Geçmiş

take someone on

"take someone on" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	take someone on f.	birini işe almak
2	Genel	take someone on f.	biriyle oyun oynamayı kabul etmek
Idioms
3	Deyim	take someone on f.	(hasım olarak) birini karşısına almak

"take someone on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	take a chance on someone f.	birisine şans vermek
2	Genel	take someone up on his offer f.	birinin teklifini kabul etmek
3	Genel	take someone up on her offer f.	birinin teklifini kabul etmek
4	Genel	take someone on excursion f.	gezintiye çıkarmak
5	Genel	take someone on excursion f.	gezintiye götürmek
6	Genel	take it's toll on someone f.	birine zarar vermek
7	Genel	take one's anger out on someone/something f.	acısını çıkarmak
Phrasals
8	Öbek Fiiller	take on (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak almak
9	Öbek Fiiller	take on (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak işe almak
10	Öbek Fiiller	take on (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi) bir pozisyona almak
11	Öbek Fiiller	take someone/something on f.	birini/bir şeyi üstlenmek
12	Öbek Fiiller	take someone/something on f.	birinin/bir şeyin sorumluluğunu almak
Idioms
13	Deyim	take someone or something on f.	(zor bir görev) üstlenmek
14	Deyim	take someone on f.	kapışmak
15	Deyim	take someone on f.	ağız dalaşına girmek
16	Deyim	take someone or something on f.	(zor bir görev) yüklenmek
17	Deyim	take someone on f.	tartışmak
18	Deyim	take someone on f.	işe almak
19	Deyim	take someone or something on f.	(zor bir kişiyle) baş etmek
20	Deyim	take someone on f.	kavga etmek
21	Deyim	take someone on f.	iş vermek
22	Deyim	take someone or something on f.	(zor bir kişiyle) uğraşmak
23	Deyim	take someone on f.	münakaşa etmek
24	Deyim	take someone on f.	işe kabul etmek
25	Deyim	take someone on f.	istihdam sağlamak
26	Deyim	take pity on someone f.	acımak
27	Deyim	take a firm grip on someone f.	birini sıkı kontrol altına almak
28	Deyim	take a firm grip on someone f.	biri üzerinde hakimiyet kurmak
29	Deyim	do a take-off on someone f.	birinin taklidini yapmak (dalga geçmek amacıyla)
30	Deyim	take a firm grip on someone f.	birini sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
31	Deyim	take it easy on someone f.	birisine kibar davranmak
32	Deyim	take revenge on someone f.	birinden intikamını almak
33	Deyim	take it easy on someone f.	birini üstüne varmamak
34	Deyim	take it easy on someone f.	birisine hassas yaklaşmak
35	Deyim	take it easy on someone f.	birine iyi/dikkatli davranmak
36	Deyim	take a bead on someone f.	birisine nişan almak
37	Deyim	take action on someone f.	birisi hakkında (yasal) işlem yapmak
38	Deyim	take it easy on someone f.	birisine nazik davranmak
39	Deyim	take a bead on someone f.	birisine silah doğrultmak
40	Deyim	take (quite) a toll (on someone or something) f.	büyük zarar vermek
41	Deyim	take revenge on someone f.	birinden öcünü almak
42	Deyim	take revenge on someone f.	biriyle ödeşmek
43	Deyim	take (quite) a toll (on someone or something) f.	durumunu kötüleştirmek
44	Deyim	take (quite) a toll (on someone or something) f.	olumsuz anlamda etkilemek
45	Deyim	take pity on someone f.	merhamet etmek
46	Deyim	take pity on someone f.	merhamet göstermek
47	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) nişan almak
48	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) silah doğrultmak
49	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
50	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) odaklanmak
51	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) hedef almak
52	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) farkına varmak
53	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) anlamak
54	Deyim	take a bead on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) takdir etmek
55	Deyim	take a bead on someone/something [us] f.	birine/bir şeye nişan almak
56	Deyim	take a bead on someone/something [us] f.	birine/bir şeye silah doğrultmak
57	Deyim	take a bead on someone/something [us] f.	birini/bir şeyi hedef almak
58	Deyim	take a bead on someone/something [us] f.	birine/bir şeye namlu doğrultmak
59	Deyim	take a bead on someone/something [us] f.	birine/bir şeye silah çekmek
60	Deyim	take (something) out on (someone or something) f.	(bir şeyin) hırsını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
61	Deyim	take (something) out on (someone or something) f.	(bir şeyin) hıncını (birinden/bir şeyden) almak
62	Deyim	take (something) out on (someone or something) f.	(bir şeyin) acısını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
63	Deyim	take (something) out on (someone or something) f.	(bir şeyin) sinirini (birinden/bir şeyden) çıkarmak
64	Deyim	take a chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şans tanımak
65	Deyim	take a chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şans vermek
66	Deyim	take a firm grip on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
67	Deyim	take a firm grip on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
68	Deyim	take a firm grip on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
69	Deyim	take a firm grip on (someone or something) f.	(biri/bir şey) üzerinde hakimiyet kurmak
70	Deyim	take a firm grip on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/geçirmek
71	Deyim	take a toll (on someone or something) f.	(birine/bir şeye) sürekli zarar vermek
72	Deyim	take a toll (on someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) durumunu gitgide kötüleştirmek
73	Deyim	take a toll (on someone or something) f.	(birini/bir şeyi) olumsuz/kötü etkilemek
74	Deyim	take a toll (on someone or something) f.	(birine/bir şeye) zarar vermek
75	Deyim	take a toll (on someone or something) f.	(birini/bir şeyi) hasara uğratmak
76	Deyim	take action on (someone) f.	(biri) hakkında yasal işlem başlatmak
77	Deyim	take action on (someone) f.	(biri) hakkında yasal takip başlatmak
78	Deyim	take action on (someone) f.	(biri) hakkında hukuki süreç başlatmak
79	Deyim	take it out on (someone or something) f.	hırsını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
80	Deyim	take it out on (someone or something) f.	hıncını (birinden/bir şeyden) almak
81	Deyim	take it out on (someone or something) f.	acısını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
82	Deyim	take it out on (someone or something) f.	sinirini (birinden/bir şeyden) çıkarmak
83	Deyim	take pity on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) merhamet etmek
84	Deyim	take pity on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) insaf etmek
85	Deyim	take pity on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) acımak
86	Deyim	take pity on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) merhamet göstermek
87	Deyim	take revenge (against/on someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) intikam/öç almak
88	Deyim	take revenge on (someone or something) for (something) f.	(birinden/bir şeyden bir şeyin) intikamını/öcünü almak
89	Deyim	take revenge on (someone or something) for (something) f.	(birinden/bir şeyden bir şey) için intikam/öç almak
90	Deyim	take revenge on (someone or something) for (something) f.	(birine/bir şeye bir şeyi) ödetmek
91	Deyim	take up the cudgels on behalf of (someone or something) f.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
92	Deyim	take up the cudgels on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) savunmak
93	Deyim	take up the cudgels on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) desteklemek
94	Deyim	take up the cudgel on behalf of (someone or something) f.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
95	Deyim	take up the cudgel on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) savunmak
96	Deyim	take up the cudgel on behalf of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) desteklemek