Geçmiş

yetmek

"yetmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yetmek	suffice f.
General
2	Genel	yetmek	stretch f.
3	Genel	yetmek	cover f.
4	Genel	yetmek	get along f.
5	Genel	yetmek	hold out f.
6	Genel	yetmek	reach f.
7	Genel	yetmek	be sufficient f.
8	Genel	yetmek	get f.
9	Genel	yetmek	do f.
10	Genel	yetmek	serve f.
11	Genel	yetmek	touch f.
12	Genel	yetmek	answer f.
13	Genel	yetmek	last f.
14	Genel	yetmek	satisfy f.
15	Genel	yetmek	see one through f.
16	Genel	yetmek	attain f.
17	Genel	yetmek	hold f.
18	Genel	yetmek	be enough f.
19	Genel	yetmek	suffice f.
20	Genel	yetmek	begin f.
21	Genel	yetmek	fend [dialect] [uk] f.
22	Genel	yetmek	keep f.
23	Genel	yetmek	sustain f.
Phrasals
24	Öbek Fiiller	yetmek	last out f.
25	Öbek Fiiller	yetmek	run to f.
Idioms
26	Deyim	yetmek	have a bellyful (of something) f.
Technical
27	Teknik	yetmek	suffice f.

"yetmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	satın almaya gücü yetmek	afford f.
2	Yaygın Kullanım	parası yetmek	afford f.
General
3	Genel	çıkışmak (yetmek)	suffice f.
4	Genel	mali gücü yetmek	afford f.
5	Genel	herkese yetmek	go around f.
6	Genel	gitmek (yetmek)	suffice f.
7	Genel	gücü yetmek	afford f.
8	Genel	maddi olarak gücü yetmek	afford f.
9	Genel	yetişmek (yetmek)	suffice f.
10	Genel	parası yetmek	afford f.
11	Genel	gücü yetmek	be strong enough f.
12	Genel	parası yetmek	afford to (buy something) f.
13	Genel	ömrü yetmek	live long enough (to see) f.
14	Genel	ömrü yetmek	(for one´s life) to last long enough f.
15	Genel	artık yetmek	have had it f.
16	Genel	kendi kendine yetmek	become self-sufficient f.
17	Genel	ödemeye yetmek (bir masrafı)	cover f.
18	Genel	ömrü yetmek	have enough life/time for something f.
19	Genel	maddi gücü yetmek	afford f.
20	Genel	maddi açıdan parası yetmek	can afford to f.
21	Genel	parası yetmek	affoord [obsolete] f.
22	Genel	satın almaya gücü yetmek	affoord [obsolete] f.
23	Genel	gücü yetmek	affoord [obsolete] f.
24	Genel	maddi gücü yetmek	affoord [obsolete] f.
25	Genel	parası yetmek	go f.
26	Genel	herkese yetmek	go round f.
27	Genel	gücü yetmek	offer f.
28	Genel	kendine yetmek	fend f.
29	Genel	'-den daha uzun yetmek	outkeep f.
30	Genel	gücü yetmek	stickhandle f.
31	Genel	gücü yetmek	still f.
Phrasals
32	Öbek Fiiller	karşılamaya gücü yetmek	see off f.
33	Öbek Fiiller	-e kadar yetmek	tide someone over (until something) f.
34	Öbek Fiiller	birinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmek	last out f.
35	Öbek Fiiller	daha fazla kişiye/daha uzun süre yetmek	go further f.
36	Öbek Fiiller	(birine bir şeye) kadar yetmek	last (one) (up) until (something) f.
37	Öbek Fiiller	(bir şeye) kadar yetmek	last (up) until (something) f.
38	Öbek Fiiller	(bir süre) için yetmek	last for f.
39	Öbek Fiiller	(belli bir süre) için yetmek	last for (some period of time) f.
40	Öbek Fiiller	kendi kendine yetmek	scratch for (oneself) f.
41	Öbek Fiiller	(birine bir süre) yetmek (tok tutmak)	set (someone) up for (something) f.
42	Öbek Fiiller	(birine belirli bir süre) yetmek	stand (one) for (something) f.
43	Öbek Fiiller	(birine bir süre) yetmek	tide (one) over f.
Colloquial
44	Konuşma Dili	yüreği yetmek	show (a lot) of bottle f.
45	Konuşma Dili	(birine) yetmek	do for (someone) f.
46	Konuşma Dili	(birine/bir şeye) yetmek	do for (someone or something) f.
47	Konuşma Dili	uzun süre yetmek/gitmek	go far f.
48	Konuşma Dili	(biri/bir şey) canına yetmek/tak etmek	have had enough (of somebody/something) f.
49	Konuşma Dili	(biri/bir şey) canına yetmek/tak etmek	have had it with (someone or something) f.
Idioms
50	Deyim	kendi derdi kendine yetmek	have enough on someone's mind f.
51	Deyim	canına yetmek	drive (someone) buggy f.
52	Deyim	canına yetmek	drive (someone) potty [uk] f.
53	Deyim	(kendi kendine) yetmek	live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] f.
54	Deyim	(kendi kendine) yetmek	live on (one's) (own) hump f.
55	Deyim	(bir şeye kadar) birine yetmek	keep somebody going f.
Trade/Economic
56	Ticaret/Ekonomi	(paraca) gücü yetmek	afford f.
57	Ticaret/Ekonomi	kendine yetmek	wash its face f.
Law
58	Hukuk	gücü yetmek	afford f.
Slang
59	Argo	(bir şeyi yapmaya) götü yetmek	have the guts f.
60	Argo	(bir şeyi yapmaya) götü yetmek	got the balls f.
61	Argo	(bir şeyi yapmaya) götü yetmek	have the balls f.