yazık!

"yazık!" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	yazık!	shame! ünl.
Idioms
2	Deyim	yazık!	hard cheese ünl.
Archaic
3	Eski Kullanım	yazık!	lackadaisy ünl.
4	Eski Kullanım	yazık!	lackaday ünl.

"yazık!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yazık	pity i.
It is a pity, but that is the way it is. Yazık ama durum bu. More Sentences
General
2	Genel	yazık olmak	be a pity f.
It would be a pity if the devil would take you away. Şeytan seni götürürse yazık olur. More Sentences
3	Genel	ne yazık ki	unfortunately zf.
Unfortunately, I don't have the time to give a speech. Ne yazık ki konuşma yapacak zamanım yok. More Sentences
4	Genel	ne yazık ki	regrettably zf.
Regrettably, the resolution does not mention the importance of a good price for agricultural products. Ne yazık ki kararda tarım ürünleri için iyi bir fiyatın öneminden bahsedilmiyor. More Sentences
5	Genel	ne yazık ki	woefully zf.
It is true to say that in the past the airlines have been woefully neglecting passengers' health. Geçmişte havayolu şirketlerinin yolcuların sağlığını ne yazık ki ihmal ettiğini söylemek doğru olur. More Sentences
6	Genel	ne yazık ki	sadly zf.
Sadly, we are far from achieving this. Ne yazık ki bunu başarmaktan çok uzağız. More Sentences
7	Genel	yazık	alas ünl.
Alas, the ongoing violence is again putting this at serious risk. Ne yazık ki, devam eden şiddet olayları bunu yine ciddi bir risk altına sokuyor. More Sentences
Colloquial
8	Konuşma Dili	yazık	a shame i.
It's a shame. Çok yazık. More Sentences
9	Konuşma Dili	ne yazık ki	to our regret expr.
To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to. Ne yazık ki oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk. More Sentences
10	Konuşma Dili	yazık	that's a pity expr.
That's a pity. Yazık. More Sentences
11	Konuşma Dili	çok yazık	too bad exclam.
Too bad. Çok yazık. More Sentences
Speaking
12	Konuşma	çok yazık	it's a pity expr.
It's a pity that you didn't catch up with Tom while he was in town. Tom şehirdeyken ona yetişememiş olman çok yazık. More Sentences
13	Konuşma	ne yazık!	what a pity! expr.
What a pity so few Members were here, but perhaps more will turn up in the Chamber when word gets around. Ne yazık ki bu kadar az Üye buradaydı, ama belki de haber yayıldığında daha fazlası Meclise gelecektir. More Sentences
14	Konuşma	ne yazık	what a bummer expr.
What a bummer. Ne yazık. More Sentences
15	Konuşma	ne yazık!	what a shame! expr.
What a shame that Andrea left this early. Andrea'nın bu kadar erken gitmesi ne yazık. More Sentences
16	Konuşma	ne yazık	it's a pity expr.
It's a pity we're not all as reliable as Tom. Ne yazık ki hepimiz Tom kadar güvenilir değiliz. More Sentences
17	Konuşma	yazık olmuş	it's a shame expr.
It's a shame, because I really wanted to play. Yazık oldu, çünkü gerçekten oynamak istiyordum. More Sentences
18	Konuşma	yazık	what a pity! expr.
What a pity! Yazık. More Sentences
19	Konuşma	yazık	it's a pity expr.
It's a pity. Yazık oldu. More Sentences
20	Konuşma	çok yazık	that's a shame expr.
Oh, that's a shame. Ah, çok yazık. More Sentences
21	Konuşma	yazık oldu	that's a shame expr.
That's a shame. Yazık oldu. More Sentences
General
22	Genel	yazık	shame i.
23	Genel	yazık etmek	spoil f.
24	Genel	yazık etmek	ruin f.
25	Genel	yazık etmek	shame f.
26	Genel	yazık olmak	be wasted f.
27	Genel	ne yazık ki	more's the pity zf.
28	Genel	ne yazık ki	unhappily zf.
29	Genel	ne yazık ki	pitiably zf.
30	Genel	ne yazık!	too bad! ünl.
31	Genel	yazık	alack ünl.
32	Genel	yazık	alackaday ünl.
33	Genel	yazık	ewhow ünl.
34	Genel	yazık	weyleway ünl.
Phrasals
35	Öbek Fiiller	kesip yazık etmek	hack up f.
Phrases
36	İfadeler	ama ne yazık ki	but sadly expr.
37	İfadeler	ne yazık ki	I'm afraid expr.
38	İfadeler	yazık ki	it is to be regretted that expr.
39	İfadeler	yazık ki	I am afraid so that expr.
Colloquial
40	Konuşma Dili	ne yazık ki	worse luck expr.
41	Konuşma Dili	yazık ki	more's the pity expr.
42	Konuşma Dili	yazık sana	you poor thing expr.
43	Konuşma Dili	ne yazık ki	afraid so expr.
44	Konuşma Dili	ne yazık ki	afraid so expr.
45	Konuşma Dili	(bir şey) eksikliğinden dolayı sana yazık	I find your lack of (something) disturbing expr.
46	Konuşma Dili	ne yazık ki	lord love you [old-fashioned] [us] expr.
47	Konuşma Dili	çok yazık	that's a pity expr.
48	Konuşma Dili	ne yazık	that's a pity expr.
49	Konuşma Dili	ne yazık/tüh (anlamında trombon sesini taklit ederek yapılan ve hayal kırıklığı belirten bir ifade)	womp womp expr.
50	Konuşma Dili	ne yazık	too bad exclam.
51	Konuşma Dili	aman ne yazık	too bad, so sad exclam.
52	Konuşma Dili	yazık olurdu	would be a shame exclam.
Idioms
53	Deyim	(bir şeye) yazık etmek	make a dog's dinner (of something) f.
54	Deyim	yazık olmak	be a crying shame f.
55	Deyim	vah yazık sana	my heart bleeds for you expr.
Speaking
56	Konuşma	çok yazık!	it's a crying shame expr.
57	Konuşma	çok yazık	it is a pity expr.
58	Konuşma	çok yazık!	it's a real pity! expr.
59	Konuşma	ne yazık	what a shame expr.
60	Konuşma	ne yazık	what a pity expr.
61	Konuşma	ne yazık	what a pity expr.
62	Konuşma	ne yazık	it is a pity expr.
63	Konuşma	ne yazık	that's a shame expr.
64	Konuşma	pek yazık	that's tough expr.
65	Konuşma	yazık sana	shame on you expr.
66	Konuşma	yeteneğine burada yazık oluyor	your talent is wasted here expr.
67	Konuşma	yazık	it is a pity expr.
Archaic
68	Eski Kullanım	yazık	aidos i.
Slang
69	Argo	kendine yazık etmek	chuck oneself away f.
70	Argo	aman ne yazık	tfb (too fucking bad) exclam.