Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
seize
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"seize"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 69 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
seize
f.
el koymak
2
Yaygın Kullanım
seize
f.
zorla almak
3
Yaygın Kullanım
seize
f.
kapmak
General
4
Genel
seize
f.
gasp etmek
5
Genel
seize
f.
havada kapmak
6
Genel
seize
f.
kaçırmamak
7
Genel
seize
f.
haciz koymak
8
Genel
seize
f.
tutuklamak
9
Genel
seize
f.
ganimet almak
10
Genel
seize
f.
anlamak
11
Genel
seize
f.
tutmak
12
Genel
seize
f.
zaptetmek
13
Genel
seize
f.
takılmak (makine)
14
Genel
seize
f.
gaspetmek
15
Genel
seize
f.
almak
16
Genel
seize
f.
müsadere etmek
17
Genel
seize
f.
benimsemek
18
Genel
seize
f.
takılmak
19
Genel
seize
f.
kabullenmek
20
Genel
seize
f.
haczetmek
21
Genel
seize
f.
enselemek
22
Genel
seize
f.
ensesine yapışmak
23
Genel
seize
f.
zapt etmek
24
Genel
seize
f.
yapışmak
25
Genel
seize
f.
kapmak
26
Genel
seize
f.
el atmak
27
Genel
seize
f.
ele geçirmek
28
Genel
seize
f.
yakalamak
29
Genel
seize
f.
el koymak
30
Genel
seize
f.
esir almak
31
Genel
seize
f.
tevkif etmek
32
Genel
seize
f.
tutsak almak
33
Genel
seize
f.
zorla alıkoymak
34
Genel
seize
f.
son çare olarak son çare olarak sarılmak
35
Genel
seize
f.
tamamen kavramak
36
Genel
seize
f.
fiziksel saldırıda bulunmak
37
Genel
seize
f.
fiziken bunaltmak
38
Genel
seize
f.
ızdırap vermek
39
Genel
seize
f.
(birinin zihnini) tamamen ele geçirmek ince bir şeyle bağlamak
40
Genel
seize
f.
ince telle birbirine tutturmak
41
Genel
seize
f.
sicimle bağlamak
42
Genel
seize
f.
haberdar olmak
43
Genel
seize
f.
bilgi sahibi olmak
44
Genel
seize
f.
çekip almak
Law
45
Hukuk
seize
f.
haciz koymak
46
Hukuk
seize
f.
haczetmek
47
Hukuk
seize
f.
müsadere etmek
48
Hukuk
seize
f.
tutuklamak
49
Hukuk
seize
f.
tutmak
50
Hukuk
seize
f.
yakalamak
51
Hukuk
seize
f.
zapt etmek
Technical
52
Teknik
seize
i.
sıkılık
53
Teknik
seize
f.
ele geçirmek
54
Teknik
seize
f.
kavramak
55
Teknik
seize
f.
sıcaklık ya da yağsızlıktan dolayı yapışmak
56
Teknik
seize
f.
yakalamak
Computer
57
Bilgisayar
seize
f.
hat ele geçirmek
Mechanic
58
Mekanik
seize
f.
tutukluk yapmak
Automotive
59
Otomotiv
seize
i.
donma
60
Otomotiv
seize
f.
haczetmek
61
Otomotiv
seize
f.
kaynamak
62
Otomotiv
seize
f.
yatak sarmak
Marine
63
Denizcilik
seize
f.
sicim sararak bağlamak
Medical
64
Medikal
seize
f.
nöbet geçirmek
65
Medikal
seize
f.
atak geçirmek
Gastronomy
66
Mutfak
seize
f.
(erimiş çikolata) pütürlenmek
Fishery
67
Balıkçılık
seize
f.
(balık) oltayla tutmak
Military
68
Askeri
seize
f.
ele geçirmek
69
Askeri
seize
f.
yakalamak
"seize"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 117 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
seize up
f.
tutukluk yapmak
2
Genel
seize by the collar
f.
yakasından tutmak
3
Genel
seize the opportunity
f.
fırsatı ganimet bilmek
4
Genel
seize upon
f.
değerlendirmek
5
Genel
seize on
f.
yakalamak
6
Genel
seize by the neck
f.
ensesinden yakalamak
7
Genel
seize on
f.
tutmak
8
Genel
seize upon
f.
benimsemek
9
Genel
seize on
f.
değerlendirmek
10
Genel
seize upon
f.
kaçırmamak
11
Genel
seize a chance
f.
şans yakalamak
12
Genel
seize a chance
f.
eline şans geçmek
13
Genel
seize someone's pasaport
f.
pasaportuna el koymak
14
Genel
seize the initiative
f.
inisiyatifi ele almak
15
Genel
seize a place
f.
yer kapmak
16
Genel
seize the driver's license
f.
ehliyete el koymak
17
Genel
seize the opportunity
f.
fırsatı değerlendirmek
18
Genel
seize the opportunity
f.
fırsatı kaçırmamak
19
Genel
seize control
f.
kontrolü ele geçirmek
20
Genel
seize power
f.
gücü ele geçirmek
21
Genel
seize the moment
f.
anı yakalamak
22
Genel
seize someone by
f.
bileğinden tutmak/yakalamak
23
Genel
seize engine
f.
(yağ koymayı unutup) motoru yakmak
24
Genel
seize (on)
f.
son çare olarak başvurmak
25
Genel
seize (upon)
f.
son çare olarak başvurmak
26
Genel
seize (up)
f.
güçlükle ilerlemek
27
Genel
seize (up)
f.
zorla ilerlemek
28
Genel
seize (up)
f.
yavaşlamak
29
Genel
seize [obsolete]
f.
bir yerde kabul görmek
30
Genel
seize [obsolete]
f.
bir yerde tanınmak
31
Genel
seize with teeth
f.
diş geçirmek
32
Genel
seize with teeth
f.
dişle koparmak
33
Genel
seize with teeth
f.
dişleyerek parçalamak
Phrasals
34
Öbek Fiiller
seize on
f.
ele geçirmek
35
Öbek Fiiller
seize on
f.
aniden ve zorla sahip olmak
36
Öbek Fiiller
seize someone with something
f.
bir şey ile (kol vb) birini tutmak/yakalamak
37
Öbek Fiiller
seize up
f.
durmak
38
Öbek Fiiller
seize something up
f.
kapmak/tutmak
39
Öbek Fiiller
seize on
f.
sıkıca tutmak/kavramak
40
Öbek Fiiller
seize upon
f.
sıkıca tutmak/kavramak
41
Öbek Fiiller
seize onto
f.
tutmak
42
Öbek Fiiller
seize (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
43
Öbek Fiiller
seize (someone or something) with (something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) sıkıca tutunmak
44
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
45
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeye) sıkıca tutunmak
46
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeyi) şevkle/hevesle kabul etmek
47
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeyi) şevkle/hevesle benimsemek
48
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek
49
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeyin) üzerine atlamak
50
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir şeyi) havada kapmak
51
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir taktiğe/plana) başvurmak
52
Öbek Fiiller
seize onto (something)
f.
(bir taktik/plan) uygulamak
53
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
54
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeye) sıkıca tutunmak
55
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeyi) şevkle/hevesle kabul etmek
56
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeyi) şevkle/hevesle benimsemek
57
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek
58
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeyin) üzerine atlamak
59
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir şeyi) havada kapmak
60
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir taktiğe/plana) başvurmak
61
Öbek Fiiller
seize on (something)
f.
(bir taktik/plan) uygulamak
62
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
63
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeye) sıkıca tutunmak
64
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeye) yapışmak
65
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeyi) şevkle/hevesle kabul etmek
66
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeyi) şevkle/hevesle benimsemek
67
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek
68
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeyin) üzerine atlamak
69
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir şeyi) havada kapmak
70
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir taktiğe/plana) başvurmak
71
Öbek Fiiller
seize upon (something)
f.
(bir taktik/plan) uygulamak
72
Öbek Fiiller
seize with
f.
ile tutmak/yakalamak
73
Öbek Fiiller
seize on
f.
benimsemek
74
Öbek Fiiller
seize on
f.
edinmek
Phrases
75
İfadeler
seize the day
expr.
anı yaşa
76
İfadeler
seize the day
expr.
şu anın tadını çıkar
Colloquial
77
Konuşma Dili
seize fate by the throat
f.
feleğin çarkına çomak sokmak
78
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
anı yaşa
79
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
şu anın tadını çıkar
80
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
içinde bulunduğun zamanı yaşa
81
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
anın/içinde bulunduğun saatlerin tadını çıkar
82
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
anı yakala
83
Konuşma Dili
seize the day
expr.
anı yaşa
84
Konuşma Dili
seize the day
expr.
şu anın tadını çıkar
85
Konuşma Dili
seize the day
expr.
içinde bulunduğun zamanı yaşa
86
Konuşma Dili
seize the day
expr.
anın/içinde bulunduğun saatlerin tadını çıkar
87
Konuşma Dili
seize the day
expr.
anı yakala
Idioms
88
Deyim
seize the moral high ground
f.
ahlaken daha üst bir konumda olduğunu iddia etmek
89
Deyim
seize the moral high ground
f.
ahlaken üstün görünmeye çalışmak
90
Deyim
seize the moral high ground
f.
ahlaken üstün bir tutum sergilemek
91
Deyim
seize the moral high ground
f.
ahlaken üstün bir tavır takınmak
92
Deyim
seize the day
f.
günü yaşamak
93
Deyim
seize the moral high ground
f.
kendi argümanının/savunduğu fikrin karşısındakinden üstün olduğunu iddia etmek
94
Deyim
seize the moral high ground
f.
kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakinden üstünmüş gibi göstermek
95
Deyim
seize the moral high ground
f.
kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakininkinden üstün görmek
96
Deyim
seize the moral high ground
f.
kendini ahlaki olarak üstün göstermeye çalışmak
97
Deyim
seize the opportunity (to do something)
f.
(bir şey yapma) fırsatını seve seve kabul etmek
98
Deyim
seize the opportunity (to do something)
f.
(bir şey yapma) fırsatını istekle/şevkle kabul etmek
99
Deyim
seize the opportunity (to do something)
f.
(bir şey yapma) fırsatının üstüne atlamak
100
Deyim
seize the opportunity (to do something)
f.
(bir şey yapma) fırsatını kaçırmamak
101
Deyim
seize the opportunity (to do something)
f.
(bir şey yapma) fırsatını havada kapmak
Law
102
Hukuk
confiscate/seize someone's assets
f.
servetine el koymak
Politics
103
Siyasal
seize power
f.
yönetimi ele geçirmek
104
Siyasal
seize control of
f.
yönetime el koymak
105
Siyasal
seize power
f.
yönetime el koymak
Technical
106
Teknik
anti-seize compound
i.
kaydırıcı bileşim
Computer
107
Bilgisayar
seize up
f.
(makine) bozulmak
Telecom
108
Telekom
answer seize ratio
i.
cevabı yakalama oranı
Automotive
109
Otomotiv
anti-seize agent
i.
kaynamaönler
110
Otomotiv
anti-seize compound
i.
yağlayıcı madde
Art
111
Sanat
louis seize
s.
fransa kralı xvi. louis'nin dönemindeki geç rokoko ve erken neoklasizme ait veya ilişkin
Slang
112
Argo
seize out [obsolete]
f.
zorla almak
113
Argo
seize out [obsolete]
f.
hemen elde etmek
114
Argo
seize out [obsolete]
f.
seğirmek
115
Argo
seize out [obsolete]
f.
kasılmak
116
Argo
seize out [obsolete]
f.
kıvranmak
117
Argo
seize out [obsolete]
f.
nöbet geçirmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of seize
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy