaramayan tip	goof-off i.
443	Argo	gereksiz tip	smuck i.
444	Argo	gereksiz ve işe yaramayan tip	good-for-nothing i.
445	Argo	gerekli gereksiz hap yutan kimse	pill-popper i.
446	Argo	gereksiz konuşma	kafooster [dated] i.
447	Argo	gereksiz konuşma	kaka i.
448	Argo	gerekli gereksiz hap yutan kimse	popper i.
449	Argo	gereksiz yere resmi giyinmek	dude up f.
450	Argo	gereksiz olmak	be a waste of space f.
451	Argo	gereksiz yere resmi giyinmiş	duded up s.
452	Argo	gereksiz bir kural	the law is a ass expr.
453	Argo	bu kanun/kural çok gereksiz	the law is an ass expr.
British Slang
454	İngiliz Argosu	dengesiz/gereksiz tip	basket case i.
455	İngiliz Argosu	gereksiz tip	waste of space i.
456	İngiliz Argosu	gereksiz insan	spare prick at a wedding i.
457	İngiliz Argosu	gereksiz yere telaşlanan pimpirik tip	faffer i.
458	İngiliz Argosu	oksijen israfı gereksiz tip	waste of space i.
459	İngiliz Argosu	gereksiz yere telaşlanmak	faff f.