tanesi

Bedeutungen von dem Begriff "tanesi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	tanesi	grain of n.
We shouldn't waste even one grain of rice. Bir pirinç tanesini bile ziyan etmemeliyiz. More Sentences
2	General	tanesi	apiece adv.
The tickets cost 20 yen apiece. Biletlerin tanesi 20 yen. More Sentences
3	General	tanesi	each pron.
The oranges cost 7 pence each. Portakalların tanesi 7 peni. More Sentences
Phrases
4	Phrases	tanesi	a copy adv.
5	Phrases	tanesi	by the (unit) expr.
Idioms
6	Idioms	tanesi	a throw n.
Slang
7	Slang	tanesi	a pop expr.

Bedeutungen, die der Begriff "tanesi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 135 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	(kişilerden, nesnelerden, vb.) on tanesi	ten pron.
The other ten are not affected because they are already at the topmost point. Diğer on tanesi etkilenmez çünkü zaten en üst noktadadırlar. More Sentences
2	General	on altı tanesi	sixteen pron.
When she was forty, she could speak sixteen languages. O, kırk yaşındayken on altı tane dili konuşabilirdi. More Sentences
3	General	altmış tanesi	sixty pron.
I think I've learned almost sixty new German words today. Sanırım bugün neredeyse altmış tane yeni Almanca kelime öğrendim. More Sentences
4	General	altmış iki tanesi	sixty-two pron.
Astronomers have observed sixty-two moons orbiting Saturn. Astronomlar, Satürn'ün yörüngesinde altmış iki tane uydu gözlemlediler. More Sentences
Technical
5	Technical	kar tanesi	snowflake n.
Tom caught a snowflake on his tongue. Tom dilinin üzerinde bir kar tanesi yakaladı. More Sentences
Common Usage
6	Common Usage	iri kar tanesi	snowflake n.
General
7	General	kakao tanesi	cacao bean n.
8	General	kakao tanesi	cocoa bean n.
9	General	dolu tanesi	hailstone n.
10	General	ince bir tabaka halindeki kar tanesi	flake n.
11	General	çekilmemiş biber tanesi	peppercorn n.
12	General	kum tanesi gibi taş parçacığı	grit n.
13	General	kum tanesi	sand n.
14	General	is tanesi	smut n.
15	General	karabiber tanesi	peppercorn n.
16	General	kum tanesi	grit n.
17	General	karanfil tanesi	clove n.
18	General	tahıl tanesi	corn n.
19	General	baklagiller familyasından bitkinin tanesi veya tohumu	legume n.
20	General	kurutulup kendiliğinden ikiye ayrılmış bezelye tanesi	split pea n.
21	General	saçma tanesi	pellet n.
22	General	tespih tanesi	bead n.
23	General	kurum tanesi	smut n.
24	General	tahıl tanesi	kernel n.
25	General	jojoba tanesi	jojoba bean n.
26	General	mısır tanesi	icker n.
27	General	mısır tanesi	sweetcorn n.
28	General	arpa (tanesi)	barleycorn n.
29	General	üzüm tanesi	a grape n.
30	General	üzüm tanesi	grape n.
31	General	yulaf tanesi	oat n.
32	General	dolu tanesi	hail stone n.
33	General	inci tanesi	pearl drop n.
34	General	yağmur tanesi	raindrop n.
35	General	hastaların üçünden bir tanesi	one out of three of the patients n.
36	General	nar tanesi	pomegranate aril n.
37	General	nar tanesi	pomegranate seed n.
38	General	favorilerimden bir tanesi	one of my favorite n.
39	General	favorilerimden bir tanesi	one of my favourite n.
40	General	tespih tanesi/taşı	rosary bead n.
41	General	bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi	arrow in the quiver n.
42	General	çiy tanesi bırakan şey	bedewer n.
43	General	buz tanesi sağanağı	hail n.
44	General	buğday tanesi ağırlığına dayanan bir ağırlık birimi	grain n.
45	General	(patlamış mısırlar içinde) patlamamış mısır tanesi	old maid n.
46	General	kabuklu tahıl tanesi	padar [obsolete] n.
47	General	tahıl tanesi	pickle [uk] n.
48	General	tahıl tanesi	curn [scotland] n.
49	General	mısır tanesi	curn [scotland] n.
50	General	tahıl tanesi	curran n.
51	General	mısır tanesi	curran n.
52	General	bezelye tanesi	peas n.
53	General	tahıl tanesi	peg n.
54	General	yağışı sırasında yüzeye temas edince dağılıveren küçük beyaz buz tanesi	snow pellet n.
55	General	herhangi bir tanesi	any adj.
56	General	-in bir iki tanesi	one or two of adj.
57	General	toz tanesi boyutunda	dust-sized adj.
58	General	çok sayıda tanesi olan	multigranulate adj.
59	General	kırk tanesi	forty pron.
60	General	kırk sekiz tanesi	forty-eight pron.
61	General	kırk beş tanesi	forty-five pron.
62	General	kırk dört tanesi	forty-four pron.
63	General	kırk bir tanesi	forty-one pron.
64	General	kırk yedi tanesi	forty-seven pron.
65	General	kırk altı tanesi	forty-six pron.
66	General	kırk üç tanesi	forty-three pron.
67	General	kırk iki tanesi	forty-two pron.
68	General	dört tanesi	four pron.
69	General	on dört tanesi	fourteen pron.
70	General	altmış sekiz tanesi	sixty-eight pron.
71	General	altmış beş tanesi	sixty-five pron.
72	General	altmış dört tanesi	sixty-four pron.
73	General	altmış dokuz tanesi	sixty-nine pron.
74	General	altmış bir tanesi	sixty-one pron.
75	General	altmış yedi tanesi	sixty-seven pron.
76	General	altmış altı tanesi	sixty-six pron.
77	General	altmış üç tanesi	sixty-three pron.
Phrases
78	Phrases	bir tanesi	by the (unit) expr.
Colloquial
79	Colloquial	bir tanesi hariç hepsi	all except one n.
80	Colloquial	tanesi $100	$100 a throw expr.
81	Colloquial	tanesi x'e satılan	bucks a pop expr.
Idioms
82	Idioms	bir tanesi	someone's one and only n.
83	Idioms	bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi	an arrow in the quiver n.
84	Idioms	bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi	an arrow in the quiver n.
85	Idioms	son olarak önemli noktalardan bir tanesi de	last but not least expr.
Speaking
86	Speaking	bu insanların kaç tanesi?	how many of these people? expr.
Trade/Economic
87	Trade/Economic	kazakistan'da 100 tanesi 1 manata eşit olan para	tenge n.
88	Trade/Economic	100 tanesi 1 yemen riyaline eşit bir para birimi	yemeni fils n.
89	Trade/Economic	100 tanesi 1 yemen riyaline eşit bir para birimi	fils n.
Technical
90	Technical	ferrit tanesi büyüklüğü	ferrite grain size n.
91	Technical	gamma tanesi	gamma grain n.
92	Technical	ferrit tanesi	ferrite grain n.
93	Technical	hububat tanesi veya kireç kurutmak, yakmak ya da pişirmekte kullanılan fırın veya ocak	kiln n.
94	Technical	kırılma tanesi büyüklüğü	fracture grain size n.
95	Technical	kristal tanesi	crystal grain n.
96	Technical	martensit tanesi	martensite grain n.
97	Technical	uzamış ferrit tanesi	elongated ferrite grain n.
Automotive
98	Automotive	kum tanesi	grit n.
99	Automotive	üç köşeli kar tanesi işareti	three-peak mountain snowflake n.
Mining
100	Mining	en küçük karabuğday kömürü tanesi	mustard seed n.
101	Mining	en küçük karabuğday kömürü tanesi	mustard-seed coal n.
Medical
102	Medical	porta tanesi	porta grains n.
103	Medical	tespih tanesi görünümü	string of beads appearance n.
104	Medical	pirinç tanesi şeklinde	riziform adj.
Food Engineering
105	Food Engineering	buğday tanesi	wheat kernel n.
106	Food Engineering	hububat tanesi	grain n.
107	Food Engineering	ruşeym, besi dokusu ve kepek içeren tahıl tanesi	wholegrain n.
Gastronomy
108	Gastronomy	biber tanesi	peppercorn n.
109	Gastronomy	buğday tanesi	wheat berry n.
110	Gastronomy	maltlı buğday tanesi içeren bir ürün markası	granary® n.
111	Gastronomy	mısır tanesi	corn n.
Biology
112	Biology	tespih tanesi görünümünde eklemli olan	moniliform adj.
Botanic
113	Botanic	tropikal bir sarmaşık türünün iri tanesi	cacoon n.
114	Botanic	baklagillerden bir bitkinin tanesi	legume n.
115	Botanic	baklagillerden bir bitkinin tanesi	leguminous plant n.
116	Botanic	meyve tanesi	fruitlet n.
117	Botanic	polen tanesi	pollen grain n.
118	Botanic	barbunya tanesi	kidney bean n.
119	Botanic	tohumlu bitkilerde polen tanesi	microspore n.
120	Botanic	bakla tanesi	loment n.
121	Botanic	bakla tanesi	lomentum n.
122	Botanic	kadife fasulye tanesi	donkey's eye n.
123	Botanic	tespih tanesi görünümünde eklemli olan	constricted adj.
Agriculture
124	Agriculture	arpa tanesi	barley corn n.
125	Agriculture	vitamince zengin buğday tanesi içleri	wheatgerm n.
126	Agriculture	kabuklu tahıl tanesi	groat n.
127	Agriculture	iki tanesi tek balya hacmine indirilmiş (yün balyası)	double-dumped [new zealand] adj.
Apiculture
128	Apiculture	tek açıklığı bulunan (polen tanesi)	monotreme adj.
129	Apiculture	tek deliği bulunan (polen tanesi)	monotreme adj.
Tobacco
130	Tobacco	iki tanesi beş sent olan puro	twofer n.
Environment
131	Environment	kar tanesi	snow flake n.
132	Environment	turba bataklıklarında polen tanesi sıklığının tayini	pollen analysis n.
Meteorology
133	Meteorology	dolu tanesi	hailstone n.
Geology
134	Geology	genellikle kabuk parçası veya kum tanesi gibi bir döküntü parçasının etrafında oluşan yuvarlak stromatolit	oncolite n.
Military
135	Military	saçma tanesi	shot n.