iade - Türkisch Englisch Wörterbuch

iade

Bedeutungen von dem Begriff "iade" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
iade return n.
I understand that somebody has ordered their return against the President's wishes.
Anladığım kadarıyla birileri, Başkan'ın isteğine rağmen, onların iadesini emretmiş.

More Sentences
General
iade restoration n.
The Albanian Parliament has set up a special committee on the restoration of property.
Arnavutluk Parlamentosu mülklerin iadesi konusunda özel bir komite kurmuştur.

More Sentences
iade return n.
I understand that somebody has ordered their return against the President's wishes.
Anladığım kadarıyla birileri, Başkan'ın isteğine rağmen, onların iadesini emretmiş.

More Sentences
iade refund n.
These refunds will be offset against the contributions for this year.
Bu iadeler bu yılki katkı paylarından mahsup edilecektir.

More Sentences
Trade/Economic
iade return n.
I understand that somebody has ordered their return against the President's wishes.
Anladığım kadarıyla birileri, Başkan'ın isteğine rağmen, onların iadesini emretmiş.

More Sentences
General
iade restitution n.
iade giving back n.
iade rendering n.
iade repayment n.
iade rebate n.
iade retrocession n.
iade subsidy n.
iade subvention n.
iade returning n.
iade quittal [obsolete] n.
iade renvoy n.
iade giveback n.
Trade/Economic
iade returning n.
iade reimbursement n.
iade rebate n.
Law
iade retail n.
iade restitution n.
iade retrocession n.

Bedeutungen, die der Begriff "iade" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 366 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
iade etmek return v.
We wish to return the directive to the Commission for them to do that assessment.
Bu değerlendirmeyi yapmaları için yönergeyi Komisyon'a iade etmek istiyoruz.

More Sentences
General
iade etmek restore v.
I now hope that you will find the time to restore the dignity of the political body and allow it to do its job.
Şimdi siyasi kurumun itibarını iade etmek ve işini yapmasına izin vermek için zaman bulacağınızı umuyorum.

More Sentences
iade etmek return v.
We wish to return the directive to the Commission for them to do that assessment.
Bu değerlendirmeyi yapmaları için yönergeyi Komisyon'a iade etmek istiyoruz.

More Sentences
iade edilmek be returned v.
The letters Tom wrote to Mary were returned unopened.
Tom'un Mary'ye yazdığı mektuplar açılmadan iade edildi.

More Sentences
para iade etmek refund v.
Sarah demanded that she be given a refund.
Sarah, parasının iade edilmesini talep etti.

More Sentences
iade etmek return v.
We wish to return the directive to the Commission for them to do that assessment.
Bu değerlendirmeyi yapmaları için yönergeyi Komisyon'a iade etmek istiyoruz.

More Sentences
iade etmek refund v.
I want to know if you will refund the full purchase price.
Satın alma bedelinin tamamını iade edip etmeyeceğinizi bilmek istiyorum.

More Sentences
iade edilebilir returnable adj.
Products, whose prices have been reduced, are not returnable.
Fiyatları düşürülen ürünler, iade edilebilir değildir.

More Sentences
Phrasals
iade etmek return to v.
We now know that this money has not been returned to the European Development Fund.
Bu paranın Avrupa Kalkınma Fonuna iade edilmediğini artık biliyoruz.

More Sentences
iade etmek restore to v.
There has been money that, in spite of everything, has been restored to Palestine.
Her şeye rağmen Filistin'e iade edilen paralar mevcuttur.

More Sentences
(bir suçluyu ülkesine/suçu işlediği ülkeye) iade etmek extradite (someone) to (some place) v.
Sami was extradited to Canada.
Sami Kanada'ya iade edildi.

More Sentences
Trade/Economic
görevine iade etmek reinstate v.
Am I reinstated?
Görevime iade edildim mi?

More Sentences
para iade etmek refund v.
Sarah demanded that she be given a refund.
Sarah, parasının iade edilmesini talep etti.

More Sentences
Law
iade etmek restore v.
I now hope that you will find the time to restore the dignity of the political body and allow it to do its job.
Şimdi siyasi kurumun itibarını iade etmek ve işini yapmasına izin vermek için zaman bulacağınızı umuyorum.

More Sentences
iade etmek extradite v.
The Russians are trying to extradite Ahmed Zakayev, the envoy of the Chechen president.
Ruslar, Çeçenistan Devlet Başkanı'nın elçisi Ahmed Zakayev'i iade etmeye çalışıyor.

More Sentences
para iade etmek refund v.
Sarah demanded that she be given a refund.
Sarah, parasının iade edilmesini talep etti.

More Sentences
General
göreve iade remitter n.
mirasta iade collation n.
iade etme restituting n.
eski görevine iade etme restoration n.
suçluları iade ettirme extraditing n.
suçluları iade etme extraditing n.
iade etme remission n.
ülkesine iade etme repatriation n.
iade eden restorer n.
iade ettirme (suçluları) extraditing n.
ülkesine iade edilen kimse repatriate n.
yalnızca vergi iade tax only refund n.
geri iade return n.
ürün iade product return n.
iade edilebilirlik returnability n.
iade ürün returned product n.
sahibine iade restitution n.
iade ziyareti return visit n.
iade edilen mektup returned letter n.
iade adresi return address n.
nüsha iade copy return n.
iade-i itibar restoration of honor n.
şişe iade makinesi bottle-return machine n.
iade etiketi return label n.
iade edilen kısım rebate n.
iade talep etme reclaim n.
iade eden kimse redeliverer n.
açılmadan iade return without opening n.
iade den kimse returner n.
iade talebi revindication n.
iade-i ziyaret revisitation n.
iade edilen şey giveback n.
ürünü iade edip geri ödemesini alma niyetiyle satın alan kimse deshopper n.
ürünü iade edip geri ödemesini alma niyetiyle satın alan kimse shopgrifter n.
bir şeyi geri ödeme almak üzere iade etme niyetiyle satın alma veya kullanma deshopping n.
adres sorunu nedeniyle teslim ve iade edilemeyen posta dead mail n.
alıcısına teslim edilemeyen postaların açılıp iade edilmek üzere gönderildiği posta departmanı dead-letter office n.
ürünleri alıp bir süre kullanarak iade etme shopgrifting n.
iade etmek (hak) rehabilitate v.
iade etmek (cezaevine/ıslahevine) remand v.
iade etmek retrocede v.
itibarını iade etmek rehabilitate v.
görevine iade etmek restore v.
iade etmek (davayı üst mahkemeden alt mahkemeye) remit v.
iade etmek restitute v.
suçluları iade etmek extradite v.
iade etmek send back v.
namus veya itibarını iade etmek rehabilitate v.
iade etmek replace v.
iade etmek give back v.
iade edilmesini istemek (bir şeyin) call in v.
iade etmek (suçluyu suç işlediği ülkeye) extradite to v.
aynen iade etmek repay v.
bir şeyi sahibine iade etmek restore something to its owner v.
haklarını iade etmek reinstate v.
iade etmek remand v.
iade ettirmek (suçluyu suç işlediği ülkeye) extradite to v.
iade yapmak refund v.
eski haklarını iade etmek rehabilitate v.
iade etmek reinstate v.
iade etmek repatriate v.
ülkesine iade etmek repatriate v.
iade etmek give back v.
iade alınmak be returned v.
iade edilmek be sent back v.
iade edilmek be turned in v.
iade edilmek be given back v.
iade etmek get back v.
suçluyu ülkesine iade etmek extradite v.
iade etmek render v.
asıl sahibine iade etmek return something to true owner v.
asıl sahibine iade etmek return something to real owner v.
asıl sahibine iade etmek return to the rightful owner v.
asıl sahibine iade etmek return to the original owner v.
iade olunmak be returned v.
iade almak accept return v.
iade etmek hand back v.
eski sahibine iade etmek derequisition v.
iade-i itibar etmek restore the honor of v.
iade talebinde bulunmak redemand v.
iade etmek redisburse v.
iade etmek remise [obsolete] v.
iade etmek renvoy v.
iade etmek repone v.
haklarını iade etmek repossess [scotland] v.
iade etmek revest v.
iade istemek revindicate v.
iade etmek foryelde v.
(kütüphaneye iade sırasında) kitap kartını iade etmek slip v.
iade edilmiş (suçlu) extradited adj.
iade edilmiş restored adj.
iade edilebilir (suçlu) extraditable adj.
iade edilebilir exchangeable adj.
iade edilebilir durumda olmayan nonextraditable adj.
iade edilemez nonreturnable adj.
iade edilmiş returned adj.
iade edilebilir backorderable adj.
iade edilmemiş unreturned adj.
iade edilemez unreturnable adj.
iade edilmemiş unreturning adj.
iade eden return adj.
fon yetersizliğinden iade edilen rubber adj.
teslimat veya iade içeren drop-off adj.
iade edilemeyen irreturnable adj.
teslim ve iade edilemez (posta) dead adj.
iade öncesi döneme ait prereturn adj.
iade edilemez non-refundable adj.
iade etmeden unreturningly adv.
Phrasals
iade etmek call back v.
iade etmek turn back v.
bir sorunu birine iade etmek throw something back to someone v.
iade etmek pass back to someone v.
iade etmek pay back v.
(bir şeyi birinden/bir şeyden iade almak recoup something from someone or something v.
(bir suçluyu bir yerden) iade etmek extradite (someone) from (some place) v.
(bir suçluyu bir yerden) ülkesine iade etmek extradite (someone) from (some place) v.
(bir şeyi) birine iade etmek return from (something or some place) v.
(birine/bir şeye/bir yere) iade etmek run back (to someone or something) v.
bir şeyin iade edilmesini istemek call something (back) in v.
bir şeyin iade edilmesini istemek call something in v.
iade edilmesini istemek call in v.
iade edilmesini istemek call into v.
iade etmek check something in v.
(bir suçluyu bir yere) iade etmek extradite (someone) to (some place) v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) iade etmek give someone or something back (to someone or something) v.
ülkesine iade etmek repatriate to (some place) v.
(birine/bir şeye) iade etmek return to (someone or something) v.
-e iade etmek/geri vermek run back to v.
(birine) iade etmek throw back to v.
iade-i ziyaret yapmak find out v.
Phrases
iade edilecek will be returned expr.
Colloquial
birini iade-i ziyarete davet etmek have someone back v.
iade-i ziyarete beklemek have someone back v.
Idioms
aldığı kıyafeti bir kere giyip geri iade etme wardrobing n.
aldığı kıyafeti kullanıp geri iade ederek dolandırıcılık yapma wardrobing n.
faiziyle iade etmek give back with interest v.
iade-i ziyarette bulunmak pay a return visit v.
iade-i ziyarette bulunmak return a visit v.
iade etmek give back to v.
bir şeyi misliyle iade etmek give something back v.
Speaking
bunu iade et return it expr.
Trade/Economic
iade etme (kredi kartına yapılan ödemeyi vb) backcharge n.
iade talebi recall n.
hatalı olduğu anlaşılan ürün için üretici tarafından yapılan iade çağrısı recall n.
iade yapılabilirlik refundability n.
iade eden kimse refunder n.
para iade eden kimse refunder n.
bir şeyi alma, işleme ve iade etme turnaround n.
alış iade ve indirimleri purchases returns and allowances n.
eski görevine iade restore n.
eski görevine iade rehabilitation n.
gümrük deklare-vergi iade ofisi custom declaration-tax refund office n.
gümrük iade bildirimi customs debenture n.
iade edilmeyen satın alma vergileri nonrefundable purchase taxes n.
iade sebebi cause of return n.
iade politikası return policy n.
iade sevkiyatı returned shipments n.
iade edilmiş çek represented cheque n.
iade edilmiş çek returned cheque n.
iade-i itibar re-establishment n.
iade edilebilme koşuluyla satış sale on return n.
iade hesabı account of re-exchange n.
iade olunan vergi returned tax n.
iade-i sevk back carriage n.
iade faturası return invoice n.
iade nedeni cause of return n.
iade masrafları back charges n.
iade tarihi return date n.
iade mal returned item n.
iade belgesi turn in slip n.
iade hesabı account of return n.
iade formu turn-in slip n.
iade defteri returns book n.
iade mal return n.
iade komisyonu return commission n.
iade edilmiş mallar returned goods n.
iade hesabı reimbursement account n.
işe iade davası reinstatement claim n.
iade tarihi date of return n.
iade mal returned product n.
iade-i itibar reestablishment n.
iade olmuş satışlar returned sales n.
iade edilebilir mallar returnable goods n.
iade edilmeyen satın alma vergileri non-refundable purchase taxes n.
iade edilmez peşinat/kaparo nonrefundable deposit n.
iade edilmiş çek returned check n.
iade ve indirimler returns and allowances n.
iade talebi claim for refund n.
iade edilebilme şartı ile satış sale on return n.
iade mallar sales returns n.
iade mal returned good n.
iade veya tazminat hesabı reimbursement account n.
iade hesabı return account n.
iade edilenler returns n.
iade edilmeyen alış vergileri non-refundable purchase taxes n.
iade etme refund n.
kooperatif üyelerine iade edilen para patronage dividend n.
masrafı iade reimbursement n.
mal satış iade ve indirimi sales returns and allowances n.
maliyet iade tipi sözleşme cost reimbursement type contract n.
mahrece iade return to country of origin n.
masrafları iade etme reimbursement of expenses n.
menşei ülkesine iade return to the country of origin n.
satış iade ve indirimleri sales returns and allowances n.
satış iade hesabı sales returns account n.
satılan malın beğenilmediği takdirde geri iade edilebilmesi koşuluyla satılması money back guarantee n.
satış iade faturası sales return invoice n.
satış iade defteri sales returns book n.
satıştan iade return from sale n.
ticari itibarı iade etme rehabilitation n.
vergi öncesi iade pre-tax return n.
ürün kullanım ömrü sonunda uygulanan iade programı product end-of-life return program n.
ürün ambalajını iade edip ürünü satın aldığını gösteren müşteriye verilen ikramiye box top offer n.
iade edilen ürünler returns n.
tedarikçiye iade edilen satılmamış mallar returns n.
veraset yolu ile iade edilen varlık reversion n.
kalitesizlik nedeniyle satıcıya iade comeback n.
iade edilen kalitesiz mal comeback n.
iade talep etmek recall v.
iade yapmak re-fund v.
para iade etmek re-fund v.
bedelini iade etmek reimburse v.
eski görevine iade etmek reinstate v.
iade-i itibar etmek re-establish v.
iade-i itibar etmek reestablish v.
iade etmek render v.
iade yapılabilir refundable adj.
iade edilebilir remittable adj.
iade edilebilir refundable adj.
ticari itibarı iade edilmiş rehabilitated adj.
iade edilmemiş unrebated adj.
iade edilebilir debentured adj.
(satıcıya, bayiye) iade edilemeyen one-way adj.
iade hesabı üzerinde over counter remittance expr.
Law
iade etme remand n.
iade edilme remand n.
(cezaevine/ıslah evine) iade etme remandment n.
aynen iade full restitution n.
abd'de üretim hatasına sahip arabaların geri iade edilmesini sağlayan yasa lemon law n.
eksiksiz iade full restitution n.
eski haline iade restoration n.
göreve iade kararı decision of giving back to duty n.
iade davası action of restitution n.
iade talebi extradition request n.
iade-i mahkeme retrial n.
iade kaydı hotchpot provision n.
iade borcu duty of restitution n.
iade-i mücrimin muahedesi treaty of extradition n.
iade kararı decision of restitution n.
iade-i muhakeme reopening of a case n.
iade-i muhakeme talebi bill for a new trial n.
iade-i sevk back-carriage n.
iade yetkisi return authorization n.
iade masrafları back charges n.
işe iade davası reemployment lawsuit n.
iade izni return authorization n.
iade davası restitution case n.
iade et veya yargıla ilkesi extradite or prosecute principle n.
iade et ya da yargıla aut dedere aut judicare (either extradite or prosecute) n.
iade etme renvoi n.
kira sözleşmesinin sona ermesini takiben kiralanan mülkün mülk sahibine derhal iade edilmesi immediate reversion n.
mirasta iade hotchpot n.
örtülü iade rendition n.
sahibine iade etme restitution n.
tam iade full restitution n.
uğranılan zarar veya kaybı iade amacıyla yapılan nakdi veya ayni ödeme compensation n.
gönderilen mallar satılmadığı takdirde göndericinin sunduğu iade hakkı memorandum n.
(talep edilmesi halinde) emanetçinin kendisine verilenleri malikine iade etme zorunluluğu doğuran sözleşme depositation [scotland] n.
yükleniciye sabit ücret ödenmesini sağlayan maliyet iade tipi sözleşme cost-plus a fixed-fee contract n.
(ingiliz hukuku'nda) davayı geçici mahkemeden alıp kilise mahkemesine iade eden mahkeme emri consultation [uk] n.
suçluya yasal haklarını iade etme inlagation [obsolete] n.
(medeni hukuk) tarafsız bir yedieminin davaya konu olan mülkü elinde tutup ait olduğuna hükmedilen tarafa iade etmeyi kabul ettiği teminat türü sequestration n.
(davayı) tekrar görüşülmesi için alt mahkemeye iade etmek remand v.
bir suçluyu iade etmek extradite v.
bir zararı veya kaybı sahibine iade etmek compensate v.
bir mülkü sahibine iade etmek revest v.
haklarını iade etmek rehabilitate v.
iade-i mahkeme talep etmek request for retrial v.
iade talebinde bulunmak reclaim v.
iade etmek replevy v.
iade etmek remand v.
(davayı üst mahkemeden alt mahkemeye) iade etmek remit v.
iade edilen suçluyu teslim almak extradite v.
(şüpheliyi veya mahkumu) örtülü iade ile bir ülkeden diğerine nakletmek render v.
(birini) örtülü iade ile bir ülkeden diğerine nakletmek rendition v.
eski statüsüne, mevkiine iade etmek repone [scotland] v.
eski haklarını iade etmek repone [scotland] v.
(bir şeyin) tasarruf yetkisini birine iade etmek repossess v.
bir mülkü sahibine iade eden restitutory adj.
iade hükmüyle kurtarılamayan irrepleviable adj.
iade edilmesi gereken extraditable adj.
iade edilebilen extraditable adj.
Politics
iade memuru reeve n.
bir sorunun parlamento tarafından komisyona iade edilmesi recommitment n.
bir sorunun parlamento tarafından komisyona iade edilmesi recommittal n.
eski statüsünü iade etme reinstatement n.
iade nüshası copy for return n.
iade hakkı right of return n.
iade-i ziyaret a return visit n.
iade nüshası return copy n.
mutabakatlı iade agreed return n.
siyasi suçluların iade edilmemesi non-extradition for political offenses n.
tekrar görüşülmek üzere komisyona iade etme recommitment n.
tekrar görüşülmek üzere komisyona iade etme recommittal n.
bir kez daha görüşülmek üzere iade etmek recommit v.
suçluyu ülkesine iade etmek extradite v.
yasayı meclise iade etmek return the law to parliament v.
ülke dışına kaçmış suçluları iade etmek extradite v.
yasayı meclise iade etmek send back the law to parliament v.
Industry
(iade hakkının uygulanması için) ambalaj açmama şartı sunan resmi anlaşmaya ait shrink-wrap adj.
(iade hakkının uygulanması için) ambalaj açmama şartı sunan resmi anlaşma ile ilgili shrink-wrap adj.
Insurance
bir sigorta sözleşmesinde, taraflardan birinin, diğerine iade edilmek üzere tuttuğu prim deposit premium n.
geminin rıhtımda yattığı süre için iade primi uygulamasını onaylayan büro joint hull returns bureau n.
iade primi return premium n.
iptale bağlı iade canceling return n.
sigortanın iptali halinde acentenin sigortacıya iade ettiği prim return commission n.
iade yok no return expr.
Advertising
iade edilen reklam malzemeleri loaned display n.
Technical
iade edilmeyen makara non-returnable spool n.
silindir biçimli iade edilebilen makara cylindrical barreled returnable spool n.
Computer
dörtgen bölümlü iade quadrant refund n.
eğimli iade tilt refund n.
geçersiz/işe yaramaz/garanti kapsamında iade edilmiş/ıskartaya ayrılmış ürün dead on arrival n.
hareketli iade mobile refund n.
iade adresi envelope return n.
iade türü refund type n.
iade adresi return address n.
iade gemişi refund history n.
toplam iade total withdrawals n.
tam iade full refund n.
iptal ve iade politikası cancellation and refund policy n.
iade et check-in expr.
iade edildi refunded expr.
kareler iade checkers refund expr.
Aeronautic
resmi olarak 'sınırlı iade' anlamında havayolları kodu nonref n.
Military
askeri hakları iade edilen mahkum restorable prisoner n.
denizaşırı iade yük retrograde cargo n.
iade malzeme returned material n.
iade stok returned stock n.
iade edilebilir ambalaj returnable container n.
masrafı iade reimbursement n.
şiddeti durdurup sivil makamları desteklemek, görevlerine iade etmek veya sıfırdan kurmak için düzenlenen harekat operations to restore order n.
Librarianship
iade tarihi geçmiş kitaplar için kütüphanenin uyguladığı para cezası library fine n.
Archaic
iade edilen kısım rebatement n.
eski makamını iade etme reposition n.
iade etmek yield v.
Slang
okunaksız ya da yanlış adres yazılmış olduğu için iade edilen posta nixie n.
teslim veya iade edilmemiş posta dead n.
British Slang
(söylediklerini) aynen iade ediyorum! same to you with knobs on! expr.
(söylediklerini) aynen iade ediyorum! same to you with brass knobs on! expr.