Geçmiş

ilan etmek

"ilan etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ilan etmek	declare f.
2	Yaygın Kullanım	ilan etmek	announce f.
General
3	Genel	ilan etmek	enunciate f.
4	Genel	ilan etmek	trumpet f.
5	Genel	ilan etmek	make known f.
6	Genel	ilan etmek	annunciate f.
7	Genel	ilan etmek	profess f.
8	Genel	ilan etmek	clarion f.
9	Genel	ilan etmek	trumpet forth f.
10	Genel	ilan etmek	noise abroad f.
11	Genel	ilan etmek	publish f.
12	Genel	ilan etmek	pronounce f.
13	Genel	ilan etmek	parade f.
14	Genel	ilan etmek	make a declaration f.
15	Genel	ilan etmek	herald f.
16	Genel	ilan etmek	promulgate f.
17	Genel	ilan etmek	blazon abroad f.
18	Genel	ilan etmek	post f.
19	Genel	ilan etmek	tell the world f.
20	Genel	ilan etmek	bill f.
21	Genel	ilan etmek	noisearound f.
22	Genel	ilan etmek	blaze abroad f.
23	Genel	ilan etmek	noise about f.
24	Genel	ilan etmek	announce f.
25	Genel	ilan etmek	preconize f.
26	Genel	ilan etmek	proclaim f.
27	Genel	ilan etmek	publicize f.
28	Genel	ilan etmek	blazon out f.
29	Genel	ilan etmek	name f.
30	Genel	ilan etmek	blow the whistle on f.
31	Genel	ilan etmek	give out f.
32	Genel	ilan etmek	advertise f.
33	Genel	ilan etmek	certify f.
34	Genel	ilan etmek	denounce f.
35	Genel	ilan etmek	declare f.
36	Genel	ilan etmek	vote f.
37	Genel	ilan etmek	cry f.
38	Genel	ilan etmek	advertize f.
39	Genel	ilan etmek	preconise f.
40	Genel	ilan etmek	publicise f.
41	Genel	ilan etmek	addeem [obsolete] f.
42	Genel	ilan etmek	addoom [obsolete] f.
43	Genel	ilan etmek	annuntiate f.
44	Genel	ilan etmek	utter f.
45	Genel	ilan etmek	emanate f.
46	Genel	ilan etmek	enounce f.
47	Genel	ilan etmek	unrip f.
48	Genel	ilan etmek	ken [dialect] f.
49	Genel	ilan etmek	blaze f.
50	Genel	ilan etmek	blaze f.
51	Genel	ilan etmek	give f.
52	Genel	ilan etmek	claim [obsolete] f.
53	Genel	ilan etmek	depredicate f.
54	Genel	ilan etmek	descry [obsolete] f.
55	Genel	ilan etmek	communicate f.
56	Genel	ilan etmek	preconizate f.
57	Genel	ilan etmek	signify f.
58	Genel	ilan etmek	protest [obsolete] f.
59	Genel	ilan etmek	subscribe [obsolete] f.
Phrasals
60	Öbek Fiiller	ilan etmek	show forth f.
61	Öbek Fiiller	ilan etmek	stick up f.
62	Öbek Fiiller	ilan etmek	call out f.
63	Öbek Fiiller	ilan etmek	bruit (about) f.
Trade/Economic
64	Ticaret/Ekonomi	ilan etmek	notify f.
Politics
65	Siyasal	ilan etmek	proclaim f.
Advertising
66	Reklam	ilan etmek	advertise f.
Technical
67	Teknik	ilan etmek	declare f.
Archaic
68	Eski Kullanım	ilan etmek	testify f.
69	Eski Kullanım	ilan etmek	ask f.
70	Eski Kullanım	ilan etmek	kythe f.

"ilan etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 206 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birbirini seven iki kişinin evlendiklerini ilan etmek için, aile ve sevdikleriyle birlikte, dış ortamda yaptıkları, genellikle yasal olmayan, evlilik töreni	handfasting i.
2	Genel	önceden ilan etmek	prenunciation [obsolete] i.
3	Genel	tokmak (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu)	gavel i.
4	Genel	afişle ilan etmek	post f.
5	Genel	bir şeyi ilan etmek	make something public f.
6	Genel	alkışlarla ilan etmek	acclaim f.
7	Genel	boru çalarak ilan etmek	trumpet f.
8	Genel	ateşkes ilan etmek	declare cease fire f.
9	Genel	tokmak (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu)	gavel f.
10	Genel	bağımsızlığını ilan etmek	declare one's independence f.
11	Genel	savaş ilan etmek	declare war f.
12	Genel	resmen ilan etmek	declare formally f.
13	Genel	adaylığını ilan etmek	toss one's hat into the ring f.
14	Genel	ilan etmek (toplantı/seçim/grev vb'nin yapılacağını)	call f.
15	Genel	suçluyu ilan etmek	declare guilty f.
16	Genel	bağırarak bir şeyi ilan etmek	acclaim f.
17	Genel	geçersiz ilan etmek	discredit f.
18	Genel	herkese ilan etmek	blare f.
19	Genel	tezahüratla ilan etmek	acclaim f.
20	Genel	yasadışı ilan etmek	outlaw f.
21	Genel	af ilan etmek	proclaim amnesty f.
22	Genel	resmen ilan etmek	promulgate f.
23	Genel	kanun dışı ilan etmek	proscribe f.
24	Genel	ilan etmek (göze çarpan bir şekilde)	blazon f.
25	Genel	bir çiftin belirli bir tarihte evleneceklerini ilan etmek	publish the banns f.
26	Genel	ateşkes ilan etmek	announce truce f.
27	Genel	iflas ilan etmek	declare bankruptcy f.
28	Genel	savaş ilan etmek	draw a sword f.
29	Genel	savaş ilan etmek	take out a sword f.
30	Genel	aşk ilan etmek	declare love f.
31	Genel	aşk ilan etmek	profess love f.
32	Genel	yasadışı ilan etmek	declare unlawful f.
33	Genel	kamuya ilan etmek	declare to the public f.
34	Genel	aziz ilan etmek	canonize f.
35	Genel	suçlu ilan etmek	outlaw f.
36	Genel	savaş ilan etmek	declare war against f.
37	Genel	aziz ilan etmek	canonise f.
38	Genel	aziz ilan etmek	make into a saint f.
39	Genel	aziz ilan etmek	beatify f.
40	Genel	ödeme yetersizliğini ilan etmek	declare oneself insolvent f.
41	Genel	acil durum ilan etmek	declare a state of emergency f.
42	Genel	olağanüstü hal ilan etmek	declare a state of emergency f.
43	Genel	aşkını ilan etmek	declare one's love f.
44	Genel	kamuya ilan etmek	promulgate f.
45	Genel	kamuya ilan etmek	announce something to the public f.
46	Genel	deli olduğunu ilan etmek	attest officially to the insanity of f.
47	Genel	deli olduğunu ilan etmek	certify/declare someone insane f.
48	Genel	resmi gazetede ilan etmek	announce/proclaim something in the official gazette f.
49	Genel	resmi gazetede ilan etmek	publish in the official gazette f.
50	Genel	evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek/askıya çıkarmak	publish the banns f.
51	Genel	evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek/askıya çıkarmak	ask the banns f.
52	Genel	evlilik yapılacağını ilan etmek/bildirmek	ask the banns f.
53	Genel	evlilik yapılacağını ilan etmek/bildirmek	publish the banns f.
54	Genel	evlilik yapılacağını ilan etmek/bildirmek	call the banns f.
55	Genel	evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek/askıya çıkarmak	call the banns f.
56	Genel	birini şövalye ilan etmek	raise (someone) to knighthood f.
57	Genel	birini şövalye ilan etmek	knight f.
58	Genel	kral ilan etmek	acclaim someone king f.
59	Genel	kral ilan etmek	acclaim someone as king f.
60	Genel	yas ilan etmek	declare mourning f.
61	Genel	kamuoyuna bildirmek/ilan etmek/beyan etmek	make known publicly f.
62	Genel	ulusal yas ilan etmek	declare national mourning f.
63	Genel	iskambil oyunlarında belirli kâğıtların bir araya gelmesi ile kazanılan sayıyı ilan etmek	meld f.
64	Genel	resmen ilan etmek	call f.
65	Genel	beğendiğini ilan etmek	acclaim f.
66	Genel	yeniden ilan etmek	reacclaim f.
67	Genel	halka ilan etmek	celebrate f.
68	Genel	şövalye ilan etmek	knight f.
69	Genel	ulusal acil durum ilan etmek	declare national emergency f.
70	Genel	ulusal acil durum ilan etmek	declare a national emergency f.
71	Genel	niyetini ilan etmek	threaten f.
72	Genel	ölümü ilan etmek	toll f.
73	Genel	sembol yapı ilan etmek	landmark f.
74	Genel	afallatıcı bir şekilde ilan etmek	blare f.
75	Genel	tezahüratla ilan etmek	hail f.
76	Genel	(haber) ilan etmek	break f.
77	Genel	zorla ilan etmek	obtrude f.
78	Genel	(resmi kararı, hükmü) ilan etmek	decide f.
79	Genel	aşkını ilan etmek	declare oneself f.
80	Genel	suçlu ilan etmek	denounce f.
81	Genel	halka ilan etmek	depredicate f.
82	Genel	piç ilan etmek	illegitimate f.
83	Genel	lord ilan etmek	impatronize [obsolete] f.
84	Genel	(kendini) derebeyi olarak ilan etmek	impatronize [obsolete] f.
85	Genel	lord ilan etmek	impatronise [obsolete] f.
86	Genel	(kendini) derebeyi olarak ilan etmek	impatronise [obsolete] f.
87	Genel	kötü ilan etmek	comminate f.
88	Genel	umutsuz vaka ilan etmek	condemn f.
89	Genel	emek sömürücüsü ilan etmek	scab f.
90	Genel	(gayrimeşru çocuğun) belirli bir adamdan olduğunu ilan etmek	filiate f.
91	Genel	parlamentonun uygulamalarını hiçe sayıp keyfi olarak ilan etmek	gavel f.
92	Genel	net ve yankılı bir şekilde ilan etmek	sing f.
93	Genel	tu kaka ilan etmek	crucify f.
94	Genel	(birini) suçlu ilan etmek	becrime f.
95	Genel	il ilan etmek	provincialise f.
96	Genel	il ilan etmek	provincialize f.
97	Genel	(birini) ilan etmek	create f.
98	Genel	yolsuz ilan etmek	illegitimate f.
Phrasals
99	Öbek Fiiller	(siyasi kararı) muhalefetle karşılaşmaksızın yetkili güçle ilan etmek	hand down f.
100	Öbek Fiiller	resmen ilan etmek	put in f.
101	Öbek Fiiller	herkese ilan etmek	acknowledge (one) as (something) f.
102	Öbek Fiiller	herkese ilan etmek	acknowledge someone as something f.
103	Öbek Fiiller	herkese ilan etmek	acknowledge something as something f.
104	Öbek Fiiller	herkese ilan etmek/duyurmak	acknowledge (one) as (something) f.
105	Öbek Fiiller	alenen ilan etmek/duyurmak	acknowledge someone as something f.
106	Öbek Fiiller	savaş ilan etmek	declare war on someone f.
107	Öbek Fiiller	birine sürpriz bir şekilde ilan etmek	spring on someone f.
108	Öbek Fiiller	sürpriz bir şekilde ilan etmek	spring on f.
109	Öbek Fiiller	(birini) bir şey ilan etmek	name (one) as f.
110	Öbek Fiiller	(birini) bir şey olarak ilan etmek	name (one) as f.
111	Öbek Fiiller	olduğunu ilan etmek	acknowledge as f.
112	Öbek Fiiller	birine bir şeyi ilan etmek	announce something to someone f.
113	Öbek Fiiller	'-e (bir şeyi) ilan etmek	announce (something) to f.
114	Öbek Fiiller	'-e ilan etmek	announce to f.
115	Öbek Fiiller	herkese ilan etmek	blare out f.
116	Öbek Fiiller	(bir şeyin birinin/kendinin) olduğunu iddia/ilan etmek	claim (something) for (oneself or something) f.
117	Öbek Fiiller	(bir şeyin birinin/bir şeyin) olduğunu iddia/ilan etmek	claim something for someone or something f.
118	Öbek Fiiller	(yasal) bir kararı duyurmak/ilan etmek/beyan etmek	hand something down f.
Phrases
119	İfadeler	olarak tanımak/ilan etmek	hail (someone) as (something) f.
Idioms
120	Deyim	savaş ilan etmek	take up the hatchet f.
121	Deyim	özgürlüğünü ilan etmek	cut the apron strings f.
122	Deyim	eşitlik ilan etmek	call it a draw f.
123	Deyim	beraberlik ilan etmek	call it a draw f.
124	Deyim	eşitlik ilan etmek	call it a wash f.
125	Deyim	beraberlik ilan etmek	call it a wash f.
126	Deyim	eşitlik ilan etmek	all it even f.
127	Deyim	beraberlik ilan etmek	all it even f.
128	Deyim	bütün dünyaya ilan etmek	scream something from the rooftops f.
129	Deyim	bütün dünyaya ilan etmek	shout something from the rooftops f.
130	Deyim	aşkını ilan etmek	drop the l-bomb f.
131	Deyim	ilan-ı aşk etmek	drop the l-bomb f.
132	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek	proclaim (something) from the housetop f.
133	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	proclaim (something) from the housetop f.
134	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek	proclaim (something) from the housetops f.
135	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	proclaim (something) from the housetops f.
136	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak	proclaim (something) from the rooftops f.
137	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	proclaim (something) from the rooftops f.
138	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak	scream (something) from the housetop f.
139	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	scream (something) from the housetop f.
140	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak	scream (something) from the housetops f.
141	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	scream (something) from the housetops f.
142	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak	shout (something) from the housetop f.
143	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	shout (something) from the housetop f.
144	Deyim	(bir şeyi) yüksek sesle ilan etmek	shout (something) from the housetop f.
145	Deyim	(bir şeyi) herkese ilan etmek/duyurmak	shout (something) from the housetops f.
146	Deyim	(bir şeyi) bütün dünyaya ilan etmek	shout (something) from the housetops f.
147	Deyim	(bir şeyi) yüksek sesle ilan etmek	shout (something) from the housetops f.
148	Deyim	bir şeyi herkese ilan etmek/duyurmak	shout something from the housetops/rooftops f.
149	Deyim	bir şeyi bütün dünyaya ilan etmek	shout something from the housetops/rooftops f.
150	Deyim	bir şeyi yüksek sesle ilan etmek	shout something from the housetops/rooftops f.
151	Deyim	adaylığını ilan etmek	put one's hat in the ring f.
152	Deyim	adaylığını ilan etmek	put one's hat into the ring f.
153	Deyim	(bir şeyin) sonunun geldiğini ilan etmek	ring the knell of (something) [old-fashioned] f.
154	Deyim	sonunun geldiğini ilan etmek	ring the knell of f.
155	Deyim	(biri/bir şey) aradığını ilan etmek	put out a call for (someone or something) f.
156	Deyim	(birinin) doğru olduğunu herkesin önünde kabul etmek/herkese ilan etmek	acknowledge (one) to be right f.
157	Deyim	birini/bir şeyi politik anlamda desteklediğini ilan etmek/açıklamak	announce (one's support) for someone or something f.
158	Deyim	barış ilan etmek	beat swords into ploughshares f.
159	Deyim	barış ilan etmek	turn swords into ploughshares f.
160	Deyim	(birini) günah keçisi ilan etmek	throw (one) under the bus f.
161	Deyim	(birine/bir şeye) karşı savaş ilan etmek	declare war against (someone or something) f.
162	Deyim	-e savaş ilan etmek	declare war on f.
163	Deyim	(birine/bir şeye) savaş ilan etmek	declare war on (someone or something) f.
164	Deyim	günah keçisi ilan etmek	throw someone to the wolves f.
165	Deyim	yüksek sesle ilan etmek	shout from the housetops f.
166	Deyim	ilan etmek/duyurmak	shout from the housetops f.
167	Deyim	bütün dünyaya ilan etmek	shout from the housetops f.
168	Deyim	yüksek sesle ilan etmek	shout from the rooftops f.
169	Deyim	ilan etmek/duyurmak	shout from the rooftops f.
170	Deyim	bütün dünyaya ilan etmek	shout from the rooftops f.
171	Deyim	adaylığını ilan etmek	toss hat into the ring f.
172	Deyim	değerli ilan etmek	beat a drum f.
Trade/Economic
173	Ticaret/Ekonomi	hükümsüz ilan etmek	to declare null and void f.
174	Ticaret/Ekonomi	iflasını ilan etmek	declare bankrupt f.
175	Ticaret/Ekonomi	iflasını ilan etmek	adjudge bankrupt f.
176	Ticaret/Ekonomi	borcunu ödemeyen kimsenin londra borsası üyeliğinden atıldığını ilan etmek	hammer f.
Law
177	Hukuk	resmen ilan etmek	notice f.
178	Hukuk	iflasını ilan etmek	adjudge bankrupt f.
179	Hukuk	sokağa çıkma yasağı ilan etmek	declare a curfew f.
180	Hukuk	resmen ilan etmek	promulgate f.
181	Hukuk	varis olarak ilan etmek	ken [scotland] f.
182	Hukuk	(vergiye veya gümrüğe tabi eşyayı) mülkiyetinde olarak ilan etmek	declare f.
183	Hukuk	(birini) veliaht ilan etmek	serve f.
184	Hukuk	(birini) varis ilan etmek	serve f.
Politics
185	Siyasal	bağımsızlığını ilan etmek	proclaim one's independence f.
186	Siyasal	bağımsızlığını ilan etmek	declare one's independence f.
187	Siyasal	bağımsızlık ilan etmek	declare independence f.
188	Siyasal	barış ilan etmek	declare peace f.
189	Siyasal	bağımsızlık ilan etmek	proclaim independence f.
190	Siyasal	milli yas ilan etmek	declare national mourning f.
191	Siyasal	kamuya ilan etmek	make a proclamation f.
192	Siyasal	kamuya ilan etmek	proclaim f.
193	Siyasal	olağanüstü hal ilan etmek	declare emergency rule f.
194	Siyasal	resmen ilan etmek	enounce f.
195	Siyasal	resmen ilan etmek	nuncupate f.
196	Siyasal	resmen ilan etmek	declare publicly f.
197	Siyasal	seferberlik ilan etmek	declare mobilization f.
198	Siyasal	sıkıyönetim ilan etmek	declare a state of siege f.
199	Siyasal	sıkıyönetim ilan etmek	proclaim martial law f.
200	Siyasal	yasadışı ilan etmek	damn f.
Computer
201	Bilgisayar	kullanımdışı ilan etmek	deprecate f.
Marine
202	Denizcilik	(telsiz konuşmasında) acil durum ilan etmek	declare a pan f.
Social Sciences
203	Sosyal Bilimler	(belirli seremoniler ile) savaş ilan etmek	clarigate f.
Religious
204	Dini	kafir olarak ilan etmek	hereticate f.
Sport
205	Spor	(kriket takımı) düşmemiş kalelerini kapalı ilan etmek	declare f.
Slang
206	Argo	özgürlüğünü ilan etmek	fly (one's) freak flag f.