shooting - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

shooting

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"shooting" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
shooting i. ateş etme
General
shooting i. filizlenme
shooting i. sızlama
shooting i. vurma (hedefi silahla)
shooting i. çekim
shooting i. atıcılık
shooting i. atış
shooting i. ateş
shooting i. film çekme
shooting i. avcılık
shooting i. ateşli silahların atılması
shooting i. zonklama
shooting i. ateşli silahla birinin yaralanması veya öldürülmesi
shooting i. av sahası
shooting i. av
shooting i. silahlı çatışma
shooting i. av yetkisi
shooting i. avlanma izni
shooting i. av arazisi
shooting i. avlak
shooting s. filizlenen
shooting s. sızlayan
shooting s. zonklayan
Technical
shooting i. (kristalleşme sürecinde) spiküllenme
Botanic
shooting i. filizlenme
Geology
shooting i. patlama
shooting i. püskürtme
shooting i. patlatma
shooting i. püskürme
Football
shooting i. şut atma
shooting i. şut çekme
Cinema
shooting i. çevirim

"shooting" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 211 sonuç

İngilizce Türkçe
General
shooting war i. gerçek savaş
shooting season i. av mevsimi
shooting match i. tartışma
shooting brake i. kalburüstü sınıf arabası
wing shooting i. atış talimi
shooting range i. poligon
location shooting i. dışarıda çevirim
trouble shooting i. onarım
trouble shooting i. arıza tespiti
shooting match i. atış müsabakası
shooting licence license i. avlanma ruhsatı
shooting range i. atış poligonu
shooting from different angles i. açılama
shooting brake i. steyşın
shooting season i. av sezonu
shooting gallery i. atış poligonu
shooting of a film i. filmin çevirimi
shooting match i. atışma
shooting star i. şahap
trouble shooting i. sorun çözme
movie shooting i. film çekimi
shooting movie i. film çekimi
shooting mistakes i. çekim hataları
photo shooting i. fotoğraf çekimi
shooting star i. kayan yıldız
shooting match i. kavga
shooting star i. yıldız kayması
film shooting i. buruşuk
school shooting i. silahlı okul saldırısı
school shooting i. silahlı okul baskını
shooting-brake i. steyşın
hand held shooting i. elle yapılan çekim
hand held shooting i. el çekimi
catalog shooting i. katalog çekimi
catalogue shooting i. katalog çekimi
hidden camera shooting i. gizli kamera çekimi
shooting range i. atış menzili
last month's shooting i. geçen ayki çatışma
camera shooting location i. kamera çekim mekanı
skeet shooting i. havaya atılan hedefi vurma
turtle-back shooting i. uzun mesafeli ok atışı
wing shooting i. uçan kuşları vurma oyunu
shooting match i. insan topluluğu
shooting match i. kalabalık
shooting match i. grup
shooting match i. parti
shooting match i. yığın
shooting match i. öbek
shooting match i. bütün bir olay
shooting match i. genel husus
shooting match i.
shooting match i. sorun
shooting match i. mesele
shooting preserve i. avlak
shooting preserve i. belirli aylarda avlak olarak kullanılabilen özel bölge
shooting stick i. atış dayanağı
shooting stick i. (matbaada) ahşap vizoların sıkıştırılması veya gevşetilmesi için kullanılan kısa bir çubuk türü
shooting-down i. vurarak öldürme
start shooting f. ateş etmeye başlamak
be killed by a drive by shooting f. hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetmek
be killed by a drive by shooting f. hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını yitirmek
wish on a shooting star f. yıldız kayarken dilek tutmak
Colloquial
shooting spree i. kurşun yağmuru
line-shooting i. böbürlenme
sure as shooting s. şüphesiz
sure as shooting zf. su götürmez bir şekilde
sure as shooting zf. tamamen
sure as shooting zf. tamamıyla
sure as shooting zf. kuşkusuz
sure as shooting zf. mutlak surette
sure as shooting! expr. kesinlikle!
sure as shooting expr. kesin
Idioms
the whole shooting match i. birşeyin tamamı
the whole shooting match i. her şey
the whole shooting match i. işin tamamı
the whole shooting match i. işin tümü
the whole shooting match i. sürü sepet
the whole shooting match i. tüm ayrıntısı
be shooting blanks f. (erkek için) kısır olmak
be shooting for the same target f. aynı amaç uğruna çalışmak
be shooting for the same target f. aynı şeyi amaçlamak
be shooting for the same target f. aynı sonuca ulaşmaya çalışmak
blunt talking and straight shooting expr. açık sözlü
whole shooting match expr. bütünü
the whole shooting match expr. birşeyin bütünü
blunt talking and straight shooting expr. dobra
like shooting fish in a barrel expr. çocuk oyuncağı
shooting fish in a barrel expr. çocuk oyuncağı
shooting fish in a barrel expr. çantada keklik
the whole shooting match expr. hepsi
like shooting fish in a barrel expr. kolayca
as easy as shooting fish in a barrel expr. kolayca
sure as shooting expr. kesinlikle
as sure as shooting expr. kesinlikle
like shooting fish in a barrel expr. peynir ekmek yer gibi
whole shooting match expr. tamamı
like shooting fish in a barrel expr. tereyağından kıl çeker gibi
as easy as shooting fish in a barrel expr. tereyağından kıl çeker gibi
Speaking
there was another shooting in the area last night expr. dün gece aynı bölgede bir cinayet daha işlendi
Trade/Economic
product shooting i. ürün çekimi
Law
shooting rights i. avlama hakları
shooting rights i. av hakları
drive-by shooting i. (hareket halindeki bir) arabadan/araçtan ateş açma
mass shooting i. toplu silahlı saldırı
mass shooting i. toplu katliam
execute by shooting f. kurşuna dizmek
Advertising
commercial shooting i. reklam çekimi
Technical
trouble shooting i. arıza arama
trouble shooting i. arıza bulma
trouble shooting i. arıza bulma ve giderme
trouble shooting i. arıza giderme
trouble shooting i. arıza tespiti
shooting flow i. kritik altı akım
core shooting i. maça çıkarma
shooting flow i. sel rejiminde akım
seismic shooting i. sismik atış
trouble shooting i. sorun çözme
shooting board i. planya tezgahı
shooting board i. marangoz tezgahı
Computer
shooting star i. kayan yıldız
Informatics
shooting script i. çekim senaryosu
shooting angle i. kamera açısı
Electric
trouble shooting i. arıza arama
trouble shooting i. arıza bulma
Automotive
trouble shooting i. arızacılık
shooting brake i. steyşın vagon
Astronomy
shooting star i. akanyıldız
shooting star i. ağan
shooting star i. ağma
Botanic
shooting star i. kuzey amerika'da yetişen gösterişli çiçekleri olan bir bitki
eastern shooting star i. kuzey amerika'da yetişen gösterişli çiçekleri olan bir bitki
Military
tower shooting i. düşman askerlerine kuleden atış yapmak
shooting drill i. atış tatbikatı
practice shooting i. atış tatbikatı
shooting drill i. atış eğitimi
adobe shooting i. dış imla hakkı ile tahrip
shooting gallery i. kapalı atış poligonu
shooting-war i. sıcak savaş
artillery shooting i. top atışı
shooting iron i. ateşli silah
shooting iron i. tabanca
shooting iron i. el silahı
shooting-down i. füze ile vurma
shooting-down i. kurşunlama
Hunting
trap shooting i. atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma
snap shooting i. ani atış
shooting glasses i. atış gözlüğü
point shooting i. nokta atışı veya insiyaki atış
flat shooting i. silahı yatık tutup ateş etme
shooting box i. avcı kulübesi
shooting box i. av sezonunda konaklanan küçük kır evi
shooting lodge i. avcı kulübesi
shooting lodge i. av sezonunda konaklanan küçük kır evi
Sport
side step shooting i. dayanma adımlı atış
benchrest shooting i. destekli atış
womens shooting sports foundation (wssf) i. kadınlar atış sporları vakfı
national shooting sports foundation (nssf) i. ulusal atıcılık sporları vakfı
international shooting sport federation (issf) i. uluslararası atış sporu federasyonu
shooting circle i. (hokeyde) gol çizgisi boyunca uzanan geniş kavis
Basketball
shooting clock i. şut saati
shooting guard i. takımın en iyi şutörü
Wagering
crap shooting i. crap oyunu oynama
Cinema
location shooting i. açık havada çevirme
outdoor shooting i. açık havada çevirme
shooting angle i. alıcı açısı
speed of shooting i. alıcı hızı
shooting day i. çevirim günü
shooting schedule i. çalışma tablosu
camera shooting i. çekim
shooting period i. çevirim süresi
shooting script i. çevirim senaryosu
shooting mistake i. çekim hatası
shooting schedule i. çekim tablosu
exterior shooting i. dışarıda çevirim
exterior shooting i. dış çekim
location shooting i. dışarıda filme alma
outdoor shooting i. dışarıda çevirim
location shooting i. dışarıda çevirim
camera shooting i. film çekme
film shooting i. film çekme
film shooting i. film çevirme
camera shooting i. filme alma
film shooting i. filme alma
high-speed shooting i. hızlı çevirim
studio shooting i. işlikte çevirim
speed of shooting i. kamera hızı
shooting angle i. kamera açısı
mute shooting i. sessiz çevirim
studio shooting i. stüdyoda çevirim
outdoor shooting i. stüdyo dışında çekim
location shooting i. stüdyo dışında çevirme
stop-frame shooting i. tek tek resim alma
stop-frame shooting i. tek resimli çevirim
filming/shooting in one long take i. tek planda çekim
location shooting i. yerinde filme alma
outdoor shooting i. yerinde çekim
Photography
shooting technique i. çekim tekniği
camera shooting i. filme alma
Printery
shooting stick i. ahşap vizoların sıkıştırılıp gevşetilmesinde kullanılan kısa çubuk
Slang
shooting a move i. bir kuralı çiğneyen/çiğneme
shooting gallery i. uyuşturucu mekanı
shooting gallery i. uyuşturucu satılan veya içilen yer
shooting iron [old-fashioned] i. tabanca
shooting iron [old-fashioned] i. silah
skeet-shooting i. boşalma
skeet-shooting i. attırma
skeet-shooting i. partnerinin üzerine boşalma/attırma/fışkırtma
just shooting the shit expr. öylesine takılıyorum
Star Wars
security services shooting range i. güvenlik hizmetleri poligonu
Carpentry
shooting board i. planya durdurma tahtası
miter shooting board i. planya durdurma tahtası