yaşam - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaşam



"yaşam" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yaşam life i.
General
yaşam living i.
yaşam lifetime i.
yaşam vita i.
yaşam existence i.
yaşam experience i.
yaşam being i.
yaşam days i.
yaşam breath i.
yaşam being i.
yaşam livelihead [obsolete] i.
yaşam days i.
yaşam skin i.
yaşam life s.
Technical
yaşam life i.
Slang
yaşam puff [dated] i.

"yaşam" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
vahşi yaşam wild life i.
General
konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam austerity i.
yaşam amacı life purpose i.
yaşam tarzı lifestyle i.
entelektüel yaşam intellectual life i.
yaşam tarzı life i.
toplumsal yaşam communal living i.
yaşam ve ölüm life and death i.
yaşam çevresi living environment i.
yaşam tarzı ürünleri lifestyle products i.
ortalama yaşam beklentisi average life expectancy i.
özgür yaşam wastefulness i.
yaşam standardı ve maliyet cost and standard of living i.
yaşam beklentisi expectancy of life i.
bütün yaşam ve tabiatın görünmez ve sonsuz olanın ruhani simgeleri ve anlamlarıyla dolu olduğuna inanan bir görüş sacramentalism i.
yaşam tablosu life table i.
uzun yaşam longevity i.
yaşam tarzı way of life i.
özgür yaşam waxing i.
bitkisel yaşam vegetable existence i.
yaşam maliyeti cost of living i.
orta yaşam mid life i.
yaşam hakkı right to life i.
yaşam sınırı base for living i.
diğer gezegenlerde yaşam life on other planets i.
yaşam savaşı struggle for life i.
yaşam boyu gelir income for life i.
aile yaşam araştırmaları family life surveys i.
yaşam öyküsü biography i.
yaşam biçimi form of life i.
yaşam süresi time of life i.
yaşam tarzı life style i.
çağdaş yaşam modern life i.
eski hindu hekimlik ve uzun yaşam sanatı ayurveda i.
tinsel yaşam spiritual life i.
sosyal yaşam ve gelenekler romanı social life and customs fiction i.
yaşam biçimi way of life i.
yaşam ile ölüm arasındaki çizgi divide i.
entelektüel yaşam intellectual life i.
özgür yaşam wander idly i.
yaşam standardı ve maliyeti cost and standard of living i.
beklenimli yaşam süresi life expectancy i.
yaşam koşulları living conditions i.
yaşam biçimi life style i.
dini yaşam religious life i.
insanların seçim yapma ve bu seçimleri yaşam içerisinde uygulama kapasitesi human agency i.
özel yaşam privacy i.
yaşam savaşı struggle to survive i.
avuç içinde görülen yaşam çizgisi life line i.
yaşam standardı life standard i.
medeniyet ve sosyal yaşam civilization and social life i.
yaşam sigortası life insurance i.
beklenen yaşam süresi life expectancy i.
yaşam biçimi manner of life i.
yaşam alanı living space i.
yaşam tarzı living i.
ortalama yaşam süresi life expectancy i.
yeryüzünde yaşamın başlangıcı olduğu varsayılan ilk yaşam biçimi eobiont i.
yaşam gücü life force i.
yaşam savaşı battle of life i.
yaşam öyküsü yazan biographer i.
yaşam döngüsü lifecycle i.
cinsel yaşam sex life i.
siyasi yaşam political life i.
yaşam şekilleri modes of living i.
özel yaşam private life i.
sağlıklı bir yaşam/hayat a healthy life i.
aşırı lüks yaşam highlife i.
aile yaşam eğitimi family life education i.
yaşam bilimleri life sciences i.
yahudi yaşam tarzı jewish way of life i.
yaşam kalitesi quality of life i.
yaşam kalitesi life quality i.
doğal yaşam natural life i.
ikinci yaşam second life i.
kamusal yaşam public life i.
yaşam ağacı life tree i.
temiz yaşam clean life i.
güncel yaşam current life i.
yaşam süreci the course of life i.
özellikle büyük şehirlerdeki kaymak tabakada görülen uçarı yaşam biçimi vanity fair i.
sosyetik yaşam vanity fair i.
yaşam merkezi wellness center i.
sivil yaşam civilian life i.
yaşam tehlikesi vital danger i.
temel yaşam desteği basic life support i.
kısa yaşam short life i.
yaşam şartları living conditions i.
yaşam çevrimi life cycle i.
ilkel yaşam primitive life i.
yaşam biçimi existence i.
yaşam beklentisi average life-span i.
yaşam boyu spor life-long sport i.
yaşam dünyası life-world i.
yaşam biçimi life-style i.
baskılı yaşam high-pressure living i.
yaşam tablosu life-table i.
yaşam bilimi biology i.
yaşam iksiri elixir i.
yaşam temposu pace of life i.
yaşam kaygıları cares of life i.
sivil yaşam civil life i.
yaşam süresi lifetime i.
yaşam süresi life i.
yaşam biçimi lifestyle i.
yaşam stili life style i.
yaşam stili lifestyle i.
yaşam stili life-style i.
yaşam tarzı life-style i.
yaşam biçimi modus vivendi i.
yaşam tarzı modus vivendi i.
yaşam stili modus vivendi i.
yaşam öyküsü memoirs i.
yaşam koçu life coach i.
umulan yaşam süresi (doğum anında) life expectancy at birth i.
yaşam felsefesi a philosophy of life i.
yaşam felsefesi life philosophy i.
yaşam düzeyi level of living i.
yaşam ritüelleri life rituals i.
yaşam mücadelesi struggle for life i.
yaşam tehlikesi death risk i.
yaşam deneyimi human experience i.
yaşam becerileri life skills i.
doğal yaşam parkı wild life park i.
kaliteli yaşam quality living i.
doğal yaşam parkı natural life park i.
kaliteli yaşam quality life i.
yaşam belirtisi spark of life i.
etrafı çevrili güvenlikli yaşam alanı gated community i.
toplu yaşam communal life i.
rahat yaşam tarzı laid-back lifestyle i.
yaşam sevinci joy of living i.
kırsal yaşam rural life i.
yaşam borcu life debt i.
yardımlı yaşam tesisi assisted living facility i.
yardımlı yaşam tesisi assisted living i.
yaşam tarzı alışkanlıkları lifestyle habits i.
ortaklaşa yaşam collective living i.
yaşam tehdidi life threat i.
mutlu yaşam happy living/life i.
sosyal yaşam social life i.
yaşam öpücüğü kiss of life i.
yaşam kalitesinin arttırılması increasing the quality of life i.
iç yaşam inner life i.
yaşam bilimci life scientist i.
stres dolu hayat/yaşam stress-filled life i.
geleneksel hayat/yaşam traditional life i.
kişisel yaşam koçu personal life coach i.
yaşam çarkı wheel of life i.
yaşam süresi length of life i.
yaşam boyu başarı ödülü lifetime achievement award i.
daha iyi yaşam koşulları better living conditions i.
yaşam kavgası fight for life i.
yaşam kavgası life struggle i.
yaşam sanatı the art of life i.
nasa dünya dışı yaşam açıklaması nasa announcement on extraterrestrial life i.
toplumun alt kesimindeki yaşam low life i.
yaşam alanları living quarters i.
sağlıklı yaşam healthy life i.
lüks yaşam dolce vita i.
lüks yaşam luxurious life i.
günlük yaşam daily life i.
ileri yaşam desteği kursları advanced life support courses i.
destekli yaşam tesisi assisted living facility i.
yaşam hikayesi life story i.
yaşam sevinci joie de vivre i.
yaşam sevinci joy of life i.
yaşam sevinci zest for life i.
düzmece yaşam öyküsü pseudo-biography i.
uydurma yaşam öyküsü pseudo-biography i.
onurlu bir yaşam life with dignity i.
insana yaraşır bir yaşam life with dignity i.
vahşi yaşam wild life i.
gelecekteki yaşam life in the future i.
düzenli yaşam regular life i.
düzenli yaşam orderly life i.
yaşam yolu curriculum vitae i.
yeti yitimsiz yaşam beklentisi disability free life expectancy i.
sivil yaşam civvy street i.
yaşayış/yaşam durumu living status i.
yaşam hızı pace of life i.
yaşam döngüsü yönetimi lifecycle management i.
yaşam döngüsü yaklaşımı lifecycle approach i.
vahşi yaşam projesi wildlife project i.
zeki yaşam formu intelligent life form i.
uygar yaşam modern life i.
antik mısır sembolü yaşam çarmıhı ankh i.
bitkisel yaşam permanent vegetative state i.
bitkisel yaşam vegetative state i.
iş yaşam dengesi work life balance i.
sağlıklı yaşam healthy living i.
iş yaşam dengesi work-life balance i.
yaşam mahali accommodation i.
yaşam dünyası lifeworld i.
doğal yaşam alanı natural living environment i.
doğal yaşam alanı natural habitat i.
duygusal yaşam emotional life i.
düşünsel yaşam intellectual life i.
yaşam kaynağı life source i.
dikey yaşam hattı vertical lifeline i.
yaşam mahalli living quarters i.
yaşam biçimi path i.
yaşam boyu onur ödülü lifetime honorary award i.
yaşam sevgisi love of life i.
yaşam koşulu condition of life i.
yaşam koşulu condition for living i.
yaşam koşulu condition of living i.
yaşam koşulu living condition i.
yaşam kanıtı proof of life i.
yaşam iradesi living will i.
doğal yaşam natural world i.
yaşam kaynağı lifeblood i.
hayvanların kullanılmasını desteklemeyen yaşam biçimi veganism i.
kalitesiz yaşam poor quality of life i.
düşük yaşam kalitesi poor quality of life i.
"rüzgâr" ve "su" anlamına gelen, doğada var olan yaşam enerjisini, yaşanılan mekânlarda harekete geçirme yöntemlerini gösteren eski bir çin öğretisi feng shui i.
paleolitik yaşam tarzı paleolithic lifestlye i.
kısa yaşam short life i.
kısa yaşam brief life i.
erken yaşam early life i.
yaşam hatları lifelines i.
yaşam dayanağı sustenance i.
yaşam tarzı lifeway i.
sağlıklı yaşam süresi healthspan i.
maddi yaşam material life i.
kırsal yaşam rustic life i.
sağlıklı yaşam süresi healthspan i.
bir kişinin genellikle sağlıklı ve ciddi bir hastalığı olmadan geçirdiği yaşam süresi healthspan i.
yaşam çeşitliliği diversity of life i.
engelsiz yaşam barrier-free living i.
yaşam döngüsü analizi life cycle analysis i.
danimarka yaşam tarzı hygge i.
kırsal yaşam ve tarımı toplumun temeli olarak gören akım agrarianism i.
medeni yaşam civic life i.
konargöçer yaşam nomady i.
medeniyet eli değmemiş vahşi ve ilkel yaşam koşulları natural state i.
yaşam alanı living arrangement i.
yaşam biçimi living arrangements i.
yoğun sosyal yaşam the social whirl i.
avuç içinde kalp, yaşam ve akıl çizgilerinin oluşturduğu düşünülen üçgen triangle of mars i.
avuç içinde kalp, yaşam ve akıl çizgilerinin oluşturduğu düşünülen üçgen great triangle i.
yaşam çizgisi twist [obsolete] i.
yapay yaşam a-life i.
gündelik yaşam earth i.
evlilik dışı birlikte yaşam cohabitation i.
yaşam arzusu desire to live i.
yaşam döngüsü circle of life i.
yaşam tarzı bag i.
eskiden büyüme ve beslenmeyi kontrol ettiği düşünülen bir yaşam gücü bathmism i.
yaşam formu life form i.
yaşam öyküsü life history i.
yaşam destek cihazı life support machine i.
yaşam destek ünitesi life-support system i.
yaşam destek cihazı life-support system i.
yaşam boyu yapılan meslek lifework i.
keyifli bir yaşam süren kimse jovialist [obsolete] i.
shiatsu gibi alternatif tıp tedavileri sırasında tespit edilen yaşam enerjisinin akışındaki eksilme kyo i.
fani yaşam vale i.
yaşam sevgisi ve ölüm korkusu vitativeness i.
yaşam gücü vril i.
(avuç içi) yaşam çizgisi line of life i.
(avuç içi) yaşam çizgisi life line i.
(avuç içi) yaşam çizgisi lifeline i.
yaşam kuvveti living force i.
yaşam standardı living standard i.
(ev) yaşam alanı big house [dialect] i.
yaban kuşlarının doğal yaşam ortamlarında gözlemlenmesi bird-watching i.
yaşam alanlarının paylaşıldığı kimse mate i.
yaşam kaynağı lethee i.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi marriage lines i.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi line of marriage i.
yaşam boyu öğrenme life-long learning i.
(akupunkturda) vücudun yaşam enerjisinin aktığı kanallar meridian curve i.
ahırdan dönüştürülen yaşam alanları mews i.
vahşi hayvanların göç ettiği korunan bir doğal yaşam alanı şeridi migration corridor i.
bu yaşam here i.
belirli bir eylemin, yaşam tarzının sonucu için ayrılmış şey heritage i.
dini hizmetle geçen yaşam ministry i.
hipsterlerin yaşam tarzı hipsterism i.
doğal yaşam alanı home i.
(avustralasya'da) çiftlikteki yaşam alanları homestead i.
yaşam tarzı mode i.
yaşam şekli mode i.
yaşam, iş ve ilişkiler konusunda tavsiyeler almak üzere tutulan kimse lifestyle guru i.
yaşam koçu lifestyle guru i.
yaşam süreci livelode i.
yaşam alanları living accommodations i.
yaşam alanı bulunmayan dükkan lockup [uk] i.
yaşam alanı bulunmayan depo lockup [uk] i.
yaşam alanı bulunmayan dükkan lock-up [uk] i.
yaşam alanı bulunmayan depo lock-up [uk] i.
yaşam süreci goings i.
düzgün bir yaşam için gerekli görülen şeyler decencies i.
yaşam şekli governance [obsolete] i.
uzun yaşam grandevity [obsolete] i.
kişiye en uygun yaşam tarzı groove i.
gezgin veya alışılmadık bir yaşam tarzı olan kimse gypsy i.
kırsal yaşam savunuculuğu ruralism i.
kırsal yaşam ruralism i.
kırsal yaşam savunucusu ruralist i.
kırsal yaşam savunucusu ruralite i.
uzaylı yaşam formu alien life form i.
yaşam stresleri life stresses i.
düşük yaşam standardı ill-being i.
(ingiltere'de) üst sınıf entelektüel yaşam tarzı oxbridge i.
yaşam kaynağı oxygen i.
evlilikte cinsel yaşam conjugation i.
(evlilikte) cinsel yaşam conjunction [obsolete] i.
ahlaksız yaşam dissipation i.
uçarı yaşam dissipation i.
bireyin kültürel ve maddi gelişimini destekleyen uyumlu yaşam good life i.
düzensiz yaşam irregular life i.
serbest ve aktif sosyal yaşam circulation i.
küresel yaşam tarzını benimseyen varlıklı işletme fakültesi mezunu cosmocrat i.
yaşam maliyeti cost-of-living i.
(gündelik yaşam aktivitelerine yardımcı) vasıf gerektirmeyen kişisel bakım custodial care i.
fantastik yaşam fantasy life i.
fantezi dünyasında yaşanan hayali yaşam fantasy life i.
yaşam yolculuğunun özel bir bölümü pilgrimage i.
yüksek yaşam kalitesi fat city i.
yaşam süresi sand i.
yaşam için gerekli vücut sıvısı sap i.
(bir yerde) yaşam sürdürme conversation [obsolete] i.
yaşam tarzı conversation [obsolete] i.
yaşam tarzı converse [obsolete] i.
yaşam enerjisi divine spark i.
verimli yaşam biçimi dodge i.
dairede oturanların imkanları ve harcamaları paylaştığı yaşam şekli flat-share i.
beslenip yaşam sürdürme foison [scotland] i.
yaşam süreci orbit i.
hayali yaşam phantasy life i.
fantezi tarz yaşam phantasy life i.
yaşam gücü prana i.
yaşam enerjisi prana i.
önceki yaşam prelife i.
doğmadan önceki yaşam prelife i.
yaşam biçimi scene i.
benmerkezci yaşam self-life i.
keyfine düşkün yaşam free living i.
makama veya mevkiye yaşam boyu sahip olma hakkı freehold i.
yeraltında bulunan yaşam sub-surface life i.
yüzeyde bulunan yaşam surface life i.
uzaydaki yaşam alanı space habitat i.
bildiğimiz hâliyle yaşam life as we know it i.
silisyum bazlı yaşam silicon-based life i.
uzun yaşam süresi long lifespan i.
kısa yaşam süresi short lifespan i.
zeki yaşam intelligent life i.
akıllı yaşam intelligent life i.
protestanlığı yaşam tarzı haline getirmiş kimse protestant i.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke stamen [obsolete] i.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) hayatta kalma kuvveti stamen [obsolete] i.
lüks yaşam superfluence [obsolete] i.
lüks yaşam superfluity i.
lüks yaşam superflux i.
dar bir kitleye hitap eden ultra lüks yaşam tarzı superluxury i.
şöhretini doğrulayacak bir yaşam sürmek live up to one's reputation f.
sürmek (yaşam) lead f.
yaşam kalitesini artırmak enhance the quality of living f.
mutlu bir yaşam sürmek lead a happy life f.
sürmek (yaşam/ömür) live f.
yaşam kalitesini artırmak improve the quality of life f.
yaşam savaşı vermek scramble for a living f.
yaşam kalitesini artırmak enhance the quality of life f.
yaşam kalitesini artırmak increase the quality of living f.
yaşam kalitesini artırmak raise quality of life f.
yaşam kalitesini artırmak increase the quality of life f.
yaşam kalitesini artırmak improve one's quality of life f.
yaşam sürmek lead a life f.
yaşam savaşı vermek a fight for life f.
yaşam için gereken koşulları yerine getirmek için bir gezegenin yüzeyinde ve atmosferinde değişiklik yapmak terraform f.
yaşam belirtisi göstermek show sign of life f.
yaşam bulmak animate f.
yaşam bulmak strengthen f.
yaşam bulmak energize f.
yaşam bulmak invigorate f.
yaşam bulmak enliven f.
yaşam savaşı vermek fight to survive f.
yaşam savaşı vermek struggle for one's life f.
yaşam savaşı vermek struggle to survive f.
yaşam savaşı vermek fight for one's life f.
yaşam standardı tutturmak maintain a standard of living f.
yaşam zevkini ya da coşkusunu yitirmek get into a rut f.
başka insanların arasına karışmadan sakin bir yaşam sürmek keep oneself to oneself f.
mütevazı bir yaşam sürmek live a modest life f.
mütevazı bir yaşam sürmek lead a modest life f.
mütevazı bir yaşam sürmek live a humble life f.
yaşam sürdürmek live a life f.
yaşam sürdürmek lead a life f.
yaşam sürdürmek maintain life f.
mutlu bir yaşam sürmek live a happy life f.
yaşam alanı sağlamak provide living space f.
yaşam ve sağlık masraflarını karşılamak pay one’s living and medical expenses f.
yaşam kalitesini yükseltmek increase the quality of life f.
yaşam kalitesini yükseltmek improve the quality of life f.
yaşam kalitesini yükseltmek enhance the quality of life f.
yaşam kalitesini yükseltmek increase the quality of living f.
yaşam kalitesini yükseltmek enhance the quality of living f.
yaşam kalitesini yükseltmek improve one's quality of life f.
yaşam sigortası yaptırmak insure one's life f.
yaşam destek ünitesinin fişini çekmek turn off someone's life-support system f.
yaşam boyu öğrenci olmak be a lifelong learner f.
yaşam bulmak energise f.
aktif bir yaşam sürmek racket f.
aktif bir sosyal yaşam sürmek racket f.
kişisel hedef ve hayalleri sorgulayıp daha basit bir yaşam tarzına geçmek cash out f.
yeniden yaşam bulmak re-energize f.
kötü yaşam sürmek mislive f.
aşırı aktif bir yaşam sürmek overlive f.
yaşam enerjisi ile dolmak pulsate f.
yaşam mücadelesi vermek scuffle f.
yaşam desteklemek support life f.
yaşam bulundurmak support life f.
yaşam dolu bouncy s.
yaşam dolu alive s.
yaşam için gerekli vital s.
yaşam yorgunu weary of life s.
yaşam dolu lively s.
yaşam belirtisi göstermeyen nonliving s.
yaşam boyu li̇felong s.
hayat taşıyan veya yaşam olan life-bearing s.
yaşam mahali ile ilgili accommodational s.
fani yaşam ile ilgili earthborn s.
fani yaşam ile ilgili earthen s.
yaşam dolu olmayan unbouncy s.
yaşam için gerekli olmayan unvital s.
eskiden büyüme ve beslenmeyi kontrol ettiği düşünülen bir yaşam gücüyle ilgili bathmic s.
jet sosyetenin yaşam tarzı ile ilgili jet set s.
yaşam destek life-support s.
yaşam dolu lifeful s.
yaşam dolu lifesome s.
yaşam destek life-support s.
yaşam boyu lifetime s.
dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemine ait k-t s.
dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemi ile ilişkili k-t s.
yaşam ile ilgili vitalic s.
erişilmesi zor dağlık bölgede ilkel yaşam süren mountainous [obsolete] s.
kuzey bölgesinde yaşam ile ilgili hyperborean s.
belirli bir yaşam tarzına ilişkin lifestyle s.
belirli bir yaşam tarzına hizmet eden lifestyle s.
belirli bir yaşam tarzına ilişkin life-style s.
belirli bir yaşam tarzına hizmet eden life-style s.
normal yaşam süresinin sonuna yaklaşan old s.
yaşam sevgisine ilişkin vitative s.
yaşam sevgisinden gelen vitative s.
rahat yaşam sunan independent s.
zararlı yaşam tarzından vazgeçemeyen irreformable s.
ölümle yaşam arası intervital s.
(fikri, yaşam tarzını) yerleştiren planting s.
(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan practical s.
(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan practicing s.
(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan practising s.
önceki yaşam ile ilgili prelife s.
kurallar ile korumaya alınmış (av hayvanı, doğal yaşam alanı) preserved s.
düşük yaşam enerjili subvitalized s.
ortak yaşam durumu ile ilgili symbiotical s.
ortak yaşam ile öne çıkan symbiotical s.
ortak yaşam döngüsünde yaşayan symbiotical s.
yaşam dolu bir halde bouncily zf.
organik yaşam anlamı veren ön ek organo- ök.
yaşam destek sistemi lss (life support system) kısalt.
Phrasals
yaşam sürdürmek make out f.
yaşam enerjisini almak wash out f.
emekli olup farklı bir yaşam kurmak retire in (something or some place) f.
emekli olup farklı bir yaşam kurmak retire into (something or some place) f.
emekli olup farklı bir yaşam kurmak retire to (something or some place) f.
emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek retire into something f.
emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek retire in something f.
Phrases
ekmek elden su gölden yaşam a life of leisure i.
yaşam enerjisini çekmek suck the blood of f.
hayat/yaşam sürprizlerle doludur life is like a box of chocolates expr.
Proverb
umut olmadan yaşam olmaz if it were not for hope, the heart would break expr.
yaşam hep eğlenceden oluşmaz life is not beer and skittles
yaşam hep eğlenceden oluşmaz not all beer and skittles
ölüm de yaşam kadar normal dying is as natural as living
ölüm de yaşam kadar kaçınılmaz dying is as natural as living
Colloquial
ölümden beter bir yaşam a living death i.
yaşam için ikinci bir şans new lease on life i.
yaşam kaynağı meat and drink to i.
zengin yaşam high living i.
mobil yaşam alanı wheel estate i.
kesintiz sosyal yaşam the social whirl i.
çılgınca ve eğlence kültürüne dayalı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade sex, drugs, and rock 'n' roll i.
hedonist bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade (erkekler için) wine, women, and song i.
kadınlarla cinsel ilişkinin, alkol kullanımının ve eğlencenin özgürce yaşandığı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade wine, women, and song i.
çapkınlığın/hovardalığın ön planda olduğu bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan ifade wine, women, and song i.
aşina olunan yaşam alanı home turf i.
belirli bir yaşam biçimini benimsemiş kimse lifestyler i.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi strugglebus i.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası strugglebus i.
eski yaşam dengesini yitirmek go into a spin f.
yaşam dolu yauld [scottish] s.
sefanın bittiği yerde yaşam başlar life begins at the end of your comfort zone expr.
yaşam dolu in good heart expr.
hayranlık bir yaşam tarzıdır fiawol (fandom is a way of life) expr.
bilim kurgu hayranlığı bir yaşam biçimidir fiawol (fandom is a way of life) expr.
yaşam bir şekilde gelişiyor life finds a way expr.
Idioms
ölümden sonra yaşam the life to come i.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi struggle bus i.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası struggle bus i.