cure - Türkisch Englisch Wörterbuch

cure

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "cure" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 58 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
cure n. çare
Orange juice is an effective cure for a hangover.
Portakal suyu akşamdan kalmışlık için etkili bir çaredir.

More Sentences
cure n. tedavi
For TB and malaria, the economics of the cure is very different.
Tüberküloz ve sıtma için tedavi ekonomisi çok farklıdır.

More Sentences
cure v. iyileştirmek
Once the disease has been diagnosed, it has to be treated so as to cure the patient.
Hastalık teşhis edildikten sonra, hastayı iyileştirmek için tedavi edilmelidir.

More Sentences
cure v. tedavi etmek
They discovered a drug that can cure the disease.
Hastalığı tedavi edebilecek bir ilaç keşfettiler.

More Sentences
General
cure n. şifa
Receive a cure from a doctor, knowledge from a wise man.
Bir doktordan şifa, bilge bir adamdan bilgi al.

More Sentences
cure n. çare
There's a cure for everything, except death.
Ölüm dışında her şey için bir çare vardır.

More Sentences
cure n. reçete
There is no magic cure for a troubled marriage.
Sorunlu bir evlilik için sihirli bir reçete yoktur.

More Sentences
cure n. tedavi
Mr President, if there is one certainty about cancer it is that early diagnosis increases the chances of cure.
Sayın Başkan, kanserle ilgili kesin olan bir şey varsa o da erken teşhisin tedavi şansını artırdığıdır.

More Sentences
cure n. ilaç
There's no cure for lovesickness.
Aşk acısının ilacı yoktur.

More Sentences
cure n. iyileşme
Certain supplements may speed up the cure.
Bazı takviyeler iyileşmeyi hızlandırabilir.

More Sentences
cure v. tedavi etmek
Prevention is better than cure.
Önlemek, tedavi etmekten daha iyidir.

More Sentences
cure v. iyileştirmek
And nothing could cure this little girl.
Ve bu küçük kızı hiçbir şey iyileştiremezdi.

More Sentences
cure v. (hastalığı) geçirmek
My cough is nearly cured.
Öksürüğüm geçti sayılır.

More Sentences
cure v. çözüme kavuşturmak
The panelists discussed how to cure inflation.
Panel konuşmacıları enflasyonun nasıl çözüme kavuşturulacağını tartıştı.

More Sentences
Technical
cure v. iyileştirmek
And nothing could cure this little girl.
Ve hiçbir şey bu küçük kızı iyileştiremedi.

More Sentences
cure v. kurumak
The resin is all cured.
Reçine tamamen kurumuş.

More Sentences
cure v. tedavi etmek
They only relieve the symptoms; they do not cure the disease.
Sadece semptomları hafifletirler; hastalığı tedavi etmezler.

More Sentences
General
cure n. sağaltım
cure n. derman
cure n. deva
cure n. bakım
cure n. kür
cure n. koruma
cure n. spa
cure v. otalamak
cure v. sertleştirmek
cure v. çare bulmak
cure v. tuzlamak
cure v. otamak
cure v. çözüm getirmek
cure v. tütsülemek
cure v. iyi etmek
cure v. şifa vermek
cure v. sağaltmak
cure v. mayalandırmak
cure v. kurutmak
cure v. konservelemek
cure v. vulkanize etmek
cure v. (birini) kötü durum veya alışkanlıktan kurtarmak
cure v. (ürün) koruyucu ekleme işleminden geçmek
cure v. tedavi başlatmak
cure v. (sanatoryum veya spa merkezinde) tedavi görmek
cure v. (et vb.) kurutmak
Law
cure n. görev sırasında ticari gemilerde sunulan tıbbi hizmet
cure v. yasal prosedüre uygun hale getirmek
Technical
cure n. kür yapmak (beton)
cure v. sertleşmek
Construction
cure n. bakım
cure n. kür
cure v. bakım yapmak (beton)
Automotive
cure v. kürlemek
cure v. sertleşmek
Medical
cure n. ilaç
Gastronomy
cure n. tuz veya baharla besinleri saklama yöntemi
cure v. (yiyecek) tuzlamak
Agriculture
cure v. (araziyi) işlemek, sürmek gibi amaçlarla temizlemek
Religious
cure n. papazlık
cure n. rahiplik

Bedeutungen, die der Begriff "cure" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 98 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
cure-all n. her derde deva
I am not a believer in magic formulas or cure-alls.
Sihirli formüllere ya da her derde deva ilaçlara inanan biri değilim.

More Sentences
find a cure v. bir çare bulmak
Scientists haven't found a cure for cancer yet.
Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.

More Sentences
Common Usage
cure rate n. kür oranı
General
a cure at a spa n. kaplıca kürü
fasting cure n. rejim
cure of souls n. papazlık
quack who claims to cure by breathing n. üfürükçü
rest cure n. yatak istirahati
a cure-all n. her derde deva
cure time n. tedavi süresi
cure from the poisoning of a snake bite v. şerbetlemek
undergo a cure v. tedavi görmek
cure the problem v. sorunu gidermek
past cure adj. çaresiz
past cure adj. ilerlemiş
cure all adj. her derde deva
Phrasals
cure something of something v. arızayı gidermek
cure someone of something v. birini iyileştirmek
cure someone of something v. hastalığını geçirmek
cure someone of something v. kötü bir alışkanlıktan kurtarmak
cure someone of something v. takıntı/saplantılarından kurtarmak
cure (someone) of (something) v. (birini bir şeyden) iyileştirmek
cure (someone) of (something) v. (birini) tedavi etmek
cure (someone) of (something) v. (birinin hastalığını) tedavi etmek
cure (someone) of (something) v. (birini bir hastalıktan) kurtarmak
cure of v. iyileştirmek
cure of v. tamir etmek
cure of v. kurtarmak
cure of v. arızayı gidermek
Phrases
the cure is worse than the disease expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
the cure is worse than the illness expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
the cure is worse than the ailment expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
the cure is worse than the ill expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
Proverb
an ounce of prevention is worth a pound of cure başını derde sokup kurtulmak için uğraşacağına başını derde sokmamasını bil
prevention is better than cure tedbir tedaviden iyidir
an ounce of prevention is worth a pound of cure iyileşmek için tedavi göreceğine hasta olmamaya çalış
an ounce of prevention is worth a pound of cure tedbir tedaviden iyidir
Colloquial
sure cure n. derdinin devası
sure cure n. kesin çözüm
sure cure n. derman
sure cure n. şifa
the dutch cure n. kederine son vermek için intihar etme
the dutch cure n. intihar
kill or cure expr. ya öldürür ya diriltir
Idioms
the dutch cure n. intihar
the dutch cure n. intihar etme
the dutch cure n. kendi canına kıyma
the dutch cure n. kendini öldürme
the dutch cure n. kendi canına kast etme
a cure worse than the ailment n. hastalıktan beter tedavi
a cure worse than the ailment n. hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
a cure worse than the disease n. hastalıktan beter tedavi
a cure worse than the disease n. hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
take the cure v. (uyuşturucuyu/alkolü bırakmak için) tedavi almak
no cure no pay expr. başarı yoksa para da yoktur
prevention is better than cure expr. önlem tedaviden iyidir
Speaking
cure could be worse than the disease expr. tedavi hastalıktan daha kötü olabilir
Trade/Economic
no cure no pay clause n. kurtarma yoksa ödeme yapılmaz klozu
Law
cure the default v. gecikmeyi (temerrüt) gidermek
Insurance
no cure no pay n. kurtarma yok
Tourism
marine cure n. deniz kürü
thermal cure center n. termal kür merkezi
cure pool n. tedavi havuzu
Technical
wet cure n. ıslak kür
heat cure period n. ısı kürü süresi
composite cure n. karma kürü
cure cycle n. kür döngüsü
Construction
concrete cure n. beton kürü
steam cure n. buhar kürü
Automotive
cure time n. kür süresi
Aeronautic
cold cure n. soğuk vülkanizasyon
cold cure n. soğuk küre
Medical
radical cure n. esaslı bir kür
heliomarine cure n. güneş deniz kürü
crenoclimatic cure n. krenoklimatik kür
health cure n. kür
water cure n. su ile tedavi
whey cure n. peynir altı suyu kürü
movement cure n. hareket tedavisi
movement cure n. hastalıkların egzersiz yoluyla tedavi edilmesi
movement cure n. hastalıkların jimnastik veya kas egzersizleriyle tedavi edilmesi
Psychology
talking cure n. konuşma tedavisi
Botanic
cure-all n. tıbbi değeri olan bitki
cure-all n. limon otu
cure-all n. su karanfili
cure-all n. sıracaotu
Tobacco
fire-cure v. (tütünü) kurutmak
fire-cure v. (tütünü) sertleştirmek
flue-cure v. (tütünü) fırına bağlı boru veya bacalardan yayılan ısı ile tütsülemek
Religious
faith cure n. hastalıkları dua ve tanrı inancı ile tedavi etme
faith cure n. dua ve tanrı inancı ile bulunan şifa
cure of souls n. (bazı hristiyan tarikatlarında) papazlık
Slang
the dutch cure n. kederine son vermek için intihar etme
the dutch cure n. felemenk yolu
the dutch cure n. felemenk işi
the dutch cure n. askerden kaçma
the dutch cure n. firar etme
Modern Slang
alpha cure mom (I will fuck your mom) expr. ananı sikeyim