| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | reestablish v. | yeniden tesis etmek | ||
|
Although international law has been violated, there is now a chance to reestablish it. Her ne kadar uluslararası hukuk ihlal edilmiş olsa da, şimdi bunu yeniden tesis etmek için bir şans var. More Sentences |
||||
| General | reestablish v. | yeniden kurmak | ||
| General | reestablish v. | eski durumuna geri getirmek | ||
| General | reestablish v. | yeniden kullanıma açmak | ||
| General | reestablish v. | yeniden var etmek | ||
| General | reestablish v. | farklı bir yerde/biçimde yeniden oluşturmak | ||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | reestablish v. | iade-i itibar etmek | ||
| Trade/Economic | reestablish v. | yeniden tesis etmek | ||
