noktasından - Türkçe İngilizce Sözlük

noktasından

"noktasından" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Computer
noktasından from expr.

"noktasından" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sıfır noktasından doğuş zero-point emergence i.
başlangıç noktasından uzaklık distance from the starting point i.
(oşinografi) dalganın tepe noktasından dik çizilen hayali çizgi orthogonal i.
üzerinden ayrılmaksızın bir noktasından diğerine geçilemeyen yüzey sheet i.
veri noktasından ikinci bir noktaya doğru saat yönünde ölçülen yatay açı grid bearing i.
merkez noktasından uzakta outward-developing s.
ilk pusula noktasından yarım puan ötede half zf.
ilk pusula noktasından yarım yön ötede half zf.
gemi güvertesinin en öndeki noktasından en arkadaki noktasına overall zf.
başlangıç noktasından uzağa outward zf.
bir başlangıç noktasından from ed.
Phrasals
(bir başlangıç noktasından) gelişmek grow from (something) f.
Idioms
en hassas noktasından vurmak strike home f.
zayıf/hassas noktasından yakalamak make (one's) beard f.
birini en zayıf noktasından vurmak hit somebody where it hurts most f.
birini zaaf noktasından vurmak hit somebody where it hurts most f.
birini en hassas noktasından vurmak hit somebody where it hurts most f.
zayıf noktasından/yerinden/damarından yakalamak be below the belt f.
birini en zayıf noktasından vurmak hit (one) where it hurts (most) f.
birini zaaf noktasından vurmak hit (one) where it hurts (most) f.
birini en hassas noktasından vurmak hit (one) where it hurts (most) f.
(birini) en hassas noktasından vurmak strike home with (one) f.
Trade/Economic
satış noktasından elektronik fon transferi electronic funds transfer at point of sale i.
Tourism
kalkış noktasından varış noktasına kadar durulmayan yolculuk non-stop i.
kalkış noktasından varış noktasına kadar durulmayan yolculuk nonstop i.
Media
(kaydedilen bir programı) bir yayın noktasından diğerine doğrudan göndermek bicycle f.
Technical
a noktasından b noktasına geçmek için uğranılan noktalar waypoint i.
başlama noktasından geçen süre seconds-since-boot threshold i.
iki karşıt noktasından birer kablo geçen ve gaz halindeki karışımları elektrik kıvılcımı ile patlatmaya yarayan dayanıklı cam boru detonating tube i.
önleme uçağı noktasından hedef istikametindeki önleme noktasına doğrusal vektör sağlayan bir taarruz cutoff attack i.
Computer
herhangi bir bağlantı noktasından from any port zf.
aşağıdaki bağlantı noktasından from this port expr.
Informatics
başlama noktasından yönlendirme source routing i.
Telecom
dağıtım noktasından çıkıp başka bir şeye bağlanmadan hedef istasyona giden kablo home run i.
giriş teline bağlanma noktasından zıt yönlere doğru uzanan iki eş çubuktan oluşan verici anteni dipole i.
giriş teline bağlanma noktasından zıt yönlere doğru uzanan iki eş çubuktan oluşan alıcı anteni dipole i.
Transportation
değişiklik veya yeniden sevkiyat olmaksızın başlangıç noktasından varış noktasına giden through s.
Aeronautic
merkez noktasından bağlama center point mooring i.
Marine
sıçrama noktasından kıyı çizgisine doğru oluşan dalgalar bore i.
gelgitler yoluyla bir demirleme noktasından diğerine giden gemi roadster i.
Optics
bakış noktasından geçen düzlem visual plane i.
bakış noktasından geçen bir ışın visual ray i.
bakış noktasından geçen bir ışın visual i.
bir ayna odak noktasından gelen ışınların diğer aynanın odak noktasına yansıyacak şekilde yerleştirildiği iki ayna conjugate mirrors i.
Math
(yüzeye) her noktasından sabit ve dışa doğru bir yön atamak orient f.
Geometry
tepe noktasından bölünmüş bir koninin iki eşit parçasından her biri nappe i.
yüzeyden ayrılmaksızın herhangi bir noktasından diğerine geçmenin mümkün olduğu şekilde bağlantılı yüzey nappe i.
birbirine bağlı iki sert cisim noktasından her biri conjugate point i.
bir eğrinin üç ardışık noktasından geçen düzlem osculatory plane i.
bir eğrinin dört ardışık noktasından geçen küre osculatory sphere i.
odak noktasından geçen principal s.
Biology
tek çıkış noktasından farklı yönlere doğru gelişen iki uzantıya sahip bir sünger iğnesi diactine i.
tek çıkış noktasından farklı yönlere doğru gelişen iki uzantıya sahip bir sünger iğnesi diactine s.
Botanic
tek bir dal ayrım noktasından çıkan üç veya daha fazla sayıda kısım whorl i.
aynı dal ayrım noktasından çıkmış bir veya daha fazla yapraktan oluşan whorled s.
dalın aynı noktasından çıkıp farklı saplarda bulunan oppositifolious s.
Social Sciences
(sosyal olgular) odak noktasından kayan sympodial s.
Linguistics
(yunancada) bir referans noktasından önce bitmeye yakın olan bir eylem veya duruma ait perfect s.
Environment
hayvanın gün içerisinde belirli bir başlangıç noktasından yaptığı ilerleme cruising radius i.
Meteorology
en yüksek noktasından çekildiğinde gelgitin bıraktığı işaret veya çizgi tideline i.
Military
iniş noktasından olan yükseklik height above touchdown i.
birliklerin, personelin ve malzemenin çıkış noktasından varış noktasına taşınması için belirlenen hareket durumu ve zaman aralığı movement requirement i.
çatışmaya hazır bulunulduğunu göstermek veya dikkatleri esas saldırı noktasından uzaklaştırmak için silahlı gücün veya saldırı içeren bir hareketin sergilenmesi demonstration i.
istenen sıfır noktasından hedefin merkezine kadar olan uzaklık offset distance (nuclear) i.
gerçek sıfır noktasından hedefin merkezine kadar olan uzaklık offset distance (nuclear) i.
istenen sıfır noktasından nokta hedefine kadar olan uzaklık offset distance (nuclear) i.
gerçek sıfır noktasından nokta hedefine kadar olan uzaklık offset distance (nuclear) i.
sabit harekat noktasından havaalanına giden güzergahı açıklayan bir hava prosedürü penetration (air traffic control) i.
dikkati ana saldırı noktasından uzaklaştıran aldatmaca diversion i.
oluşan parlamaları en az iki gözlem noktasından izleyerek düşman silahlarının konumunu belirleyip dost ateşini ayarlama flash ranging i.
düşman kuvvetlerini asıl saldırı noktasından uzaklaştırmayı amaçlayan (askeri operasyon) diversionary s.
hedef (referans noktasından) daha aşağıda down zf.
Sport
başlangıç noktasından uzun atış yapmak için kullanılan bir ahşap golf sopası number one wood i.
başlangıç noktasından pata alanına kadar uzanan, golf sahasının kısa çimlerle kaplı bölümü fairway i.
(golfte) başlangıç noktasından pata alanına kadar her deliğin biçilmiş kısmı fairway i.
bilardoda oyuna başlama noktasından geçen çizgi head string i.
Photography
bakış noktasından geçen ve yatay düzleme ve fotoğrafa dik olan düzlem vertical plane i.