olarak almak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

olarak almak



"olarak almak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
olarak almak take as f.
olarak almak use as f.

"olarak almak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 137 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
miras olarak almak inherit f.
General
yetkisini elinden almak (ceza olarak) disqualify f.
sarhoş edip gemiye zorla tayfa olarak almak shanghai f.
aktif olarak yer almak actively participate in something f.
aktif olarak yer almak play an active role f.
tayfa olarak almak ship f.
konuk sanatçı olarak rol almak guest f.
haksız olarak almak misappropriate f.
anlam olarak almak have as a meaning f.
miras olarak almak come into something f.
amaç olarak almak have as a purpose f.
taşeron olarak (işi) almak subcontract f.
referans olarak almak take as references f.
referans olarak almak take as a reference f.
üye olarak almak affiliate f.
bütün olarak ele almak handle something as a whole f.
bütün olarak ele almak deal with a (subject/matter) entirely f.
baz olarak almak use as a base f.
başlangıç olarak almak take something as starting f.
başlangıç olarak almak use something as starting f.
teminat olarak almak take something as a collateral f.
ganimet olarak almak pillage f.
ortalama olarak almak average f.
miras olarak almak come into f.
miras olarak almak inherit f.
ekibe almak (sözleşmeli olarak) sign on f.
olarak ele almak regard f.
rehin olarak almak hold in pledge f.
ortak olarak almak admit to partnership f.
-e olarak işe almak/çalıştırmak employ someone as something f.
olarak işe almak engage someone as something f.
karşılığı olarak almak get in exchange f.
eş olarak almak affy f.
ganimet olarak almak captivate [obsolete] f.
emanet olarak almak check f.
(gösteride) baş sanatçı olarak yer almak headline f.
miras olarak almak heir [dialect] f.
nikahsız eş olarak almak concubine [obsolete] f.
rehin olarak almak pignerate f.
hakkı olarak almak inherit f.
cribbage oyununda skor olarak almak peg f.
anı olarak almak souvenir f.
aktif olarak yer almak stickle [obsolete] f.
miras olarak almak succeed f.
besin olarak almak suckle f.
doğaüstü olarak ele almak supernaturalize f.
öneri olarak almak suppose f.
Phrasals
vazife olarak almak take upon f.
maaş olarak almak pull down f.
tazminat olarak almak pull down f.
ödül olarak almak pull down f.
olarak yerini almak succeed as (something) f.
olarak ilgilenmek/ele almak play something as something f.
'i model/örnek olarak almak model something on something f.
(yarışmada/duruşmada vb) (olarak) görev yapmak/almak officiate (as something) (at something) f.
'i model/örnek olarak almak model someone on someone f.
olarak not almak/yazmak stick down f.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) olarak ele almak treat (someone or something) as (someone or something else) f.
birini/bir şeyi başka bir şey olarak ele almak treat someone or something as something f.
olarak ele almak treat as f.
olarak ele almak play as f.
misafir olarak almak take in f.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak almak take on (someone or something) as (something) f.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak işe almak take on (someone or something) as (something) f.
(bir şeyi) çıkış/başlangıç noktası olarak almak build on (something) f.
sürekli olarak elde tutup yeteneklice ele almak hold down f.
(bir şeyi/yeri) miras olarak almak come into (something or some place) f.
birini ortakçı olarak almak cut someone in f.
(birini/bir şeyi) ayrıntılı olarak ele almak elaborate on (someone or something) f.
olarak işe almak/çalıştırmak employ as f.
(birini bir şey) olarak işe almak engage (one) as (something) f.
olarak işe almak engage as f.
bir bilgiyi/kaynağı temel olarak almak key off f.
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) örnek olarak almak model (oneself or something) on (someone or something else) f.
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) model olarak almak model (oneself or something) on (someone or something else) f.
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) temel olarak almak model (oneself or something) on (someone or something else) f.
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) ilham olarak almak model (oneself or something) on (someone or something else) f.
(bir şey) olarak almak receive as (something) f.
(birini/kendini) ekonomik olarak güvenceye almak set (someone or oneself) up for (something) f.
olarak almak/kabul etmek take in as f.
Colloquial
bir şeyi bağımsız olarak yapma inisiyatifini almak run with it f.
kendine veya birine ödül/hediye olarak (bir şey) almak pop for (something) f.
Idioms
ticari olarak rüzgarı arkasına almak have tailwinds f.
(bir özelliği) miras olarak almak come honestly by f.
ödül olarak almak make prize of f.
sığınmacı/mülteci olarak almak/kabul etmek take (someone or something) in as (something) f.
bir şeyi zihnen ya da yazılı olarak not almak bookmark f.
(bir şeyi) kapıda ödemli olarak satın almak pay (for something) cod f.
(bir şeyi) kapıda ödemli olarak satın almak pay (for something) collect on delivery f.
söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek take something on trust f.
(hasım olarak) birini karşısına almak take someone on f.
alanı kapsamlı olarak ele almak cover the field f.
(bir şeyi) yazılı olarak almak get (something) in black and white f.
(bir şeyi) doğru olarak almak take (something) for gospel f.
(bir şeyi) paket olarak almak have (something) to go f.
(birini) karısı olarak almak make an honest woman (out) of (someone) f.
(birini) karısı olarak almak make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous] f.
(bir şeyi) kapıda ödemeli olarak satın almak pay (for something) cash on delivery f.
hayırı cevap olarak almak/kabul etmek take no for an answer f.
söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek take on trust f.
bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek take out in trade f.
bir kadını karısı olarak almak take to wife f.
düzenli olarak (ilaç vb almak) at full strength expr.
Trade/Economic
satış şartı olarak bir şeyi geri almak için yapılan düzenleme buyback i.
muhayyer olarak satın almak buy on approbation f.
miras olarak almak inherit f.
rehin olarak almak secure with a pledge f.
temel olarak almak select as the baseline f.
Law
eskiden ingitere'de, kiracının iki yıl olan kullanım hakkını aşması durumunda, toprağı geri almak için yasaya bağlı olarak verilen resmi yazılı emir cessavit [obsolete] i.
birinin çalınan mallarını ve eşyalarını hırsızdan tazminat olarak almak theftbote i.
kanunsuz olarak almak extort f.
rehin olarak almak engage f.
güvence olarak almak engage f.
(davada veya yasal işlemde) taraf olarak yer almak implead f.
rehin olarak almak pignorate f.
Politics
üye olarak almak enrol f.
üye olarak almak enroll f.
Industry
(işçi-işveren anlaşmazlığında taktik olarak) işi ağırdan almak go slow f.
(çalışanı) geçici olarak başka pozisyona almak second f.
Computer
popüler bir alan adının yazım hatasıyla sıkça yazılan hatalı versiyonunu alan adı olarak almak typosquat f.
Marine
seferdeki bir gemiyi geçici veya kalıcı olarak görevden almak put a vessel out of commission f.
Medical
organı veya tümörü bütün olarak almak için yapılan cerrahi operasyon enucleation i.
Pathology
(boğmaca hastalığının bir özelliği olarak) paroksismal nefes almak whoop f.
Education
asıl branş olarak almak (üniversitede) major in f.
yardımcı branş olarak almak (üniversitede) minor in f.
Religious
(din adamını başka bir piskoposluktan) resmi olarak almak incardinate f.
Philosophy
(konuyu) metafiziksel olarak ele almak metaphysicize f.
(konuyu) metafiziksel olarak ele almak metaphysicise f.
Baseball
koşucunun puan almak için dokunması gereken köşeye nispeten yakın olarak shallow zf.
Card
(eli iyileştirmek için poker kartını) rastgele olarak ve genellikle ilk bahisten sonra almak draw f.
Cinema
başrol oyuncularından biri olarak işe almak costar f.
Archaic
kiralık yazar olarak işe almak hack f.
dolaylı olarak hedef almak glance f.
çırak olarak almak put (to) f.
Slang
ortakçı olarak almak cut (someone) in on (something) f.
ortakçı olarak almak cut someone in (on something) f.
karısı olarak almak wife up f.