işletmek

"işletmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	işletmek	manage f.
Tom managed a small bar near Boston for quite a long time. Tom, oldukça uzun bir zaman Boston yakınında küçük bir bar işletti. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	işletmek	run f.
She runs a bed and breakfast upstate. Şehir dışında bir pansiyon işletiyor. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	işletmek	operate f.
The pace of privatisation picked up, largely thanks to the sale of licences to operate mobile phone networks. Özelleştirme hızı, büyük ölçüde cep telefonu şebekelerinin işletilmesine ilişkin lisansların satışı sayesinde artmıştır. More Sentences
General
4	Genel	işletmek	put f.
No normal process of law has been put into effect against them. Onlara karşı hiçbir normal hukuk süreci işletilmemiştir. More Sentences
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	işletmek	operate f.
Much of this problem can be traced to the way in which we operate TACs and quotas. Bu sorunun büyük bir kısmı, TAC'leri ve kotaları işletme şeklimizden kaynaklanmaktadır. More Sentences
6	Ticaret/Ekonomi	işletmek	run f.
It costs 200 pounds a month to run an average car. Ortalama bir arabayı işletmek ayda 200 sterline mal oluyor. More Sentences
Technical
7	Teknik	işletmek	run f.
My understanding was that there was an intention to run one. Anladığım kadarıyla bir tanesini işletme niyeti vardı. More Sentences
General
8	Genel	işletmek	move f.
9	Genel	işletmek	hornswoggle f.
10	Genel	işletmek	befool f.
11	Genel	işletmek	swing f.
12	Genel	işletmek	kid f.
13	Genel	işletmek	dupe f.
14	Genel	işletmek	work f.
15	Genel	işletmek	hoax f.
16	Genel	işletmek	keep f.
17	Genel	işletmek	bamboozle f.
18	Genel	işletmek	execute f.
19	Genel	işletmek	exploit f.
20	Genel	işletmek	spoof f.
21	Genel	işletmek	cod f.
22	Genel	işletmek	control f.
23	Genel	işletmek	manipulate f.
24	Genel	işletmek	run the show f.
25	Genel	işletmek	actuate f.
26	Genel	işletmek	ply f.
27	Genel	işletmek	have on f.
28	Genel	işletmek	ordain f.
29	Genel	işletmek	push f.
30	Genel	işletmek	opr (operate; operator) kısalt.
Phrasals
31	Öbek Fiiller	işletmek	carry on f.
32	Öbek Fiiller	işletmek	carry out f.
33	Öbek Fiiller	işletmek	put something over on f.
Colloquial
34	Konuşma Dili	işletmek	dialog f.
35	Konuşma Dili	işletmek	mess about f.
Idioms
36	Deyim	işletmek	pull leg f.
37	Deyim	işletmek	pull somebody's leg f.
Trade/Economic
38	Ticaret/Ekonomi	işletmek	exploit f.
Archaic
39	Eski Kullanım	işletmek	sot f.

"işletmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 100 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	otel işletmek	manage a hotel f.
Tom manages a hotel. Tom bir otel işletiyor. More Sentences
2	Genel	otel işletmek	run a hotel f.
His parents ran a hotel. Ailesi bir otel işletiyordu. More Sentences
3	Genel	yardım derneği işletmek	run a charity f.
Tom runs a charity. Tom bir yardım derneği işletiyor. More Sentences
4	Genel	restoran işletmek	run a restaurant f.
My father runs a restaurant. Babam bir restoran işletiyor. More Sentences
5	Genel	çiftlik işletmek	run a farm f.
Running a farm isn't easy. Çiftlik işletmek kolay değil. More Sentences
6	Genel	(dükkan vb.) işletmek	keep f.
He keeps a small bakery downtown. Şehir merkezinde küçük bir fırın işletiyor. More Sentences
7	Genel	çiftlik işletmek için gerekli mobilya, araç gereç ve hayvan	plenishing i.
8	Genel	bir makineyi çok işletmek	overrun f.
9	Genel	birini işletmek	pull someone's leg f.
10	Genel	çiftlik işletmek	ranch f.
11	Genel	işletmek (bağırsakları)	move f.
12	Genel	maden işletmek	mine f.
13	Genel	işletmek (ticari/sınai bir kuruluşu)	operate f.
14	Genel	pedalla işletmek	treadle f.
15	Genel	bir oyun işletmek	run a game f.
16	Genel	işletmek (bir yeri)	work f.
17	Genel	pedalla işletmek	pedal f.
18	Genel	birini işletmek	pull one's leg f.
19	Genel	el ile işletmek	manipulate f.
20	Genel	içine işletmek	ingrain f.
21	Genel	liman işletmek	manage a harbour f.
22	Genel	birini işletmek	have someone on f.
23	Genel	otopark işletmek	manage a car-park f.
24	Genel	otopark işletmek	run a car-park f.
25	Genel	elle işletmek	manipulate f.
26	Genel	işletmek (otel vb)	keep f.
27	Genel	(makineyi) çok hızlı işletmek	race f.
28	Genel	(maden ocağı) işletmek	work out f.
29	Genel	internet cafe işletmek	run an internet cafe f.
30	Genel	dans kursu işletmek	run a dance studio f.
31	Genel	lokanta işletmek	run a restaurant f.
32	Genel	birini işletmek (telefonda)	prank call someone f.
33	Genel	birini işletmek (tlf/şaka)	play a prank on someone f.
34	Genel	çiftliği işletmek	run the farm f.
35	Genel	kumarhane işletmek	run a casino f.
36	Genel	ruhsatlı bir yer işletmek	run a licensed place f.
37	Genel	bir klinik işletmek	run a clinic f.
38	Genel	kafe işletmek	run a cafe f.
39	Genel	yeniden işletmek	re-execute f.
40	Genel	tramvay işletmek	tram f.
41	Genel	içine işletmek	transfuse f.
42	Genel	bir okul işletmek	run a school f.
43	Genel	içine işletmek	enflesh [obsolete] f.
44	Genel	(karşı) işletmek	mitigate f.
45	Genel	yavaş işletmek	lose f.
46	Genel	günah işletmek	offend [obsolete] f.
47	Genel	sürekli tezgah işletmek	ply [uk] f.
Phrasals
48	Öbek Fiiller	bir şeyi iyice bir şeyin içine işletmek	grind something into something f.
49	Öbek Fiiller	bir şeyi iyice bir şeyin içine işletmek	grind something in f.
50	Öbek Fiiller	içine işletmek	work in f.
51	Öbek Fiiller	-e (bir şey) işletmek	inscribe with (something) f.
52	Öbek Fiiller	bir şeye bir şey işletmek	inscribe something with something f.
53	Öbek Fiiller	bir şeyin içine bir şey işletmek	permeate something with something f.
54	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şey) kullanarak işletmek	power (something) with (something else) f.
55	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyle işletmek	power something with something f.
56	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle) işletmek	put (something) over on (one) f.
57	Öbek Fiiller	(bir şey) işletmek	inscribe with f.
58	Öbek Fiiller	içine (bir şey) işletmek	permeate with f.
59	Öbek Fiiller	(birini) işletmek	put (one) on f.
60	Öbek Fiiller	-i işletmek	put one over on f.
61	Öbek Fiiller	(birini) işletmek	put one over on (one) f.
62	Öbek Fiiller	(birini) işletmek	trick on (one) f.
Colloquial
63	Konuşma Dili	şaka ya da işletmek için yazılmış imzasız mektup	crank letter i.
64	Konuşma Dili	(işletmek için yapılan) arama	crank i.
65	Konuşma Dili	bir alışveriş merkezi işletmek	run a shopping center f.
66	Konuşma Dili	(birini) işletmek	get one over on (one) f.
67	Konuşma Dili	birini işletmek	goof on someone f.
68	Konuşma Dili	(birini) işletmek	mess around (with someone) f.
69	Konuşma Dili	(birini) işletmek	mess about (with someone) f.
70	Konuşma Dili	(birini) işletmek	monkey around (with someone) f.
71	Konuşma Dili	(birini) işletmek	monkey with (someone) f.
72	Konuşma Dili	ile işletmek	power with f.
Idioms
73	Deyim	birini işletmek	have someone on f.
74	Deyim	birini işletmek	put someone on f.
75	Deyim	(birini) işletmek	pull a hoax (on someone) f.
76	Deyim	(birini) işletmek	put one past (someone) f.
77	Deyim	(birini) işletmek	pull (one's) pisser f.
78	Deyim	iliklerine/kemiklerine işletmek	breed in the bone f.
79	Deyim	(birini) işletmek	play a joke (on one) f.
80	Deyim	(birini) işletmek	play a prank (on one) f.
81	Deyim	(birini) işletmek	play a trick (on one) f.
82	Deyim	kafayı işletmek/çalıştırmak	use (one's) head for more than (just) a hat rack f.
83	Deyim	kafayı işletmek/çalıştırmak	use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart f.
84	Deyim	kafayı işletmek	use head f.
Trade/Economic
85	Ticaret/Ekonomi	karı arttırmak amacıyla düşük faizle para alıp yüksek faizle işletmek	trade on the equity f.
86	Ticaret/Ekonomi	az parayla işletmek	run on a shoe-string f.
87	Ticaret/Ekonomi	faiz işletmek	cause somebody to repaid with interest f.
88	Ticaret/Ekonomi	faiz işletmek	charge interest f.
89	Ticaret/Ekonomi	fabrika işletmek	run a factory f.
Institutes
90	Kurum/Kuruluş	çeşitli gayri menkul ve mülk tiplerini değerlemek, işletmek ve geliştirmek için standartlar koyup uygulatan küresel bir kurum	frics (fellow of the royal institution of chartered surveyors) [uk] i.
Technical
91	Teknik	elle işletmek	manipulate f.
Mechanic
92	Mekanik	dişli çark mandalı kullanarak (aleti) işletmek	ratchet f.
Railway
93	Demiryolu	(trenleri) blok sisteminde işletmek	block f.
Marine
94	Denizcilik	pervaneyi ters işletmek	backwater f.
95	Denizcilik	pervaneyi tersine işletmek	back water f.
96	Denizcilik	(belirli bir bayrağın) altında işletmek	fly f.
Medical
97	Medikal	fitil ile yarayı işletmek	tent f.
Archaic
98	Eski Kullanım	günah işletmek	stray f.
Slang
99	Argo	birini işletmek	pull someone's pisser f.
British Slang
100	İngiliz Argosu	birini işletmek	pull someone's plonker f.