Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kabullenmek
"kabullenmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kabullenmek
accept
f.
2
Yaygın Kullanım
kabullenmek
acknowledge
f.
General
3
Genel
kabullenmek
confess
f.
4
Genel
kabullenmek
concede
f.
5
Genel
kabullenmek
espouse
f.
6
Genel
kabullenmek
own
f.
7
Genel
kabullenmek
give in
f.
8
Genel
kabullenmek
settle for
f.
9
Genel
kabullenmek
take it kindly
f.
10
Genel
kabullenmek
acquiesce
f.
11
Genel
kabullenmek
take up with
f.
12
Genel
kabullenmek
seize
f.
13
Genel
kabullenmek
resign oneself to
f.
14
Genel
kabullenmek
come to agree
f.
15
Genel
kabullenmek
come to terms with
f.
16
Genel
kabullenmek
embrace
f.
17
Genel
kabullenmek
seise
f.
18
Genel
kabullenmek
submit
f.
19
Genel
kabullenmek
blink
f.
20
Genel
kabullenmek
condescend [obsolete]
f.
21
Genel
kabullenmek
concede
f.
Phrasals
22
Öbek Fiiller
kabullenmek
live with
f.
23
Öbek Fiiller
kabullenmek
look beyond
f.
24
Öbek Fiiller
kabullenmek
concede to (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
kabullenmek
concede to someone or something
f.
26
Öbek Fiiller
kabullenmek
climb down
f.
27
Öbek Fiiller
kabullenmek
face up to
f.
28
Öbek Fiiller
kabullenmek
back down
f.
29
Öbek Fiiller
kabullenmek
give way to
f.
30
Öbek Fiiller
kabullenmek
swallow down
f.
Colloquial
31
Konuşma Dili
kabullenmek
be down
f.
Idioms
32
Deyim
kabullenmek
become reconciled with (someone or something)
f.
33
Deyim
kabullenmek
take aboard
f.
34
Deyim
kabullenmek
open up to something
f.
35
Deyim
kabullenmek
roll with the punch
f.
36
Deyim
kabullenmek
take in good part
f.
37
Deyim
kabullenmek
look past
f.
Law
38
Hukuk
kabullenmek
adopt
f.
Archaic
39
Eski Kullanım
kabullenmek
aknow
f.
40
Eski Kullanım
kabullenmek
allow
f.
"kabullenmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
üzücü bir olayı yavaş yavaş kabullenmek
come to terms with something
f.
2
Genel
bir problemle karşı karşıya olduğunu kabullenmek
face the music
f.
3
Genel
dogruluğunu kabullenmek
give
f.
4
Genel
yokluğunu kabullenmek
accept one's absence
f.
5
Genel
peşinen kabullenmek
preaccept
f.
6
Genel
gerçeği kabullenmek
accept reality
f.
7
Genel
(durumunu vb) kabullenmek
come to terms with
f.
8
Genel
benzer koşulların varlığını kabullenmek
would assume the same conditions
f.
9
Genel
birinin öldüğünü kabullenmek
accept one’s death
f.
10
Genel
zorluğu kabullenmek
take up a challenge
f.
11
Genel
zorluğu kabullenmek
take on a challenge
f.
12
Genel
zorluğu kabullenmek
rise to a challenge
f.
13
Genel
dünyayı olduğu gibi kabullenmek
accept the world the way it is
f.
14
Genel
hata yapmayı kabullenmek
admit to making a mistake
f.
15
Genel
rakibin kazandığını sonucu beklemeden kabullenmek
concede
f.
Phrasals
16
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kabullenmek
confess to (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
bir şeyi kabullenmek
confess to something
f.
18
Öbek Fiiller
bir şey yaptığını kabullenmek/itiraf etmek
confess to something
f.
19
Öbek Fiiller
bir şeyi kabullenmek
confess to
f.
20
Öbek Fiiller
yaptığını kabullenmek
come clean about (something)
f.
21
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey olarak) kabullenmek
accept (something) as (something)
f.
22
Öbek Fiiller
birini belirli bir rolde kabullenmek
accept someone as something
f.
23
Öbek Fiiller
bir şeyi kabullenmek
accept something as something
f.
24
Öbek Fiiller
kabul etmek/kabullenmek
acquiesce to (something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birini veya birinin taleplerini) kabul etmek/kabullenmek
acquiesce to someone or something
f.
26
Öbek Fiiller
bir şeyi kabullenmek
fall in with something
f.
27
Öbek Fiiller
[zamanla) (çok da hoş olmayan) bir şeyi kabullenmek
reconcile oneself to something
f.
28
Öbek Fiiller
yenilgiyi kabullenmek
give in
f.
29
Öbek Fiiller
olarak kabullenmek
accept as
f.
30
Öbek Fiiller
olarak kabullenmek
acknowledge as
f.
31
Öbek Fiiller
'-i kabul etmek/kabullenmek
acquiesce to
f.
32
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) kabul etmek/kabullenmek
get down with (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kabullenmek
live with (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kabullenmek
resign (oneself) to (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kabullenmek
stand for (something)
f.
Colloquial
36
Konuşma Dili
kaçınılmazı kabullenmek
bow to the inevitable
f.
37
Konuşma Dili
kaybettiğini kabullenmek
take the loss
f.
38
Konuşma Dili
ters/olumsuz bir neticeyi kabullenmek
cop it sweet
f.
39
Konuşma Dili
yakınmadan kabullenmek
lump it
f.
40
Konuşma Dili
yenilgiyi kabullenmek
take the loss
f.
41
Konuşma Dili
(bir sorunu) kabullenmek
suck it up
f.
42
Konuşma Dili
(bir sorunu) kabullenmek
bite the bullet
f.
43
Konuşma Dili
(birini/bir şeyi) kabullenmek
be over (someone or something)
f.
44
Konuşma Dili
bir problemin olduğunu kabullenmek ilk adımdır
admitting you have a problem is the first step
expr.
45
Konuşma Dili
bir sorunun olduğunu kabullenmek ilk adımdır
admitting you have a problem is the first step
expr.
46
Konuşma Dili
(bir gerçeği) kabullenmek gerek
there's no getting away from (something)
expr.
47
Konuşma Dili
bunu kabullenmek gerek
there’s no getting away from it
expr.
Idioms
48
Deyim
hazmetmek/kabullenmek zorunda olunan durum
a bitter pill
i.
49
Deyim
görüntüsünü midesi almak/kabullenmek
bear the sight of (someone or something)
f.
50
Deyim
kusurunu/noksanını kabullenmek
acknowledge the corn
f.
51
Deyim
bir şeyi kabullenmek/ile barışık olmak
make your peace with something
f.
52
Deyim
bir olayı kabullenmek
come to terms with something
f.
53
Deyim
bir fikri sorgulamadan kabullenmek
drink the kool-aid
f.
54
Deyim
durumu olduğu gibi kabullenmek
play the hand you're dealt
f.
55
Deyim
gerçeği kabullenmek
get real
f.
56
Deyim
farklı şekilde yaşayanları kabullenmek
live and let live
f.
57
Deyim
olumsuz bir durumu kabullenmek
take something sitting down
f.
58
Deyim
söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek
take something on trust
f.
59
Deyim
yenilgiyi kabullenmek
throw up one's hands
f.
60
Deyim
yenilgiyi kabullenmek
give up the fight
f.
61
Deyim
(durumu) kabullenmek
grit one's teeth
f.
62
Deyim
yenilgiyi kabullenmek
throw one's hand in
f.
63
Deyim
çaresizce kabullenmek
throw up (one's) hands in despair
f.
64
Deyim
durumunu kabullenmek
be at peace
f.
65
Deyim
başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek
throw (one's) arms up in despair
f.
66
Deyim
başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek
throw (one's) hands up in despair
f.
67
Deyim
istemeye istemeye kabullenmek
throw up (one's) hands in frustration
f.
68
Deyim
(bir şeyi) kabullenmek
take (something) on the nose
f.
69
Deyim
cezasını kabullenmek
kiss the rod
f.
70
Deyim
durumu kabullenmek
bite the biscuit
f.
71
Deyim
kötü bir olayı/durumu mecburen kabullenmek
swallow a bitter pill
f.
72
Deyim
(durumu) kabullenmek
grit teeth
f.
73
Deyim
(bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek
kiss (something) goodbye
f.
74
Deyim
(bir şeyin) bittiğini kabullenmek
kiss (something) goodbye
f.
75
Deyim
kaybettiğini kabullenmek
kiss good-bye
f.
76
Deyim
(bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek
kiss goodbye to (something)
f.
77
Deyim
(bir şeyin) bittiğini kabullenmek
kiss goodbye to (something)
f.
78
Deyim
bir şeyi kaybettiğini kabullenmek
kiss something good-bye
f.
79
Deyim
bir şeyin bittiğini kabullenmek
kiss something good-bye
f.
80
Deyim
durumu olduğu gibi kabullenmek
play the hand (one) is dealt
f.
81
Deyim
durumu olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
take it in stride
f.
82
Deyim
söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek
take on trust
f.
83
Deyim
bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
take something in your stride [uk]
f.
84
Deyim
bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
take something in stride [us]
f.
85
Deyim
yenilgiyi kabullenmek/kabul etmek
take the L
f.
86
Deyim
yenilgiyi kabullenmek
throw in (one's) hand
f.
87
Deyim
yenilgiyi kabullenmek
throw in your hand
f.
88
Deyim
mevcut koşulları kabullenmek
find oneself
f.
89
Deyim
uzlaşamamayı kabullenmek
agree to disagree
f.
Law
90
Hukuk
suçu kabullenmek suretiyle cezada pazarlık
negotiated plea of guilty
i.
Slang
91
Argo
bir şeyi kaybettiğini kabullenmek zorunda kalmak
kiss off
i.
92
Argo
bir şeyin bitişini kabullenmek zorunda kalmak
kiss off
i.
93
Argo
aşağılıkça muameleyi kabullenmek
eat crap
f.
94
Argo
gerçeği kabullenmek
fess up
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kabullenmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy