sahasında - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sahasında



"sahasında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sahasında in the field of ed.

"sahasında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
General
golf sahasında başarısız vuruşlarla kopan çimen parçası divot i.
(buz pateni sahasında) paten izi cusp i.
golf sahasında başarısız vuruşlarla kopan çimen parçası divet i.
(tavlada) oyuncunun kendi sahasında yeterince taşı bulunması shutout i.
belirli faaliyet sahasında gerçekleşmeyen off-site s.
kendi sahasında home zf.
belirli faaliyet sahasında bulunmayan offsite zf.
belirli faaliyet sahasında gerçekleşmeyen offsite zf.
belirli faaliyet sahasında bulunmayan off-site zf.
belirli faaliyet sahasında gerçekleşmeyen off-site zf.
Colloquial
sahayı bedava kullanma karşılığında buz hokeyi sahasında çalışan genç rink rat [canada] i.
Idioms
(bir takımın) kendi sahasında oynanan oyun/yapılan maç home game i.
topu kendi sahasında tutmak have the ball in one's court f.
kendi sahasında oynamak be at home f.
birini kendi sahasında yenmek beat someone at his or her own game f.
birini kendi sahasında yenmek beat someone at their own game f.
topu kendi sahasında tutmak have the ball in court f.
kendi sahasında on one's home ground expr.
(birinin) kendi sahasında on (one's) home patch expr.
(birinin) kendi sahasında on (one's) home turf expr.
(birinin) kendi sahasında on (one's) own ground expr.
kendi sahasında on (your) home ground expr.
kendi sahasında on own ground expr.
Transportation
kargonun boşaltma nakliyesi ile sevk edilene kadar transit depo sahasında durduğu süre dwell time i.
Military
nato üyesi olmayan ve gelecekte potansiyel düşman konumunda olan ve o ülke toprakları üzerinde veya uluslararası hava sahasında uçan uçak zombie i.
yakıt alan uçağın belirlenmiş bir bekleme sahasında komuta kontrol veya hava sahası devriye görevi icra ettiği durumlarda opsiyonel olarak kullanılabilecek bir randevu usulü modified point parallel rendezvous i.
denizin kontrolünü ele geçirmek veya düşman tarafından ele geçirilmesini önlemek için denizde, denizaltında veya denizin hava sahasında yapılan operasyon maritime operation i.
denizde veya deniz hava sahasında harekat yürüten ve ilgili hava ve kara kuvvetlerini de içeren muharip veya yardımcı gemiler seaborne forces i.
Golf
(on sekiz delikli golf sahasında) son dokuz delikte oynanan in s.
Sport
golf sahasında topla vurmayı zorlaştıran, uzun otlarla kaplı alan the rough i.
golf sahasında kum doldurulmuş çukur alan bunker i.
voleybol sahasında oynanan bir tür takım oyunu cabinet ball i.
futbol sahasında ayakta izleyiciler için ayrılmış tribün kop [uk] i.
(ragbide) kendi 22 m'lik sahasında duran bir oyuncunun rakip tarafından ileriye doğru atılan bir topu yakalaması ve "mark" diye bağırarak serbest vuruş yapmaya hak kazanması mark i.
golf sahasında engeller hazards i.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüm box i.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu box i.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüm gully i.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu gully i.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüm gulley i.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu gulley i.
golf sahasında hedeften deliğe kadar olan bölümler hole i.
takımın kendi sahasında oynadığı bir dizi ardışık oyun home stand i.
taraftar desteğiyle kendi sahasında oynama avantajı homecourt advantage i.
paten sahasında kayan kimse rinker i.
paten sahasında kayma rinking i.
bovling sahasında kaba ve engebeli yer rubber i.
rugby sahasında kale çizgisinin çevrelediği bölüm in-goal i.
yanları ortasından daha alçak olan bir çim bovling sahasında oynanan bovling oyunu crown green bowling [uk] i.
golf sahasında deliğin yerini belli etmeye yarayan taşınabilir bayrak direği flagstick i.
(golf sahasında) çukurun bulunduğu oyun alanının sonundaki sık biçilmiş çim alan putting green i.
(golf sahasında) pata alanı putting surface i.
rakibi kendi sahasında karşılamak forecheck f.
rakibi kendi sahasında karşılamak fore check f.
paten sahasında kaymak rink f.
takımın kendi sahasında oynadığı home s.
başka takımın sahasında oynanan road s.
kendi sahasında at home expr.
Basketball
hücum sahasında oyuncuların pas yapması deal i.
takımın kendi sahasında yaptığı maç home game i.
takımı geri koşarken hücum sahasında kalıp pas bekleyen oyuncu hanger i.
Baseball
takımın kendi sahasında oynadığı bir dizi maç homestand i.
Archaic
basketbol sahasında serbest atış bölgesinin sınırlanmış bölümü bucket i.