|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
sustain pedal i.
|
yastık pedalı |
|
2 |
Genel |
sustain pedal i.
|
sağ pedal |
|
3 |
Genel |
sustain a defeat f.
|
yenilgiye uğramak |
|
4 |
Genel |
sustain an injury f.
|
zarar görmek |
|
5 |
Genel |
sustain a loss f.
|
zarara maruz kalmak |
|
6 |
Genel |
sustain loss f.
|
zarar yapmak |
|
7 |
Genel |
sustain the investment f.
|
yatırımı sürdürmek |
|
8 |
Genel |
sustain a loss f.
|
zarara uğramak |
|
Phrasals |
|
9 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birini bir durumda/vaziyette) ayakta tutmaya çalışmak |
|
10 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birini bir şeyde) desteklemek |
|
11 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birinin bir durumda) ayakta kalmasına yardım etmek |
|
12 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birinin bir durumda) devam etmesine yardım etmek |
|
13 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birini bir dönemde) ekonomik olarak beslemek |
|
14 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birini bir dönemde) ekonomik olarak desteklemek |
|
15 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birini bir dönemde) ekonomik olarak ayakta tutmak |
|
16 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birinin bir dönemde) ekonomik devamlılığını sağlamak |
|
17 |
Öbek Fiiller |
sustain (one) in (something) f.
|
(birine bir şeyde) ekonomik destek vermek |
|
18 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
birini bir durumda/vaziyette ayakta tutmaya çalışmak |
|
19 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
birini bir şeyde desteklemek |
|
20 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
birinin bir durumda ayakta kalmasına yardım etmek |
|
21 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
birinin bir durumda devam etmesine yardım etmek |
|
22 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
zor zamanlarında birine yardımcı olmak |
|
23 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
zor zamanlarında birinin yanında olmak |
|
24 |
Öbek Fiiller |
sustain someone in something f.
|
birinin bir sorunu atlatmasına yardım etmek |
|
25 |
Öbek Fiiller |
sustain in f.
|
(bir durumda/vaziyette) ayakta tutmaya çalışmak |
|
26 |
Öbek Fiiller |
sustain in f.
|
-de desteklemek |
|
27 |
Öbek Fiiller |
sustain in f.
|
-de ekonomik olarak desteklemek/beslemek |
|
28 |
Öbek Fiiller |
sustain in f.
|
(bir durumda) devam etmesine yardım etmek |
|
29 |
Öbek Fiiller |
sustain in f.
|
(bir dönemde) ekonomik devamlılığını sağlamak |
|
Trade/Economic |
|
30 |
Ticaret/Ekonomi |
6s (sort, set in order, shine, standardize, sustain, safety) i.
|
sınıflandır |
|
31 |
Ticaret/Ekonomi |
6s (sort, set in order, shine, standardize, sustain, safety) i.
|
düzenle, parlat, standart hale getir, sürdür, güvenliğini sağla anlamına gelen ifade (iş metodolojisi) |
|
|
32 |
Ticaret/Ekonomi |
suffer, incur or sustain f.
|
uğramak, karşılaşmak veya maruz kalmak |
|
Law |
|
33 |
Hukuk |
sustain the objection f.
|
itirazı kabul etmek (mahkemede) |
|
34 |
Hukuk |
sustain a claim f.
|
talebi kabul etmek |
|
Automotive |
|
35 |
Otomotiv |
vacuum sustain valve i.
|
vakum arttırma valfi |
|
Medical |
|
36 |
Medikal |
sustain an injury f.
|
sakatlık geçirmek |
|
Music |
|
37 |
Müzik |
sustain switch i.
|
tutma açkısı |
|