Geçmiş

aşikar

"aşikar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	aşikar	explicit s.
2	Yaygın Kullanım	aşikar	apparent s.
3	Yaygın Kullanım	aşikar	obvious s.
4	Yaygın Kullanım	aşikar	evident s.
5	Yaygın Kullanım	aşikar	overt s.
General
6	Genel	aşikar	point blank i.
7	Genel	aşikar	flagrant s.
8	Genel	aşikar	evidentiary s.
9	Genel	aşikar	pointblank s.
10	Genel	aşikar	glaring s.
11	Genel	aşikar	palpable s.
12	Genel	aşikar	blatant s.
13	Genel	aşikar	patent s.
14	Genel	aşikar	to the fore s.
15	Genel	aşikar	self explanatory s.
16	Genel	aşikar	conspicuous s.
17	Genel	aşikar	open s.
18	Genel	aşikar	selfevident s.
19	Genel	aşikar	perspicuous s.
20	Genel	aşikar	signal s.
21	Genel	aşikar	evidential s.
22	Genel	aşikar	pronounced s.
23	Genel	aşikar	manifest s.
24	Genel	aşikar	self evident s.
25	Genel	aşikar	self-explanatory s.
26	Genel	aşikar	self-evident s.
27	Genel	aşikar	blazing s.
28	Genel	aşikar	unmistakable s.
29	Genel	aşikar	apodeictical s.
30	Genel	aşikar	apodictical s.
31	Genel	aşikar	apodeictic s.
32	Genel	aşikar	apodictic s.
33	Genel	aşikar	kenspeckle s.
34	Genel	aşikar	self-apparent s.
35	Genel	aşikar	apparent s.
36	Genel	aşikar	clear s.
37	Genel	aşikar	distinct s.
38	Genel	aşikar	unmistakeable s.
39	Genel	aşikar	ill-concealed s.
40	Genel	aşikar	not-so-subtle s.
41	Genel	aşikar	naked s.
42	Genel	aşikar	noticeable s.
43	Genel	aşikar	notorious [obsolete] s.
44	Genel	aşikar	assertorial s.
45	Genel	aşikar	eloquent s.
46	Genel	aşikar	uncoy s.
47	Genel	aşikar	eminent s.
48	Genel	aşikar	undisguisable s.
49	Genel	aşikar	baldfaced s.
50	Genel	aşikar	bald-faced s.
51	Genel	aşikar	up-front s.
52	Genel	aşikar	visible s.
53	Genel	aşikar	bodacious s.
54	Genel	aşikar	luculent s.
55	Genel	aşikar	open-faced s.
56	Genel	aşikar	immediate s.
57	Genel	aşikar	disguiseless s.
58	Genel	aşikar	self-explaining s.
59	Genel	aşikar	semblable s.
60	Genel	aşikar	superficial s.
61	Genel	aşikar	in zf.
Phrases
62	İfadeler	aşikar	if it looks like a duck and walks like a duck, it is a duck expr.
Colloquial
63	Konuşma Dili	aşikar	open and shut s.
64	Konuşma Dili	aşikar	much in evidence expr.
Idioms
65	Deyim	aşikar	a given i.
66	Deyim	aşikar	(as) plain as the nose on (one's) face s.
67	Deyim	aşikar	in evidence zf.
Politics
68	Siyasal	aşikar	obvious s.
Geology
69	Jeoloji	aşikar	phanerite s.
Slang
70	Argo	aşikar	aboveboard s.
71	Argo	aşikar	no shinola exclam.

"aşikar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aşikar olma	egregiousness i.
2	Genel	aşikar yazgı	manifest destiny i.
3	Genel	aşikar kader	manifest destiny i.
4	Genel	yanlış olduğu aşikar olan tutum	charade i.
5	Genel	aşikar olmayan şey	nonobvious i.
6	Genel	aşikar olma	apparency i.
7	Genel	aşikar olmama	inexplicitness i.
8	Genel	kişinin kabul etmek istemediği aşikar bir gerçeğe ulaşmaktan kaçınmak için dolambaçlı düşünmeye başvurması eylemi	mental gymnastics i.
9	Genel	aşikar olmak	be evident f.
10	Genel	aşikar olmayan	nonapparent s.
11	Genel	aşikar olmayan	unconspicuous s.
12	Genel	aşikar olmayan	unobvious s.
13	Genel	aşikar edilemez	unrevealable s.
14	Genel	aşikar edilmemiş	unrevealed s.
15	Genel	aşikar olanın ötesine geçen	obscured s.
16	Genel	aşırı aşikar	overexplicit s.
17	Genel	fazla aşikar	overobvious s.
18	Genel	fazla aşikar	superevident s.
19	Genel	aşikar olarak	by all means zf.
20	Genel	aşikar olarak	palpably zf.
21	Genel	aşikar bir bir biçimde	egregiously zf.
22	Genel	aşikar olarak	patently zf.
23	Genel	aşikar bir halde	blatantly zf.
24	Genel	aşikar bir şekilde	flagrantly zf.
25	Genel	aşikar bir şekilde	concretely zf.
26	Genel	aşikar bir biçimde	self-evidently zf.
27	Genel	aşikar surette	without more zf.
28	Genel	aşikar olarak	evidently zf.
29	Genel	aşikar bir şekilde	famously zf.
30	Genel	aşikar olarak	prima facie zf.
31	Genel	aşikar bir şekilde	publically zf.
Phrasals
32	Öbek Fiiller	aşikar etmek	give away f.
33	Öbek Fiiller	aşikar etmek	put up f.
34	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için daha aşikar hale gelmek	grow upon (someone or something) f.
35	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için daha aşikar hale gelmek	grow on (someone or something) f.
36	Öbek Fiiller	(biri) için daha aşikar hale gelmek	grow upon (one) f.
37	Öbek Fiiller	(biri) için daha aşikar hale gelmek	grow on (one) f.
38	Öbek Fiiller	daha aşikar hale gelmek	grow on f.
39	Öbek Fiiller	daha aşikar hale gelmek	grow upon f.
Phrases
40	İfadeler	herkese aşikar	open book for all to read expr.
Colloquial
41	Konuşma Dili	aşikar bir şekilde	outright zf.
42	Konuşma Dili	gün gibi aşikar	clear as day expr.
Idioms
43	Deyim	aşikar yalan	bold-faced lie i.
44	Deyim	görmezden gelinen aşikar gerçek	elephant in the room i.
45	Deyim	kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun	elephant in the room i.
46	Deyim	aşikar cevap	answer on a postcard i.
47	Deyim	görmezden gelinen aşikar gerçek	baby elephant in the room i.
48	Deyim	kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun	baby elephant in the room i.
49	Deyim	görmezden gelinen aşikar gerçek	elephant in the corner i.
50	Deyim	kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun	elephant in the corner i.
51	Deyim	aşikar etmek	lay bare f.
52	Deyim	aşikar çözümü seçecek kadar sağduyu sahibi olmak	know enough to come in out of the rain f.
53	Deyim	aşikar olmak	be staring somebody in the face f.
54	Deyim	aşikar olmak	stare someone in the face f.
55	Deyim	aşikar/apaçık belli olmak	tell its own tale f.
56	Deyim	aşikar/apaçık belli olmak	tell its own story f.
57	Deyim	sırrı aşikar etmek	spill a bibful f.
58	Deyim	aşikar olmak	be as plain as the nose on (one's) face f.
59	Deyim	aşikar olmak	be staring (one) in the face f.
60	Deyim	açık/aşikar hale gelmek	be staring (one) in the face f.
61	Deyim	aşikar olmak	be staring someone in the face f.
62	Deyim	aşikar olmak	be staring someone in the face f.
63	Deyim	gün gibi açık/ortada/aşikar	as clear as black and white s.
64	Deyim	suçluluğu aşikar	with bloody hand s.
65	Deyim	gün gibi aşikar	(as) plain as day s.
66	Deyim	gün gibi aşikar	plain as day s.
67	Deyim	gün gibi aşikar	plain as the nose on your face s.
68	Deyim	gün gibi aşikar	plain as a pikestaff expr.
69	Deyim	gün gibi aşikar	as clear as day expr.
70	Deyim	gün gibi aşikar	as clear as a bell expr.
71	Deyim	gün gibi aşikar	as plain as a pikestaff expr.
72	Deyim	gün gibi aşikar	as plain as the nose on your face expr.
73	Deyim	gün gibi aşikar	plain as day expr.
74	Deyim	tamamen aşikar	(as) clear as the sky is blue expr.
75	Deyim	(bir şey) çok aşikar	you could cut (something) with a knife expr.
Speaking
76	Konuşma	iş aşikar	it goes without saying that expr.
Medical
77	Medikal	aşikar hipotiroidi	overt hypothyroidism i.
Math
78	Matematik	aşikar çözüm	trivial solution i.
79	Matematik	aşikar olmayan çözüm	nontrivial solution i.