Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
pop
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"pop"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 130 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
pop
n.
ateş etme
2
General
pop
n.
tabanca
3
General
pop
n.
rehin
4
General
pop
n.
hafif bir patlama
5
General
pop
n.
patlama sesi
6
General
pop
n.
patlatma
7
General
pop
n.
babalık
8
General
pop
n.
baba
9
General
pop
n.
gazoz
10
General
pop
n.
hafif bir patlama sesi
11
General
pop
n.
çat pat
12
General
pop
n.
pop müziği
13
General
pop
n.
pop şarkısı
14
General
pop
n.
eleştiri
15
General
pop
n.
sözlü saldırı
16
General
pop
n.
(eton college'da) tartışma topluluğu
17
General
pop
n.
(eton college'da) sosyal kulüp
18
General
pop
n.
sorumlu öğrenci birliği
19
General
pop
n.
öğrenci başkanları birliği
20
General
pop
n.
mümessiller birliği
21
General
pop
n.
vuruş
22
General
pop
n.
indirme
23
General
pop
n.
hız
24
General
pop
n.
anlık
25
General
pop
n.
an
26
General
pop
n.
kısa süre
27
General
pop
n.
lahza
28
General
pop
n.
nokta
29
General
pop
n.
benek
30
General
pop
n.
puantiye
31
General
pop
n.
pedal kontrol düğmesi
32
General
pop
n.
küçük bölüm
33
General
pop
n.
torna aynası
34
General
pop
n.
pop kültürü
35
General
pop
n.
meşrubat
36
General
pop
v.
pat diye sormak
37
General
pop
v.
patlatmak
38
General
pop
v.
rehine koymak
39
General
pop
v.
sokuvermek
40
General
pop
v.
ateş etmek
41
General
pop
v.
patlatmak (mısır)
42
General
pop
v.
çıtçıtlamak
43
General
pop
v.
bumlamak
44
General
pop
v.
çabucak giymek
45
General
pop
v.
ateşlemek
46
General
pop
v.
patlamak
47
General
pop
v.
ağzına atmak
48
General
pop
v.
sertçe vurmak
49
General
pop
v.
vurmak
50
General
pop
v.
saldırmak
51
General
pop
v.
hücum etmek
52
General
pop
v.
kırmak
53
General
pop
v.
koparmak
54
General
pop
v.
aniden itmek
55
General
pop
v.
ön tekerlekleri havaya kaldırmak
56
General
pop
v.
(düzenli veya sık sık) ilaç almak
57
General
pop
v.
çat diye açmak
58
General
pop
v.
aniden gitmek
59
General
pop
v.
hızlıca gelmek
60
General
pop
v.
aniden gelmek
61
General
pop
v.
aniden girmek
62
General
pop
v.
hızlıca dalmak
63
General
pop
v.
çıkmak
64
General
pop
v.
fırlamak
65
General
pop
v.
atlamak
66
General
pop
v.
zıplamak
67
General
pop
v.
sıçramak
68
General
pop
v.
öne çıkmak
69
General
pop
v.
önem kazanmak
70
General
pop
v.
dikkat çekmek
71
General
pop
v.
yerinden çıkmak
72
General
pop
v.
çıkıntı yapmak
73
General
pop
v.
(içten yanmalı motor veya silah) içten yanmak
74
General
pop
v.
ödeme yapmak
75
General
pop
v.
tutuklamak
76
General
pop
v.
yakalamak
77
General
pop
v.
(özellikle gözler) yerinden fırlamak
78
General
pop
v.
yerinden çıkmak
79
General
pop
v.
boşalmak
80
General
pop
v.
pat diye açılmak
81
General
pop
v.
dolaştırıvermek
82
General
pop
adj.
pop
83
General
pop
adj.
pop müziğe ait
84
General
pop
adj.
popüler
85
General
pop
adj.
popüler kültüre ait veya ilgili
86
General
pop
adj.
(kulak) basınçtan tıkanmak
87
General
pop
adv.
ansızın
88
General
pop
adv.
birden
89
General
pop
adv.
pat diye
90
General
pop
interj.
pat
Phrasals
91
Phrasals
pop
v.
içki içmek
92
Phrasals
pop
v.
kadeh yuvarlamak
Colloquial
93
Colloquial
pop
n.
beyzbol topuna vuruş hızı
94
Colloquial
pop
interj.
baba
95
Colloquial
pop
exclam.
beyamca
96
Colloquial
pop
exclam.
dede
Technical
97
Technical
pop
n.
bilgi işleme
98
Technical
pop
v.
kümeden çıkarmak
99
Technical
pop
v.
(kireç veya harç) kabarmak
Computer
100
Computer
pop
n.
çıkma
101
Computer
pop
n.
veri ögesinin yığın tepesinden çıkarılması
102
Computer
pop
v.
hoplamak
103
Computer
pop
v.
(veri ögesini) yığının en üst kısmından silmek
Automotive
104
Automotive
pop
n.
nitrometanlı yarış yakıtı
Aeronautic
105
Aeronautic
pop
v.
(atmosferik basınçta östaki borusu) açılmak
Gastronomy
106
Gastronomy
pop
n.
eskimo dondurması
107
Gastronomy
pop
n.
meybuz
108
Gastronomy
pop
n.
çubuklu buz
Botanic
109
Botanic
pop
n.
güveyfeneri bitkisinde çanak yaprak
110
Botanic
pop
n.
güveyfeneri cinsi bitki
Sport
111
Sport
pop
n.
havaya dikilen top
Basketball
112
Basketball
pop
v.
başarılı atış yapmak
113
Basketball
pop
v.
sayı almak
Baseball
114
Baseball
pop
n.
hava topu
115
Baseball
pop
n.
yüksek top
Art
116
Art
pop
n.
popüler sanat
117
Art
pop
adj.
popüler sanata ait
118
Art
pop
adj.
popüler sanat ile ilgili
119
Art
pop
adj.
pop sanat teması kullanan
120
Art
pop
adj.
pop sanat temalı
121
Art
pop
adj.
pop sanat temasını taklit eden
122
Art
pop
adj.
pop sanat teknikli
123
Art
pop
adj.
pop sanat tekniği kullanan
124
Art
pop
adj.
pop sanat tekniğini taklit eden
Music
125
Music
pop
n.
pop orkestrası
126
Music
pop
n.
pop müzik orkestrası
127
Music
pop
n.
orkestranın çaldığı hafif klasik ve popüler müzik
128
Music
pop
n.
popüler şarkı
Slang
129
Slang
pop
n.
cezaevi avlusundaki mahkumların oluşturduğu kalabalık
130
Slang
pop
v.
enselemek
Bedeutungen von dem Begriff
"pop"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
pop
pop
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"pop"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 495 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
soda pop
n.
gazoz
2
General
pop gun
n.
mantar tabancası
3
General
pop music
n.
pop müzik
4
General
nail pop
n.
pişmiş alçı taşı
5
General
pop art
n.
popüler sanat
6
General
pop art
n.
pop sanat
7
General
pop singer
n.
pop şarkıcısı
8
General
pop culture
n.
popüler kültür
9
General
pop concert
n.
pop konseri
10
General
pop rocks
n.
patlayan şeker
11
General
pop up stopper
n.
pop-up engelleyici
12
General
pop up stopper
n.
pop-up önleyici
13
General
pop-shop
n.
rehinci
14
General
pop-up
n.
fırlatıcı
15
General
pop-up
n.
hoplatıcı
16
General
a mom-and-pop business
n.
karı koca tarafından yönetilen iş
17
General
a mom-and-pop business
n.
aile tarafından yapılan iş
18
General
pop singer
n.
popçu
19
General
soda pop
n.
meyveli gazoz
20
General
pop and lock
n.
ani duruş ve kısa hareketlerden oluşan bir break dans tarzı
21
General
cork pop gun
n.
mantar tabancası
22
General
orange pop
n.
portakallı gazoz
23
General
orange pop
n.
portakal gazozu
24
General
ring pop candy
n.
halka/halkalı şeker
25
General
pop song
n.
pop şarkısı
26
General
k-pop lovers
n.
k-pop severler
27
General
pop starting
n.
arabayı iterek çalıştırma
28
General
pop starting
n.
arabanın iterek çalıştırılması
29
General
pop-top
n.
teneke kutu kapağı
30
General
pop-up book
n.
3 boyutlu çocuk kitabı
31
General
pop-pop boat
n.
pop pop tekne
32
General
pop-pop boat
n.
bir tür oyuncak tekne
33
General
pop band
n.
pop grubu
34
General
pop band
n.
pop müzik grubu
35
General
pop machine
n.
otomat
36
General
ice pop
n.
buzlu atıştırmalık
37
General
kpop (korean pop)
n.
kore popu
38
General
vox pop
n.
sıradan bir kişiye genel ilgi alanına giren bir konu hakkında fikrinin sorulduğu bir mülakat
39
General
mom and pop
n.
küçük aile şirketi
40
General
mom and pop
n.
aile dükkanı
41
General
pop bottle
n.
gazlı içecek şişesi
42
General
pop tent
n.
taşıma kamp çadırı
43
General
pop-top
n.
içecek kutusu
44
General
pop-top
n.
teneke kutu
45
General
pop-top
n.
konserve kutusu
46
General
pop-up
n.
açılır bileşen
47
General
pop-up
n.
açılır cihaz
48
General
pop-up
n.
katlanır cihaz
49
General
pop-up
n.
katlanır bileşen
50
General
pop-up
n.
çıkıntı yapan kısım
51
General
skin-pop
n.
deri altı uyuşturucu enjeksiyonu
52
General
pop in
v.
damlamak
53
General
pop off
v.
mortoyu çekmek
54
General
pop for
v.
ısmarlamak
55
General
pop up champagne
v.
şampanya patlatmak
56
General
pop corn
v.
mısır patlatmak
57
General
pop off
v.
kıkırdamak
58
General
pop the question
v.
evlenme teklif etmek
59
General
pop up champagne (bottle)
v.
şampanya patlatmak
60
General
pop out
v.
birdenbire çıkmak
61
General
pop off
v.
kakırdamak
62
General
pop off
v.
kıyameti koparmak
63
General
go pop
v.
infilak etmek
64
General
pop a champagne bottle
v.
şampanya patlatmak
65
General
pop off
v.
ölmek
66
General
pop off
v.
nalları dikmek
67
General
pop in
v.
sokuvermek
68
General
pop off
v.
çekip gitmek
69
General
go pop
v.
patlamak
70
General
pop for
v.
parayı çekmek
71
General
pop out
v.
ağızdan kaçmak
72
General
pop in
v.
uğramak
73
General
pop out
v.
fırlamak
74
General
pop off
v.
zıbarmak
75
General
pop a pill
v.
hap yutmak
76
General
(an idea) pop into someone's head
v.
aklına bir fikir gelmek
77
General
(an idea) pop into someone's head
v.
fikir gelmek
78
General
pop zits
v.
sivilce patlatmak
79
General
pop zits
v.
sivilce sıkmak
80
General
make one's eyes pop
v.
akıllara durgunluk vermek
81
General
skin-pop
v.
deri altına uyuşturucu enjekte etmek
82
General
pop-out
v.
çıkıvermek
83
General
pop-out
v.
birden bire belirmek
84
General
pop in
v.
ansızın girmek
85
General
pop out
v.
aniden çekip gitmek
86
General
pop-up
v.
birden gelmek/gözükmek
87
General
pop in
v.
bir yere uğramak
88
General
pop into
v.
bir yere uğramak
89
General
pop up like a cork
v.
mantar gibi fırlamak
90
General
pop up
v.
pat diye belirmek/ortaya çıkmak
91
General
pop up
v.
aniden belirmek
92
General
pop up
v.
birdenbire ortaya çıkmak
93
General
pop open
v.
aniden açılmak
94
General
pop [uk]
v.
(bir şeyi) bir yere koymak
95
General
skin pop
v.
(deri altına) ilaç enjekte etmek
96
General
pop eyed
adj.
patlak gözlü
97
General
pop-eyed
adj.
patlak gözlü
98
General
mom and pop
adj.
aile işletmesi
99
General
mom-and-pop
adj.
küçük esnaf olan
100
General
mom-and-pop
adj.
küçük işletme olan
101
General
mom-and-pop
adj.
küçük ölçekli işletme olan
102
General
mom-and-pop
adj.
küçük ölçekli
103
General
mom-and-pop
adj.
küçük kapsamlı
104
General
pop-top
adj.
(teneke kutu) kapaktan açılabilen
105
General
pop-top
adj.
(konserve kutusu) üzerindeki halka ile açılan
106
General
pop-up
adj.
yukarı itme özellikli cihaza ait
107
General
pop-up
adj.
yukarı itme özellikli cihaz ile ilgili
108
General
pop-up
adj.
yukarı itme özellikli cihazı olan
109
General
pop.
abrev.
popüler
110
General
pop.
abrev.
popüler bir şekilde
111
General
pop.
abrev.
popülasyon
Phrasals
112
Phrasals
pop back
v.
aniden geri dönmek
113
Phrasals
pop back
v.
aniden geri gelmek
114
Phrasals
pop down
v.
bir yere damlamak
115
Phrasals
pop round
v.
birini ziyaret etmek
116
Phrasals
pop back (for something)
v.
bir süreliğine geri dönmek
117
Phrasals
pop off to
v.
bağırmak
118
Phrasals
pop in
v.
birini ziyaret etmek
119
Phrasals
pop in
v.
geçerken uğramak
120
Phrasals
pop across
v.
geçerken uğramak
121
Phrasals
pop off to
v.
eşek cennetini boylamak
122
Phrasals
pop by
v.
geçerken uğramak
123
Phrasals
pop in
v.
kısa bir süre için gelmek
124
Phrasals
pop someone off
v.
öldürmek
125
Phrasals
pop off to
v.
karalamak
126
Phrasals
pop off to
v.
ölmek
127
Phrasals
pop off to
v.
kızgınlıkla konuşmak
128
Phrasals
pop off to
v.
ruhunu teslim etmek
129
Phrasals
pop off to
v.
patlatmak
130
Phrasals
pop down
v.
şöyle bir uğramak
131
Phrasals
pop across
v.
şöyle bir uğramak
132
Phrasals
pop off to
v.
patlamak
133
Phrasals
pop by
v.
şöyle bir uğramak
134
Phrasals
pop off to
v.
tahtalı köye gitmek
135
Phrasals
pop something out
v.
(şişe kapağı vb) çıkartmak
136
Phrasals
pop something out of something
v.
(şişe kapağı vb) çıkartmak
137
Phrasals
pop something into something
v.
(bir şeyi bir yere) bastırmak/iteklemek
138
Phrasals
pop someone (on something)
v.
(vücudunun bir yerine) vurmak
139
Phrasals
pop something in
v.
(bir şeyi bir yere) bastırmak/iteklemek
140
Phrasals
pop out (of something)
v.
(bir yerden) fırlamak
141
Phrasals
pop off to
v.
yazmak çiziktirmek
142
Phrasals
pop something on something
v.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
143
Phrasals
pop something on something
v.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
144
Phrasals
pop something onto something
v.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
145
Phrasals
pop something onto something
v.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
146
Phrasals
pop something on
v.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
147
Phrasals
pop something on
v.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
148
Phrasals
pop (something) onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne çıt diye takmak
149
Phrasals
pop in
v.
-e atıvermek
150
Phrasals
pop in
v.
'-e koyuvermek
151
Phrasals
pop in
v.
-e bindirivermek
152
Phrasals
pop in
v.
birden aklına gelmek
153
Phrasals
pop in
v.
aklına gelivermek
154
Phrasals
pop out of
v.
-den fırlamak
155
Phrasals
pop off to
expr.
dikkatsizce
Phrases
156
Phrases
with a pop
expr.
pat diye
Colloquial
157
Colloquial
has-been pop star
n.
eski pop star
158
Colloquial
k-pop
n.
kore popu
159
Colloquial
k-pop
n.
kore pop
160
Colloquial
pop wine
n.
ucuz tatlı şarap
161
Colloquial
pop wine
n.
ucuz meyveli şarap
162
Colloquial
pop wine
n.
ucuz aromalı şarap
163
Colloquial
pop wine
n.
köpüklü şarap
164
Colloquial
pop wine
n.
köpüren şarap
165
Colloquial
pop a wheelie
v.
bisikletin/motorun önünü kaldırmak
166
Colloquial
pop a wheelie
v.
bisikleti/motoru önünü kaldırarak sürmek
167
Colloquial
pop in some holes
v.
birkaç delik açmak
168
Colloquial
pop the question
v.
evlilik teklif etmek
169
Colloquial
pop the question
v.
evlenme teklif etmek
170
Colloquial
pop the question
v.
evlenme teklifinde bulunmak
171
Colloquial
pop off to
v.
nalları dikmek
172
Colloquial
pop the champagne
v.
şampanyayı patlatmak
173
Colloquial
pop a spot
v.
sivilce patlatmak
174
Colloquial
pop off
v.
tahtalıköyü boylamak
175
Colloquial
pop it back in
v.
(çıkan kol vb) tekrar yerine oturtmak
176
Colloquial
pop down (for a visit)
v.
aşağı katta veya tarafta oturan birine uğramak/ziyarete gitmek
177
Colloquial
pop down (for a visit)
v.
ziyarete inmek
178
Colloquial
pop on
v.
yerine takmak
179
Colloquial
pop on
v.
yerine koymak
180
Colloquial
pop on
v.
çıt diye oturtmak
181
Colloquial
pop on
v.
tık diye yerine takmak
182
Colloquial
pop on
v.
bir müzik, film patlatmak
183
Colloquial
pop on
v.
bir müzik, video çalmaya/oynatmaya başlamak
184
Colloquial
pop on
v.
bir müzik, video koymak
185
Colloquial
pop around
v.
uğramak
186
Colloquial
pop for (something)
v.
(bir şey) ısmarlamak
187
Colloquial
pop for (something)
v.
kendine veya birine ödül/hediye olarak (bir şey) almak
188
Colloquial
pop off
v.
öldürmek
189
Colloquial
pop off
v.
canını almak
190
Colloquial
pop off
v.
açıkça konuşmak
191
Colloquial
pop off
v.
açıkça söz söylemek
192
Colloquial
pop-eyed
adj.
lokmagöz
193
Colloquial
pop-eyed
adj.
dışarı çıkık göz
194
Colloquial
a pop
expr.
kişi başına
195
Colloquial
a pop
expr.
kişi başı
196
Colloquial
bucks a pop
expr.
tanesi x'e satılan
197
Colloquial
a pop of color
expr.
biraz parlaklık, canlı renk
198
Colloquial
a pop of red
expr.
birazcık kırmızı
199
Colloquial
a pop of red
expr.
bir parça kırmızı
Idioms
200
Idioms
a mom-and-pop business
n.
küçük ve yerel dükkan
201
Idioms
mom-and-pop shop
n.
küçük ve yerel dükkan
202
Idioms
mom-and-pop shop
n.
mahalle bakkalı
203
Idioms
mom-and-pop shop
n.
aile bakkalı/dükkanı
204
Idioms
blow this pop stand
v.
(bir yerden) kurtulmak
205
Idioms
blow this pop stand
v.
… çöplüğü terk etmek
206
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hayallerini yıkmak
207
Idioms
pop (one's) bubble
v.
düş kırıklığına uğratmak
208
Idioms
pop (one's) bubble
v.
umudunu boşa çıkarmak
209
Idioms
pop (one's) bubble
v.
umudunu kırmak
210
Idioms
pop (one's) bubble
v.
umudunu köreltmek
211
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hevesini söndürmek
212
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hevesini kursağında bırakmak
213
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hevesini kırmak
214
Idioms
pop (one's) bubble
v.
keyfini bozmak/kaçırmak
215
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
hayallerini yıkmak
216
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
düş kırıklığına uğratmak
217
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
umudunu boşa çıkarmak
218
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
umudunu kırmak
219
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
umudunu köreltmek
220
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
hevesini söndürmek
221
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
hevesini kursağında bırakmak
222
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
hevesini kırmak
223
Idioms
pop the bubble of (someone)
v.
keyfini bozmak/kaçırmak
224
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hayallerini yıkmak
225
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hayallerini yerle bir etmek
226
Idioms
pop (one's) bubble
v.
balonunu patlatmak
227
Idioms
pop (one's) bubble
v.
balonunu söndürmek
228
Idioms
pop (one's) bubble
v.
hevesini kırmak
229
Idioms
pop (one's) bubble
v.
umutlarını suya düşürmek
230
Idioms
make one's eyes pop
v.
akıllara durgunluk vermek
231
Idioms
take a pop at someone
v.
birine vurmak/yumruk atmak/geçirmek
232
Idioms
pop pills
v.
bir sürü hap almak
233
Idioms
pop one's cork
v.
çıldırmak
234
Idioms
pop one's cork
v.
dinden imandan çıkmak
235
Idioms
pop one's cork
v.
delirmek
236
Idioms
pop pills
v.
hap almak
237
Idioms
pop one's cork
v.
kafayı yemek
238
Idioms
pop up
v.
mantar gibi yerden bitmek
239
Idioms
pop one's clogs
v.
nalları dikmek
240
Idioms
pop off
v.
ölmek
241
Idioms
pop one's cork
v.
küplere binmek
242
Idioms
pop one's clogs
v.
ölmek
243
Idioms
pop off
v.
öbür dünyayı boylamak
244
Idioms
eyes pop out of head
v.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak
245
Idioms
pop off
v.
ruhunu teslim etmek
246
Idioms
eyes pop out of head
v.
şaşırmak
247
Idioms
pop one's cork
v.
tepesi atmak
248
Idioms
pop one's cork
v.
tepesinin tası atmak
249
Idioms
pop over (for a visit)
v.
(ziyaret etmek için) uğramak
250
Idioms
pop by (for a visit)
v.
(ziyaret etmek için) uğramak
251
Idioms
pop around for a visit
v.
(ziyaret etmek için) uğramak
252
Idioms
pop in (for a visit)
v.
(ziyaret etmek için) uğramak
253
Idioms
have a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine veya bir şeye) vurmak
254
Idioms
have a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine veya bir şeye) patlatmak
255
Idioms
have a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine veya bir şeye) geçirmek
256
Idioms
have a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine veya bir şeye) yumruk atmak/indirmek/sallamak
257
Idioms
have a pop at (someone) [uk]
v.
(birini) eleştirmek
258
Idioms
have a pop at (someone) [uk]
v.
kararını onaylamamak
259
Idioms
have a pop at (something) [uk]
v.
(bir şeyi) denemek
260
Idioms
have a pop at (something) [uk]
v.
(bir şeyi yapmaya) girişmek/kalkışmak
261
Idioms
have a pop at (something) [uk]
v.
(bir şeyi yapmaya) kolları sıvamak
262
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine/bir şeye) vurmak
263
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine/bir şeye) yumruk atmak
264
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birine/bir şeye) geçirmek
265
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
266
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(biriyle/bir şeyle) alay etmek
267
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(biriyle bir şeyle) dalga geçmek
268
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
(birini/bir şeyi) tiye almak
269
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
bir şey yapmayı denemek
270
Idioms
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
bir şey yapma girişiminde bulunmak
271
Idioms
(one's) eyes pop out of (one's) head
v.
gözleri fal taşı gibi açılmak
272
Idioms
(one's) eyes pop out of (one's) head
v.
gözleri yerinden/yuvalarından fırlamak
273
Idioms
have a pop at
v.
-e sataşmak
274
Idioms
have a pop at
v.
'-e hakaret etmek
275
Idioms
have a pop at
v.
'-e sözle saldırmak
276
Idioms
have a pop at
v.
'-e vurmak
277
Idioms
have a pop at
v.
'-e patlatmak
278
Idioms
have a pop at
v.
'-e geçirmek
279
Idioms
have a pop at
v.
'-i eleştirmek
280
Idioms
have a pop at
v.
'-i tiye almak
281
Idioms
take a pop at
v.
-e sataşmak
282
Idioms
take a pop at
v.
'-e hakaret etmek
283
Idioms
take a pop at
v.
'-e sözle saldırmak
284
Idioms
take a pop at
v.
'-e vurmak
285
Idioms
take a pop at
v.
'-e patlatmak
286
Idioms
take a pop at
v.
'-e geçirmek
287
Idioms
take a pop at
v.
'-i eleştirmek
288
Idioms
take a pop at
v.
'-i tiye almak
289
Idioms
pop into (someone's) head
v.
birden (birinin) aklına gelmek
290
Idioms
your eyes nearly pop out of your head
v.
gözleri fal taşı gibi açılmak
291
Idioms
your eyes nearly pop out of your head
v.
gözleri yerinden/yuvalarından fırlamak
292
Idioms
in pop [obsolete]
expr.
rehin bırakılmış
293
Idioms
in pop [obsolete]
expr.
rehin kalmış
294
Idioms
in pop [obsolete]
expr.
rehin verilmiş
295
Idioms
in pop [obsolete]
expr.
rehinde
296
Idioms
in pop [obsolete]
expr.
rehine verilmiş
297
Idioms
in pop [obsolete]
expr.
rehine koyulmuş
298
Idioms
in pop [uk]
expr.
rehin
Speaking
299
Speaking
pop the trunk
v.
bagajı açmak
300
Speaking
can you pop the trunk?
expr.
bagajı açabilir misin?
301
Speaking
can you pop the trunk?
expr.
bagajı açar mısın?
Trade/Economic
302
Trade/Economic
pop-up retail
n.
gezici mağaza
303
Trade/Economic
pop-up store
n.
gezici mağaza
304
Trade/Economic
pop-up shop
n.
gezici mağaza
305
Trade/Economic
mom-and-pop store
n.
küçük ve yerel dükkan
306
Trade/Economic
mom-and-pop store
n.
mahalle bakkalı
307
Trade/Economic
mom-and-pop store
n.
küçük ölçekli iş
308
Trade/Economic
pop-up shop
n.
portatif mağaza
309
Trade/Economic
pop-up retail
n.
portatif mağaza
310
Trade/Economic
pop-up store
n.
portatif mağaza
311
Trade/Economic
pop-up
n.
pop-up mağaza
312
Trade/Economic
pop-up
n.
geçici mağaza
313
Trade/Economic
pop-up
n.
geçici restoran
314
Trade/Economic
pop-up
n.
pop-up restoran
315
Trade/Economic
pop-up
adj.
pop-up mağaza ile ilgili
316
Trade/Economic
pop-up
adj.
geçici mağaza ile ilgili
317
Trade/Economic
pop-up
adj.
geçici restoran ile ilgili
318
Trade/Economic
pop-up
adj.
pop-up restoran ile ilgili
Advertising
319
Advertising
pop-under
n.
açılır pencereli reklam
320
Advertising
pop-under
n.
açılır reklam
321
Advertising
pop-under
n.
pop-up reklam
Technical
322
Technical
pop up message
n.
açılır ileti
323
Technical
pop-outs
n.
çıkıntılar
324
Technical
pop gate
n.
delikli yolluk
325
Technical
pop safety valve
n.
emniyet valfi
326
Technical
pop-off
n.
emaye kalkması
327
Technical
pop-ins
n.
girintiler (yüzey)
328
Technical
pop-off
n.
kalkma
329
Technical
pop directional formatting
n.
pop yönlü biçimlendirme
330
Technical
pop rivet
n.
pop perçin
331
Technical
pop-off
n.
yüzey kopması
332
Technical
pop valve
n.
emniyet valfi
333
Technical
pop valve
n.
emniyet ventili
334
Technical
pop out
v.
dışarı çıkmak
Computer
335
Computer
pop up window
n.
açılır pencere
336
Computer
pop-up window
n.
açılır pencere
337
Computer
pop up menu
n.
açılır menü
338
Computer
pop-up menu
n.
açılır menü
339
Computer
pop-up text
n.
açılan metin
340
Computer
pop-ups
n.
açılır pencereler
341
Computer
pop-up window
n.
beliren pencere
342
Computer
pop up window
n.
beliren pencere
343
Computer
pop up message
n.
beliren ileti
344
Computer
pop-up message
n.
beliren ileti
345
Computer
prompt list pop-up
n.
bilgi istemi penceresi
346
Computer
message pop-up
n.
ileti penceresi
347
Computer
pop e-mail
n.
pop e-posta
348
Computer
pop server
n.
pop sunucusu
349
Computer
pop account
n.
pop hesabı
350
Computer
calendar pop-up
n.
takvim açılır listesi
351
Computer
pop-up
n.
açılır pencere
352
Computer
pop-up
n.
pop-up pencere
353
Computer
pop up
adj.
açılan
354
Computer
pop-up
adj.
patlayan
Informatics
355
Informatics
pop-up menu
n.
açılgel menü
356
Informatics
pop up menu
n.
açılır menü
357
Informatics
pop-up menu
n.
bağlamsal menü
358
Informatics
pop-up window
n.
bağlamsal pencere
359
Informatics
pop up message
n.
beliren ileti
360
Informatics
pop up window
n.
beliren pencere
361
Informatics
pop-up menu
n.
çıkgel menü
362
Informatics
pop-up keyboard
n.
sanal klavye
363
Informatics
pop-up menu
n.
yerel menü
Telecom
364
Telecom
pop-up menu
n.
bağlamsal menü
365
Telecom
pop-up window
n.
bağlamsal pencere
366
Telecom
pop-up menu
n.
yerel menü
Automotive
367
Automotive
pop-up piston
n.
bombeli piston
368
Automotive
pop tester
n.
enjektör test aleti
369
Automotive
pop-up sun roof
n.
itmeli açılır tavan
370
Automotive
pop rivet
n.
pop perçin
371
Automotive
pop rivet gun
n.
pop perçin tabancası
372
Automotive
pop-top caravan
n.
tavanı yükselen karavan
Traffic
373
Traffic
pop starting
n.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması
374
Traffic
pop starting
n.
arabayı vurdurma
375
Traffic
pop starting
n.
(arabayı) vurdurarak çalıştırma
376
Traffic
pop starting
v.
arabayı vurdurmak
377
Traffic
pop starting
v.
(arabayı) vurdurarak çalıştırmak
Aeronautic
378
Aeronautic
pop out
v.
atmak
Psychology
379
Psychology
pop psych
n.
popüler psikoloji
380
Psychology
pop psych
n.
psikoloji terimlerini ve öğretilerini sıradan halkın ilgisini çekecek şekilde basitleştirilmesi
Gastronomy
381
Gastronomy
pop corn
n.
patlamış mısır
382
Gastronomy
ginger pop
n.
zencefilli gazlı içecek
383
Gastronomy
ginger pop
n.
zencefil aromalı gazlı içecek
Marine Biology
384
Marine Biology
pop-up tag
n.
pop-ap marka
Botanic
385
Botanic
running pop
n.
amerika'ya özgü, gövdesi ezildiğinde kötü koku yayan tropikal bir çarkıfelek çiçeği
386
Botanic
running pop
n.
ince ayrık yaprakları bulunan tropik bir çarkıfelek bitkisi
Education
387
Education
pop quiz
n.
habersiz sınav
Literature
388
Literature
pop-up
n.
hareketli kitap
389
Literature
pop-up
n.
üç boyutlu kitap
390
Literature
pop-up
adj.
(kitap/çocuk kitabı) üç boyutlu
391
Literature
pop-up
adj.
(kitap/çocuk kitabı) hareketli
Linguistics
392
Linguistics
pop quiz
n.
anlık sınama
393
Linguistics
pop quiz
n.
anlık sınav
Sport
394
Sport
pop-fly
n.
havaya dikilen top
395
Sport
pop-fly
n.
hava topu
396
Sport
pop-fly
n.
yüksek top
397
Sport
pop-up
n.
(tenis, golf) yüksekten vuruş
398
Sport
pop-up
n.
(tenis, golf) kötü vuruş
399
Sport
pop (up)
v.
(krikette atılmış top) aniden yükselerek havada süzülmek
400
Sport
pop out
v.
(beyzbol ve softball) üç vuruş sonrası kenara çekilmek
Basketball
401
Basketball
pop shot
n.
dripling sonunda aniden atılan şut
Baseball
402
Baseball
pop fly
n.
havaya dikilen top
403
Baseball
pop fly
n.
hava topu
404
Baseball
pop fly
n.
yüksek top
405
Baseball
pop-up
n.
hava topu
406
Baseball
pop-up
n.
yüksek top
407
Baseball
pop (up)
v.
yüksek topa vurmak
408
Baseball
pop (up)
v.
hava topuna vurmak
409
Baseball
pop (out)
v.
yüksek topa vurmak
410
Baseball
pop (out)
v.
hava topuna vurmak
411
Baseball
pop up
v.
hava topuna vurmak
412
Baseball
pop up
v.
yüksek topa vurmak
Music
413
Music
chamber pop
n.
orkestra düzenlemelerini de içeren melodik pop müzik türü
414
Music
alterna-pop
n.
alternatif pop
415
Music
alternative pop
n.
alternatif pop
416
Music
alt-pop
n.
alternatif pop
417
Music
pop rock
n.
bir müzik türü
418
Music
orchestral pop
n.
1960'larda popüler olmuş bir hafif müzik türü
419
Music
baroque pop
n.
barok pop
420
Music
jangle pop
n.
80'lerin ortalarında abd'de gelişen popüler bir rock müziği türü
421
Music
bastard pop
n.
bir tür pop müzik
422
Music
j-pop
n.
japon pop müziği
423
Music
k-pop
n.
kore menşeli pop müzik
424
Music
brill building pop
n.
pop müziğin alt türlerinden biri
425
Music
brit-pop
n.
ingiliz popu
426
Music
bubblegum pop
n.
1960'ların sonu ve 1970'lere özgü bir pop müzik türü
427
Music
baroque pop
n.
pop ile klasik müziğin birleşimi ile ortaya çıkmış bir müzik türü
428
Music
pop group
n.
pop grubu
429
Music
pop group
n.
pop müzik grubu
430
Music
pop-rap
n.
pop müzik melodisine bestelenmiş rap müzik
431
Music
synth-pop
n.
teknopop
432
Music
synth-pop
n.
sentezleyiciyle icra edilen pop
Ornithology
433
Ornithology
pop [dialect] [uk]
n.
kızıl ardıç kuşu
434
Ornithology
pop [dialect]
n.
boyalı çinte
Slang
435
Slang
gen pop
n.
genel hücre bölümü
436
Slang
wobbly pop
n.
içki
437
Slang
pop chart
n.
pop müzik listesi
438
Slang
pop shot
n.
üstüne/yüzüne boşalma
439
Slang
pop shop
n.
tefeci
440
Slang
pop shop
n.
rehin dükkanı
441
Slang
pop a cap in (someone's) ass
v.
kıçında delik açmak
442
Slang
pop a cap in (someone's) ass
v.
kıçına pamuk tıkmak/pamuğu tıkamak
443
Slang
pop a cap in (someone's) ass
v.
tabancayla/silahla vurmak/öldürmek
444
Slang
pop (one's) cherry
v.
bir işi ilk kez yapıyor olmak
445
Slang
pop (one's) cherry
v.
işin acemisi olmak
446
Slang
pop (one's) cherry
v.
işin çömezi olmak
447
Slang
pop some tops
v.
bira içmek
448
Slang
pop someone
v.
birine yumruk atmak
449
Slang
pop tops
v.
bira içmek
450
Slang
joy-pop
v.
damardan uyuşturucu almak
451
Slang
pop one's cork
v.
cozutmak
452
Slang
pop to the loo
v.
hızlıca tuvalete gidip gelmek
453
Slang
pop your clogs
v.
nalları dikmek
454
Slang
pop the hood
v.
kaputu açmak
455
Slang
pop off
v.
mortoyu çekmek
456
Slang
pop off
v.
mortu çekmek
457
Slang
pop a joke
v.
şaka yapmak
458
Slang
pop a joke
v.
şaka patlatmak
459
Slang
pop one's cork
v.
tozutmak
460
Slang
pop out
v.
yırtık dondan çıkmak
461
Slang
jab pop
v.
uyuşturucu enjekte etmek
462
Slang
jab pop
v.
uyuşturucu dozu almak
463
Slang
pop (one's) cork
v.
delirtmek
464
Slang
pop (one's) cork
v.
çıldırtmak
465
Slang
pop (one's) cork
v.
çileden çıkarmak
466
Slang
pop (one's) cork
v.
tepesini attırmak
467
Slang
pop (one's) cork
v.
tepesinin tasını attırmak
468
Slang
pop (one's) cork
v.
orgazm olmak
469
Slang
pop (one's) cork
v.
orgazm yaşamak
470
Slang
pop (one's) cork
v.
boşalmak
471
Slang
pop (one's) ears
v.
tıkanan kulaklarını açmak
472
Slang
pop (one's) ears
v.
tıkanan kulaklarını yutkunarak, burnunu sıkıp nefes vererek açmak
473
Slang
pop a squat
v.
oturmak
474
Slang
pop a squat
v.
kaka yapmak (kadın)
475
Slang
pop a squat
v.
sıçmak (kadın)
476
Slang
pop a squat
v.
çömelip çişini yapmak (kadın)
477
Slang
pop cork
v.
cozutmak
478
Slang
pop cork
v.
tozutmak
479
Slang
pop cork
v.
orgazm olmak
480
Slang
pop cork
v.
boşalmak
481
Slang
pop the cherry
v.
bekaretini vermek
482
Slang
pop the cherry
v.
bekaretini bozmak
483
Slang
pop the cherry
v.
ilk kez cinsel ilişkiye girmek
484
Slang
a pop
expr.
tek seferi
485
Slang
a pop
expr.
bir turu
486
Slang
a pop
expr.
tanesi
487
Slang
a pop
expr.
her biri
British Slang
488
British Slang
council pop
n.
su
489
British Slang
corporation pop
n.
su
490
British Slang
pop someone's cherry
v.
birinin bekaretini bozmak
491
British Slang
have a pop at (someone)
v.
birine sataşmak
492
British Slang
have a pop at (someone)
v.
hakaret etmek
493
British Slang
pop one's clogs
v.
nalları dikmek
494
British Slang
pop one's clogs
v.
ölmek
495
British Slang
have a pop at (someone)
v.
sözle saldırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pop
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy