Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
loaded
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"loaded"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
loaded
s.
yüklü
General
2
Genel
loaded
s.
para babası
3
Genel
loaded
s.
doldurulmuş
4
Genel
loaded
s.
yüklenmiş
5
Genel
loaded
s.
hileli (zar)
6
Genel
loaded
s.
dolu
7
Genel
loaded
s.
dolu (silah)
8
Genel
loaded
s.
(zar) ağırlık fazlalığı nedeniyle dengesiz
9
Genel
loaded
s.
büyük öneme sahip
10
Genel
loaded
s.
büyük ciddiyete sahip
11
Genel
loaded
s.
büyük anlama sahip
12
Genel
loaded
s.
(soru) tuzaklı
13
Genel
loaded
s.
(soru) tahmin edilebilir bir cevap verilecek şekilde
14
Genel
loaded
s.
sinirden patlayacak halde
Colloquial
15
Konuşma Dili
loaded
s.
alkollü
16
Konuşma Dili
loaded
s.
alkol katılmış
17
Konuşma Dili
loaded
s.
yüksek alkollü
18
Konuşma Dili
loaded
s.
yüksek alkol içeren
19
Konuşma Dili
loaded
s.
tam donanımlı (araba)
20
Konuşma Dili
loaded
s.
olabilecek tüm aksesuarlara sahip (araba)
21
Konuşma Dili
loaded
s.
(aksesuar bakımından) dolu
Trade/Economic
22
Ticaret/Ekonomi
loaded
s.
dolu
Technical
23
Teknik
loaded
s.
çalışır durumda
24
Teknik
loaded
s.
yüklü
25
Teknik
loaded
s.
(ateşli silah) mermi dolu
26
Teknik
loaded
s.
aksesuarlarla donatılmış
27
Teknik
loaded
s.
özelliklerle donatılmış
28
Teknik
loaded
s.
patlayıcı içeren
Computer
29
Bilgisayar
loaded
expr.
yüklendi
Anatomy
30
Anatomi
loaded
s.
(omuz) üst kasları fazla gelişmiş
Linguistics
31
Dilbilim
loaded
s.
(kelime, ifade) duygusal tepki oluşturabilecek güçlü çağrışımları olan
32
Dilbilim
loaded
s.
(kelime) farklı anlamları olan
Baseball
33
Beysbol
loaded
s.
üç kalede de koşucunun olduğu durumda
Slang
34
Argo
loaded
s.
çakırkeyif
35
Argo
loaded
s.
kafası dumanlı
36
Argo
loaded
s.
paralı
37
Argo
loaded
s.
sarhoş
38
Argo
loaded
s.
zengin
British Slang
39
İngiliz Argosu
loaded
s.
zil zurna sarhoş
40
İngiliz Argosu
loaded
s.
varlıklı
41
İngiliz Argosu
loaded
s.
zengin
"loaded"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 181 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
loaded dice
i.
hileli zar
2
Genel
loaded question
i.
şaşırtıcı soru
3
Genel
loaded price
i.
yüklü fiyat
4
Genel
loaded dices
i.
hileli zarlar
5
Genel
loaded language
i.
duygu odaklı/yüklü dil/konuşma
6
Genel
loaded question
i.
şaşırtmacalı soru
7
Genel
loaded gun
i.
dolu tabanca
8
Genel
loaded gun
i.
dolu silah
9
Genel
loaded dice
i.
kuralları manipüle ederek elde edilen avantaj
10
Genel
be loaded
f.
yüklenmek
11
Genel
be loaded
f.
sarhoş olmak
12
Genel
be loaded
f.
yüklü olmak
13
Genel
play with loaded dice
f.
bir tarafı daha ağır olan zarla oynamak
14
Genel
play with loaded dice
f.
hileli zarla oynamak
15
Genel
fully loaded
s.
tamamen doldurulmuş
16
Genel
fully loaded
s.
tamamen yüklü
17
Genel
fully loaded
s.
tamamen dolu
18
Genel
more-heavily-loaded
s.
daha ağır yüklü
19
Genel
loaded down
s.
iş yüküyle dolu
20
Genel
loaded down
s.
endişeyle dolu
21
Genel
loaded down
s.
ağır yük taşıyan
Colloquial
22
Konuşma Dili
loaded [us]
s.
çeşitli seçeneklerle dolu
23
Konuşma Dili
loaded [us]
s.
çok iyi oyuncularla dolu
Idioms
24
Deyim
loaded to the barrel
i.
küfelik
25
Deyim
loaded word
i.
başka anlamlar da taşıyan/içeren kelime
26
Deyim
loaded word
i.
duygusal ağırlığı/önemi olan anlamlara da gelen kelime
27
Deyim
the dice are loaded against somebody
f.
şans aleyhine olmak
28
Deyim
play with loaded dice
f.
hileyle avantaj kazanmak
29
Deyim
play with loaded dice
f.
kuralları/düzenlemeleri çiğneyerek avantaj elde etmek
30
Deyim
the dice is loaded against someone
f.
şans aleyhine olmak
31
Deyim
the dice is loaded against someone
f.
hiç şansı olmamak
32
Deyim
the dice are loaded against someone
f.
şans aleyhine olmak
33
Deyim
the dice are loaded against someone
f.
hiç şansı olmamak
34
Deyim
loaded to the gills
s.
alkol duvarını aşmış
35
Deyim
loaded for bear
s.
aşırı sinirlenmiş
36
Deyim
loaded for bear
s.
küplere binmiş
37
Deyim
loaded to the gills
s.
küfelik
38
Deyim
loaded to the gills
s.
ağzına kadar dolu
39
Deyim
loaded to the gills
s.
tamamen dolu
40
Deyim
loaded to the gills
s.
silme dolu
41
Deyim
loaded to the gills
s.
tıka basa dolu
42
Deyim
loaded to the gills
s.
tamamen sarhoş
43
Deyim
loaded to the gills
s.
zil zurna sarhoş
44
Deyim
loaded to the gills
s.
körkütük sarhoş
45
Deyim
loaded to the gills
s.
kendinden geçmiş
46
Deyim
loaded to the gills
s.
alkolden/uyuşturucudan kendini kaybetmiş
47
Deyim
loaded to the gills
s.
kafası çok iyi
48
Deyim
loaded to the gills
s.
kontrolünü kaybetmiş
49
Deyim
loaded for bear
s.
en zor problemlere karşı hazırlıklı
50
Deyim
loaded for bear
s.
olabilecek en kötü senaryolara karşı hazırlıklı
51
Deyim
loaded for bear
s.
en zor problemlere karşı gardını almış
52
Deyim
loaded for bear
s.
her türlü sıkıntıya karşı hazırlıklı
53
Deyim
loaded for bear
s.
(zorlu bir göreve karşı) tam donanımlı
54
Deyim
loaded to the barrel
expr.
alkol duvarını aşmış
55
Deyim
loaded for bear
expr.
çok sinirli
56
Deyim
loaded to the barrel
expr.
zil zurna sarhoş
57
Deyim
loaded to the gills
expr.
zil zurna sarhoş
58
Deyim
the dice are loaded
expr.
şans aleyhine
59
Deyim
the dice are loaded
expr.
hiç şansı yok
Speaking
60
Konuşma
never come in here loaded again
expr.
sarhoş bir şekilde gelme bir daha buraya
61
Konuşma
the gun is loaded
expr.
silah dolu
62
Konuşma
the gun is loaded
expr.
tabanca dolu
Trade/Economic
63
Ticaret/Ekonomi
hot loaded
s.
fabrikada kurulmuş
64
Ticaret/Ekonomi
hot loaded
s.
fabrikada yüklenmiş
Politics
65
Siyasal
batch loaded reactor
i.
füzyon olacak malzemesi doldurulmuş reaktör
66
Siyasal
front-loaded access
i.
önceden kullanım olanağı
Technical
67
Teknik
weight-loaded valve
i.
ağırlıkla çalışan vana
68
Teknik
rear end loaded refuse collection vehicle
i.
arkadan yüklemeli çöp toplama taşıtı/aracı
69
Teknik
effect of loaded heavy duty castors
i.
ağır yük tekerleği etkisi
70
Teknik
rear-end loaded vehicle
i.
arkadan yüklemeli araç
71
Teknik
rear-end loaded vehicles
i.
arkadan yüklemeli araçlar
72
Teknik
axially loaded cantilever rod
i.
eksenel yüklü ankastre çubuk
73
Teknik
eccentrically loaded column
i.
eksendışı yüklü kolon
74
Teknik
axially loaded column
i.
eksenel yüklü kolon
75
Teknik
axially loaded strut
i.
eksenel yüklü dikme
76
Teknik
test chamber loaded with heat-dissipating specimens
i.
ısı yayan numunelerle yüklenmiş deney odası
77
Teknik
snow loaded tree
i.
karla yüklü ağaç
78
Teknik
self-loaded deformation
i.
kendi yükünden kaynaklanan şekil bozukluğu
79
Teknik
self-loaded deformation
i.
kendi ağırlığından kaynaklanan şekil bozukluğu
80
Teknik
normally loaded clay
i.
normal yüklenmiş kil
81
Teknik
transformer loaded with non-sinusoidal currents
i.
sinüzoidal olmayan akımlarla yüklenmiş transformatör
82
Teknik
uniaxially loaded tension specimen
i.
tek yönlü yüklenmiş çekme numunesi
83
Teknik
loaded inverted filter
i.
ters filtre
84
Teknik
cyclically loaded structures
i.
tekrarlı yüklenen yapılar
85
Teknik
uniformly loaded beam
i.
üniform yüklü kiriş
86
Teknik
spring-loaded clutch
i.
yay baskılı debriyaj
87
Teknik
batch loaded reactor
i.
yakıt yüklü reaktör
88
Teknik
spring-loaded safety valve
i.
yaylı emniyet ventili
89
Teknik
loaded printed wire board
i.
yüklü baskılı tel levha
90
Teknik
loaded span
i.
yüklü açıklık
91
Teknik
loaded belt
i.
yüklü kayış
92
Teknik
loaded printed wire board
i.
yüklenmiş baskılı tel levha
93
Teknik
loaded stratum
i.
yüklü katman
94
Teknik
loaded layer
i.
yüklü tabaka
95
Teknik
loaded clay
i.
yüklenmiş kil
96
Teknik
loaded span
i.
yüklenmiş açık
97
Teknik
stable loaded
i.
yüklü kararlılık
98
Teknik
loaded state
i.
yüklü hal
99
Teknik
loaded state
i.
yüklü durum
100
Teknik
loaded impedance
i.
yüklü empedans
101
Teknik
loaded footing
i.
yüklü temel
102
Teknik
loaded soil
i.
yüklü zemin
103
Teknik
loaded circuit
i.
yüklenmiş devre
104
Teknik
loaded layer
i.
yüklü katman
105
Teknik
loaded grinding wheel
i.
yüklü taşlama çarkı
106
Teknik
loaded stratum
i.
yüklü tabaka
107
Teknik
loaded circuit
i.
yüklenmiş çevrim
108
Teknik
hot loaded
s.
fabrıkada yüklenmiş
109
Teknik
hot loaded
s.
kurulmuş
110
Teknik
pre-loaded
s.
önceden yüklenmiş
111
Teknik
loaded or unloaded as liquids by gravity or pressure discharge
s.
yer çekimi veya basınç yoluyla sıvı olarak doldurulabilen veya boşaltılabilen
112
Teknik
spring-loaded
s.
yay ile yüklenmiş
113
Teknik
half-loaded
s.
yarı doldurulmuş
114
Teknik
loaded at the and
s.
ucundan yüklü
115
Teknik
spring-loaded
s.
yaylı
116
Teknik
spring-loaded
s.
yay yüklü
117
Teknik
spring-loaded
s.
yay ile yüklü
Computer
118
Bilgisayar
loaded ok/total
i.
tam yüklenen/toplam
119
Bilgisayar
loaded modules
i.
yüklü modüller
120
Bilgisayar
loaded reports
i.
yüklü raporlar
121
Bilgisayar
loaded forms
i.
yüklü formlar
122
Bilgisayar
loaded media
i.
yüklü ortam
123
Bilgisayar
hot loaded
s.
fabrikada kurulmuş
124
Bilgisayar
add-in loaded
s.
eklenti yüklü
125
Bilgisayar
hot loaded
s.
fabrikada yüklenmiş
126
Bilgisayar
media loaded
s.
ortam yüklü
127
Bilgisayar
ans loaded
expr.
ans yüklü
128
Bilgisayar
no disc loaded
expr.
cd takılı değil
129
Bilgisayar
never loaded
expr.
hiçbir zaman yüklenmedi
130
Bilgisayar
new preferences loaded
expr.
yeni tercihler yüklendi
131
Bilgisayar
loaded from
expr.
yüklenilen yer
132
Bilgisayar
not loaded
expr.
yüklenmedi
Telecom
133
Telekom
periodically loaded waveguide
i.
periyodik olarak yüklü dalga kılavuzu
134
Telekom
loaded line
i.
yüklü hat
Electric
135
Elektrik
loaded impedance
i.
yüklü empedans
Textile
136
Tekstil
spring loaded system
i.
yaylı besleme sistemi
137
Tekstil
spring-loaded
s.
yaylı
Construction
138
İnşaat
loaded concrete
i.
ağır beton
Automotive
139
Otomotiv
dynamic loaded radius
i.
dinamik yüklü yarıçap
140
Otomotiv
adjusted loaded vehicle weight
i.
düzeltilmiş yüklü araç ağırlığı
141
Otomotiv
maximum rated loaded condition
i.
maksimum oranda yükleme durumu
142
Otomotiv
static loaded radius
i.
statik yüklü yarıçap
143
Otomotiv
maximum mass of the loaded vehicle in traffic for the state of registration
i.
tescil durumu için aracin yürür vaziyetteki azami yüklü kütlesi
144
Otomotiv
maximum mass of the loaded vehicle in function for the state of registration
i.
tescil durumu için aracin çalişir durumdaki azami yüklü kütlesi
145
Otomotiv
spring loaded damper assembly
i.
yaylı tip sönümleme birimi
146
Otomotiv
spring loaded
i.
yay yüklü bir parçanın yaylar tarafından yerinde tutulması
147
Otomotiv
loaded vehicle weight
i.
yüklü araç ağırlığı
148
Otomotiv
loaded section height
i.
yüklü kesit yüksekliği
149
Otomotiv
loaded mode test
i.
yüklü mod testi
150
Otomotiv
spring-loaded
s.
yaylı
Traffic
151
Trafik
loaded weight
i.
yüklü ağırlık
Marine
152
Denizcilik
loaded draught
i.
yüklü su çekme
153
Denizcilik
loaded draught
i.
yüklü geminin su çekimi
154
Denizcilik
ship to be loaded or discharged as customary
expr.
gemi her zaman olduğu gibi yüklenecek veya boşaltılacaktır
155
Denizcilik
ship to be loaded or discharged as customary
expr.
gemi mutad olduğu gibi yüklenecek ya da boşaltılacaktır
Pharmaceutics
156
Eczacılık
etodolac loaded poly (lactide-co-glycolide) nanoparticles
i.
etodolak yüklü poli (laktid-ko-glikolid) nanopartikülleri
157
Eczacılık
natamycin loaded chitosan microspheres
i.
natamisin yüklü kitosan mikroküreleri
Chemistry
158
Kimya
antibacterial agent loaded fungal polymer
i.
antibakteriyel ajan yüklü fungal polimer
Biochemistry
159
Biyokimya
ketoprofen loaded albumin microspheres
i.
ketoprofen yüklü albumin mikroküreleri
160
Biyokimya
ketoprofen loaded
s.
ketoprofen yüklü
Marine Biology
161
Deniz Biyolojisi
loaded paper
i.
dolgulu kağıt
Agriculture
162
Tarım
spring-loaded tine cultivator
i.
yarı yaylı ayaklı kültüvatör
Geology
163
Jeoloji
centrally loaded footing
i.
birleşik temel
164
Jeoloji
eccentrically loaded footing
i.
eksantirikyüklü temel
Military
165
Askeri
locked and loaded
expr.
ateşe hazır
166
Askeri
locked and loaded
expr.
atışa hazır
Hunting
167
Silah/Atıcılık
loaded for bear
s.
ayı gibi büyük hayvanlar için ağır fişek yüklü
Baseball
168
Beysbol
bases loaded
expr.
birinci, ikinci ve üçüncü kaleyi almış olma
169
Beysbol
the bases are loaded
expr.
birinci, ikinci ve üçüncü kalelerin dolu olduğu durum
170
Beysbol
the bases are loaded
expr.
tüm kaleler dolu
Printery
171
Matbaa
high loaded roll presses
i.
yüksek yüklü vals presleri
Slang
172
Argo
get loaded
f.
sarhoş olmak
173
Argo
loaded for bear
s.
çileden çıkmış
174
Argo
loaded for bear
s.
çok sinirli
175
Argo
loaded for bear
s.
küfelik
176
Argo
loaded for bear
s.
küplere binmiş
177
Argo
loaded to the gills
s.
sarhoş
178
Argo
loaded to the barrel
s.
sarhoş
179
Argo
loaded for bear
s.
sarhoş
180
Argo
bloody loaded
expr.
çok zengin
181
Argo
loaded for bear
expr.
zil zurna sarhoş
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of loaded
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy