|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
popüler müzik |
popular music n.
|
|
As is often the case with educated people, he likes classical music better than popular music.
Eğitimli insanlarda sıklıkla olduğu gibi, klasik müziği popüler müzikten daha çok seviyor.
More Sentences
|
2 |
General |
popüler olma |
popularity n.
|
|
A good example of this is the incredible popularity of the belief in catastrophic "earth changes".
Buna iyi bir örnek, felaket niteliğindeki "yeryüzü değişimleri" inancının inanılmaz derecede popüler oluşudur.
More Sentences
|
3 |
General |
popüler kültür |
pop culture n.
|
|
The association between trolls and bridges has a long history which marches on to this day in English pop culture.
Troller ve köprüler arasındaki ilişki, İngiliz popüler kültüründe günümüze kadar devam eden uzun bir geçmişe sahiptir.
More Sentences
|
4 |
General |
en popüler |
most popular adj.
|
|
The EU Erasmus programme is one of the most popular educational programmes operating within the European Union.
AB Erasmus programı, Avrupa Birliği bünyesinde faaliyet gösteren en popüler eğitim programlarından biridir.
More Sentences
|
5 |
General |
popüler olmayan |
unpopular adj.
|
|
We back down over taking decisions which will be unpopular in the short term with our electorates.
Kısa vadede seçmenlerimiz nezdinde popüler olmayacak kararlar almaktan geri duruyoruz.
More Sentences
|
6 |
General |
son derece popüler |
extremely popular adj.
|
|
This leisure activity has become extremely popular over recent years.
Bu boş zaman aktivitesi son yıllarda son derece popüler hale gelmiştir.
More Sentences
|
7 |
General |
çok popüler (film, kayıt) |
hit adj.
|
|
That movie was a hit.
O film çok popülerdi.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
8 |
Trade/Economic |
popüler olan |
hot adj.
|
|
What's currently hot?
Şu anda en popüler olan ne?
More Sentences
|
General |
|
9 |
General |
revaçta/popüler olan akım |
mainstream n.
|
|
10 |
General |
güneydoğu fransa ve kuzeybatı italya'da akdeniz kıyısında popüler turistik bölge |
riviera n.
|
|
11 |
General |
popüler kültürde başarı |
success in popular culture n.
|
|
12 |
General |
popüler fikir |
popular opinion n.
|
|
13 |
General |
popüler sanat |
pop art n.
|
|
14 |
General |
popüler hale getirme |
popularization n.
|
|
15 |
General |
komedi unsurları içeren popüler bir ispanyol operası |
zarzuela n.
|
|
16 |
General |
mutluluk popüler çalışmaları |
happiness popular works n.
|
|
17 |
General |
popüler çalışmalar |
popular works n.
|
|
|
18 |
General |
eskiden beri kullanılıp popüler olan şey |
old standby n.
|
|
19 |
General |
popüler edebiyat |
popular literature n.
|
|
20 |
General |
popüler kültür |
popular culture n.
|
|
21 |
General |
budizm popüler çalışmaları |
buddhism popular works n.
|
|
22 |
General |
popüler eğitim |
popular education n.
|
|
23 |
General |
popüler kimse |
public character n.
|
|
24 |
General |
popüler bilim |
popular science n.
|
|
25 |
General |
popüler hale getirme |
popularisation n.
|
|
26 |
General |
popüler videolar |
popular videos n.
|
|
27 |
General |
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli |
pageboy haircut n.
|
|
28 |
General |
popüler basın |
popular press n.
|
|
29 |
General |
ismini domuz turtasından alan 1850'lerde popüler olmuş bir şapka türü |
pork pie hat n.
|
|
30 |
General |
1928'de doğan popüler şarkıların bestesini yapan amerikalı bestekar |
bacharach n.
|
|
31 |
General |
popüler, gürültülü, karışık grup |
racquette n.
|
|
32 |
General |
salon dansı için bestelenmiş popüler müzik türü |
ballroom music n.
|
|
33 |
General |
fransız devrimi sırasında popüler olan dans ve şarkı |
carmagnole n.
|
|
34 |
General |
bir ya da iki popüler şarkı içeren kompakt disk formatında albüm |
cd single n.
|
|
35 |
General |
1930'larda popüler olan bir çizgi dansı |
lambeth walk n.
|
|
36 |
General |
desteği arttırmak ve popüler olmak için yapılan kampanya |
charm campaign n.
|
|
37 |
General |
danstaki en güzel ve popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
38 |
General |
partideki en güzel ve popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
39 |
General |
çok popüler |
a huge hit n.
|
|
40 |
General |
tayland'da popüler olan, metamfetamin ve kafein içeren tabletler |
yaba n.
|
|
41 |
General |
jetle popüler bir yerden başka bir popüler yere seyahat etme |
jet-setting n.
|
|
42 |
General |
yeni zelanda'nın tarihi ve popüler kültürüyle ilişkili |
kiwiana [australia/new zealand] n.
|
|
43 |
General |
coşkuyla söylenen popüler şarkı |
belter n.
|
|
44 |
General |
coşkuyla popüler şarkılar söyleyen kimse |
belter n.
|
|
45 |
General |
1996'da popüler olan macarena şarkısı eşliğinde yapılan bir el-kol dansı |
macarena n.
|
|
46 |
General |
15. ve 16. yüzyıllarda popüler olan mermer desenli bir örgü elbise |
marbrinus n.
|
|
47 |
General |
1700'lerde ingiltere ve amerika'da popüler olan bir mobilya tarzı |
queen-anne n.
|
|
48 |
General |
dominik ve haiti'ye özgü aksak adımlı popüler bir salon dansı |
merengue n.
|
|
49 |
General |
dominik ve haiti'ye özgü aksak adımlı popüler bir salon dansı |
meringue n.
|
|
50 |
General |
baş makale kadar önemi olmayıp gazetelerde veya haftalık yayınlarda basılan veya basılmaya uygun, popüler veya hafif içerikli edebi deneme veya makale |
middle n.
|
|
51 |
General |
1600 ve 1700'lerde ingiltere'de popüler olan bir zar oyunu |
hazard n.
|
|
52 |
General |
en popüler cazibe merkezi |
headline n.
|
|
53 |
General |
afrika ritimleri ile batı tarzı pop melodilerinin birleştirildiği popüler bir batı afrika dansı |
high life n.
|
|
54 |
General |
popüler tatil yeri |
rendezvous n.
|
|
55 |
General |
popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme |
girouettism n.
|
|
56 |
General |
popüler cümle |
buzz phrase n.
|
|
57 |
General |
eskiden çok popüler olan yapım |
golden oldie n.
|
|
|
58 |
General |
18. yüzyılda popüler olan, sandalete benzeyen topuklu bir ayakkabı |
chopin n.
|
|
59 |
General |
popüler dans müziği çalan grup |
dance orchestra n.
|
|
60 |
General |
birinci dünya savaşı döneminde popüler olan bir dans |
grizzly bear n.
|
|
61 |
General |
popüler tarz |
groove n.
|
|
62 |
General |
çok popüler şey |
hit n.
|
|
63 |
General |
eskiden popüler olan şarkı |
oldie n.
|
|
64 |
General |
savaş zamanı popüler hale gelmiş küçük tüylü bir oyuncak |
gonk n.
|
|
65 |
General |
eskiden popüler olan bir tür siperli kadın şapkası |
neapolitan bonnet n.
|
|
66 |
General |
eskiden popüler olan bir tür siperli kadın şapkası |
poke bonnet n.
|
|
67 |
General |
19. yüzyılda popüler olan, kenarları kürklü bir pelerin |
circular n.
|
|
68 |
General |
19. yüzyılda popüler olan, kenarları kürklü bir pelerin |
circular cloak n.
|
|
69 |
General |
londra'da bir trafik kavşağı ve popüler buluşma yeri |
piccadilly circus n.
|
|
70 |
General |
popüler şey |
popularization [us] n.
|
|
71 |
General |
popüler şey |
popularisation [uk] n.
|
|
72 |
General |
bir şeyi popüler hale getiren kimse |
popularizer [us] n.
|
|
73 |
General |
bir şeyi popüler hale getiren kimse |
populariser [uk] n.
|
|
74 |
General |
bir süreliğine popüler olan şey |
fashion n.
|
|
75 |
General |
alman cam eşyaları ve seramiğinde 17. ve 18. yüzyıllarda popüler olan bir tür siyah süsleme |
schwarzlot n.
|
|
76 |
General |
popüler olmayan fikir |
unpopular opinion n.
|
|
77 |
General |
(film, şarkı) aşırı popüler şey |
superhit n.
|
|
78 |
General |
çok popüler kimse |
supernova n.
|
|
79 |
General |
çok popüler olma |
superstardom n.
|
|
80 |
General |
popüler olma |
favor n.
|
|
81 |
General |
popüler olma |
favour n.
|
|
82 |
General |
popüler olma |
high-profile n.
|
|
83 |
General |
popüler olmak |
catch on v.
|
|
84 |
General |
popüler olmak |
catch on with somebody v.
|
|
85 |
General |
popüler hale getirmek |
popularize v.
|
|
86 |
General |
popüler hale getirmek |
popularise v.
|
|
87 |
General |
popüler hale getirmek |
generalise v.
|
|
88 |
General |
popüler hale getirmek |
generalize v.
|
|
89 |
General |
yeniden popüler hale getirmek |
repopularize v.
|
|
90 |
General |
yeniden popüler hale getirmek |
repopularise v.
|
|
91 |
General |
popüler hale getirmek |
distribute v.
|
|
92 |
General |
birdenbire aşırı popüler olmak |
crash v.
|
|
93 |
General |
popüler kültürde yaşlı |
aged in popular culture adj.
|
|
94 |
General |
son derece heyecan verici/popüler |
red hot adj.
|
|
95 |
General |
popüler olan |
voguish adj.
|
|
96 |
General |
çok popüler |
white-hot adj.
|
|
97 |
General |
popüler ve çekici |
golden adj.
|
|
98 |
General |
1890'lı yıllarda amerika'da popüler olan bir giyim tarzına ait veya ilgili |
gibson-girl adj.
|
|
99 |
General |
çok popüler olmuş |
hit. adj.
|
|
100 |
General |
bir dönem popüler olan |
du jour adj.
|
|
101 |
General |
(özellikle uzun süre boyunca) popüler olan |
favorite adj.
|
|
102 |
General |
(özellikle uzun süre boyunca) popüler olan |
favourite adj.
|
|
103 |
General |
nispeten popüler |
semipopular adj.
|
|
104 |
General |
çok popüler |
superhot adj.
|
|
105 |
General |
popüler kültüre ait veya ilgili |
pop adj.
|
|
106 |
General |
popüler olarak |
popularly adv.
|
|
107 |
General |
(popüler müzikte) ekstra hece |
oh interj.
|
|
108 |
General |
(popüler müzikte) boşluk dolduran hece |
oh interj.
|
|
109 |
General |
popüler bir şekilde |
pop. abrev.
|
|
Phrasals |
|
110 |
Phrasals |
bir anda popüler olmak |
blow up v.
|
|
111 |
Phrasals |
popüler olmak |
take off v.
|
|
112 |
Phrasals |
(ürün vb) popüler olmak |
catch on with someone v.
|
|
113 |
Phrasals |
kendine özel ve başkaları arasında popüler olmayan bir hevesi/ilgisi hakkında heyecanlanmak |
geek out about (someone or something) v.
|
|
114 |
Phrasals |
kendine özel ve başkaları arasında popüler olmayan bir hevesi/ilgisi hakkında heyecanlanmak |
geek out over (someone or something) v.
|
|
115 |
Phrasals |
popüler olana kapılmak |
swim with (something) v.
|
|
116 |
Phrasals |
(birileri arasında) popüler olmak |
catch on with (one) v.
|
|
Phrases |
|
117 |
Phrases |
2014'te sosyal medyada popüler hale gelen, kadınlara kötü davranmayan erkeklerin de olduğuna dikkat çekmek için kullanılan hashtag |
not all men expr.
|
|
Colloquial |
|
118 |
Colloquial |
popüler/gözde yer/mekan/semt |
the place to be n.
|
|
119 |
Colloquial |
popüler/çok tutulan isim |
a thing n.
|
|
120 |
Colloquial |
gözde, popüler şey |
a thing n.
|
|
121 |
Colloquial |
çok popüler |
hot favourite n.
|
|
122 |
Colloquial |
howard johnson's için kullanılan bir takma isim (20. yüzyıl'da popüler olan bir amerikan otel ve restoran zinciri) |
hojo's n.
|
|
123 |
Colloquial |
popüler kimse/şey |
hot stuff [uk] n.
|
|
124 |
Colloquial |
zeki ama popüler olmayan kimse |
poindexter n.
|
|
125 |
Colloquial |
popüler insan grubu |
in-crowd n.
|
|
126 |
Colloquial |
popüler ekip üyesi |
innie n.
|
|
127 |
Colloquial |
çok popüler olmak |
be riding high v.
|
|
128 |
Colloquial |
1970'ler ve 80'lerde popüler olan acayip, düzen karşıtı, kültür karşıtı tarzı benimseyenler gibi davranmaya çalışan ve başarısız olan |
plastic punk adj.
|
|
129 |
Colloquial |
oldukça popüler |
big–deal adj.
|
|
130 |
Colloquial |
çok popüler |
sought after adj.
|
|
131 |
Colloquial |
çok popüler |
huge adj.
|
|
132 |
Colloquial |
popüler ve çevresi olan erkek öğrenci |
bmoc (big man on campus) expr.
|
|
133 |
Colloquial |
okulun popüler çocuğu |
bmoc (big man on campus) expr.
|
|
134 |
Colloquial |
popüler bir radyo programının insanların ağzına dolanmış seslenme ve cevap verme sözü |
henry! henry aldrich! coming, mother! expr.
|
|
135 |
Colloquial |
popüler bir radyo programının insanların ağzına dolanmış seslenme ve cevap verme sözü |
hen-ree! henry aldrich! coming, mother! expr.
|
|
Idioms |
|
136 |
Idioms |
okulun en popüler kızı |
big woman on campus n.
|
|
137 |
Idioms |
belirli bir zamanın en popüler insanı |
the flavour of the month n.
|
|
138 |
Idioms |
okulun popüler çocuğu |
big man on campus n.
|
|
139 |
Idioms |
şu anda tutulan/popüler |
a hot ticket n.
|
|
140 |
Idioms |
medyada olumlu ilgi ve alaka gören meşhur ya da popüler kişi |
media darling n.
|
|
141 |
Idioms |
günün popüler görüşlerine göre inançlarını/görüşleri değiştiren kimse |
vicar of bray n.
|
|
142 |
Idioms |
konumunu korumak için zamanın popüler görüşlerine göre kendini değiştiren/uyarlayan kimse |
vicar of bray n.
|
|
143 |
Idioms |
bir anda popüler olan şey |
the new rock and roll n.
|
|
144 |
Idioms |
gelecekte popüler olacak şeylerin bir işareti/habercisi |
a portent of things to come n.
|
|
145 |
Idioms |
ileride neyin popüler olacağına dair bir işaret |
a sign of things to come [cliché] n.
|
|
146 |
Idioms |
çok popüler olan parça/film/oyun/albüm |
a smash hit n.
|
|
147 |
Idioms |
popüler eğlence hayatını seven adam |
a man about town n.
|
|
148 |
Idioms |
popüler eğlence hayatını seven adam |
the man about town n.
|
|
149 |
Idioms |
bir şeye popüler/başarılı olunca katılan kimse |
bandwagon fan n.
|
|
150 |
Idioms |
bir şeyi popüler/başarılı olunca destekleyen kimse |
bandwagon fan n.
|
|
151 |
Idioms |
ortamdaki en güzel/popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
152 |
Idioms |
mevcuttaki en güzel/popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
153 |
Idioms |
özellikle 20. yüzyıl başlarında zamanının çoğunu popüler mekanlarda geçiren zengin ve ünlü kesim |
café society n.
|
|
154 |
Idioms |
doğduğu yerde/memleketinde popüler olan sanatçı, politikacı, oyuncu |
somebody's favourite son n.
|
|
155 |
Idioms |
anlık/kısa süreli popüler olan kimse/şey |
flavour of the month [uk] n.
|
|
156 |
Idioms |
bir yeri popüler etmek |
put on the map v.
|
|
157 |
Idioms |
çok popüler olmak |
go like a bomb v.
|
|
158 |
Idioms |
çok popüler olmak |
go a bomb v.
|
|
159 |
Idioms |
popüler etmek |
bring into prominence v.
|
|
160 |
Idioms |
popüler olmak |
catch on v.
|
|
161 |
Idioms |
revaçta/popüler/yükselişte olmak |
be on the march v.
|
|
162 |
Idioms |
çok popüler olmak |
set the woods on fire v.
|
|
163 |
Idioms |
çok popüler olmak |
set the heather on fire v.
|
|
164 |
Idioms |
gittikçe popüler olmak |
make ground v.
|
|
165 |
Idioms |
popüler olma yolunda ilerlemek |
be on the way in v.
|
|
166 |
Idioms |
popüler olmamak |
be (out) in left field v.
|
|
167 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) popüler yapmak |
bring (someone or something) into prominence v.
|
|
168 |
Idioms |
(birini/bir şeyi/bir yeri) popüler hale getirmek |
put (someone, something, or some place) on the map v.
|
|
169 |
Idioms |
benzer fakat daha az popüler/iyi |
a poor relation (of) adj.
|
|
170 |
Idioms |
tekrar popüler olmuş |
back from the dead adj.
|
|
171 |
Idioms |
çok popüler |
riding high adj.
|
|
172 |
Idioms |
çok popüler |
in high favour expr.
|
|
173 |
Idioms |
son derece popüler |
all the rage expr.
|
|
Poetic/Literary |
|
174 |
Poetic/Literary |
karşılıksız aşktan yakınan ve kişilerin başına gelen talihsizlik veya adaletsizlikleri anlatan eski bir popüler şiir türü |
complaint n.
|
|
Speaking |
|
175 |
Speaking |
çok popüler |
super popular expr.
|
|
176 |
Speaking |
sence niye bu kadar popüler? |
why do you think it’s so popular? expr.
|
|
177 |
Speaking |
sence neden bu kadar popüler? |
why do you think it’s so popular? expr.
|
|
178 |
Speaking |
şapkalar bugünlerde çok popüler |
hats are very popular these days expr.
|
|
179 |
Speaking |
şapkalar bugünlerde çok popüler |
hats are so popular these days expr.
|
|
Trade/Economic |
|
180 |
Trade/Economic |
değeri yükselen ve çok sayıda yatırımcıyı kendine çeken popüler hisse senedi |
glamour stock n.
|
|
Politics |
|
181 |
Politics |
siyasi propaganda için popüler müzik kullanma |
agitpop n.
|
|
182 |
Politics |
orta asya'nın en popüler ve korkulan radikal islamcı grubu |
freedom party n.
|
|
183 |
Politics |
popüler liberal reform hareketi |
spring n.
|
|
184 |
Politics |
kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlere ait |
messianic adj.
|
|
185 |
Politics |
kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlerle ilgili |
messianic adj.
|
|
Industry |
|
186 |
Industry |
giderek daha popüler hale gelen alan veya faaliyet |
growth industry n.
|
|
Media |
|
187 |
Media |
web sayfasında popüler veya tartışmalı bir içeriğin neden kaldırıldığını açıklayan mesaj |
weasel text n.
|
|
188 |
Media |
eğlence ve spor dünyasına ait popüler kültür öğelerini kullanan dergi |
fan magazine n.
|
|
189 |
Media |
popüler basın |
pops n.
|
|
190 |
Media |
popüler basın |
popular n.
|
|
191 |
Media |
okulda veya iş yerinde insanların hakkında sohbet ettiği popüler dizi |
water cooler show n.
|
|
Advertising |
|
192 |
Advertising |
çok popüler olup dilin bir parçası haline gelen reklam sloganı |
catchphrase n.
|
|
Computer |
|
193 |
Computer |
popüler liste |
hot list n.
|
|
194 |
Computer |
popüler noktalar |
hotspots n.
|
|
195 |
Computer |
popüler bir paylaşım sitesi |
rapidshare n.
|
|
196 |
Computer |
geçici popüler konularla ilgili internet sitesi |
barney page n.
|
|
197 |
Computer |
internet sitesi oluşturmak ve yönetmek için kullanılan, açık kaynaklı popüler bir içerik yönetim sistemi |
mambo n.
|
|
198 |
Computer |
(internet sitesinde) çok tıklanan popüler içerik |
sticky content n.
|
|
199 |
Computer |
popüler bir alan adının yazım hatasıyla sıkça yazılan hatalı versiyonunu alan adı olarak almak |
typosquat v.
|
|
Telecom |
|
200 |
Telecom |
popüler bir sosyal paylaşım sitesi |
myspace n.
|
|
Television |
|
201 |
Television |
jeopardy productions'a ait abd'de popüler olan bir soru-cevap programının ticari markası |
jeopardy® n.
|
|
Textile |
|
202 |
Textile |
eski zamanlarda popüler olan yüksek bir yaka |
band n.
|
|
203 |
Textile |
17. ve 18. yüzyıllarda özellikle kadınlar arasında popüler olan, içteki kıyafeti ve iç etekliği göstermesi için önünde açıklık bulunan ve genellikle dökümlü duran bir elbise veya rop |
mantua n.
|
|
204 |
Textile |
1860'lı yıllarda popüler olan bol bir kadın bluzu |
garibaldi n.
|
|
205 |
Textile |
1910 ve 1914 yılları arasında popüler olmuş alt tarafı dar uzun bir etek |
hobble skirt n.
|
|
206 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
cimar n.
|
|
207 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
simar n.
|
|
208 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
cymar n.
|
|
209 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
simarre n.
|
|
210 |
Textile |
20. yüzyılın ortalarında popüler olan bir tür yazlık kadın ceketi |
duster coat n.
|
|
211 |
Textile |
17. yüzyılda popüler olan dayanıklı bir yün kumaş |
sempiternum n.
|
|
212 |
Textile |
19. yüzyılda popüler bir çocuk giysisi |
fauntleroy adj.
|
|
Architecture |
|
213 |
Architecture |
19. yüzyılda abd'nin güneyinde popüler olan iki odalı ahşap bir ev stili |
dog trot n.
|
|
214 |
Architecture |
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiline ait |
moderne adj.
|
|
215 |
Architecture |
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiliyle ilgili |
moderne adj.
|
|
Furniture |
|
216 |
Furniture |
1700'lerde ingiltere ve amerika'da popüler olan bir mobilya tarzı |
queen anne n.
|
|
217 |
Furniture |
18. yüzyılda fransa'da popüler olan kolçaklı bir şezlong tipi |
duchesse n.
|
|
Automotive |
|
218 |
Automotive |
popüler otomobil |
strong n.
|
|
219 |
Automotive |
on sekizinci yüzyılda popüler olan iki koltuklu, üstü kapalı bir at arabası |
berlin n.
|
|
Transportation |
|
220 |
Transportation |
(kenya'da) genellikle minibüslerle yapılan ve sıkı denetime tabi olmayan popüler bir toplu taşıma türü |
matatu n.
|
|
Medical |
|
221 |
Medical |
yirminci yüzyılın başlarında popüler olan ilaçlı bir yara kremi |
antiphlogistine n.
|
|
Psychology |
|
222 |
Psychology |
popüler kültürde cinsellik |
sex in popular culture n.
|
|
223 |
Psychology |
popüler psikoloji |
pop psych n.
|
|
224 |
Psychology |
özellikle 1920'li yıllarda abd'de popüler olan bir kendine yardım yöntemi |
couéism n.
|
|
225 |
Psychology |
popüler bir şeyden geri kalma korkusu |
fear of missing out (fomo) n.
|
|
Pharmaceutics |
|
226 |
Pharmaceutics |
ikinci dünya savaşı'ndan hemen sonra popüler olmuş bir multivitamin ve mineral ilacı |
hadacol® n.
|
|
Gastronomy |
|
227 |
Gastronomy |
latin amerika'da popüler olan, alkolsüz ve gazlı bir malt içeceği |
malta n.
|
|
228 |
Gastronomy |
galler'de popüler olan kahvaltılık su yosunu kızartması |
laver bread n.
|
|
229 |
Gastronomy |
galler'de popüler olan kahvaltılık su yosunu kızartması |
laverbread n.
|
|
230 |
Gastronomy |
amerika birleşik devletleri ve kanada’da popüler olan geleneksel bir tatlı |
s'more n.
|
|
231 |
Gastronomy |
balığın köfte haline getirilmesiyle hazırlanan popüler bir asya yiyeceği |
fishball n.
|
|
Chemistry |
|
232 |
Chemistry |
17. yüzyılda popüler bir kozmetik ürünü olarak kullanılan sönmüş talk pudrasıyla hazırlanmış bir ilaç |
oil of talc n.
|
|
Marine Biology |
|
233 |
Marine Biology |
silindirik bir yapıya sahip havanın suyun içinden hızlı bir şekilde geçtiği popüler bir protein skim |
venturi n.
|
|
234 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen kahverengi, popüler bir sofra balığı |
lemon sole n.
|
|
235 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen kahverengi, popüler bir sofra balığı |
parophrys vitulus n.
|
|
236 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen kahverengi, popüler bir sofra balığı |
english sole n.
|
|
237 |
Marine Biology |
hint pasifiğine özgü popüler bir akvaryum balığı |
scat n.
|
|
Zoology |
|
238 |
Zoology |
çin, japonya ve tayvan'da popüler bir jelatinimsi mantar |
snow mushroom (tremella fuciformis) n.
|
|
Botanic |
|
239 |
Botanic |
güney amerika'da yetişen, kökü popüler bir besin olan bir bitki |
arracacha (arracacia xanthorrhiza) n.
|
|
Breeding |
|
240 |
Breeding |
fransa'ya özgü olup günümüzde abd'de popüler olan, dayanıklı bir besi sığırı ırkı |
limousin n.
|
|
Social Sciences |
|
241 |
Social Sciences |
eskiden italya'nın bergamo bölgesinde popüler olan bir halk dansı |
bergamasque n.
|
|
242 |
Social Sciences |
eskiden italya'nın bergamo bölgesinde popüler olan bir halk dansı |
bergamask n.
|
|
Education |
|
243 |
Education |
dünya popüler müziği |
world popular music n.
|
|
Literature |
|
244 |
Literature |
noel baba temalı popüler bir şiir |
night before christmas n.
|
|
245 |
Literature |
baş makale kadar aciliyeti veya önemi olmayıp gazetelerde veya haftalık yayınlarda basılan veya basılmaya uygun, popüler veya hafif içerikli edebi deneme veya makale |
middle article [uk] n.
|
|
246 |
Literature |
13. yüzyılda derlenmiş, ahlaki dersler veren popüler bir latince masal serisi |
gesta romanorum n.
|
|
247 |
Literature |
yirminci yüzyılın başlarında popüler olan bir edebiyat türü |
grotesquerie n.
|
|
248 |
Literature |
rahat okunabilecek popüler kurgu eseri |
feuilleton n.
|
|
Linguistics |
|
249 |
Linguistics |
bir kelimenin kökeninin popüler fakat hatalı algılanma biçimi |
hobson-jobson n.
|
|
History |
|
250 |
History |
1793 yılında aşırı jakoben bir fransız partisine verilen popüler isim |
the mountain n.
|
|
251 |
History |
19. yüzyılda popüler olan içinde şiir ve düzyazı parçaları ile gravür barındıran bir tür edebi albüm |
keepsake n.
|
|
252 |
History |
eski ingiltere'de popüler olan çeşitli sek beyaz şaraplar |
sack n.
|
|
253 |
History |
2. dünya savaşı'nda amerikan askerlerinin popüler hale getirdiği hayali bir kişi |
kilroy n.
|
|
254 |
History |
(antik yunan'da) içki partilerinde oynanan, genç erkekler arasında popüler bir oyun |
kottabos n.
|
|
255 |
History |
20. yüzyılda popüler olan çok sivri burunlu ayakkabılar veya botlar |
winkle-pickers n.
|
|
256 |
History |
antoinette bourignon'un hollanda ve iskoçya'da popüler olan mistik teorileri |
bourigianism n.
|
|
257 |
History |
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı |
broadside n.
|
|
258 |
History |
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı |
broadside ballad n.
|
|
259 |
History |
17. yüzyılın ilk yarısında çok popüler olan bir ilaç |
dragon water n.
|
|
Religious |
|
260 |
Religious |
en popüler hindu ilahlarından biri |
kistna n.
|
|
Philosophy |
|
261 |
Philosophy |
hermes'e atfedilip rönesans döneminde popüler olan dini ve felsefi inançlara dayalı bir kült |
hermeticism n.
|
|
Geography |
|
262 |
Geography |
carson city'nin batısında, nevada ve california arasındaki sınırda bulunan, popüler tatil yeri olan göl |
lake tahoe n.
|
|
263 |
Geography |
kaskad sıradağlarındaki popüler kayak merkezi olan 2,763 metre yüksekliğindeki volkanik zirve |
bachelor mount n.
|
|
264 |
Geography |
güneydoğu fransa'da popüler kayak merkezi olan şehir |
chambéry n.
|
|
265 |
Geography |
new york'un kuzeydoğusunda adirondack dağları'nda yer alan, popüler kayak alanı ve kış beldesi olan kasaba |
lake placid n.
|
|
266 |
Geography |
san francisco'da popüler bir mahalle |
nob hill n.
|
|
267 |
Geography |
yosemite vadisi'ndeki kaya formasyonu el capitan'da bulunan popüler bir tırmanış rotası |
zodiac n.
|
|
Military |
|
268 |
Military |
düşman savaşçı (9-11 terörle mücadele sırasında popüler olan, yakalanan ve cenevre anlaşması'nda belirtilenden daha az haklara sahip olan savaşçıların kast edildiği bir terim) |
enemy combatant n.
|
|
269 |
Military |
20. yüzyılda popüler bir savaş gemisi |
dreadnaught n.
|
|
Sport |
|
270 |
Sport |
popüler bir karate sistemi |
shotokan n.
|
|
Card |
|
271 |
Card |
1700'lerde popüler bir iskambil oyunu |
quadrille n.
|
|
272 |
Card |
eskiden avrupa'da oynanan popüler bir hileli kart oyunu |
hombre n.
|
|
273 |
Card |
17 ve 18. yüzyıllarda popüler olan bir kart oyunu |
reversis n.
|
|
274 |
Card |
16. ve 18. yüzyıllar arasında ingiltere'de popüler olmuş bir kart oyunu |
gleek n.
|
|
275 |
Card |
16. ve 17. yüzyıllarda ingiltere'de popüler olan bir kart oyunu |
post and pair n.
|
|
276 |
Card |
15. ve 16. yüzyıllarda popüler olan bir kart oyunu |
sant n.
|
|
277 |
Card |
16. yüzyılda popüler olan eski bir kart oyunu |
primero n.
|
|
Art |
|
278 |
Art |
batı avrupa ve abd’de bir dönem popüler olan, kabaca çizilmiş gösterişli resimlerin ağırlıkta olduğu bir sanat akımı |
neoexpressionism n.
|
|
279 |
Art |
batı avrupa ve abd’de bir dönem popüler olan, kabaca çizilmiş gösterişli resimlerin ağırlıkta olduğu bir sanat akımı |
neo-expressionism n.
|
|
280 |
Art |
(sanat alanında) popüler olmayan ama önemli başarı |
succès d'estime n.
|
|
281 |
Art |
özellikle 19. yüzyıl başlarında popüler olan hayvanları ele alan ressam veya heykeltıraş |
animalier n.
|
|
282 |
Art |
fransa'da 20. yüzyılın başlarında popüler olan bir dans türü |
java n.
|
|
283 |
Art |
19. yüzyılda popüler olan hızlı bir polonya dansı |
cracovienne n.
|
|
284 |
Art |
popüler sanat |
pop n.
|
|
285 |
Art |
fransa'da eskiden popüler olan bir resim tarzı |
fete champetre n.
|
|
286 |
Art |
fransa'da eskiden popüler olan bir resim tarzı |
fête galante n.
|
|
287 |
Art |
14 ve 15. yüzyıllarda avrupa'da popüler olan bir resim ekolü |
international style n.
|
|
288 |
Art |
20. yüzyılda popüler olan çeşitli sanat tarzlarına verilen ad |
international style n.
|
|
289 |
Art |
popüler sanat |
popular arts n.
|
|
290 |
Art |
popüler sanata ait |
pop adj.
|
|
291 |
Art |
popüler sanat ile ilgili |
pop adj.
|
|
292 |
Art |
popüler kültürden izler taşıyan |
folksy adj.
|
|
Music |
|
293 |
Music |
modern batı popundan etkilenmiş geleneksel cezayir müziği alt yapısına sahip bir tür cezayir popüler müziği |
rai n.
|
|
294 |
Music |
popüler bir şarkının diğer kısımlarından farklı olan orta kısmı |
release n.
|
|
295 |
Music |
geleneksel soul müziğini diğer türlere ait unsurlarla birleştiren bir popüler müzik tarzı |
neosoul n.
|
|
296 |
Music |
geleneksel soul müziğini diğer türlere ait unsurlarla birleştiren bir popüler müzik tarzı |
neo-soul n.
|
|
297 |
Music |
new orleans kentinde popüler bir r&b müziği türü |
new orleans r&b n.
|
|
298 |
Music |
batı popüler müziğinde punk rocktan esinlenerek ortaya çıkan bir müzik akımı |
new wave n.
|
|
299 |
Music |
hindistan ve filipinler'de popüler bir dans |
tinikling n.
|
|
300 |
Music |
hindistan ve filipinler'de popüler bir dans |
bamboo dance n.
|
|
301 |
Music |
en popüler 40 şarkı |
top 40 n.
|
|
302 |
Music |
I. dünya savaşı döneminde popüler bir dans |
turkey trot n.
|
|
303 |
Music |
I. dünya savaşı döneminde popüler bir dans |
turkey-trot n.
|
|
304 |
Music |
abd'de 1940'ların ortalarında popüler olmuş, hızlı tempo, karmaşık ve hızlı akor değişimleriyle karakterize şarkılar sunan bir caz türü |
bebop n.
|
|
305 |
Music |
hindistan'da popüler olan bir müzik türü |
bhangra n.
|
|
306 |
Music |
özellikle kuveyt ve bahreyn'de popüler olan bir müzik türü |
sawt n.
|
|
307 |
Music |
özellikle kuveyt ve bahreyn'de popüler olan bir müzik türü |
sowt n.
|
|
308 |
Music |
özellikle kuveyt ve bahreyn'de popüler olan bir müzik türü |
sout n.
|
|
309 |
Music |
swahili dilini konuşan doğu afrikalılar arasında popüler olan, mısır ve hint melodilerinin afrika ezgileriyle karışımından doğan bir müzik çeşidi |
taarab n.
|
|
310 |
Music |
18. yüzyılda popüler olmuş bir dans |
chaconne n.
|
|
311 |
Music |
1960'larda popüler olmuş bir hafif müzik türü |
orchestral pop n.
|
|
312 |
Music |
1960'larda popüler olmuş bir hafif müzik türü |
easy listening n.
|
|
313 |
Music |
popüler rock şarkısı |
anthem n.
|
|
314 |
Music |
latin amerika'da popüler olan büyük bir akordeon benzeri bir müzik aleti |
bandoneon n.
|
|
315 |
Music |
80'lerin ortalarında abd'de gelişen popüler bir rock müziği türü |
jangle pop n.
|
|
316 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
zithern n.
|
|
317 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cittern n.
|
|
318 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cithern n.
|
|
319 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cithren n.
|
|
320 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cither n.
|
|
321 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
gittern n.
|
|
322 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
citole n.
|
|
323 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
zittern n.
|
|
324 |
Music |
80'ler ve 90'larda popüler olan bir r&b çeşidi |
urban r&b n.
|
|
325 |
Music |
fransız batı hint adaları'nda popüler bir davullu dans müziği |
zouk n.
|
|
326 |
Music |
kenya'ya özgü popüler bir müzik |
benga n.
|
|
327 |
Music |
elektrogitarlar ve geleneksel davullarla yapılan nijerya'nın popüler müzik türü |
juju n.
|
|
328 |
Music |
brezilya'da bir dini kült olan macumba'dan türetilmiş popüler bir dans müziği |
macumba n.
|
|
329 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda italya'da popüler olan bir dans stili |
volta n.
|
|
330 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda italya'da popüler olan dans için yazılan bir müzik parçası |
volta n.
|
|
331 |
Music |
detroit'te bulunan motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenleri tarafından popüler hale getirilen, blues, pop, soul, dini müzik türlerinden unsurlar içeren müzik türü/janrı |
motown n.
|
|
332 |
Music |
1930'lu yıllarda popüler olan bir tür dans |
big apple n.
|
|
333 |
Music |
1930 ile 1950'li yıllar arasında popüler olan büyük bir caz veya dans grubu |
big band n.
|
|
334 |
Music |
yüksek arka ritmik vurgulu bir popüler müzik |
big beat n.
|
|
335 |
Music |
1930'larda güney afrika'da ortaya çıkmış ve kasabalarda popüler hale gelmiş bir müzik türü |
marabi n.
|
|
336 |
Music |
bir tür jamaika popüler müziği |
ska n.
|
|
337 |
Music |
abd'de 1950'lin sonunda popüler olmuş hızlı tempolu bir caz türü |
hard bop n.
|
|
338 |
Music |
1960'ların ortalarında popüler olan bir soul müzik tarzı |
boogaloo n.
|
|
339 |
Music |
1960'ların ortalarında popüler olan bir soul müzik tarzı |
bugalu n.
|
|
340 |
Music |
1960'ların ortalarında popüler olan bir soul müzik tarzı eşliğinde yapılan dans |
bugalu n.
|
|
341 |
Music |
telifli popüler şarkıların melodilerini eşlik eden müzik olmaksızın içeren ve telif sahiplerinin izni olmadan basılan kitap |
fake book n.
|
|
342 |
Music |
1970'lerin başında çıkan popüler bir dans |
breakdown n.
|
|
343 |
Music |
afrika ritimlerini batı tarzı pop melodileriyle birleştiren popüler bir batı afrika dans müziği |
highlife n.
|
|
344 |
Music |
1920-40'larda popüler olan country müzik |
hillbilly music n.
|
|
345 |
Music |
1980'lerin sonlarında popüler olan hareketli bir dans müziği türü |
hi-nrg n.
|
|
346 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda popüler olan ud benzeri bir müzik aleti |
lyra viol n.
|
|
347 |
Music |
popüler dans müziği çalan bir müzik grubu |
dance band n.
|
|
348 |
Music |
en iyi popüler listesi |
hit parade [obsolete] n.
|
|
349 |
Music |
en popüler şarkıları çalma |
hit parade [obsolete] n.
|
|
350 |
Music |
1950'lerde ortaya çıkan bir popüler müzik türü |
rock 'n' roll n.
|
|
351 |
Music |
bir jamaika popüler müziği tarzı |
rock steady n.
|
|
352 |
Music |
1950'lerde ortaya çıkan bir popüler müzik türü |
rock-and-roll n.
|
|
353 |
Music |
hareketli bir popüler müzik tarzı |
rocknroll n.
|
|
354 |
Music |
rock 'n' roll müziğiyle ilişkili doğaçlama bir popüler dans tarzı |
rock'n'roll n.
|
|
355 |
Music |
jamaika popüler müziğinin vokalleştirilmiş tarzı |
rock-steady n.
|
|
356 |
Music |
karayip asya topluluğunda popüler bir müzik türü |
chutney n.
|
|
357 |
Music |
haiti'de ortaya çıkmış popüler bir dans müziği |
compas n.
|
|
358 |
Music |
teksas ve meksika sınırında ortaya çıkan popüler bir dans müziği tarzı |
conjunto n.
|
|
359 |
Music |
ritmik melodi ile anlamsız hecelerin söylendiği popüler bir vokal müzik tarzı |
doo-wop n.
|
|
360 |
Music |
orkestranın çaldığı hafif klasik ve popüler müzik |
pop n.
|
|
361 |
Music |
popüler şarkı |
pop n.
|
|
362 |
Music |
popüler zevke hitap etmeyi amaçlayan bir müzik türü |
popera n.
|
|
363 |
Music |
popüler ve hafif klasik müzik çalan senfoni orkestrası |
pops n.
|
|
364 |
Music |
popüler müzik türü |
popular music genre n.
|
|
365 |
Music |
popüler müzik |
popular music genre n.
|
|
366 |
Music |
popüler müzik |
popularism n.
|
|
367 |
Music |
güney afrika'ya özgü popüler bir şarkı |
sarie marais [south africa] n.
|
|
368 |
Music |
1990'ların ikinci yarısında popüler olup küfür ve cinsel temalar içeren bir rap müzik türü |
dirty south n.
|
|
369 |
Music |
güçlü ve sabit ritimler, tekrarlayan sözler ve elektronik seslerle karakterize olan popüler bir dans müziği |
disco n.
|
|
370 |
Music |
new orleans'ta ortaya çıkıp 20. yüzyılın ilk yarısında beyaz müzisyenler arasında popüler hala gelen bir caz müzik türü |
dixieland n.
|
|
371 |
Music |
dixieland türünün 1950'lerde yeniden popüler oluşu |
dixieland n.
|
|
372 |
Music |
bilim kurgu ve fantastik edebiyat meraklıları arasında popüler olan bir müzik türü |
filk n.
|
|
373 |
Music |
popüler hindistan sineması için bestelenen, geleneksel ve modern enstrümanların bir arada bulunduğu film müziği |
filmi n.
|
|
374 |
Music |
koro halinde söylenen popüler bir zulu şarkısı |
shosholoza [south africa] n.
|
|
375 |
Music |
genel zevke uymayan popüler müzik |
skronk n.
|
|
376 |
Music |
sıralı halde dizilerek gerçekleştirilen popüler bir dans türü |
slosh n.
|
|
377 |
Music |
küba ve meksika'nın sahil kesiminde popüler olan bir salon dansı |
son n.
|
|
378 |
Music |
popüler parçaları içeren şarkı kitabı |
songster n.
|
|
379 |
Music |
en popüler 40 şarkıyla ilgili |
top 40 adj.
|
|
380 |
Music |
en popüler 40 şarkıdan oluşan |
top 40 adj.
|
|
381 |
Music |
alışılmadık ve çok popüler olmayan (modern elektronik tarzı) |
leftfield adj.
|
|
382 |
Music |
motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenlerince popüler hale getirilen müzik türüne ait veya ilişkin |
motown adj.
|
|
383 |
Music |
1970-1980'lerde özellikle dazlaklar arasında popüler olan punk rock türüne ait veya ilgili |
oi adj.
|
|
384 |
Music |
genel kitleye hitap eden (popüler müzik) |
mor (middle-of-the-road) adj.
|
|
385 |
Music |
genel kitleye hitap eden (popüler müzik) |
middle-of-the-road adj.
|
|
386 |
Music |
bir tarzın kökenine geri dönen (popüler müzik) |
roots adj.
|
|
387 |
Music |
(popüler müzik) harika |
solid adj.
|
|
388 |
Music |
(popüler müzik) olağanüstü |
solid adj.
|
|
389 |
Music |
(popüler müzik) muhteşem |
solid adj.
|
|
390 |
Music |
popüler müzik türü anlamına gelen son ek |
-core suf.
|
|
Painting |
|
391 |
Painting |
victoria döneminde ingiltere'de çok popüler olan hikaye anlatımı tarzında resim türü |
narrative painting n.
|
|
392 |
Painting |
19. yüzyılda ingiltere'de popüler bir resim stili |
poonah painting n.
|
|
Theatre |
|
393 |
Theatre |
on sekizinci yüzyılda ingiltere'de popüler olan müzikli, komik bir opera |
burletta n.
|
|
394 |
Theatre |
16-18. yüzyıllarda maskeli oyuncuların doğaçlama roller yaptığı popüler bir italyan komedisi |
commedia dellarte n.
|
|
395 |
Theatre |
16-18. yüzyıllarda maskeli oyuncuların doğaçlama roller yaptığı popüler bir italyan komedisi |
commedia dell'arte n.
|
|
396 |
Theatre |
20. yüzyılın başlarında britanya'da popüler olan müzikli bir eğlence |
concert party n.
|
|
Cinema |
|
397 |
Cinema |
afrika kökenli amerikalıları izleyici kitlesi olarak hedef alan 70'lerde popüler olmuş bir film türü |
blacksploitation n.
|
|
398 |
Cinema |
afrika kökenli amerikalıları izleyici kitlesi olarak hedef alan 70'lerde popüler olmuş bir film türü |
blaxploitation n.
|
|
399 |
Cinema |
popüler bir filmi tiye alarak çekilen film |
spoof movie n.
|
|
400 |
Cinema |
popüler sinema oyuncusu |
film star n.
|
|
401 |
Cinema |
popüler hindistan sinemasına ait |
filmi adj.
|
|
402 |
Cinema |
popüler hindistan sineması ile ilişkili |
filmi adj.
|
|
Photography |
|
403 |
Photography |
eskiden popüler olan bir fotoğraf makinesi |
brownie® n.
|
|
Mythology |
|
404 |
Mythology |
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı |
yam n.
|
|
405 |
Mythology |
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı |
yamm n.
|
|
406 |
Mythology |
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı |
yammu n.
|
|
Printery |
|
407 |
Printery |
70'lerde popüler olmuş bir çeşit yazdırma çarkı |
daisy print wheel n.
|
|
Archaic |
|
408 |
Archaic |
16. yüzyılda popüler olan canlı bir dans |
gaillard n.
|
|
409 |
Archaic |
16. yüzyılda popüler olan canlı bir dans müziği |
gaillard n.
|
|
410 |
Archaic |
popüler özdeyiş |
parody n.
|
|
411 |
Archaic |
popüler atasözü |
parody n.
|
|
Ornithology |
|
412 |
Ornithology |
popüler bir kuzey amerika av kuşu |
bobwhite quail n.
|
|
413 |
Ornithology |
popüler bir kuzey amerika av kuşu |
partridge n.
|
|
Slang |
|
414 |
Slang |
sanatçının bir veya iki popüler şarkısını içeren müzik kaseti |
cassingle n.
|
|
415 |
Slang |
1940'larda popüler olan hızlı tempolu, müzikal olarak karmaşık bir jazz tarzı |
bop n.
|
|
416 |
Slang |
çok popüler |
all the fashion n.
|
|
417 |
Slang |
popüler olmayan tip |
geekazoid n.
|
|
418 |
Slang |
1940'larda abd'de popüler olan bol bir takım elbise modeli |
zoot suit n.
|
|
419 |
Slang |
sığ ve materyalist olarak görülen popüler zengin avrupalı |
eurotrash n.
|
|
420 |
Slang |
popüler olmayan kimse |
kuri [new zealand] n.
|
|
421 |
Slang |
popüler olmayan şeylere ilgisi olan kimse |
megadork n.
|
|
422 |
Slang |
1920'lerde popüler olan, kalça sallama ve dizleri titretme figürleri bulunan bir dans |
mouch [uk] n.
|
|
423 |
Slang |
popüler başarı |
smasheroo [us] n.
|
|
424 |
Slang |
ünlü olmak için popüler biri ile takılan kişi |
famefucker n.
|
|
425 |
Slang |
çok popüler olmak |
be hot stuff v.
|
|
426 |
Slang |
çok popüler olmak |
be all the rage v.
|
|
427 |
Slang |
popüler olmak |
rule v.
|
|
428 |
Slang |
okuldaki en popüler kişi/kişiler olmak |
rule the school v.
|
|
429 |
Slang |
popüler modaya uygun |
in the groove adj.
|
|
430 |
Slang |
sığ ve materyalist olarak görülen popüler zengin avrupalılara ait |
eurotrash adj.
|
|
431 |
Slang |
çok popüler |
large [us] adj.
|
|
432 |
Slang |
çok popüler |
(as) hot as hell adj.
|
|
433 |
Slang |
çok popüler |
heavy adj.
|
|
434 |
Slang |
çok popüler |
all the rage expr.
|
|
435 |
Slang |
çok popüler |
all the go expr.
|
|
Modern Slang |
|
436 |
Modern Slang |
ortama uyum sağlamak için popüler paylaşımları yanlış veya aşırı kullanan kimse |
a local n.
|
|
437 |
Modern Slang |
popüler paylaşımları/argoyu yanlış anlayıp/kullanıp gülünç duruma düşen kimse |
a local n.
|
|
438 |
Modern Slang |
bir adamın kendini aldatan karısıyla kavga ettikten sonra içtiği büyük bir kadeh şarap (johnny depp-amber heard davasında hakimin sorduğu soru üzerine popüler olmuş bir söz) |
a mega pint n.
|
|
439 |
Modern Slang |
90'larda popüler olmuş, saçın alt yarısının kazınıp üst yarısının uzun bırakıldığı bir saç stili |
all blade no fade n.
|
|