kıl - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kıl



"kıl" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kıl bristle i.
kıl hair i.
General
kıl nerd i.
kıl trichome i.
kıl birse [scotland] i.
kıl brustle i.
kıl rib [ireland] i.
kıl pesty s.
kıl moody s.
kıl pesky s.
kıl as cool as cucumber s.
kıl irksome s.
kıl hairy s.
kıl tricho- ök.
Technical
kıl hair i.
Construction
kıl fiber i.
kıl fibre i.
Medical
kıl pilar s.
Anatomy
kıl body hair i.
Botanic
kıl trichode i.
kıl bristle i.
kıl hair i.
Archaic
kıl heer i.
Slang
kıl bitchy s.
British Slang
kıl riah i.
kıl barnet i.

"kıl" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düğüm (saç/kıl/lif vb'nde) mat i.
kıl kumaş haircloth i.
kıl süzgeç hair sieve i.
kıl payı hair's breadth i.
kıl herif sod i.
kıl payı kurtuluş a close shave i.
kıl payı just i.
kıl payı kurtulma a close shave i.
kıl testere fret saw i.
kıl herif fussy bloke i.
kıl alma depilation i.
kıl kadar mesafe hairbreadth i.
kıl kurdu oxyuride i.
kıl payı kurtuluş a narrow shave i.
kıl testere fretsaw i.
sert kıl setae i.
sert kıl setal i.
kıl yay hairspring i.
kıl çizgi hairline i.
kıl testere bracket saw i.
sert kıl bristle i.
kıl çatlağı dancing roller i.
kıl tüyleri down feathers i.
ince kıl tentacle i.
kıl payı farkla kazanılan zafer razor-thin victory i.
istenmeyen kıl unwanted hair i.
kıl dönmesi ingrown hair i.
yüzdeki kıl/tüy facial hair i.
kıl testere compass saw i.
kıl dökücü ilaç depilatory i.
kıl payı elde edilmiş squeaker i.
kıl çadır haircloth tent i.
kıl dökülmesi acomia i.
kıl payı nose i.
kıl payı neck i.
asma filizini andıran saç, kıl gibi uzantı tendril i.
kıl payı touch i.
kıl giderme dehairing i.
kıl (yaylı çalgılarda yayın enstrümana temas eden kısmı) hair i.
kıl alma aleti unhairer i.
sert kıl berstle i.
kıl kadar mesafe eyelash i.
kıl yumağı birse [scotland] i.
kıl kumaş hair i.
kıl fırça hairbrush i.
kıl kumaştan yapılmış eşya haircloth i.
kıl sicim hairline i.
kıl ip hairline i.
(fırça) sert kıl bristle i.
kıl kökü bulb of a hair i.
kıl kumaş horsehair i.
(yaygın enfeksiyonun lokalize tahliyesi için hayvan derisi altına yerleştirilen kıl veya ipek) alet rowel i.
kıl payı inch i.
hayvan postundaki kıl tutamı feathering i.
köpek bacağında kıl tutamı feathering i.
(kıl) keçeleşmiş yumak felting i.
kıl örtüsü pubescence i.
kıl payı shave i.
ölümden kıl payı kaçış short shrift i.
kıl payı kazanılan yarışma squeaker i.
kıl payı kaybetmek lose by a hair's breadth f.
burnundan kıl aldırmamak can't put a foot wrong f.
kıl payı kalmak come within an inch of f.
kıl olmak get pissed off f.
kıl payı farkla yenmek nose out f.
kıl payı kurtulmak have a close call f.
kıl etmek nettle f.
kıl kapmak become peeved f.
kıl kapmak become irritated f.
kıl kapmak become suspicious f.
kıl payı kazanmak win by a nose f.
kıl etmek get to someone f.
cezadan kıl payı kurtulmak get off to f.
kıl payıyla yakayı sıyırmak get off to f.
linç girişiminden kıl payı kurtulmak narrowly escape a lynching attempt f.
ölümden kıl payı kurtulmak narrowly escape death f.
iple (kıl) almak thread f.
kıl payı yenmek edge f.
kıl üretmek hair f.
kıl payı mağlup etmek burn f.
hayvan derisine kıl veya ipek alet yerleştirmek rowel f.
kıl payı yenmek inch (out) f.
tereyağından kıl çeker gibi ilerlemek coast f.
(yün, kıl) yolmak pull f.
kıl payı kazanmak skin f.
kıl payı kurtulmak skirt f.
kıl payı başarmak squeak f.
kıl payı kazanmak squeak f.
kıl payı kazanmak squeeze f.
kıl gibi capillary s.
kıl giderici depilatory s.
kıl gibi hairy s.
kıl gibi bristly s.
kıl payı within a hair's breadth s.
keçeleşmiş (saç, kıl vb) mat s.
kıl dökücü depilatory s.
kıl gibi setigerous s.
kıl gibi setose s.
sert kıl şeklinde setiform s.
kıl gibi olan setal s.
kıl payı last-ditch s.
kıl şeklinde capilliform s.
kıl gibi capilliform s.
kıl payı narrow s.
kıl payı hairline s.
sert kıl gibi sivri uçlu bristle-pointed s.
sert kıl şeklinde bristle-shaped s.
kıl payı hairline s.
(kıl, iplikçik, lif) birbirine girmiş felted s.
(kıl, iplikçik, lif) iç içe geçmiş felted s.
kıl yumağına benzer pencillate s.
kıl ibiğine benzer pencillate s.
kıl yumaklı penicillate s.
kıl gibi setaceous s.
(kıl, saç) bakımsız ve kabarık shaggy-coated s.
(kıl, saç) karman çorman shaggy-coated s.
(kıl, saç) bakımsız ve kabarık shaggy-haired s.
(kıl, saç) karman çorman shaggy-haired s.
tereyağından kıl çeker gibi swimmingly zf.
kıl payı by a hair's breadth zf.
tereyağından kıl çeker gibi very easily zf.
kıl payı by hair's breadth zf.
kıl payı by a neck zf.
yağdan kıl çeker gibi as easy as pie zf.
sert kıl gibi setaceously zf.
kıl payı almost zf.
kıl payı narrowly zf.
tereyağından kıl çeker gibi smoothly zf.
burnundan kıl aldırmadan disdainfully zf.
Phrasals
(bir şeyi) hiç sıkıntı çekmeden/tereyağından kıl çeker gibi yapmak breeze through (something) f.
kıl payıyla girebilmek ace in f.
kıl payıyla girebilmek ace in (to something) f.
kıl payı farkla kazanmak/atlatmak squeak through f.
kıl payı geçmek edge out f.
kıl payı kurtulmak wriggle out of f.
kıl payıyla geçmek/yenmek edge out f.
tereyağından kıl çeker gibi yapmak cruise through (something) f.
tereyağından kıl çeker gibi yapmak cruise through f.
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak edge something out of something f.
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak edge somethingout f.
tereyağından kıl çeker gibi yapmak breeze through f.
-den kıl payıyla çıkarmak edge out of f.
(bir şeyle kıl payı/minimum düzeyde) geçmek get by with (something) f.
birini/bir grubu kıl payı farkla yenmek nose someone or a group out f.
kıl payı farkla geride bırakmak/geçmek nudge out f.
kıl payı başarmak squeak out f.
-den son anda/kıl payı geçmek squeeze through f.
Phrases
kıl payı by a canvas zf.
kıl payı by an eyelash zf.
kıl payı turn of a hair expr.
anlamlı kıl make it count expr.
hatırlanır kıl make it count expr.
tereyağından kıl çeker gibi as easy as pulling a hair out of butter expr.
amerika'yı yeniden büyük kıl make america great again (maga) expr.
Proverb
başarının kıl payıyla ya da büyük bir farkla kaçırılmasının önemi yoktur a miss is as good as a mile
Colloquial
ucu ucuna veya kıl payı farkla kurtulma near thing i.
kıl payıyla kazanılan şey a close-run thing i.
kıl kimse a hard case i.
tereyağından kıl çeker gibi elde edilen şey snap i.
kıl payıyla kurtulunan durum a close-run thing i.
kıl payıyla kurtulunan olay a close thing i.
kıl payıyla atlatılan durum a close thing i.
kıl payı a close thing i.
kıl payıyla kurtulunan olay a close (or near) thing i.
kıl payıyla atlatılan durum a close (or near) thing i.
kıl payı kurtulma a close call i.
kıl payı a close call i.
kıl payı atlatma near miss i.
tereyağından kıl çeker gibi basit şey slam dunk i.
kıl yumağı furball i.
kıl payı whisker i.
kıl etmek irritate f.
(birine) kıl olmak be crook on (one) [australia/new zealand] f.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek slam dunk f.
kıl payı tamamlamak barely make it f.
'-e kıl olmak be crook on [australia/new zealand] f.
kıl payı sıyrılmak/kurtulmak ace out f.
kıl payı tamamlamak to barely make it f.
kıl payı yetişmek to barely make it f.
kıl payı yetişmek to barely make it on time f.
'-e kıl olmak be crook on [australia/new zealand] f.
tereyağından kıl çeker gibi hands down expr.
Idioms
kıl payı farkla sonuçlanan yarış/seçim close call i.
kıl payıyla olma/olmama a close-run thing i.
kıl payı near thing i.
kıl payı a close/near thing i.
tereyağından kıl çeker gibi kolay şey a sleepwalk i.
tereyağından kıl çeker gibi kolay şey sleepwalk i.
kıl payıyla kurtulunan durum a close thing i.
kıl payıyla kurtulunan durum a near thing i.
kıl payıyla kurtulunan durum a near thing i.
kıl payıyla olma/olmama a close thing i.
kıl payıyla olma/olmama a near thing i.
kıl payı another coat of paint i.
kıl payı hairsbreadth i.
kıl payı kurtulma a close shave i.
kıl payı kurtuluş (felaket/kötü durum) disaster averted i.
kıl payı kurtulma a close call i.
kıl payı a hair's breadth i.
kıl payı kurtulma narrow escape i.
kıl payı hair's breadth i.
kıl payı kurtulma a narrow escape i.
tereyağından kıl çeker gibi ilerleyen süreç easy sledding i.
kıl payı kurtuluş a close shave/call i.
kıl payı sıyırma a close shave/call i.
kıl payı kurtulma a narrow escape i.
kıl payı kaçış a narrow escape i.
kıl payı kurtulma a narrow squeak i.
kıl payı kaçış a narrow squeak i.
kıl payı kazanmak win (something) by a whisker f.
kıl payıyla başarmak touch and go f.
(bir şeyi) ucu ucuna/kıl payı/son anda kaçırmak be within a whisker of (something) f.
(bir şeyden) ucu ucuna/kıl payı/son anda kurtulmak be within a whisker of (something) f.
gıcık/kıl/uyuz etmek drive (someone) buggy f.
kıl payı kazanmak win (something) by a hair f.
kıl payı kazanmak win by a short head f.
kıl payı kaybetmek lose by a short head f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak come easily to (one) f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak come easy to (one) f.
az farkla/kıl payıyla kaybetmek be pipped to the post f.
az farkla/kıl payıyla kaybetmek be pipped at the post f.
az farkla/kıl payıyla yenilmek be pipped to the post f.
az farkla/kıl payıyla yenilmek be pipped at the post f.
birinden domuzdan kıl çeker gibi para koparmak screw money out of someone f.
kıl payı kurtulmak have a narrow escape f.
kıl payı ile kazanmak win by a neck f.
kıl payı kurtulmak have a close call f.
kıl payı ile kaybetmek lose by a neck f.
kıl payı atlatmak have a near miss f.
kıl payı farkla yenmek edge out f.
kıl payı yenmek pip (someone) at the post f.
kıl payı kurtulmak escape by a hair's-breadth f.
kıl payı ile yenmek pip at the post f.
kıl payıyla kazanmak win by a neck f.
kıl payı kurtulmak have a close shave f.
kıl payı kaybetmek lose by hair f.
kıl payı ile yenmek pip f.
kıl payıyla kaybetmek lose by a neck f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out/up smelling of roses f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out/up smelling like roses f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out smelling of roses f.
tereyağından kıl çeker gibi çözmek wave a magic wand f.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek be going great guns f.
gıcık/kıl/uyuz etmek drive (someone) potty [uk] f.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek be a slam dunk f.
(birini) kıl etmek put (one's) teeth on edge f.
kıl payı kaybetmek do a devon loch f.
kıl payı tamamlamak barely make it on time f.
tereyağından kıl çeker gibi yapmak be (as) easy as one-two-three f.
burnundan kıl aldırmamak have tickets on (oneself) f.
burnundan kıl aldırmamak have tickets on yourself f.
tereyağından kıl çeker gibi kazanmak walk over the course f.
(birini) kıl etmek make (one's) teeth itch f.
(birini) kıl payı yenmek pip (someone) to the post f.
birini kıl payı yenmek pip somebody at the post f.
birini kıl payı yenmek pip somebody to the post f.
(birini) kıl etmek stroke (one) the wrong way f.
birini kıl etmek stroke someone the wrong way f.
birini kıl etmek stroke someone's hair the wrong way f.
yenilmekten kıl payı kurtulmak get out of jail [uk] f.
kıl payı yenmek get out of jail [uk] f.
zor bir durumdan don anda/kıl payı yırtmak get out of jail [uk] f.
zor bir durumu son anda /kıl payı önlemek get out of jail [uk] f.
kıl payı yapmak/yaşamak be cutting it fine f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak be (as) easy as falling off (of) a log f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak be (as) easy as pie f.
kıl payı yapmak be cutting it fine f.
kıl payı yapmak be cutting it close f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak be plain sailing f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak be (all) plain sailing f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak be clear sailing f.
tereyağından kıl çeker gibi olmak be pushing against an open door [uk] f.
biri için tereyağından kıl çeker gibi olmak come easily, naturally to somebody f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come up smelling of roses f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out smelling of roses f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come up smelling of violets f.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out smelling of violets f.
(bir şeyden) tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmak come up/out of something smelling of roses f.
birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak come within an inch of someone or something f.
birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak come within a hair of someone or something f.
birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak come within a hair's breadth of someone or something f.
bir şeyi kıl payı yapmak do something by a whisker f.
bir şeyi kıl payı yapmak do something by the skin of your teeth f.
tereyağından kıl çeker gibi halletmek be going great guns f.
(bir şeyi) kıl payı kazanmak win (something) by a neck f.
(bir şeyi) kıl payı kazanmak win (something) by a nose f.
(bir şeye/bir yere) kıl payı girmek wriggle (one's) way into (something or some place) f.
tereyağından kıl çeker gibi (as) easy as one-two-three s.
tereyağından kıl çeker gibi easy as one-two-three s.
kıl payı kaybetmiş beaten at the post s.
kıl payı kaybetmiş pipped at the post s.
tereyağından kıl çeker gibi easy as a, b, c s.
tereyağından kıl çeker gibi easy as pie s.
kıl payı nip and tuck zf.
kıl payı by a canvas zf.
tereyağından kıl çeker gibi all lombard street to a china orange expr.
kıl payı by a hair's breadth expr.
kıl payı by a short head expr.
kıl payı by the skin of one's teeth expr.
kıl payıyla a narrow margin expr.
kıl payı by a whisker expr.
kıl payıyla a narrow squeak expr.
kıl payı by the skin of the/one's teeth expr.
tereyağından kıl çeker gibi as easy as falling off a log expr.
tereyağından kıl çeker gibi like a (hot) knife through butter expr.
tereyağından kıl çeker gibi as easy as taking candy from a baby expr.
tereyağından kıl çeker gibi like stealing acorns from a blind pig expr.
tereyağından kıl çeker gibi as a duck takes to water expr.
tereyağından kıl çeker gibi be like taking candy from a baby expr.
tereyağından kıl çeker gibi like water off a duck's back expr.
tereyağından kıl çeker gibi like walking in the park expr.
tereyağından kıl çeker gibi be as easy as taking candy from a baby expr.
tereyağından kıl çeker gibi as easy as shooting fish in a barrel expr.
tereyağından kıl çeker gibi cutting through butter expr.
tereyağından kıl çeker gibi like shooting fish in a barrel expr.
tereyağından kıl çeker gibi like a can of corn expr.
tereyağından kıl çeker gibi like falling off (of) a log expr.
kıl payı by a hair expr.
tereyağından kıl çeker gibi on wheels expr.
sonrası tereyağından kıl çeker gibi it's all downhill expr.
kıl payı by a hair/whisker expr.
kıl payı by the skin of teeth expr.
kıl payı by the skin of your teeth expr.
tereyağından kıl çeker gibi easier than falling off a log expr.
tereyağından kıl çeker gibi easier than rolling off a log expr.
tereyağından kıl çeker gibi in a walk expr.
tereyağından kıl çeker gibi like a knife through butter expr.
tereyağından kıl çeker gibi like taking candy from a baby expr.
kıl payı başarısız oldu/olmadı no cigar expr.
kıl payı kaçtı no cigar expr.
kıl payı başarmış over the line expr.
kıl payı skin of your teeth expr.
(bir şeyi) kıl payı sıyırmış within a hair of (something) expr.
(bir şeyi) kıl payı sıyırmış within a hair's breadth of (something) expr.
'-i kıl payı sıyırmış within a whisker of expr.
(bir şeyi) kıl payı sıyırmış within a whisker of (something) expr.
Speaking
sana kıl oluyorum you irritate me expr.
sana kıl oluyorum you make me sick expr.
(uçağı vb) kıl payı kaçırdım I missed it by a few minutes expr.
Technical
algılayıcı kıl hücresi sensory hair cell i.
kaba kıl kemp i.
kıl testeresi işçiliği fretwork i.
kıl fırça hair pencil i.
kıl testeresi fret saw i.
kıl testere fret saw i.
kıl testeresi scroll saw i.
kıl süzgeç hair sieve i.
kıl mordanı hair mordant i.
kıl dökme liming i.
kıl elek hair sieve i.
kıl fanila hair shirt i.
kıl makası hair clipper i.
kıl demeti penicil i.
kıl tarağı hair card i.
kıl gömlek hairshirt i.
kıl çatlak haircrack i.
kıl kırpıcı hair clipper i.
kıl testeresi ile oyma jigsawing i.
kıl testere bracket saw i.
kıl testeresi ile yapılan süs işi scrollwork i.
kıl yay hairspring i.
metal kıl metal whisker i.
sert kıl bristle i.
yünde kalın kıl kemp i.
orta kıl stadia hairs i.
yatay kıl stadia hairs i.
orta kıl stadia wires i.
yatay kıl stadia wires i.
kıl testeresi ile oymak jigsaw f.
kıl testere ile kesmek fretsaw f.
kıl biçimli villiform s.
Computer
geçersiz kıl override expr.
görünür kıl make visible expr.
geçersiz kıl invalidate expr.
geçersiz kıl invalidate expr.
geçersiz kıl disable expr.
Informatics
işlevsiz kıl disable expr.
Textile
kaba kıl kemp i.
kıl tela hair cloth interlining i.
kıl tela hair lining i.
kıl tela hair-cloth interlining i.
kıl mordanı hair mordant i.
yünde kaim kıl kemp i.
yün, kıl eğirme aleti drop spindle i.
derilerdeki et ve kıl kalıntılarını sıyıran deri işçisi beamer i.
Woodworking
kıl testere coping saw i.
Automotive
kıl testere fretsaw i.
Medical
kıl dökülmesi acomia i.
kıl folikülleri hair follicles i.
kıl gövdesinde bozukluklar hair shaft defects i.
kıl kurdu enterobius vermicularis i.
kıl gövdesi hair shaft i.
kıl dönmesi dermoid cyst i.
kıl döken epilator i.
kıl folikülü matriksinden köken alan selim tümör benign tumor originating from the matrix of hair follicles i.
kıl folikülü hair follicle i.
kıl kurdu enfeksiyonu enterobiasis i.
kıl kökü iltihabı folliculitis i.
kıl döken depilator i.
kıl folikülü tümörleri hair follicle tumors i.
kıl dönmesi incarnatus i.
kıl gövdesi bozuklukları hair shaft defects i.
kıl dönmesi pilonidal sinus i.
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması sycosis vulgaris i.
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması tinea barbae i.
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması folliculitis i.
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması sycosis barbae i.
terminal kıl dağılımı terminal hair distribution i.
elektrik akımıyla kıl köklerini öldüren kimse electrologist [us] i.
aşırı kıl uzaması hypertrichosis i.
kıl ucunda çatallanma distrix i.
kıl yolma hastalığı olan trichotillomanic s.
kıl döken depilatory s.
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan antiscoletic s.
kıl gibi hairlike s.
Anatomy
vestibüler organın saç hücrelerini ve kulak salyangozunun içindeki kıl hücrelerini besleyen bileşik duyusal sinir nervus vestibulocochlearis i.
kıl folikülü hair follicle i.
kıl hücreleri hair cells i.
Dentistry
diş fırçalarında kıl demetlerinin sertliği stiffness of the tufted area of toothbrushes i.
Physiology
kıl devindiren refleks pilomotor reflex i.
Pathology
kıl köklerinde hissizlik trichoanesthesia i.
hastalık sonucu kıl benzeri lifleri olan anlamındaki son ek -thrix snk.
kıl benzeri iplikleri olma hastalığı anlamında son ek -triches snk.
kıl benzeri iplikleri olma hastalığı anlamında son ek thrix snk.
Pharmaceutics
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan, mantar önleyici bir ilaç thiabendazole i.
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç anthelmintic i.
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç helminthic i.
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç vermifuge i.
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç anthelminthic i.
kancalı kurtları, kıl kurtlarını ve yuvarlak kurtları dökmek için kullanılan bir antelmintik mebendazole i.
Dermatology
kıl kökü iltihabı barber's itch i.
kıl kökü iltihabı barber's rash i.
ciltte yer alıp kıl ve deriyi kayganlaştırmak için sebum salgılayan salgı bezi glandulae sebaceae i.
Parasitology
özellikle halkalı solucanlarda görülen küçük kıl ya da diken chaeta i.
kıl ayaklı chaetopod i.
kıl kurdu enterobius vermicularis i.
kıl kurdu pimworm i.
kıl kurdu threadworm i.
kıl kurdu öldürücü oxyuricide i.
kıl kurdu oxyuris worm i.
kıl kurtlarının bulunduğu cinsin adı enterobius i.
yüzdeki kıl köklerinde parazit olan küçük bir akar face mite i.
bit gibi kıl ve tüylere tutunarak memeli ve kuşları istila eden çeşitli uyuz böceklerine verilen ad louse mite i.
kıl kurtları familyası oxyuridae i.
kıl kurtları familyası family oxyuridae i.
küçük kıl ya da diken gibi chaetal s.
Veterinary
kıl dökme alopecia i.
kıl dökülmesi alopecia i.
sığır midesinde biriken kıl topu ox ball i.
Math
kıl payı uygulanabilir weak s.
Chemistry
(genellikle sülfürden elde edilen) kıl, tüy veya saç döken kimyasal karışım depilatory i.
Biology
kıl topluluğu capillament i.
bazı birgözelilerde içinde kıl benzeri iğne olan küçük kese trichocyst i.
kıl ayaklı solucanların başının iki yanında bulunan lob şeklinde duyu alıcı bölüm palp i.
koli basili bakterisinin yüzeyindeki kıvrık, kıl benzeri uzantı curli i.
kıl şaftı shaft i.
kıl gibi çok sayıda filamente sahip capillaceous s.
kıl şeklinde villose s.
kıl biçiminde çıkıntıları olan villose s.
kıl şeklinde villous s.
kıl biçiminde çıkıntıları olan villous s.
kıl şeklinde ciliform s.
(kıl, pul nedeniyle) pürüzlü squarrose s.
(kıl, pul nedeniyle) çıkıntılı squarrose s.
(kıl, pul nedeniyle) sert squarrose s.
kıl anlamı veren ön ek trich- ök.
kıl anlamı veren ön ek tricho- ök.
Marine Biology
deniz halkalı solucanları sınıfına ait, kıl ayaklı halkalı solucanların oluşturduğu bir alt sınıf errantia i.
Zoology
sert kıl aciculum i.
iğnemsi kıl aciculum i.
dikensi kıl aciculum i.
kıl/tüy üzerinde birden fazla renk bulunması ticking i.
kıl küflücesi palisade worm i.
kıl keseciği hair follicle i.
kıl kökü hair root i.
kıl kuyruklugiller thysanura i.
kıl küflücesi trichomycosis i.
kıl tüyü filoplume i.
bir tür kıl ayaklı larvası atrocha i.
antilop gibi bazı hayvanların dizlerinde görülen kıl öbeği kneebrush i.
arıların bacaklarında bulunan, topladıkları polenleri kovanlarına taşımalarını sağlayan kalın bir kıl öbeği kneebrush i.
belirli yosun hayvanlarında özel kıl benzeri polip vibraculum i.
hayvanların ağız çevresinde bulunan tüy veya kıl moustache i.
orta ve güney amerika'ya özgü, kafasının üstünde yoğun kıl öbeği bulunan bir maymun ringtail i.
orta ve güney amerika'ya özgü, kafasının üstünde yoğun kıl öbeği bulunan bir maymun capuchin i.
kıl veya tüyden oluşan küçük halka coronet i.
memelilerin kıl köklerinde yaşayan demodex cinsi çeşitli akarlara verilen ad follicle mite i.
geriye dönük (kıl, tüy, vb.) reclinate s.
kıl benzeri iplikleri olan canlılar anlamındaki son ek -triches snk.
kıl benzeri iplikleri olan canlı anlamındaki son ek -thrix snk.
Botanic
spigelia cinsine ait, yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı kullanılan bitki türlerine verilen genel ad redroot i.
kuzey amerika ve asya'da yetişen, dikenli veya kıl sapları olan otsu bir sarmaşık cinsi tracaulon i.
bitkilerin üzerindeki kıl gibi kabarcık papilla i.
pasifik kıyı bölgelerinde yetişen, kıl şeklinde sivri yaprakları ve sarı çiçekleri olan tek yıllık aromatik bir yabani ot matricaria matricarioides i.
kıl eğrelti otları familyası hymenophyllaceae i.
kıl eğrelti otları familyası family hymenophyllaceae i.
kıl eğrelti otu hymenophyllum i.
kıl eğrelti otu genus hymenophyllum i.
kıl kökler root hairs i.
kıl benzeri yapraklara ait trichophyllous s.