|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
düğüm (saç/kıl/lif vb'nde) |
mat i.
|
|
2 |
Genel |
kıl kumaş |
haircloth i.
|
|
3 |
Genel |
kıl süzgeç |
hair sieve i.
|
|
4 |
Genel |
kıl payı |
hair's breadth i.
|
|
5 |
Genel |
kıl herif |
sod i.
|
|
6 |
Genel |
kıl payı kurtuluş |
a close shave i.
|
|
7 |
Genel |
kıl payı |
just i.
|
|
8 |
Genel |
kıl payı kurtulma |
a close shave i.
|
|
9 |
Genel |
kıl testere |
fret saw i.
|
|
10 |
Genel |
kıl herif |
fussy bloke i.
|
|
11 |
Genel |
kıl alma |
depilation i.
|
|
12 |
Genel |
kıl kadar mesafe |
hairbreadth i.
|
|
13 |
Genel |
kıl kurdu |
oxyuride i.
|
|
14 |
Genel |
kıl payı kurtuluş |
a narrow shave i.
|
|
|
15 |
Genel |
kıl testere |
fretsaw i.
|
|
16 |
Genel |
sert kıl |
setae i.
|
|
17 |
Genel |
sert kıl |
setal i.
|
|
18 |
Genel |
kıl yay |
hairspring i.
|
|
19 |
Genel |
kıl çizgi |
hairline i.
|
|
20 |
Genel |
kıl testere |
bracket saw i.
|
|
21 |
Genel |
sert kıl |
bristle i.
|
|
22 |
Genel |
kıl çatlağı |
dancing roller i.
|
|
23 |
Genel |
kıl tüyleri |
down feathers i.
|
|
24 |
Genel |
ince kıl |
tentacle i.
|
|
25 |
Genel |
kıl payı farkla kazanılan zafer |
razor-thin victory i.
|
|
26 |
Genel |
istenmeyen kıl |
unwanted hair i.
|
|
27 |
Genel |
kıl dönmesi |
ingrown hair i.
|
|
28 |
Genel |
yüzdeki kıl/tüy |
facial hair i.
|
|
29 |
Genel |
kıl testere |
compass saw i.
|
|
30 |
Genel |
kıl dökücü ilaç |
depilatory i.
|
|
31 |
Genel |
kıl payı elde edilmiş |
squeaker i.
|
|
32 |
Genel |
kıl çadır |
haircloth tent i.
|
|
33 |
Genel |
kıl dökülmesi |
acomia i.
|
|
34 |
Genel |
kıl payı |
nose i.
|
|
35 |
Genel |
kıl payı |
neck i.
|
|
36 |
Genel |
asma filizini andıran saç, kıl gibi uzantı |
tendril i.
|
|
37 |
Genel |
kıl payı |
touch i.
|
|
38 |
Genel |
kıl giderme |
dehairing i.
|
|
39 |
Genel |
kıl (yaylı çalgılarda yayın enstrümana temas eden kısmı) |
hair i.
|
|
40 |
Genel |
kıl alma aleti |
unhairer i.
|
|
41 |
Genel |
sert kıl |
berstle i.
|
|
42 |
Genel |
kıl kadar mesafe |
eyelash i.
|
|
43 |
Genel |
kıl yumağı |
birse [scotland] i.
|
|
44 |
Genel |
kıl kumaş |
hair i.
|
|
45 |
Genel |
kıl fırça |
hairbrush i.
|
|
46 |
Genel |
kıl kumaştan yapılmış eşya |
haircloth i.
|
|
47 |
Genel |
kıl sicim |
hairline i.
|
|
48 |
Genel |
kıl ip |
hairline i.
|
|
49 |
Genel |
(fırça) sert kıl |
bristle i.
|
|
50 |
Genel |
kıl kökü |
bulb of a hair i.
|
|
51 |
Genel |
kıl kumaş |
horsehair i.
|
|
52 |
Genel |
(yaygın enfeksiyonun lokalize tahliyesi için hayvan derisi altına yerleştirilen kıl veya ipek) alet |
rowel i.
|
|
53 |
Genel |
kıl payı |
inch i.
|
|
54 |
Genel |
hayvan postundaki kıl tutamı |
feathering i.
|
|
|
55 |
Genel |
köpek bacağında kıl tutamı |
feathering i.
|
|
56 |
Genel |
(kıl) keçeleşmiş yumak |
felting i.
|
|
57 |
Genel |
kıl örtüsü |
pubescence i.
|
|
58 |
Genel |
kıl payı |
shave i.
|
|
59 |
Genel |
ölümden kıl payı kaçış |
short shrift i.
|
|
60 |
Genel |
kıl payı kazanılan yarışma |
squeaker i.
|
|
61 |
Genel |
kıl payı kaybetmek |
lose by a hair's breadth f.
|
|
62 |
Genel |
burnundan kıl aldırmamak |
can't put a foot wrong f.
|
|
63 |
Genel |
kıl payı kalmak |
come within an inch of f.
|
|
64 |
Genel |
kıl olmak |
get pissed off f.
|
|
65 |
Genel |
kıl payı farkla yenmek |
nose out f.
|
|
66 |
Genel |
kıl payı kurtulmak |
have a close call f.
|
|
67 |
Genel |
kıl etmek |
nettle f.
|
|
68 |
Genel |
kıl kapmak |
become peeved f.
|
|
69 |
Genel |
kıl kapmak |
become irritated f.
|
|
70 |
Genel |
kıl kapmak |
become suspicious f.
|
|
71 |
Genel |
kıl payı kazanmak |
win by a nose f.
|
|
72 |
Genel |
kıl etmek |
get to someone f.
|
|
73 |
Genel |
cezadan kıl payı kurtulmak |
get off to f.
|
|
74 |
Genel |
kıl payıyla yakayı sıyırmak |
get off to f.
|
|
75 |
Genel |
linç girişiminden kıl payı kurtulmak |
narrowly escape a lynching attempt f.
|
|
76 |
Genel |
ölümden kıl payı kurtulmak |
narrowly escape death f.
|
|
77 |
Genel |
iple (kıl) almak |
thread f.
|
|
78 |
Genel |
kıl payı yenmek |
edge f.
|
|
79 |
Genel |
kıl üretmek |
hair f.
|
|
80 |
Genel |
kıl payı mağlup etmek |
burn f.
|
|
81 |
Genel |
hayvan derisine kıl veya ipek alet yerleştirmek |
rowel f.
|
|
82 |
Genel |
kıl payı yenmek |
inch (out) f.
|
|
83 |
Genel |
tereyağından kıl çeker gibi ilerlemek |
coast f.
|
|
84 |
Genel |
(yün, kıl) yolmak |
pull f.
|
|
85 |
Genel |
kıl payı kazanmak |
skin f.
|
|
86 |
Genel |
kıl payı kurtulmak |
skirt f.
|
|
87 |
Genel |
kıl payı başarmak |
squeak f.
|
|
88 |
Genel |
kıl payı kazanmak |
squeak f.
|
|
89 |
Genel |
kıl payı kazanmak |
squeeze f.
|
|
90 |
Genel |
kıl gibi |
capillary s.
|
|
91 |
Genel |
kıl giderici |
depilatory s.
|
|
92 |
Genel |
kıl gibi |
hairy s.
|
|
93 |
Genel |
kıl gibi |
bristly s.
|
|
94 |
Genel |
kıl payı |
within a hair's breadth s.
|
|
95 |
Genel |
keçeleşmiş (saç, kıl vb) |
mat s.
|
|
96 |
Genel |
kıl dökücü |
depilatory s.
|
|
97 |
Genel |
kıl gibi |
setigerous s.
|
|
98 |
Genel |
kıl gibi |
setose s.
|
|
99 |
Genel |
sert kıl şeklinde |
setiform s.
|
|
100 |
Genel |
kıl gibi olan |
setal s.
|
|
101 |
Genel |
kıl payı |
last-ditch s.
|
|
102 |
Genel |
kıl şeklinde |
capilliform s.
|
|
103 |
Genel |
kıl gibi |
capilliform s.
|
|
104 |
Genel |
kıl payı |
narrow s.
|
|
105 |
Genel |
kıl payı |
hairline s.
|
|
106 |
Genel |
sert kıl gibi sivri uçlu |
bristle-pointed s.
|
|
107 |
Genel |
sert kıl şeklinde |
bristle-shaped s.
|
|
108 |
Genel |
kıl payı |
hairline s.
|
|
109 |
Genel |
(kıl, iplikçik, lif) birbirine girmiş |
felted s.
|
|
110 |
Genel |
(kıl, iplikçik, lif) iç içe geçmiş |
felted s.
|
|
111 |
Genel |
kıl yumağına benzer |
pencillate s.
|
|
112 |
Genel |
kıl ibiğine benzer |
pencillate s.
|
|
113 |
Genel |
kıl yumaklı |
penicillate s.
|
|
114 |
Genel |
kıl gibi |
setaceous s.
|
|
115 |
Genel |
(kıl, saç) bakımsız ve kabarık |
shaggy-coated s.
|
|
116 |
Genel |
(kıl, saç) karman çorman |
shaggy-coated s.
|
|
117 |
Genel |
(kıl, saç) bakımsız ve kabarık |
shaggy-haired s.
|
|
118 |
Genel |
(kıl, saç) karman çorman |
shaggy-haired s.
|
|
119 |
Genel |
tereyağından kıl çeker gibi |
swimmingly zf.
|
|
120 |
Genel |
kıl payı |
by a hair's breadth zf.
|
|
121 |
Genel |
tereyağından kıl çeker gibi |
very easily zf.
|
|
122 |
Genel |
kıl payı |
by hair's breadth zf.
|
|
123 |
Genel |
kıl payı |
by a neck zf.
|
|
124 |
Genel |
yağdan kıl çeker gibi |
as easy as pie zf.
|
|
125 |
Genel |
sert kıl gibi |
setaceously zf.
|
|
126 |
Genel |
kıl payı |
almost zf.
|
|
127 |
Genel |
kıl payı |
narrowly zf.
|
|
128 |
Genel |
tereyağından kıl çeker gibi |
smoothly zf.
|
|
129 |
Genel |
burnundan kıl aldırmadan |
disdainfully zf.
|
|
Phrasals |
|
130 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hiç sıkıntı çekmeden/tereyağından kıl çeker gibi yapmak |
breeze through (something) f.
|
|
131 |
Öbek Fiiller |
kıl payıyla girebilmek |
ace in f.
|
|
132 |
Öbek Fiiller |
kıl payıyla girebilmek |
ace in (to something) f.
|
|
133 |
Öbek Fiiller |
kıl payı farkla kazanmak/atlatmak |
squeak through f.
|
|
134 |
Öbek Fiiller |
kıl payı geçmek |
edge out f.
|
|
135 |
Öbek Fiiller |
kıl payı kurtulmak |
wriggle out of f.
|
|
136 |
Öbek Fiiller |
kıl payıyla geçmek/yenmek |
edge out f.
|
|
137 |
Öbek Fiiller |
tereyağından kıl çeker gibi yapmak |
cruise through (something) f.
|
|
138 |
Öbek Fiiller |
tereyağından kıl çeker gibi yapmak |
cruise through f.
|
|
139 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak |
edge something out of something f.
|
|
140 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak |
edge somethingout f.
|
|
141 |
Öbek Fiiller |
tereyağından kıl çeker gibi yapmak |
breeze through f.
|
|
142 |
Öbek Fiiller |
-den kıl payıyla çıkarmak |
edge out of f.
|
|
143 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle kıl payı/minimum düzeyde) geçmek |
get by with (something) f.
|
|
144 |
Öbek Fiiller |
birini/bir grubu kıl payı farkla yenmek |
nose someone or a group out f.
|
|
145 |
Öbek Fiiller |
kıl payı farkla geride bırakmak/geçmek |
nudge out f.
|
|
146 |
Öbek Fiiller |
kıl payı başarmak |
squeak out f.
|
|
147 |
Öbek Fiiller |
-den son anda/kıl payı geçmek |
squeeze through f.
|
|
Phrases |
|
148 |
İfadeler |
kıl payı |
by a canvas zf.
|
|
149 |
İfadeler |
kıl payı |
by an eyelash zf.
|
|
150 |
İfadeler |
kıl payı |
turn of a hair expr.
|
|
151 |
İfadeler |
anlamlı kıl |
make it count expr.
|
|
152 |
İfadeler |
hatırlanır kıl |
make it count expr.
|
|
153 |
İfadeler |
tereyağından kıl çeker gibi |
as easy as pulling a hair out of butter expr.
|
|
154 |
İfadeler |
amerika'yı yeniden büyük kıl |
make america great again (maga) expr.
|
|
Proverb |
|
155 |
Atasözü |
başarının kıl payıyla ya da büyük bir farkla kaçırılmasının önemi yoktur |
a miss is as good as a mile
|
|
Colloquial |
|
156 |
Konuşma Dili |
ucu ucuna veya kıl payı farkla kurtulma |
near thing i.
|
|
157 |
Konuşma Dili |
kıl payıyla kazanılan şey |
a close-run thing i.
|
|
158 |
Konuşma Dili |
kıl kimse |
a hard case i.
|
|
159 |
Konuşma Dili |
tereyağından kıl çeker gibi elde edilen şey |
snap i.
|
|
160 |
Konuşma Dili |
kıl payıyla kurtulunan durum |
a close-run thing i.
|
|
161 |
Konuşma Dili |
kıl payıyla kurtulunan olay |
a close thing i.
|
|
162 |
Konuşma Dili |
kıl payıyla atlatılan durum |
a close thing i.
|
|
163 |
Konuşma Dili |
kıl payı |
a close thing i.
|
|
164 |
Konuşma Dili |
kıl payıyla kurtulunan olay |
a close (or near) thing i.
|
|
165 |
Konuşma Dili |
kıl payıyla atlatılan durum |
a close (or near) thing i.
|
|
166 |
Konuşma Dili |
kıl payı kurtulma |
a close call i.
|
|
167 |
Konuşma Dili |
kıl payı |
a close call i.
|
|
168 |
Konuşma Dili |
kıl payı atlatma |
near miss i.
|
|
169 |
Konuşma Dili |
tereyağından kıl çeker gibi basit şey |
slam dunk i.
|
|
170 |
Konuşma Dili |
kıl yumağı |
furball i.
|
|
171 |
Konuşma Dili |
kıl payı |
whisker i.
|
|
172 |
Konuşma Dili |
kıl etmek |
irritate f.
|
|
173 |
Konuşma Dili |
(birine) kıl olmak |
be crook on (one) [australia/new zealand] f.
|
|
174 |
Konuşma Dili |
tereyağından kıl çeker gibi halletmek |
slam dunk f.
|
|
175 |
Konuşma Dili |
kıl payı tamamlamak |
barely make it f.
|
|
176 |
Konuşma Dili |
'-e kıl olmak |
be crook on [australia/new zealand] f.
|
|
177 |
Konuşma Dili |
kıl payı sıyrılmak/kurtulmak |
ace out f.
|
|
178 |
Konuşma Dili |
kıl payı tamamlamak |
to barely make it f.
|
|
179 |
Konuşma Dili |
kıl payı yetişmek |
to barely make it f.
|
|
180 |
Konuşma Dili |
kıl payı yetişmek |
to barely make it on time f.
|
|
181 |
Konuşma Dili |
'-e kıl olmak |
be crook on [australia/new zealand] f.
|
|
182 |
Konuşma Dili |
tereyağından kıl çeker gibi |
hands down expr.
|
|
Idioms |
|
183 |
Deyim |
kıl payı farkla sonuçlanan yarış/seçim |
close call i.
|
|
184 |
Deyim |
kıl payıyla olma/olmama |
a close-run thing i.
|
|
185 |
Deyim |
kıl payı |
near thing i.
|
|
186 |
Deyim |
kıl payı |
a close/near thing i.
|
|
187 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi kolay şey |
a sleepwalk i.
|
|
188 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi kolay şey |
sleepwalk i.
|
|
189 |
Deyim |
kıl payıyla kurtulunan durum |
a close thing i.
|
|
190 |
Deyim |
kıl payıyla kurtulunan durum |
a near thing i.
|
|
191 |
Deyim |
kıl payıyla kurtulunan durum |
a near thing i.
|
|
192 |
Deyim |
kıl payıyla olma/olmama |
a close thing i.
|
|
193 |
Deyim |
kıl payıyla olma/olmama |
a near thing i.
|
|
194 |
Deyim |
kıl payı |
another coat of paint i.
|
|
195 |
Deyim |
kıl payı |
hairsbreadth i.
|
|
196 |
Deyim |
kıl payı kurtulma |
a close shave i.
|
|
197 |
Deyim |
kıl payı kurtuluş (felaket/kötü durum) |
disaster averted i.
|
|
198 |
Deyim |
kıl payı kurtulma |
a close call i.
|
|
199 |
Deyim |
kıl payı |
a hair's breadth i.
|
|
200 |
Deyim |
kıl payı kurtulma |
narrow escape i.
|
|
201 |
Deyim |
kıl payı |
hair's breadth i.
|
|
202 |
Deyim |
kıl payı kurtulma |
a narrow escape i.
|
|
203 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi ilerleyen süreç |
easy sledding i.
|
|
204 |
Deyim |
kıl payı kurtuluş |
a close shave/call i.
|
|
205 |
Deyim |
kıl payı sıyırma |
a close shave/call i.
|
|
206 |
Deyim |
kıl payı kurtulma |
a narrow escape i.
|
|
207 |
Deyim |
kıl payı kaçış |
a narrow escape i.
|
|
208 |
Deyim |
kıl payı kurtulma |
a narrow squeak i.
|
|
209 |
Deyim |
kıl payı kaçış |
a narrow squeak i.
|
|
210 |
Deyim |
kıl payı kazanmak |
win (something) by a whisker f.
|
|
211 |
Deyim |
kıl payıyla başarmak |
touch and go f.
|
|
212 |
Deyim |
(bir şeyi) ucu ucuna/kıl payı/son anda kaçırmak |
be within a whisker of (something) f.
|
|
213 |
Deyim |
(bir şeyden) ucu ucuna/kıl payı/son anda kurtulmak |
be within a whisker of (something) f.
|
|
214 |
Deyim |
gıcık/kıl/uyuz etmek |
drive (someone) buggy f.
|
|
215 |
Deyim |
kıl payı kazanmak |
win (something) by a hair f.
|
|
216 |
Deyim |
kıl payı kazanmak |
win by a short head f.
|
|
217 |
Deyim |
kıl payı kaybetmek |
lose by a short head f.
|
|
218 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
come easily to (one) f.
|
|
219 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
come easy to (one) f.
|
|
220 |
Deyim |
az farkla/kıl payıyla kaybetmek |
be pipped to the post f.
|
|
221 |
Deyim |
az farkla/kıl payıyla kaybetmek |
be pipped at the post f.
|
|
222 |
Deyim |
az farkla/kıl payıyla yenilmek |
be pipped to the post f.
|
|
223 |
Deyim |
az farkla/kıl payıyla yenilmek |
be pipped at the post f.
|
|
224 |
Deyim |
birinden domuzdan kıl çeker gibi para koparmak |
screw money out of someone f.
|
|
225 |
Deyim |
kıl payı kurtulmak |
have a narrow escape f.
|
|
226 |
Deyim |
kıl payı ile kazanmak |
win by a neck f.
|
|
227 |
Deyim |
kıl payı kurtulmak |
have a close call f.
|
|
228 |
Deyim |
kıl payı ile kaybetmek |
lose by a neck f.
|
|
229 |
Deyim |
kıl payı atlatmak |
have a near miss f.
|
|
230 |
Deyim |
kıl payı farkla yenmek |
edge out f.
|
|
231 |
Deyim |
kıl payı yenmek |
pip (someone) at the post f.
|
|
232 |
Deyim |
kıl payı kurtulmak |
escape by a hair's-breadth f.
|
|
233 |
Deyim |
kıl payı ile yenmek |
pip at the post f.
|
|
234 |
Deyim |
kıl payıyla kazanmak |
win by a neck f.
|
|
235 |
Deyim |
kıl payı kurtulmak |
have a close shave f.
|
|
236 |
Deyim |
kıl payı kaybetmek |
lose by hair f.
|
|
237 |
Deyim |
kıl payı ile yenmek |
pip f.
|
|
238 |
Deyim |
kıl payıyla kaybetmek |
lose by a neck f.
|
|
239 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come out/up smelling of roses f.
|
|
240 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come out/up smelling like roses f.
|
|
241 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come out smelling of roses f.
|
|
242 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi çözmek |
wave a magic wand f.
|
|
243 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi halletmek |
be going great guns f.
|
|
244 |
Deyim |
gıcık/kıl/uyuz etmek |
drive (someone) potty [uk] f.
|
|
245 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi halletmek |
be a slam dunk f.
|
|
246 |
Deyim |
(birini) kıl etmek |
put (one's) teeth on edge f.
|
|
247 |
Deyim |
kıl payı kaybetmek |
do a devon loch f.
|
|
248 |
Deyim |
kıl payı tamamlamak |
barely make it on time f.
|
|
249 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi yapmak |
be (as) easy as one-two-three f.
|
|
250 |
Deyim |
burnundan kıl aldırmamak |
have tickets on (oneself) f.
|
|
251 |
Deyim |
burnundan kıl aldırmamak |
have tickets on yourself f.
|
|
252 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi kazanmak |
walk over the course f.
|
|
253 |
Deyim |
(birini) kıl etmek |
make (one's) teeth itch f.
|
|
254 |
Deyim |
(birini) kıl payı yenmek |
pip (someone) to the post f.
|
|
255 |
Deyim |
birini kıl payı yenmek |
pip somebody at the post f.
|
|
256 |
Deyim |
birini kıl payı yenmek |
pip somebody to the post f.
|
|
257 |
Deyim |
(birini) kıl etmek |
stroke (one) the wrong way f.
|
|
258 |
Deyim |
birini kıl etmek |
stroke someone the wrong way f.
|
|
259 |
Deyim |
birini kıl etmek |
stroke someone's hair the wrong way f.
|
|
260 |
Deyim |
yenilmekten kıl payı kurtulmak |
get out of jail [uk] f.
|
|
261 |
Deyim |
kıl payı yenmek |
get out of jail [uk] f.
|
|
262 |
Deyim |
zor bir durumdan don anda/kıl payı yırtmak |
get out of jail [uk] f.
|
|
263 |
Deyim |
zor bir durumu son anda /kıl payı önlemek |
get out of jail [uk] f.
|
|
264 |
Deyim |
kıl payı yapmak/yaşamak |
be cutting it fine f.
|
|
265 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
be (as) easy as falling off (of) a log f.
|
|
266 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
be (as) easy as pie f.
|
|
267 |
Deyim |
kıl payı yapmak |
be cutting it fine f.
|
|
268 |
Deyim |
kıl payı yapmak |
be cutting it close f.
|
|
269 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
be plain sailing f.
|
|
270 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
be (all) plain sailing f.
|
|
271 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
be clear sailing f.
|
|
272 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi olmak |
be pushing against an open door [uk] f.
|
|
273 |
Deyim |
biri için tereyağından kıl çeker gibi olmak |
come easily, naturally to somebody f.
|
|
274 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come up smelling of roses f.
|
|
275 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come out smelling of roses f.
|
|
276 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come up smelling of violets f.
|
|
277 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak |
come out smelling of violets f.
|
|
278 |
Deyim |
(bir şeyden) tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmak |
come up/out of something smelling of roses f.
|
|
279 |
Deyim |
birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak |
come within an inch of someone or something f.
|
|
280 |
Deyim |
birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak |
come within a hair of someone or something f.
|
|
281 |
Deyim |
birini/bir şeyi kıl payı sıyırmak |
come within a hair's breadth of someone or something f.
|
|
282 |
Deyim |
bir şeyi kıl payı yapmak |
do something by a whisker f.
|
|
283 |
Deyim |
bir şeyi kıl payı yapmak |
do something by the skin of your teeth f.
|
|
284 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi halletmek |
be going great guns f.
|
|
285 |
Deyim |
(bir şeyi) kıl payı kazanmak |
win (something) by a neck f.
|
|
286 |
Deyim |
(bir şeyi) kıl payı kazanmak |
win (something) by a nose f.
|
|
287 |
Deyim |
(bir şeye/bir yere) kıl payı girmek |
wriggle (one's) way into (something or some place) f.
|
|
288 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
(as) easy as one-two-three s.
|
|
289 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
easy as one-two-three s.
|
|
290 |
Deyim |
kıl payı kaybetmiş |
beaten at the post s.
|
|
291 |
Deyim |
kıl payı kaybetmiş |
pipped at the post s.
|
|
292 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
easy as a, b, c s.
|
|
293 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
easy as pie s.
|
|
294 |
Deyim |
kıl payı |
nip and tuck zf.
|
|
295 |
Deyim |
kıl payı |
by a canvas zf.
|
|
296 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
all lombard street to a china orange expr.
|
|
297 |
Deyim |
kıl payı |
by a hair's breadth expr.
|
|
298 |
Deyim |
kıl payı |
by a short head expr.
|
|
299 |
Deyim |
kıl payı |
by the skin of one's teeth expr.
|
|
300 |
Deyim |
kıl payıyla |
a narrow margin expr.
|
|
301 |
Deyim |
kıl payı |
by a whisker expr.
|
|
302 |
Deyim |
kıl payıyla |
a narrow squeak expr.
|
|
303 |
Deyim |
kıl payı |
by the skin of the/one's teeth expr.
|
|
304 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
as easy as falling off a log expr.
|
|
305 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like a (hot) knife through butter expr.
|
|
306 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
as easy as taking candy from a baby expr.
|
|
307 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like stealing acorns from a blind pig expr.
|
|
308 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
as a duck takes to water expr.
|
|
309 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
be like taking candy from a baby expr.
|
|
310 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like water off a duck's back expr.
|
|
311 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like walking in the park expr.
|
|
312 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
be as easy as taking candy from a baby expr.
|
|
313 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
as easy as shooting fish in a barrel expr.
|
|
314 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
cutting through butter expr.
|
|
315 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like shooting fish in a barrel expr.
|
|
316 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like a can of corn expr.
|
|
317 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like falling off (of) a log expr.
|
|
318 |
Deyim |
kıl payı |
by a hair expr.
|
|
319 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
on wheels expr.
|
|
320 |
Deyim |
sonrası tereyağından kıl çeker gibi |
it's all downhill expr.
|
|
321 |
Deyim |
kıl payı |
by a hair/whisker expr.
|
|
322 |
Deyim |
kıl payı |
by the skin of teeth expr.
|
|
323 |
Deyim |
kıl payı |
by the skin of your teeth expr.
|
|
324 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
easier than falling off a log expr.
|
|
325 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
easier than rolling off a log expr.
|
|
326 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
in a walk expr.
|
|
327 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like a knife through butter expr.
|
|
328 |
Deyim |
tereyağından kıl çeker gibi |
like taking candy from a baby expr.
|
|
329 |
Deyim |
kıl payı başarısız oldu/olmadı |
no cigar expr.
|
|
330 |
Deyim |
kıl payı kaçtı |
no cigar expr.
|
|
331 |
Deyim |
kıl payı başarmış |
over the line expr.
|
|
332 |
Deyim |
kıl payı |
skin of your teeth expr.
|
|
333 |
Deyim |
(bir şeyi) kıl payı sıyırmış |
within a hair of (something) expr.
|
|
334 |
Deyim |
(bir şeyi) kıl payı sıyırmış |
within a hair's breadth of (something) expr.
|
|
335 |
Deyim |
'-i kıl payı sıyırmış |
within a whisker of expr.
|
|
336 |
Deyim |
(bir şeyi) kıl payı sıyırmış |
within a whisker of (something) expr.
|
|
Speaking |
|
337 |
Konuşma |
sana kıl oluyorum |
you irritate me expr.
|
|
338 |
Konuşma |
sana kıl oluyorum |
you make me sick expr.
|
|
339 |
Konuşma |
(uçağı vb) kıl payı kaçırdım |
I missed it by a few minutes expr.
|
|
Technical |
|
340 |
Teknik |
algılayıcı kıl hücresi |
sensory hair cell i.
|
|
341 |
Teknik |
kaba kıl |
kemp i.
|
|
342 |
Teknik |
kıl testeresi işçiliği |
fretwork i.
|
|
343 |
Teknik |
kıl fırça |
hair pencil i.
|
|
344 |
Teknik |
kıl testeresi |
fret saw i.
|
|
345 |
Teknik |
kıl testere |
fret saw i.
|
|
346 |
Teknik |
kıl testeresi |
scroll saw i.
|
|
347 |
Teknik |
kıl süzgeç |
hair sieve i.
|
|
348 |
Teknik |
kıl mordanı |
hair mordant i.
|
|
349 |
Teknik |
kıl dökme |
liming i.
|
|
350 |
Teknik |
kıl elek |
hair sieve i.
|
|
351 |
Teknik |
kıl fanila |
hair shirt i.
|
|
352 |
Teknik |
kıl makası |
hair clipper i.
|
|
353 |
Teknik |
kıl demeti |
penicil i.
|
|
354 |
Teknik |
kıl tarağı |
hair card i.
|
|
355 |
Teknik |
kıl gömlek |
hairshirt i.
|
|
356 |
Teknik |
kıl çatlak |
haircrack i.
|
|
357 |
Teknik |
kıl kırpıcı |
hair clipper i.
|
|
358 |
Teknik |
kıl testeresi ile oyma |
jigsawing i.
|
|
359 |
Teknik |
kıl testere |
bracket saw i.
|
|
360 |
Teknik |
kıl testeresi ile yapılan süs işi |
scrollwork i.
|
|
361 |
Teknik |
kıl yay |
hairspring i.
|
|
362 |
Teknik |
metal kıl |
metal whisker i.
|
|
363 |
Teknik |
sert kıl |
bristle i.
|
|
364 |
Teknik |
yünde kalın kıl |
kemp i.
|
|
365 |
Teknik |
orta kıl |
stadia hairs i.
|
|
366 |
Teknik |
yatay kıl |
stadia hairs i.
|
|
367 |
Teknik |
orta kıl |
stadia wires i.
|
|
368 |
Teknik |
yatay kıl |
stadia wires i.
|
|
369 |
Teknik |
kıl testeresi ile oymak |
jigsaw f.
|
|
370 |
Teknik |
kıl testere ile kesmek |
fretsaw f.
|
|
371 |
Teknik |
kıl biçimli |
villiform s.
|
|
Computer |
|
372 |
Bilgisayar |
geçersiz kıl |
override expr.
|
|
373 |
Bilgisayar |
görünür kıl |
make visible expr.
|
|
374 |
Bilgisayar |
geçersiz kıl |
invalidate expr.
|
|
375 |
Bilgisayar |
geçersiz kıl |
invalidate expr.
|
|
376 |
Bilgisayar |
geçersiz kıl |
disable expr.
|
|
Informatics |
|
377 |
Bilişim |
işlevsiz kıl |
disable expr.
|
|
Textile |
|
378 |
Tekstil |
kaba kıl |
kemp i.
|
|
379 |
Tekstil |
kıl tela |
hair cloth interlining i.
|
|
380 |
Tekstil |
kıl tela |
hair lining i.
|
|
381 |
Tekstil |
kıl tela |
hair-cloth interlining i.
|
|
382 |
Tekstil |
kıl mordanı |
hair mordant i.
|
|
383 |
Tekstil |
yünde kaim kıl |
kemp i.
|
|
384 |
Tekstil |
yün, kıl eğirme aleti |
drop spindle i.
|
|
385 |
Tekstil |
derilerdeki et ve kıl kalıntılarını sıyıran deri işçisi |
beamer i.
|
|
Woodworking |
|
386 |
Ağaç İşleri |
kıl testere |
coping saw i.
|
|
Automotive |
|
387 |
Otomotiv |
kıl testere |
fretsaw i.
|
|
Medical |
|
388 |
Medikal |
kıl dökülmesi |
acomia i.
|
|
389 |
Medikal |
kıl folikülleri |
hair follicles i.
|
|
390 |
Medikal |
kıl gövdesinde bozukluklar |
hair shaft defects i.
|
|
391 |
Medikal |
kıl kurdu |
enterobius vermicularis i.
|
|
392 |
Medikal |
kıl gövdesi |
hair shaft i.
|
|
393 |
Medikal |
kıl dönmesi |
dermoid cyst i.
|
|
394 |
Medikal |
kıl döken |
epilator i.
|
|
395 |
Medikal |
kıl folikülü matriksinden köken alan selim tümör |
benign tumor originating from the matrix of hair follicles i.
|
|
396 |
Medikal |
kıl folikülü |
hair follicle i.
|
|
397 |
Medikal |
kıl kurdu enfeksiyonu |
enterobiasis i.
|
|
398 |
Medikal |
kıl kökü iltihabı |
folliculitis i.
|
|
399 |
Medikal |
kıl döken |
depilator i.
|
|
400 |
Medikal |
kıl folikülü tümörleri |
hair follicle tumors i.
|
|
401 |
Medikal |
kıl dönmesi |
incarnatus i.
|
|
402 |
Medikal |
kıl gövdesi bozuklukları |
hair shaft defects i.
|
|
403 |
Medikal |
kıl dönmesi |
pilonidal sinus i.
|
|
404 |
Medikal |
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması |
sycosis vulgaris i.
|
|
405 |
Medikal |
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması |
tinea barbae i.
|
|
406 |
Medikal |
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması |
folliculitis i.
|
|
407 |
Medikal |
özellikle yüz ve ensede meydana gelen kıl foliküllerinin iltahaplanması |
sycosis barbae i.
|
|
408 |
Medikal |
terminal kıl dağılımı |
terminal hair distribution i.
|
|
409 |
Medikal |
elektrik akımıyla kıl köklerini öldüren kimse |
electrologist [us] i.
|
|
410 |
Medikal |
aşırı kıl uzaması |
hypertrichosis i.
|
|
411 |
Medikal |
kıl ucunda çatallanma |
distrix i.
|
|
412 |
Medikal |
kıl yolma hastalığı olan |
trichotillomanic s.
|
|
413 |
Medikal |
kıl döken |
depilatory s.
|
|
414 |
Medikal |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan |
antiscoletic s.
|
|
415 |
Medikal |
kıl gibi |
hairlike s.
|
|
Anatomy |
|
416 |
Anatomi |
vestibüler organın saç hücrelerini ve kulak salyangozunun içindeki kıl hücrelerini besleyen bileşik duyusal sinir |
nervus vestibulocochlearis i.
|
|
417 |
Anatomi |
kıl folikülü |
hair follicle i.
|
|
418 |
Anatomi |
kıl hücreleri |
hair cells i.
|
|
Dentistry |
|
419 |
Diş Hekimliği |
diş fırçalarında kıl demetlerinin sertliği |
stiffness of the tufted area of toothbrushes i.
|
|
Physiology |
|
420 |
Fizyoloji |
kıl devindiren refleks |
pilomotor reflex i.
|
|
Pathology |
|
421 |
Patoloji |
kıl köklerinde hissizlik |
trichoanesthesia i.
|
|
422 |
Patoloji |
hastalık sonucu kıl benzeri lifleri olan anlamındaki son ek |
-thrix snk.
|
|
423 |
Patoloji |
kıl benzeri iplikleri olma hastalığı anlamında son ek |
-triches snk.
|
|
424 |
Patoloji |
kıl benzeri iplikleri olma hastalığı anlamında son ek |
thrix snk.
|
|
Pharmaceutics |
|
425 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan, mantar önleyici bir ilaç |
thiabendazole i.
|
|
426 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
anthelmintic i.
|
|
427 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
helminthic i.
|
|
428 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
vermifuge i.
|
|
429 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
anthelminthic i.
|
|
430 |
Eczacılık |
kancalı kurtları, kıl kurtlarını ve yuvarlak kurtları dökmek için kullanılan bir antelmintik |
mebendazole i.
|
|
Dermatology |
|
431 |
Dermatoloji |
kıl kökü iltihabı |
barber's itch i.
|
|
432 |
Dermatoloji |
kıl kökü iltihabı |
barber's rash i.
|
|
433 |
Dermatoloji |
ciltte yer alıp kıl ve deriyi kayganlaştırmak için sebum salgılayan salgı bezi |
glandulae sebaceae i.
|
|
Parasitology |
|
434 |
Parazitbilim |
özellikle halkalı solucanlarda görülen küçük kıl ya da diken |
chaeta i.
|
|
435 |
Parazitbilim |
kıl ayaklı |
chaetopod i.
|
|
436 |
Parazitbilim |
kıl kurdu |
enterobius vermicularis i.
|
|
437 |
Parazitbilim |
kıl kurdu |
pimworm i.
|
|
438 |
Parazitbilim |
kıl kurdu |
threadworm i.
|
|
439 |
Parazitbilim |
kıl kurdu öldürücü |
oxyuricide i.
|
|
440 |
Parazitbilim |
kıl kurdu |
oxyuris worm i.
|
|
441 |
Parazitbilim |
kıl kurtlarının bulunduğu cinsin adı |
enterobius i.
|
|
442 |
Parazitbilim |
yüzdeki kıl köklerinde parazit olan küçük bir akar |
face mite i.
|
|
443 |
Parazitbilim |
bit gibi kıl ve tüylere tutunarak memeli ve kuşları istila eden çeşitli uyuz böceklerine verilen ad |
louse mite i.
|
|
444 |
Parazitbilim |
kıl kurtları familyası |
oxyuridae i.
|
|
445 |
Parazitbilim |
kıl kurtları familyası |
family oxyuridae i.
|
|
446 |
Parazitbilim |
küçük kıl ya da diken gibi |
chaetal s.
|
|
Veterinary |
|
447 |
Veterinerlik |
kıl dökme |
alopecia i.
|
|
448 |
Veterinerlik |
kıl dökülmesi |
alopecia i.
|
|
449 |
Veterinerlik |
sığır midesinde biriken kıl topu |
ox ball i.
|
|
Math |
|
450 |
Matematik |
kıl payı uygulanabilir |
weak s.
|
|
Chemistry |
|
451 |
Kimya |
(genellikle sülfürden elde edilen) kıl, tüy veya saç döken kimyasal karışım |
depilatory i.
|
|
Biology |
|
452 |
Biyoloji |
kıl topluluğu |
capillament i.
|
|
453 |
Biyoloji |
bazı birgözelilerde içinde kıl benzeri iğne olan küçük kese |
trichocyst i.
|
|
454 |
Biyoloji |
kıl ayaklı solucanların başının iki yanında bulunan lob şeklinde duyu alıcı bölüm |
palp i.
|
|
455 |
Biyoloji |
koli basili bakterisinin yüzeyindeki kıvrık, kıl benzeri uzantı |
curli i.
|
|
456 |
Biyoloji |
kıl şaftı |
shaft i.
|
|
457 |
Biyoloji |
kıl gibi çok sayıda filamente sahip |
capillaceous s.
|
|
458 |
Biyoloji |
kıl şeklinde |
villose s.
|
|
459 |
Biyoloji |
kıl biçiminde çıkıntıları olan |
villose s.
|
|
460 |
Biyoloji |
kıl şeklinde |
villous s.
|
|
461 |
Biyoloji |
kıl biçiminde çıkıntıları olan |
villous s.
|
|
462 |
Biyoloji |
kıl şeklinde |
ciliform s.
|
|
463 |
Biyoloji |
(kıl, pul nedeniyle) pürüzlü |
squarrose s.
|
|
464 |
Biyoloji |
(kıl, pul nedeniyle) çıkıntılı |
squarrose s.
|
|
465 |
Biyoloji |
(kıl, pul nedeniyle) sert |
squarrose s.
|
|
466 |
Biyoloji |
kıl anlamı veren ön ek |
trich- ök.
|
|
467 |
Biyoloji |
kıl anlamı veren ön ek |
tricho- ök.
|
|
Marine Biology |
|
468 |
Deniz Biyolojisi |
deniz halkalı solucanları sınıfına ait, kıl ayaklı halkalı solucanların oluşturduğu bir alt sınıf |
errantia i.
|
|
Zoology |
|
469 |
Zooloji |
sert kıl |
aciculum i.
|
|
470 |
Zooloji |
iğnemsi kıl |
aciculum i.
|
|
471 |
Zooloji |
dikensi kıl |
aciculum i.
|
|
472 |
Zooloji |
kıl/tüy üzerinde birden fazla renk bulunması |
ticking i.
|
|
473 |
Zooloji |
kıl küflücesi |
palisade worm i.
|
|
474 |
Zooloji |
kıl keseciği |
hair follicle i.
|
|
475 |
Zooloji |
kıl kökü |
hair root i.
|
|
476 |
Zooloji |
kıl kuyruklugiller |
thysanura i.
|
|
477 |
Zooloji |
kıl küflücesi |
trichomycosis i.
|
|
478 |
Zooloji |
kıl tüyü |
filoplume i.
|
|
479 |
Zooloji |
bir tür kıl ayaklı larvası |
atrocha i.
|
|
480 |
Zooloji |
antilop gibi bazı hayvanların dizlerinde görülen kıl öbeği |
kneebrush i.
|
|
481 |
Zooloji |
arıların bacaklarında bulunan, topladıkları polenleri kovanlarına taşımalarını sağlayan kalın bir kıl öbeği |
kneebrush i.
|
|
482 |
Zooloji |
belirli yosun hayvanlarında özel kıl benzeri polip |
vibraculum i.
|
|
483 |
Zooloji |
hayvanların ağız çevresinde bulunan tüy veya kıl |
moustache i.
|
|
484 |
Zooloji |
orta ve güney amerika'ya özgü, kafasının üstünde yoğun kıl öbeği bulunan bir maymun |
ringtail i.
|
|
485 |
Zooloji |
orta ve güney amerika'ya özgü, kafasının üstünde yoğun kıl öbeği bulunan bir maymun |
capuchin i.
|
|
486 |
Zooloji |
kıl veya tüyden oluşan küçük halka |
coronet i.
|
|
487 |
Zooloji |
memelilerin kıl köklerinde yaşayan demodex cinsi çeşitli akarlara verilen ad |
follicle mite i.
|
|
488 |
Zooloji |
geriye dönük (kıl, tüy, vb.) |
reclinate s.
|
|
489 |
Zooloji |
kıl benzeri iplikleri olan canlılar anlamındaki son ek |
-triches snk.
|
|
490 |
Zooloji |
kıl benzeri iplikleri olan canlı anlamındaki son ek |
-thrix snk.
|
|
Botanic |
|
491 |
Botanik |
spigelia cinsine ait, yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı kullanılan bitki türlerine verilen genel ad |
redroot i.
|
|
492 |
Botanik |
kuzey amerika ve asya'da yetişen, dikenli veya kıl sapları olan otsu bir sarmaşık cinsi |
tracaulon i.
|
|
493 |
Botanik |
bitkilerin üzerindeki kıl gibi kabarcık |
papilla i.
|
|
494 |
Botanik |
pasifik kıyı bölgelerinde yetişen, kıl şeklinde sivri yaprakları ve sarı çiçekleri olan tek yıllık aromatik bir yabani ot |
matricaria matricarioides i.
|
|
495 |
Botanik |
kıl eğrelti otları familyası |
hymenophyllaceae i.
|
|
496 |
Botanik |
kıl eğrelti otları familyası |
family hymenophyllaceae i.
|
|
497 |
Botanik |
kıl eğrelti otu |
hymenophyllum i.
|
|
498 |
Botanik |
kıl eğrelti otu |
genus hymenophyllum i.
|
|
499 |
Botanik |
kıl kökler |
root hairs i.
|
|
500 |
Botanik |
kıl benzeri yapraklara ait |
trichophyllous s.
|
|