Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
shame
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"shame"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
shame
i.
utanma
2
Yaygın Kullanım
shame
i.
ayıp
3
Yaygın Kullanım
shame
i.
utanç
4
Yaygın Kullanım
shame
f.
utandırmak
General
5
Genel
shame
i.
yazık
6
Genel
shame
i.
günah
7
Genel
shame
i.
leke
8
Genel
shame
i.
utanılacak şey
9
Genel
shame
i.
alınkarası
10
Genel
shame
i.
kara
11
Genel
shame
i.
kepazelik
12
Genel
shame
i.
maskaralık
13
Genel
shame
i.
mahcubiyet
14
Genel
shame
i.
hicap
15
Genel
shame
i.
haya
16
Genel
shame
i.
mahcupluk
17
Genel
shame
i.
ar
18
Genel
shame
i.
rezalet
19
Genel
shame
i.
yüz karası
20
Genel
shame
i.
utanç sebebi
21
Genel
shame
f.
ayıp etmek
22
Genel
shame
f.
yazık etmek
23
Genel
shame
f.
namusunu kirletmek
24
Genel
shame
f.
tecavüz etmek
25
Genel
shame
f.
gölgede bırakmak
26
Genel
shame
f.
rezil etmek
27
Genel
shame
f.
biçimlemek
28
Genel
shame
f.
birini utandırarak bir şey yapmaya mecbur etmek
29
Genel
shame
f.
mahcup etmek
30
Genel
shame
f.
utanarak kaçınmak
31
Genel
shame
f.
rezil etmek
32
Genel
shame
f.
fark atarak üstün gelmek
33
Genel
shame
f.
açık ara farkla yenmek
Archaic
34
Eski Kullanım
shame
i.
namus lekesi
35
Eski Kullanım
shame
i.
avret yeri
"shame"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 139 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
sense of shame
i.
utanma duygusu
2
Genel
shame of humanity
i.
insanlık ayıbı
3
Genel
sense of shame
i.
utanma hissi
4
Genel
name and shame
i.
adını ve suçunu basında ilan ederek utandırma
5
Genel
name and shame
i.
adını karalama
6
Genel
cover-shame [obsolete]
i.
utancı örten şey
7
Genel
put something to shame
f.
bir şeyi gölgede bırakmak
8
Genel
bring shame on
f.
rezil etmek
9
Genel
lose all sense of shame
f.
ar damarı çatlamak
10
Genel
put someone to shame
f.
birini gölgede bırakmak
11
Genel
put someone to shame
f.
utandırmak (birini)
12
Genel
blush with shame
f.
utanmak
13
Genel
put someone to shame
f.
birini rezil etmek
14
Genel
be left only with the shame of an intended misdeed
f.
ettiğiyle kalmak
15
Genel
feel shame for
f.
utanç duymak
16
Genel
feel shame at
f.
utanmak
17
Genel
call shame
f.
ateş püskürmek
18
Genel
feel shame
f.
utanç duymak
19
Genel
put somebody to shame
f.
rezil etmek
20
Genel
put somebody to shame
f.
utandırmak
21
Genel
put to shame
f.
bozmak
22
Genel
put somebody to shame
f.
mahcup etmek
23
Genel
put to shame
f.
bozum etmek
24
Genel
put someone to shame
f.
mahcup etmek (birini)
25
Genel
do one shame
f.
birini utandırmak
26
Genel
be a shame
f.
ayıp olmak
27
Genel
shame [dialect]
f.
hicap duymak
28
Genel
shame-proof
s.
hayasız
29
Genel
shame-proof
s.
utanmaz
30
Genel
shame-proof
s.
arlanmaz
31
Genel
without shame
zf.
utanmadan
32
Genel
in shame
zf.
utanç içinde
33
Genel
in shame
zf.
utançla
34
Genel
in shame of [obsolete]
ed.
rezil etmek için
35
Genel
in shame of [obsolete]
ed.
utanç getirmek için
36
Genel
shame on you!
ünl.
utan!
37
Genel
shame on you!
ünl.
yazıklar olsun sana
38
Genel
shame on you!
ünl.
aşkolsun
39
Genel
shame!
ünl.
utan!
40
Genel
shame!
ünl.
rezilsin!
Proverb
41
Atasözü
tell the truth and shame the devil
aleyhine bile olsa doğruyu söyle
42
Atasözü
fool me once, shame on you; fool me twice, shame on me
beni bir kere aldatırsan sen utan, ikincide ben kanarsam ben utanayım
43
Atasözü
better die with honour than live with shame
utançla yaşamaktansa onurla ölmek daha iyidir
44
Atasözü
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out
bilmemek değil öğrenmemek ayıp
45
Atasözü
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out
bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp
Colloquial
46
Konuşma Dili
walk of shame
i.
utanç yürüyüşü
47
Konuşma Dili
a shame
i.
talihsiz bir durum
48
Konuşma Dili
a shame
i.
şanssızlık
49
Konuşma Dili
a shame
i.
yazık
50
Konuşma Dili
body shame
f.
bedensel görünüşüyle dalga geçmek/eleştirmek
51
Konuşma Dili
body shame
f.
kişinin bedeninden utanmasına neden olmak
52
Konuşma Dili
have no shame
f.
hiç utanması olmamak
53
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
hiç utanması olmamak
54
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
ar damarı çatlamış olmak
55
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
utanmaz arlanmaz olmak
56
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
hiç utanmamak
57
Konuşma Dili
have no sense of shame
f.
hiç hicap duymamak
58
Konuşma Dili
shame!
ünl.
hay aksi!
59
Konuşma Dili
shame!
ünl.
yazık!
60
Konuşma Dili
shame!
ünl.
ah canım!
61
Konuşma Dili
shame of it (all)
expr.
ne utanç verici
62
Konuşma Dili
shame on you!
expr.
yazıklar olsun sana!
63
Konuşma Dili
shame on you!
expr.
yazıklar olsun size!
64
Konuşma Dili
would be a shame
exclam.
yazık olurdu
Idioms
65
Deyim
crying shame
i.
büyük ayıp
66
Deyim
a crying shame
i.
talihsizlik
67
Deyim
a crying shame
i.
zamansız durum
68
Deyim
a crying shame
i.
sırasız durum
69
Deyim
a crying shame
i.
şanssızlık
70
Deyim
a crying shame
i.
sorunsal
71
Deyim
a dirty shame
i.
çok talihsiz durum
72
Deyim
a dirty shame
i.
utanç vesikası
73
Deyim
lose all sense of shame
f.
ar damarı çatlamak
74
Deyim
put someone to shame
f.
birini utandırmak
75
Deyim
put someone to shame
f.
birini yerin dibine sokmak
76
Deyim
put someone to shame
f.
birisini utandırmak
77
Deyim
hide one's face in shame
f.
utancıdan yüzünü saklamak
78
Deyim
hang one's head in shame
f.
utançla başını eğmek
79
Deyim
hide one's face in shame
f.
utancından yerin dibine geçmek
80
Deyim
be a crying shame
f.
büyük talihsizlik olmak
81
Deyim
be a crying shame
f.
şanssızlık olmak
82
Deyim
be a crying shame
f.
yazık olmak
83
Deyim
body shame
f.
kilolarıyla dalga geçmek
84
Deyim
body shame
f.
kilolarından utandırmak
85
Deyim
body shame
f.
fiziksel görünüşüyle dalga geçmek
86
Deyim
hang your head (in/for shame)
f.
(utançla) başını eğmek
87
Deyim
hang your head (in/for shame)
f.
(utançla) başını öne eğmek
88
Deyim
hide face in shame
f.
utancından yerin dibine geçmek
89
Deyim
hide face in shame
f.
utancından yüzünü saklamak/kimsenin yüzüne bakamamak
90
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) utandırmak
91
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) bozum etmek/bozmak
92
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şey) rezil etmek
93
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) geride bırakmak
94
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) gölgede bırakmak
95
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) geçmek
96
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birini/bir şeyi) aşmak
97
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birinden/bir şeyden) üstün olmak
98
Deyim
put (someone or something) to shame
f.
(birine/bir şeye) sütün gelmek
99
Deyim
shame the devil
f.
doğruyu söylemek
Speaking
100
Konuşma
what a shame
expr.
ayıp sana
101
Konuşma
shame on you
expr.
ayıp sana
102
Konuşma
that's a shame
expr.
bu bir ayıp
103
Konuşma
it's a crying shame
expr.
büyük talihsizlik
104
Konuşma
there's no shame in that
expr.
bunda utanacak bir şey yok
105
Konuşma
it's a crying shame
expr.
çok yazık!
106
Konuşma
shame on you
expr.
gözüne dizine dursun
107
Konuşma
what a shame!
expr.
ne yazık!
108
Konuşma
what a shame
expr.
ne yazık
109
Konuşma
that's a shame
expr.
ne yazık
110
Konuşma
what a great shame!
expr.
ne büyük bir utanç/ayıp!
111
Konuşma
it's such a shame
expr.
ne kadar utanç verici
112
Konuşma
for shame!
expr.
ne ayıp!
113
Konuşma
what a shame
expr.
ne kötü
114
Konuşma
it's a shame what happened to you
expr.
sana olanlar utanç verici
115
Konuşma
what a shame
expr.
yazıklar olsun
116
Konuşma
it's a crying shame!
expr.
yazıklar olsun!
117
Konuşma
it's a shame
expr.
yazık olmuş
118
Konuşma
this puts me to shame
expr.
(bu) beni mahcup etti(niz)
119
Konuşma
shame on you
expr.
yazıklar olsun (sana)
120
Konuşma
what a shame
expr.
vah vah!
121
Konuşma
this puts me to shame
expr.
(bu) beni utandırdı(nız)
122
Konuşma
shame on you
expr.
yazık sana
123
Konuşma
shame on you
expr.
yazıklar olsun sana
124
Konuşma
that's a shame
expr.
çok yazık
125
Konuşma
that's a shame
expr.
yazık oldu
Trade/Economic
126
Ticaret/Ekonomi
shame dividend
i.
gerçek olmayan kar payı
Psychology
127
Psikoloji
autonomy versus shame and doubt
i.
utanç ve kuşkuya karşı özerklik
Gastronomy
128
Mutfak
bloody shame
i.
alkolsüz bloody mary kokteyli
Zoology
129
Zooloji
shame plant
i.
küseğen
130
Zooloji
shame plant
i.
küskün
131
Zooloji
shame plant
i.
küstümotu
132
Zooloji
shame plant
i.
mimoza
Botanic
133
Botanik
cover-shame
i.
kara ardıç
Religious
134
Dini
kiss of shame
i.
orta çağ cadı ayinlerinde şeytan'ın anüsünü öpme ritüeli
Slang
135
Argo
walk of shame
f.
feneri başka yerde söndürmek
Modern Slang
136
Modern Argo
age shame
f.
yaşıyla dalga geçmek
137
Modern Argo
age shame
f.
yaşı nedeniyle utandırmak
138
Modern Argo
age shame
f.
yaşından utandırmak
139
Modern Argo
age shame
f.
yaşından utanmasına neden olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of shame
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy