|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
tedavi etmek |
treat v.
|
|
This disease is hard to treat because of drug-resistant strains.
İlaca dirençli yapısı nedeniyle bu hastalığı tedavi etmek zordur.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
tedavi etmek |
cure v.
|
|
They discovered a drug that can cure the disease.
Hastalığı tedavi edebilecek bir ilaç keşfettiler.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
tedavi bilimi |
therapeutics n.
|
|
Therapeutics focuses on developing effective treatments.
Tedavi bilimi, etkili tedaviler geliştirmeye odaklanır.
More Sentences
|
4 |
General |
tıbbi tedavi |
medical treatment n.
|
|
Injecting drugs has decreased in some countries and medical treatment of overdoses has improved.
Bazı ülkelerde uyuşturucu enjekte edilmesi azalmış ve aşırı dozda uyuşturucu kullanımının tıbbi tedavisi gelişmiştir.
More Sentences
|
5 |
General |
yanlış tedavi |
malpractice n.
|
|
The doctor who treated Tom should be sued for malpractice.
Tom'u tedavi eden doktor yanlış tedavi için mahkemeye verilmeli.
More Sentences
|
6 |
General |
tedavi programı |
treatment program n.
|
|
Sami was discharged from his treatment program.
Sami tedavi programından taburcu edildi.
More Sentences
|
7 |
General |
uzun süreli tedavi |
long-term treatment n.
|
|
Our own citizens who are HIV positive are able to access long-term treatment with effective medication.
HIV pozitif olan kendi vatandaşlarımız etkili ilaçlarla uzun süreli tedaviye erişebilmektedir.
More Sentences
|
8 |
General |
fizik tedavi uzmanı |
physiotherapist n.
|
|
After the accident, she visited a physiotherapist to rehabilitate.
Kazadan sonra iyileşebilmek için fizik tedavi uzmanına gitti.
More Sentences
|
9 |
General |
tedavi etmek |
take v.
|
|
Let's take care of this wound.
Bu yarayı tedavi edelim.
More Sentences
|
10 |
General |
tedavi olmak |
be treated v.
|
|
Tom refused to be treated.
Tom tedavi olmayı reddetti.
More Sentences
|
11 |
General |
tedavi etmek |
doctor v.
|
|
There was no doctor who could cure her illness.
Onun hastalığını tedavi edebilecek herhangi bir doktor yoktu.
More Sentences
|
12 |
General |
hastayı tedavi etmek |
treat a patient v.
|
|
Tom is treating a patient.
Tom bir hastayı tedavi ediyor.
More Sentences
|
13 |
General |
tedavi görmek |
be treated v.
|
|
Tom was treated there.
Tom orada tedavi gördü.
More Sentences
|
14 |
General |
tedavi etmek |
cure v.
|
|
Prevention is better than cure.
Önlemek, tedavi etmekten daha iyidir.
More Sentences
|
15 |
General |
tedavi etmek |
treat v.
|
|
I visited hospitals where they were trying to treat the casualties of the problem.
Sorunun kurbanlarını tedavi etmeye çalıştıkları hastaneleri ziyaret ettim.
More Sentences
|
16 |
General |
(tedavi) görmek |
receive v.
|
|
I think his wound should receive medical treatment because it is quite large and open.
Yarası oldukça büyük ve açık durumda olduğu için tıbbi tedavi görmesi gerektiğini düşünüyorum.
More Sentences
|
17 |
General |
(tedavi) görmek |
undergo v.
|
|
I have undergone medical treatment for my allergies.
Alerjilerime yönelik olarak tıbbi tedavi gördüm.
More Sentences
|
18 |
General |
tedavi edilemez |
incurable adj.
|
|
This cancer is incurable.
Bu kanser tedavi edilemez.
More Sentences
|
|
19 |
General |
tedavi edilebilir |
curable adj.
|
|
Love has been described as an affection curable by marriage.
Aşk evlilik tarafından tedavi edilebilen bir sevgi olarak tanımlandı.
More Sentences
|
20 |
General |
tedavi edilemez |
irremediable adj.
|
|
Genetic diseases are mostly irremediable.
Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
More Sentences
|
21 |
General |
tedavi amaçlı |
therapeutic purpose adj.
|
|
Amendment No 37 would restrict the use of antibiotics to therapeutic purposes only.
37 No'lu değişiklik antibiyotiklerin kullanımını sadece tedavi amaçlı olarak kısıtlayacaktır.
More Sentences
|
22 |
General |
tedavi edilebilir |
treatable adj.
|
|
Fortunately, the disease was highly treatable.
Neyse ki hastalık yüksek oranda tedavi edilebilir durumdaydı.
More Sentences
|
23 |
General |
tedavi edilemez |
untreatable adj.
|
|
Prevention of stillbirth is very difficult, as many causes of stillbirth remain either unknown or untreatable.
Ölü doğumun önlenmesi çok zordur, çünkü birçok ölü doğum vakasının nedeni ya bilinmemekte ya da tedavi edilememektedir.
More Sentences
|
24 |
General |
tedavi edici |
therapeutic adj.
|
|
What matters most are the preventive and therapeutic measures, and the policy developed in these sectors.
Önemli olan önleyici ve tedavi edici tedbirler ve bu sektörlerde geliştirilen politikalardır.
More Sentences
|
Technical |
|
25 |
Technical |
tedavi etmek |
treat v.
|
|
Lack of funding prevents people over the age of 45 from being treated.
Finansman eksikliği 45 yaş üstü kişilerin tedavi edilmesini engellemektedir.
More Sentences
|
26 |
Technical |
tedavi etmek |
cure v.
|
|
They only relieve the symptoms; they do not cure the disease.
Sadece semptomları hafifletirler; hastalığı tedavi etmezler.
More Sentences
|
Common Usage |
|
27 |
Common Usage |
kronik hastalıkların tedavi edildiği hastane |
sanatorium n.
|
|
28 |
Common Usage |
kronik hastalıkların tedavi edildiği hastane |
sanitorium n.
|
|
29 |
Common Usage |
kronik hastalıkların tedavi edildiği hastane |
sanitarium n.
|
|
General |
|
30 |
General |
ayakta tedavi edilen hasta |
outpatient n.
|
|
31 |
General |
tedavi edici sıcak su |
therapeutic use hot water n.
|
|
32 |
General |
acil tedavi |
emergency treatment n.
|
|
33 |
General |
kronik hastalıkların tedavi edildiği hastane |
sanatarium n.
|
|
34 |
General |
tedavi edilemezlik |
irremediableness n.
|
|
35 |
General |
telefon vasıtasıyla tedavi |
telemedicine n.
|
|
36 |
General |
hipnotizma ile tedavi |
mesmerism n.
|
|
37 |
General |
tamamlayıcı tedavi |
aftercare n.
|
|
38 |
General |
tedavi etme |
entreating n.
|
|
39 |
General |
tedavi edilemez kimse |
incurable n.
|
|
40 |
General |
fizik tedavi |
physiotherapy n.
|
|
41 |
General |
ilaçla tedavi |
drug treatment n.
|
|
42 |
General |
tedavi edilebilirlik |
curableness n.
|
|
43 |
General |
doğal tedavi merkezi |
naturel therapy center n.
|
|
44 |
General |
akut tedavi |
acute care n.
|
|
45 |
General |
ruhsal tedavi teknolojisi |
dianetics n.
|
|
46 |
General |
tedavi etme eylemi |
sanation n.
|
|
47 |
General |
ayakta tedavi kliniği |
outpatient clinic n.
|
|
48 |
General |
ayakta tedavi |
ambulatory treatment n.
|
|
49 |
General |
tedavi masrafları |
expenses of treatment n.
|
|
50 |
General |
bilişsel tedavi |
cognitive therapy n.
|
|
51 |
General |
tıbbi tedavi |
medical therapy n.
|
|
52 |
General |
tedavi edilebilirlik |
treatability n.
|
|
53 |
General |
tedavi edici |
treater n.
|
|
54 |
General |
tedavi eden |
treater n.
|
|
55 |
General |
beynin tedavi edilemeyecek şekilde zarar görmesi |
brain damage n.
|
|
56 |
General |
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi |
medevac n.
|
|
57 |
General |
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi |
medical evacuation n.
|
|
58 |
General |
hastanın baştan savma tedavi edilmesi |
medical negligence n.
|
|
|
59 |
General |
aktif tedavi |
active treatment n.
|
|
60 |
General |
tedavi masrafları |
treatment expenses n.
|
|
61 |
General |
tedavi giderleri |
treatment costs n.
|
|
62 |
General |
tedavi sistemi |
treatment system n.
|
|
63 |
General |
tedavi merkezleri |
treatment centers n.
|
|
64 |
General |
psikolojik tedavi |
psychological treatment n.
|
|
65 |
General |
tedavi hizmeti |
treatment service n.
|
|
66 |
General |
tedavi tavsiyesi |
treatment advice n.
|
|
67 |
General |
eksik tedavi |
incomplete treatment n.
|
|
68 |
General |
tamamlayıcı tedavi |
after-treatment n.
|
|
69 |
General |
hastanede yatarak tedavi gören hasta |
in-patient n.
|
|
70 |
General |
okuma-tedavi amaçlı eğitim |
reading-remedial teaching n.
|
|
71 |
General |
tedavi yaklaşımı |
treatment approach n.
|
|
72 |
General |
tedavi amacıyla kullanılan şarap veya bira ile kestirilmiş baharatlı sıcak süt |
posset n.
|
|
73 |
General |
yatakta tedavi |
bed rest n.
|
|
74 |
General |
yatakta tedavi |
bedrest n.
|
|
75 |
General |
tedavi edilmemiş yara |
untreated wound n.
|
|
76 |
General |
endobronşiyal tedavi yöntemleri |
endobronchial therapeutic modalities n.
|
|
77 |
General |
ilaçsız tedavi |
drug-free treatment n.
|
|
78 |
General |
hamam ve doğal sularla tedavi |
balneotherapy n.
|
|
79 |
General |
ayakta tedavi gören hasta |
ambulant patient n.
|
|
80 |
General |
banyo ile tedavi bilimi |
balneology n.
|
|
81 |
General |
klinik tedavi uzmanı |
clinician n.
|
|
82 |
General |
tedavi edilebilirlik |
curability n.
|
|
83 |
General |
yanlış tedavi |
malpractise n.
|
|
84 |
General |
tedavi verimi |
treatment efficiency n.
|
|
85 |
General |
evde hazırlanan ilaçlarla yapılan tedavi |
home remedy n.
|
|
86 |
General |
tedavi performansı |
treatment performance n.
|
|
87 |
General |
tedavi edici ve koruyucu merhem |
healing and protective ointment n.
|
|
88 |
General |
temel tıbbi tedavi |
basic medical treatment n.
|
|
89 |
General |
tedavi süresi |
cure time n.
|
|
90 |
General |
sıtma hastalığından korunmak için kullanılan böcek öldürücü tedavi yatak filesi/ağı |
insecticide treated bed net n.
|
|
91 |
General |
tedavi aracı |
treatment tool n.
|
|
92 |
General |
kanla beslenemediği için tedavi olması imkansız yara |
gangrene n.
|
|
93 |
General |
banyo ile tedavi bilimi |
balneography n.
|
|
94 |
General |
banyo ile tedavi bilimi |
balneology n.
|
|
95 |
General |
tedavi etme |
remediation n.
|
|
96 |
General |
tedavi edilemezlik |
remedilessness n.
|
|
97 |
General |
dağıtılan tedavi miktarı ve türü |
measure n.
|
|
98 |
General |
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların hastaneye tahliye edilmesi için kullanılan helikopter |
medevac n.
|
|
99 |
General |
amerikan yerlilerinin ritüel ve tedavi amaçlarla içine girerek terlediği, sıcak taşlara akıtılan suyla ısınan kulübe, barınak veya mağara |
medicine lodge n.
|
|
100 |
General |
amerikan yerlilerinin ritüel ve tedavi amaçlarla içine girerek terlediği, sıcak taşlara akıtılan suyla ısınan kulübe, barınak veya mağara |
sweathouse n.
|
|
101 |
General |
hastalıkları dua ve tanrı inancı ile tedavi etme |
faithcure n.
|
|
102 |
General |
şifalı bitkilerin tedavi için incelenmesi veya kullanılması |
herbal medicine n.
|
|
103 |
General |
bitkisel ilaçlar kullanarak tedavi eden kimse |
herbalist n.
|
|
104 |
General |
su ile tedavi merkezi |
hydropathic [uk] n.
|
|
105 |
General |
lüks tedavi |
delicacy [obsolete] n.
|
|
106 |
General |
vücuttan zehri ve yabancı maddeleri atmayı amaçlayan perhiz veya tedavi |
detox n.
|
|
107 |
General |
tedavi bilimi |
iamatology n.
|
|
108 |
General |
ağrıyı tedavi etmek üzerine uzmanlaşmış doktor |
algiatrist n.
|
|
109 |
General |
eskiden kramp ve epilepsi gibi hastalıkları tedavi ettiğine inanılan bir yüzük |
cramp ring n.
|
|
110 |
General |
bilimsel olmayıp dogmalara dayanan tedavi sistemi |
cult n.
|
|
111 |
General |
mayaların tedavi tekniklerini kullanan meksikalı kadın |
curandera n.
|
|
112 |
General |
tedavi veya ameliyat yoluyla bir hastalığın veya yaralanmanın gidişatını değiştiren eylem |
intervention n.
|
|
113 |
General |
(ingiliz sağlık ve sigorta planlarına göre) doktorun tedavi ettiği hastalar |
panel n.
|
|
114 |
General |
tedavi edici ayakkabı üretme sanatı |
pedorthics n.
|
|
115 |
General |
tedavi çamuru |
peloid n.
|
|
116 |
General |
tedavi edilemeyen bir hastalığın izi |
plague mark n.
|
|
117 |
General |
kumaşa sararak tedavi |
pack n.
|
|
118 |
General |
doktor tarafından tedavi edilme |
doctoring n.
|
|
119 |
General |
doktor tarafından uygulanan tedavi |
doctoring n.
|
|
120 |
General |
geniş kapsamlı tedavi |
peregrination n.
|
|
121 |
General |
tıbbi tedavi |
physics [obsolete] n.
|
|
122 |
General |
zedelenme veya sakatlık durumunda fiziksel tedavi için verilen yazılı talimat |
prescription n.
|
|
123 |
General |
kişinin tedavi amacıyla kafasına göre madde kullanması |
self-medication n.
|
|
124 |
General |
(akupunktur uygulamalarda) vücutta tedavi amaçlı baskı uygulanan nokta |
pressure point n.
|
|
125 |
General |
(tedavi, taşıma için) hayvan sabitleme kafesi |
squeeze box n.
|
|
126 |
General |
tedavi eden kimse |
succorer [us] n.
|
|
127 |
General |
tedavi eden kimse |
succourer [uk] n.
|
|
128 |
General |
telkin ile tedavi |
suggestive medicine n.
|
|
129 |
General |
tedavi etmek |
remedy v.
|
|
130 |
General |
elle tedavi etmek |
treat manually v.
|
|
131 |
General |
tedavi etmek |
cleanse v.
|
|
132 |
General |
galvanik akımla tedavi etmek |
galvanize v.
|
|
133 |
General |
kataraktı tedavi etmek |
couch v.
|
|
134 |
General |
tedavi etmek |
attend v.
|
|
135 |
General |
tedavi etmek |
nurse v.
|
|
136 |
General |
birinin yaralarını tedavi etmek |
patch someone up v.
|
|
137 |
General |
ilaçla tedavi etmek |
medicate v.
|
|
138 |
General |
tedavi etmek |
physic v.
|
|
139 |
General |
tedavi görmek |
undergo a cure v.
|
|
140 |
General |
ayakta tedavi görmek |
have an outpatient treatment v.
|
|
141 |
General |
hastalığı tedavi etmek |
treat the disease v.
|
|
142 |
General |
ayakta tedavi görmek |
undergo an outpatient treatment v.
|
|
143 |
General |
tedavi görmek |
receive a treatment v.
|
|
144 |
General |
hasta tedavi etmek |
treat a patient v.
|
|
145 |
General |
tedavi görmek |
undergo a treatment v.
|
|
146 |
General |
tedavi geçirmek |
have a treatment v.
|
|
147 |
General |
tedavi geçirmek |
get a treatment v.
|
|
148 |
General |
tedavi geçirmek |
undergo a treatment v.
|
|
149 |
General |
tedavi uygulamak |
administer treatment v.
|
|
150 |
General |
tedavi geçirmek |
receive a treatment v.
|
|
151 |
General |
kokainle tedavi etmek |
cocainize v.
|
|
152 |
General |
kokainle tedavi etmek |
cocainise v.
|
|
153 |
General |
tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek |
fall victim to an incurable disease v.
|
|
154 |
General |
hastalığını tedavi ettirmek |
have one's illness cured v.
|
|
155 |
General |
birini tedavi ettirmek |
have someone cured v.
|
|
156 |
General |
birini tedavi ettirmek |
have someone treated v.
|
|
157 |
General |
tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek |
suffer from an incurable disease v.
|
|
158 |
General |
hastalığını tedavi ettirmek |
have one's illness treated v.
|
|
159 |
General |
fizik tedavi olmak |
receive physiotherapy v.
|
|
160 |
General |
fizik tedavi görmek |
receive physiotherapy v.
|
|
161 |
General |
fizik tedavi olmak |
have physiotherapy v.
|
|
162 |
General |
fizik tedavi görmek |
have physiotherapy v.
|
|
163 |
General |
tedavi masraflarını karşılamak |
cover the medical costs v.
|
|
164 |
General |
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemleri kullanan veya bunları yapan/yaptıran kimse |
bodyworker v.
|
|
165 |
General |
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla yapılan fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemler |
bodywork v.
|
|
166 |
General |
tedavi programına girmek |
enter into any treatment program v.
|
|
167 |
General |
duman solumadan dolayı tedavi görmek |
be treated for smoke inhalation v.
|
|
168 |
General |
galvanik akımla tedavi etmek |
galvanise v.
|
|
169 |
General |
tekrar tedavi etmek |
retreat v.
|
|
170 |
General |
yeniden tedavi etmek |
retreat v.
|
|
171 |
General |
kafurla tedavi etmek |
camphorate v.
|
|
172 |
General |
merhametle tedavi edilmek |
find favor in the eyes of v.
|
|
173 |
General |
tedavi etmek |
leech v.
|
|
174 |
General |
özenle tedavi etmek |
wet-nurse v.
|
|
175 |
General |
tedavi uygulamak |
heal v.
|
|
176 |
General |
gazla tedavi etmek |
gas v.
|
|
177 |
General |
tedavi görmek |
obtain v.
|
|
178 |
General |
tedavi almak |
obtain v.
|
|
179 |
General |
(özellikle tedavi veya teşhis amacıyla) travma geçirmiş biriyle görüşmek |
debrief v.
|
|
180 |
General |
fazla tedavi sağlamak |
overtreat v.
|
|
181 |
General |
aşırı tedavi uygulamak |
overtreat v.
|
|
182 |
General |
(damar yolu ile) tedavi uygulamak |
infuse v.
|
|
183 |
General |
tedavi başlatmak |
cure v.
|
|
184 |
General |
(sanatoryum veya spa merkezinde) tedavi görmek |
cure v.
|
|
185 |
General |
(kendini) doktora gitmeden tedavi etmek |
self-medicate v.
|
|
186 |
General |
önceden tedavi etmek |
pretreat v.
|
|
187 |
General |
tedavi etmek |
succor [us] v.
|
|
188 |
General |
tedavi etmek |
succour [uk] v.
|
|
189 |
General |
tedavi edici |
medical adj.
|
|
190 |
General |
tedavi edilebilir |
remediable adj.
|
|
191 |
General |
tedavi edici |
remedial adj.
|
|
192 |
General |
ayakta tedavi edilen |
ambulant adj.
|
|
193 |
General |
tedavi edici |
therapeutical adj.
|
|
194 |
General |
tedavi edici |
curative adj.
|
|
195 |
General |
tedavi eden |
remedial adj.
|
|
196 |
General |
ilaçla tedavi edilebilir |
medicable adj.
|
|
197 |
General |
tedavi edici |
medicinal adj.
|
|
198 |
General |
çok şiddetli tedavi uygulanarak gelişimi durdurulmuş |
jugulated adj.
|
|
199 |
General |
tedavi edilmiş |
entreated adj.
|
|
200 |
General |
tedavi amaçlı |
for medical purpose adj.
|
|
201 |
General |
tedavi amaçlı |
for medicinal purpose adj.
|
|
202 |
General |
tedavi edilemez |
immedicable adj.
|
|
203 |
General |
tedavi edilmez |
irrelievable adj.
|
|
204 |
General |
evde tedavi edilen |
home-cured adj.
|
|
205 |
General |
tedavi amaçlı |
treatment-purpose adj.
|
|
206 |
General |
tedavi edilmemiş |
unhealed adj.
|
|
207 |
General |
eksik tedavi edilmiş |
undertreated adj.
|
|
208 |
General |
tam tedavi edilememiş |
undertreated adj.
|
|
209 |
General |
tedavi amaçlı |
intent-to-treat adj.
|
|
210 |
General |
ayakta tedavi edilen |
ambulatory adj.
|
|
211 |
General |
hem teşhis hem tedavi için kullanılan |
theranostic adj.
|
|
212 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi görmemiş |
drug-naive adj.
|
|
213 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi almamış |
treatment-naive adj.
|
|
214 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi almamış |
drug-naive adj.
|
|
215 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi görmemiş |
treatment-naive adj.
|
|
216 |
General |
tedavi dışı |
non-therapeutic adj.
|
|
217 |
General |
tedavi edilemeyen |
uncureable adj.
|
|
218 |
General |
uzun süreli tedavi veya iş göremezlik raporu ile sonuçlanan hastalık veya yaralanma ile ilgili |
catastrophic adj.
|
|
219 |
General |
tedavi edilemez |
remediless adj.
|
|
220 |
General |
tedavi edilmemiş |
uncured adj.
|
|
221 |
General |
test edilmemiş (yeni ürün, sistem, tedavi) |
unproven adj.
|
|
222 |
General |
tedavi edilmemiş |
unremedied adj.
|
|
223 |
General |
tedavi edici özelliği olan |
medicable adj.
|
|
224 |
General |
tedavi edilebilir |
medicinable adj.
|
|
225 |
General |
tedavi edilemeyen |
hopeless adj.
|
|
226 |
General |
kesin tedavi eden |
infallible adj.
|
|
227 |
General |
ilaçla ve sargı yapılarak tedavi edilmiş |
dressed adj.
|
|
228 |
General |
tedavi edilemez |
irrecured [obsolete] adj.
|
|
229 |
General |
tedavi edilebilir |
sanable [obsolete] adj.
|
|
230 |
General |
tedavi eden |
physical [obsolete] adj.
|
|
231 |
General |
kısmen tedavi edilmiş |
semicured adj.
|
|
232 |
General |
hava ve gazların tedavi amaçlı kullanımlarını inceleyen bilim dalına ait veya ilgili |
pneumatologic adj.
|
|
233 |
General |
hava ve gazların tedavi amaçlı kullanımlarını inceleyen bilim dalına ait veya ilgili |
pneumatological adj.
|
|
234 |
General |
tedavi edilebilir |
succorable adj.
|
|
235 |
General |
tedavi edilemez bir şekilde |
irremediably adv.
|
|
236 |
General |
tedavi edilebilir bir şekilde |
curably adv.
|
|
237 |
General |
tedavi edici bir şekilde |
therapeutically adv.
|
|
238 |
General |
tedavi amaçlı |
for therapeutic purpose adv.
|
|
239 |
General |
tedavi ederek |
remedially adv.
|
|
240 |
General |
tedavi eden bir şekilde |
remedially adv.
|
|
241 |
General |
tedavi edilemez bir şekilde |
remedilessly adv.
|
|
242 |
General |
tedavi edilemez bir şekilde |
uncurably adv.
|
|
243 |
General |
(belirli bir madde veya sistem ile uygulanan) terapötik tedavi anlamına gelen son ek |
-praxis suf.
|
|
Phrasals |
|
244 |
Phrasals |
tedavi etmek |
care for v.
|
|
245 |
Phrasals |
birisini tedavi etmek (özellikle ilk yardım) |
doctor someone up v.
|
|
246 |
Phrasals |
hastalığını (bir şeyle) tedavi etmek |
treat someone (for something) (with something) v.
|
|
247 |
Phrasals |
tüm vücudunu muayene/tedavi etmek |
work someone over v.
|
|
248 |
Phrasals |
baştan aşağı muayene/tedavi etmek |
work someone over v.
|
|
249 |
Phrasals |
tepeden tırnağa muayene/tedavi etmek |
work someone over v.
|
|
250 |
Phrasals |
(birini) tedavi etmek |
cure (someone) of (something) v.
|
|
251 |
Phrasals |
(birinin hastalığını) tedavi etmek |
cure (someone) of (something) v.
|
|
Phrases |
|
252 |
Phrases |
tedavi amaçlı |
for the purpose of medical therapy expr.
|
|
Proverb |
|
253 |
Proverb |
iyileşmek için tedavi göreceğine hasta olmamaya çalış |
an ounce of prevention is worth a pound of cure
|
|
Colloquial |
|
254 |
Colloquial |
kemoterapötik tedavi |
chemo n.
|
|
255 |
Colloquial |
hastanın ücretsiz tedavi görüp tıbbi olmayan ek hizmetlere ücret ödediği hastane yatağı |
pay bed n.
|
|
256 |
Colloquial |
tedavi için kullanılan ilaçlarla kafayı bulan kişi |
drugstore cowboy n.
|
|
257 |
Colloquial |
fizik tedavi |
physio n.
|
|
258 |
Colloquial |
birisini tedavi etmek (ilk yardım vb) |
doctor someone up v.
|
|
259 |
Colloquial |
tedavi etmek |
doctor up v.
|
|
Idioms |
|
260 |
Idioms |
sihirli ilaç/tedavi |
magic bullet n.
|
|
261 |
Idioms |
tedavi edici etkisi olmayan hap |
sugar pill n.
|
|
262 |
Idioms |
hastalıktan beter tedavi |
a cure worse than the ailment n.
|
|
263 |
Idioms |
hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi |
a cure worse than the ailment n.
|
|
264 |
Idioms |
hastalıktan beter tedavi |
a cure worse than the disease n.
|
|
265 |
Idioms |
hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi |
a cure worse than the disease n.
|
|
266 |
Idioms |
hastalıktan beter tedavi |
a treatment worse than the disease n.
|
|
267 |
Idioms |
hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi |
a treatment worse than the disease n.
|
|
268 |
Idioms |
ayakta tedavi etmek/uygulamak |
patch someone up v.
|
|
269 |
Idioms |
ayaküstü tedavi etmek |
patch someone up v.
|
|
270 |
Idioms |
birini tedavi etmek |
put someone right v.
|
|
271 |
Idioms |
(uyuşturucuyu/alkolü bırakmak için) tedavi almak |
take the cure v.
|
|
272 |
Idioms |
yarasını tedavi etmek |
patch someone up v.
|
|
273 |
Idioms |
psikiyatrik ya da psikanalitik tedavi gören |
on the couch adj.
|
|
Speaking |
|
274 |
Speaking |
tedavi hastalıktan daha kötü olabilir |
cure could be worse than the disease expr.
|
|
275 |
Speaking |
tedavi bittiğinde |
when the treatment is finished expr.
|
|
276 |
Speaking |
tedavi sona erdiğinde |
when the treatment is finished expr.
|
|
277 |
Speaking |
tedavi sonlandığında |
when the treatment is finished expr.
|
|
Trade/Economic |
|
278 |
Trade/Economic |
ilaç ve tedavi masrafları |
medical expenses n.
|
|
279 |
Trade/Economic |
iskelet yapısına müdahale edilerek yapılan tedavi |
zb (zero balancing) n.
|
|
Law |
|
280 |
Law |
ıslah tedavi uzmanı |
correctional treatment specialist n.
|
|
281 |
Law |
zorunlu psikiyatrik tedavi öngören yasalar |
psychiatric commitment laws n.
|
|
282 |
Law |
(ingiliz hukukunda) 1948 yılında çıkarılan ceza adaleti yasası uyarınca mükerrir suçlunun tıbbi yardım alması, psikiyatrik tedavi görmesi veya ıslah edici bir eğitimden geçmesi için verilen hüküm |
preventive detention [uk] n.
|
|
Politics |
|
283 |
Politics |
insan menşeili tedavi edici maddelerin değişimine dair avrupa sözleşmesi |
european agreement on the exchange of therapeutic substances of human origin n.
|
|
284 |
Politics |
insan menşeili tedavi edici maddelerin karşılıklı verilmesine dair avrupa anlaşmasına ek protokol |
additional protocol to the european agreement on the exchange of therapeutic substances of human origin n.
|
|
285 |
Politics |
iklimsel özel vasıtalar ve tıbbi tedavi konularında karşılıklı yardıma dair avrupa sözleşmesi |
european agreement on mutual assistance in the matter of special medical treatments and climatic facilities n.
|
|
286 |
Politics |
ortayol tedavi |
intermediate treatment n.
|
|
Institutes |
|
287 |
Institutes |
türkiye eklem hastalıkları tedavi vakfı |
turkish joint diseases foundation n.
|
|
288 |
Institutes |
ingiltere'de akıl hastası suçluları tedavi eden bir kurum |
broadmoor n.
|
|
Insurance |
|
289 |
Insurance |
hastane ve tıbbi tedavi masrafları sigortası |
hospital and medical expenses insurance n.
|
|
290 |
Insurance |
hastane gündelik tazminatı tedavi |
insurance of daily benefits during hospitalization n.
|
|
291 |
Insurance |
tıbbi tedavi masrafları |
medical expenses n.
|
|
292 |
Insurance |
tedavi masrafları sigortası |
insurance of medical expenses n.
|
|
293 |
Insurance |
tedavi masrafları sigortası |
medical expenses insurance n.
|
|
294 |
Insurance |
sigortanın karşılamadığı tedavi giderleri için kesilen fatura |
balance bill n.
|
|
295 |
Insurance |
hastaya sigortasının karşılamadığı tedavi giderlerini fatura etme |
balance billing n.
|
|
296 |
Insurance |
tedavi şansı olmayan hastalar için evde bakım sağlayan bakım ve destek programı |
hospice n.
|
|
297 |
Insurance |
hastaya sigortasının karşılamadığı tedavi giderlerini fatura etmek |
balance bill v.
|
|
298 |
Insurance |
tıbbi tedavi için sigorta teminatının kapsamadığı |
noncoverage adj.
|
|
Tourism |
|
299 |
Tourism |
bakım ve tedavi tesisi |
nursing and treatment facility n.
|
|
300 |
Tourism |
termal tedavi merkezi |
thermal therapy center n.
|
|
301 |
Tourism |
tedavi havuzu |
cure pool n.
|
|
Technical |
|
302 |
Technical |
röntgen ışınları ile tedavi |
actinotherapy n.
|
|
303 |
Technical |
ışınla tedavi |
actinotherapy n.
|
|
304 |
Technical |
döner ışınla tedavi |
rotation therapy n.
|
|
305 |
Technical |
fiziksel tedavi |
physical therapy n.
|
|
306 |
Technical |
ısıyla tedavi |
thermotherapy n.
|
|
307 |
Technical |
ışınla tedavi |
radiotherapy n.
|
|
308 |
Technical |
kızılötesi tedavi lazerleri |
infrared therapeutical lasers n.
|
|
309 |
Technical |
lokal antiseptik olarak iltihaplı deri dokularını tedavi etmek için kullanılan bir bileşik |
argyrol n.
|
|
310 |
Technical |
mekanik yöntemlerle tedavi |
mechanotherapy n.
|
|
311 |
Technical |
nefes alma tedavi cihazları |
breathing therapy devices n.
|
|
312 |
Technical |
ön-tedavi |
precuring n.
|
|
313 |
Technical |
ruhsal tedavi |
psychotherapy n.
|
|
314 |
Technical |
röntgen ışınları ile tedavi |
radiotherapy n.
|
|
315 |
Technical |
şok tedavi |
shock therapy n.
|
|
316 |
Technical |
ultrasonik tedavi aygıtı |
ultrasonic therapeutic equipment n.
|
|
317 |
Technical |
diyatermi ile tedavi etmek |
diathermize v.
|
|
318 |
Technical |
ısı ile tedavi hakkında |
diathermic adj.
|
|
319 |
Technical |
tedavi edici |
therapeutical adj.
|
|
Electric |
|
320 |
Electric |
elektrikle üretilen ısının tedavi amacıyla kullanılması |
electrothermy n.
|
|
Medical |
|
321 |
Medical |
beynin iki hemisferini birbirine bağlayan korpus kallosumun tedavi amaçlı kesilmesi |
callosectomy n.
|
|
322 |
Medical |
beynin iki hemisferini birbirine bağlayan korpus kallosumun tedavi amaçlı kesilmesi |
callosotomy n.
|
|
323 |
Medical |
kan, saç ve tükürük gibi hastaya ait bir işaret kullanarak kişiye özel geliştirilen bir tedavi yöntemi |
radionics n.
|
|
324 |
Medical |
tedavi edilemez cinnet |
acromania n.
|
|
325 |
Medical |
şiddetli veya tedavi edilemez zihinsel bozukluk |
acromania n.
|
|
326 |
Medical |
ışınlı tedavi |
actinotherapy n.
|
|
327 |
Medical |
madde bağımlılığı, akıl hastalığı veya diğer davranışsal sorunlar için tedavi sağlayan sağlık hizmeti tesisi |
rehab n.
|
|
328 |
Medical |
madde bağımlılığı, akıl hastalığı veya diğer davranışsal sorunlar için tedavi sağlayan sağlık hizmeti tesisi |
residential treatment center n.
|
|
329 |
Medical |
hastane ya da sağlık kuruluşunda tedavi edilen çeşitli klinik vakalar |
casemix n.
|
|
330 |
Medical |
uzun süreli tedavi veya hastanede yatış gerektiren yüksek maliyetli hastalık |
catastrophic illness n.
|
|
331 |
Medical |
kademeli uygulama ile iyileşme amaçlayan tedavi |
regimen n.
|
|
332 |
Medical |
kan dolaşımındaki metalleri sönümleme yoluyla metal zehirlenmesini tedavi etmede kullanılan bileşikler |
chelating agents n.
|
|
333 |
Medical |
koroner atardamarların iç duvarlarından kalsiyum birikintilerini çıkarmaya çalışan tartışmalı bir damar sertliği tedavi yöntemi |
chelation n.
|
|
334 |
Medical |
tedavi yapılmaması |
nontreatment n.
|
|
335 |
Medical |
hastanın iltihaplı akıntıları kullanılarak oluşturulan bir homeopatik tedavi |
nosode n.
|
|
336 |
Medical |
kronik kan dolaşım sistemi hastalıkları için uygulanan bir terapötik tedavi yöntemi |
nauheim treatment n.
|
|
337 |
Medical |
üçüncü basamak tedavi hizmeti |
tertiary care n.
|
|
338 |
Medical |
tedavi bilimi |
therapeusis n.
|
|
339 |
Medical |
fizik tedavi |
therapeutic rehabilitation n.
|
|
340 |
Medical |
fizik tedavi |
physical rehabilitation n.
|
|
341 |
Medical |
fizik tedavi |
physical restoration n.
|
|
342 |
Medical |
hastaları iyileştirirken hastaya dokunan veya ellerini hastaya yaklaştırarak tedavi uygulayan şifacı |
therapeutic touch n.
|
|
343 |
Medical |
tedavi becerisi |
therapy n.
|
|
344 |
Medical |
tedavi vasfı |
therapy n.
|
|
345 |
Medical |
ısıyla tedavi |
thermatology n.
|
|
346 |
Medical |
tıpta ilaç veya tedavi olarak ısının incelenmesi |
thermatology n.
|
|
347 |
Medical |
tıpta ilaç veya tedavi olarak ısının incelenmesi |
thermotherapy n.
|
|
348 |
Medical |
ısının tedavi edici olarak kullanımı |
thermotheraphy n.
|
|
349 |
Medical |
ısının tedavi edici olarak kullanımı |
thermotherapy n.
|
|
350 |
Medical |
teşhis veya tedavi amacıyla sıvının göğüsten delik açılarak çıkarılması |
thoracentesis n.
|
|
351 |
Medical |
teşhis veya tedavi amacıyla sıvının göğüsten delik açılarak çıkarılması |
thoracocentesis n.
|
|
352 |
Medical |
teşhis veya tedavi amacıyla sıvının göğüsten delik açılarak çıkarılması |
pleurocentesis n.
|
|
353 |
Medical |
farklı metallerden yapılmış iki çubuğunun uçlarının vücudun yaralı kısmı üzerinde çekilmesini içeren eski bir tedavi tekniği |
tractoration n.
|
|
354 |
Medical |
(geçmişte) zührevi hastalıklar için sıcak bir küvette oruç tutup terleyerek yapılan tedavi |
tub-fast n.
|
|
355 |
Medical |
çin'de uygulanan kas veya eklem ağrısını tedavi etmekte kullanılan bir tür masaj |
tui-na n.
|
|
356 |
Medical |
kelliği tedavi eden tıp uzmanı |
alopecist n.
|
|
357 |
Medical |
hastanın ücretsiz tedavi görüp tıbbi olmayan ek hizmetlere ücret ödediği hastane yatağı |
amenity bed n.
|
|
358 |
Medical |
ateşle tedavi |
pyretotherapy n.
|
|
359 |
Medical |
acil tedavi |
immediate treatment n.
|
|
360 |
Medical |
antihipertansif tedavi |
antihypertensive therapy n.
|
|
361 |
Medical |
antitüberküloz tedavi |
antituberculous treatment n.
|
|
362 |
Medical |
agresif tedavi |
aggressive management n.
|
|
363 |
Medical |
antivenom tedavi |
antivenin therapy n.
|
|
364 |
Medical |
anti-tiroid tedavi |
anti-thyroid treatment n.
|
|
365 |
Medical |
antifungal tedavi |
antifungal therapy n.
|
|
366 |
Medical |
antimikrobiyal tedavi |
antimicrobial treatment n.
|
|
367 |
Medical |
antikoagülan tedavi |
anticoagulant therapy n.
|
|
368 |
Medical |
aşırı tedavi |
overtreatment n.
|
|
369 |
Medical |
ayakta tedavi hizmetleri |
ambulatory care facilities n.
|
|
370 |
Medical |
antihipertansif tedavi |
antihypertensive treatment n.
|
|
371 |
Medical |
ayakta tedavi |
ambulatory care n.
|
|
372 |
Medical |
aşırı tedavi |
over-treatment n.
|
|
373 |
Medical |
antiplatelet tedavi |
antiplatelet therapy n.
|
|
374 |
Medical |
antiinflamatuvar tedavi |
anti-inflammatory therapy n.
|
|
375 |
Medical |
acil cerrahi tedavi |
immediate surgical treatment n.
|
|
376 |
Medical |
ayakta tedavi ortamı |
ambulatory setting n.
|
|
377 |
Medical |
ayakta tedavi |
ambulatory setting n.
|
|
378 |
Medical |
alternatif tedavi yöntemi |
alternative treatment method n.
|
|
379 |
Medical |
at ile tedavi |
hippotherapy n.
|
|
380 |
Medical |
antiepileptik tedavi |
antiepileptic therapy n.
|
|
381 |
Medical |
ayakta tedavi |
outpatient treatment n.
|
|
382 |
Medical |
ağrının mekanizmasına dayalı tedavi |
mechanism-based pain treatment n.
|
|
383 |
Medical |
ampirik tedavi |
empiric treatment n.
|
|
384 |
Medical |
acil tedavi |
emergency treatment n.
|
|
385 |
Medical |
amerikan farmakoloji ve deneysel tedavi bilimi derneği |
american society for pharmacology and experimental therapeutics (aspet) n.
|
|
386 |
Medical |
ayakta tedavi |
outpatient care n.
|
|
387 |
Medical |
acil tedavi ve nöroloji konsültasyon nedenleri |
emergent treatment and neurological consultation n.
|
|
388 |
Medical |
antidepresan tedavi |
antidepressant treatment n.
|
|
389 |
Medical |
anti-tüberkülo tedavi |
anti-tuberculosis treatment n.
|
|
390 |
Medical |
arı ürünleriyle tedavi |
apitherapy n.
|
|
391 |
Medical |
antiviral tedavi |
antiviral therapy n.
|
|
392 |
Medical |
alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezi |
alcohol and substance addiction treatment center n.
|
|
393 |
Medical |
alternatif tedavi metodları |
alternative treatment methods n.
|
|
394 |
Medical |
ardışık tedavi |
sequential therapy n.
|
|
395 |
Medical |
adjuvan radyoterapi ile tedavi |
adjuvant radiation therapy n.
|
|
396 |
Medical |
adjuvan tedavi ortamı |
adjuvant setting n.
|
|
397 |
Medical |
adjuvant sistemik tedavi |
adjuvant systemic treatment n.
|
|
398 |
Medical |
ayakta tedavi |
outpatients n.
|
|
399 |
Medical |
ameliyatsız tedavi |
non-operative treatment n.
|
|
400 |
Medical |
antifungal tedavi |
antifungal treatment n.
|
|
401 |
Medical |
alternatif tedavi metodları |
alternative treatment modalities n.
|
|
402 |
Medical |
alternatif tedavi |
replacement treatment n.
|
|
403 |
Medical |
artıcı dozlarla tedavi |
anatherapeusis n.
|
|
404 |
Medical |
ayakta tedavi |
ambulatory treatment n.
|
|
405 |
Medical |
antitiroid tedavi |
antithyroid treatment n.
|
|
406 |
Medical |
adjuvan tedavi seçimi |
adjuvant therapy choice n.
|
|
407 |
Medical |
allerjileri tedavi eden hekim |
allergist n.
|
|
408 |
Medical |
alzheimer hastalarının hafıza kaybını ve diğer bilişsel noksanlıklarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaç |
tacrine n.
|
|
409 |
Medical |
antibiyotik tedavi rejimi |
antibiotic therapy regime n.
|
|
410 |
Medical |
avrupa kanser tedavi araştırma organizasyonu |
european organization for research on treatment of cancer n.
|
|
411 |
Medical |
ayakta tedavi gören hasta |
outpatient n.
|
|
412 |
Medical |
ayaktan tedavi edilen depresyonlu hastalar |
depressive outpatients n.
|
|
413 |
Medical |
bağlantı tedavi merkezi |
link therapeutic centre n.
|
|
414 |
Medical |
benzeri ile tedavi yöntemi |
homeopathy n.
|
|
415 |
Medical |
bazı göz tümörlerinde plak şeklinde radyoaktif madde ile yapılan tedavi |
plaque therapy n.
|
|
416 |
Medical |
balla tedavi |
apitherapeutical n.
|
|
417 |
Medical |
beraberinde alınan tedavi |
concomitant treatment n.
|
|
418 |
Medical |
bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi |
immunosuppressive therapy n.
|
|
419 |
Medical |
basamaklı tedavi |
stepped care n.
|
|
420 |
Medical |
baş bölgesinin tedavi sırasında sabitlenmesi |
head immobilization n.
|
|
421 |
Medical |
bağışıklığı artırıcı tedavi |
immunotherapy n.
|
|
422 |
Medical |
basit tıbbi tedavi |
simple medical treatment n.
|
|
423 |
Medical |
basınçlı havayla tedavi |
pneumatotherapy n.
|
|
424 |
Medical |
bağışıklık sağlamak için yapılan tedavi |
immunotherapy n.
|
|
425 |
Medical |
bal arısı zehirinin tedavi amaçlı kullanılması |
apitherapy n.
|
|
426 |
Medical |
balla tedavi |
apitherapy n.
|
|
427 |
Medical |
bebek tedavi merkezi |
baby hospice n.
|
|
428 |
Medical |
bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi |
immunosuppression n.
|
|
429 |
Medical |
bilişsel tedavi |
cognitive therapy n.
|
|
430 |
Medical |
bronkodilatör tedavi |
bronchodilator therapy n.
|
|
431 |
Medical |
bir hastalığı diğer bir hastalıkla tedavi etme yöntemi |
nosotherapy n.
|
|
432 |
Medical |
bitkisel tedavi |
phytotherapie n.
|
|
433 |
Medical |
birleşik tedavi |
combined therapy n.
|
|
434 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
medicinal botany n.
|
|
435 |
Medical |
bitkisel tedavi |
herbology n.
|
|
436 |
Medical |
bitkisel tedavi |
botanical medicine n.
|
|
437 |
Medical |
bitkisel tedavi |
herbal medicine n.
|
|
438 |
Medical |
birinci basamak tedavi |
primary care n.
|
|
439 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
herbology n.
|
|
440 |
Medical |
birinci basamak tıbbi tedavi |
first-line medical therapy n.
|
|
441 |
Medical |
bitkisel tedavi |
herbal remedy n.
|
|
442 |
Medical |
bitkisel tedavi |
medicinal botany n.
|
|
443 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
herbalism n.
|
|
444 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
phytotherapy n.
|
|
445 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
medical herbalism n.
|
|
446 |
Medical |
bir kimseye diğer bir kimseden alınan kan veya plazma ile yapılan tedavi |
homohemotherapy n.
|
|
447 |
Medical |
bitkisel tedavi |
medical herbalism n.
|
|
448 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
botanical medicine n.
|
|
449 |
Medical |
bitkisel tedavi |
herbalism n.
|
|
450 |
Medical |
birinci basamak tedavi |
primary-care n.
|
|
451 |
Medical |
birden fazla tedavi yöntemlerini içeren tedavi |
multimodal therapy n.
|
|
452 |
Medical |
birleşik tedavi |
combination therapy n.
|
|
453 |
Medical |
birinci basamak tedavi hizmeti |
primary care service n.
|
|
454 |
Medical |
bitkilerle yapılan tedavi |
herbal medicine n.
|
|
455 |
Medical |
bitkisel tedavi |
phytotherapy n.
|
|
456 |
Medical |
bitkisel tedavi |
herbal treatment n.
|
|
457 |
Medical |
bir hastalığı, bu hastalığın neden olduğu sonuçlardan farklı ya da bu sonuçların tam zıttı sonuçlar yaratan ilaçlarla tedavi etme yöntemi |
allopathy n.
|
|
458 |
Medical |
birinci basamak tedavi ortamı |
primary care setting n.
|
|
459 |
Medical |
birinci basamak tedavi |
first-line therapy n.
|
|
460 |
Medical |
cüzzamlıların tedavi edildiği hastane |
leprosaria n.
|
|
461 |
Medical |
cerrahi tedavi |
clinic n.
|
|
462 |
Medical |
cerrahi tedavi uygulanmış larenks kanserli hasta |
surgically treated laryngeal cancer patient n.
|
|
463 |
Medical |
çok yönlü tedavi yaklaşımı |
multifaceted approach to treatment n.
|
|
464 |
Medical |
cerrahi tedavi |
surgical therapy n.
|
|
465 |
Medical |
cerrahi olarak tedavi edilmiş yabanci cisim alımı |
surgically treated foreign body ingestion n.
|
|
466 |
Medical |
çapraz ışınla tedavi |
multi-field therapy n.
|
|
467 |
Medical |
cerrahi tedavi gecikmesi |
surgical treatment delay n.
|
|
468 |
Medical |
çapraz tedavi |
crossover n.
|
|
469 |
Medical |
cerrahi olmayan tedavi |
nonsurgical treatment n.
|
|
470 |
Medical |
cerrahi olmayan tedavi |
nonsurgical therapy n.
|
|
471 |
Medical |
cüzzamlıların tedavi edildiği hastane |
lazarhouse n.
|
|
472 |
Medical |
çok yüksek doz vitamin verilerek yapılan tedavi |
megavitamin therapy n.
|
|
473 |
Medical |
cerrahi olmayan tedavi aleti |
non-surgical treatment device n.
|
|
474 |
Medical |
cilt altına idrar zerkedilerek yapılan tedavi |
urotherapy n.
|
|
475 |
Medical |
cerrahi tedavi sonuçları |
surgical results n.
|
|
476 |
Medical |
cerrahi sonrası mikrometastazları yok etmeye yönelik yardımcı tedavi |
adjuvant n.
|
|
477 |
Medical |
damar içi tedavi |
intravenous therapy n.
|
|
478 |
Medical |
devam eden tedavi |
ongoing treatment n.
|
|
479 |
Medical |
diabetik medikal tedavi |
diabetic medical therapy n.
|
|
480 |
Medical |
desmopressin ile tedavi |
treatment with desmopressin n.
|
|
481 |
Medical |
deniz banyosu, deniz seyahati veya deniz havası ile yapılan tedavi |
thalassotherapy n.
|
|
482 |
Medical |
destekleyici tedavi |
supportive treatment n.
|
|
483 |
Medical |
dermatolojik tedavi |
dermatological therapy n.
|
|
484 |
Medical |
damardan serum verilerek yapılan tedavi |
osmotherapy n.
|
|
485 |
Medical |
deneysel tedavi |
experimental treatment n.
|
|
486 |
Medical |
daha ileri tedavi |
further treatment n.
|
|
487 |
Medical |
destekleyici tedavi |
supportive care n.
|
|
488 |
Medical |
daha önce tedavi görmemiş hastalar |
previously untreated patients n.
|
|
489 |
Medical |
destekleyici tedavi |
supportive therapy n.
|
|
490 |
Medical |
devam eden tedavi |
ongoing care n.
|
|
491 |
Medical |
diüretik olmayan antihipertansif tedavi |
non-diuretic antihypertensive medication n.
|
|
492 |
Medical |
doğal taşlar/kristaller ile tedavi |
lithotherapy n.
|
|
493 |
Medical |
dopaminerjik tedavi |
dopaminergic treatment n.
|
|
494 |
Medical |
düşük dozlarda tedavi |
low dose treatment n.
|
|
495 |
Medical |
doğrudan gözetimli tedavi |
directly observed treatment n.
|
|
496 |
Medical |
dirimsel tedavi |
biotherapy n.
|
|
497 |
Medical |
dondurularak yapılan tedavi |
cryotherapy n.
|
|
498 |
Medical |
doğum sırasında uterus dışında tedavi |
exit (ex-utero intrapartum treatment) n.
|
|
499 |
Medical |
dokusal tedavi |
naprapathy n.
|
|
500 |
Medical |
düzenli bir tedavi rejimi |
a regular treatment regimen n.
|
|