Geçmiş

point-blank

"point-blank" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	point-blank s.	kesin
2	Genel	point-blank s.	yakın menzilli
3	Genel	point-blank s.	açık
4	Genel	point-blank s.	dolaysız
5	Genel	point-blank s.	yakın mesafeden yapılan
6	Genel	point-blank s.	yatay olarak ateşlenen
7	Genel	point-blank s.	çok yakın geçen
8	Genel	point-blank zf.	yatay olarak
9	Genel	point-blank zf.	çok yakından
10	Genel	point-blank zf.	açıkça
11	Genel	point-blank zf.	kesin olarak
12	Genel	point-blank zf.	dolaysız olarak
13	Genel	point-blank zf.	doğrudan doğruya
14	Genel	point-blank zf.	kısa mesafeden
15	Genel	point-blank zf.	doğrudan
16	Genel	point-blank zf.	direkt
Colloquial
17	Konuşma Dili	point-blank s.	dolaysız
18	Konuşma Dili	point-blank s.	direkt
19	Konuşma Dili	point-blank s.	dobra dobra
Military
20	Askeri	point-blank i.	merminin/füzenin gideceği mesafe
21	Askeri	point-blank i.	mermi/füze menzili
22	Askeri	point-blank i.	mermi/füzenin düşmeye başladığı nokta
23	Askeri	point-blank i.	hedefe yapılan atış
24	Askeri	point-blank i.	hedef atışı
Archaic
25	Eski Kullanım	point-blank zf.	tamamıyla
26	Eski Kullanım	point-blank zf.	bütünüyle
27	Eski Kullanım	point-blank zf.	büsbütün olarak

"point-blank" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	point blank i.	aşikar
2	Genel	point blank s.	dolaysız
3	Genel	point blank s.	yakından
4	Genel	point blank s.	açık
5	Genel	point blank zf.	açıkça
6	Genel	at point-blank range zf.	çok kısa mesafeden
Idioms
7	Deyim	ask (one) point-blank f.	dobra dobra/kıvırtmadan istemek
8	Deyim	tell (one) point-blank f.	dobra dobra/kıvırtmadan söylemek
9	Deyim	ask (one) point-blank f.	lafını sakınmadan ve doğrudan sormak/istemek
10	Deyim	ask (one) point-blank f.	lafı dolandırmadan/doğrudan konuya girmek
11	Deyim	ask (one) point-blank f.	pat diye sormak
12	Deyim	tell (one) point-blank f.	lafını sakınmadan ve doğrudan söylemek
13	Deyim	tell (one) point-blank f.	lafı dolandırmadan/doğrudan konuya girmek
14	Deyim	tell (one) point-blank f.	pat diye söylemek
15	Deyim	be shot at point-blank range f.	çok kısa mesafeden vurulmak
16	Deyim	tell (one) point-blank f.	açıkça/direkt söylemek
17	Deyim	tell (one) point-blank f.	lafını esirgemeden söylemek
18	Deyim	tell (one) point-blank f.	açık sözlülükle söylemek
19	Deyim	tell (one) point-blank f.	olduğu gibi söylemek
20	Deyim	ask (or tell) someone point-blank f.	birine direkt sormak, söylemek
21	Deyim	ask (or tell) someone point-blank f.	birine dobra dobra sormak, söylemek
22	Deyim	ask (or tell) someone point-blank f.	birine lafı dolandırmadan sormak, söylemek
23	Deyim	ask (or tell) someone point-blank f.	birine pat diye sormak, söylemek
24	Deyim	ask (or tell) someone point-blank f.	birine doğrudan sormak, söylemek
25	Deyim	ask (or tell) someone point-blank f.	birine açıkça/direkt sormak, söylemek
26	Deyim	ask someone point-blank f.	birine direkt sormak
27	Deyim	ask someone point-blank f.	birine dobra dobra sormak
28	Deyim	ask someone point-blank f.	birine lafı dolandırmadan sormak
29	Deyim	ask someone point-blank f.	birine pat diye sormak
30	Deyim	ask someone point-blank f.	birine doğrudan sormak
31	Deyim	ask someone point-blank f.	birine açıkça/direkt sormak
32	Deyim	ask someone point-blank f.	birine olduğu gibi sormak
33	Deyim	ask someone point-blank f.	birine lafı kıvırtmadan sormak
Military
34	Askeri	point-blank range i.	ilk hız mesafesi
35	Askeri	point-blank range i.	sabit nişangah mesafesi
36	Askeri	point-blank shot i.	hedefe yapılan atış
37	Askeri	point-blank shot i.	hedef atışı