line up - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

line up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"line up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
line up f. sıralanmak
General
line up f. sıraya girmek
line up f. kurmak
line up f. dizmek
line up f. sıralamak
line up f. hizaya gelmek
line up f. dizilmek
line up f. düzenlemek
line up f. ayarlamak
line up f. sıraya dizmek
line up f. sıraya sokmak
line up f. toplayıp kullanımına sunmak
line up f. basılan malzemeyi kontrol edip düzeltmek
Phrasals
line up f. monte ederek kullanılabilir hale getirmek
line up f. temin etmek
line up f. toplamak
line up f. basılı materyalin konumunu düzenlemek
line up f. astarla (kitap cildini) kaplamak
Speaking
line up expr. sıraya geçin
Computer
line up expr. çizgi yukarı
line up expr. yukarı doğru diz
Statistics
line up f. sıraya girmek
Volleyball
line up i. diziliş
Bookbindery
line up f. (kitap) astarlamak

"line up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 165 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pick up line i. karşı cinsi tavlama sözleri
pick up line i. karşı cinsi ayartma sözleri
police line-up i. polis kordonu
line-up i. saf
line-up i. konser vb gibi bir etkinlikte sanatçıların sahne alma sırası
line-up i. dizi
line-up i. program
line-up i. sıra
line up with f. savunmak
set up a line f. hat döşemek
set up a line f. hat kurmak
line up at the door f. kapıda sıraya girmek
Phrasals
line up behind f. arkasına dizilmek
line up for something f. bir şey için sıraya girmek/kuyruk yapmak
line up on something f. bir şeyin üzerinde sıraya girmek/sıra yapmak
line up behind f. destekleme amacıyla arkasında saf tutmak
line up into something f. sıra oluşturmak
line up in something f. sıra oluşturmak
line up for something f. (bir şey için) kuyruğa girmek
line up for something f. (bir şey için) sıraya girmek
line up with f. sırada birine/bir şeye katılmak
line up with f. ile sıraya girmek
line up with f. diğerleriyle birlikte sıraya girmek
line up with f. ile sıraya sokmak
line up with f. diğerleriyle birlikte sıraya sokmak
line up with f. ile hizaya girmek
line up with f. ile hizaya sokmak
line up with f. ile hizalamak
line up with f. ile hizalanmak
line up with f. ile ip gibi dizmek/sıralamak
line up with f. ile ip gibi dizilmek/sıralanmak
line up with f. ile uyumlu olmak
line up with f. ile mutabık olmak
line up with f. ile uygun olmak
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme organize etmek
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak
line someone or something up with someone or something f. birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle sıraya sokmak
line someone or something up with someone or something f. birilerini/bir şeyleri biriyle veya bir şeyle aynı hizaya sokmak
line someone or something up with someone or something f. birilerini/bir şeyleri biriyle veya bir şeyle hizalamak
line someone or something up with someone or something f. birilerini/bir şeyleri biriyle veya bir şeyle aynı hizada sıralamak
line someone or something up with someone or something f. biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme organize etmek
line someone or something up with someone or something f. biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak
line someone or something up with someone or something f. biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek
line someone or something up with someone or something f. biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak
line someone or something up with something f. birini/bir şeyi bir şeyle aynı hizaya sokmak
line someone or something up with something f. birini/bir şeyi bir şeyle hizalamak
line someone or something up with something f. birini/bir şeyi bir şeye göre sıralamak
line someone or something up with something f. birini/bir şeyi bir şeye göre hizalamak
line up with someone f. biriyle sıraya girmek
line up along f. boyunca sıraya girmek
line up along f. boyunca sıra oluşturmak
line up along f. yanında sıraya girmek/sıra oluşturmak
line up along f. boyunca sıraya sokmak
line up along f. boyunca sıra yapmak
line up along f. yanında sıraya sokmak/sıra yapmak
line up along f. üstünde sıraya sokmak
line up along f. üstünde sıra yapmak
line up along f. tepesinde sıraya sokmak/sıra yapmak
line up alongside f. yanında sıraya girmek
line up alongside f. yanında sırada olmak
line up alongside f. yanında sırada durmak
line up alongside f. yan yana sıraya girmek
line up alongside f. yan yana sıra yapmak
line up alongside f. yan yana sıra oluşturmak
line up alongside f. yan yana sıra olmak
line up alongside f. yanında sıraya sokmak
line up alongside f. yanında sıra yapmak
line up alongside f. yanında sıraya koymak
line up alongside f. yan yana sıraya dizmek
line up alongside f. yan yana sıraya koymak
line up alongside f. yan yana sıralamak
line up alongside f. yan yana sıraya sokmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıralamak
line up alongside someone or something f. biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıralamak
line up alongside someone or something f. biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
line up against f. karşısında sıraya girmek
line up against f. '-in karşısında sıralanmak
line up against f. karşısında dizilmek
line up against f. -e karşı bir araya getirmek
line up against f. '-in karşısına dizmek/çıkarmak
line up against f. -e karşı dizilmek
line up against f. '-e karşı sıralanmak
line up against f. '-e karşı sıraya girmek
line up against f. -e karşı dizmek
line up against f. '-e karşı sıralamak
line up against f. '-e karşı sıraya sokmak
line up for f. için sıraya girmek/kuyruk yapmak
line up for f. için sıraya girmek
line up for f. için kuyruğa girmek
line up in f. (bir şekilde) sıralanmak
line up in f. (bir şekilde) sıraya girmek
line up in f. (bir şekilde) dizilmek
line up in f. (bir şey halinde) sıraya girmek/dizilmek
line up in f. (bir şekilde) sıralamak
line up in f. (bir şekilde) sıraya sokmak
line up in f. (bir şekilde) dizmek
line up in f. (bir şey halinde) sıraya sokmak/dizmek
line up in f. (bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya girmek/dizilmek
line up in f. (bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya sokmak/dizmek
line up on f. -in üzerinde sıralanmak
line up on f. '-in üzerinde sıraya girmek
line up on f. '-in üzerinde dizilmek
line up on f. boyunca sıralanmak/dizilmek
line up on f. -in üzerinde sıralamak
line up on f. '-in üzerinde sıraya sokmak
line up on f. '-in üzerinde dizmek
line up on f. boyunca sıralamak/dizmek
line up on f. -in üzerine sıralamak
line up on f. '-in üzerine dizmek
Colloquial
chat-up line i. (flört etmek, birini tavlamak için) lafa girme cümlesi
chat-up line i. (flört etmek, birini tavlamak için) laf/sohbet açma cümlesi
pick-up line i. karşı cinsi tavlama sözleri
pick-up line i. karşı cinsi ayartma sözleri
up-line s. üst düzey
up-line s. hiyerarşik yönetim yapısında üst seviyede olan
Idioms
line up to blurb f. kitap kapağındaki yazı yazanlar arasında yer almak
line up against f. -e karşı bir araya gelmek
Speaking
how to line up the wagons expr. vagonların sıralanışı nasıl yapılır
Law
line-up i. gerçek suçluyu teşhis etmek icin (karakolda polis tarafindan) şüphelilerin sıraya dizilmesi
line-up i. teşhis maksadıyla zanlıları/şüpheli şahısları sıraya dizme
line-up i. teşhis amacıyla yüzleştirme veya muvacehe
line-up i. zanlı teşhis odası
Technical
steam line warm-up i. buhar hattının ısıtılması
make-up water line i. katma suyu hattı
start-up oil line i. yol verme yağı hattı
Computer
line up extend i. çizgi yukarı uzatma
line up icons expr. simgeleri sırala
line up icons expr. simgeleri diz
line up icons expr. simgeleri hizala
Informatics
dial-up line i. ara-gir hat
dial-up line i. aramalı hat
dial-up line i. çevirmeli hat
Telecom
dial-up line i. çevirmeli hat
Automotive
starting line-up i. başlama sıralaması
Railway
up line i. rampa yukarı hat
up-line i. üst hat
up-line i. trenlerin hattın bittiği yere gittiği demiryolu hattı
Military
bottom line up front (bluf) expr. ilk ve en onemli bilgi/bilgiler
Sport
line-up i. oyun başlamadan oyuncuların yerini alması
line up of the team i. takım kadrosu
team line-up i. takım kadrosu
line-up i. maç kadrosu
line-up i. esami listesi
Volleyball
line up trick i. diziliş aldatmacası
Slang
chat-up line i. kız tavlama yöntemi
cheesy pick-up line i. ucuz tavlama lafı