Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | tıkırtı | rattle i. | ||
That rattle made me suspicious, but the repairman said the machine checked out completely. Bu tıkırtı beni şüphelendirdi ama tamirci makinenin tamamen kontrol edildiğini söyledi. More Sentences |
||||
Genel | tıkırtı | patter i. | ||
Rain was pattering on the roof. Yağmur çatıda tıktırdıyordu. More Sentences |
||||
Genel | tıkırtı | tap i. | ||
Tom heard someone tapping on his window. Tom birinin penceresine tıklattığını duydu. More Sentences |
||||
Genel | tıkırtı | clink i. | ||
Genel | tıkırtı | clatter i. | ||
Genel | tıkırtı | click i. | ||
Genel | tıkırtı | tick i. | ||
Genel | tıkırtı | rattling i. | ||
Genel | tıkırtı | clinking i. | ||
Genel | tıkırtı | clack i. | ||
Genel | tıkırtı | tapping i. | ||
Genel | tıkırtı | nick i. | ||
Genel | tıkırtı | brattle [scotland] i. | ||
Technical | ||||
Teknik | tıkırtı | shimmy i. | ||
Teknik | tıkırtı | chatter i. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | tıkırtı | rattle i. | ||
Dentistry | ||||
Diş Hekimliği | tıkırtı | clicking i. | ||
Diş Hekimliği | tıkırtı | fremitus i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | küçük nesneler içeren torbadan çıkan tıkırtı | rattlebag i. | ||
Genel | monoton tıkırtı | ticktack i. | ||
Genel | monoton tıkırtı | tictac i. | ||
Genel | tıkırtı (saatte) | beat i. | ||
Genel | tıkırtı sesi çıkaran şey | brattle [scotland] i. | ||
Genel | birbirini takip eden tıkırtı sesleri | brattlings [dialect] [scotland] i. | ||
Genel | tıkırtı yapan şey | clack i. | ||
Genel | tıkırtı çıkaran kimse | clatterer i. | ||
Genel | tıkırtı yapan şey | clatterer i. | ||
Genel | tıkırtı yapmak | produce a click f. | ||
Genel | kapı mandalı veya pim ile tıkırtı sesi çıkarmak | tirl [scottish] f. | ||
Genel | tıkırtı sesi çıkarmak | tirl [scottish] f. | ||
Genel | tıkırtı yapmak | brattle [scotland] f. | ||
Genel | tıkırtı sesi çıkararak açmak | click open f. | ||
Technical | ||||
Teknik | tıkırtı izi | chatter mark i. | ||
Teknik | tıkırtı izi | ripple i. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | debriyaj tıkırtı önleme yayı | clutch anti-rattle spring i. | ||
Otomotiv | tıkırtı yapmak | rattle f. | ||
Hunting | ||||
Silah/Atıcılık | avlanacak hayvanı dışarı çekmek için tıkırtı, hışırtı benzeri sesler çıkarmak | rattle f. |