Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
decide
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"decide"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
decide
f.
karar vermek
General
2
Genel
decide
f.
belirlemek
3
Genel
decide
f.
sonuca varmak
4
Genel
decide
f.
karar verdirmek
5
Genel
decide
f.
kararlaştırmak
6
Genel
decide
f.
azmetmek
7
Genel
decide
f.
aklı kesmek
8
Genel
decide
f.
karar vermesini sağlamak
9
Genel
decide
f.
hüküm vermek
10
Genel
decide
f.
karar vermek
11
Genel
decide
f.
hükme bağlamak
12
Genel
decide
f.
karar kılmak
13
Genel
decide
f.
mevcut gösterge ve kanıtlardan yola çıkarak sonuç çıkarmak
14
Genel
decide
f.
karara vardırmak
15
Genel
decide
f.
ikna etmek
16
Genel
decide
f.
razı etmek
17
Genel
decide
f.
tüm tartışma ve belirsizlikleri çözmek
18
Genel
decide
f.
(yarışma, soru) sonucu belirleyici şekilde etkilemek
19
Genel
decide
f.
uzlaşmak
20
Genel
decide
f.
uzlaştırmak
21
Genel
decide
f.
çekişmeli bir konuyu çözmek
22
Genel
decide
f.
ara bulmak
23
Genel
decide
f.
(resmi kararı, hükmü) açıklamak
24
Genel
decide
f.
(resmi kararı, hükmü) ilan etmek
25
Genel
decide
f.
eylem planı olarak belirlemek
Law
26
Hukuk
decide
f.
karar vermek
Technical
27
Teknik
decide
f.
karar vermek
"decide"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
decide against
f.
aleyhte karar vermek
2
Genel
decide on
f.
seçmek
3
Genel
decide to take the plunge
f.
bir şeyi yapmaya karar vermek
4
Genel
decide on
f.
karar vermek
5
Genel
decide against something
f.
bir şeyin aleyhinde karar vermek
6
Genel
decide on
f.
hükmetmek
7
Genel
decide up
f.
karar kılmak
8
Genel
decide on
f.
karar kılmak
9
Genel
decide up
f.
beğenmek
10
Genel
decide in favor of something
f.
bir şeyin lehinde karar vermek
11
Genel
decide upon
f.
karar vermek
12
Genel
cause to decide
f.
karar vermesini sağlamak
13
Genel
decide on
f.
beğenmek
14
Genel
decide for something
f.
bir şeyin lehinde karar vermek
15
Genel
decide up
f.
seçmek
16
Genel
be left to somebody to decide
f.
takdirine kalmak
17
Genel
decide by majority of votes
f.
oy çokluğu ile karar vermek
18
Genel
decide to not fly
f.
uçmaktan vazgeçmek
19
Genel
decide by majority of votes
f.
oy çoğunluğuyla karar vermek
20
Genel
decide unanimously
f.
oybirliğiyle kararlaştırmak
21
Genel
decide unanimously
f.
oybirliği ile kararlaştırmak
22
Genel
decide in favor of
f.
lehine karar vermek
23
Genel
decide to do something
f.
bir şeyi yapmaya karar vermek
24
Genel
decide to have an abortion
f.
kürtaj yaptırmaya karar vermek
25
Genel
decide to have her baby aborted
f.
kürtaj yaptırmaya karar vermek
26
Genel
decide unanimously
f.
oybirliğiyle karar vermek
Phrasals
27
Öbek Fiiller
decide against someone
f.
aleyhinde karar vermek
28
Öbek Fiiller
decide among some people
f.
aralarında bir seçim yapmak
29
Öbek Fiiller
decide between two
f.
arasında bir karar vermek
30
Öbek Fiiller
decide between two
f.
arasında bir seçim yapmak
31
Öbek Fiiller
decide upon someone or something
f.
birinde/bir şeyde karar kılmak
32
Öbek Fiiller
decide upon someone or something
f.
birine/bir şeye karar vermek
33
Öbek Fiiller
decide upon someone or something
f.
birini/bir şeyi seçmek
34
Öbek Fiiller
decide on someone or something
f.
birinde/bir şeyde karar kılmak
35
Öbek Fiiller
decide on someone or something
f.
birine/bir şeye karar vermek
36
Öbek Fiiller
decide on someone or something
f.
birini/bir şeyi seçmek
37
Öbek Fiiller
decide against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde karar vermek
38
Öbek Fiiller
decide against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) seçmemek
39
Öbek Fiiller
decide against (something)
f.
(bir şeyi) yapmamaya karar vermek
40
Öbek Fiiller
decide among
f.
aralarında bir seçim yapmak
41
Öbek Fiiller
decide among (someone or something)
f.
(birilerinin/bir şeylerin) arasında seçim yapmak
42
Öbek Fiiller
decide among (someone or something)
f.
(üç veya daha fazla kişi/şey) arasından seçim yapmak/birine karar vermek
43
Öbek Fiiller
decide among (someone and someone else)
f.
(birileri) arasında seçim yapmak
44
Öbek Fiiller
decide among (someone and someone else)
f.
(üç veya daha fazla kişi) arasından seçim yapmak/birine karar vermek
45
Öbek Fiiller
decide among (someone and someone else)
f.
aralarından birini seçmek
46
Öbek Fiiller
decide between
f.
arasından seçmek
47
Öbek Fiiller
decide between
f.
ikisinin arasında karar vermek
48
Öbek Fiiller
decide between (someone or something)
f.
(iki kişi/şey) arasında bir seçim yapmak
49
Öbek Fiiller
decide between (someone or something)
f.
(iki kişi/şey) arasında bir karar vermek
50
Öbek Fiiller
decide between (someone or something)
f.
ikisinin arasında karar vermek
51
Öbek Fiiller
decide between (someone or something)
f.
ikisinin arasından birini seçmek
52
Öbek Fiiller
decide between (someone and someone else)
f.
(biriyle başka biri) arasında bir seçim yapmak
53
Öbek Fiiller
decide between (someone and someone else)
f.
(biriyle başka biri) arasında bir karar vermek
54
Öbek Fiiller
decide between (someone and someone else)
f.
ikisinin arasında karar vermek
55
Öbek Fiiller
decide between (someone and someone else)
f.
ikisinin arasından birini seçmek
56
Öbek Fiiller
decide for
f.
lehinde karar vermek
57
Öbek Fiiller
decide for
f.
yana karar vermek
58
Öbek Fiiller
decide for
f.
-e karar vermek
59
Öbek Fiiller
decide for
f.
için karar almak
60
Öbek Fiiller
decide for (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
61
Öbek Fiiller
decide for (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
62
Öbek Fiiller
decide in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
63
Öbek Fiiller
decide in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
64
Öbek Fiiller
decide on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karar vermek
65
Öbek Fiiller
decide on (someone or something)
f.
(birinde/bir şeyde) karar kılmak
66
Öbek Fiiller
decide on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) seçmek
Speaking
67
Konuşma
you have three hours to decide
expr.
karar vermek için üç saatin var
68
Konuşma
you don't have to decide right now
expr.
şu anda karar vermek zorunda değilsin
69
Konuşma
you decide
expr.
sen karar ver
Trade/Economic
70
Ticaret/Ekonomi
decide by lot
f.
kura çekerek karar vermek
Law
71
Hukuk
decide death penalty
f.
idam kararı vermek
Politics
72
Siyasal
decide to go for an early election
f.
erken seçim kararı almak
73
Siyasal
decide to go for an early election
f.
erken seçime karar vermek
74
Siyasal
decide to hold an early election
f.
erken seçime karar vermek
75
Siyasal
decide to hold an early election
f.
erken seçim kararı almak
Construction
76
İnşaat
decide to demolish
f.
yıkım kararı vermek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of decide
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy