Geçmiş

line up alongside someone or something

"line up alongside someone or something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
2	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
3	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
4	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
5	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
6	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
7	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
8	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
9	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıralamak
10	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
11	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
12	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
13	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
14	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
15	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
16	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
17	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
18	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
19	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	birinin/bir şeyin yanına sıralamak
20	Öbek Fiiller	line up alongside someone or something f.	biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak